Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 697

    Profesyonellere özel kablosuz klavye: Logitech MX Keys

    Kreatif işlerle uğraşan, içerik üreten ve kodlama yapanlara hitap ediyor Logitech MX Keys kablosuz klavye. Özetle oyun değil iş için, üst seviye bir klavye satın almayı düşünüyorsanız, MX Keys, işte tam bu noktada öne çıkıyor. MX Keys kablosuz klavyenin en büyük avantajı, bilgisayar, tablet ve telefonda aynı klavyeyi kullanabilme avantajı sunması.

    Ürünle birlikte Unifying alıcı, USB-C kablo ve kullanıcı belgeleri geliyor. Logitech MX Keys’in 430,2 mm genişlik, 131,63 mm yükseklik ve 20,5 mm derinliğe sahip olduğunu görüyoruz. MX Keys’in ağırlığı 810 gram. Alışkın olduğumuz klavyelerden biraz ağır. Ancak bu ağırlık, klavyenin yere sağlam oturması ve kullanırken yerinden oynamaması gibi bir avantaj getiriyor.

    Hem PC hem de Mac için geliştirilmiş

    Ürünün tasarımına baktığımızda, Apple’ın klavyelerine benzer hatlara sahip olduğunu görüyoruz. Hem PC hem de Mac bilgisayarlar için kullanılabileceği öngörülerek, klavyeye her iki platforma özel tuş simgeleri yerleştirilmiş.

    Örneğin Windows için Start tuşu ile Mac için Option tuşu ve Kontrol ile Alt tuşunun klavyede simgesel olarak gösterildiğini görüyoruz. Standart bir klavyeden farklı olarak üst taraftaki F tuşları ile FN tuşlarının gerektiğinde sabitlenebildiğini görüyoruz.

    MX Keys

    Tuşlar oldukça sessiz ve kullanımı konforlu

    Her seferinde FN tuşuna basıp ilgili işlevi yerine getirmektense, FN tuşlarının F tuşlarının yerine geçmesini sağlayabiliyorsunuz. Bunun için FN + Esc tuşuna basmanız yeterli. Tam bir klavye düzeninin yer aldığı ve Türkçe Q klavye dizilimiyle gelen üründe, tuşların kullanım sırasında parmaklarınızın yerini kolay bulabilmesi için hafif girintili tasarlandığını görüyoruz.

    Ayrıca tuşların mat bir kaplamayla gelmesi de kullanım sırasında iyi bir hissiyat veriyor. Tuşlar oldukça sessiz ve kullanımı da yine aynı şekilde konforlu. Tek bir plaka ile bir arada tutulan tuşlar, firmanın verdiği bilgiye göre 10 milyon vuruş ömrüne sahip. Bu da tabii ki, çok iyi bir değer. Ürünün arka tarafında açma-kapama tuşu ile USB-C şarj girişi bulunuyor. Sağ üst köşede ise durum bildirim LED’i var.

    Kullanıldığı yere sağlam oturan tasarım

    Alt tarafına baktığımızda ise klavyenin yere sağlam oturması ve kaymamasını sağlayan altı adet plastik ayak bulunduğunu görüyoruz. Klavyenin ince bir yapısı var. Sadece alt ön tarafta içerisinde bataryaların bulunduğu bölüm yükseltilmiş. Burası klavyenin ayağı vazifesi görüyor.

    Bu yükseltilmiş bölüm, klavyenin kullanım sırasında belli bir eğimde sabit kalmasını sağlıyor. Klavyenin eğim seviyesini değiştirme imkânı mevcut değil. Ancak bu eğim seviyesi, klavyenin kullanımı için uygun seviyede ve ‘farklı bir eğim seviyesi olsaydı’ dedirtmiyor.

    MX Keys

    Akıllı arka aydınlatma teknolojisiyle geliyor

    Logitech MX Keys, akıllı aydınlatma teknolojisine sahip. Üründeki yakınlık sensörleri, ellerinizi klavyeye yaklaştırdığınızda klavyenin aydınlatmasının açıyor, uzaklaştırdığınızda kapatıyor. Bu özellik önemli oranda güç tasarrufu sağlıyor. Aydınlatma seviyesini istediğiniz seviyede ayarlama imkânına da sahipsiniz.

    Başlangıçta Logitech MX Keys’in en önemli özelliğinin çoklu cihaz desteği olduğunu söylemiştim. Klavyenizi üç adet cihazla eşleştirebilir ve Easy-Switch düğmelerine basarak bu cihazlar arasında hemen geçiş yapabilirsiniz.

