Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1714

    Facebook Messenger yeni kamera fonksiyonunu kullanıma sundu

    1481817988_newsroom_1Facebook, 2016’nın ‘en sık güncellenen’ platformları arasında. Neredeyse her hafta yeni bir özelliğin entegre edildiği popüler sosyal medya ağının son döneminin merkezdeki konuları ise ‘anlık mesajlaşma’ ve ‘video özellikleri’ şeklinde gelişiyor. Şirketin CEO’su Mark Zuckerberg’in konuşmalarında yoğun şekilde öne çıkardığı anlık mesajlaşma uygulaması ise eklemlenen farklı entegrasyonlarıyla her geçen gün daha fazla dikkat çekiyor. Çoğu kesimin ‘Snapchat’ten izler’ şeklinde yorumladığı son dönem Facebook yeniliklerine, tam da bu noktada bir yenisi daha eklendi. Yine baştan belirtelim, bunun da Snapchat’ten izler taşıdığı düşünülüyor. Detayları ise şöyle…

    Facebook Messenger, tam da yeni yıla yaklaştığımız bu günlerde yeni bir kamera fonksiyonu sunmaya başlayacağını duyurdu. Artık insanlar aile ve arkadaşlarıyla Messenger’da konuşurken özel efektler, üç boyutlu maskeler ve özgün çizimler kullanabilecekler. Maske ve filtreler de kazanan Messenger, mesajlaşma konusunu çok daha eğlenceli bir noktaya taşımayı hedefliyor gibi.

    Öte yandan bazı veriler de kamuoyuyla paylaşıldı. Buna göre Facebook Messenger, en çok kullanılan mesajlaşma uygulamaları arasında yer alıyor. Messenger üzerinden her gün 2,5 milyar emoji, fotoğraf, video ve dahası gönderiliyor.

    Dünyanın gittikçe daha görsel olduğu ve kameranın klavyenin yerini almaya başladığı noktasından hareketle adımlar atan Facebook Messenger, her geçen gün anıların daha da kolay ve hızlıca yakalanmasına yönelik yeni özellikleri de yakın zamanda kullanıma sunabilir. Ayrıca bazı ülkelerde görsel durum güncellemesin de test edildiği duyuruldu.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Snapchat’e grup sohbet özelliği geldi

    snapchat-grup-sohbet

    Son dönemin öne çıkan uygulamalarından biri de Snapchat. Kısa bir üyelik sonrasında yüze eklenen çeşitli efektler ve sonrasında silinecek olan videolarıyla trend halini alan uygulamaya yeni özellikler gelmeye devam ediyor. İşte bunlardan sonuncusu grup sohbet özelliği…

    Kullanıcıların 16’ya kadar arkadaşlarıyla sohbet edebilmesini esas alan yeni özellik, 24 saat sonra silinmesi gibi bir detaya sahip. Yani Snapchat’in genelindeki bir gün sonra silinme özelliği, grup sohbetler için de geçerli. Ayrıca 24 saat içinde her grup üyesinin sadece bir kez içerikleri görüntüleme hakkı bulunuyor.

    Mobil uygulama platformunun grup sohbet özelliğinde istendiğinde bir kişiyle Hızlı Sohbet yapabilmek de mümkün. Burada sohbetin ardından grup sohbetine de kaydırma hareketi ile oldukça çabuk bir şekilde dönülebiliyor.

    snapchat_group

    Snapchat’te yeni özellikler bunlarla sınırlı değil. İki de düzenleme aracı geldi. (tuneupfitness.com) Makas ve Boya Fırçası adını alan yeni araçlar ile önizleme/Hatıralar bölümlerinde çeşitli işlemler yapılabiliyor. Son olarak Snapchat’e bir de Shazam entegrasyonu kazandırıldı.

    Birçok uygulamanın yakından izlediği, çoğu özelliği de neredeyse aynı formlarda kopyalanan Snapchat, kendisini daha da geliştirmek ve fark yaratmak için yoğun çaba harcıyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Yahoo’da kritik güvenlik açığı 1 milyar kişiyi etkiledi

    yahoo-ces2014-01-930x618

    Önde gelen teknoloji şirketlerinden Yahoo, geçmişi 2013 yılına dayalı çok büyük çaplı bir güvenlik açığının etkileri ile yüzleşiyor ve kullanıcılar tedirgin. İşte detaylar…

    Yahoo, şirketin yetkili isimlerinden (CISO’su) Bob Lord tarafından hazırlanan detaylarla birlikte kendi blog sayfası üzerinden önemli bir güvenlik açığı bilgisi paylaştı. 2013 yılına dayanan açığın 1 milyardan fazla kişiyi etkilemiş olduğu kaydedildi. Kamuoyunda dikkatleri üzerine çeken gelişme, kullanıcı isimleri, e-posta ve şifrelerin ‘yetkilendirilmemiş bir üçüncü taraf’ kaynaklı olarak ele geçirilmiş olabileceği durumunu kapsıyor. Öte yandan ödeme bilgilerinin açığa çıkmadığı belirtiliyor.

