Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1922

    Çin’de Apple mağazalarının da replikası çıktı!

    0

    iphone-6s

    Çin’de çeşitli markaların ürünlerinin sahtesi ya da replikasının üretilip satıldığına, hatta bu alanda başka ülkelere de tedariğin söz konusu olduğuna sayısız kez tanıklık edildi. Ancak ortaya çıkan yeni gelişme bu kez bir markanın mağazasının da sahtesinin oluşturulduğuna ve burada replika ürünlerin satıldığına işaret etti… Üstelik söz konusu marka dünyanın en önemli teknoloji şirketlerinden Apple…

    Ekran_Resmi_2015-09-24_23_14_18

     Çin’deki sahte Apple mağazalarından biri…

    Saygın medya ajanslarından Reuters’ın haberine göre Çin’de Apple mağazalarının birebir aynıları görülmeye başlandı. Yasaları adeta çiğneyerek faaliyet gösteren bu sahte mağazalar, ülkedeki iPhone 6s modellerinin rekor ilgi ile karşılanması sonucunda adeta türedi. Sahte iPhone modellerinin de aralarında yer aldığı ürünlerin satıldığı mağazalarda çalışanların orijinal Apple Store çalışanlarının mavi renkteki t-shirt’lerini giydiği, yaka kartlarını taktığı belirtildi. Mağazalar ise Apple’ın artık klasikleşmiş ahşap masaları ve diğer detayları ile neredeyse gerçek bir mağaza gibi…

    Apple’ın ‘orijinal’ mağaza sayısı yetersiz

    Raporlara göre Çin’de şu anda 30 adet sahte Apple mağazası bulunuyor. Bu mağazalarda sahte Apple ürünleri satılıyor ve gördükleri ilgi de bir hayli yüksek. Çünkü Çin’de Apple markası büyük bir prestij sembolü halini almış durumda ve insanlar, yeni Apple cihazlarına -replikası dahi olsa- artık bir an önce erişmek istiyorlar.

    Analistlere göre mevcut gelişmelerin baş aktörü ise dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’de Apple ürün tedariğinin yetersiz oluşu. 22 adet Apple Store’un bulunduğu Çin’de iPhone 6s ön siparişleri kısa sürede kapanmış, ürünler için yeni siparişlerin 3-4 hafta sonra alınabileceği açıklanmıştı.

    Giyilebilir Teknoloji Potansiyeli

    Günümüzde tam anlamı ile akıllı telefon furyası yaşanıyor. Hayatın her anında yaşanılan bu cihazlar ile birlikte, çok değil birkaç yıl sonra en az cep telefonları kadar hayatın içinde olacak giyilebilir teknolojiler olacak. Günümüzde bile cep telefonları ile entegre çalışan akıllı cihazlar bulunuyor.

    Giyilebilir cihaz kavramı, teknoloji dünyasında yeni girdiği için kapsamının sınırlı olmamasından dolayı, anlaşılması konusunda sıkıntılar olabilmekte. Bu kavramı genel olarak açıklayacak olursak; çoğunlukla akıllı telefon ile birlikte kullanılabilin, topladığı bilgiler ile hayatı kolaylaştıran, akıllı elektronik devreler olarak ifade edebiliriz.

    sport woman wearing smart watch

    Giyilebilir teknolojiler konusunda, günümüzün teknoloji firmaları yoğun çalışmalar yapmakta. Bu konuda Google, akıllı gözlüğü “Google Glass” üzerinde yakın geçmişte yoğun çalışmalar yapmış olmasına rağmen, net bir sonuca ulaştığı söylenemez. Bu proje umulduğu gibi sonuçlanmasa da, gerek Google ve gerekse de diğer firmalar projeyi devam ettiriyor. Samsung’un akıllı gözlüğü, akıllı saati, Apple’ın akıllı saati ve diğer teknoloji firmalarının giyilebilir ürünleri bulunuyor. Örneklere spor yaparken  kullanılan, aktiviteler hakkında bilgi verebilen akıllı bileklikleri de ekleyebiliriz.

    Günümüzde, son kullanıcıların ihtiyaçları çerçevesinde giyilebilir teknolojilerde çeşitlilik gösteriyor. Takılabilir cihazlar hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelmeye başladı bile. Yazılım firmaları, bu cihazlarda kullanılan uygulamaları geliştirmek için yoğun çaba sarfediyor.