    Logitech Options ile klavyenizi özelleştirin

    Windows ve Mac işletim sistemleri için Logitech Options yazılımını, üretici firmanın sitesinden indirerek, klavyenizi dilediğiniz gibi özelleştirebilirsiniz. Logitech Options yazılımı içerisinden, klavyenizin FN tuşlarına kendi çalışma düzeninize göre istediğiniz fonksiyonlar ya da kısayollar atayabilirsiniz.

    Kullandığınız programlara göre farklı fonksiyon ve kısayollar atama imkânı var. Logitech Options, bilgisayarınızda fonksiyon ya da kısayol atayabileceğiniz yazılımların listesini gösteriyor. Ayrıca yazılım içerisinden, klavyenizin batarya seviyesini görebilir, arka aydınlatmayı ya da güç tasarrufu modunu açıp kapatabilirsiniz.

    MX Keys

    Logitech Flow ile dosya aktarımı avantajı

    Bu arada Logitech Options yazılımı içerisinde MX serisi tüm cihazlarınızı yönetebileceğinizi ve Logitech Flow teknolojisiyle farklı cihazlar arasında dosya aktarımı yapabileceğinizi de hatırlatmalıyım.

    MX Keys, Windows, Mac, macOS, Linux, iOS ve Android işletim sistemleriyle sorunsuz çalışıyor. Logitech MX Keys’i cihazlarınızla Unifying alıcı veya Bluetooth ile kullanabilirsiniz. Bu marifetli klavyenin, cihazlarınızda arasındaki kablosuz kullanım mesafesi ise 10 metre.

    Tek şarjla 10 güne kadar kullanım ömrü

    MX Keys, aydınlatmalı bir klavye olduğu için, enerji tüketimi biraz yüksek. Tek şarjla 10 güne kadar kullanım ömrü sunuyor. Aydınlatmayı kapalı tutarak tek şarjla 5 aya kadar kullanmanız mümkün. Dilerseniz Logitech Options yazılımı içerisinden enerji tasarrufu modunu da aktif hale getirebilirsiniz. Bu arada klavyenin, kutusundan çıkan USB-C kabloyla şarj edildiğini de hatırlatmadan geçmeyelim.

    Eğer profesyonel olarak içerik üretme ya da kodlama gibi işlerle uğraşıyorsanız, Logitech MX Keys’in konforunuzu artıracak bir ürün olduğunu söyleyebilirim. Sonuç olarak; eğer çalışma ortamınızda konforunuzu ve veriminizi artıracak kablosuz klavye satın almayı düşünüyorsanız, Logitech MX Keys, tartışmasız en iyi alternatif.

    Logitech MX Keys incelemesini aşağıdan izleyebilirsiniz:

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    Bu yazıda Logitech MX Keys kablosuz klavye hakkında bilgi vermeye çalıştım. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm klavye modellerini buradan görebilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Fujifilm Instax Mini 11 ile anında fotoğraf baskısı

    Fujifilm Instax Mini 11 ile anında fotoğraf baskısı

    Fujifilm Instax Mini 11 ile anında fotoğraf baskısı

    Telefonunuza asla yüklememeniz gereken 8 uygulama

    Akıllı telefon sektörünün devasa gelişimi ile doğru orantı olarak mobil uygulamaların da sayısında ciddi bir artış söz konusu. Bu doğrultuda Android ve iOS gibi işletim sistemlerinin uygulama mağazaları da sürekli genişliyor.

    Peki her mobil uygulamanın güvenli olduğunu söylemek mümkün mü? Kesinlikle hayır… Özellikle son dönemde kullanıcı güvenliğini tehdit eden yüzlerce uygulama, Google Play Store gibi mağazalardan kaldırıldı. Peki uygulamaların isimlerini bir kenara bırakalım, hangi türde yazılımların telefonlara asla yüklenmemesi gerekir. Sizler için derledik…

    Müzik çalar uygulamaları

    Akıllı telefonlar, halihazırda fazlasıyla kaliteli yerleşik müzik çalar uygulamasıyla kullanıcı karşısına çıkıyor. Bu noktada yeni bir müzik çalar indirmek, telefonunuzda potansiyel güvenlik açıklarına neden olacaktır. Zira son dönemde birçok uygulamada bankacılık Truva atı tespit edildi.