    Yahoo cephesindeki bu kritik açık sonucu ortaya çıkan verilerin korunduğu bildirilirken, söz konusu koruma algoritmasının (MD5) yüksek güvenlikli olmadığı da güvenlik uzmanlarını endişelendiren detaylar arasında yer alıyor. Dolayısıyla şifreler, isim ve e-posta adreslerinin ele geçirilmiş olma olasılığı bir hayli yüksek.

    Verizon süreci tehlikede

    İlginç bir gelişme olarak güvenlik açığı sonrasında, Yahoo’yu yaklaşık 5 milyar dolar karşılığında satın alan Verizon’un –vazgeçebileceği- konuşuluyor. Satın alım anlaşması gerçekleşmiş ancak süreç henüz tamamlanmamıştı. Gelişmeler merakla izleniyor.

    Verizon’un Yahoo’yu satın alımına dair öne çıkan detaylar için buraya tıklayabilirsiniz.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Rogue One: A Star Wars Story

    1977 yılında çıkan ilk Star Wars filminin tam öncesini anlatan Rogue One: A Star Wars Story sonunda beyazperdedeki yerini aldı ve dünyanın dört bir yanındaki Star Wars hayranlarını etkilemeye geldi. Ana Star Wars serisininden ayrı olarak çıkan ilk film olma özelliğini de taşıyan Rogue One, ilk üç filmin yaşattığı inanılmaz coşkuyu, duygusallığı ve esaslığı yaşatmayı amaçlıyordu ve rahatlıkla da söyleyebiliriz ki, amaçladığı her şeyi yerine getirebilmiş.

    rogue-trailer_13-2400x1200-171018348447

    Genel olarak baktığınızda aceleye getirilmiş veya üstünde çok durulmamış bir film gibi görünebiliyor ancak bunları bir kenara bıraktığınızda Rogue One’ın aslında son zamanlarda çıkan en aksiyon dolu ve belki de en heyecanlı filmlerden birisi olduğunu fark ediyorsunuz. Tam da ilk üç filmde olduğu gibi. Godzilla’dan tanıdığımız yönetmen Gareth Edwards bu kez bir Star Wars filmindeki karakterlerin ihtiyacı olan yegane şeyleri tam noktasından vurarak algılamış ve sahneyi abartılmış, tek düze karakterlere bırakmamış. Filmde bulunan kadın, erkek, uzaylı ve droid gibi her bir karakter sağlam birer özelliğe sahip.

    rogue-one-story-gallery-an1-ff-000074_c43f88cc

    Karakterlerle alakalı bir şeyler daha söylemek gerekirse, tek problemlerinin ‘fazla detaylı anlatılmamış’ olması olduğunu söyleyebiliriz. Aslında bu genel olarak tüm filmin yapısı için de geçerli. Tıpkı diğer tüm Star Wars filmleri gibi, “Uzun zaman önce çok çok uzak bir galakside” diyerek başlayan Rogue One, bulunduğu galaksi veya olay örgüsü ile alakalı başka herhangi bir şey söylemeyi veya anlatmayı gerekli bulmuyor. Filmin sonuna kadar belki bu detay kafanıza takılmayabiliyor ancak filmden çıktığınızda karakterleri veya bulundukları durumu çok da iyi bilmediğinizi fark ediyorsunuz.

    Ünlü oyuncu Felicity Jones’un canlandırdığı ve filmin ana karakteri olan Jyn Erso, bir asi olarak doğmuş ve İmparatorluk’un babası Galen’ı (Mads Mikkelsen) çok büyük ve ölümcül bir silahı yaptırmaya zorlayarak yozlaştırmasını canlı canlı izleyerek İmparatorluk’tan hayatı boyunca nefret etmiştir. Bu arada doğru tahmin ettiniz. Jyn Erso’nun babası Galen’ın yaratmaya çalıştığı o ölümcül silah Ölüm Yıldızı’ndan başkası değil.

    rogue-one-character-posters-tall-c

    Jyn Erso’nun Rogue One’daki nihai görevi Ölüm Yıldızı’nın planlarını ele geçirmek ve yetenekli oyuncu Ben Mendelsohn’un can verdiği, İmparatorluk’un özel silah yöneticiliğini yapan Orson Krennic’i alt etmek.