    Giyilebilen cihazların hayatın neresinde olduğunu anlamak için öncelikle son kullanıcının ihtiyaçlarını iyi analiz etmek gerekiyor. Bu analizler olması gerektiği gibi yapıldığında, inovatif çalışmanın en önemli aşaması da gerçekleşmiş oluyor. Yapılacak giyilebilir cihazın toplumca benimsenebilmesi için buna ne kadar ihtiyaç olduğunun belirlenmesi de oldukça önemli.

    iStock_000074084333_Small

    Büyük teknoloji firmaları,  giyilebilir cihazların uzun vadeli potansiyeli konusunda, iyimser olduklarını ifade ediyorlar.

    Yeni teknolojinin kullanılabilmesi için son kullanıcının bir nedeni olması gerekiyor. Özellikle moda sektöründe giyilebilir teknolojinin oldukça popüler olduğunu söylemeliyim. Bu sektör, cihazların toplumca benimsenmesi konusunda katalizör görevi üstleniyor.

    Bağımsız araştırmalar, İngiltere’de 3.1 milyon kişinin giyilebilir cihaz kullandığını gösteriyor. Ayrıca, bu yılın sonunda  sayının 7.5 milyon olacağı hesaplanmış. Yıl sonunda bu sayı, İngiltere nüfusunun yüzde 15’ine denk geliyor. Bu hızlı artış, giyilebilir cihazların toplum tarafından benimsendiğini ve aynı zamanda potansiyeli hakkında fikir veriyor. Yine yapılan araştırmaya göre; toplumum yüzde 52’sinin en az bir tane giyilebilir cihaz almak istediğini de ortaya koyuyor. Spor ve sağlık sektöründe 2017’ye kadar giyilebilir cihaz kullanımının 2011’e göre 8 kat artacağı hesaplanmış.

    iStock_000051467494_Small

    Giyilebilir teknolojiler konusunda WT VOX’un yaptığı araştırmalar, bu sektörün potansiyeli konusunda oldukça net bilgiler veriyor.

    Araştırmaya katılanların yüzde 10’u giyilebilir teknolojinin çok moda olduğunu düşünüyor. Yüzde 8’i bu teknolojinin insanı çekiçi gösterdiğini söylüyor.  Yine araştırmaya katılanların yüzde 20’si giyilebilir teknolojinin, insanları zeki ve başarılı yaptığını düşünüyor. Diğer taraftan, katılımcıların yüzde 18’i giyilebilir cihazları, çirkin dizayn edişmiş olarak ifade ediyor.

    Öncelikle, giyilebilir teknolojilerin işlevselliği öne çıkıyor. Bu cihazların görünümü oldukça önem ifade ediyor. Giyilebilen akıllı gözlük, akıllı fitness cihazı, akıllı saat, akıllı takılar ve akıllı giysiler, kişinin sosyal kimliği hakkında fikir veriyor.

    Giyilebilir teknolojiyi toplumun çok küçük bir kısmı zevksizlik olarak ifade etse de özellikle yeni nesil, estetik açıdan oldukça başarılı buluyor.

    iStock_000040522116_Small

    İngiltere’de giyilebilir teknoloji pazarı inanılmaz hızlı büyüyor. Gelecek 6 ay içinde zaten kullanımda olan cihazları, daha fazla kişi kullanıyor olacak.

    Henüz gelişmekte olan bu sektöre yönelik, kararsızlarında olduğunu ve zamanla net fikir sahibi olacaklarını da söylemeliyim. Giyilebilir teknolojiler konusunda gerekli eğitimin verilmesi, insanların hayatını nasıl değiştireceği, yaşamlarına getireceği artıların neler olduğunun gösterilmesi, bu sektörün potansiyelini ortaya konması açısından oldukça önemli.

     

     

     

     

     

    Dünyada hidrojenle çalışıp seri üretime geçen ilk otomobil Toyota Mirai

    0

    Dersimiz Japonca! İlk kelime gelecek anlamına gelen Mirai. Toyota bugüne kadar hep maliyet olarak prototip bazında kalan hidrojenli otomobilleri ilk defa seri olarak üretime geçirmiş durumda. Hibrid ve elektrikli otomobillere daha yeni yeni alışıyorken Toyota’nın bu yenilikçi hamlesini takdir etmek gerekiyor. Sadece üç dakikada yakıt dolumu yapılan Mirai, hidrojen ve oksijenin reaksiyonu sonucu çalışıyor ve çevreye sadece sadece su buharı yayıyor. Böylece çevreye hiç zarar vermeyen yeşili seven bir otomobil çıkıyor.