    Belirsiz internet tarayıcıları

    Bir internet tarayıcısı indirdiğimizde genellikle ilk yaptığımız şey, oturum açma bilgileri dahil birçok detayı söz konusu uygulamayla paylaşmak olur. Bu sayede defalarca şifre girmemize gerek kalmadan işlerimizi kolaylıkla halledebiliriz. Bu nedenle güvenilirliği kanıtlanmış internet tarayıcılarını tercih edin. Zira son dönemde bazı tarayıcılarda gizlilik ihlali tespit edilmiştir.

    Ücretsiz VPN’ler

    Özellikle dikkat edilmesi gereken uygulama türlerinden biri de ücretsiz VPN’ler. Piyasada sınırlı sayıda doğru amaçlarla kullanıcılara hitap eden ücretsiz VPN olsa da, geri kalan kısmı ciddi güvenlik açıklarının yanı sıra kullanıcı verilerini ele geçiren ekstra yazılımları bünyesinde barındırıyor.

    Ses kayıt cihazları

    Müzik çalar uygulamasında olduğu gibi akıllı telefonlar, yerleşik ve kaliteli ses kayıt uygulamalarıyla gelir. Bu nedenle ekstra bir uygulama indirerek cihazınızı tehlikeye atmaya gerek yoktur. Bu tür uygulamaların da belirli bir bölümünde bankacılık Truva atı tespit edildi.

    Temizleme uygulamaları

    Günümüzde güvenilirliği kanıtlanmış temizleme uygulamaları olsa da, geri kalan kısmı ise yarardan çok zarar verebilecek potansiyeldedir. Son dönemde çoğu temizleme uygulamasının kullanıcı verilerini ele geçirdiği tespit edilmiştir.

    RAM artırdığını iddia eden uygulamalar

    Bir telefonun RAM’ini artırmanın hiçbir yolu yoktur. Son dönemde bazı akıllı telefonlar sanal RAM özelliği ile gelse de, bu tamamen farklı bir durumdur. Yani uygulamayla bellek artırılmaz. Bu nedenle böyle iddialara sahip yazılımlardan kesinlikle uzak durun.

    Bilinmeyen Antivirüs uygulamaları

    Google Play Store gibi mağazalarda en fazla bulunan uygulama türlerinden biri de Antivirüs programlarıdır. Bunların hepsi telefonları virüslerden ve kötü amaçlı yazılımlardan koruduğunu iddia eder. Ancak belirli bir çoğunluğu adeta kılık değiştirmiş kurtlardır. Yani sahte uygulamadır. Bu nedenle tanınmış ve güvenilirliği kanıtlanmış Antivirüs uygulamalarını tercih edin.

    Yalan dedektörü uygulamaları

    Öncelikle yalan dedektörlerinin oldukça pahalı ve detaylı aletler olduğunu belirtelim. Bu nedenle yalanları tespit ettiğini iddia eden uygulamaların hiçbir yeteneği yoktur ve işe yaramaz. RAM artırdığını iddia eden uygulamalarda olduğu yalan dedektörü yazılımlarından da kesinlikle uzak durun.

    Oyuncular İçin Sesli Sohbet Uygulamaları

          Eğer bir oyun tutkunuysanız, online oyunlarda ekip arkadaşlarınız ile konuşmak başarınız için oldukça önemlidir. Günümüzde çoğu çoklu oyunculu oyun, oyuncuların oyun içinde sesli iletişim için çözüm üretse de, iletişim genellikle yeterli olmuyor. Takım arkadaşlarınız ya da grubunuzdaki diğer oyuncularla iletişime izin veren harika sohbet uygulamaları bulunuyor.  Oyuncular için Sesli Sohbet Uygulamaları başlıklı yazımda, oyuncular için tasarlanmış sesli sohbet uygulamalarına örnekler vererek, birkaçını derinlemesine inceleyeceğim.

          Oyuncuların kullanabileceği bu uygulamalarla, seçime bağlı olarak ses, video ve hatta konferans yoluyla diğer oyuncular ile iletişime geçebiliyorsunuz. Uygulamalara örnekler vererek devam edelim.

    Mumble

          Uçtan uca şifreleme protokolü kullanan Mumble, en basit VoIP uygulamalarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. Uygulama, arkadaşlarınızla sohbet ederken ses gecikmelerini azaltmak için düşük gecikmeli ses akışını destekliyor.  Diğer bazı çevrimiçi oyun VoIP uygulamasına göre açık kaynak olarak geliştirilmesi ve ücretsiz olması en önemli avantajları arasında geliyor. Windows, Mac OS ve Linux ortamlarında çalışabiliyor. Uygulamada, oyunda kimin oynadığını gösteren oyun içi yer paylaşımını ve oyunun sanal ortamındaki karakterden gelen sesi duymanızı sağlayan lokasyon sesini kullanabiliyorsunuz. Mumble sohbet uygulaması, kimlik doğrulama ve şifreleme açısından da avantajlar sunuyor. Uygulamanın basit bir arayüzünün olması kullanımını kolaylaştırıyor.

