Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1236

    Telefon Tutacağı Satın Alırken Hangi Özelliklerine Dikkat Etmek Gerekir?


    Telefon tutacağı seçimi konusu özellikle araç sahipleri için oldukça sıkıntılı bir konudur. Genel olarak çok ucuz ve kalitesiz ürünler seçildiği için ya aldıkları telefon tutucu telefonu sıkı bir şekilde tutmaz ya da yapışma veya tutma yerinde bir sorun ile karşılaşılır. Aslında aracınızla yolculuk yaparken telefon tutucu kullanmak hem dikkat dağılmasını engeller hem de cep telefonunuzu rahat bir biçimde kullanmanızı sağlar. Sürücüler de navigasyon gibi uygulamaları kullanmak istediklerinde telefon sabit ve gözleri önünde duracağından işleri çok kolaylaşır.

    Araç İçindeki Dikkat Dağınıklığını Azaltır

    Farklı boyut ve biçimlerde modelleri olan telefon tutucuları montajının basit olması ve rahat kullanımı ile araç sürüşü telefon kullandığınız anlarda daha konforlu hale gelir. Araç kullanırken oluşabilecek dikkat dağınıklığını en aza indirirken, telefonunuzu sabit tutar ve sizin tek tuşa dokunarak işlem yapmanıza yardımcı olur. Tutucuların büyük bölümü uzayıp kısalabilen bir gövdeye sahiptir ve sağa-sola, yukarı-aşağı dönebilen bir yapıları vardır. Böylece sürücü aracını kullanırken telefonunu gözüne en uygun açıya ayarlayarak kullanabilir.

    Telefon tutucularının bir bölümü vantuzlu yani cama yapışan modellerden oluşur. Diğer modeller ise mıknatıslı çeşitlerdir ve genelde aracın kalorifer peteklerine takılan aparatı ile cep telefonlarının sabit bir biçimde durmasını sağlamak amacıyla tasarlanmışlardır.

    Satın Alırken Hangi Özelliklerine Dikkat Edilmesi Gerekir?

    Malzeme Kalitesi

    Satın alacağınız telefon tutucusunun vantuzları kaliteli malzemeden üretilmiş, sağlam ve cama yapıştığında iyi bir direnç gösteriyor olmalıdır. Keskin virajları alırken veya aniden fren yapıldığında cep telefonunuzu sağlam bir şekilde tutabilmelidir. Mıknatıslı modellerde mıknatıs güçlü olmalıdır. Aksi takdirde ufak sarsıntı ve dur-kalk yaparken telefon düşer.

    Ürün Hakkındaki Yorumlar

    Eğer ürünü online satın alıyorsanız ve elinize alarak inceleme şansınız yok ise, o ürün hakkındaki farklı sitelerdeki yorumlar size bir fikir verecektir. Mutlaka tavsiye ve önerilerin olduğu sayfaları dikkatlice inceleyin.

    İşlevsellik ve Özellikler

    Telefon tutucu modellerinin her birinde farklı işlevsel özellikler mevcuttur. Kiminin hareket kabiliyeti ve dönüş açıları çok güçlüyken, kimi ürünlerde telefonu tutan otomatik sıkılaştıran mekanizmalar mevcuttur. Kimi ürün yerinden kıpırdamadan ayarlandığı gibi sabit dururken bazı ürünlerin kolları çok daha uzun ve istenildiği gibi eğilip bükülebilmektedir.

     

    Cisco Türkiye’nin yeni Genel Müdürü Didem Duru oldu

    Cisco Türkiye genel müdürlüğü pozisyonuna bilişim sektöründe 20 yılı aşkın deneyime sahip Didem Duru getirildi.

    Cisco Türkiye genel müdürlüğü pozisyonuna Didem Duru’nun getirildiğini açıkladı. Cisco’nun Türkiye operasyonlarının başına geçen Didem Duru, yeni görevinde Türkiye’nin dijital dönüşüm gündemine odaklanacak.