    Toyota Mirai Fuel Cell Sedan

    Hidrojenli araç nasıl çalışıyor?
    Siz gaza bastığınızda alıştığımız otomobillerdeki gibi bir gaz devreye giriyor. Ancak bu sefer kaynağı hidrojen olan gaz, karbon-fiber yakıt tanklarından geçerek araca gücünü veriyor. Ardından araç için hayati önem taşıyan ön ızgaralar hava filtresi görevi görerek yakıtla hücreleri birleştiriyor. İşte bu noktada hidrojen ve oksijen etkileşime giriyor ve motor elektrik gücüne kavuşuyor. Dolayısıyla çok kaba hatlarıyla aracı hibrid gibi düşünebiliriz. Ancak benzinli motor yerine elektrik sağlayan ve aracı şarj eden güç hidrojen temelli. Araç tam dolulukla 500 km civarı yol alabiliyor. Böyle bakıldığında Tesla’nın 435 km yapan elektrikli Model S 85D’ye rakip gözüküyor. Ancak Toyota yetkilileri sıfır emisyon değerleriyle haklı olarak övünüyorlar. Tesla gibi teknoloji ve yenilikçi markaya rakip olarak kendini görmesi bakımından da Toyota’nın hedef büyüttüğünü söyleyebiliriz.

    Toyota Mirai

    Güvenlik konusuna gelindiğinde ise Toyota işi baştan sıkı tutuyor. Özellikle hidrojeni taşıyan depoların sızıntı yapmaması için özel olarak tasarlandığı belirtiliyor. Kaza ve çarpışma gibi durumlarda ise devreye giren algılayıcılar anında hidrojenin akışını durduruyor. Hidrojenin havadan bile hafif bir madde olması nedeniyle beklenmeyen bir durumda tüm yakıt anında atmosfere karışıyor. Tabii ne kadar üzerinde çalışılsa da hidrojen ve güvenlik konusu akıllarda ateş ve barut ikilisini uyandırıyor. Toyota araca güvendiği için Dünya Ralli Şampiyonası’nda (WRC) Mirai’yi kullanıyor. Böylece dünyanın en tehlikeli otomobil sporlarından rallide yarışan ilk hidrojen yakıtlı otomobil olacak. Deneyimli bir rallici ve Japon bir gazeteci olan Mitsuhiro Kunisawa’nın pilot koltuğunda oturacağı Mirai’nin yarışa katılması motor sporlarında büyük heyecan yarattı. Ralli için özel olarak hazırlanan Mirai’ye özel fren balataları, yarış lastikleri ve takla barı monte edildi. 155 beygirlik yakıt hücreli güç ünitesinin aynen kaldığı Mirai için WRC servis alanında özel ekipmanlar da yer alacak. 240 kg hidrojen taşıyan 14 metrelik bir TIR, servis alanında Mirai’ye hizmet verecek. Aracın deposu çok katmanlı plastikten yapılan, karbon ve fiberglas kaplamayla ekstra dayanıklı hale getirilmiş.
    Mirai’nin yenilikçi tasarımı ile performans değerleri arasında büyük bağlantı var. 1850 kg ağırlığa sahip olan Toyota Mirai, 4.890 mm uzunluğa, 1.815 mm genişliğe, 1.535 mm yüksekliğe ve 2.780 mm dingil mesafesine sahip bulunuyor. Mirai 178 km/s maksimum hıza çıkabilirken, 100 km’lik hıza sadece 9.6 saniyede ulaşıyor. Bu da binek otomobiller için büyük başarı.
    İlk olarak geçtiğimiz yıl sonu tanıtılan Mirai’den şu an için 1500 adet üretilecek. 2015 yılı sonuna kadar 400 adet satılması planlanan Mirai’ye gelen talep doğrultusunda, otomobilin üretim planı da revize edildi. Mirai’nin 2016 yılında 2.000 adet ve 2017 yılında da 3.000 adet üretilmesi planlanıyor. Talebin %40’nın bireysel kullanıcılardan gelmesi önemli bir nokta. Talebin diğer kısmı da kurumsal filolardan geliyor. ABD fiyatı 60 bin doların altında olan araç bakalım hedefleri ne derece tutturacak. Ekim ayında Avrupa’da satışı başlayacak Mirai’nin ülkemize uğrayıp uğramayacağı ise merak konusu.

    Tarihin tozlu raflarına kalkan teknolojiler

    0

    Günümüzde teknoloji öylesine hızla ilerliyor ve değişiyor ki zaman geliyor neredeyse herkesin günlük hayatında sürekli kullandığı bazı ürün ve teknolojiler birden ortadan kayboluyor ve neredeyse kimse tarafından hatırlanmıyor bile. Teknolojinin bu derece hızla gelişmeye başlamasının en önemli nedenlerinden birisi 1950’li yıllarda keşfedilip yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan yarı iletkenler. Bir diğeri ise bence sensör teknolojileri. Sensör teknolojileri sayesinde geçmişte filmlerde görüp özendiğimiz birçok hayal ürünü gerçeğe dönüşüyor. Elbette bilgi paylaşımının en üst düzeye çıkaran İnternet’i de unutmamak lazım.

