Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1839

    ASUS, Türkiye’de 4.5G’ye hazır!

    0

    Zenfone_family

    Türkiye uzun zamandır hazırlandığı 4.5G teknolojisine nihayet kavuşuyor. 1 Nisan itibariyle kullanıma geçecek yeni bağlantı ile mobil telefonlarda internet hızı, veri indirmede 100–150 Mbps’den başlayıp 375 Mbps seviyelerine kadar çıkacak. 2GB büyüklüğündeki bir video, 3G’de 780 saniyede yüklenirken 4.5G’de bu süre 54 saniyelere kadar düşecek.

    ASUS’un yeni nesil ZenFone ailesinin amiral gemisi ZenFone 2, Zenfone Selfie, Zenfone Laser ve Türkiye pazarına bu ay sunduğu Zenfone Max da dâhil tüm akıllı telefonları 4G/LTE bağlantısı ile 4.5G teknolojisine uyumlu telefonlar içerisinde dikkat çeken alternatifler olarak öne çıkıyor.

    ASUS’un telefonlarında kullandığı bağlantı teknolojisi, 4.5G’nin sunduğu yüksek hızları destekleyerek kullanıcılara sosyal medyada kaliteli içerikleri daha hızlı paylaşmalarına, HD videoları kesintisiz izlemelerine, multiplayer oyunları daha akıcı oynamalarına imkân verirken aramalarda ses kalitesini en net seviyeye çıkarıyor. Telefonların 64GB’ye varan depolama alanları ile de yüksek kalitedeki içerikleri depolamak sorun olmaktan çıkıyor.

    asus zenfone 3

    Yüksek performans isteyen oyunların üstesinden kolaylıkla gelebilecek işlemciler ile donatılan ASUS Zenfone ailesinin 1920x1080p Full HD çözünürlükteki IPS ekranına sahip üyeleri sayesinde oyuncular, görsel şenlik sunan oyunlardan her açıdan zevk alabiliyor. 4G/LTE bağlantısı ile oyun severler, internet üzerinden arkadaşları ile birlikte karşılıklı oyun oynarken de en üstün performansla oyunlardan keyif alabiliyor.

    Hızlı internet için güçlü pil gerekiyor

    4.5G servisiyle akıllı telefonlar pil tüketimini hızlandıracak. Bu yüzden yeni alınacak telefonların hızlı şarj olması ve pil kapasitesinin yüksek olması gerekiyor. ASUS’un 4.5G’ye uyumlu telefonları multimedya performansı ile pil verimliliğinde de iddialı. ASUS BoostMaster hızlı şarj teknolojisi sayesinde 39 dakikada telefon şarjının %60’ı doluyor.

    Media Markt’taki her bütçeye uygun akıllı telefon alternatifleri için buraya tıklayınız.

    Cildinize iyi bakıyor musunuz?

    Yüz ifademizin karakterimizin dışarıya yansımasıdır ve cildimizin kalitesi yüz ifademizi belirler. Yıllar geçtikçe cildimiz zamana karşı yenik düşmeye ve yıpranıp, kırışmaya başlar. Zamanın olumsuz etkilerinden korunmaya yönelik kozmetik ürünler ve estetik cerrahi her zaman bir seçenektir. Ancak yaşının kadını olmak isteyenler doğal bakım yöntemlerini daha çok tercih ederler. Ancak şimdi pek çok kişisel bakım ürünü cilt temizliğine ve cilt gençleştirmeye yönelik hem kadınların hem de erkeklerin hizmetinde. Bu ay sizler için  Arzum Bellisima FaceCleansing Pro Sonic Cilt Bakım Seti’ni denedim.

    cilt-bakimi-ilkbahar

    İlkbahar aylarında cilt bakımı nasıl yapılır?

    İlkbahar aylarının gelmesiyle birlikte doğa uyandığı uykudan uyandı, ağaçlar ve çiçekler çoşkulu bir şekilde açtı, polenler errafa saçıldı… Baharın gelmesiyle birlikte hassas ciltler için de kabus zamanları başladı diyebiliriz. Bu tür zamanlarda hassas ve alerjik yapılı ciltlerin daha özverili bir cilt bakımına ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz. Artık daha az yağlı ve hafif kremlerle cildimizi nemlendirebilir, güneş koruyucu kremlerle zararlı ultraviole ışınlarından korunabiliriz. Polen ve güneş alerjisi olanlar da cilt tiplerine uygun ürünlerle bu ayları daha rahat bir şekilde geçirebilirler.

