Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 880

    Samsung TU8500 Crystal UHD 4K Smart TV oyun meraklılarını bekliyor

    Samsung’un TU8500 Crystal UHD 4K Smart TV modeli, sahip olduğu Dinamik Kristal Ekran, Dual LED, Crystal İşlemci 4K, 3 Taraflı Çerçevesiz Tasarım, Oyun İyileştirici gibi teknolojileriyle büyük ekranda oyun oynamak isteyenler için güçlü bir alternatif olarak dikkatleri üzerine çekiyor.

    Günümüzde TV’ler sahip oldukları teknolojik özellikler ile video oyunlar oynamak için de büyük ilgi görüyor. Samsung’un TU8500 Crystal UHD 4K Smart TV modeli sunduğu özellikler ile video oyun tutkunlarına üst seviye deneyimler sunması ile öne çıkıyor. Samsung’un 43″, 50″, 55″ ve 65″ seçenekleri ile gelen bu televizyonu büyük ekranlı TV’de kaliteli ve akıcı bir oyun deneyimi yaşamak isteyenlere hitap ediyor.

    Samsung TU8500 Crystal UHD 4K Smart TV’de kullanılan Dinamik Kristal Ekran geniş bir yelpazeye yayılan renkleriyle oyun oynarken kendinizi ekrandaki aksiyona kaptırmanıza imkân veriyor. Dinamik Kristal Ekran, her detayı görebilmeniz için gerçekçi varyasyonlar sunar. Ayrıca Dual LED özelliği sayesinde her sahne için doğru renk tonu sunuluyor ve arka aydınlatma teknolojisi, , farklı renk tonundaki içeriklere göre arka ışık renk tonunu içeriğinize uyacak şekilde ayarlıyor ve böylece içeriklerinizi daha doğru tonda ve olması gerektiği gibi gösteriyor. Tüm bunların yanı sıra bu TV’de yer alan Crystal İşlemci 4K ile tek bir çip kullanılarak renkler ayarlanıyor, yüksek kontrast oranını optimize ediliyor ve HDR görüntü sağlanıyor. 3 Taraflı Çerçevesiz Tasarım ile geliştirilen TV, adeta kusursuz bir oyun deneyimi sunarak aksiyonları bulunduğunuz ortamda size yaşatıyor. Her açıdan rahatlıkla izlenebilen sınırsız ve minimalist tarzdaki tasarımı sürükleyici bir oyun deneyimi yaşayabiliyorsunuz.

    Galaxy S21 Serisi Nasıl Olacak? Bizi Neler Bekliyor?

    Güney Koreli Samsung’un aylardır gündeme gelen yeni Galaxy S21 serisi 14 Ocak tarihinde tanıtılacak. Peki yeni seri neler sunacak?

    2020’yi tamamlarken, son zamanların en bol modelli yılların birini geride bıraktığımızı da fark ediyoruz. Birçok yeni üreticinin yanı sıra, köklü şirketlerin de yeni modeller tanıtmaya hız verdiği bu yıl, Xiaomi, OPPO, realme, Samsung, Vivo ve OnePlus gibi üreticiler giriş ve orta segmentin yanı sıra üst segmente de fazlasıyla yatırım yaptı. Şüphesiz pazarın en güçlü isimlerinden olan Samsung da her zamanki gibi iki amiral gemisi seri ile bu yılın üst segment telefonlarına çeşitlilik kazandırdı. Şirket, Şubat ayında tanıttığı Galaxy S20 ile göz doldururken, aylardır sonu gelmeyen iddialar da Galaxy S21 serisini netleştirdi. Peki yeni Galaxy S21’ler hakkında ne biliyoruz?

    Samsung Galaxy S21 geliyor

    Aylardır çeşitli iddialar ile gündemde kalan Galaxy S21 serisi, üç cihaz olarak resmiyet kazanacak. Ön taraftan bakıldığında Galaxy S20 ile neredeyse aynı görünen yeni seri, arka tarafta daha farklı bir tasarım dili kullanacak. Galaxy S21, S21 Plus ve S21 Ultra olarak isimlendirilecek üç model, iddialı kamera yeteneklerinin yanı sıra oldukça güçlü yonga setlerine de ev sahipliği yapacak. Telefonlar, kendi iç pazarına (Güney Kore) ve ABD’ye Snapdragon 888 ile sunulurken, Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde Exynos 2100’lü sürümler yer alacak.

