Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1567

    Satürn Fatihi Cassini’nin Son Görevi

    1

    Uzay… İnsanoğlunun tartışmasız en büyük bilinmeyenlerinden biri… Dolayısıyla en merak uyandıran gizlerin başında geliyor. Bilinmeyeninin yarattığı cazibe ve onu keşfetme heyecanıyla yıllardır uzaya dair projeler yapılmakta. Ancak bu projelerin büyük bir kısmı uzun vadeli olduğu için hafızalarımızdan silinmesi de bir o kadar hızlı oluyor. İşte o projelerden biri de Cassini Görevi. 1997 yılında başlayan ve 11 yıl sürmesi planlanan görev, Satürn gezegenine yapılan en önemli insansız yolculuktan ibaretti. Satürn’e yapılan 7 yıllık yolculuğun ardından sorunsuz şekilde bilgi toplayan Cassini’nin görevi uzatıldı ve nihayet 20 yıla yakın bir sürede Satürn etrafında tam 300 tur atarak rekor kırdı. Satürn’ün bir yılı Dünya’nın 30 yılına eşit olduğu için Cassini uzun vadeli gözlem yapılmasına ve mevsimsel geçişler üzerine detaylı raporlar sunulmasına olanak sağladı. Cassini, buna ek olarak her ne kadar gezegenleri oluşturan hidrojen ve helyum gibi ortak unsurlar olsa da Güneş, Jüpiter, Satürn gibi her gezegenin kendine has bir orana sahip olduğunu gösterdi. Bunla da yetinmeyip Satürn’ün altı büyük uyduya sahip olduğunu anlamamıza yaradı. Hatta Enceladus ismi verilen uyduların birinde sıvı barındıran kristallerin varlığı bile Cassini sayesinde keşfedildi. Ancak uzayın yıpratıcı atmosferine daha fazla dayanamayacak olan Cassini için Eylül ayında nihai bir görev verildi: Satürn’ün dış atmosferine saatte 123 bin kilometre hız ile yanmak pahasına dalış gerçekleştirmek ve son verileri toplamak… Kulağa hüzünlü, çaresiz belki de kahramanvari gelse de Nasa ve görevi beraber yürüten İtalyan Uzay Araştırma Ekibi, bu göreve The Grand Finale (Büyük Final) ismini taktı ve 20 yılı aşan görev süresine sahip Cassini’yi onure ettiler.

    Son Görev

    Beklenilenin çok üzerinde görev süresi yapan Cassini, uzay aracının anteninin gezegenimize olan açısının usta eller tarafından korunması ve biraz da şansının da yaver gitmesiyle gerçekten iyi dayandı. Cassini, teoride bir on yıl kadar daha da görev yapabilirdi ancak mekanik aksamdaki eskimeler ve bakımsızlık onu ömrünün sonuna getirdi. Görev planı yapan bilim insanları da Cassini’yi farklı bir rotaya sürüklemek gibi alternatifleri düşündü ancak herkes ortak paydada birleşti. Cassini’nin son görevi Satürn’ün meşhur halkası ve kendisi arasındaki karanlık bölgeye yolculuktu. Daha önce hiçbir aracın giriş yapmadığı bakir bir bölge… Onlarca yıl önce gönderilen uzay araçlarının çok uzaktan çektiği fotoğraflardan sonra Cassini bir ilke imza atmak üzere derinlere yolculuğa başladı.

    Satürn’ün halkasını oluşturan aslında milyarlarca göktaşı arasında günlerce süren hesaplamalar sonunda yolunu bularak ilerleyen Cassini nihayet karanlık bölgeye ulaştığında aslında o bölgenin sanıldığından çok daha boş olduğu fark edildi. Bu da Satürn’ün farklı bir çekim gücü karakterine sahip olduğunu gösterip uzmanlar için yeni bir araştırma konusu sundu.

    Cassini’nin Dünya’ya gönderdiği son kare…

    İnsan dışı yaşam?