    Cisco Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı David Meads konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Didem Duru, BT alanında kapsamlı bir deneyime ve dikkat çeken liderlik vasıflarına sahip. Duru’nun bu göreve atanması ile Türkiye’de sektörler, şirketler ve kurumlar genelindeki dijital dönüşüm sürecini hızlandırma becerimiz artacak” dedi.

    Heyecanla üstlendiği yeni görevde Türkiye’nin dijital dönüşüm gündemine ilişkin vizyon ve stratejilere odaklanacağını anlatan Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru ise şöyle devam etti: “Dünyanın dört bir yanında erişim gücüne sahip olan Cisco, müşterilerinin iş hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak çözümler sunuyor. Şirket ve kurumlara en üst düzeyde destek veriyor. Tüm bunları son derece yetenekli, işe kendini adamış bir ekip ve kuvvetli iş ortakları ile yapıyor. Ülkemizin dijital dönüşümüne katkıda bulunmayı önceliği haline getiren bir ekibe liderlik etmekten gurur duyuyorum ve bu heyecan verici yolculuğun devamını dört gözle bekliyorum. Cisco Genel Müdürü olarak bu görevde elimden gelenin en iyisini yapmayı heyecanla bekliyorum.”

    24 yıllık deneyime sahip…

    Didem Duru, kariyeri boyunca Finansbank, IBM, Dell şirketlerinde çeşitli yöneticilik ve Ülke Genel Müdürlüğü pozisyonlarında çalıştı. 1995 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olan Duru, Cisco’ya katılmadan önce Dell’de Avrupa Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’nde özel müşteri deneyimlerine yönelik direktörlük görevinde bulundu.

    10x optik zoom’lu Oppo Reno tanıtıldı

    Çin merkezli teknoloji şirketi Oppo’nun Find X’inin ardından ikinci üst segment modeli özelliği de taşıyan Reno, iki farkı seçenekle geliyor; Reno ve Reno 10x Zoom Edition.

    Oppo, üst segmente yönelik olarak sunduğu son derece iddialı bir akıllı telefon modeliyle kamuoyunun dikkatlerini üzerine çekmeyi başardı. Şirketin ‘Reno’ adını verdiği ve daha önceki aylarda da hakkında bazı bilgilerin ortaya çıktığı Android akıllı telefon, 10x optik zoom ve 48 MP arka kamera sistemiyle çarpıcı.

    Çin merkezli teknoloji şirketi Oppo’nun Find X’inin ardından ikinci üst segment modeli özelliği de taşıyan Reno, iki farkı seçenekle geliyor; Reno ve Reno 10x Zoom Edition. Reno 10x Zoom Edition’da 6.6 inç ekran, Snapdragon 855 işlemci, NFC ve VOOC 3.0 hızlı şarj özellikleri öne çıkıyor. Cihazlarda ön kısımda kızaklı selfie kamerası da tasarıma dair ilginç detaylar arasında.

    8 GB RAM ve 256 GB depolama alanı seçeneği de sunuluyor…

    Standart Oppo Reno’da ise 6.4 inç OLED ekran, Snapdragon 710 işlemci ve nispeten daha mütevazı kameralar göze çarpıyor. Öte yandan serinin standart modelinde 6 GB RAM, 128 GB ve 256 GB depolama alanı; 8 GB RAM ve 256 GB depolama alanı alternatifleri sunuluyor.

    10x Zoom Edition tarafında da aynı RAM ve depolama alanı kombinasyonları söz konusu. Çin pazarı için satışlarına başlanan modelin Avrupa lansmanının 24 Nisan’da İsviçre’de düzenleneceği kaydedildi. Etkinlik kapsamında Avrupa pazarına yönelik fiyatlandırma ve detayların netlik kazanması muhtemel.