    Biraz önce de bahsettiğim gibi teknolojinin hızla gelişimi daha önce günlük hayatımızda sık sık kullandığımız bazı şeylerin de ortadan kaybolmasına neden oluyor. Bu yazımda bu teknoloji ve ürünlerden bahsedip biraz nostalji yapmak istiyorum.

    Hangimiz karışık kaset doldurmadık ki?

    Bir zamanlar dijital müzik diye bir şey yoktu ve birçoğumuz müzik dinlemek için kaset ve kasetçalar kullanırdık. Birçoğumuz neredeyse her sokak başında bulunan “kasetçilerde” seçtiğimiz şarkılardan oluşan kasetler doldurturduk. Hatta bu kaset doldurma işini evde yapabilmemiz için çift taraflı kasetçalarlar dahi ortaya çıkmıştı. Neredeyse gençlerin tamamında şu anki mp3 oynatıcılara benzeyen ama çok daha kaba ve kaset çalan cihazlar (walkman) vardı. Bu cihazlara pil dayandırmak mümkün değildi bu yüzden kaset ileri geri sarmak için kalem kullanırdık. Kasetler koptuğunda bir bant yardımıyla operasyon yapar ve çalışır hale getirirdik. 2000 yılı ve sonrasında bu teknolojiyi tanıması biraz meraklı değilse imkansız. Benim o yıllarda sahip olduğum cihaz hala duruyor, hatta yıllarca gazetecilik yaptığım süre boyunca ses kaydedebilme özelliği ile benim en büyük dostum oldu. Dijital ses kaydediciler çıkana kadar elbette…

    XCOPY size bir şey hatırlatıyor mu?

    Son yıllarda yok olup giden teknolojilerden birisi de disketler ve disket sürücüler. Eskiden neredeyse her bilgisayarda bulunan disket sürücüler artık yok. İlk önce 5.25’lik disketler yerini 3.5’luk disketlere bıraktılar. Sonrasında da CD, DVD ve USB belleklerle birlikte tarihin sayfalarında yerlerini aldılar. Evet, bir zamanlar işletim sistemini ve diğer yazılımları bu disketlerden kurardık. Onlarca diski tak çıkar yaparak saatler süren işlemler yapardık. 1.44 megabayt gibi şu an için küçücük o zaman devasa boyutuyla birçoğumuzun işini gördü bu disketler (5.25’lerin boyutundan bahsetmiyorum bile).

    disket

    Daktilomun tuşları…

    80’li yılların sonunda üniversiteye başladığımda seçmeli derslerden birisi daktiloydu.  O zamanlar iş ilanlarının birçoğunda aranan özelliklerde  “10 parmak daktilo bilen” yer alırdı ve her yerde 10 parmak daktilo yazmayı öğreten kurslar olurdu. Ben de her nasılsa öğreneyim şu daktiloyla yazmayı diyerek seçmeli ders olarak daktiloyu seçmiştim. 20 yıla dayanan gazetecilik hayatım boyunca daktilo ile öğrendiğim 10 parmak yazmak benim en büyük yardımcım oldu. Her neyse, bir zamanlar her iş ilanında yer alan “10 parmak daktilo bilen” özelliği artık yok, yerini bilgisayar bilene (bilgisayar bilmek ne demek oluyorsa hiç anlayamadım) bıraktı gibi gözüküyor.  Daktilo da tarihin tozlu raflarında yerini aldı.

    VHS mi yoksa Betamax mı?

    80’li yılların en önemli sorusu buydu. VHS mi yoksa Betamax video mu alsak. Her sokak başında bulunan videokasetçilerden gider o zamanlar daha vizyona bile girmemiş filmleri kiralar seyrederdik. Bir ara bu video kasetçiler sayesinde sinemalar neredeyse yok olma noktasına bile gelmişti. DVD, dijital videolar ile birlikte yok olup gittiler. Bu arada benim favorim VHS’ydi söylemeden geçemedim.