    Yaz ayları peeling için pek iyi olmadığından kış ve bahar aylarında güneşin zararlı ışıklarından oluşan lekelerden kurtulmaya çalışarak geçiriyoruz. Yaza kısa bir süre kala bu ayları peeling yaparak değerlendirmekte fayda var. Arzum’un kişisel bakım kategorisinde geliştirdiği yeni ürünü Arzum Bellisima FaceCleansing Pro Sonic Cilt Bakım Seti’ni kullanarak, evde cildinize peeling yapabilirsiniz. Ürünü günlük cilt bakımınız için kullanabileceğiniz gibi, banyo sonrası peeling de yapabilirsiniz. Ben banyo sonrası peeling yapıp, ardından yüzüm için serum kullanmayı tercih ediyorum.

    arzum-skincareCilt lekelerinden nasıl kurtulabilirsiniz?

    Arzum Bellisima FaceCleansing Pro Sonic Cilt Bakım Set, ergonomik üçgen başlıkları sayesinde yüzün her bölgesini rahatça kavrıyor ve temizliyor. Temizleme, peeling ve nemlendirme işlemlerini yapabileceğiniz bu cilt bakım seti, elle ve toniklerle temizlemeye oranla daha etkili diyebiliriz. Ürünü düzenli aralıklarla kullandığınızda ciltte sivilcelenme azalıyor ve cilt lekeleriniz koyudan açığa doğru renk değiştiriyor. Eğer cildinize uygun tamamlayıcı bir ürün de kullanırsanız cilt lekelerinizden önemli oranda kurtulabilirsiniz.

    Arzum Bellissima FaceCleansing Pro yüz temizleme, peeling, mikro masaj fonksiyonu ve her cilt tipine uygun fırça seçenekleriyle cilt temizliğinizi kolaylaştırıyor. Cildin tahriş olmaması için 20 saniyede bir temizlenen bölgenin değiştirilmesi için ürün sesli uyarı veriyor.  Dilerseniz su geçirmez özelliği sayesinde banyo sırasında da ürünü kullanabiliyorsunuz. Ürünü banyoda kullanmayı hiç denemedim, genelde banyo sonrasında kendi bakım ürünlerimle birlikte kullanıyorum. Islak yüze cilt temizleme ürününüzü sürüp, dilediğiniz fırça ucuyla bakım yapabiliyorsunuz. Alın bölgem haricinde yanak ve çene bölgemde rahatlıkla kullanabiliyorum. Sese karşı çok duyarlı olduğum için alın bölgemde ürünü uzun süre kullanamıyorum. Alın bölgesi için Off konumunda manuel olarak cilt bakımımı yapmayı tercih ediyorum.

    Makyaj yapmayı sevmediğim için temiz ve sağlıklı görünen bir cildim olmasına daha çok dikkat ediyorum. Eğer sorunsuz bir cildiniz varsa zaten makyaj yapmanıza da pek gerek kalmıyor.

    Pürüzsüz ve sağlıklı bir cilt için tavsiyem;

    • Güneş kremi kullanın
    • Nemlendirici kullanmayı ihmal etmeyin
    • Sigarayı bırakın
    • Bol su içmeyi ihml etmeyin
    • Beslenmenize dikkat edin
    • Cildinizi tahriş edecek ürünler kullanmaktan kaçının
    • Cildinizi nazikçe temizleyin ve cilt temizliğinize dikkat edin
    • Yatmadan önce makyajınızı temizleyin

     

    Google Adsense kullanmak

    2016_mart_04

    Bir web siteniz ve içeriğine oldukça güveniyorsunuz. Bu siteden para kazanmak arzusundasınız. İlk olarak ne yaparsınız? Sanırım cevabınız siteye reklam geliri saylayabilecek bir kuruluş ile reklam anlaşması yapmak olacaktır. Site sahiplerinin aslına bakarsanız çok fazla düşünmelerine gerek yok. Çünkü Google Adsence reklam geliri konusunda web site sahiplerine oldukça profesyonel bir çözüm sunuyor. Daha önce Adsence platformunu duymamış olanlar için net bir tanımla yapmak gerekirse; Google Adsense, website sahipleri için Google’ın sunduğu bir reklamcılık hizmetidir diyebiliriz.

