Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 2010

    2015’te 11 Teknolojik Trend

    2014’ün sonlarına yaklaştığımız şu günlerde, 2015 için teknolojideki genel trendlerin çeşitliliği de oldukça fazla. Günümüzde zaten kullanılmaya başlayan ve önümüzdeki yıllar içinde de popülaritesi oldukça artıracak olan konuları önce bir sıralayalım:

    1- Her Yerden Çevrim içi

    2- Şeylerin İnterneti

    3- 3D Yazıcılar

    4- Gelişmiş, Yaygın ve Görünmeyen analiz

    5- Yoğun İçerikli Sistemler

    6- Akıllı Makinelar

    7- Bulut Bilişim

    8- Yazılım Tanımlı Uygulamalar ve Altyapılar

    9- Web Ölçeğinde BT

    10- Risk Tabanlı Güvenlik ve Kişisel Korunma

    11- Sosyal Medya

    Şimdi de bu başlıkları kısa kısa inceleyelim:

    1. Her Yerden Çevrim içi:

    shutterstock_177767129

    Notebook Modelleri

    Son yıllarda oldukça rağbet gören akıllı cihaz teknolojisi, önümüzdeki yıllarda da yıldızını parlatacak. Hayatın her alanında çevirim içi olan cihazları, daha fazla göreceğiz. Her yerden çevrim içi olunması sonucu, başta giyilebilir cihazların ürettiği bilgiler olmak üzere ,her türlü bilgiye anında ulaşılması da kolaylaşacak. Evden, iş yerinden çevirim içi olmak hayatın en önemli gereksinimlerinden birisi olacak.

    2Şeylerin İnterneti:

    shutterstock_214888774

    Şeylerin interneti terimi, ilk duyulduğunda biraz anlaşılmaz gibi geliyor ama günümüzde başlayan ve gelecekte teknolojinin görünmez kahramanlarından olacak  şeylerden bahsediyorum. Evimizde, işyerimizde, çevremizde kullandığımız eşyaların içinde ya da üzerinde gömülü, akıllı dijital sistemler, yoğun şekilde kullanılmaya başlayacak. Şeylerin interneti ile hayat, daha mobilize ve daha kolay yaşanacak. Düşünsenize buzdolabınız size mail atıyor, çamaşır makinanız deterjanının bittiğini mail yolu ile size söylüyor. Akıllı ayakkabı sizden şikâyetçi oluyor. Akıllı gözlüğünüz zevkinize uygun filmleri internetten sizin için araştırıp, bilgilendiriyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün.

    3. 3D Yazıcılar:

    shutterstock_196793492

    3D yazıcı teknolojisinin geldiği nokta, geçmişte  öngörülemeyen şeyler arasında geliyordu. Günümüzde ve önümüzdeki yıllarda her seviyede kullanımının oldukça artacağına kesin gözü ile bakılıyor. Bu yıl içinde arabadan tutun da pizzaya, yapay kafa tasından, omuriliğe kadar her alanda kullanılmaya başladı. 3D yazıcılar ile yapılabilecekler, hayal gücü ile sınırlı denilebilir.

    4.Gelişmiş, Yaygın ve Görünmeyen analiz:

    shutterstock_97695965

    Akıllı cihazların sayısı arttıkça, bunlardan gelen büyük miktarda bilginin değerlendirilmesi ve analizi önem kazanacak. Bu bilgilerin geri planda analiz edilmesi, son kullanıcıya gerekenin sunulması oldukça önem kazanacak.

     5.Yoğun İçerikli Sistemler:

    shutterstock_133691132

     

    Başta şeylerin interneti olmak üzere, bütün akıllı cihazların ürettiği verinin analizinden elde edilen bilgilere göre hareket eden sistemler kullanılmaya başlayacak. Akıllı sistemler, hasta olduğunuzu anlayıp ona göre  uygun elbise, ilaç önerileri sunabilecek. Ya da ortam sıcaklığı fazla olduğunda karşı önlem alabilecek sistemler geliştirilecek.

    6Akıllı Makineler:shutterstock_187027715

    Bazı akıllı cihaz modelleri

    Günümüzde akıllı robotlar, akıllı kişisel asistanlar, vs. zaten var. Bu sistemler geliştirilecek. Çevresindekileri öğrenen ve ona göre hareket eden cihazlarla yaşamaya alışacağız.

    7Bulut Bilişim:

    shutterstock_91438157

    Günümüzde kullanmakta olduğumuz Bulut hizmeti, gelecekte de yoğun şekilde kullanılacak.  Akıllı cihazlarımızda kullandığımız uygulamaların ve içeriklerin, farklı cihazlar arasında senkronizasyonu  sağlanacak. Platform bağımsız olarak, bilgiye her ortamdan ulaşma, geleceğin vazgeçilmezleri arasında yerini alacak.

    8Yazılım Tanımlı Uygulamalar ve Altyapılar:

    shutterstock_113544646

    Yazılım tanımlı uygulamalar, özellikle servis sağlayıcılar için fırsatlar yaratacak. Özellikle bulutta bulunan uygulamalar kendi aralarında ihtiyaca göre farklı davranışlar sergileyecekler. Bulut altyapılarının dinamik  hareket etmesi için gerekli uygulama ve ortamların geliştirilmesi sağlanacak. Çalışılan ortamdan yada donanımdan bağımsız çalışan servisler kullanılmaya başlayacak.

    9Web Ölçeğinde BT:

    Responsive web design in electronic devices vector eps10

    Uygulama ve altyapı konusunda daha fazla şirket Amazon, Google, Facebook benzeri servisler kurmaya yönelecekler. Bulutta çalışacak şekilde değiştirilmiş, yazılım tanımlı sistemlerin kullanılması artacak.

    10Risk Tabanlı Güvenlik ve Kişisel Korunma:

    shutterstock_58402255

    Uygulamaların klasik güvenlik çözümleri ile tam olarak korunmasının mümkün olmadığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu tür uygulamalar yerine, güvenlik sorunlarında dinamik hareket edebilecek, kendi kendini koruyabilen uygulamalar tercih edilecek.

    11. Sosyal Medya

    1414873206_social-media-companies

    Günümüzde Sosyal Medya kullanımı, alınan telefonların özelliklerini bile etkilemiş durumda. Her geçen gün daha fazla Sosyal Medya kullanıyoruz. Akıllı telefonların kullanım oranları arttıkça,  daha fazla sosyal medya kullanılacağı kesin.