    Ekran

    S21 modeli 6.2 inç büyüklüğünde 120Hz tarama hızına sahip FHD+ çözünürlükte AMOLED tabanlı bir erkanla gelirken, S21 Plus 6.7 inçlik bir ekrana sahip olacak. Boyu dışında ekran tarafında S21 ile aynı olan model, FHD+ çözünürlük ve AMOLED bir paneli beraberinde getirecek. “Ulta” model ise çözünürlük tarafında çok daha başarılı olacağa benziyor. Öyle ki tepe model 6.8 inç büyüklüğünde WQHD+ (3840×1600 piksel) çözünürlükte bir ekranla kutudan çıkacağı belirtiliyor.

    Hafıza ve RAM

    S21 ve S21 Plus 8GB RAM ile birlikte gelirken, S21 Ultra 12GB RAM’e sahip olurken depolama tarafı da benzer bir opsiyonlamayı bizlerle buluşturması bekleniyor. S21 ve S21 Plus RAM tarafındaki benzerliği depolama tarafında da kullanıcılara sunacak; 128GB ve 256GB depolama bu cihazlarda yer alacak. Ultra model ise bu iki seçeneğe ek olarak 512GB’lık sürümle desteklenmesi sürpriz olmayacak. RAM’lerin LPDDR5 RAM ve hafızanın da tahmin edeceğiniz üzere UFS 3.1 olacağını da belirtebiliriz.

    Kamera

    Nihayetinde kamera tarafına bakacak olursak, S21 modelinde 12MP çözünürlükte ana + 12MP çözünürlükte ultra geniş açılı ikinci ve 64MP çözünürlükte telefoto lens bulunacak.  Aynı kurulum S21 Plus’da da yer alırken, S21 Ultra 108MP çözünürlükte  ana + 12MP çözünürlükte ultra geniş açılı ikinci + 10MP çözünürlükte 3x dijital zoom destekli periskop + 10MP çözünürlükte 10x optik zoom destekli ikinci bir telefoto sensör ile gelmesi muhtemel görünüyor. Yani görünen o ki; S21 ve S21 Plus üçlü, S21 Ultra dörtlü kameraya sahip olacak.

    Pil ve Fiyat

    Son olarak S21 4.000 mAh, S21 Plus 4.800 mAh ve S21 Ultra’nın 5.000 mAh pil ile geleceğin de kulislerde konuşulan bir diğer detay. Bununla birlikte S21 Ultra modelin S-Pen ile uyumlu çalışacağı da daha önceki sertifikalarda ortaya çıkan bir detaydı. Şarj gücü konusunda ise Samsung’un 25W şarj desteğinden sıyrılarak daha yüksek bir şarj gücünü bizlere sunabileceği de kulislerde konuşulan detaylardan birisi.

    Fiyat tarafında ise henüz netlik kazanmış bir durum söz konusu değil ama fiyatların geçtiğimiz yılın fiyatlarına göre ucuz olacağını pekte tahmin etmiyoruz. Detaylar geldikçe sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz…

    Cyberpunk 2077 Deneyimledik

    0

    2020 yılının ve aynı zamanda son yılların en çok beklenen, ertelendikçe heyecanı artan yapımıydı Cyberpunk 2077. Her yeni video ya da yayında biraz daha yükseldiğimiz, içerik hakkında verilmeyen bilgileri merak ettiğimiz bir sürecin sonunda oyun çıkışını gerçekleştirdi.

    Ben Gamescom 2016’da oyunu bizzat görmüş, önümde gameplay demosu oynatılmış biri olarak o günden bugüne kendimi sakin tutabilmiştim. Lakin yapımcının Cyberpunk adı altında da ezildiğini düşünüyorum. Bütün duyuruları kadar olay yaratan bu oyunun çıkışı da olaylı oldu. Performans sorunları, grafik hatalar, mekanik hatalar, oyunun genel olarak dolu gözüküp boş olması gibi birçok şikayet satışa çıkmasıyla birlikte internet aleminde yankılanmaya başladı.