    Tamamen ücretsiz olarak başvurulabilen bu platforma kaydınız kabul edildiği takdirde çok kısa bir süre içinde Google yayıncısı olabilir ve sitenize gelen ziyaretçi trafiğine bağlı olarak bir kazanç elde edebilirsiniz. Hele bir de içeriğiniz kaliteli ve trafiğiniz yüksekse önünüzde iyi para kazanmak için değerli bir fırsatınız var demektir.

    Adsense Sistemi Nasıl Çalışıyor?

    Adsence Platformu’na yaptığınız başvuru kabul edildikten sonra  ödeme alacağınız yöntemi seçerek sitede kullanmak istediğiniz çeşitli ebatlardaki banner türlerini  seçerek size tahsis edilen kodları sitenizde ilgili alana yapıştırarak sitenizde reklam yayınlamaya başlayabilirsiniz. Böylece sitenizdeki içeriğiniz ile yakından ilgili reklamlar ziyaretçilerinize gösterilmeye başlayacaktır.

    Reklamlar Hangi Kıstaslara Göre Gösteriliyor?

    Yayıncıların reklamları öncelikle Adsense yayıncı havuzunda toplanır ve reklam ile benzer içerik barındıran sitelerde veya sayfalarda bu reklamlar görüntülenmeye başlar. Google’ın Bot’ları (bazen “örümcek” olarak da adlandırılır) .sitenizi otomatik olarak indekslediklerinde sitenin ilgi alanına göre reklam yayınlarlar. Böylece reklamlar siteye gelen ziyaretçilerin daha fazla ilgisini çekeceği için hem Google hem yayıncı daha çok gelir elde etmiş olur.

    Yayınlanan Reklamdan Komisyon Almak

    Sitede görüntülenen reklamlar tıklandığı zaman Google reklamı yayınlayan site sahiplerine belirli bir miktarda komisyon verir. Bu komisyon belirlenen aralıklarda yayıncının hesabına aktarılır. Burada gelir arttırıcı en büyük unsur web sitesinin ziyaretçi trafiğinin yoğunluğudur. Web sitesi ne kadar çok ziyaretçiye ulaşırsa reklam geliri de o ölçüde artacaktır. Özgün ve güncel içerik ziyaretçi sayısını artıran en önemli özelliklerin başında gelir.

    Adsense’e Güvenmeli miyim?

    Güvenilirlik konusunda ilk bilmeniz gereken konu Adsence hizmetini aldığınız yerin arkasında Google markası olduğudur. Eğer reklamlara sahte tıklamalar yapmıyor veya reklam gösterimlerine hile karıştırmıyorsanız paranızın ödemesi düzenli olarak yapılır.  Google hangi durumlarda sözleşmeyi tek taraflı feshederek size ödeme yapmaz diyorsanız madde madde sıralayalım.

    Geçersiz Trafik: Sitenize gelen sahte bir trafik varsa yani daha çok gösterim yapabilmek için inorganik trafikler sitenize geliyorsa bu konu kesinlikle Adsense’nin taviz göstermediği konuların başında gelir. Zaten sahte trafik çok kolay tespit edilebildiği için Adsence platformuyla uzun soluklu çalışan firmalar  sahte trafik işine asla girmezler.

    Geçersiz Tıklama: Eğer web site içinde “Lütfen reklamlara tıklayın” veya “Reklamlara tıklayarak bize destek olun” türde yönlendirici mesajlar olduğu durumlarda Google Adsense böyle bir oluşuma asla iyi bakmaz.

    Reklamın Doğru Yerleşimi: Size tahsis edilen reklam kodlarını yerleştirdiğiniz sayfada izin verilen reklam sayısının aşılması, reklamların web sitesinin bir parçasıymış gibi kamufle edilerek yerleştirilmesi Google Adsense’nin hoş karşılamadığı ve yaptırım uyguladığı konular arasında bulunuyor.

    Müstehcen İçerik: Google Adsense müstehcen içerik barındıran siteleri asla kabul etmiyor. O yüzden web sitenizin içeriğinde +18 yani yetişkinlere özel materyal bulunuyorsa Adsence platformu ile çalışamazsınız.

    Google Adsence Platformu’nda kuralları ihlal etmediğiniz sürece karşılıklı iyi bir işbirliği halinde çalışabilirsiniz.  Eğer yaptığınız başvuruda siteniz kabul edilmiyorsa size yapılan açıklamalardaki önerilere kulak verin. Eğer yine hatalı olduklarını düşünüyorsanız form doldurarak itiraz edebilirsiniz.

