İster kurumsal dünyada olun ister ise bir öğrenci, sunum yapmanız bir gerekliliktir. İşte tam bu noktada kablosuz sunum kumandaları imdadınıza yetişir. Yazımda sunumlarınıza değer katacak ve başarınızı katlayacak kablosuz kumandalara yer verdim.
Android 10’lu Galaxy M01 onaylandı
Samsung farklı model aileleri üzerinde yaptığı geliştirmelere ve yeniliklerine devam ediyor. Sık sık bu model ailelerine yeni modeller katılıyor diyebiliriz. Son olarak, M Serisi ailesinden bir haber geldi. Galaxy M01 modelinin Android 10 işletim sistemi ile geleceği doğrulandı. Yeni model uygun fiyat etiketi ile tüketicilerin karşısına çıkacak.
Galaxy M01 Android 10 ile gelecek
Samsung, her segment için farklı ürünler karşımıza çıkaran bir akıllı telefon üreticisi. Kısa süre önce Galaxy S20 serisi ile amiral gemisi bir akıllı telefon satın almak isteyenlere hitap eden şirket, bu kez uygun fiyatlı modeli ile gündeme geldi.
Galaxy M01’in Wi-Fi sertifikası ve Geekbench test sonuçları ortaya çıktı. Modelin özelliklerinin bir kısmı da bu sayede doğrulanmış oldu. Teste baktığımızda telefonun tek çekirdekte 856, çoklu çekirdekte ise 3.327 puan aldığını görüyoruz. Telefonun işlemcisi ise 2.02 GHz hızında çalışıyor. 8 çekirdekli olduğu görülen işlemcinin modeli ise şimdilik belli değil. Ancak, söylentiler Snapdragon 439 üzerinde yoğunlaşıyor. Ayrıca telefonda 3 GB RAM kullanılacağı da Geekbench testi ile birlikte ortaya çıkmış oldu.
Diğer teknik özellikler hakkında ise şimdilik bir bilgi yok. Ancak yine de Galaxy M01‘in Galaxy A01 modeliyle benzer bir ekrana sahip olabileceği konuşuluyor.
Sızdırılan Wi-Fi sertifikasında da telefonun 2.4 GHz hızındaki Wi-Fi ağlarıyla çalışacağı bilgisi ortaya çıktı. Ayrıca bu belgeyle birlikte Galaxy M01’in Android 10 ile geleceği de doğrulandı.
SSD’ler Mekanik Sabit Disklere Göre Ne Kadar Dayanıklı?
Bilgisayar alırken veya bilgisayar donanımı yükseltirken en çok dikkat edilen noktalardan biri de disk sürücüsü seçimleri oluyor. Peki, mekanik sabit disk yerine SSD satın almak ne kadar fark ediyor?
Eski bir bilgisayarınıza SSD taktıysanız faydasını anında görmüşsünüzdür. Bilgisayarınız ve uygulamalar daha hızlı açılmaya başlamıştır ve bilgisayarınızın genel performansı artmıştır. SSD’ler de artık mekanik sabit disklerde görmeye alışkın olduğumuz kapasitelere ulaştı ve 500 GB SSD’leri 100 dolardan daha düşük fiyatlara alma imkanına kavuştuk.
SSD’lerin kararlılığı konusunda internette birçok yazı okumuş ve aklınız karışmış olabilir. SSD’lerin belirli sayıda yazma ve okuma sayısına ulaşabileceği ve ardından hata vermeye başlayacağı gibi birçok yorumla karşılamış olabilirsiniz. Tüm diskler gibi SSD’ler de bir süre sonra hata vermeye başlayacaktır. Ancak SSD’lerin mekanik disklerden daha hızlı mı bozulmaya başlayacağını ve kullanım ömürlerini artırmak için neler yapabileceğini bu yazımızda anlatacağız.
Genel olarak SSD’ler olağan dışı ve sert koşullara mekanik disklere göre daha dayanıklıdır. Çünkü hareket eden parçalar içermezler. SSD’ler kazara düşmelere, diğer şoklara, titreşime, ekstrem sıcaklıklara, manyetik alana; mekanik disklerden daha dayanıklıdır. Küçük yapılarından ve düşük enerji tüketimlerinden dolayı dizüstü bilgisayarlar ve mobil platformlar için biçilmez kaftandır.
