Facebook sanal gerçeklikten vazgeçmiyor. Oculus Quest 2 özetlemek gerekirse zahmetsiz, kablosuz ve kolay kurulumlu bir Facebook ürünü. Harici bir bilgisayara ya da güçlü bir telefona ihtiyaç duymadan kendi başına çalışabilen Oculus Quest 2, 1,832 × 1,920 çözünürlüklü 90Hz destekli LCD ekranlarla geliyor. 6GB RAM ve Snapdragon XR2 işlemci ile gelen başlığın kütüphanesine girmeniz için artık Facebook hesabına ihtiyaç duyuyorsunuz. Bazıları bu zorlamadan hoşnut olmasa da aslında Facebook açısından anlaşılabilir bir durum. 64 GB dahili depolama ile gelen ürünün ABD fiyatı 299 dolarken 256 GB’lık seçenek de bulunuyor.

Oculus Quest 2 Kutudan Çıkan Başka bir Dünyasının

Ürünü açtınız ve hesabınızla bağlantı kurduktan sonra hemen oyunlara girebiliyorsunuz. Her şey hızlı ve zahmetsiz. Ürünün hemen erişebileceğiniz kendi kütüphanesinde bazı klasik oyunları satın alıp kurabiliyorsunuz. Sanal gerçeklik oyunlarının vazgeçilmezlerinden Tetris Effect, Beat Saber, SuperHot VR, Arizona Sunshine gibi yapımlar “bilgisayara ihtiyaç duymadan” çalışıyor. Bu gerçekten harika bir özellik. Elbette çok güçlü bir bilgisayar ve HTC Vive ya da daha üst bir ürün olan Oculus Rift kadar olmasa da gayet yeterli derecede çalışıyor. Ancak gönül Star Wars Squadrons, Half-Life Alyx veya Fallout 4 VR oynamak istiyorsa Quest 2, 70 dolar civarında satılan bir kablo ile bilgisayarınıza bağlanabiliyor. Eğer güçlü bir bilgisayarınız var ve HTC Vive’ın istediği geniş bir alana sahip değilseniz yaklaşık 370 dolara esnek bir çözüm elde etmiş oluyorsunuz.

Şapka ve Tavşan

Oculus Quest 2’nin kendini en çok geliştirdiği alanlardan biri başlık üzerinde bulunan kameralarla üç boyutlu olarak konumunuzu algılaması. Bu çok pratik bir özellik çünkü eski nesil sanal gerçeklik başlıklarında harici bir kameraya ihtiyaç duyuyorduk. Dahili kameralı modellere göre Oculus Quest 2 yönünüzü ve elinizde bulunan ve touch adı verilen özel kumandaları tespit etme konusunda oldukça iyileştirilmiş. Yalnız kumandaların şarj edilmediğini ve kalem pille çalıştığınız hatırlatalım. Bu tarz yenilikçi bir ürün için kalem pil biraz gereksiz nostaljik kaçmış ancak HTC Vive’a göre fiyatı uygun tutmak için Facebook böyle bir karar almış olabilir.

Bu eksikliğini göz ardı edecek olursak kumandanın verdiği tepkilerin doğruluğu ile dahili kameranın performansı birleştiğinde beyninizin refleks olarak başka bir dünyada olduğunu illüzyonunu kabulleneceğini söyleyebiliriz. Zaten ürünün temel başarı noktalarından biri de bu. Sanal gerçeklik ürünlerinde ortalama bir denge tutturulmazsa kullanıcı bir süre sonra en ufak bir aksaklıkta “büyünün” etkisinden uyanabiliyor. Quest 2, çok iyi bir sihirbaz gibi açıklarını kapatarak şapkadan tavşan çıkarıp alkışı hak ediyor.

Ürünü ergonomi açısından eleştirmek mümkün. İşlemci, RAM derken uzun süreli kullanımlarda rakiplerine göre yüzünüzü ve alnınızı ağrıtabiliyor. Yine de önceki modele göre 70 gram hafifleyerek 500 grama inmesi olumlu bir gelişme. Bir taraftan kendi kütüphanesini geliştiren Oculus, PC üzerinden de daha gelişmiş oyunlara köprü olabilme seçeneği ile yılın en dikkat çeken sanal gerçeklik gözlüklerinden biri.