    TeamSpeak

          TeamSpeak uygulamasında istediğiniz kontrolleri basit şekilde yapıp, sunucuyu da yönetebiliyorsunuz. Kullanışlı bir arayüze sahip olan uygulama, çağdaş bir tasarıma sahip olmasa bile işlevsellik açısından oldukça işe yarıyor.

          TeamSpeak’ın önemli özelliklerinin başında, iletişimi senkronize etmek için hızlı dosya aktarımına destek vermesi geliyor. Uygulama, AES şifrelemesiyle sesli iletişimi sağlıyor. Oyuncular için en uygun uygulamaların başında gelen TeamSpeak, sunucu düzeyinde şifrelemeye de destek veriyor. Oyuncular İçin Sesli Sohbet Uygulamaları

    Steam Chat

          Steam Chat, çoklu ortamda oyun oynarken karşılıklı konuşma ihtiyacını karşılayan bir diğer uygulama olarak öne çıkıyor. Oyun oynarken arka planda çevrimiçi oyuncular ile konuşmak için deneyebileceğiniz uygulamaların arasında adından söz ettiriyor.  Steam’daki ücretsiz sohbet özelliği kullanırken aynı zamanda diğer oyuncular ile internet linkleri de paylaşabiliyorsunuz.

          Steam Chat ile grup oluşturarak ilgili gruplara üyeler atayabiliyor, grup bilgilerini yönetebiliyor ve eğer isterseniz sohbet kısıtlamaları da tanımlayabiliyorsunuz.

    Discord

          Discord, çoklu oyun ortamında sesli sohbet konusunda en çok tercih edilen uygulamaların başında geliyor. Oyuncuların diğer Discord grup üyeleri ile sesli ve yazılı olarak iletişim kurma olanağı bulunuyor. Oyuncular sunucuları özelleştirip arkadaşlarına davet gönderebiliyor. Discord servisi doğrudan internet ortamında kullanılabiliyor. Diğer taraftan, eğer istenirse  bilgisayara da indirilebiliyor.

          Bir internet servisi olan Discord’da oyuncular sunucuya hızlı bir şekilde bağlanıp sohbet etmeye başlayabiliyor. Oyuncular klavye kısa yolları oluşturup, Discord’u oyun için bir arayüz olarak kullanabiliyor. Uygulamanın yer paylaşım özelliği ile oyuncular, oyunları ve etkileşimde bulunduklarıyla direk iletişime geçebiliyorlar. Bu serviste ek işlevler elde etmek için botlar da eklenebiliyor.

          Discord ortamında oyuncular, diğer oyuncular ile özel ses seviyelerini ayarlayarak, iletişimde bulunulan oyuncunun sesini açıp, diğer oyuncuların sesini azaltma şansına sahip oluyorlar.

     

          Twitter takip için @salihertugrul    YouTube kanalım

    Apple’dan iPhone 13 kullanıcılarını kızdıran hareket!

    Akıllı telefon sektörünün güçlü oyuncularından Apple, eylül ayında düzenlediği etkinlikte merakla beklenen iPhone 13 serisini vitrine çıkardı. Her ne kadar iPhone 12 modellerine kıyasla ciddi yeniliklerle gelmediği gerekçesiyle eleştirilse de, kullanıcıların büyük bir kısmından geçer not aldı.

    An itibariyle dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılarla buluşmaya devam eden seri, son dönemde ortaya çıkan yeni detaylara göre ekran değişiminin gerektiği durumlarda sahiplerine fazlasıyla sıkıntılı anlar yaşatacak. Hatta gelen raporlar, Apple’ın ekran konusunda tepki çekecek bir önlem aldığını yönünde. İşte detaylar…

    iPhone 13’ün ekranını değişmesi durumunda Face ID çalışmayacak

    Hatırlanacağı üzere iPhone 13 serisinin tanıtılmasından kısa bir süre sonra bu konu bir kez daha gündeme gelmişti. Ancak o dönem, bu durumun bir hatadan dolayı meydana geldiği üzerinde duruluyordu. Bunun üzerine geçtiğimiz günlerde iFixit tarafından yayınlanan raporda, merak edilen bu konu sonunda açıklığa kavuştu.