    Her şeyin başı dijital sağlık

    Bu hafta Dünya Sağlık Haftası… Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle beraber sağlık alanında da büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Artık pek çok hastalığı önceden bilebilmek ve tedavisini sürdürebilmek mümkün hale geldi. Her şeyin başı dijital sağlık diyoruz ve sizlere bu alanda hayat kurtaracak gelişmeleri aktarmak istiyoruz.

    dijital saglik

    Dijital sağlık hayat kurtarıyor

    Eskiden pek çok hastalığın tedavisi mümkün değildi ve teşhisin konması uzun süreler alabiliyordu. Teknolojinin gelişmesi ve bilim insanlarının önemli buluşları bugün sağlık sektörünü çok farklı bir noktaya sürükledi. Artık üzerimizde taşıyacağımız küçük bir aksesuar ya da evimizde kullanacağımız ufak bir eşya ile sağlığımızı takip altına almak mümkün. Sizlere üniversitelerde ya da şirketler tarafından geliştirilen birkaç dijital sağlık uygulamasından bahsedelim…

    Akıllı stetoskop hep yanınızda

    Her yıl solunum yolu hastalıkları sebebiyle milyonlarca insan hayatını kaybediyor. Yaşlılarda ve çocuklarda en çok karşılaşılan zatürre, yaş sebebiyle bazı durumlarda ölümle bile sonuçlanabiliyor. John Hopkins Üniversitesi’ndeki araştırmacılar bu durumun önüne geçmek için akıllı bir stetoskop geliştirdiler. Yapay zekanın kullanıldığı bu stetoskop, vücutta sadece akciğerlerin sesine odaklanıyor. Yüzde 87 oranında doğru tahminde bulunduğu ispatlanan akıllı stetoskop, bu hastalığın erken teşhisinde önemli bir rol oynayabilir.

    Göz tansiyonunu kontrol altında tutabilirsiniz

    Dünya genelinde yaklaşık 70 milyon insanın göz tansiyonu olarak da bilinen glokom hastalığına sahip olduğunu biliyor muydunuz? Bu hastalık tedavi edilebiliyor ancak teşhis edilmesi pek kolay bir hastalık değil. Yavaş geliştiği için hastalar genellikle fark etmiyor ve fark edildiğinde de tedavi edilmesi için geç kalınmış olabiliyor. Boğaziçi Üniversitesi araştırmacıları, bu durumun önüne geçmek için Glakolens adında, göz içi tansiyonunu takip etmeyi amaçlayan bir ürün geliştirdiler. Bu cihaz hastanın göz tansiyonundaki 24 saat içindeki değişimlerin kaydını tutuyor. Göz tansiyonu gün içinde sürekli değişebiliyor. Farklı zamanlamalarda ölçümlerin yapılabilme olasılığı bu hastalığın erken teşhisi için farklı bir alan yaratabilir.

    Beyniniz ne diyor?

    Bazı hastalık durumlarında hastalarla iletişime geçmek zor olabiliyor. Bir kaza geçirip travma yaşıyor olabiliyorlar ya da felç geçirerek konuşma yetisini yitirebiliyorlar. Yapay zekayı sağlıkta kullanan bilim adamları, beyin sinyallerini elektriksel aktiviteler ile anlaşılabilir bir konuşmaya çeviren Vocoder adlı bir algoritma geliştirdi. Bu algoritma beynin gönderdiği sinyalleri kod haline dönüştürüyor, daha sonra bu kodları çözüyor ve son olarak da konuşmaya çeviriyor. Konuşma kabiliyetini kaybeden insanlar bu buluş sayesinde aklından geçenleri karşı tarafa çok rahat bir şekilde ifade edebilir.

    Hastalığı haber veren tırnak

    Dijital sağlık uygulamaları her geçen gün daha çok dikkat çekiyor. IBM’in hayata geçirdiği Watson, pek çok sektörde olduğu gibi sağlık sektöründe de önemli bir dönüşüme zemin hazırlıyor. Kısa bir süre önce tırnak sensörleri geliştiren şirket, sağlık alanında önemli bir buluşa imza attı. Üretilen tırnak sensörü, yapışkan bir bant aracılığıyla tırnağa takılıyor. Tüm gün boyunca hastanın tırnağında duran sensör, tüm hareketleri kontrol altında tutarak Parkinson ya da şizofreni gibi hastalıklarda ortaya çıkan istemsiz hareketlerin oranını ölçmeye yardımcı oluyor. Daha sonra toplanan veriler, yapay zeka destekli bir uygulama tarafından yorumlanıyor. Böylelikle uzun vadede hastalığın durumu ya da ilaç tedavisine verilen yanıtın takip edilmesine imkan tanınabilir.