SSD’ler NAND flash yongaları kullanıyor. NAND, diğer bilgisayar terimleri gibi bir şeyin kısaltması değildir. “NOT AND” olarak bilinen mantıksal terimden ismini alır. NAND anahtarı, tüm girdileri doğru ise yanlış şekilde çıktı veren mantıksal bir anahtardır. Dijital sistemlerde mantıksal anahtarlar sıklıkla kullanılıyor.
NAND hafıza ise; enerji kaynağı kaldırıldığında bile veriyi tutan geçici olmayan katı hal hafızayı ifade ediyor. NAND depolama birimleri kullanım ömrünü de belirleyen çeşitli özelliklere sahiptir. Veri bir NAND hücresine yazıldığında (programlama), aynı veriye yeni bir veri yazılacağı zaman mevcut verinin silinmesi gerekiyor. NAND, voltaj uygulayarak elektronlar yardımıyla programlama ve silme işlemlerini gerçekleştirir. Elektronların konumu ve sayısı akım miktarını ve hücrede depolanacak veriyi belirliyor. (1 ya da 0)
Yazma ve silme işlemleri için elektronlar yalıtkan bir maddenin içerisinde iletildiği için zamanla bu yalıtkan madde aşınmaya başlayacaktır. Bu süre NAND tasarımı içerisindeki her hücre için değişmektedir. Sonuç olarak yalıtkan madde elektronları olması gerektiği konumda tutamayacak bir noktaya gelecektir. Programlama/silme döngü sayısı SSD kararlılığını belirleyen en önemli faktörlerden birisidir. Ancak terabayt cinsinden yazılan veri ve hatalar arasındaki ortalama süre (MTBF) de kararlılığı etkiliyor.
SSD Seçimini Kararlılık Faktörleri Nasıl Etkiler?
SSD’yi nasıl kullanacağınıza bağlı olarak bu faktörler önem kazanıyor. Üreticiler bazen SSD’leri tasarlandığı iş türüne göre tanıtıyor. (Yazma ağırlıklı, okuma ağırlıklı, karma kullanım gibi) Bazı üreticiler de belirli bir SSD için kullanıcılara uygun düzeyde kararlılık ve kapasite sunan seçenekler sunuyor. Örneğin çok sayıda yazma iş yüküne sahip bir işletme depolama kapasitesinin aksine kararlılığı tercih edebilir. Ya da az sayıda yazma iş yüküne sahip bir kullanım şeklinde daha fazla depolama kapasitesi tercih edilebilir.
SSD’nizin Bozulduğunu Nasıl Anlarsınız?
SSD’niz de bir süre sonra hata verip bozulacaktır. Ancak bu olmadan önce farkında olmanız gereken uyarı işaretleri vardır. Sonu gelen mekanik disklerden gelen sesleri hatırlarsınız. SSD’ler hareket eden parçalara sahip olmadığı için duyulabilir bir uyarınız olmayacak. Bu yüzden aşağıdaki olaylara dikkat edip verilerinizi sağlama almalısınız.
Kötü Sektörleri İçeren Hatalar : Mekanik disklerdeki kötü sektörlere benzer şekilde SSD’lerde de kötü sektörler bulunur. Bilgisayar bir dosyayı okumaya ya da yazmaya çalışır. Ancak bu olması gerekenden uzun zaman alır ve sonunda hata ile karşılaşılır ve sistem karşınıza bir uyarı çıkarır.
Dosyaların Okunup Yazılamaması : Kötü sektörler dosyalarınızı iki şekilde etkileyebilir. İlk olarak bilgisayarınız sürücüye bir dosyayı yazarken kötü sektörü tespit edebilir ve veri yazmayı reddedebilir. Ya da bilgisayarınız veri yazıldıktan sonra kötü sektörü tespit eder ve veriyi okumayı reddeder.
Dosya Sisteminin Onarım Gerektirmesi : Bilgisayarınızın düzgün kapatılamadığına dair bir hata mesajı alırsanız bu da SSD’nizin kötü sektör geliştirdiğine ya da başka sorunlara işaret edebilir.
Açılış Sırasında Yaşanan Çökmeler : Bilgisayarınız açılırken yaşanan çökmeler diskinizle ilgili bir soruna işaret edebilir. Böyle bir durumda diskin tamamen bozulma ihtimaline karşın verilerinizin tamamını yedeklemelisiniz.
Sürücünün Sadece Okunabilir Duruma Gelmesi : Sürücünüz disk üzerine hiçbir veri yazılmayacak hale gelebilir ve sadece okumaya izin verebilir. Böyle bir durumda neyse ki verilerinizi diskten alabilirsiniz.