    Raporda, Apple’ın bir süredir ürünlerinde resmi olmayan yani şirketin yetkili servisleri haricinde yapılan onarımları zorlaştırmaya çalıştığına dikkat çekilerek, iPhone 13 modellerinin ekran değişimlerinin yetkili servisler tarafından yapılmaması halinde Face ID’nin devre dışı kaldığı belirtildi. Aynı zamanda iOS 15 ve iOS 15.1 çalıştıran birden fazla iPhone 13 modelinde aynı durumla karşılaşıldığı ifade edildi.

    Bundan böyle kullanıcıların iPhone 13 modellerinde ekran arızası yaşaması ve değişimin tek seçenek olması durumunda Apple yetkili servislerine gitmekten başka çaresi görünmüyor. Zira Apple onaylı yetkili servisler, üçüncü taraf tamircilerin aksine değişen ekran ile telefonu entegre edecek Apple Services Toolkit 2 adlı özel yazılımı kullanıyor. Bu sayede söz konusu onarım işlemi, Apple’ın sunucularına kaydedilerek telefonun ve ekranın seri numaraları senkronize ediliyor. Böylelikle Face ID de sıkıntı olmadan çalışabiliyor.

    Apple’ın aldığı bu yeni önlem, kullanıcılar tarafından ciddi şekilde tepki görse de, şirketten konu ile ilgili bir açıklama şu an için gelmedi.

    iPhone 13 Apple için bir dönüm noktası oluyor; rekor!

    0

    Apple, iPhone 13 serisi ile ‘çok büyük’ yenilikler sunmasa da piyasanın en güçlü telefonlarından birini tanıtmış oldu. Cihaz eleştirilen yönlere sahip olsa da genel anlamda büyük beğeni topladı.

    iPhone 13 serisi ile Avrupa’da kritik eşik aşılıyor

    Bir süre önce açıklandığı kadarıyla iPhone tarafında üst sıralarda yer alan ancak bunu kaybetmeye başlayan Apple’ın telefon serisi ile önemli bir ivme yakaladığı aktarıldı. Yayımlanan yeni verilere göre Apple, iPhone 13 ailesi ile akıllı telefon pazarındaki yerini hem ABD’de hem de Avrupa’da yükseltmeye başladı. Satış rakamlarına göre Avrupa’daki ağırlığını artıran Apple, uzun bir süredir böyle bir talep ile karşılaşmamıştı.

    iPhone 13 serisi

    Apple’ın iPhone ile Avrupa tarafında Xiaomi’yi geçmesi için birkaç adım kaldı. Bu büyümeyi rakamlarla taçlandıran IDC, küresel çaptaki üçüncü çeyrek raporuna göre Apple’ın Xiaomi’yi geçtiğini ve bu sayede ikinci sıraya yükseldiğini vurgulamıştı. Counterpoint Research verileri ise Avrupa pazarında Apple’ın pazar payının yüzde 17.6’dan yüzde 22.1’e yükseldiğini gözler önüne seriyor.

    ABD tarafında ise yüzde 39’dan yüzde 42’ye yükselen Apple’ı Samsung takip ediyor.

    İPhone 13 Pro Max ses puanları açıklandı! Başarılı olabildi mi?

    Uzmanlar uyardı: Android kullanıcıları tehlikede!

    Uzmanların şimdiye kadar en güçlü ve sinsice ilerlediğini söylediği yeni bir kötü amaçlı yazılım Android kullanıcıları için büyük tehlike arz ediyor. AbstractEmu adındaki bu kötü amaçlı yazılım kullanıcıların yalnızca kişisel bilgilerine erişmekle kalmıyor aynı zamanda tüm şifrelerine de ulaşıyor. Öte yandan Reklam önleyici tarayıcılar, telefonun gece ışığı ve phone plus gibi uygulamaların görünümüne bürünüyor ve kullanıcıları da kandırıyor. Eğer bu virüs telefona bulaşırsa, kullanıcının erişimini kaybetmesine neden oluyor.

    Android kullanıcıları tehlikede; milyonlarca kişisel veri sızdırılabilir!

    Android kullanıcılarının telefonlarını kullanamayacak hale getiren bu kötü amaçlı yazılım, tüm kişisel verilere ulaşmasının ötesinde başkalarını da kandırmak amacıyla kullanılıyor olmasıyla çok tehlikeli bir hale geliyor.