    Kanser hastalarına dijital ilaç

    Dijital sağlık uygulamalarında en önemli buluşlardan biri de dijital ilaç. Proteus Digital Health firması geliştirdiği dijital ilaç, kanser hastaları için önemli bir tedavi kapısı aralıyor. Üzerinde sensörlerin bulunduğu hap, ilaç uyumu ve aktivite seviyelerini anlık olarak ölçebiliyor. Aktivite ölçümleri ile birlikte ilaç kullanımını ve dozunu ölçerek tedavi sürecini izleyebiliyor. Toplanan veriler tedaviye karar vermek için kişinin doktoru ile paylaşılabilir ve tedavi sürecinde farklı bir yol izlenebilir.

    Apple ‘Sentetik Selfie’ uygulaması patenti almak istiyor

    Apple, her kullanıcının kendi portre fotoğraflarını ayrı ayrı çekmesi, daha sonra bunların yazılımla birleştirilerek klasik bir selfie haline dönüştürülmesini esas alan bir patent başvurusunda bulundu.

    Grup selfie’leri, etkinliklerde veya seyahat ederken arkadaşlarınızla anı ölümsüzleştirmenin harika bir yolu. Bununla birlikte pek de kolay bir süreç olmadığı da net. Birçok kişinin çekim için poz vermesi, bazılarının fotoğraftaki ifadesini beğenmemesi ya da yeniden çekilmesini istemesi gibi yaygın taleplerin kaynağı. Neyse ki Apple, bu sorunu teknoloji ile çözmek istiyor.

    Şirket, selfie çekimleri odaklı ve ‘Sentetik Grup Özçekimlerinin Üretilmesi‘ başlıklı yeni bir patent başvurusunda bulundu. Bu başvuru, her kullanıcının kendi portre fotoğraflarını ayrı ayrı çekmesi, daha sonra bunların yazılımla birleştirilerek klasik bir selfie haline dönüştürülmesini esas alıyor.

    Sentetik selfie’ler…

    İşlem, grubun geri kalanına davetiye gönderen bir kullanıcı tarafından başlatılıyor. Herkes kendi selfie’sini çekip ilk kullanıcıya gönderiyor. Bu noktada katılımın reddedilmesi seçeneği de mevcut. Uygulamada katılımcıların belli bir coğrafi bölgede bulunmaları zorunluluğu da yine ‘seçenek’ olarak sunuluyor. Bu sayede belli etkinlikte bulunan kişiler çekimde görünebiliyor.

    Yazılımsal görüntüleme yöntemi ile birden çok portre fotoğrafı bir selfie halinde düzenleniyor. Burada ölçeklendirme ve insan sayısı gibi faktörler devreye giriyor. Elbette son olarak görüntüye bir arka plan ekleniyor, bu etkinlikteki kimsenin portresindeki arka plan görüntüsü olabileceği gibi tamamen farklı bir fotoğraf da olabiliyor. Nihai sonuç tahmin edileceği gibi kaydedilip paylaşılabilir özellikte.

    Apple’ın söz konusu özelliği yeni bir mobil uygulama olarak sunabilir. Ancak her patent başvurusunun gerçek bir ürün ve hizmetle sonuçlanmadığı hatırlandığında söz konusu adım sadece bir ‘patent’ olarak da kalabilir.

    Watch Dogs 3, Londra’da geçecek

    Önde gelen oyun odaklı medya platformlarından birine göre merakla beklenen Watch Dogs 3’ün geçeceği şehir İngiltere’nin başkenti Londra olacak. Ayrıca yapımın çıkış tarihi de belirtildi. İşte detaylar…

    Oyun dendiğinde akla ilk gelen medya platformlarından Kotaku’da, yılın merakla beklenen yapımları arasındaki Watch Dogs 3’ün Londra’da geçeceğini öne süren bir makale yayınlandı. Ek olarak oyunun  çıkış tarihi de bir olasılık olarak aktarıldı.