    Hocası Saw Gerrera ve Star Wars hayranlarının yakından tanıdığı Komutan Cassian Andor’dan da yardım alması gereken Jyn Erso, belki de tüm Star Wars evreninin gidişatını değiştirecek olan yegane olayı gerçekleştirecektir. Başroldeki oyuncular bir yana, Rogue One’da rol alan tüm oyuncular en az başroldekiler kadar önemli bir yere sahip. Her biri kendi sahnesinde rolünü layığıyla gerçekleştiriyor ve Rogue One’ın gerçekten özverili bir film olmasını sağlıyor. Sadece üç değil, filmde bulunan tüm karakterler önemli.

    20160715-rogue-one-water-storm-troopers-0-0

    Yönetmen Gareth Edwards filmin aksiyon sahnelerini çekerken gerçekten çok sağlam bir iş çıkarmış. Her anında heyecanla izlediğimiz Rogue One’ın özel efektleri ve aksiyon sahnelerindeki kurgusu ile olay örgüsü gerçekten görmeye değer. Aynı şekilde Edwards’ın tüm karakterleri ve olayları da mümkün olduğunca ‘kafa karıştırmadan’ anlatmaya çalışması ve bunu da sağlam bir şekilde yerine getirmesi kendisinin bir yönetmen olarak nasıl güzel işler yapabileceğinin potansiyelini de gösteriyor. Aslına bakarsanız bu Rogue One’dan sonra bir potansiyel bile sayılmaz. Kendisi ortaya gayet sağlam bir iş çıkarmış.

    rogue-one-cast-photo-d23-1536x864-521514304075-1

    Belki tüm seriye göre en iyi film olmayabilir ancak o ilk üç filmdeki eşsiz heyecanı arıyorsanız Rogue One o heyecana en fazla yaklaşabilen film olabilir.

    Lazer epilasyon için en uygun mevsim kış!

    Teknolojiye uyum sağlama konusunda en başarılı sektörlerden birisi kuşkusuz ki güzellik sektörü. Güzelleşmek ve daha iyi bir görünüm sağlamaya yönelik son teknolojilerin kullanıldığı güzelli sektöründe, son yılların favorisi ise lazer epilasyon. Ülkemizde en sık uygulanan kozmetik prosedürlerinin başında gelen lazer epilasyon uygulamasını artık evinizde, kendi IPL cihazınızla ve daha hijyenik bir şekilde yapabiliyorsunuz.

    Lazer epilasyon ne zaman yapılmalı? 

    Lazer epilasyon ihtiyacı genel olarak yaz aylarında daha çok hissedilir ancak başarılı bir lazer epilasyon uygulamasının uzmalar tarafından kış aylarında yapılması tavsiye ediliyor. Çünkü lazer epilasyon yaptırıldığı zaman vücudun ve yüzün güneş görmemesi gerekiyor. Bu yüzden kat kat giyindiğimiz kış ayları lazer epilasyon için en ideal mevsim diyebiliriz.

    Lazer epilasyon için en uygun ürünler hangileri?

    Günümüzde vücuttaki istenmeyen tüylerden kurtulmanın en hızlı ve en etkili yolu lazer epilasyon. Lazer epilasyon uygulamalarında artık IPL cihazları tercih ediliyor. IPL, yoğun atımlı ışık teknolojisi ancak bir lazer çeşidi değil, bu uygulama ile epilasyonda başarılı ve kalıcı sonuçlar elde edebilmek için doğru cihaz seçimi yapmak oldukça önemli. Peki, özellikle çalışan kadınlar için büyük kolaylık sağlayan IPL cihazları hangileri? İşte öne çıkan cihazlar ve özellikleri…