     

    LG G3 Beat, fiyatı uygun kalitesi yüksek…

    LG geçtiğimiz aylarda akıllı telefon pazarında elini daha da güçlendiren G3 modeli ile birçok kullanıcının beğenisini kazandı. G3’ün elde ettiği başarıdan sonra LG, geçtiğimiz günlerde daha kompakt ölçülere sahip uygun fiyatlı modeli G3 Beat’i de kullanıcıların beğenisine sunarak önemli bir adım daha attı. LG’nin oldukça uygun bir fiyata sahip olan ve birçok kullanıcının tüm ihtiyaçlarını kolaylıkla karşılayabilen LG G3 Beat’i yaklaşık 15 gün boyunca her zaman kullandığım telefon olarak kullandım.

    LG G3 Beat
    Tasarımıyla göz dolduruyor

    G3 Beat, tasarım açısından baktığımızda büyük abisi LG G3 ile aynı tasarım çizgilerine sahip. Telefonun ne yan tarafında ne de ön tarafında herhangi bir tuş bulunmuyor. G2 ve G3’te olduğu gibi tüm tuşlar arka tarafta bulunuyor. Arka tarafı kavisli bir tasarıma sahip cihazın metalik görünümlü arka kapağı çıkarılabiliyor. 5 inçlik bir ekranı olan telefonun çerçeve çizgisi oldukça ince bu da daha az yer kaplamasını sağlıyor. Cihazın ekran çözünürlüğü ise 1280 x 720 ve 294 ppi yoğunluğa sahip. Açıkçası ekran parlaklığı ve renklerinin canlılığı beni tatmin etti. Film seyrederken ya da oyun oynarken herhangi bir sorun yaşamadım. En önemlisi astigmatı olan birisi olarak epostalarımı da rahat rahat okuyabildim. Kavisli yapısı sayesinde telefon tek elle rahatça kullanılabiliyor. Ekranın neredeyse her köşesine kolaylıkla erişilebiliyor. 134 gram ağırlığıyla cepte taşınırken herhangi bir rahatsızlık vermiyor.

    lg_beat_backCihazın arka tarafında güç ve ses düğmelerinin üst kısmında 8 megapiksellik bir kamera bulunuyor. Objektifin sol tarafında G3’le gördüğümüz lazer fokus özelliği G3 Beat’de de bulunuyor. Objektifin sağ tarafında ise led flaş var. Kamerayla yaptığım çekimlerde hem fotoğraf hem video açısından gayet güzel sonuçlar aldım. Cihaz varsayılan olarak 720p video kaydı yapıyor fakat ayarlardan 1080p’ye yükseltilebiliyor. Alt kısımda yer alan hoparlör de küçük olmasına rağmen oldukça güçlü. Telefonun ön kısmında yer alan kamera ise 1.3 megapiksel. Ön kameranın yanında da led durum göstergesi bulunuyor.

    Telefonun üst kenarında televizyon ya da uydu alıcıları gibi cihazların kumanda edilebilmesini sağlayan kızılötesi port ve mikrofon yer alıyor. Alt kenarda ise kulaklık girişi, microUSB portu ve mikrofon bulunuyor.

    Telefonun arka kapağı sağ tarafta bulunan çentik yardımıyla kolaylıkla açılıyor. Kapağı çıkardığınızda ilk dikkatinizi çeken şey 2540 mAh kapasiteli batarya oluyor. Çok fazla telefon kullanan birisiyseniz yedek batarya alarak telefon kullanım süresini rahatlıkla uzatabiliyorsunuz. Bataryanın üst sağında da sim kart ve microSD kart yuvaları bulunuyor. Bu sayede bataryayı çıkarmadan kartları takıp çıkarabiliyorsunuz.

    Teknik özellikler

    Görünümden sonra cihazın teknik özelliklerine baktığımızda Qualcomm’un 1.2 GHz saat hızında çalışan 4 çekirdekli ARM® Cortex™ A7 işlemcisi, Adreno 305 grafik işlemcisi ve 1GB RAM’e sahip olduğunu görüyoruz. Yerleşik 8GB depolama kapasitesine sahip olan cihazı ekstra bir microSD kart ile desteklemekte fayda bulunuyor. Cihaz 64GB’a kadar kartları destekleyebiliyor.

    lg_beat_frontYazılım tarafında ise cihaz Android’in 4.4.2 KitKat işletim sistemine sahip. LG’nin geliştirdiği özel arayüze yine QuickMemo+, ThinkFree Viewer, QuickRemote ve QSlide gibi çeşitli uygulamaları eşlik ediyor. Gorilla Glass ekrana sahip cihazda benim G2 ile sevdiğim, G3’te de bulunan ekrana tıklatarak açma ve kapama özelliği unutulmamış.

    Açıkçası 899 TL’lik fiyat etiketine sahip G3 Beat 15 günlük kullanımım boyunca beni memnun etti. Oldukça yoğun hem telefon hem internet kullanımı olan birisi olarak sabah şarjdan çıkardığım telefon birkaç istisnai durum haricinde beni akşam eve dönene kadar idare etti.  İş için kullandığım uygulamaların hiçbirisinde takılma ya da açılmama gibi bir problem yaşamadım. Uzun uçuşlarda oynadığım oyunlar ve filmlerle bana başarıyla eşlik etti.

    Eğer 800 – 1000 TL arası bir telefon arıyorsanız bence seçenekler arasında ilk sıralarda yer alıyor.

    LG G3 Beat’i satın almak ve diğer özelliklerini incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.

     

    Philips Hue ile Işık Şöleni

    Teknolojinin gelişmesi konusunu bazen yanlış anlıyor, tam olarak anlatamıyoruz. Yeni bir ürünü megapiksel, megabyte, megahertz gibi teknik terimlerle irdelerken onun hayatımıza etkilerini es geçebiliyoruz. Bir ürünün tasarım açısından önemi onu hayatımıza ne derece sokacağımızla son derece ilintili. Philips’in Hue ürünü ise tasarım tarafında bir adım daha ileri giderek evinizi basit ama etkili bir şekilde değiştirecek potansiyele sahip bir yenilikle geliyor. Hue’yu genel olarak 16 milyon tonda ışık verebilen gelişmiş bir ampul seti olarak tanımlayabiliriz. Hue bunu yapmak için internet üzerinden bir ağa bağlanıyor. iOS veya Android destekli bir akıllı cihazla kontrol ediliyor. 649 liraya satılan başlangıç paketini aldığınızda elinizde bir adet köprü ve 3 ampulünüz oluyor. Tek bir köprü ile 50 ampulü kontrol etmek mümkün. Bu da daha büyük ev ve özellikle ofisler için önemli bir artı. Köprüyü Ethernet kablosuyla modeminize bağlıyorsunuz. Ardından ampulleri takıyorsunuz. Daha sonra Philips Hue programını akıllı cihazınıza kuruyorsunuz. Cihazınız ve köprü arasında kolay bir şekilde kablosuz bağı oluşturduktan sonra ampullerinizi açıyorsunuz ve şov başlıyor!