    Herkese bol kazançlar…

    iPhone ‘SE’ nedir? Ne anlama geliyor?

    iphone-se-renklerApple, 21 Mart 2016 tarihinde kendi merkezindeki oldukça mütevazi bir etkinlik merkezinde, yılın ilk teknoloji cihazlarını duyurdu. Son yıllarda iPhone satışları konusunda yükselen satış grafiği ile dikkat çeken şirketin üzerinde en fazla konuşulan teknoloji cihazı şüphesiz iPhone SE adıyla gelen akıllı telefonu oldu. 9.7 inç ekrana sahip iPad Pro, yeni Apple Watch kayışları ve iOS 9.3 final sürümü ise diğer öne çıkanlar arasındaydı.

    Etkinlikte tanıtılan iPhone SE, temelde iPhone 5-iPhone 6 füzyonu bir cihaz şeklinde yorumlandı. Gövde yapısında iPhone 5’ten derin izler barındıran cihazın teknoloji argümanları ise çok daha modern hatlara sahip. Detaylara yakından bakmak için buraya tıklayabilirsiniz. Ve en fazla merak edilen konulardan biri de iPhone SE’deki ‘SE’nin ne anlama geldiği. İşte bu soruya yanıt geldi…
    Ekran_Resmi_2016-03-22_16_32_06

    Apple’ın pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı Phil Schiller, SE tercihinde kullanılan metayı ifade etti. SE’nin Special Edition kelime öbeğinin ilk harfleri olduğunu söyledi. Türkçesi ‘özel sürüm’ olan special edition, en güncel iPhone modellerinin takısı olarak kayıtlara geçti.

    Apple şimdiye kadar tanıtılan iPhone modellerinde rakamlar + ‘S’, ‘C’ ve ‘G’ harfleri ve ‘Plus’ kelimesini kullanmıştı. iPhone 3GS, iPhone 4, iPhone 4S, iPhone 5, 5C, 5s, iPhone 6, iPhone 6 Plus’la devam eden seriye 2015’in sonunda iPhone 6S ve iPhone 6S Plus eklenmişti. Serinin son üyesi iPhone SE formunda geldi. Apple, akıllı telefonlarında farklı yenilikçi adımlar atmaya devam edeceğe benziyor. 2016 sonuna doğru tanıtımı gerçekleştirilecek iPhone 7 ve 7 Plus’ın ardından başka ‘harflerle de’ tanışır mıyız? Bunu önümüzdeki süreçte göreceğiz…

    Gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz. Takipte kalınız.

    Galaxy S5’e Android 6.0.1 güncellemesi geldi

    Ekran_Resmi_2016-03-22_16_28_10

    Samsung markasının akıllı telefon modelleri ile Türkiye’nin yoğun ilgi ile karşılandığı biliniyor. Kore merkezli şirketin geniş bir fiyat skalasındaki modelleri ile akıllı telefon deneyimini geniş kitlelere sunduğu aşikar. Galaxy S serisi modellerinin bilinirliği ise bir hayli yüksek. En son Galaxy S7 ve Galaxy S7 edge modellerininin satışlarına başlandı, bununla birlikte diğer mevcut modeller için de güncelleme desteği hızlı bir şekilde devam ediyor. Popülerliğini hala koruyan Galaxy S5 için en güncel Android sürümü indirilmeye hazır hale geliyor…

    Pilot ülkelerde Android 6.0.1 işletim sistemi güncellemesini almaya başlayan Samsung Galaxy S5, böylelikle söz konusu versiyonun kullanılabildiği az sayıdaki modelden biri oluyor. İlk etapta Kore’deki Galaxy S5 kullanıcıları tarafından indirilebilecek olan Android 6.0.1’in yakın zaman içerisinde Türkiye’deki kullanıcılarla da buluşması bekleniyor. Bu noktada Galaxy S5 kullanıcılarının önümüzdeki günlerden itibaren cihazlarının Ayarlar>Cihaz Hakkında>Yazılım Güncelleme yolunu izleyerek güncelleme desteği alıp almadıklarını kontrol etmelerinden fayda var. Peki ilgili sürüm ne gibi yeniliklerle geliyor?