    philips-lumea-prestige

    Philips Lumea Prestige: IPL teknolojisiyle kısa sürede istenmeyen tüylerden kurtulmayı sağlayan Philips Lumea tasarımları birbirinden farklı özellikleri ile yaza şimdiden hazırlanmanıza imkan sağlıyor. Profesyonel güzellik salonlarında da kullanılan IPL teknolojisini (Yoğunlaştırılmış Işık Teknolojisi) ev rahatlığına taşıyan Philips, kablosuz ürünleri Lumea Prestige SC20009/00 ve SC2007/00 ile dikkat çekiyor. Evde güvenli ve rahat kullanıma uygun kablosuz teknolojisi ile yüzde ve vücutta hızlı uygulama kolaylığı sunarak zamandan tasarruf etmeyi sağlayan Lumea Prestige SC2007/00 ve ekstra bikini bölgesi aparatı ile hassas bölgelerde fark yaratan SC2009/00 ile kusursuz epilasyonun imkânsız olmadığını kanıtlıyor. Kablosuz tasarımı ile de dikkat çeken iki ürün, alt bacak uygulamasını 15 dakika gibi kısa bir sürede bitirebiliyor. Beş farklı ışık enerji seviyesi bulunan Philips Lumea Prestige serisi, 250 bin ışık atımı kapasitesi ile rahat ve kesintisiz uygulama sağlarken, hassas ciltler ve bölgelerde de güvenli, nazik ve etkili performansıyla kullanıcılara kolaylık sağlıyor.

    braun-silk-expert-ipl

    Braun Silk-expert IPL: İstenmeyen tüylerde kalıcı çözüm sağlayan 300 bin atım kapasitesine ve 3 farklı enerji moduna sahip yeni Braun Silk-expert IPL epilasyon cihazı; ten rengini sürekli olarak ölçen SensoAdapt™ teknolojisi ile etkin, hızlı ve güvenli bir uygulama için en uygun ışık yoğunluğunu otomatik olarak ayarlıyor. Evlerinin rahatlığında kalıcı ve kusursuz epilasyon yapmak isteyen kadınlar için etkili bir çözüm sunan cihaz,diğer IPL cihazlarının aksine SensoAdapt™ Cilt Tonu Sensörü Teknolojisi ile cildi saniyede 80 defaya kadar sürekli bir şekilde tarıyor ve ışık yoğunluğunu en doğru seviyeye ayarlıyor. Bu özellik, cilt renginin vücudun farklı kısımlarında değişiklik göstermesi nedeniyle, karmaşık renk skalası sorununu ortadan kaldırıyor.

    rowenta-ipl-instant-soft

    Rowenta IPL Instant Soft: Rowenta, yeni epilasyon cihazı IPL Instant Soft ile kullanıcılarına daha ilk seansta gözle görülür sonuçlar vadediyor. 300 bin atış kapasitesiyle, yüzünüze de uygulayabileceğiniz yeni IPL Instant Soft, uzun süre pürüzsüz bir vücudun keyfini sürmek isteyenler için tasarlanmış ve konsantre ışık atışı sayesinde daha ilk seansta istenmeyen tüylerde gözle görünür oranda azalma sağlıyor.  IPL Instant Soft ile artık yüzünüze de rahatlıkla epilasyon uygulayabiliyorsunuz. Patentli özel döner başlık sistemi ile unutulan bölge kalmadığı gibi aynı bölgeye iki kere atış yapılamıyor. Aynı zamanda düzensiz epilasyondan kaynaklanan başarısız sonuçların da önüne geçilmiş oluyor. Kablolu kullanım avantajı ile sürdürülebilir ve azalmayan performansıyla rakiplerinden ayrılan IPL Instant Soft, güvenliği de unutmamış. Cilde temas halinde değişken ışık atımını engelleyen cilt temas sensörü, cilt rengi tanıma sensörü ve yüksek korumalı UV filtresi bulunan cihazın, değiştirilebilen başlığı sayesinde ömrü de hiçbir zaman tükenmiyor. Ayrıca hediye 4 başlığı sayesinde Rowenta Instant Soft’u aileniz ya da arkadaşlarınızla paylaşabilir ya da vücudunuzun farklı bölgelerinde farklı başlıkları kullanabilirsiniz.

    2017’nin Stratejik Teknoloji Trendleri

    0

             Teknolojik değişiklikler son yıllarda hayatın tam anlamı ile içinde yaşanmaya başladı. Şirketlerin günün rekabetçi ortamında yaptığı büyük yatırımlar, karşılığında inovatif değişiklikler olarak karşımızı çıkıyor. Sadece önümüzdeki yıl için değil, yakın geçmişte ve gelecek yıllarda da teknolojik yenilikler daha da fazla hayatın içinde olacak. Özellikle yapay zeka, öğrenen makineler ve şeylerin interneti olarakta ifade edebileceğim, çevremizdeki her şeyin akıllanması, önümüzdeki yıl ve yıllarda daha akıllı bir gelecek vaat ediyor.

          Çok yakında doktorun kullandığı akıllı steteskop’un hasta hakkında topladığı bilgileri yapay zeka ve artırılmış gerçeklik aracılığı ile doktora anlık olarak iletebildiği ve ona göre teşhisin konulduğu bir dünyada yaşıyor olacağız.