Sonuç olarak SSD’lerin mekanik disklerden daha az dayanıp dayanmayacağı disklerde kullanılan teknolojiye ve kullanım amaçlarına bağlıdır. Mekanik diskler bazı amaçlar için daha iyiyken SSD’lerin kullanım alanları farklıdır. Ancak genel anlamda SSD’lerin mekanik disklere göre daha fazla dayanması beklenir.
SSD kullanıcıları muhtemelen disklerini bozulduğu için değil de yeni bir teknolojiye ya da daha fazla depolama kapasitesine geçiş için değiştireceklerdir. Normal bir kullanım altında SSD’lerin yıllarca dayanacağını ön görmek mümkündür. Eğer bilgisayarınızı 3-5 sene içerisinde yeniliyorsanız SSD’nizin bu süre içerisinde dayanıp dayanmayacağını endişe etmenize gerek olmayacaktır.
Honor 30, Huawei P40 benzeri kamera ile gelebilir
Henüz tanıtılmamış olan telefonlar sızıntı yapılan görselleriyle, tanıtım günlerinden günler hatta aylar öncesinde karşımıza çıkıyor. Honor 30 da bu modellerden biri oldu. Twitter üzerinden telefonun tasarımına dair bir görsel paylaşan OnLeaks isimli hesap bizlere Honor 30 kamera kurulumu ile Huawei P40 benzerliğini göstermiş oldu.
Honor 30 kamera kurulumu sızdırıldı
Yaptığı sızıntılarla sık sık gündeme gelen OnLeaks, bu kez Honor 30 ile ilgili iddiasını paylaştı. İddialara göre Honor 30, Huawei P40 ile benzer bir kamera kurulumuna sahip olacak. Hesap kaynaklarından alınan bilgiye göre, telefonda Sony’nin 50 Megapiksellik IMX7xx sensörü kullanılacak. Bu sensör P40’taki lensten biraz daha küçük. Huawei P40’ın 50 Megapiksellik kamerasının sensörü 2.44µm büyüklüğündeyken, Honor 30’un ana kamerasının sensör büyüklüğü 2.24 µm.
According to my sources, the #Honor30 comes with 50MP Primary (custom Sony IMX 7XX Sensor, Full-Pixel Focus Tech, 4in1 2.24μm) + 12MP Ultra-Wide (4in1 2. 8μm) + 8MP Telephoto Rear Camera with 3x Optical Zoom.
PS: The sketch below may not be 100% accurate… pic.twitter.com/bORauMIiD0
— Steve H.McFly (@OnLeaks) March 27, 2020
Bu ana kameraya 12 Megapiksel çözünürlüğünde bir ultra geniş açılı lens eşlik edecek. Ayrıca, kurulumda bir de 8 Megapiksel çözünürlüğünde bir telefoto lens kullanılacak. Bu lens 3x optik yakınlaştırma yapabilecek.
OnLeaks, kameralarla ilgili iddialar konusunda kendinden emin olsa da paylaşılan tasarımın yüzde 100 doğru olmayacağının altını çizdi.
Paylaşılan görseldeki tasarım tamamen doğru olmasa da, kısa süre önce afişi sızdırılan Honor 30S ile benzerlik taşıdığını söyleyebiliriz. Dolayısıyla aşağı yukarı yakın bir tasarım bekleyebiliriz.
Honor 30S demişken, bu modelde de 64 Megapiksellik ana kamera kullanılacak ve telefon gücünü Kirin 820’den alacak.
Honor 30S, 30 Mart günü tanıtılacak. Muhtemelen aynı işlemcinin kullanılacağı Honor 30’un da bu etkinlikte tanıtılıp tanıtılmayacağı şimdilik belli değil.
Apple Watch için Touch ID iddiaları kuvvetleniyor
Apple, kısa süre önce watchOS 6.2 isimli Apple Watch güncellemesini yayınladı. Bu güncellemenin ülkemiz için en büyük yeniliği EKG özelliğinin gelmesi oldu. Apple, yazılım iyileştirmelerinin yanında donanım tarafında da önemli çalışmalar yapıyor. Son olarak, Apple Watch‘a yapılacak donanım değişiklikleri ve watchOS 7 ile gelecek bazı geliştirmeler sızdırıldı.