    Londra iddialarının çıkış noktası ise bir hayli ilginç. Halihazırdaki Watch Dogs 2’de oyunun son anlarında bir koordinat yer alıyor, burası incelendiğinde belirtilen noktanın Londra’ya işaret ettiği görülüyordu. Bu noktada Kotaku’daki iddia da gerçekle örtüşüyor gibi. Diğer taraftan Watch Dogs 3 çıkış tarihi için de beklenti yaz aylarında düzenlenecek E3 2019 şeklinde. Dev etkinliğin aynı zamanda oyunun çıkışının duyurusuna ev sahipliği yapabileceği görüşü ileri sürülüyor. Yüzleri güldüren bir bilgi daha.

    Son olarak yapımın 3. versiyonunda yakın dövüşün öne çıkacağı, küçük silahların kullanılabileceği gibi bir takım başka detayların da aktarıldığını belirtelim. Bunun nedeninin İngiltere’de, büyük ölçekli ateşli silahların pek fazla tercih edilmemesi olduğu da aktarılanlar arasında.

    Zaten bekleniyordu…

    Son olarak Assassin’s Creed’in sonraki oyunun 2020’de çıkacağı, zaten Watch Dogs 3’ün de bu yüzden daha önce çıkmasının beklendiğini de ekleyelim.

    Gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz…

    Minik yardımcılarımız: Taşınabilir fotoğraf yazıcıları

    Mobil teknolojilerin gelişmesiyle beraber yaygınlıkları artan fotoğraf yazıcıları modellerine bu yazıda göz atıyorum.

    Baskı almak uzun yıllardır hayatımızda olan bir kavram. Bu iş için kullandığımız en temel cihazlar ise yazıcılar. Özellikle günlük baskılar için kullanılan bu cihazlar aynı zamanda fotoğraf da basabiliyor. Teknolojinin gelişmesiyle beraber yazıcılar da küçüldü ve tabir caizse cebimize girdi. Özellikle fotoğraf baskısı için kullanılan bu minik yazıcıların bazıları pille de çalışabildiği için elektrikten uzak ortamlarda da kullanabiliyor. Ayrıca bu tip yazıcıların büyük bir çoğunluğu özel bir kartuş ya da mürekkebe ihtiyaç duymuyor.

    Minik yardımcılarımız: Taşınabilir fotoğraf yazıcıları

    Özel kağıtlar kullanan bu fotoğraf yazıcıları, neredeyse bir cep telefonu boyutlarına kadar küçüldüler. Bu yazıcıların genel özelliklerine bakacak olursak büyük bir çoğunluğu kablosuz teknolojilerden biri olan Bluetooth desteği sunuyor. Ayrıca yine büyük bir kısmı kablolu olarak da bilgisayara bağlantı imkanı da sunuyor. Bu da kablosuz olarak mobil cihazlara bağlanabildiği gibi kablolu olarak bilgisayarla beraber de kullanılabildiği anlamına geliyor. Yine tüm bunlara ek olarak fotoğraf yazıcılarının büyük bir çoğunluğu doğrudan fotoğraf makinesi bağlantısı ile baskı almaya da izin veriyor. Bu sayede bilgisayara gerek olmadan da baskı alınabileceğini belirteyim.

    Bu tarz yazıcıların bazıları sadece vesikalık boyutunda baskı alabilirken büyük bir çoğunluğu ise 10×15 cm boyutlarında kendilerine özel kağıtlara baskı alabiliyor. Genelde fotoğraf baskısı için kullanılan bu tip yazıcılar mobil olarak iş yapan ya da sürekli hareket haline olup fotoğraf baskısı almak isteyenler için mükemmel bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor.

    Taşınabilir fotoğraf yazıcılarını satın alırken nelere dikkat etmeli?