              2017’de stratejik teknoloji trendlerine gelecek olursak..

    Yapay Zeka(AI) ve Gelişmiş Makine Öğrenmesi

           Yapay zeka kullanan makineler, anlama, öğrenme, tahmin etme ve adapte olma gibi özellikleri ile kendi kendilerine yeterli olacağı bir gelecekten söz ediyorum. Gelecekte gelişmiş makine öğrenmesi ile öğrendiklerini gelecekteki davranışlarını değiştirecek şekilde kullanan, akıllı sistemlerin olduğu ortamlarda yaşıyor olacağız. 2017 yılı içinde kapsamlı paralel işlem gücü ve algoritmalar kullanan akıllı sistemler ile daha fazla iç içe olunacak. Özellikle güvenlik ve bankacılık sektörlerinde, makine öğrenme yetenekli yapay zeka kullanan sistemler daha fazla tercih edilecek.

    Akıllı Uygulamalar

            Sanal kişisel asistan teknolojisi kullanan akıllı uygulamalar, önümüzdeki yıl içinde de daha fazla hayatın içinde olacak gibi gözüküyor. Akıllı uygulamalara örnek sadece dijital asistanlar değil elbette. Güvenlik araçları, pazarlama ve kurumsal kaynak planlaması ya da işletme kaynak planlaması (ERP) uygulamalarını da bu kategoride değerlendirebiliriz. Gartner’ın yaptığı araştırmalara göre; 2018 yılına gelindiğinde dünyanın en büyük 200 şirketinin büyük veri ve analiz hizmetlerinde müşteri deneyimlerini iyileştirmek için akıllı uygulamalar kullanmaya başlayacağı öngörülmüş.

    Akıllı Nesneler

            Akıllı nesneleri üç grupta toplayabiliriz: Robotlar, Dronlar ve Kendi kendine giden araçlar. Bu gruplar ile birlikte Nesnelerin Interneti (IOT) teknolojisi de önümüzdeki yıllarda tam anlamı ile hayatın parçası olmaya adaylar. Özellikle endüstri sektöründe robotların yoğun kullanımı ile birlikte, günlük hayatın içinde de robot kullanımının gün geçtikçe artacağına kesin gözü ile bakılıyor. Aynı şekilde, neredeyse hayatın bütün alanında kullanılan insansız hava araçlarının kullanımı da yaygınlaşacak. Günümüzün en önemli yeniliklerinden olan kendi kendine giden arabalar, önümüzdeki yıllarda da üzerine koyarak giden teknolojilerinden olacak.

         Akıllı nesnelerden bahsedipi nesnelerin internetindeki gelişmelerden bahsetmemek olmaz. Günlük hayatta kullanılan, nesnelerin interneti kapsamındaki akıllı cihazların 2020’ye kadar sayısının 50 milyarı bulması bekleniyor. Ev içinde kullanılan akıllı cihazlardan tutun da, sağlık alanındaki ilaç sektörüne kadar her alanda “şeylerin interneti” olarak tabir ettiğimiz cihazlar, yoğun şekilde kullanımı devam edecek.

    Sanal ve Artırılmış Gerçeklik

            Sanal gerçeklikte tam anlamı ile sanal ortamlar kullanılırken, artırılmış gerçeklikte sanal ortamların gerçek dünya ile etkileşim içinde olduğu bir ortam söz konusudur. Artırılmış gerçeklikte sanal ile gerçek ortamın karışımı olduğundan, günlük hayatta kullanım potansiyeli de oldukça fazla. Her sektörde kullanım alanı bulunan artırılmış gerçeklik teknolojisinin, önümüzdeki yıllarda oldukça popüler olacağını söylemek çokta iddialı bir söz olmasa gerek.

    Dijital Çiftler

           Gerçek dünyanın giderek daha dijital olarak temsil edildiği, fiziksel varlıkların sayısal ikizleri ile ifade edildiği bir dünyaya doğru hızla yol alıyoruz. Önümüzdeki yıllarda da bu trend hızla devam edecek.

    Blockchain

          Blockchain‘i çok basit bir biçimde şifreli işlem takibi sağlayan, dağıtık veri tabanı biçiminde tanımlayabiliriz. Blockchain; verilerin bir blok oluşturacak şekilde birbirine bağlanması anlamına gelir ve blok oluştuktan sonra bozulamaz. Bu sistemde tüm veri blokları birbirine bağlı olduğunda; bir veri değişikliği için birbirine bağlı blokların onayı gerekmektedir ve bu özelliği nedeniyle manipülasyonun önüne geçilmektedir.

