Motosikletlerin en kritik konularından biri de hiç şüphesiz denge unsuru. BMW, yeni tanıttığı motoru ile denge konusunda çığır açacak gibi görünüyor. Markanın 100. yılı olması nedeniyle tanıttığı bu konsept ürün geleceğin araçlarına ışık tutuyor. 1923 yılındaki R32’den esinlenerek tasarlanan bu aracın ismi de Motorrad Vision Next 100 olarak belirlenmiş. Aracın tasarımı da gerçekten bir bilim kurgu filminden çıkmış gibi görünüyor. Klasik motorcuların bu tarz bir değişime nasıl sıcak bakacakları bilinmez ama taraflı tarafsız herkesin Motorrad Vision’un teknolojik olarak oldukça ileri seviyede olduğunu kabul edeceğini söyleyebiliriz.

Marifet Tekerlerde
Motorrad’in en büyük yeniliği ona denge unsurunu sağlayan tekerleklerinde. Tekerleklerin çalışma mantığı Segway cihazlarına benziyor. Ancak onlardan farklı olarak ön ve arka tekerler hem bağımsız hareket edip hem de iletişim halinde kalıyorlar. Tekerleklere ek olarak Flexframe isimli gövde tasarımı sayesinde Motorrad, gidon hareketlerinize paralel olarak aracın gövdesini o yöne doğru çevirecek. Bu da en ani fren ve manevralarda bile aracı ayakta tutmaya yetiyor. Araç park halinde bile üzerinde sürücü olmasına gerek duymadan dik pozisyonda kalabiliyor. BMW Motosiklet Tasarım Ekibi Yöneticisi Edgar Heinrich aracın ince denge mekaniklerine çok güveniyor. “Hiçbir şekilde yere düşmenize imkan yok. Hatta araç o kadar güvenli ki artık motorcuların kask takmasına bile gerek kalmayacak.” Bu tarz bir aracın gelişmesiyle önümüzdeki 30 yıl içerisinde ehliyet gereksinimi ortadan kalkabilir. Heinrich bu durum için, “Aracımız kullanıcının seviyesine göre bir zorluğu kendi verebilir. Eğer ehliyetiniz yoksa araç bunu tespit edip mümkün olan en üst seviyede otomatik sürüş desteklerini devreye sokabilir. Profesyoneller için de araç kendini ayarlayabilir. Birçok zor manevra için araç ileri seviye ehliyete sahip birine göre otomatik olarak kendini ayarlayabilir.” Şeklinde yorum yapıyor. Bize de bir bilgisayar oyununda zorluk seçiyormuş gibi motor çalıştırmak kalıyor.

Artırılmış Gerçeklik
Aracın denge sistemi aslında daha önce de karşımıza çıkıyordu. Daha çok deneysel olarak videolarını izlediğimiz dengeli sistemler BMW ile ilk defa büyük bir marka altında kullanılmaya başlandı. Ancak BMW yeni aracında sadece bu sistemle yetinmeyip yenilikçi teknolojileri eklemeye devam etmiş. Öncelikle araç %100 elektrikli çalışıyor. Aracın büyük çoğunluğu karbon fiberden üretildiği için son derece sağlam ve hafif. Bu da, her ne kadar resmi olarak açıklanmasa da, aracın menzilini artırıyor.
Geleceğin motosikleti Motorrad’in bir diğer heyecan verici özelliği ise ön camının olmaması. Rüzgar kesmek ve güvenlik amacıyla kullanılan ön cam yerine özel bir gözlük kullanılıyor. Sürücüye birçok veriyi eş zamanlı olarak yansıtan bu gözlükte dört farklı bölüm mevcut. Gözleri takip eden ekran kafa ve göz hareketlerinize göre bilgileri değiştiriyor. Örneğin yola konsantre olduğunuzda dikkatinizi dağıtması muhtemel gereksiz bilgiler ekrandan siliniyor. Kafanızı biraz yukarı kaldırdığınızda ise arka taraftaki kameranın görüntüsü ekrana yansıyor. Bu da adeta otomobillerdeki dikiz aynasına bakıyormuşsunuz hissini veriyor.

Büyük Kaçış
BMW tasarım ekibi aracı önümüzdeki 30 yılı düşünerek tasarlamış. Kendi kendine sürüş ismi verilen otonom sürüşün tavan yaptığı bir çağda motosikletlere ayrı bir anlam vermek istemişler. Geleceğin robotik sürüşünün yarattığı dijital hissi kırmak adına motosikletlerin kendine has “analog” duruşuna yeni ve modern anlamlar yüklemeye çalışmışlar. Son derece güvenli bu motosiklet özellikle en acemi sürücünün bile kontrol edebileceği şekilde tasarlanmış. Aslında kask gerektirmeyen ve önünce cam benzeri bir kafa dağıtıcı unsur bulundurmayan Motorrad’ın, geleceğin ata binme duygusunu karşılaması bekleniyor. Ata binip uzaklara giden bir kovboy gibi özgürce her şeyden kaçabileceğiniz bir yol arkadaşı… Bir taraftan son derece fütürist olup diğer taraftan da geleceğin retrosunu bugünden yaratmak gerçek bir vizyon işi. Muhtemelen bilinçaltlarında “hacıyatmaz” gibi bir oyuncakla büyümüş koca adamların dev bir marka çatısı altında böyle cesur bir model geliştirmelerini alkışlıyoruz.