    Biz genel olarak içerik olarak sunulan Cyberpunk’a, arkasındaki dünyaya ve sonuçlarına bakalım. Cyberpunk 2077 olabildiğine karanlık bir şehir olan Night City’de geçiyor. Oyuna 3 farklı türden birini seçerek başlıyorsunuz. Nomad, Street Kid ve Corpo sınıfları, birbirinden bağımsız gibi gözüken fakat hikayenin gidişatına göre iplerin yine sizin elinizde olduğu gerçeğini değiştirmeyen bir oynanışa sahip.

    Oyun rol yapma öğeleri üzerine kurulduğu için ister sessizce ister gürültülü bir akış içinde oyunda ilerleyebilirsiniz. Görev yaptıkça kazandığınız puanları yeteneklerinize ve karakterinize harcayarak bu sert şehirde hayatta kalma sürenizi uzatabilirsiniz. Oyunda aktif yetenek sayısı oldukça az. Gidişatı elinizdeki silahlar ve üzerinizdeki giysilerin size verdikleri belirliyor. Hal böyle olunca daha iyi eşyalar için daha riskli görevleri gerçekleştirme ve daha çok ödüle ulaşmak gibi bir durumunuz var.

    Oyunda birden fazla son mevcut. Oyun içinde kiminle ne zaman konuşacağınıza görev akışı içinde siz karar veriyorsunuz. Birçok NPC, yüzlerce yan görev ve bir o kadar da sokaklarda çıkartılabilecek olay noktası var.

    Ben oyunu PC’de oynadım. NVIDIA RTX 2070 ekran kartı ile deneyimledim. Şu an için oyun 1.06 versiyonuna sahip. İlk günden itibaren RTX açık ve kapalı olarak deneyimlediğim süreç içinde 1080p çözünürlüğünde bariz FPS düşüşlerine şahit oldum. RTX modunu kapattığımda ise hiçbir performans sorunu olmadan oynamaya devam ettim. Oyun çıktığı günden beri 1 defa olsun kapanmaya giden bir sistem göçmesi ile karşılaşmadım. Lakin ilk zamanlar bazı görevlerde boşluğa düşme gibi hatalar, görev ortasında ana karakterimizin elindeki silahın kaybolması gibi problemler oluyordu.

    Oyunun genelinde seçerek kullanabileceğiniz Türkçe dil seçeneği ise gerçekten muazzam derecede başarılı. Cyberpunk dünyasına uygun çevirileri, argosu ve karanlık mizacını yansıtmayı başaran ekibi tebrik etmek gerek.

    Peki Cyberpunk 2077 gerçekten sorunlu mu? Bir şans vermeye değmez mi?

    Evet dostlar, firmanın kendi beyanatlarında da görülebileceği gibi oyun henüz optimizasyon ve mekanik olarak rafine edilmiş değil. Fakat firma bu durumu düzeltmek için seri halde çalışıyor. Bu konuda krizin farkında olduklarını Patch notlarında elden geçen yerlere bakarak görebilirsiniz. Oyun ciddi anlamda potansiyele sahip ve hikayesel açıdan içi dolu, oynadıkça sizi bir şekilde içerde tutmayı başaran bir yapıda. Bir şans vermeyi hak eden bir noktada diyebilirim. Fakat bunun indirim zamanı mı yoksa hemen mi olduğu noktasındaki kararı size bırakıyorum.

    Samsung Galaxy Buds Pro’nun detayları ortaya çıktı

    0

    Samsung Galaxy Buds Pro’nun önümüzdeki ay Galaxy S21 serisi ile birlikte resmiyet kazanması bekleniyor.

    Samsung, yeni kablosuz kulaklıkları hakkında henüz hiçbir şey açıklamadı, ancak temel özellikleri birkaç gün önce sızdırıldı. Ayrıca Buds Pro’nun Avrupa fiyatını da öğrendik. Son olarak da bir Twitter kullanıcısı tarafından yayınlanan promosyon materyalleri, Galaxy Buds Pro’nun ABD’deki fiyatlandırmasına işaret ediyor.