Apple Watch için Touch ID iddiaları
iUpdate ve The Verifier tarafından ortaya atılan iddialara göre, Apple şu sıralar Apple Watch’a Touch ID ekleyebilmek için çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalarda ise iki farklı seçenek var. Bunlardan biri Apple Watch için Touch ID sensörünün Digital Crown’a entegre edilmesi. Bir diğer seçenek ise sensörün ekran altına konumlandırılması.
Tabii bu özelliğin Apple Watch Series 7 ile karşımıza çıkacağı söyleniyor. Yani, bu yıl tanıtılacak akıllı saat modelinde parmak izi sensörünü beklememek gerekiyor.
Apple Watch bildiğiniz gibi halihazırda biyometrik bir kimlik doğrulama seçeneği barındırmıyor. Bunun yerine kullanıcıların PIN kodu ile saatini açması gerekiyor. Saat koldan çıkarıldığı anda kendini otomatik olarak kilitliyor. iPhone’un kilidi açıldığında ise bu kilit otomatik olarak açılıyor. Bu da PIN kodunu birkaç kez yazmanın önüne geçiyor. Ancak, yine de 4 haneli bir şifre girmenin kullanım pratikliği sunmadığını söyleyebiliriz.
Touch ID iddiasının dışında watchOS 7 ile ilgili de bazı iddialar mevcut. Bunların başında yeni yazılımın uyku takibini ve kan oksijen sensörünü kullanıcıya sunacak olması geliyor.
Apple’ın haziran ayında düzenleceği WWDC etkinliğinde watchOS 7’yi resmi olarak duyurması bekleniyor. Bu arada WWDC’nin bu yıl çevrimiçi olarak düzenleneceğini ve etkinlik tarihinin henüz kesinleşmediğini belirtelim.
Yeni nesil Apple Watch ise tahminlere göre sonbahar aylarında piyasaya çıkacak.
2020’nin öne çıkacak e-ticaret trendleri
2019 yılı sonunu itibariyle online perakende satışlarının toplam değerinin 3,4 trilyon doları aştığını görüyoruz. Rekabetin yüksek olduğu e-ticaret sektöründe ilgi düzeyinin yüksek tutulması en önemli öncelik olmalı. Bu bağlamda online işletmeler, markalarını ve ürünlerini müşterilerinin gözü önünde tutmanın yollarının arıyorlar.
Bunu yapmanın en iyi yollarından biri, e-ticaret trendlerini takip ederek gerçek zamanlı olarak uygulamaya almak. Bununla birlikte, her zaman en son modaları denemekle birlikte gelen bir risk de vardır. Nihayetinde, trendleri denemeye gelince, yaptığınız değişikliklerin müşterileriniz için her zaman daha iyi olmasını sağlamak önemli. Bununla birlikte, bugün her online girişimcinin bilmesi gereken (ve bundan yararlanmayı düşünen) bazı önemli e-ticaret eğilimleri mevcut.
Google online bir pazaryeri olma yolunda
Markanız çok bilinen bir marka değilse, müşterilerinizin çoğu büyük olasılıkla mağazanızın sunduğu ürünler için organik veya ücretli aramalarla web sitenize ulaşmakta. Dolayısıyla, ürünlerinizi daha fazla müşterinin görebilmesi için Google Alışveriş’i optimize etmelisiniz. Bu son derece güçlü bir satış kanalıdır ve online mağazalar için inanılmaz bir SEO olabilir.E-ticaret platformunuzu Google Alışveriş ile entegre ettiğinizde, bir müşteri mağazanızda bulunan bir ürünü aradığında otomatik olarak alışveriş sekmesindeki SERP’lerin başına geçecek bir PLA (ürün listeleme reklamı) oluşturur. Bu, niş ürünler satan e-ticaret mağazaları için heyecan verici bir haber. Aslında, yakın zamanda yapılan bir vaka çalışması, Google Alışveriş’in dönüşümleri yüzde 17’nin üzerinde artırmaya yardımcı olduğunu ortaya koydu. Kurulum işlemi de oldukça basit. Kaydolmak için Google Merchant Center’a gitmeniz yeterli ve online mağazanız reklam gereksinimlerini karşılıyorsa, bu kazançlı kanal üzerinden reklam vermeye başlayabilirsiniz.