    Fotoğraf filmleri

    Dijital fotoğrafçılık öncesinde kullandığımız makineleri birçoğumuz hatırlar. Kısıtlı sayıda 24 pozluk ya da 36 pozluk filmlerle fotoğraflarımızı çeker sonra bunları fotoğrafçıya tab ettirmeye götürürdük. İlk önce film yıkanır, sonra bu film üzerinden bastıracağımız fotoğrafları seçerdik. Şimdi hepimizin elinde akıllı telefonlarımız var istediğimiz an istediğimiz fotoğrafı çekip bastırabiliyoruz. Teknoloji sağolsun…

    film

    Şu an birçok genç “telefon çevirme” sözündeki çevirmenin nereden geldiğini bilmez. Bilmeyecekleri bir şey de yine 90’ı yılların sonunda hepimizin duymaktan çok hoşlandığı modemin internet servis sağlayıcı ile konuşup anlaştığı ses. O sesi duyduğumuzda internete bağlandığımızı anlar ve dünyaya açılmanın zevkini yaşardık. Şimdiki gibi her an açık internetimiz yoktu. İnternete bağlanmak bile bir işti.

    Hala var olsa da birçok kişinin kullanmayı unuttuğu bir başka şey ise kartpostallar. Bu bayram gününde söz etmeden geçemedim. Bayramlarda, yılbaşlarında, bir başka şehre gittiğimizde, herhangi bir şeyi kutlamak için kartpostal gönderirdik. Her göndereceğimiz kişi için özel olarak seçer, içimizden geçenleri yazar ve gönderirdik. O zamanlar postacının yolunu dört gözle beklerdik. Şimdi ise e-posta var, SMS var, Whatsapp var, gönder dediğiniz anda karşıya iletiliyor ama kartpostalların duygusu ne yazık ki bunlarda yok…

    Herkese iyi bayramlar…

    İki ayrı Samsung Galaxy S7 modeli doğrulandı

    0

    samsung

    Galaxy Note 5 ve Galaxy S6 Edge+ modellerini geçtiğimiz ay tanıtan Samsung yeni nesil Galaxy S serisi cihazı için çalışmalarını sürdürüyor. Yeni bir rapor, Güney Koreli şirketin iki ayrı Galaxy S7 modeli ile geleceği anlaşılırken, ilgili modellerin SM-G930 ve SM-G935 kod isimleri üzerinden sunulacağı görülüyor.

    2015 yılın Galaxy S6 modellerinde olduğu gibi biri düz, diğer kavisli olmak üzere iki ayrı varyasyon halinde tanıtılacak cihazlara dair önemli bir rapor ortaya çıktı. İlgili rapor, Samsung Galaxy S7 modellerinin Kanada, Çin, Avrupa pazarları, Kore ve ABD’de satışa sunulacağına dair doğrulamayı içeriyor.

    samsung

    Galaxy S7 ve Galaxy S7 Edge 

    Samsung’un yeni modelini satışa sunacağı pazarlar dışında ise çok fazla bilgi yok. Galaxy S7’nin ‘Project Lucky’ kod adı üzerinden çalışmalarının devam ettiği anlaşılırken olası özellikleri de aşağı yukarı belli olmaya başlamış durumda. Buna göre Galaxy S7 serisi modellerden birinde büyük olasılıkla Qualcomm Snapdragon 820 işlemciler kullanılacak. Bu alanda çalışmaların devam ettiği daha önce açığa çıkmış, hatta işlemcinin prototipinin Snapdragon 810’dan daha iyi olduğuna dair performans bilgileri de basına sızmıştı. Diğer Galaxy S7 modelinde ise Exynos 8890 işlemciye yer verileceği tahmin ediliyor.

    Diğer olası özellikler ve tanıtım tarihi

    Galaxy S7 cihazlarında şirketin UFS 2.0 depolama özelliğinin microSD kartla birlikte kullanılması yönünde bir yolun arandığı da gelen ilk bilgiler arasında. Öte yandan gelecek nesil Galaxy S serisi modellerinde 20 megapiksel ana kamera üzerinde çalışıldığı da diğer öne çıkan konulardan biri. Samsung’un yeni modellerini önümüzdeki yıl 22-25 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek Mobile World Congress 2016 kapsamında tanıtması bekleniyor.

    Gmail Android uygulamasına göndereni bloklama özelliği geldi

    gmail-androidSon dönemde kendi bünyesindeki mobil uygulamalar üzerinde kapsamlı yeniliklere giden Google, Android işletim sistemine sahip cihazlarda önyüklü olarak gelen Gmail uygulamasını kullanıcı insiyatifini daha da artıran özellikler eşliğinde güncelledi. Yeni güncellemede kullanıcıların yüzünü güldürecek yeni bir özellik dikkat çekti…

    Hemen her Android cihazında yer alan ve en popüler uygulamalar arasında yer alan Gmail uygulamasına kullanıcıyı/e-mail adresini engelleme özelliği gelirken bu sayede gerçekleştirilecek kısa bir işlemin ardından seçilen e-mail adresinden gelecek sonraki tüm iletiler ‘gelen kutusunun’ dışında tutulacak, dolayısıyla bloke edilmiş olacak.