           Önümüzdeki yıllarda blockchain yani bitcoin teknolojisinin daha fazla kullanılacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

     

    Twitter’a mobil üzerinden canlı yayın özelliği geldi

    twitter-

    Twitter, kendisine ait bir şirket olan Periscope’taki canlı yayın özelliğini kendisine entegre etti. Twitter kullanıcıları, iOS ve Android uygulamalarını kullanarak tweet ekranı üzerinden canlı yayın gerçekleştirebilecek. Bunun için ekrandaki canlı yayın başlatma butonunun kullanımı yeterli olacak. Söz konusu buton daha önce de vardı, ancak tıklandığında Periscope uygulamasının indirilmesi için App Store (iOS cihazlar için) ya da Google Play’e (Android cihazlar için) yönlendirme yapılıyordu. Artık doğrudan Twitter’dan yayın başlatmak mümkün oluyor.

    Canlı yayın başlatma özelliğine ilişkin öne çıkan detaylar arasında, öncesinde açıklama metni yazabilme ve yayın sırasında da beğeni alabilme gibi Periscope’dan hatırlanacak özellikler bu kez Twitter’da olacak. Popüler mikro blog ağı, söz konusu hamlesiyle kendi uygulaması Periscope’u devre dışı bırakmayı mı düşünüyor henüz anlaşılabilmiş değil, ancak en önemli rakibi Facebook’un ‘Facebook Live’ına yanıt vermek istendiği açık.

    Atılan adım, Twitter’ın Periscope’u sonlandırmak istediği yorumlarına da neden oldu. Çünkü canlı yayının doğrudan Twitter’dan başlatılabilecek olması ile birlikte Periscope’a duyulacak gereksinim neredeyse tamamen ortadan kalkıyor. Sosyal medya dünyasında son dönemin ilginç gelişmelerinden biri olduğu ifade edilen yeni Twitter özelliği, dijital dünyanın bu yönündeki rekabetin ne denli yüksek seviyelere ulaştığının da dikkate değer bir göstergesi. (codingninjas.com)

    Sosyal medya dünyasına dair gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Samsung Gear S3 Türkiye’de satışa sunuldu

    48b6b3204ecb42d499627519d4c00a597c933813

    Samsung Electronics, göz alıcı ve yenilikçi akıllı saati Gear S3’ü Türkiye’deki kullanıcıların beğenisine sundu. Analog saatlerden ve saat yapım sanatından ilham alarak tasarlanan Gear S3, en gelişmiş mobil teknolojileri tüketiciler ile buluşturuyor. Gear S3, sahip olduğu göz alıcı tasarımı ve teknolojileri sayesinde akıllı saati, yaşam tarzını yansıtan vazgeçilmez bir aksesuara dönüştürüyor.

    Samsung Gear S3, farklı kullanıcıların yaşam tarzlarına uygun iki dikkat çekici versiyonda sunuluyor. Aktif kaşiflerden ilham alan Gear S3 frontier, tasarım ve fonksiyonu harmanlayan dayanıklı tarzıyla güçlü bir dış görünüme sahip. Gear S3 classic ise, en ikonik saatlerde bulunan minimalist ve zarif tarzı yansıtıyor. Her iki versiyon da, ince bir işçilik ile tüm detaylara büyük bir özen gösterilerek tasarlandı.

    Samsung Electronics Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen, “Samsung olarak, akıllı saat pazarını yeniden şekillendirecek bir ürünü tanıtıyoruz. Gear S3, bir teknoloji harikası olarak tüketicilerin günlük yaşamını kolaylaştırıyor. Bir tasarım harikası olarak da, tüketicilere bileklerinde gurur ve mutlulukla taşıyabilecekleri gerçek bir saat sunuyor” dedi. Türkiye’deki kullanıcıların bir önceki model olan Gear S2’yi çok sevdiklerinin altını çizen Yeğen, “Yeni Gear S3 ile tüketicilere, vazgeçmek istemeyecekleri saat deneyimini sunuyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

    gear-s3_highlights_overview

    Nitelikli tasarım
    Lüks saatlerde bulunan zarif detaylara ve geniş ekranlı bir tasarıma sahip olması nedeniyle diğer akıllı saatlerden farklılaşan Samsung Gear S3, analog saat işçiliğinden ilham alınarak üretildi.

    Kullanıcılar, çok sayıda sofistike saat arayüzü ve kayış seçeneği sayesinde, kişisel tercihlerine ve ihtiyaçlarına göre saat deneyimlerini farklılaştırabiliyor.