    HA779

    EVDE PARTİ

    hue-130806-1

    Hue’nun 16 milyon renk paletinden istediğinizi seçerek hemen denemelere başlayabiliyorsunuz. Bu arada belirtelim lambalarınız “dimmer” yani kısma özelliğine sahipse tam açmanız gerekiyor. Aksi halde sinyal kaybı yaşanıyor. Özellikle üç lambayı zevkinize göre yerleştirdikten sonra farklı renk kombinasyonları denemek salon ve odanıza büyük bir hava katıyor. Kitap okumak için Hue’nun ışıklarını daha yumuşak, dikkat gerektiren bir iş gerektiğinde ise “energize” moduna geçmek belirgin farklar yaratıyor. Tüm bunların dışında Philips Hue’nun en çok öne çıkan ve ilgi gören özelliği parti modu. Evinizi parti alanına çevirmeniz mümkün. Ancak burada da devreye yazılım giriyor. Ne yazık ki Hue’nun ücretsiz uygulamasında sunulan özellikler kısıtlı. Özellikle Philips’in çok başarılı bulduğumuz sesteki baz ve tizleri takip ederek renkler arasında dinamik geçişler sağlamasını istiyorsanız önce Hue Pro’yu satın almanız gerekiyor. 4 Dolar civarında satışı bulunan uygulama eve geldiğinizde telefonunuzun Wi-Fi’dan bağlanmasını otomatik takip ederek ışıkları hazır konuma getirebiliyor. Bir başka güzel özellik ayarladığınız saatte ışıkların istediğiniz tonda yanarak sizi renkli bir şekilde uyandırması. Ayrıca üç ampulün renklerini daha özgür ve detaylı şekilde ayarlamak için yine bu programa ihtiyaç duyuyorsunuz. Programın ses takip özelliğini aktive etmek içinse ayrıca 1 dolar ödemeniz gerekiyor. 650 lira gibi azımsanmayacak bir miktar ödedikten sonra bu yazılımların ücretsiz olmasını ya da ücretsiz yazılımın daha verimli çalışmasını beklerdik.

    GELİŞMİŞ TELEVİZYON DENEYİMİapp_12

    Philips Hue’nun temellerini aslında Ambilight teknolojisi ile atmıştı. Philips televizyonların görüntüye göre değişen renkli aydınlatma sistemiyle izleme deneyimini artırmaya yönelik projeleri aralıksız devam ediyor. Hue, uyumlu Philips televizyonlarla (2011 ve sonrası) bu deneyimi bir adım daha ileri taşıyor. Hue ampuller ekrandaki görüntüyü tamamlayacak şekilde devreye giriyor. Eğer oluşan etki sizin için fazla parlaksa rengin şiddeti kolaylıkla ayarlanabiliyor. Hatta daha loş ve otantik ortamları oluşturmak için ışığı biraz kısarak kullanmayı deneyebilirsiniz. Yüksek fiyat etiketine rağmen Hue lambaların %80’e varan tasarruf imkânı sunduğunu belirtelim. Philips, Hue ile görsel zenginlik anlamında adeta çarpıcı “buluş”. Daha iyi ve gelişmiş bir yazılımın desteği ile Hue çok daha yaratıcı bir şekilde kullanılabilir.
    Son olarak Philips’in Hue için başarılı bir kampanyası var. Firma Kuzey Işıkları olarak bilinen ve Kızılderililerin “ruhların dansı” nitelendirdiği doğa olayını izlemek için İsveç’e davet ediyor. Bunun için Philip’sin Ambilight’la ilgili bu web adresinden yıl sonuna kadar kayıt yapmak gerekiyor.

    “Poke” & “Like” kullanım adabı

    gorsel5

    İnternet ve sosyal ağların hayatımıza girmesiyle beraber sosyal yaşantımızda bu yeniliklere paralel değişmeler başladı. Yeni gereksinimler yeni kavramların doğmasına yol açarken, yeni duyduğumuz bu kavramlar da yaşantımızı etkiler oldu. Bundan sadece birkaç sene öncesine kadar kim derdi ki; facebook’da paylaştığı bir fotoğrafı “like” (beğenme) tuşuna basarak beğen yapmadığımız için arkadaşımız bize küsecek veya bir arkadaşımıza poke (dürtme) tuşuna basarak yaptığımız sanal bir uyarı yüzünden potansiyel bir tacizci ilan edileceğiz. İnsanoğlu ne garip değil mi?

    Öncelikle hayatımıza giren bu kavramların tam olarak ne olduklarını açıklamak, kavram karmaşasını önlemek için gerekli olacak. İlk olarak “Poke” yani dürtme kelimesinin ne anlama geldiğini kısaca “arkadaşlarınıza kendinizi hatırlatmak” olarak açıklayabiliriz. Günlük yaşantımızda da bazen bir arkadaşımızın yanında olsak bile söylemek istediğimiz bir şey olduğunda onu elimizle dürteriz. Aslında Facebook’daki sanal olarak gerçekleşen ve Poke (Dürt) tuşuna basarak yaptığınız sanal dürtme eylemi işte tam buna karşılık gelir. Fakat herkesin algısı ve kültür seviyesi çok farklılık gösterdiğinden bazi dürtmeler pek masum olmadığı gibi cinsellik içeren bir davranış olarak da algılanması muhtemeldir.

    Dürtmek kelimesi biraz rahatsız edici

    Dürtmenin Türkçemizde kelime anlamı olarak biraz rahatsız edici bir algısı var. O yüzden Türkiye’de özellikle de bir kadını sanal bile olsa dürtecekseniz bir kez daha düşünmenizi öneririm. Çok yakın arkadaş olsanız da bazen yapılan bu sanal eylemden ötürü ya kısıtlılar listesine atılıyor ya da engelleniyor olabilirsiniz. Siz arkadaşınızı selam vermek amacıyla dürtseniz bile karşı tarafın nasıl bir tepki verebileceğini kestirmeniz çok zor. Dürtülen biri olarak ya siz de sizi dürten kişiyi geri dürterek selamını almış olursunuz ya da bu dürtmenin rahatsız edici olduğunu düşünüyorsanız cevap bile vermezsiniz. Verilen tepki biraz da anlık ruh halimize göre değişebiliyor.