    Android için Gmail uygulamasında, gönderiyi yanıtlama ikonunun yanındaki alt alta üç nokta şeklindeki hızlı seçenekler sekmesinin tıklanmasının ardından kullanıcının engellenmesine yönelik adım ile karşılaşılacak. Burada ilgili e-mail adresinin yanında ‘engelle’ ibaresi görülecek ve burası tıklandığında işlem gerçekleşmiş olacak. Özelliğin kısa süre içinde kullanıma sunulacağını belirtelim…

    gmail

    İstenmeyen e-mail adreslerinden gelen her şey spam klasörüne!

    Kullanıcıları rahatsız eden kimselerden ya da daha çok e-ticaret platformlarından gelen e-mail’lerin bloklanmasının önünü açan özellik, daha önce web sürümünde mevcuttu. Android uygulamasına ise oldukça pratik bir kullanım eşliğinde geldi. Peki engellemenin ardından gönderi alındığında ne olacak?

    Gelen e-mail’ler ‘spam’ klasörüne düşecek ve böylelikle belirli bir süre zarfında okunmadıkları taktirde tamamen silinecekler. Android sürümüne gelen güncelleme ile birlikte Gmail uygulamasının masaüstü sürümündeki özelliklerden biri daha mobil platformlara taşınmış oluyor.

    Öte yandan son Gmail güncellemesi ile daha önceden bloklanmış e-mail adreslerinde engelin kaldırılması özelliği de kullanıma sunuldu.

    Twitter, ‘Takip Et’ ve ‘Tweetle’ butonlarını değiştiriyor

    Twitter-logo

    Popüler mikro blog ağı Twitter’da son dönemde çok sayıda yapısal değişikliğe gidildi. Örneğin DM olarak da bilinen direkt mesaj özelliğinde 140 karakter sınırı kaldırıldı ve profillere doğum günleri eklendi… Ve şirket yeniden iş başında; bu kez de kullanıcılar açısından en önemli iki buton olan ‘Takip Et’ ve ‘Tweetle’ butonlarında tasarımsal değişikliğe gidileceği kamuoyuyla paylaşıldı. Önümüzdeki ay gerçekleştirileceği bildirilen tasarım yeniliği, uygulama geliştiricilerin bu alanda hazırlık yapmalarını amaçlayacak şekilde Twitter’ın blog sayfası üzerinden detaylı olarak açıklandı.

    Yeniden tasarlanan her iki butonun 2011 yılından beri ilk kez değiştirileceği vurgulanırken paylaşılan bilgiler kullanıcıları ‘daha mavi’ bir Twitter sayfasının beklediğine işaret etti. Açık gri arka plan üzerindeki ‘Takip Et’ ve ‘Tweetle’ (Follow ve Tweet) butonlarında yazılar beyaz ve arka planda mavi ya da ona yakın bir ton ile gelecek. Sonuç olarak Twitter’ın kendi renkleri olan mavi ve beyazın ağırlıkta olduğu butonlar geliyor. Daha önceki tasarım anlayışında siyah, beyaz-gri, mavi gibi karmaşık bir renk paleti söz konusuydu. Günümüz dijital hayatında büyük önem taşıyan bu popüler butonlarda son dönemin gözde tasarım anlayışlarının minimalist yapıda uygulanacağı görülüyor.

    twitter

    Öte yandan yeni butonlarla birlikte takipçi sayısı parametreleri de daha küçük yazı boyutları ile verilecek. Aslında buton boyutları aynı kalacak ama içerisindeki yazılarda küçülme olacak. Twitter’ın yenilenen butonlarının devamında ise merakla beklenen konu tweet sayısı. Göstergeler şirketin köklü değişikliklere gitmediği, küçük ama etkili güncellemelerle kendini yenilemekte olduğunu gösteriyor. Acaba günün birinde 140 karakterlik tweet sınırı kalkabilir mi? Bu sorunun yanıtını ilerleyen zamanlar gösterecek.

    Tıklayın, Media Trend’i Twittter’dan takip edin.