    16 milyon renge sahip tam renkli Always on Display Ekran (AOD) özelliği sayesinde, Gear S3’ün ekranı hiç kararmadan, bir lüks analog saat gibi her zaman saati gösterebiliyor. Kullanıcılar, önceden tasarlanmış saat arayüzlerini kullanabilecekleri gibi, kendi tasarımlarını yapabiliyorlar.

    22mm’lik standart kayış boyutuna uygun olması nedeniyle, Gear S3, kullanıcılara neredeyse sınırsız sayıda kayışı kullanma özgürlüğü sunuyor.

    Gear S3’ün uzun ömürlü pili ise, tek bir şarj ile 3-4 güne varan kullanımı mümkün kılıyor.

    Dayanıklılıkta askeri standart
    Şık görünümüne ek olarak Gear S3, IP68 suya ve toza dayanıklılık standardına sahip. Gear S3 Frontier versiyonu, hareketli yaşam tercihlerine sahip kullanıcıların ihtiyacı düşünülerek, askeri standarda sahip dayanıklılık sunuyor. Gear S3’ün her iki versiyonu, çizilmeye karşı daha dirençli bir ekran sağlamak üzere özel olarak tasarlanmış Corning Gorilla Glass SR+ ile donatıldı.

    gear-s3_performance_wirelesslyGünlük yaşamı kolaylaştıran akıllı özellikler
    Gear S3’ün imzası niteliğindeki döner çerçeve, yeni özellikler ile geliştirildi. Kullanıcılar, ekrana dokunmadan bir çağrıya yanıt verebiliyor ya da bir alarmı erteleyebiliyor. Buna ek olarak ekran üzerine yazılan mesajlar, otomatik olarak metinlere çevrilebiliyor. Anımsatıcı uygulaması ise, kullanıcıların takvimlerini ve yapılacaklar listesi rahat bir şekilde yönetmesine yardımcı oluyor.

    Gear S3, hoparlör, GPS, barometre ve hızölçer gibi donanımlara sahip. Dahili GPS, kullanıcıların doğru bir şekilde günlük fitness faaliyetlerini izlemesine izin verirken barometre ve hızölçer, kullanıcıların rakım ve atmosfer basıncından hava durumundaki ani değişikliklere, kat edilen mesafeye ve hıza kadar her şeyi takip etmesine imkan tanıyor. Dahili hoparlör ile de kullanıcılar, sesli mesajlarını etkinleştirebiliyor ve favori müzik parçalarını dinleyebiliyor.

    Lokal Aplikasyonlar
    Gear S3 ile uyumlu, 11.000’ün üzerinde akıllı saat aplikasyonu bulunuyor. Bu çok sayıdaki fitness, müzik, haber, oyun ve gezi aplikasyonları, Gear S3 ile birlikte tüketicilere dengeli, sağlıklı ve keyifli bir yaşam vadediyor.

    Gear S3 ile uyumlu yerel aplikasyon sayısı ise gün geçtikçe artıyor. Yapı Kredi Bankası ve TEB’in akıllı saat uygulamaları Gear S3 ile bankacılık işlemleri yapma olanağını sağlıyor. Türk yazılımcılar tarafından geliştirilen GoPro Shutter ve Maestro aplikasyonları ise, Gear S3’ün yeteneklerini bir adım öteye taşıyor.

    Acil durumlarda Gear S3 yardımcı oluyor
    Tüketicilerin güvenliği düşünülerek tasarlanan Gear S3 ile kullanıcılar, acil bir durum halinde telefonları ellerinin altında değilken bile aile üyelerine, arkadaşlarına veya yardım ekiplerine kriz durumu hakkında bilgi veren SOS mesajı gönderebiliyor ve konum takibini etkinleştirebiliyor.

    Samsung Gear S3 frontier ve classic modelleri 1299TL fiyatla, 2 Aralık tarihinden itibaren Samsung mağazaları, operatörler ve zincir teknoloji marketlerinden temin edilebilecek. Detaylar için http://www.samsung.com/tr/galaxy/gear-s3/ adresini kullanabilirsiniz.