    Görüntüler ayrıca bize her bir kablosuz kulaklığın 2 yönlü hoparlörle geleceğini ve yerleşik üç mikrofona sahip olacağını kanıtlıyor. Buds Pro, suya dayanıklı yani IPX7 dereceli olacak ve gürültü engelleme özelliğini de sunacak.

    Sızan görüntüler Buds Pro’nun pil boyutunu ise göstermiyor, ancak kulaklıkların tek başına sekiz saatlik çalma süresi ve 4,5 saatlik konuşma süresi sunacağı yönünde iddialar var. Şarj kutusu ile birleştirildiğinde, sırasıyla toplam 15-28 saat konuşma ve oyun süresi elde edilebilir gibi.

    Galaxy Buds Pro, 11 mm’lik bir woofer ve 6.5 mm’lik bir tweeter ile gelebilir. Kulaklıklarda Ortam Sesi, Konuşma Modu ve Uzamsal Ses gibi özellikler mevcut. Bazı reklam görselleri ayrıca yeni bir Galaxy Buds aksesuarından da bahsediyor, ancak olası aygıtın tam olarak ne yapacağı belli değil.

    Galaxy Buds Pro piyasaya sürüldüğünde gümüş, mor ve siyah renklerde gelecek, ancak Samsung daha fazla renk seçeneği sunabilir.

    2020’nin en çevreci şehir otomobili: MINI ELECTRIC

    MINI’nin tamamen elektrikli ilk seri üretim modeli MINI ELECTRIC, çevre dostu teknolojisiyle ‘’Urban Green Car Of The Year’’ ödülünün sahibi oldu.

    Düşük ağırlık merkezi, güçlü elektrikli motoru ve dinamik sürüşüyle MINI tutkunlarının bildiği ve sevdiği tüm eğlenceli sürüş özelliklerini sıfır emisyonla sunabilen MINI ELECTRIC, Amerika’da Green Car Journal otoriteleri tarafından ‘’Yılın En Çevreci Şehir Otomobili Ödülü’’ne layık görüldü.

    Şehir hayatında sunduğu konforlu sürüş deneyimiyle dikkatleri üzerine çeken MINI ELECTRIC, 50 kW’lık hızlı şarj sayesinde 32.6 kWh kapasiteli pillerinin yüzde 80’ini sadece 35 dakikada doldurabiliyor. MINI ELECTRIC, özel olarak geliştirilen lityum-iyon bataryaları ile tam şarjda 232 km’ye kadar menzil sunuyor.

    Güncel MINI 3 Kapı modeli üzerinde geliştirilen MINI ELECTRIC, 184 bg güç ve 270 Nm tork üreten motoru ile 0-60 km/s hızlanmasını 3.9 saniyede ve 0-100 km/s hızlanmasını ise 7.3 saniyede tamamlıyor. Genlerindeki karakteristik MINI özelliklerini oluşturan keyifli sürüş, etkileyici tasarım ve premium kalite anlayışını koruyan MINI ELECTRIC, markanın ilk yüzde yüz elektrikli seri üretim modeli olma özelliğini taşıyor. Tamamen MINI tarafından geliştirilen sürüş dinamikleri sayesinde MINI ELECTRIC benzersiz bir kullanım keyfi vadediyor.

    MINI ELECTRIC, iç mekanda sunduğu 6.5 inçlik renkli ekrana sahip gösterge paneli ile de diğer MINI modellerinden ayrılıyor. Standart olarak sunulan LED farlar, LED sis farları ve MINI Connected dokunmatik ekran, Yeni MINI ELECTRIC’in dikkat çeken donanımları arasında yerini alıyor. Sport, Mid, Green ve Green+ olmak üzere dört farklı sürüş modu bulunan MINI ELECTRIC’in, bu modlara göre değişen tema ve renklere bürünebilen renkli ekranından otomobille ilgili diğer sürüş bilgilerine de erişilebiliyor.

    Akıllı Telefonlar ile Daha İyi Fotoğraflar Nasıl Çekilir?