    Instagram 400 milyon kullanıcıya ulaştı

    instagram_logo_1

    Fotoğraf ve kısa video paylaşım platformu Instagram, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yoğun ilgi gören sosyal medya ağları arasında. Facebook kadar yüksek bir kullanıcı kitlesine sahip olmamakla birlikte bir diğer popüler sosyal medya devi Twitter’la boy ölçüşecek düzeyde olduğu da biliniyor. Yeni bir açıklama ise Instagram’ın kullanıcı sayısının 400 milyona ulaştığına işaret ediyor. Bu seviye oldukça sansasyonel ve Instagram için önemli bir kilometre taşı durumunda…

    2014 Aralık ayında 300 milyon olarak açıklanan kullanıcı sayısının 1 yıl geçmeden 100 milyon daha arttığı anlamı da taşıyan yeni veri, yaklaşık 5 sene önce kurulan sosyal medya mecrasının geldiği noktayı da gözler önüne seriyor. Instagram tarafından yapılan resmi açıklamada, ilk kurulduklarında bugün ulaşılan sayının bir rüya gibi göründüğü, şimdi bunu daha da geliştirmek için çaba göstermeye devam edileceği belirtiliyor. Öte yandan Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, 22 Eylül tarihinde kendi hesabı üzerinden paylaştığı bir gönderi ile Instagram’ın başarısını ilk duyuran ve kutlayanlar arasında yer aldı.

    instagram

    Instagram kullanıcılarının (Instagramers) yüzde 75’i ABD dışından; Brezilya, Japonya ve Endonezya en popüler olduğu ülkelerin başında geliyor. ABD menşeili bir sosyal ağ için tüm dünyada büyük ilgi ile karşılaşılmak anlamı taşıyan bu göstergelerin Türkiye tarafında da yükselen bir ilgi düzeyi ile karşılaşılıyor. Rakam tam olarak bilinmezken Instagram kullanıcı sayısının 5 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor.

    Bu arada Instagram, geçtiğimiz ay gelen yeni bir özellik çerçevesinde reklamlarla para kazanmak için çalışıyor. Şirket, küresel düzeydeki reklamlar ve 400 milyon kullanıcısı ile parasal anlamda büyük bir potansiyele de göz kırpıyor. Sosyal medya dünyasına ilişkin gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Media Markt’ta “Bir Dost” Kurban Bayramı kampanyasını müjdeliyor

    1442930494_MM

    Avrupa’nın bir numaralı elektronik market zinciri Media Markt, Kurban Bayramı reklam filmi ile tüketicisinin karşısına çıkıyor. Filmde tüketicilerin dostuolarak yer alan ve elektronik alışverişinde en doğru seçimi yapmaları için onları yönlendiren Emre Karayel, kendini kamufle ederek geldiği Media Markt’ta, geleneksel yöntemlerle fiyat pazarlığı yapıyor.

    Bayram pazarlığı yapmak için geldiği Media Markt’ta umduğundan daha da uygun fiyatlar karşısında şaşıran Emre Karayel’in hayat verdiği Bir Dost, tüketiciye Kurban Bayramı boyunca onları bekleyen büyük bayram fırsatlarını müjdeliyor.

    Saatchi & Saatchi İstanbul imzalı reklam filminin çekimleri, 90 kişilik bir çekim ekibiyle, 1 günde tamamlandı. Ezel Akay’ın yönetmenliğini üstlendiği film; televizyon ve dijital mecralarda yerini aldı.

    Reklam Filmi:

    [vsw id=”5RMOOGBdJwE” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Media Markt YouTube sayfasını takip etmek için buraya tıklayabilirsiniz.

    Mutfaklarda yenilenme zamanı

    0

    Sonbahar aylarının gelmesi ve havaların serinlemesiyle birlikte herkesi bir yenilik havası sardı. Okulların açılmasına az bir zaman kaldı, tatil planları bir sonraki yaza bırakıldı ve yaklaşan yeni mevsime hazırlıklar başladı. Cep telefonumu mu yenilesem, arabayı mı değiştirsem, duvarları mı boyasam derken bir diğer yenilik planınız neden mutfağınıza yönelik olmasın? Kadınların en çok vakit geçirdikleri yer hiç şüphesiz ki mutfaklar. Sabahları burnunuzun ucuna kadar gelen kızarmış ekmek kokusu, akşamları karnınız zil çalarak eve geldiğinizde aldığınız mis gibi çorba kokusu, aslında mutfağınızın bir eseri… Evet, biraz değişiklik iyidir. Şimdi gelin, gelişen teknolojiye ayak uyduralım ve evimizin kalbi mutfağımıza farklı bir tasarım katalım…