    Aslında basması en zor tuş!

    Gelelim şu meşhur “like” (beğen) tuşundaki keramete. Facebook’da canınızın istediği bir içeriği paylaşıyor, bir yorum yazıyor ve içerik hoşunuza giderse de beğeniyorsunuz. Aslına bakarsanız ne kadar masum ve basit bir tuş. Bu tuşa basmanın hiçbir ücreti yok ve istediğiniz her an bir saniyeden çok kısa bir sürede basabiliyorsunuz. Fakat zannetmeyin ki bu tuşa basmak öyle kolay. O anda kafalardan neler geçiyor neler? Kafada 40 tilki dolaşıyor ve kırkının da kuyruğu birbirine değmiyor. Gelin kafamızdan geçen düşünceleri şöyle bir dillendirelim:

    – “Beğen” yapacağım fakat o benim gönderimi “beğen” yapmıyor ki…

    – Şimdi “beğen” yapmazsam çok ayıp olacak. O bana hep “beğen” yapıyor.

    – Şimdi “beğen” yapsam kocası/karısı da görecek. Yanlış anlar mı?

    – Sen daha çok “beğen” yapmamı beklersin!

    – Şimdi “beğen” yaparsam havalara girecek…

    – Çok fazla paylaşımını “Beğen” yaptım. Acaba arkadaşları aramızda birşey olduğunu düşünürler mi?

    – Herkesten daha çok “beğen” yapmalıyım.

    – “Beğen” yaptım ama haketmiyor sanırım. Geri çekeyim….

    – Şimdi “beğen” yapmasam alınacak.

    – Bugün hiç keyfim yok “beğen” yapmak da neymiş…

    – Vay ! hatun/adam da çok hoşmuş… Hemen “Beğen” yapayım….

    Hepimizin aklından kim bilir daha neler geçiyordur. Sadece basit bir “beğen” tuşundan yola çıkarak işi kan davasına kadar götürenler bile çıkıyor. “Beğen” tuşuna basılmadı diye küsen, kızan hatta arkadaşlıktan çıkaran bile oluyor. Kafalardaki senaryolar çok farklı olsa da işin özü hepimizin insan oluşunda gizli. Bütün bunlara sebep ve basit birer tuşa bu kadar çok anlam yüklemek ancak egolarımız ile açıklanabilir.

    Bakalım yazdığım bu yazı yayınlandığında kaç kişi “beğen” yapacak? Hatta bu kadar şey yazdıktan sonra Facebook’dan beni dürtmeye kalkan olacak mı? İnanın çok merak ediyorum.

    Sevdiğiniz adama teknolojik yılbaşı hediyeleri:

    Yılbaşına daha çok var ama siz en iyisi şimdiden sevgilinize ne hediye alacağınızı araştırmaya başlayın. Eğer sevgiliniz tam bir teknoloji aşığıysa bu hediyeler onu sevinçten havalara uçuracaktır. İşte teknolojik aşıklara özel yılbaşı hediye önerileri:

    samsung_galaxy_tab_s_10.5_inch_titanium_bronze_6

    Samsung TabS T800Sevgilinizin iş hayatını hızlandıracak ve kolaylaştıracak bir tablet. Tablet, görüntü kalitesi  olarak en canlı ve en parlak ekrana sahip Super AMOLED ekran teknolojisine sahip ve kontrast olarak 100.000/1 oranı sağlayan tek tablet. Bu da görüntüde renklerin daha gerçekçi ve daha fazla tonunu görünmesini sağlıyor.  İşletim sistemi olarak en performanslı Android sistemini kullanan tablet, 6.6 mm inceliğinde ve 465 gr. ağırlığında. Ağırlık sıkıntısı çekmeden rahatça taşınabilir ve şık kılıf seçenekleri de mevcut.

    Cihazın en seveceğiniz özelliklerinden birisi ise parmak izi teknolojisinin kullanılması. Bu sayede hem tabletin güvenliği sağlanıyor hem de internette rahatça alışveriş yapabiliyorsunuz. Paypal’ın desteklediği internet sayfalarından kredi kartı bilgilerinizi girmeden parmak izninizle alışverişinizi gerçekleştirebilirsiniz. Böylece kredi kartı bilgileriniz çalınmaz, daha güvenli alışveriş yapabilirsiniz.

    Tabletinizi satın aldıktan sonra 1000 doların üzerinde uygulama ve hizmetleri bedava alma imkanına sahipsiniz. Widget ya da Galaxy Apps Store Mağazası’ndan ihtiyacınız olan bütün uygulamaları indirebilirsiniz.Bu hediye sevgilinizi ziyadesiyle mutlu edecek, her ekrana dokunduğunda sizi hatırlayacaktır.

    samsung-galaxy-s5

    Samsung Galaxy S5Sevgilinize “Nerdesin aşkım, burdayım aşkım” diye sorup, her an sesini duyabileceğiniz son model bir akıllı telefon hediye edebilirsiniz. Telefonunuzu, TabS serisi tabletlerle SideSync 3.0 uygulaması ile bilgisayara ihtiyaç duymadan telefon ve tabletiniz arasında veri alışverişi yapabilir ve içeriklerinizi senkronize edebilirsiniz. Isterseniz telefonuz Galaxy Gear serisi akıllı saatlerde de senkronize edebilirsiniz.

    Telefon, 16 mp ve OIS özellikli kameraya sahip. Bu sayede sarsıntısız gayet net resimler çekebilirsiniz. Ayrıca  yüksek kaliteli video ve resimleri elde etmenizi sağlayan 4K kamerası var. Super AMOLED ekran teknolojisi sayesinde de görüntüler daha canlı ve daha parlak görünüyor. Ancak ekran daha parlak diye şarj problemi yaşayacağınızı düşünmeyin, kullanılan ekran teknolojisi sayesinde telefonunuz %30 daha az enerji harcıyor. IP67 sertifikasına sahip bu cihaz, suya ve toza karşı da dayanıklı. Ayrıca telefonunuzu satın aldığınızda ayrıca kalp ritmini ölçen ve adımlarınızı sayan adımsayarla birlikte ücretsiz bir de yaşam koçunuz olacak. Bu sayede sevgilinizle birlikte sağlıklı ve teknolojik bir yaşam sürebilirsiniz.

    sony-bravia-kd-55x8505b

    SONY  BRAVIA 55X 8505b Akıllı Televizyon: Futbol sevmeyebilirsiniz ama bu durum futbol aşığı sevgilinizi mutlu etmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Ona dev ekranda maç izleyebileceği 4K ekran teknolojisine sahip bir SONY akıllı televizyon alabilirsiniz Hem birlikte romantik filmler de izleyebilirsiniz.