    Elbette Satürn’e dair keşfedilecek daha pek çok unsur var. Bunlardan en çok merak edileni Satürn’ün kuzey yarım küresinde günün güney yarım küreye göre kısa sürmesi. Uzmanların kesin sonucu bilemese de Cassini’nin son verilerine dayanarak gezegenin çekim gücüyle bu farkın oluşabileceğini düşünüyorlar. Muhtemelen bundan sonraki en büyük Satürn görevi, gezegenin çekim gücünü keşfe yönelik olacak. Bir diğer olası hedef de doğal zenginliği açısından insanoğlunun iştahını kabartan Enceladus uydusu. Burada bulunan sıvı tüm dünyayı insan dışı yaşamı araştırmaya cesaretlendirdi. Cassini’nin program müdürü İtalyan profesör Enrico Flamini’ye göre Cassini, yıllar boyunca topladığı mevcut veriler ile birkaç nesil bilim insanına araştırma kaynağı sağlamış durumda.

    Google Pixel 2 kamera özellikleri

    Teknoloji devi tarafından geliştirilen Google Pixel 2 modelleri tanıtıldı. 2 farklı seçeneği bulunan Google Pixel 2 modellerinin kamera özelliklerine göz atıyoruz.

    Son yıllarda donanım işine de soyunan Google, akıllı telefon modelleri ile pazarda yer alıyor. Daha çok Android işletim sistemini desteklemek için geliştirilen bu modeller kullanıcılar tarafından ilgi görüyor. Daha önce Nexus ismiyle piyasaya sürülen Google telefonları 2016 yılından itibaren Pixel adını aldı.

    Dün ABD’de gerçekleştirilen bir etkinlikle birçok donanım ürününü (akıllı ev asistanları, kameralar ve benzeri) tanıtan Google, aynı zamanda Pixel 2 modellerini de duyurdu. Pixel 2,önceki modellerde olduğu gibi normal ve XL olmak üzere2 farklı seçeneğe sahip. Adından da anlaşılacağı üzere bu modellerden biri büyük (6 inç) diğeri küçük (5 inç) ekranlı.

    Teknik özellikler

    Telefonların teknik özelliklerine geldiğimizde ise her iki modelin de aynı sensör ve özelliklere sahip olduğunu görüyoruz. Ana kameralar 12.2 Megapiksel çözünürlük sunuyor. Bu ana kameranın pixel boyutu ise 1.4 μm. Optik imaj sabitleme, f1.8 diyafram, 1/2.6 inç sensör boyutu, dijital imaj sabitleme, yüz tanıma, sesli komut, HDR, 30 fps 4K video kayıt temel özellikler arasında yer alıyor.

    Ön kamera ise 8 Megapiksel çözünürlük sunuyor. Bu ön kameranın diyafram değeri f2.4 ve en fazla Full HD video kayıt edebiliyor.

    Portre modu

    Google’ın duyurdu özellikler arasında yer alan Portre modu ise ilginç bir özellik. Normalde iPhone ve benzeri çift kamera kullanan modellerde optik olarak sağlanan arkası flu görüntüler Pixel 2’de dijital olarak oluşturuyor. Google’in iddiasına göre bu sayede iki kameraya gerek kalmıyor. Anladığınız üzere Pixel 2’de çift kamera modülü bulunmuyor.

    Telefonla birlikte duyurulan fotoğraflardaki sonuçlar gayet başarılı. Ama her zaman söylediğim gibi bu sonuçları sokakta görmek lazım. Tanıtım fotoğraflarının en iyi şartlarda ve profesyoneller tarafından çekildiğini biliyoruz.

    Öte yandan telefonu elinize alıp ‘Ok Google, take a selfie’ cümlesini söylediğinizde ön kamera açılıyor ve selfie fotoğrafınız otomatik olarak çekiliyor.

    Dual Pixel desteği

    Daha önce Canon ve Samsung’un da fotoğraf makinesi ve telefon kameralarında kullandığı Dual Pixel teknoloji Google Pixel 2 ailesinde de yerini aldı. Çok daha hızlı netlik vaad eden bu teknoloji birkaç yıldır sektörde kullanılıyor. Az sayıda telefonda bulunan bu teknoloji sayesinde hareketli konularda hızlı netlik sağlanıyor. Güzel bir gelişme.