    Android-Marshmallow

    Android 6.0.1 sürümü, stabilite ve performans iyileştirmeleri sunuyor. Yenilikler de var; örneğin, güncelleme ile beraber yeni TouchWiz kullanıcı arayüzü de geliyor. Ayrıca pil verimliliği konusunda da geliştirmelerin olduğu kaydediliyor.

    Öte yandan Galaxy Note 5 için de kısa süre önce söz konusu güncelleme indirilebilir hale gelmişti.

    Galaxy S7 ve S7 edge hakkında merak ettiğiniz her şey için buraya tıklayabilirsiniz.

    iOS 9.3 ile gelen tüm yenilikler

    ios-9-3iOS 9 temel sürümü için yeni bir güncelleme sürümü yayınlandı. iOS 9.3 adını alan versiyon, temel iOS 9 altyapısı üzerinde bazı yeni özellikler ve performans iyileştirmeleri ile geliyor. Detaylarına yakından bakacağız…

    Apple’ın iPhone, iPad ve iPod touch cihazları için en yeni işletim sistemi sürümü iOS 9.3, uzun bir beta aşamasının ardından final versiyonu ile kullanıma sunuldu. iPhone 4s ve sonrasındaki iPhone modellerine uyumlu sürümün yeni özellikleri dikkat çekici…

    Öncelikle o anki saat ve konuma göre cihazın ekran rengi değişebiliyor. Akşam farklı bir renkle kullanım imkanı sunan ekran, sabah eski rengine dönüyor. Bunun kullanım sırasında gözün daha az rahatsız olması için geliştirildiği belirtiliyor.

    ios

    Notlar artık daha güvenli 

    Notlar uygulaması için güvenlik özellikleri artırılmış durumda. Artık parmakizi veya şifre ile bu uygulamaya giriş mümkün. Notlar’ı önemli bilgilerin kaydı için kullanan kimseler için iyi bir haber.

    Haberler uygulamasında özelleştirilmiş haberler, Apple Music ve CarPlay için bazı optimizasyonlar ile Harita uygulamasında da benzin istasyonu, restoran gibi alanların da görünebilmesi diğer öne çıkan yenilikler arasında.

    Son olarak birden fazla Apple Watch kullanıyorsanız, artık tüm hepsini aynı iPhone’la eşleştirebilmek mümkün oluyor.

    Nasıl yüklerim?

    iOS 9.3 güncellemesini; Ayarlar>Genel>Yazılım Güncelleme kısmından ya da iTunes üzerinden ‘Güncellemeleri Denetle’yi kullanarak indirip kullanmaya başlayabilirsiniz.

    9.7 inç ekranlı iPad Pro ile tanışın

    Ekran_Resmi_2016-03-22_00_28_38Apple, 21 Mart 2016 tarihinde ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki merkez üssünde gerçekleştirdiği etkinlikte akıllı telefonu iPhone SE, en yeni işletim sistemi iOS 9.3 ve yeni Apple Watch aksesuarlarının yanı sıra 2016 yılının ilk iPad modelini de tanıttı. 12.9 inçlik iPad Pro’nun 9.7 inçlik daha kompakt versiyonu formunda gelen cihaz, güçlü donanımsal özellikleri ile dikkat çekti.

    9.7 inçlik iPad Pro, önceki iPad Pro ile aynı tasarım argümanlarını sunuyor. Öne çıkan özelliği ise daha küçük bir tablette dört adet hoparlörün sunulması. İddialı bir ses çıkışı vaat eden modelin buton konumlandırmaları ve malzeme kalitesi de büyük ekranlı versiyonu ile aynı.
    ipad-pro-9iPad Pro 9.7 inç, 1536 x 2048 piksel çözünürlüklü ekranı ile ön planda. Ekranının ortam ışığına göre renk tonlarını ayarladığı belirtiliyor. İlk iPad Pro’da kullanılan Apple A9X yonga setinin (+M9 yardımcı işlemcisi) yeni modelde de kullanıldığı görülüyor. 2.26 GHz maksimum saat hızlarına ulaşabilen işlemcisine Power VR 7 serisi GPU eşlik ediyor. Kesin olmamakla birlikte 4 GB RAM’le geldiği tahmin ediliyor (Apple bu konuda bilgi paylaşmış değil). Depolama alternatifleri ise şöyle: 32GB/128GB/256GB. Bir ilk olarak, 256 GB dahili depolama kapasitesinin ilk kez bir Apple mobil cihazında söz konusu olduğunu ifade edelim.