    SONY  55X 8505b Akıllı Televizyon, 2014 ve 2015 EISA tarafından ödüllü 4K ekran teknolojisine sahip, 3D özellikli en iyi ultra HD Deneyimini tecrübe edeceğiniz bir televizyon. Sevgilinizin en yüksek görüntü kalitesinde maç izleyebileceği, golleri yakından görebileceği, faul var mı yok mu diye maçın her görüntüsünü kaçırmadan izleyebileceği bu televizyonla; dilerse maçı USB’ye kaydedip, o anda ofsayt var mı diye de bakabilir, futbol yorumcuları gibi en ince ayrıntıları yorumlayabilir. Stadyumun ambiyansını hissedebileceği görüntü ve ses teknolojisiyle de evde ona maç keyfini yaşatabilirsiniz. Dilerseniz o maç izlerken siz de patlamış mısır patlatarak sevgilinize keyifli bir maç ambiyansı sağlayabilirsiniz.

    Televizyonunuzun kamerasıyla  fotoğraflarınız çekebilir, selfie yapabilirsiniz. Wi-Fi özelliğini kullarak, Sevgiliniz uzaktayken Skype ile televizyonunuzun ekranından özlem giderebilirsiniz. 4K özelliği sayesinde yanınızda olmasa bile en yüksek kaliteli görüntü teknolojisiyle görüntülü görüşebilirsiniz. Dilerseniz bilgisayar başında çalışmaktan sıkıldığınızda Opera tarayıcısıyla internette sörf de yapabilirsiniz. Benim gibi uzağı görme probleminiz varsa okumanız gereken teknoloji bloglarını daha büyük bir ekranda okuma şansına sahip olabilirsiniz.

    ps4sony

    PS4: Erkekler büyüse de hep çocuk kalırlar. O zaman ona oynayacak bir PS4 alın. PS4, Sony TV ile kullanıldığında oyunda tam performans sağlıyor. Artık yeni nesil aşklarda birlikte Playstation oynamak moda oldu. Erkeklerin bir türlü başından kalk-a-madığı Playstation’a kadınlar artık kafa tutmaktan vazgeçerek alışmaya başladı. Sevgilileri ile saatlerce oyun oynayan kadınlar belki zorunluluktan, belki keyif aldıklarından artık PS ile daha haşır  neşirler. İçerdiği son teknolojik görsel yenilikler ve kuvvetlendirilmiş işlemci yapısıyla PS4 sevdiğiniz adama hediye olarak tam isabet bir ürün olabilir.

    garmin-nuvi-navigasyon

    GARMIN NUVI 2797 Navigasyon Cihazı: Sevgiliniz yolunu kaybetmesin, yoldan  çıkmasın! Yollar hep size çıksın! Geniş ekranı ile sürüş sırasında rahatlıkla haritalara göz atabilir, Bluetooth ile sizi arayabilir. Cihazın harita güncelliği en önemli detaydır navigasyon cihazı seçiminde. Garmin ömür boyunca ücretsiz güncelleme garantisi veriyor.

    kalp-bulutsusu

    TASCO SpaceStation AZ 114x 500 mm Reflektör Teleskop: Kalp Bulutsusu Dünya’dan 7500 ışık yılı uzakta ama o kadar büyük ki gökte 2 dolunay kadar yer kaplıyor. Tabi ki görmek için iyi bir teleskop lazım. Gökyüzüne bakıp, evrenin sırlarını sevgilinize alacağınız teleskopla keşfedebilirsiniz. Yıldız kayarken dilek tutmayı da unutmayın.  Media Markt’tan bütçenize ve ihtiyacınıza uygun bir teleskop satın alabilirsiniz.

     

    braun-340s-tras-makinesi

    BRAUN 340S Traş Makinesi:  Sevgiliniz  kurumsal bir şirkette çalışıyor  ya da resmi bir görevi varsa mutlaka 2 günde bir sinek kaydı traş olması lazım.  BRAUN 340S  traş makinesi ıslak- kuru kullanılabiliyor ve başlığı da yıkanabiliyor. Cihazın aşağıdan yukarıya doğru kullanılması ve  şarjı tam birtmeden şarja takılmaması gerekiyor.

    vardem-3-5-kanal-helikopterVARDEM N1460J.R119 Gyro 3,5 Kanal 2.4 Ghz Büyük Helikopter:Sevgiliniz iflah olmaz bir oyuncu mu? O zaman ona oyuncak bir helikopter alın. Başlangıç seviyesi için 3 ya da 4 kanallı bir helikopter onu yeterince mutlu edecektir. Şimdilik bu helikopterle idare etsin, ileride ona drone hediye eder, sevdiğiniz adamı mutluluktan havalara uçurabilirsiniz.

     

     

    Lollipop ile yepyeni bir Android deneyimi

    0

    Android 'Lollipop' 5.0
    Günümüzde en yaygın kullanılan mobil işletim sistemi olan Android güncellendi. Beşinci ana sürüm olan ‘Lollipop’ akıllı telefon ve tabletlerimizde ne değiştirecek?

    Fotoğrafa 4K takviyesi

    4K

    Yavaş yavaş hayatımıza girmeye başlayan 4K kavramı, temelde daha yüksek çözünürlük sunan bir  video formatı. Günümüzde yaygın olarak kullanılan Full HD video kayıt teknolojisinde çözünürlük 1920×180 piksel. Birçok cep telefonu, video kamera ya da video kayıt özelliği olan cihaz bu çözünürlüğü destekliyor.

    4K olarak duyurulan çözünürlük ise 4096×2160 piksel oluyor. Haliyle bu formatın görüntü netliği ve uygun ortamda kayıt yapılırsa kalitesi daha yüksek oluyor. 4K kayıt edilmiş videoları verimli olarak izlemek için uyumlu bir televizyona ihtiyacınız var. Bunu belirtmedim ama 4K kayıt eden bir kameranızın olması (videoları oluşturmak için) ya da bu çözünürlükte kayıt edilmiş görüntüler gerekiyor.