    Akıllı Telefonlar ile fotoğraf çekmeyi çok seviyoruz. En iyi fotoğrafı nasıl çekilir? Tüm ipuçlarını sizler için bir araya getirdik…

    Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri akıllı telefonlar ile fotoğraf çekinmek ve fotoğraf çekmek oldukça önem kazanmaya başladı. Üreticiler de bu noktada en iyi fotoğrafı çekebilmemiz için bize farklı farklı donanımları sunmaya başladılar. Bugün akıllı telefonlardaki kamera sensörleri 108 megapiksel değere kadar ulaştı. Peki en iyi fotoğrafı çekmek için ne yapmak gerek?

    Aslında bu konu MediaTrend ekibinin lideri olan Cem Kıvırcık‘ın uzman olduğu bir konu ve hepimizin de kendisinden bu konuda öğrenecek çok şeyi var. Bununla birlikte akıllı telefonların kameraları ile daha iyi fotoğraf çekebilmek için bildiklerimizi ve deneyimlerimizi sizlere aktarmak istiyoruz.

    Işık

    İyi bir fotoğraf çekebilmek için çok iyi bir ışık kaynağına ihtiyacımız var. En iyi ışık kaynağı ise kesinlikle güneştir. En iyi ışık kaynağı derken en fazla ışık kaynağı demek istemiyoruz. Bir mum ışığında da çok iyi fotoğraflar çekebilirsiniz. Güneşe bakarak selfie çekmeye çalışmak gözlerimizin kötü görünmesini sağlayacaktır. Güneşin arkanıza alıp; HDR desteğini telefondan açarak güneş altında daha iyi fotoğraflar çekebilirsiniz.

    Gün doğumu ve gün batımı ile ilgili fotoğraflar çekilirken güneşe doğru odaklama yapılması etrafın biraz daha koyulaşmasını sağlar. Fotoğraftaki kompozisyona göre bu tercih edilebilir de; edilmeyebilir de. Odakladığınız yer bu noktada oldukça önemli.

    Son dönemde birçok akıllı telefonda gece modu var. Düşük ışıklı ortamlarda bu modu açarak video çekmenizi öneriyoruz. Bu modda en önemli detay ise çekim yaptıktan sonra belli bir süre telefonu hareket ettirmeden tutmak olacaktır.

    Telefonlarda bir de manuel mod var. Aslında bu ayarları tam olarak bilmiyorsanız gece bu ayarlarda fotoğraf çekmek zor olabilir ama deneme yanılma yöntemi ile en iyi fotoğrafı bulabilirsiniz. Burada ayarlamanız gereken en önemli şey ise Shutter süresi ve ISO ayarıdır. ISO’yu rakamsal olarak ne kadar arttırırsanız o kadar ışıklı bir fotoğraf çekersiniz ama ISO’yu fazla arttırmanız kumlanmaya da sebep olabilir. Bunu yok etmek için de diyaframın açık kalma süresini arttırarak en iyi fotoğrafı çekebilirsiniz.

    Açı

    Fotoğrafçılığın en önemli kriterlerinden birisi fotoğrafın açısıdır. Kadınlar fotoğraf çekilirken asla kendi boylarından daha yukarıdan fotoğraf çekilmez; çekilmemeli. Bu onları göründüklerinden daha kısa boylu gösterecektir. Genellikle kadınların fotoğraflarda 4:3 oranında (yani hafiften yana doğru) durmaları ve objektife yakın olan ayaklarını kameraya doğru uzatmaları ve biraz aşağıdan çekim yaptırmaları olduklarından uzun görünmelerini sağlayacaktır.

    Selfie çekerken yapılması gereken şey ise kamera ve yüz ile olabildiğince mesafe bırakıp çekim yapılmasıdır. Yakından çekilen tekli selfilerde “burnun patates gibi çıkma” efektinin de önüne geçilebilir. Özçekim yaparken son dönemde birçok kişinin de Instagram efekti kullandığını görüyoruz. Bu efektler de makyajsız bile olsanız sizin mükemmel görünmenizi sağlayabilir ama fotoğrafçılık açısından bir değeri yoktur.

    Fotoğraf çekerken hiç görmediğiniz açılardan fotoğraf çekmeniz mükemmel sonuçlara imza atabilmenizi sağlar. Yerde bir su birikintisi, kağıt havlunun göbeğini oluşturan silindirik karton gibi kolayca bulunabilecek materyallerin de fotoğrafa ciddi katkı sağlayacağını söyleyebiliriz.