Sosyal alışveriş yükseliyor
Sosyal medya bugünlerde beğeni, paylaşım ve sevimli kedi fotoğraflarından çok daha fazlası. Birçok sosyal kanal mini arama motorlarına dönüşüyor ve çevrimiçi alışveriş yapanların yüzde 55’i doğrudan bir markanın sosyal postası aracılığıyla bir ürün satın alıyor.Birçok platform, yerleşik bağlantılar ile e-ticaret mağazalarının sosyal sayfalarından doğrudan satış yapmasını kolaylaştırıyor. Bu, müşterilerin bir gönderi içindeki belirli ürünleri tıklayıp doğrudan bir ürün sayfasına yönlendirilebildiği ve böylece online reklamcılık yoluyla alımlarını artırmayı çok daha kolay hale getirdiği anlamına geliyor.
AR ve VR daha da yaygınlaşıyor
Online mağazaların her zaman karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, müşterilerin ürünü satın almadan önce görememesi. Bu, satın almadan önce müşterinin ön izleme yapmak istediği kıyafet, mobilya ve diğer aksesuarlar gibi şeyleri satmayı zorlaştırıyor. AR ve VR, müşterilerin fiziksel olarak dokunmadan ürünleri sanal olarak denemelerine izin vererek bu sorunu çözmeye yardımcı oluyor. Günümüzde farklı eticaret şirketleri AR kullanan bir uygulama başlattı, böylece müşteriler sipariş vermeden önce farklı gözlükleri deneyebiliyorlar. Amazon ve Ikea benzer teknolojiyi kullanıyor, böylece müşteriler mobilya parçalarının kendi evlerinde nasıl görüneceğini test edebiliyorlar. E-ticaret mağazaları, teknolojinin müşteri deneyiminde devrim yaratma yollarını dikkate almalı ve bu dijital sistemlere yatırım yapmayı düşünmeli.
Özelleştirilebilir ürünler öne çıkıyor
Kişiselleştirme, tamamen kişiye özel ürünlerle bir sonraki seviyeye geçecek. Birçok online mağaza, her bireyin ihtiyaçlarına veya tercihlerine hitap eden tamamen özelleştirilmiş ürünler oluşturmak için anketler gibi etkileşimli içerikten yararlanıyor. Bu eğilimin özellikle yaygın olduğu alanlardan biri sağlık ve sağlıklı yaşam. ABD’de Curology ve Gainful gibi mağazalar, bireyin sağlık ihtiyaçlarına ve hedeflerine göre tamamen özelleştirilmiş ürün grupları yaratırken, Native gibi markalar, insanların deodorant veya vücut yıkama olarak satın alabilecekleri özel bir koku profili oluşturmak için etkileşimli testler kullanıyorlar.
Büyük satın almalar için esnek ödeme seçenekleri
Müşteriler pahalı ürünleri internetten satın almayı riskli yatırım olarak görürler. Dünyada bununla mücadele etmeye yardımcı olabilecek bir e-ticaret trendi var. Afterpay, Final ve Affirm gibi sistemler aracılığıyla esnek ödeme seçenekleri sunuyor. Bu hizmetler, büyük satın alımları birkaç ay boyunca otomatik olarak daha küçük eşit ödemelere böler; bu da büyük alımları yapmayı biraz kolaylaştırır. Aslında, Afterpay sunan perakendeciler özellikle alışveriş oranlarının yüzde 20 ila yüzde 30 arasında arttığını görmüş.
Şirketler ve tüketiciler çevreye daha duyarlılar
Dünyayı önemsemek artık sadece ağaç meraklıları ya da milenyum çocukları için geçerli değil. Günümüzde çoğu tüketici çevresel etkileri konusunda çok daha bilinçli ve karbon ayak izlerini azaltmak için ellerinden geleni yapan işletmeleri destekliyorlar. Tüketicilerin yüzde 87’si, sosyal veya çevresel faydalar sunan bir markadan ürün satın alma olasılıklarının daha yüksek olacağı konusunda hemfikir. Birçok e-ticaret markası, suda çözünen yer fıstığı gibi geri dönüştürülmüş veya biyolojik olarak parçalanabilir malzemeler kullanarak nakliye atıklarını azaltmak için ellerinden geleni yapıyor. Atıkları azaltmak için markalı çoraplara (kabarcık sargı yerine) sarılmış ürünler gönderen Banish Cilt Bakımı gibi bazı işletmeler yaratıcılıkla kazanıyor.
Eğilimler doğası gereği gelip geçse de, e-ticaret işletmelerinin müşteri deneyimi ve dönüşümleri üzerinde önemli etkileri olan trendlere dikkat etmesi önemlidir. Bu eğilimler zamanla değişip gelişebilirken, birçok online mağaza bunlardan faydalanarak inanılmaz geri dönüşler elde ediyor.