    Öte yandan bu kötü amaçlı yazılımın Amazon Appstore, Samsung Galaxy Store ve Google Play Store gibi mağazalardaki uygulamaların bir kısmında bulunduğu söylemek mümkün. Nadiren karşılaşılan bu boyuttaki kötü amaçlı yazılımlar keşfedilmesi zor olmasıyla oldukça korkutucu olabiliyor.

    Android kullanıcıları

    Eski açıklardan yararlanan ve çözülmediği için kişilerin telefonlarına erişen kötü amaçlı yazılım, her uygulamaya güvenilmemesi gerektiğini gözler önüne seriyor. Telefonunuza ‘üçüncü taraf uygulamaları’ indirirken bir kez daha düşünmenize neden olacak bu durumun ötesinde uygulama mağazalarındaki güvenilir olmayan uygulamaları da telefonlarınıza indirmemeniz gerekiyor.

    Android kullanıcıları dikkat! Bu uygulamaları hemen silin

    Twitter anksiyeteyi arttırıyor mu?

    COVID-19 pandemisinin başlangıcından bu yana hepimiz “belirsiz bir gelecek” kaygısı taşıyoruz. Böyle bir durumda elbette kaygılı olmak ve kaygı ile başa çıkmak, insan olmanın bir parçası. Ayrıca son derece de normal. Ancak bu kaygıyı arttıran Covid-19 haberleri ve Twitter’daki saldırgan içeriklerden korunmak gerekiyor.

    Twitter kaygıyı nasıl arttırıyor?

    Twitter ve sosyal medya, İnsanların hikayelerini paylaşma ve başkalarıyla bağlantı kurma yollarından biri, Dünya genelinde her 10 kişiden 7’si sosyal medyayı günlük yaşamlarını ifade etmek için kullanıyor.

    Bana “tweet”ini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim! Öfke, kaygı, uykusuzluk, siber zorbalık ve şiddet dili… Bir de Covid ile ilgili infodemi ve aşı karşıtlarının tepkilerini dahil edince; sanki kendinizin bir boks maçının ortasında, ringe çıkmış gibi hissediyorsunuz. Ancak sosyal medya ile gerçek hayat arasında ciddi bir uçurum var. Sosyal medyanın aşırılıkları, sokağa çıkınca birden uçup gidiyor. Normal hayatın akışına kendinizi bırakıyorsunuz.

    Gerçek hayat ve sosyal medya birbiri ile çelişiyor ve kalabalıklar arasında yalnız kalıyoruz. Yalnızlık deyip de geçmeyin lütfen… Yalnızlığın Amerika Birleşik Devletleri’nde kabaca beş yetişkinden birini etkilediği tahmin ediliyor . Aynı zamanda bir halk sağlığı krizi olarak da duruyor çünkü yalnızlık diğer koşulların yanı sıra depresyon, kardiyovasküler hastalık ve bunama ile bağlantılı. Bu nedenle, Penn Medicine’de bir araştırma ekibi, Twitter’da kullanıcılar tarafından yayınlanan içeriklere erişerek hangi konu ve temaların yalnızlıkla ilişkilendirilebileceğini belirlemek için bir araya geldi. Araştırmacılar, tweet’lere dilbilimsel analitik modeller uygulayarak, yalnızlık hakkında tweet atan kullanıcıların zihinsel sağlık endişeleri ve ilişkilerle mücadele ve uykusuzluk gibi şeyler hakkında önemli ölçüde daha fazla paylaşımda bulunduğunu tespit ettiler.

    Twitter'ı neden kullanıyoruz?
    Twitter’ı neden kullanıyoruz?

    Twitter’ı neden kullanıyoruz?

    Uyanır uyanmaz ilk işiniz telefonunuza bakıp, sosyal medya hesaplarınızı kontrol etmek mi? Örneğin günde yüz kereden fazla Twitter hesabınızı mı kontrol ediyorsunuz? Öyle görünüyor ki sosyal medya bağımlısı olmuşsunuz.

    Gerçek dünyada çok az etkisi olan bir konunun herkesin gündeminde olması, size illaki bu konuda görüş bildirmek zorunda olduğunuzu hissettiriyor. Bir süre sonra her konu hakkında söylenecek bir sözünüzün olması gerektiği hissine kapılıyorsunuz. Hızla değişen gündeme göre tepkileriniz ve ruh haliniz değişebiliyor. Bazı kişiler için Twitter, adeta bir nefret kusma ve linç alanı. İnsanın içinde bulunan çirkin ve bağımlılık yapan davranışları besleyip açığa çıkarabiliyor. Zamanla öfkeli, karamsar ve zehirli birine dönüşebiliyorsunuz.