    Yazımızın konusunu 4K’nın video tarafı olmadığı için bu konuyu çok girmiyorum. Bizi ilgilendiren taraf 4K’nin fotoğrafa olan etkisi. İnternet üzerinde yayıncılık yapanlar ya da içerik üretenler özellikle Full HD yaygınlaştığından bu yana videodan fotoğraf alıp (biz buna teknik tabirle Capture yani Ekran Yakalama da diyoruz) internet sayfalarında kullanıyorlar. Yaygın olan bu yöntem özellikle fotoğrafın çekilemediği ya da elde sadece videonun olduğu konuları haberleştirirken işe yarıyor. Çünkü günümüzde internet sitesinde kullanılan bir fotoğrafı en fazla 700-800 piksel genişliğinde oluyor. Full HD çözünürlük 1920×1080 piksel olduğundan ihtiyacı fazlasıyla görüyor.

    Matbaa da durum farklı

    Ancak konu matbaa baskısı olduğunda işler biraz değişiyor. Daha nazlı bir alan olan matbaa tarafında çözünürlüklerin ve kalitenin yüksek olması gerekiyor. Matbaa ile bastığınız bir A4 sayfadaki fotoğrafın en az 5-6 Megapiksel çözünürlük sunması gerekiyor. Bu da yaklaşık olarak 3000×2000 pikselden daha büyük bir çözünürlüğe ihtiyaç duyacağınız anlamına geliyor. Uzun lafın kısası Full HD çözünürlük tam sayfa matbaa baskısı için yeterli değil. Fotoğrafı daha küçük basarak bu sorundan kurtulmanın ya da kaliteden taviz vererek fotoğrafı biraz büyütmenin faydası olur. Ancak bunlar geçici çözümlerdir ve genelde iyi sonuç vermezler.

    4K ile durum biraz değişiyor

    Ultra HD olarak da bilinen 4K ile durum biraz değişiyor. 4K yaklaşık 8.8 Megapiksel çözünürlük sunuyor. Bu da 4K bir videodan alınan bir fotoğrafın A4 boyutunda bir sayfanın rahatlıkla basılabileceği anlamına geliyor.

    Bunu pratiğe dökenler de var: Ülkemizde son kullanıcı alanından çekilse de Panasonic kendi fotoğraf makinelerini tanıtmak için yurtdışında ilginç bir çalışma yaptı. 4K desteği sunan Panasonic marka fotoğraf makineleriyle kayıt edilen videodan alınan görüntü bir derginin kapağında kullanıldı. Sonuçlar hiç fena değil.

    4K desteği sunan televizyonların fiyatlarının düştüğü, 4K video kayıt yapabilen video kamera ve fotoğraf makinelerinin sayısının arttığı bugünlerde yukarıda bahsettiğim konu kulağınıza küpe olsun. Kimbilir belki bir gün böyle bir cihaz alır ya da kullanmak isterseniz.

    Bu arada 4K’nın ötesinde 8K’nın hazırlıklarını yapıldığını da belirteyim. Oradaki fotoğraf çözünürlüğü daha da yüksek olacak. Benden söylemesi.

    Bir teleskobunuz olsun, gökyüzünü keşfedin

    Astrogirlİnsanoğlu aya ayak bastığında 4 yaşımın ortalarındaydım ve uzay maceralarıyla ilgili her şeyi okuyordum. Evet, o yaşlarda okuma ve hatta yazmayı öğrenmiştim, yan komşumuz öğretmen ana kız sayesinde… İlkokul birinci sınıfı okumama gerek olmadığı için doğrudan ikinci sınıftan başladım. O günlerde “küme” şeklinde oturuyorduk. Bana “Hangi küme?” diye sorduklarında hemen adı “Astronot” olanı seçmiştim.

    Lise biterken Amerika’da eğitim şansı doğduğunda halamın getirdiği üniversite broşürlerinden Astronomi bölümünü seçtiğimde kadının yüz ifadesini unutamıyorum. “Gel sen de benim gibi muhasebe öğren, vergi formlarını hazırlarsın Amerika’da güzel iş!” demişti. Her şeyde hayır var, zaten olmamıştı da… Uzaya gidemiyordum ama en azından yıldızları, gezegenleri, galaksileri görmek istiyordum. O günlerde bir teleskop almak çok pahalıydı, artık değil… Peki nasıl bir teleskop seçmeliyiz?

    konus7120Çapı önemli
    Öncelikle, “şu kadar büyütüyor, şöyle yakına getiriyor” gibi masalları unutun. Teleskopta en önemli olan şey görüntünün kalitesi, netliği, keskinliği ve aydınlık olması… İçeri ne kadar çok ışık alıyorsa size o kadar daha iyi görüntü sunuyor demektir. İşte bu nedenle teleskopun mercek, ya da aynasının çapının büyüklüğü çok önemlidir. Tabii çapı büyük teleskopların fiyatları da o derece büyük olacaktır. Ayı, kraterlerini, hatta Satürn’ün halkalarını görmek istiyorsanız 60-70 mm çapında bir teleskop işinizi rahatlıkla görecektir.

    Teleskoptan gözlem yaptığınız tarafta yer alan gözünüzü yerleştirdiğiniz bölüm çok önemlidir. Yeterince büyük değilse, size gözlem yapabileceğiniz çok fazla alan bırakmaz. Özellikle seçim yaparken bu unsuru göz önünde bulundurun.

    Sehpanız sallanmasın
    Sallanan bir teleskop sehpası tüm gözlem keyfinizi kaçırabilir. Eğer, teleskopu sehpasız satın alırsanız, sehpaya para harcamaktan çekinmeyin. İnanın değecektir.

    Bir teleskop sahibi olmadan önce, bir arkadaşınızda varsa, onunki ile tecrübe kazanın. Çevrenizde sizin gibi meraklılar varsa, onlarla bir araya gelin, kulüp varsa katılın. Bu size teleskop alırken büyük bir avantaj sağlayacaktır.

    Aldığınız görüntüler size başaşağı olarak gelmektedir. Bu durum sizi yanıltmasın… Ayrıca gözlemlerinizi başkalarıyla paylaşabilirsiniz. Bugün birçok teleskobun özel fotoğraf makinesi adaptörü bulunuyor.

    Teleskop çeşitleri
    Teleskoplar, yaptıkları işlere göre, sehpalı/sehpasız olmalarına göre sınıflara ayrılırlar. Ancak en popüler ayrım şöyle yapılmaktadır:71a4+9PhsQL._SL1500_
    1. Mercekli Teleskoplar
    2. Aynalı Teleskoplar: Kendi aralarında ikiye ayrılır.
    a. Newtonian
    b. Cassegrain
    3. Katadioptrik (Ayna ve mercek bir arada) Teleskoplar : Kendi aralarında üçe ayrılır.
    a. Schmidt-Cassegrain
    b. Maksutov-Cassegrain
    c. Schmid-Newtonian

    Dikkat etmeniz gereken noktalar
    Teleskopunuzla gözlem yapacağınız noktayı seçmeniz çok önemli. Şayet düzenli bir şekilde, günün belirli saatlerinde gözlem yapıyorsanız sehpanızın yerini sıkça değiştirmeyin derim. Dünya, gezegenler hareket halinde… Buna bir de teleskobunuzu eklerseniz, hayatınız zorlaşır.