    Öncelikle bu tarz bir yazıcı almadan önce ihtiyaçları iyi belirlemek lazım. Hangi boyutta ve ne sıklıkta baskı alınacak. Alınan baskılar hangi ortamda kullanılacak. Satın alınacak yazıcının kağıt seçenekleri neler. Bu kağıtlardan istenildiği zaman satın almak mümkün olacak mı. Bu ve benzeri soruların yanıtları bilinirse tercih edilecek yazıcı da o ölçüde doğru bir seçim olacaktır.

    Taşınabilir fotoğraf yazıcı seçenekleri

    Günümüzde satışta olan ürünlere baktığımızda ağırlıklı olarak HP, Canon ve Fujifilm’in taşınabilir fotoğraf yazıcısına sahip olduğunu görüyoruz. HP modellerine baktığımızda ise HP Sprocket serisi öne çıkıyor. Canon ise bu alanda iki seri ile yer alıyor: Birincisi Zoemini diğeri ise Selphy. Fujifilm de bu alandaki modellerini Fujifilm Share SP2 serisi altında toplamış.

    Tüm bu modellerin kendine has özellikleri olsa da temelde özel kağıtlarını kullanan, birçoğu pille de çalışan bu fotoğraf yazıcılarının büyük bir çoğunluğu (Canon Zoemini Küçük Fotoğraf Yazıcısı modeli hariç) 10×15 cm baskı boyutunda fotoğraf çıktısı alabiliyor. Bu yazıcılarla ilgili detayları MediaMarkt’ın sayfalarında görebilirsiniz.

    Biraz özel bir alan olsa da fotoğraf yazıcıları son yıllarda sayısını artırmış ürünler arasında yer alıyor. Taşınabilir olmalarıyla öne çıkan bu yazıcılar dışında standart bir inkjet yazıcının da (özel kağıt kullanılarak) fotoğraf baskısı alabileceğini hatırlatmak isterim. Ama standart bir inkjet yazıcıyı da cebinize koyup istediğiniz yere götüremezsiniz. Bunun da altını çizmek isterim.

    ışığınız bol olsun…

    İddia: Yeni Asus ROG Phone yıl sonuna doğru tanıtılacak

    Yeni nesil Asus ROG Phone modelinin ne zaman tanıtılacağı sorusuna yönelik yeni bilgiler gelmeye devam ediyor.

    Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlarda oyun deneyimin yüksek boyutta yaşanabildiği modellerin son yıllarda gördüğü ilgi aşikar. Konsol kalitesindeki mobil oyunlar, battle royale çılgınlığı derken yüksek RAM ve donanıma sahip cihazlara yönelim artıyor. Asus, bu noktada iddialı modeli ROG Phone ile adından söz ettirmiş üreticilerden biri ve ikinci nesikl ‘oyun’ telefonu merakla bekleniyor. Şirketin yeni Asus ROG Phone modelini ne zaman tanıtılacağı sorusuna yönelik de yeni bilgiler gelmeye devam ediyor.

    Yeni iddialara göre söz konusu akıllı telefon için bekleyiş bir miktar uzun sürecek; 2019 yılının üçüncü çeyreğinin tanıtım tarihi olarak gündemde olduğu kaydediliyor. Yani Eylül-Ekim gibi gerçekleştirilecek bir tanıtım olasılığı var. Cihazın yılın son bölümünde çıkacak olması Samsung ve Apple gibi markaların en iddialı modellerini tanıtıp satışa sunacakları dönemde Asus’un da ilginç bir seçenek olarak teknoloji raflarında konumlanabileceği anlamı da taşıyor. Beklentiler ROG Phone’un tasarım ve donanım tarafında iddiasını konuşturması yönünde. Öte yandan cihazın oyun şirketi Tencent iş birliği ile hazırlanacağı belirtiliyor. Modelin ise üst segment özelliklere sahip olacağı, Asus’un genel itibarıyla giriş seviyesi modellere yönelik odağını da değiştirmeyi (yüksek segment ve oyun telefonları doğrultusunda) planladığı ifade ediliyor.

    Gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz…

    Not: Görsel temsilidir.

    Galaxy Note 10 dört farklı modelden oluşabilir!