Akıllı Ev Aletlerine Örnekler
Nesnelerin interneti kapsamında daha önce kesinlikle akıllı olarak değerlendirilemeyecek şeyler günümüzde başta internet bağlantısı olmak üzere, kullanıcısı ile adeta konuşacak duruma geldi. Evde kullanılan akıllı cihazlar artık bir yaşam tarzı haline gelmeye başladı. Son yıllarda; termostatlardan ampüllere, su ısıtıcılarından kapı kilitlerine ve daha sayamadığım, gün geçtikçe de artan bir çok ev aleti de akıllanmaya başladı. Bu haftaki ” Akıllı Ev Aletlerine Örnekler ” konulu yazımda, evde kullanılan akıllı aletlere örnekler vererek, ilgili cihazları ayrıntılı olarak inceleyeceğim.
NESPRESSO C85 Expert Milk Off Kahve Makinesi
Nespresso makinesi 19 bar yüksek basınç ile çalışan patentli Nespresso akış sistemiyle donatılmış durumda. Makineler her bir kahvenin kıvamını veren bütün aromaların hissedilmesini garantiliyor ve benzersiz yoğunluktaki dolgun köpük yaratıyor.
Tüm Nespresso kahve makineleri Nespresso kahve kapsülleri ile çalışıyor ve makinenizin kapsül kolunu açarak kapsülü yerleştirip istediğiniz fincan boyuna basabiliyorsunuz. Saniyeler içerisinde benzersiz, Espresso (40 ml), Lungo (110 ml), Cappuccino (110 ml), Latte Macchiato (140 ml) veya Creamy Latte hazırlayabiliyorsunuz. Nespresso kapsülleri sonsuz kez geri dönüştürülebilen bir malzeme olan alüminyumdan üretiliyor.
IROBOT Roomba 966 Robot Süpürge
Roomba 966, günlük toz ve kirlerden kurtulmanıza yardımcı oluyor. Görsel lokalizasyon ve AeroForce üç aşamalı temizleme sistemi ile hassas iAdapt 2.0 navigasyon, 185 m²’ye kadar mükemmel temizlik sağlıyor. iRobot Home mobil uygulaması (Android ve iOS) ile Roomba 966’yı istediğiniz zaman ve yerden kontrol edebiliyorsunuz.
Üç aşamalı AeroForce temizlik sistemi, kablolara dolaşma engelleme, kirlerin akustik ve optik olarak tespiti, temizlik için zamanlama fonksiyonu, dolu hazne göstergesi, temizlik sırasında şarj edilebilme, Li-Ion batarya gibi özellikleri bünyesinde barındırıyor. Robotun altındaki sensörler, cihazın altındaki boş alanları tanımlayıp merdiven gibi yerlerden düşme olasılığını tamamen ortadan kaldırıyor.
PHILIPS GC9640/60 Buhar Kazanlı Ütü
Akıllı Ütü Elite, Philips’in en iyi ve etkili buhar kazanlı ütüsü olarak öne çıkıyor. Akıllı çip teknolojisi ile kottan ipek kumaşlara tüm giysileri sıcaklık ayarı yapmadan ütüleyebiliyorsunuz. Ütülenebilir tüm giysilerde yanmama garantisi veriyor.
Güçlü ve sürekli buharı ile en zorlu kırışıklıklarla bile baş edilip, kalın kumaşlar hızlı ve kolayca ütüleniyor. Gerektiğinde dikey ütüleme ile birlikte inatçı kırışıklıklar için ideal ekstra buhar püskürtme özelliği barındırıyor.
Yenilikçi OptimalTEMP teknolojisi, ütülenebilir kumaşlar üzerinde yanık oluşturmamayı garanti ediyor. Ütüleme sırasında sağladığı güvencenin yanı sıra, sıcak ütü tabanını herhangi bir hasara neden olmaksızın doğrudan pamuklu ütü masasının üzerine bırakabiliyorsunuz. Ütüyü sürekli kaldırıp indirmeniz gerekmediği için de bileğiniz rahat ediyor.
KORKMAZ A365 400 W Smart Elektrikli Cezve
Kormaz akıllı cezve, 400 Watt gücü, 18/10 Cr-Ni paslanmaz çelik gövdesi, 360˚ dönebilen portatif alt besleme ünitesi ile 4 fincana kadar bol köpüklü kahve yapma imkanı sunuyor. Akıllı cezve, şık ve paslanmaz çelik gövdesi ile ergonomik kulpu sayesinde kullanım kolaylığı sağlıyor.