    iStock_000020777864_Small

    Çevreye karşı biraz duyarlı olalım lütfen!
    Günümüzün teknolojisiyle tasarlanan yeni buzdolapları yüksek enerji tasarrufu sağlıyor. LG’nin yeni buzdolapları da bunun güzel bir örneğini bize sunuyor. Yeni nesil buzdolapları sahip olduğu ‘çift pratik kapı sistemi’ ile yiyeceklerin her zaman daha taze ve düzenli bir şekilde saklanmasını sağlıyor. LG, bu güzelliğe bir güzellik daha katmış. Buzdolabına bir tane de Pratik Kapı eklemiş. Tek bir tuşa basılarak açılan bu Pratik Kapı, dolabın dışından yiyecek ve içeceklere rahatlıkla erişilebilmesine olanak sağlıyor. Pratik Kapı gizlenmiş kolay açma tutacağıyla önceden doğranmış sebzeler ve soslar için mükemmel bir saklama bölmesi de sunuyor. Total No Frost teknolojisiyle de buzdolabının içinde bulunan özel bir fan sayesinde soğuk havayı her noktaya eşit dağıtarak yiyecekler için en ideal saklama ortamını sağlıyor. Nem Koruyucu özelliği ise meyvelerin ve sebzelerin uygun nem oranına sahip ortamda saklanarak hızlı çürümesini engelliyor.

    1441963318_LG_Dual_Door_in_Door

    İnternete bağlanan pişirici mi olur?
    Teknoloji gelişiyor dedik ama galiba artık bizim hayal gücümüzün de ötesinde gelişiyor. Başlıktan da okuduğunuz üzere Philips, internete bağlanan bir pişirici geliştirmiş. Airfryer XL adındaki bu çok amaçlı pişirici, ağır ağır pişirme, kızartma, buharda pişirme ve kaynatma dahil olmak üzere önceden programlanmış 21 pişirme fonksiyonuna sahip. Şimdi gelelim, ürünün en çarpıcı özelliğine. Bu pişirici ile akıllı telefonunuz üzerinden yemeklerinizi kontrol edebiliyorsunuz! Nasıl mı? Çok amaçlı pişiriciyi kullanmak için internete bağladıktan sonra ChefConnect uygulamasını indirmeniz yeterli. Çok amaçlı pişirici, yemeğinizin pişme süresi boyunca sizi adım adım yönlendirerek yemek pişirme işini hallediyor ve yemek piştiğinde sizi uyarıyor. Ayrıca, akıllı telefonunuz ile yemeklerinizi kontrol ederken aldığınız besin miktarını dengede tutmanıza yardımcı oluyor.

    cok+amacli+pisirici+2

    Davlumbazım şekil, önümden çekil!
    Mutfaklarda görselliği oluşturan ürünlerin başında davlumbaz geliyor. Siemens’in yeni paslanmaz çelik duvar tipindeki davlumbazları 3 farklı rengiyle hem mutfağınıza şıklık katacak hem de kötü kokulardan arınmış ferah bir atmosfer sağlayacak. Normal kademede saatte 580 metreküp, yoğun kademede ise saatte tam 800 metreküplük havayı temizleyebilen bu şık davlumbaz, enerji verimliliği açısından da size avantaj sağlıyor. 260 watt’lık güçlü ve güçlü olduğu kadar da sessiz IQ drive motor teknolojisine sahip Siemens davlumbazlar, 3’ü normal ve 2’si yoğun olmak üzere 5 ayrı güç kademeli kullanım seçeneği sunuyor. Hava çıkışlı veya hava dolaşımlı kullanıma uygun Siemens davlumbazlar, 3x3W gücünde mavi-beyaz LED aydınlatma ve dokunmatik dijital göstergesiyle konforlu ve şık bir görünüm sergiliyor.

    1441970181_Siemens_Davlumbaz

    Hevesli aşçılar buraya…
    Sıra geldi, kadın eli değip de yapılan birbirinden lezzetli yemeklerin çıkış noktasına…Gaggenau’nun esnek kullanımlı yeni indüksiyon ocakları, mutfağınızda yemek yapmaya ayrı bir keyif katacak. Hevesli aşçıların tüm gereksinimlerini yerine getiren indüksiyon ocaklar, çok küçük mutfaklarda dahi kullanılabiliyor. Pişirme kapları, yeni fonksiyonlar sayesinde, istendiği gibi konumlandırılabiliyor. Kızartma sensörü ile Teppanyaki ve ızgara demiri, ürünlerin öne çıkan diğer unsurları arasında yer alıyor. İnovatif bir gösterge konsepti, çıkarılabilir manyetik düğmeye sahip Twist-Pad kumandasını çok basit ve sezgisel bir yapıya büründürüyor. Minimalist bir tasarıma sahip olan esnek kullanımlı indüksiyon ocaklar, yüzey üzerinde kullanılabiliyor veya yüzeye monte edilebiliyor.

    1442218437_01_Gaggenau_Flex_induction_cooktops

    Mutfağınızı yenilemeye doyamadıysanız buraya tıklayarak bine yakın ürün seçeneği arasından dilediğiniz ürünü inceleyebilir ve satın alabilirsiniz.