    0

    Geçtiğimiz hafta ortaya çıkan yeni söylentiler, Ağustos ayında iki farklı Galaxy Note 10 modelinin tanıtılacağını belirtmişti. Galaxy Note 10 ile birlikte Galaxy Note 10e olarak adlandırılması beklenen diğer model, Note serisinin daha uygun fiyatlı bir üyesi olacaktır. Bununla birlikte geçtiğimiz saatlerde ortaya çıkan yeni iddialara göre, Galaxy Note 10 serisi dört farklı modelden oluşabilir.

    Galaxy Note 10 serisi dört farklı modelden oluşabilir!

    Geçtiğimiz haftalarda tanıtılan ve satışa sunulan Galaxy S10 serisi, bazı ülkelerde 5G versiyonlarla da satışa sunulmuştu. Görünüşe göre Samsung, Ağustos ayında tanıtılması beklenilen Note 10 serisi için de benzer bir politika izleyecek.

    Galaxy Note 10 ile yeni bir dönem başlıyor! / Galaxy Note 10 serisi

    Söz konusu iddialara göre Galaxy Note 10 ve Note 10e modelleri ile birlikte, bu modellerin 5G desteğine sahip versiyonları da satışa sunulacak. 5G teknolojisini destekleyen modeller, henüz yaygın kullanım alanı olmadığı için belirli bölgelerde satışa sunuluyor. Note 10 serisine ait 5G modellerinin de bu şekilde belirli bölgelerde satılacağı düşünülüyor.

    Galaxy Note 10 modeliyle ilgili bilinen detaylar şu an için oldukça kısıtlı. Ancak cihazın tamamen tuşsuz bir tasarıma sahip olacağı yönünde bazı söylentiler bulunuyor. Güç tuşu, ses kontrol tuşları ve Bixby tuşu yerini dokunmatik arayüze bırakabilir.

    Xiaomi Mi 9 SE Brown Bear Edition tanıtıldı

    Xiaomi ve Line Messenger işbirliği ile üretilen Xiaomi Mi 9 SE Brown Bear Edition tanıtıldı. Tasarımı ile dikkat çeken Xiaomi Mi 9 SE Brown Bear Edition’ın özellikleri ve fiyatı hakkında her şey haberimizde yer alıyor.

    Xiaomi, geçtiğimiz aylarda karşımıza Mi 9 ve Mi 9 SE modelleri ile çıkmıştı. Çinli firma şimdi farklı bir kullanıcı kitlesine hitap etmek için Xiaomi Mi 9 SE Brown Bear Edition modelini duyurdu. Line Messenger ve Xiaomi işbirliği ile üretilen Xiaomi Mi 9 SE Brown Bear Edition, tasarımı ile olduğu kadar kutu içeriği ile de dikkat çekiyor.

    Xiaomi Mi 9 SE Brown Bear Edition özellikleri

    Xiaomi Mi 9 SE Brown Bear Edition gücünü Qualcomm’un Snapdragon 712 yonga setinden ve 6 GB RAM’den alıyor. 5.97 inç büyüklüğünde 1080 x 2340 piksel çözünürlüklü AMOLED ekran ile gelen Mi 9 SE Brown Bear Edition’da tam üçlü arka kamera kurulumu yer alıyor.

    Mi 9 SE Brown Edition’da 48 Megapiksel + 8 Megapiksel + 13 Megapiksel arka kamera kurulumu ve 20 Megapiksel ön kamera yer alıyor. 3.070 mAh kapasiteli bataryadan beslenen telefonda 18W hızlı şarj da yer alıyor. Gelelim Mi 9 SE Brown Bear Edition’ın kutu içeriğine.

    Mi 9 SE Brown Bear Edition’da Brown Bear arayüzü yer alıyor. 10.000 mAh kapasiteli Powerbank ve Line Firends karakterlerinin yer aldığı çıkartmanın yer aldığı kutu içeriğinde bir de Brown Bear temalı kılıf yer alıyor.

    350 dolar fiyat etiketine sahip olan Mi 9 SE Brown Bear Edition’ın ilk olarak Çin’de satışa sunulacağı söyleniyor. Bakalım bu telefon diğer Avrupa ülkelerinde de satışa sunulacak mı?