    Gelelim sorumuzun cevabına…. Twitter’ı neden kullanıyoruz? Dikkat ederseniz son 10 yıldır sosyal medya gündemi takip ettiğimiz, en güncel haberleri ve son gelişmeleri öğrendiğimiz bir mecra haline geldi. Artık haber programlarının bile haber kaynağı olan bu mecrada, hızlıca gündem oluşturup binlerce kişiye ulaşabiliyorsunuz. Keza magazin programlarında bile ünlülerin sosyal medya paylaşımları yer buluyor. Haliyle gündem takibi yapmak ve yeni gelişmelerden haberdar olmak için sosyal medyayı özellikle Twitter’ı kullanıyoruz. Zamanla bu bir alışkanlığa dönüşüyor ve ilgi duyduğumuz ya da duymadığımız tüm konulara merak eder hale geliyoruz. Bu merak sizi hiçbir yeni gelişmeyi kaçırmak istemeyen birine dönüştürüyor. Bu yüzden gün içerisinde yüzlerce kez sosyal medya hesaplarımızı kontrol ediyoruz. Bunu yaparken aslında yaptığımız şeyden rahatsızlık duyuyor, ancak yine de yapmaya devam ediyoruz. Farkında mısınız bu durum bir bağımlının geliştirdiği davranışları anımsatıyor.

    O halde kaygı ve anksiyetemizi arttıran Twitter’ı neden kullanmaya devam ediyoruz? Peki Twitter’ı bu kadar bağımlılık yapan nedir? Ve neden bizi bu kadar kötü hissettiriyor? Ve eğer ayrılırsak, bunun ruh halimizi iyileştirdiğini düşünür ve bunun zehirli bir ortam olduğunu hissedersek, kalmamızı istememize neden olan nedir? Gündem hakkında söz sahibi olma isteği, önemli iş bağlantıları ve fırsatları kaçırmamak için olabilir diye düşünüyorum.

     

    Samsung Galaxy S21 FE’nin maketi ortaya çıktı!

    Samsung’un çıkışı adeta yılan hikayesine dönen modeli Galaxy S21 FE, akıllı telefon dünyasını şaşırtmaya devam ediyor. Daha önce tanıtımı defalarca ertelenen cihaz, her geçen gün yeni sızıntı ve raporlarla karşımıza çıkıyor. Özellikle son dönemde tanıtım tarihinin belli olduğu iddiasıyla yeniden gündeme gelen cihazın şimdi de tasarımını gözler önüne seren maketi ortaya çıktı.

    Bir YouTube kanalı, Galaxy S21 FE’nin maketini paylaştı

    Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz aylarda Samsung, Galaxy S21 FE için açılan destek sayfalarını tek tek kapatılmaya başlamıştı. Bu da cihazın rafa kaldırıldığı iddialarını güçlendirmişti. Bunun üzerine bir Samsung yetkilisinin Galaxy Z Flip 3’ün beklenenden fazla ilgi görmesi ve şirketin gelen siparişleri yetiştirememesi gerekçesiyle cihazın tanıtılmayacağını söylediği iddiaları çıkınca, modelle ilgili tüm umutlar tükenmişti.

    Ancak bundan kısa bir süre sonra Galaxy S21 FE’nin SM-G990E model numarasıyla FCC sertifikası aldığı ortaya çıktı. O günden itibaren gerek teknik özellikleri gerekse tanıtım tarihi hakkında birçok sızıntı ile gündemde olan akıllı telefonun son olarak Concept Creator adlı YouTuber tarafından maketi paylaşıldı.

    Yayınlanan videoda YouTuberın akıllı telefonun sadece arka panel tasarımını ön planda tutması dikkatlerden kaçmazken, bu durum ekran tarafında bazı sürprizlerin olacağı şeklinde yorumlandı. Arka tarafta ise beklenenin aksine plastik yapıda üçlü kamera kurulumuna sahip bir panel bizleri karşılıyor.

    Samsung Galaxy S21 FE’nin tanıtım tarihi şu an için kesin değil. Zira daha önce defalarca ertelenen akıllı telefon, tüm bunların aksine belki de hiç çıkış yapmayabilir. Ancak geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan yeni bir rapora göre cihaz, 5-8 Ocak 2022’de Las Vegas’ta gerçekleşecek olan CES’te kullanıcıların beğenisine sunulacak.

    Bütçe dostu Samsung Galaxy A13’ün özellikleri sızdırıldı!