    Editörün Notu:

    En iyi fotoğrafa” çok fazla fotoğraf çekerek ulaşabilirsiniz…

    Ryan Yang: “Wi-Fi 6 denince akla gelen marka olmayı hedefliyoruz”

    TP-Link’in tüm stratejisini bu geçişin daha kısa olacağı beklentisiyle yaptığını ve pazarda da bu doğrultuda tepkiler gözlemlediklerini ifade eden TP-Link Türkiye müdürü Ryan Yang, ilgi çekici açıklamalarda bulundu.

    Kablosuz ağ pazarında uzun yıllardır öne çıkan markalar arasında yer alan TP-Link, en yeni Wi-Fi teknolojisi olan Wi-Fi 6’ya geçişin daha hızlı olmasını bekliyor… Bu kapsamda Wi-Fi standartlarının teknolojik olarak ortaya çıkmasından yaklaşık 5-6 yıl sonra pazarda egemen hale gelebildiğini söyleyen TP-Link Ülke Müdürü Ryan Yang, “Wi-Fi 6’da bu sürenin daha kısa olacağını tahmin ediyoruz” diyor.

    TP-Link’in tüm stratejisini bu geçişin daha kısa olacağı beklentisiyle yaptığını ve pazarda da bu doğrultuda tepkiler gözlemlediklerini ifade eden Yang, “Örneğin bir önceki Wi-Fi standardı olan 802.11ac’li (Wi-Fi 5) ilk ürünler 2013 yılında satışa sunulmaya başlandı. AC’nin pazara egemen olması ise 2020 yılını buldu. Wi-Fi 6 yani AX teknolojisinin ise 2022 ya da en geç 2024’te en çok satılan teknoloji haline gelmesini bekliyoruz” diyor.

    “Ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyor…”

    Wi-Fi 6’ya geçişin ülkeden ülkeye değişiklik gösterdiğini söyleyen Yang, “ABD, Japonya gibi ülkelerde daha hızlı geçiş yaşanıyor. Bu ülkelerde bu yıl satılan ağ ürünleri içinde Wi-Fi 6’lı ürünlerin payı biraz daha yüksek. 2021’de bu payda sıçrama olacağını öngörüyoruz” diyor.

    KEF LS50 Wireless II ve LS50 Meta duyuruldu

    0

    Dünyanın en önemli 5 hoparlör üreticisinden biri olan KEF, efsane hoparlörü LS50’nin geliştirilmiş iki yeni versiyonu ile karşımızda.

    Sadece müziğe odaklanılmasına olanak sunan ve gerçeğe en yakın müzik keyfini yaşamanızı sağlayan, kompakt dizaynlı kablosuz LS50 Wireless II ve muhteşem tasarımın arkasında bir hoparlörden çok daha fazlasını sunan LS50 Meta; müzik tutkunlarını eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor.

    1961’de sadece akustik kalitede ürünler geliştirmek amacıyla kurulan İngiltere merkezli Kent Engineering & Foundry (KEF), 50 yılı aşkın süredir dünyanın her yerindeki gerçek müzik tutkunları için yüksek performanslı ürünler tasarlamaya devam ediyor. LS50 Wireless II ve LS50 Meta müzik tutkunlarını eşsiz bir yolculuğa çıkarken; MAT teknolojisi ile yenilenen 12. Jenerasyon Uni-Q sürücülerinin arkasında oluşan istenmeyen sesin %99’unu emerek, bozulmaları ortadan kaldırıyor ve daha saf, daha doğal, gerçeğe en yakın sese ulaşmanızı sağlıyor. İki hoparlörde de öne çıkan tasarım, kusursuz ses ile mükemmel uyumla bir araya geliyor.

    Yepyeni bir kablosuz müzik deneyimi: LS50 Wireless II

    Sesi en doğal haliyle sunan ve detayları yakalayabilen hoparlörler tasarlayan kaliteli İngiliz KEF, LS50 Wireless’ın elde ettiği başarının ardından; yenilenen LS50 Wireless II ile tecrübe ve müzik tutkusunu bir araya getiriyor. Geliştirilen teknik özellikleriyle dikkat çeken model, geliştirilmiş akustik yapısı, daha iyi bağlantı ve kullanılabilirlik ile her açıdan LS50 Wireless’ın ilerisinde.