Akıllı Korkmaz cezvede paslanmaz çelikten 400 Watt gücünde gizli rezistans bulunuyor. Cihaz aynı zamanda su kalmadığında çalışmayı kesen bir sistem barındırıyor.
PHILIPS Hue Renkli Akıllı Ampul
16 milyon renge sahip Philips Hue akıllı ampul evinize yeni bir kişilik kazandırıyor. Çalışmak, oyun oynamak veya rahatlamak için günün her saatinde veya havaya girmek için sıcak-soğuk beyaz ışığın 50.000 tonunu kullanıyor. Hue Sync uygulaması sayesinde eğlence anlayışınızı üst seviyelere taşıyabiliyorsunuz. Etrafınızı Philips Hue ışıklarla donatarak; film, müzik veya oyunlardan daha fazla zevk alıyorsunuz.
Philips Hue uygulaması ile evde olmasanız bile evdeki ışığı kontrol edebiliyorsunuz. Evinizin her zaman istediğiniz şekilde aydınlatıldığından emin olmak için uygulamayı kullanmanız yeterli oluyor.
Twitter takip için @salihertugrul Instagram takip için Teknokafe
Xiaomi’nin yeni telefonu Mi 10 Lite tanıtıldı!
Xiaomi bugun gerçekleştirdiği lansman ile en yeni telefonlarını tanıttı. Xiaomi Mi 10 Pro, Mi 10 ve en çok merak edilen model Mi 10 Lite tanıtıldı. Peki merak edilen model olan Mi 10 Lite özellikleri neler gelin yakından bakalım.
Xiaomi Mi 10 Lite özellikleri neler?
Telefonun ilk olarak ekranına baktığımızda 6.57 inç büyüklüğünde OLED bir ekran görüyoruz. 6.57 inç büyüklüğündeki bu ekranın altında parmak izi okuyucusu da bulunuyor. Telefonun işlemcisine baktığımız zaman da farklı bir işlemci görüyoruz. Snapdragon 765G işlemcisi ile gelen model, bu işlemcinin özellikleri ile beraber 5G desteğine kavuşuyor. 5G desteği ile beraber bu model, uygun fiyatlı 5G destekleyen modeller arasında kendisine yer buluyor.
Arka taraftaki kameralara baktığımızda 4 kamera görüyoruz. Yapay zeka destekli bir 48 Megapiksel çözünürlüğünde ana kamera bizleri bu telefonda karşılıyor. Ön taraftaki kamera ise 16 Megapiksel çözünürlüğü ile karşımıza çıkacak. Telefonun içerisinde 4.160 mAh büyüklüğünde bir batarya yer alıyor. Son olarak telefonun depolama alanına baktığımızda da 64 GB depolama alanı ve 128 GB depolama alanını görüyoruz.
Apple iPhone ve iPad Cihazlarda Güvenliği Artırmanın Yolları
Apple’ın kendi ekosistemindeki mobil cihazlar olan iPhone ve iPad, sizin ekleyebileceğiniz birkaç önem ile gizlilik alanında çok daha güvenli cihazlar haline gelebiliyor.
1- iPhone ve iPad’inizi Güncel Tutmanız Önemli
Güvenlik açısından alınabilecek ilk önlem iPhone ve iPad’i güncellemek. Böylece eski sürümlerdeki güvenlik zafiyetlerinin önüne geçilebiliyor. Diğer bir değişle her yeni sürüm aslında ek güvenlik önlemleri barındırıyor.
Bu yüzden Ayarlar / Genel / Yazılım Güncelleme üzerinden telefon ya da tabletinizin erişebildiği en yeni sürüme yükseltme yapın. Ayrıca otomatik güncellemeleri de aktif ederek süreci daha kolay hale getirebilirsiniz.
2- Kısaltılmış URL’lere Genel Olarak Tıklamayın
İnternet güvenliğinin temeli sayılabilecek maddelerden biri de kısaltılan bağlantılara tıklamamak. Bugün siber saldırılar için hâlâ yaygın kullanılan bu yöntem, aslında kullanıcıları ağına düşürmeye devam ediyor. Tıklanan zararlı bağlantılar, cihazdaki verilerin uzaktaki bir sunucuya yüklenmesiyle sonuçlanabiliyor. Dikkat etmek şart.