    Gözlem yapacağınız yerin en önemli özelliği ışık kirliliğinden uzak olması. Bulunduğunuz yerin ne kadar karanlık olması o kadar iyidir. Aşırı ışık, merceğinize düşen görüntünün kalitesini bozar.

    Teleskobunuzu sabit olarak değil de, “gittiğim yere götürürüm” diyerek kullanmayı düşünüyorsanız, satın alırken taşınabilir olmasına dikkat edin. Otomobilinizin bagajında bu hassas cihazınıza zarar gelmemesi için gereken önlemleri çok önceden alın.

    Galileo ve Kopernik
    Bugün, 150-200 TL civarında bir rakama bu hevesinizi tatmin edebilecek bir teleskoba sahip olabileceğinizi aklınızdan çıkartmayın. Daha iyinin sınırı yok elbette… Ancak dergilerde gördüğünüz fotoğraflardaki görüntüleri de beklemek yanlış olacaktır. En nihayetinde, eve Hubble almıyorsunuz. Ancak, şunu da kesinlikle aklınızdan çıkartmayın. Aldığınız en ucuz teleskop bile bir zamanlar Galileo ve Kopernik’in uzayı gözlemlediklerinin yanında müthiş cihazlar olacaktır. Önemli olan sizin o cihazdan ne kadarını alabildiğinizdir. Birçok yeni gezegen, yıldız amatör astronomlar tarafından keşfedilmiştir. Siz de bir gök cismine adınızı vermek istemez misiniz?

    Gökyüzünü keşfetmek istiyorsanız, ilk teleskobunuzu buradan seçebilirsiniz.

    Kompakt Sınıfının En Güçlü Temsilcisi: Sony Xperia Z3 Compact

    Malzeme kalitesi, uzun pil ömrü, parlak ekran ve kullanılan donanım birleşenleri. Sony Xperia Z3 Compact, kompakt sınıfının en iddialı ürünü.

    Sony’nin yeni ürünü olan Z3 Compact, Ocak ayında tanıtılan Z1 Compact’in yeni temsilcisi. Bu ürünü bir önceki nesil olan Z1 Compact (Z2 Compact hiç olmadı) ile kıyasladığında inanılmaz büyük farklar olduğu hemen anlaşılıyor. Z3 Compact birçok alanda düzeltildi. Zaten ürüne ilk baktığınızda da bu çok fazla belli oluyor. Çok daha ince ve hafif olan Z3 Compact, neredeyse aynı çerçeve içinde çok daha büyük bir ekran sığdırmış durumda. Abisi Xperia Z3 ile aynı donanım özelliklerine sahip olan Sony Xperia Z3 Compact 4.6 inç’lik ekran 600 Cd/m² parlaklık değeri ile kendisinden hemen söz ettiriyor.

    z3 compactDaha fazla bilgi için tıklayın

     

    Xperia Z3’de 1080p çözünürlüğünde bir ekran kullanılırken, Xperia Z3 Compact modelinde 720p çözünürlüğünde bir ekran tercih edildi. 1280x720p çözünürlüğündeki ekran ayrıca 319ppi piksel yoğunluğuna sahip. IPS LCD teknolojisinin kullanıldığı Triluminus ekranda, X-Reality Engine görüntü işleme motoru bulunuyor. Bu tercih telefonun performansını pozitif anlamda etki ediyor. Öyle ki, güneşli ortamlarda ekranı çok rahat görebilirsiniz. Parlak renkler ve keskin görüntüler, kullanıcısına gerçek bir görüntü oluşturuyor.

    Ürünün tasarımında plastik bir çerçeve kullanıldı. Arka kısımda ise çizilmeye karşı dayanıklı sertleştirilmiş bir mineral cam yer alıyor. Micro SD ve Nano SIM yuvaları, yan kenarlarda yer alıyor ve bir kapak ile korunuyor. Kapak ne yazık ki çıkmıyor. Kullanılan 2600 mA’lik pil telefonu 1.5 gün kullanmanızı sağlıyor.

     

    z3 compact 2Teknik detaylar için tıklayın

     

    İstekleri Yarıda Bırakmıyor

    Xperia Z3’de olduğu gibi Xperia Z3 Compact modelinde de Qualcomm Snapdragon 801 işlemcisi kullanıyor. 4 çekirdekli 2.5 GHz hızında çalışan bu işlemciden gücünü alan telefon, Adreno 330 grafik işlemcisi, 2GB RAM ve 16GB dahili depolama alanı yer alıyor. Elbette depolama alanını arttırabiliyorsunuz. Xperia Z3 Compact’ın depolama alanı microSD kart desteği sayesinde 128GB’a kadar arttırılabiliyor.

    Xperia Z3 Compact , Bluetooth 4.0, NFC, WLAN-ac ve PS4-Remote-Play teknolojilerinin yanı sıra LTE kategori 4 (150 Mbit/sn) desteğine de sahip. Buna ek olarak IP68 suya ve toza karşı dayanıklılık sertifikasını alan bu telefon, 1 metre tatlı suyun altında 30 dakika çalışabiliyor. Şık tasarımıyla dikkat çeken telefonun ön bölümde 2.2 mega piksel çözünürlüğünde 1080p 30fps görüntü kaydı yapabilen kamera bulunuyor. Arka bölümdeyse 1/2.3 inç boyutunda sensörlü donatılan 20.7 mega piksel çözünürlüğündeki ana kamera yer alıyor.