    Akıllı telefon sektörünün güçlü oyuncularından Samsung, vitrine çıkardığı yeni ürünleriyle kullanıcılara hitap etmeye devam ediyor. Şirket, özellikle ülkemizde giriş ve orta segment modelleriyle sıklıkla tercih edilirken, bu noktada şüphesiz Galaxy A ve Galaxy M serisi öne çıkıyor.

    Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yılın kasım ayında Samsung Galaxy A12 tanıtılmıştı. Bu model de ciddi satış başarısı elde ederek şirketin yüzünü güldürmüştü. Bu doğrultuda kısa süre önce ortaya çıkan sızıntılar, şirketin serinin yenisi Galaxy A13 üzerinde çalıştığını ortaya çıkardı. Hatta cihazın bazı özellikleri de belli oldu.

    Samsung Galaxy A13 özellikleri sızdırıldı

    Akıllı telefonun lansman tarihi yaklaştıkça ortaya çıkan sızıntıların sayısında da ciddi bir artış meydana geldi. Kısa süre önce Twitter üzerinden cihazın teknik özelliklerinin büyük bir kısmı sızdırıldı.

    Buna göre Galaxy A13, 6.5 inç HD+ çözünürlüğünde TFT panelle gelecek. Giriş seviye olmasına rağmen özellikleri hiç de fena olmayan akıllı telefon, sızıntıların doğru çıkması halinde ülkemizde fazlasıyla popüler olacak gibi görünüyor.

    Akıllı telefon, 5G destekli bir MediaTek Dimensity 700 işlemcisinden güç alıyor. 7 nm fabrikasyon süreci ile üretilen işlemci, bünyesinde iki adet 2.27 GHz hızlarında çalışan ARM Cortex-A76 ve altı adet 2.0 GHz ARM Cortex-A55 çekirdeklerinin yanı sıra Mali-G57 MC2 grafik birimini barındırıyor.

    Galaxy A13’ün en dikkat çeken yenilikleri ise şüphesiz kamera tarafında. İddialara göre akıllı telefon, 50 Megapiksel ana, 5 Megapiksel ultra geniş açılı kamera, 2 Megapiksel makro ve 2 Megapiksel derinlik sensörünün bulunduğu dörtlü kamera kurulumu ile gelecek. Ön tarafta ise damla çentik içine konumlandırılmış 8 Megapiksel selfie kamerasının mevcut olması bekleniyor.

    Bunun yanı sıra sızıntılara göre cihaz, 5.000 mAh’lik bataryadan beslenecek. Son olarak akıllı telefonun önümüzdeki aylarda vitrine çıkacağını belirtelim.

    Samsung, Apple’ın yolundan gidiyor!

    Akıllı telefon üreticileri birbirlerinde olmayan özellikleri cihazlarına eklemeye devam ederken, yeni bir Samsung özelliği ortaya çıktı. Apple’ın iPhone’lar için yayımladığı iOS 15 ile hatırlarsanız Safari tarafında önemli değişiklikler yaşanmıştı. Arama çubuğunu yukarıdan aşağıya taşıyan Apple bu noktada Samsung’a yol göstermiş gibi görünüyor. Zira Verge editörü Dan Seifert, Samsung’un yeni opsiyonunu Twitter hesabı üzerinden paylaştı. Samsung cihazları için artık tarayıcı tarafında arama çubuğunu alt tarafa taşıma seçeneğini sunuyor.

    Yeni bir Samsung özelliği olarak ‘arama çubuğu’ alt kısma taşınabiliyor

    Söz konusu yeni opsiyon ise Android uygulamasının betasında ortaya çıktı. Tarayıcı tercihlerinde ayarlar menüsünde ‘adres çubuğunun konumu’ şekilinde yeni bir seçenek bulunuyor. Alt tarafta konumlandırma seçeneği tercih edildiğinde ise Samsung’un internet arayüzü iOS 15 ile yenilenen Safari’ye oldukça benzer hale geliyor.

    yeni bir Samsung özelliği

    Öte yandan bu özelliği deneyen ilk Apple değildi. Google gibi pek çok şirket aslında bu seçeneği yıllar önce denemişlerdi ancak sonrasında eski düzene geri dönmeyi tercih etmişlerdi. Samsung’un hamlesi Apple’ın hemen ardından geldiği için biraz daha fazla konuşulmasına neden oldu.

    Apple’ın yeni tasarım hamlesi için de kısa süre önce güncellemeler yayımlandı. Kullanıcılar isterlerse Safari’yi iOS 15’ten önceki haline döndürebiliyor.