3- Kilit Ekranını Güvende Tutun
Kilit ekranı, telefon ya da tabletinizi ele geçiren kişilerin hakkınızda bilgi sahibi olmasını sağlayabilir. Mesajlar, gelen bildirimler, e-posta içerikleri ve diğer bilgileri korumak için kilit ekranını korumakta fayda var.
Cihazınızın kilidini açıncaya kadar gelen bildirimleri gizlemek en mantıklı çözümlerden biri. Ayarlar / Bildirimler / Önizlemeleri Göster başlığı üzerinden gerekli ayarlamayı yapabilirsiniz. Burada Her Zaman, Kilitli Değilken ve Asla seçenekleri yer alıyor.
- Her Zaman: Bildirim içerikleri her zaman gösterilir.
- Kilitli Değilken: Bildirimler, telefon kilitli değilken gösterilir.
- Asla: Telefon kilitliyken bildirim gösterilmez.
Eğer Face ID destekli bir cihazınız varsa Kilitli Değilken seçeneği epey kullanışlı oluyor. Çünkü telefon yüzünüzü okuyup kilidi açtığında bildirim içeriği karşınıza geliyor.
4- Tüm Biyometrikleri Tanımlayın
Güvenlik önlemlerinin ikinci aşamasında şifre belirlemek veya biyometrik tarayıcıları kullanmak geliyor. Birçok kişi halihazırda parmak izi okuyucu ya da yüz tanımayı tercih ediyor. Ancak yine de henüz bunlar yerine telefon ya da tableti korumak için şifrelemeyi kullananlar da var. Eğer iPhone ya da iPhone’unuz parmak izi okuyucu – ki iPhone 5s’ten bu yana var – ya da yüz tanıma – iPhone X’dan bu yana var – özelliğine sahipse bunları aktif edin.
Ayarlar / Face ID ve Parola ya da Ayarlar / Touch ID ve Parola üzerinden biyometrik tarayıcılara ulaşabilirsiniz. Bu iki seçeneğe olarak bir de şifre belirlemek gerekiyor. Şifre belirlerken karmaşık olmasına özen gösterin.
Siemens Ev Aletleri’nden maksimum hijyen sunan teknolojiler
Hijyen, son günlerin en önemli gündem maddesini oluştururken, evlerde maksimum hijyen ve konfor sağlayan ürünleriyle Siemens Ev Aletleri tüketicilerin beklentilerine cevap veriyor.
Teknolojinin kolaylığını evlere taşıyan Siemens bulaşık makinelerinin 3’lü Hijyen Teknolojisi ekstra durulama, hijyenEkstra ve machineCare opsiyonları ile bulaşıklarda ultra hijyen sağlıyor. “machineCare’ opsiyonu makinedeki koku ve bakteri oluşturabilecek yağ ve kireç kalıntılarını temizlerken, aynı zamanda bulaşık makinesinin bakımını yapıyor ve ömrünü uzatıyor. Özel temizleyicilerle boş makine çalıştırılarak gerçekleştirilen temizlik esnasında yüksek sıcaklıkta optimum su miktarı kullanılırken, en verimli halde kusursuz hijyen sağlanmış oluyor.
Yüksek sıcaklıklarda yıkanamayan hassas kumaşlar için ideal olan Siemens’in Hijyen Programı aktif oksijen sayesinde, çamaşırlarda 20°C’ye kadar düşük sıcaklıklarda bile maksimum hijyen sağlıyor. Ayrıca Çamaşır makinesinin tamburunu temizleme programı da çamaşır makinesi tamburunun içinde koku oluşmasının önüne geçiyor. Aktif oksijen teknolojisi sayesinde kokuya neden olan bakterilerin birikmesini etkili bir biçimde önleyerek her zaman hijyenik ve temiz bir makine sunuyor.
Yemeğin keyfini çıkartırken, temizleniyor
Siemens’in activeClean özelliği ile fırın temizlemenin zorluğu tarih oluyor. activeClean fonksiyonu fırınınızın kendisini çok yüksek sıcaklıklara kadar ısıtarak, tüm kalıntıların kolayca silinip atılmasını sağlıyor. Özel kaplamaları sayesinde teleskopik raylar, fırın tepsisi, raflar ve raylar da aynı anda temizlenebiliyor.
MediaMarkt’ta online olarak satışa sunulan Siemens marka ürünleri incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.