    12 MP arka/5MP ön kamerası bulunan cihazda 4K video kaydı özelliği de mevcut. Ön kamerası HD video kaydı gerçekleştirebiliyor. Apple tarafından yapılan açıklamaya göre fiyatlarının 2199 TL’den başlayacağını belirtelim.

    Yeni Apple iPhone SE hakkında her şey

    iphone-se

    Tüketici elektroniği markası Apple, 21 Mart 2016 tarihinde yılın ilk büyük sürprizini gerçekleştirerek 4 inç ekranlı akıllı telefon modelini tanıttı. iPhone SE adıyla gelen cihaz, şirket adına akıllı telefon yelpazesindeki yeni bir genişlemeye işaret ederken modelin iddialı özellikleri dikkat çekti…

    iPhone 5S tasarım çizgilerinden güçlü izler barındıran iPhone SE, iPhone 6 serisinden de bazı detaylar barındırıyor. Ancak söz konusu cihaz köşeli hatlara sahip, ayrıca Apple’ın 2013’teki akıllı telefon modelinde olduğu gibi güç butonunun üst kısımda konumlandırıldığı görülüyor.

    4 inç ekranda 1136 x 640 çözünürlük değeri sunan iPhone SE’nin donanımında öne çıkan özellikleri ise Apple A9 yonga seti, M9 GPU, 1 GB RAM, 16/64 GB depolama kapasitesi seçenekleri şeklinde.
    Ekran_Resmi_2016-03-21_21_06_01Live Photos özelliği ile gelen kamerası son derece iddialı. 4K video kaydı gerçekleştirilebilen kamerada 12 MP fotoğraf çekilebiliyor. FaceTime olarak adlandırılan ön kamerası ise 1.2 MP fotoğraf ve 720p video kaydına imkan tanıyor.

    4.5G uyumlu akıllı telefon; NFC, Touch ID, Apple Pay, Bluetooth 4.2 ve güncel WiFi standardı ile modern bir yapı vaat ediyor. Yazılım tarafında iOS 9.3 önyüklü sunulacağı belirtiliyor.

    Apple iPhone SE Türkiye fiyatları da belli oldu. Buna göre 64 GB modelin fiyatı 2399 TL, 16 GB versiyon 1999 TL fiyatla potansiyel kullanıcıları ile buluşacak.

    Ön siparişlerinin 29 Mart itibarıyla alınmaya başlanacağı, direkt satışların ise bu tarihten kısa bir süre sonrası için planlandığı kaydedildi.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    NOT: Görseller Apple.com’dan alınmıştır. 

    Teknolojide kıyamet günü senaryoları

    0

    Bugüne dek siber saldırıları engellemekte internet aleminin son derece dirençli olduğunu gördük. Ancak saldırı yüzeyi her geçen gün internete bağlanan cihaz ve cihaz tipi sayısının artmasıyla sürekli genişliyor. Buna hem devletlerin hem de saldırganların her zamankinden daha fazla maddî kaynağa erişimi olduklarını ekleyince, teknolojik bir kıyamet gününün sadece muhtemel değil, kaçınılmaz olduğunu da düşünmek normal.

    Eski objektifleri değerlendirmek

    lens01

    Bu yazımda değiştirilebilir objektifli fotoğraf makinenizde eski objektiflerinizi nasıl kullanabileceğinizi anlatıyorum.

    Fotoğrafla ciddi olarak uğraşanların ilk duraklarından biri değiştirilebilir objektifli ürünlerdir. Gerek dijital SLR gerekse aynasız olarak tabir edilen fotoğraf makineleri kullanıcılarına bu tip bir esneklik sağlar. Bu sayede objektifi değiştirerek fotoğraf makinesinin kabiliyetlerini de bir noktaya kadar artırırsınız.

    Ancak objektif değiştirmenin bir sınırlaması vardır: Aynı marka ve uyumlu objektifler kullanmak. Örneğin Nikon marka bir fotoğraf makineniz varsa onunla sadece Nikon marka objektifleri ya da Sigma, Tamron gibi üreticilerin Nikon uyumlu objektif modellerini kullanabilirsiniz. Yani Nikon marka bir objektifi Canon marka bir fotoğraf makinesinde ya da tam tersi bir kurgu ile kullanamazsanız.