    Çocuklarda Ekran Bağımlılığı Nedir? Uzmanına Sorduk!

    0

    Çocuklarda Ekran Bağımlılığı nedir? Bu durumu nasıl anlayabiliriz? Uzman Psikolog Nevzat Hasdemir ile bu konuyu detaylıca konuştuk.

    Yaşanan pandemi hayatlarımızı ciddi anlamda tehdit ederken bu durumdan en çok etkilenen kişiler ise çocuklarımız. Çocuklarımızın belki evde iyi zaman geçirdiklerini düşünüyor olabilirsiniz ama durum gerçekten de öyle mi? EBA, oyun, Netflix ve çizgi film derken çocukların ekran başında geçirdiği süre her geçen gün artıyor. Biz de Uzman Psikolog Nevzat Hasdemir ile çocuklarda ekran bağımlılığı nedir? İsimli bir video içerik hazırlamak istedik.

    Zira bu durumdan etkilenen birçok aile olduğunu biliyoruz. Çocuklarımızın ekran bağımlısı olduğunu nasıl anlayabiliriz? İşte tüm bu detayları bu videoda bulabileceksiniz. Bunların çözüm yolları da sayın hocamız Nevzat Hasdemir tarafından dilet getirildi. Çocuklarımız ile ilgilenmek durumundayız. Hepimizin evde kaldığı bu dönemde onlarla vakit geçirip, birlikte aktivite yapmak durumundayız. Bunları yapmak özellikle hem annenin hem de babanın evden çalıştığı bu dönemde oldukça zor. Özellikle evde birden fazla çocuk olduğunda anne babaların online toplantıları da varsa; çocuklara ekran ile baktırmak durumunda kalıyoruz.

    İşte bu durumlarda anne ve babaların farklı saatlerde (yapılabiliyorsa) toplantı almaları (set etmeleri) iyi olabilir. Bu noktada en önemli detay ise çocuklarımız ile ilgilenebilmemiz. Bu süreç bir şekilde bitecek, ailece birbirimize sarılacak ve birbirimizle daha fazla zaman geçirerek bu süreci aşacağız…

    Samsung 2020’yi 290 milyona yakın akıllı telefon sevkiyatı ile kapatıyor

    Samsung’un 2020 yılı karnesi netlik kazanıyor. Güney Kore merkezli şirketin yılın tamamı baz alındığında toplamda 290 milyona yakın akıllı telefon sevkiyatı gerçekleştirdiği kaydediliyor. İşte detaylar…

    Samsung, akıllı telefon rekabetinin öncü markalarından biri. Bu noktada en çok satan marka olma ünvanını uzun yıllardır aralıksız şekilde koruyan şirketin 2020 bilançosu da yavaş yavaş netlik kazanıyor.

    Güney Kore kaynaklı yeni bir rapora göre 9 yılın ardından Samsung, yıllık satışta 300 milyon telefon sevkiyat rakamına ulaşamayacak gibi görünüyor. Üreticinin muhtemelen bir nebze daha düşük sayıda sevkiyata ulaşacağı tahmin ediliyor.

    287 milyon adet akıllı telefon…

    Yıl sonu itibarıyla yaklaşık 287 milyon adet akıllı telefon sevkiyatına ulaşılması bekleniyor. Bu 287 milyon akıllı telefondan yaklaşık 50 milyonu büyük ihtimalle amiral gemisi modeller olacak.

    2020’nin üçüncü çeyreğinin sonunda Samsung, 189 milyon akıllı telefonun sevk edildiğini doğruladı. Bu yılki şiddetli salgın göz önüne alındığında hala oldukça iyi bir rakam.

    Şirket, orta ve alt sınıf 5G akıllı telefon serisini genişleterek, ayrıca katlanabilir ekranlı modellerini daha fazla tanıtarak 2021’de daha yüksek adetlere ulaşmayı hedefliyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…