    Gear S3 Ürün Özellikleri

      Samsung Gear S3
    Gear S3 frontier Gear S3 classic
    Model Bluetooth® Bluetooth®
    Ekran 1,3” Dairesel Süper AMOLED

    360 x 360, 278ppi

    Tam Renkli Daima Açık Ekran

    Corning® Gorilla® Glass SR+

    AP Çift çekirdekli 1.0 GHz
    İşletim Sistemi Tizen Tabanlı Giyilebilir Platformu 2.3.2
    Boyut 46 x 49 x 12,9

    62 gr (kayışsız)

    46 x 49 x 12,9

    57 gr (kayışsız)

    Kayış 22 mm 22 mm
    Bellek 4GB dâhili bellek, 768MB RAM
    Bağlantı Bluetooth® 4.2, Wi-Fi b/g/n, NFC, MST, GPS/Glonass Bluetooth® 4.2, Wi-Fi b/g/n,

    NFC, MST, GPS/Glonass

    Sensör Hızölçer, Jiroskop, Barometre, Kalp Atış Hızı Ölçer, Ortam Işığı
    Pil 380mAh
    Şarj Kablosuz şarj (WPC Endüktif)
    Dayanıklılık IP68 suya ve toza dayanıklılık

    *Hizmet ulaşılabilirliği ve kapsamı, her bölgeye ve pazar koşuluna göre farklılık gösterebilir.

    Skpype üzerinden arama yapabilecek botlar geliştiriliyor

    announcing-a-free-offer-for-skype-meetings-1b

    Önümüzdeki dönemde sohbet servisi Skype üzerinden botlar yoluyla video, ses gibi, hatta GIF formatlı etkileşim türlerinin daha sık görüleceği belirtiliyor. İşte detaylar…

    Yapay zeka, günümüzde ve özellikle daha inovatif boyutlarıyla insanoğlunu karşılayacak teknolojilerden. Bu alanda birçok firmanın geliştirme çalışmaları yürüttüğü biliniyor, Microsoft ise öncüler arasında. Özellikle son yıllarda görüntülü sohbet servisi Skype için iletişim temelindeki botların geliştirilmesi yönünde yoğun mesai harcandığı biliniyor. Yeni bilgiler ise Microsoft’un daha da fazlasını istediği yönünde…

    Yapılan resmi açıklamaya göre Skype, iş ortaklarının Skype arama API’sini kullanarak sohbet botları geliştireceğini kaydetti. Dolayısıyla yakın gelecek kullanıcılar, kendileri ile sohbet edebilecek botlarla daha fazla etkileşim içine girecek gibi görünüyor.

    Konuşan botlar, kurumsal alanda yeni gelişmelerin de habercileri arasında. Şirketlerin müşterilerine ya da potansiyel müşterilerine arama yapıp, etkileşime girebilecekleri bir ortamın gelişimi hızla sürüyor. Ayrıca botlar yoluyla video, ses gibi, hatta GIF formatlı etkileşim türlerinin daha sık görüleceği belirtiliyor. 2017 ve devam eden yıllarda konuşabilen, yoğun etkileşim odaklı botların yeni teknoloji trendleri arasındaki yerini almaları bekleniyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Oculus CEO’su Brendan Iribe görevinden ayrıldı

    oculus-ceo

    Sanal gerçeklik alanındaki tanınmış teknoloji üreticilerinden Oculus’un CEO’su Brendan Iribe görevinden ayrılacağını duyurdu. Bir blog yazısıyla gelişmeyi kamuoyuyla paylaşan Iribe, Oculus’tan bağınıtamamen koparmayacağını, şirketin PC VR bölümünün yöneticiliğini üstleneceğini belirtti.

    Yayınladığı yazıda şirketinin büyümesiyle birlikte heyecan verici yeni bir ürünün geliştirilme sürecine en başından katılmayı özlediğini ifade eden Iribe, gelecek yeni CEO hakkında da bilgiler verdi. Mobil VR bölümünün başındaki isim Jon Thomason ve Facebook CTO’su Mark Schroepfer ile birlikte çalışılacağını açıklayan eski Oculus CEO’su, böylelikle sonraki CEO’lar hakkında da ilk ipucunu vermiş oldu.

    Öte yandan sanal gerçeklik teknolojileri dünyasının öne çıkan isimlerinden, aynı zamanda Oculus’un kurucusu olan Palmer Luckey’in CEO olarak adından söz edilmemesi dikkat çekti. Luckey, oldukça agresif açıklamalarıyla tanınıyor, örneğin geçtiğimiz dönemde sanal gerçeklik alanında Apple’ın atması gereken çok adım olduğunu, bu nedenle bu şirketle çalışmanın gündemlerinde olmadığını da aralarında bulunduran ilginç açıklamalarda bulunmuştu. Ayrıca Hillary Clinton karşıtı bir gruba yaptığı bağışla da tepki çekmişti.

    Oculus Rift

    En nihayetinde ise gelecekte adının daha fazla öne çıkması beklenen teknoloji şirketlerinden Oculus, önemli bir yönetim kadrosu değişikliği ile karşı karşıya.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…