    Öte yandan eski bir objektifiniz varsa yine bu uyum sorunundan dolayı aynı markanın ürünü olsa da bunu fotoğraf makinenizde kullanamazsınız. Bunun temel sebebi eski nesil objektif bağlantıları ile yeni nesil gövde bağlantılarının uyumlu olmamasıdır. Bayonet adı verilen bağlantı sistemleri yıllar içinde değiştiğinden örneğin 15 yıl önce aldığınız bir objektifi yeni nesil bir dijital SLR ya da aynasız fotoğraf makinesinde kullanamazsınız.

    Çözümü var

    Ancak bu konuda tamamen çaresiz değilsiniz. Üçüncü parti adı verilen markalardan bağımsız firmaların ürettiği bazı adaptörler ise eski nesil bir objektifi yeni nesil bir gövdede kullanabilirsiniz. Bunun için öncelikle elinizde eski bir objektif olması gerekir. Ya da fotoğraf makinesi satan yerlerde bu tarz ikinci el objektifleri bulabilirsiniz. Kullanacağınız objektifi belirledikten sonra bu objektifin fotoğraf makineniz ile kullanılıp kullanılmayacağını araştırmanız gerekiyor. Bazı objektifler adaptöre gerek kalmadan da kullanılabiliyor. Bu elinizdeki fotoğraf makinenize bağlı olduğundan adaptör almadan önce bunu da araştırmanız gerekiyor. Bu arada bazı eski nesil objektiflerin adaptörsüz kullanılsa bile otomatik netlik ya da otomatik diyafram gibi özelliklerin tam olarak çalışmayacağını da belirtmek isterim.

    eski_lens_01

    Benim elimde Canon EOS M fotoğraf makinem ve yaklaşık 20 yıl önce hediye olarak gelen Canon AE 1 fotoğraf makinemde bulunan Canon 50 mm FD 1.8 objektif vardı. Normal şartlar altında bu objektif EOS M ile beraber kullanılamıyor. Ancak internette bulduğum bir dönüştürücü (FD to EOS M) bu objektifi kullanabilme imkanı verdi. Bu eski objektifi dönüştürücü ile taktığımda netlik ve diyaframı manuel ayarlamak zorunda kaldım. Çünkü objektif eski olduğundan yeni nesil netlik ve diyafram sistemleri ile uyumlu olmadığını gördüm. Fakat bu sadece fotoğraf çekme hızımı düşüren bir dezavantaj oldu. Öte yandan fotoğraflar üzerinde daha fazla kafa yorduğumdan aldığım sonuçları pozitif anlamda etkiledi. Ayrıca evde atıl olarak duran objektifimi de değerlendirmiş oldum.

    Bu adaptör çözümlerinin fiyatı 20 TL ile 350 TL aralığında değişiyor. Fotoğraf makinesi ve objektif markasının modellerine göre değişen bu fiyatlarla eski nesil objektifleri yeni nesil fotoğraf makineniz ile kullanabiliyorsunuz.

    20 yıllık bir objektifi yeni nesil bir fotoğraf makinesine takarak çekilmiş bir fotoğraf.
    20 yıllık bir objektifi yeni nesil bir fotoğraf makinesine takarak çekilmiş bir fotoğraf.

    Farklı alternatifler de var

    Bu konuyu araştırmaya başlayınca özellikle ‘prime’ olarak tabir edilen objektiflerin bu şekilde yeni fotoğraf makineleriyle kullanıldığını gördüm. Video işleri ile uğraşanlar eski nesil düşük diyafram değerli objektifleri bu tarz işlerde kullanıyor. Alınan sonuçlar çok güzel. Üstelik uygun bir bütçe ile bu tarz bir objektif satın almak çok mantıklı.

    Öte yandan sadece aynı markanın objektifleri değil farklı adaptörlerle farklı markaları da bir araya getirebiliyorsunuz. Yani Canon marka bir fotoğraf makinesine Nikon ya da Sony objektifi bu adaptörler yardımı ile takabiliyorsunuz. Tabi bunun tersi de doğru. İhtiyacınız olan tek şey uyumlu adaptörü, fotoğraf makinesini ve objektifi bulmak. Her marka ve model için olmasa da piyasada yaygın olan birçok marka için bu tarz dönüştürücüler var.

    Bu tarz çözümlerle hem değişik ve farklı işler üretebilir, hem de bütçenizi zorlamadan da güzel bir set kurabilirsiniz. Anlatması benden uygulaması sizden.

    Işığınız bol olsun…