    3.840 x 2.160 piksel çözünürlüğündeki kamerayla 4K video kaydı yapılabiliyor. Otomatik netleme yapabilen ana kamera LED flaşla desteklenmiş. Geniş çekim seçenekleri ve uygulama desteği sunan kameranın performansı çok başarılı. Burada hemen Sony’nin Exmor RS sensör farkı hissediliyor. Ayrıca kamera uygulaması zengin içeriğiyle büyük bir avantaj sağlıyor. Ekran üzerinden tüm kamera uygulamalarını kontrol edebiliyorsunuz, indirebileceğiniz uyumlu uygulamaları da görebiliyorsunuz.

    z3 compact 4Diğer modelleri görmek için tıklayın

    Mini Değil, Compact

    Birçok cep telefonu üreticisi, oldukça performanslı ürünlerin yanına benzer bir tasarıma sahip olan mini modellerini tüketicilerle buluşturuyor. Bu mini modeller genelde donanım özellikleri kırpılmış ve bu sayede çok daha uygun fiyatlı olan ürünler. Sony’de durum çok farklı. Çünkü Compact olarak adlandırdığı ürünler donanım özellikleri kısıtlanmış ürünler değil. Xperia Z3 Compact, Xperia Z3’ü büyük bulan kullanıcılar için geliştirildi. Yani Z3’de bulunan donanım birleşenlerin neredeyse hepsi Compact Z3’de de yer alıyor. Amiral gemisi Xperia Z3 ile aynı özellikleri sunan telefonun en belirgin farkı 720p çözünürlüğündeki ekranı ve 3Gbyte yerine 2 GByte’lık bellek kullanılması. Bu yüzden de üst düzey performans sunan ekipmanlarla donatılan telefon, kompakt sınıftaki standartları tamamen değiştirecek özelliklerle gelmesine şaşırmamalı.

    Sony Xperia Z3’ü satın almak için buraya tıklayın

    Oyuncuysan faren iyi olacak

    0

    Önceki yazılarımda oyun klavyelerinin ne kadar önemli olduğu anlatmıştım. Ancak başarı için tek etken bu değil. Klavye ile birlikte kullandığınız tetik de çok önemli. Farenizi seçerken de türünüze göre mutlaka doğru seçim yapmalısınız. Eski toplu fareler bizleri uzun yıllar idare etmişti. Ancak gelişen oyunculuk ile birlikte fareler de evrim geçirdi. Eskiden 2 tuşla hakim olduğumuz fareler artık kimilerinin üzerlerinde 10 adete kadar tuş takımı sunuyor. Yeni nesil oyuncu fareleri vaz geçilmez silahlarımız arasında. Bunun sonucu olarak da birçok turnuva oyuncusu, katıldığı etkiniliğe kendi ürününü alarak gidiyor.

    Ülkemizde fare gamında ürünü olan birçok firma var. Ürünlerini de birçok oyuncu tercih ediyor. Ancak ürünü satın alırken dikkat edilmesi gereken öncelikli husus, oyun türünüz. Hatta Counter Strike’da olduğu gibi farklı görevler üstleneceğiniz bir oyunsa, tercih ettiğiniz role bağlı olarak bile farklılıklar gösterebiliyor bu ürünler. Bu sebeple doğru fare seçimi oldukça önemli. Ele oturabilmesi, tuşların hassasiyeti, hatta programlanabilir olması dikkat edilmesi gereken özellikler arasında.

    cyborg-mad-catz-mous-9-gaming-mouse-red-2s

    Bir fare alırken öncelikli dikkat etmeniz gereken konuların başında hassasiyet seviyesi geliyor. Bunu DPI ile ölçüyoruz. Alacağınız ürünün kutusunda değeri mutlaka vardır. DPI ne kadar yüksekse o kadar iyi sonuç alırsınız. Bu imleci daha az hareket ettirmenize, daha hızlı hedefinize ulaşmanızı kolaylaştırır. Ayrıca harcayacağınız eforu da düşürür. Hatta bazı ürünlerde bu hassasiyet seviyesi ayarlanabilir düzeydedir. Oyununuzun karakterine bağlı olarak düşürüp artırabiliyorsunuz.

    Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise ergonomisi. Bunun için iki önemli nokta var. İlki ağırlığı. Bu yine oyununuzla doğrudan alakalıdır. Kimi oyunlar hafif fare gerektirirken kimileri ise daha ağır olmasını gerektiriyor. Ergonomide dikkat edilmesi gereken ikinci husus ise ürününüzün avuç içinize iyi oturması gerekliliği. Oynarken elinden kaçan ya da tuşlara ulaşmanızın kolay olmadığı bir ürünü tercih etmeyi kimse istemez. Ayrıca elinizin terlememesi için farklı dokular ya da tasarımlar kullanan üreticiler de mevcut.

    g600-gaming-mouse-images

    Saydıklarım bir fare alırken dikkat edilmesi gereken önemli bileşenler arasında. Ancak bir de ek değerler katan özellikleri de bulunuyor. Mesela farenizin led ışıklı ya da özzel tasarımlı olması gibi. Piyasada Tranformers lisanslı olan ürünler var. Güzel tasarımlı bir ürün, oyunda sizi de gaza getirebiliyor çok zaman. Ayrıca bazı oyunların kendine has fareleri de bulunuyor. Bunların bir kısmı oyunun yapımcısı ya da anlaştığı bir donanım üreticisi tarafından satışa sunuluyor. Mesela WOW için SteelSeries tarafından üretilmiş fare, kesinlikle görülmeye değer.

    Fareler hakkında bu kadar detay verdikten sonra, cihazınızı en performanlı şekilde kullanmanız için gereken fare minderi (mouse pad) unutmamak lazım. Onlar da kendi içlerinde oldukça çeşitleniyorlar. Desteklediği hassasiyet seviyesinden tutun da oyun türüne kadar farklı modelleri bulunuyor. Burada öncelikli tercihiniz üzerindeki görsel olması uygun olacaktır. Zira belli bir oyunculuk seviyesinden sonra minderin etkisi artıyor.

    Ben, son günlerde, hem sağ hem sol eli desteklediği için Razer Taipan kullanıyorum. DPI değeri 8200 olduğu için, benim oynadığım tarz oyunlarda iyi sonuç veriyor. Tabi tercih etmemin bir diğer sebebi de Razer’ın geliştirdiği Synapse 2.0 yazılımı. Bu sayede, kendi sunucusuna otomatik olarak bağlanıp, yeni yazılım varsa beni hiç uyarmadan güncelleyebiliyor. Tabi üretici firma “Madem internete bağlanan bir ürün yaptık, bunu sadece güncellemek için kullanmayalım” demiş ve aynı zamanda tüm ayarlarınızı da buluta aktararak, farenizi istediğiniz her yerde aynı özellikler ile kullanmannıza olanak tanımış.

    razer-taipan_gal-100413865-large

    Yeni bir fare alacağınız zaman seçici olmanız sizin faydanıza. Oyunlardaki başarınızı tamamen etkileyecek bu ürünleri belirlerken mutlaka iyi araştırmalı ve doğru karar vermelisiniz. Tabi bunun yanında fare eldiveni, minder ya da el kurutucu fan gibi yan ürünleri de düşünebilirsiniz.