    Üçlü titreşim engelleme

    Google’ın yaptığı açıklamaya göre telefonda optik, dijital ve Gyro destekli olmak üzere 3 farklı titreşim engelleme özelliği bulunuyor. Optik ve dijital sistemler Gyro desteği ve Makine Öğrenimi (Machine Learning) ile birlikte çalışarak videoların daha pürüzsüz ve salantıdan uzak kayıt edilmesini sağlıyor. Google bu özelliğe ‘Fused stabilization’ adını veriyor. Bu arada benzer teknolojilerin daha önce de denendiğini de hatırlatayım.

    DXo: En iyi kameralı telefon

    Telefon kameraları ile fotoğraf makineleri sentetik testlerle puan veren DXo sitesi Google’ın Pixel modellerine 89 puan vermişti. O modellerin çıktığı dönem oldukça yüksek bir rakam olan bu değer Pixel 2 ile 98’e çıkıyor. Bilgi olması bakımından belirteyim: Note 8 ve iPhone 8 Plus bile bu değerlendirmede 94 puan alabilmişti. Pixel 2’nin ulaştığı bu rakamın kendi alanında bir rekor olduğunu da belirteyim.

    Elbette hayat sentetik testlerden oluşmuyor. Kullanıcı deneyimi, pratiklik ve benzeri birçok etken de bir telefonun kamerasının kullanımına etki ediyor. Alınan ve değerler önemli olsa da kullanıcının yaşadığı deneyimler sentetik testlerden daha önemli hale geliyor.

    Türkiye’ye gelir mi?

    Bu ürün muhtemelen Google’ın kendisi tarafından Türkiye’de satışa sunulmayacak. Ancak ‘ithalatçı garantili’ olarak Türkiye geleceğini söyleyebilirim. ABD fiyatlarının sırasıyla 649 ve 849 dolar olduğu düşünüldüğünde başlangıç rakamlarının 3 bin TL’nin altında olamayacağını öngörüyorum.

    Sonuç

    Kısa bir süre önce HTC’nin telefon birimini satın aldığını açıklayan Google, Pixel 2 ailesini bu satın alma ile daha da güçlendirdi. Elbette Google’ın amacı işortaklarına rakip olmak değil. Bu bakımdan Pixel ailesinin çok öne çıkarılacağını söyleyemeyiz. Ancak biz kullanıcılar için iyi bir kamera çözümü sunduğu da bir gerçek. Fakat rakiplerinin 60 fps 4K desteği sunduğu, bir kısmının bellek kartı yuvası desteği verdiği bir dönemde kamera biraz daha güçlü olabilirdi.

    Cihaz bir şekilde elime ulaşır, test etme imkanı bulursam deneyimlerimi yine bu sayfalardan paylaşacağım.  O güne kadar,

    Işığınız bol olsun…

    Google Pixel 2 ve Pixel 2 XL duyuruldu!

    Google Pixel 2 ve Google Pixel 2 XL düzenlenen özel bir etkinlikle duyuruldu. Google’ın ikinci nesil akıllı telefonları olan iki cihaz kamera alanında yaptıkları yeniklerle dikkat çekiyorlar. İşte Google Pixel 2 hakkında her şey!

    Ekran:  5 inç, 1920 x 1080 piksel, OLED, Corning Gorilla Glass 5

    İşlemci:  Qualcomm Snapdragon 835

    Grafik Birimi: Adreno 540

    RAM: 4 GB RAM

    Depolama: 64 ve 128 GB depolama alanı

    Arka Kamera: 12 megapiksel, OIS destekli

    Ön Kamera:  8 megapiksel, f/2.4

    İşletim Sistemi: Android 8.0 Oreo

    Bağlantı: 802.11 a, b, g, n, ac, Bluetooth 5, NFC, USB Type-C

    Boyut ve ağırlık: 145.7 x 69.7 x 7.8 mm – 143 gram

    Google Pixel 2 kullanıcılara neler sunmayı amaçlıyor?

    1920 x 1080 piksel çözünürlük sunan cihaz OLED ekrana sahip ve son dönemin popüler teknolojisi Always On özelliğini destekliyor.

    İşlemci tarafındaysa Android cihazların en tepe işlemi modeli olan Qualcomm Snapdragon 835 kullanıyor. 10 nm olarak üretilen ve 2.35 GHz hızında çalışan sekiz çekirdekli bir işlemci olan Snapdragon 835’e, grafik tarafında gerekli olan gücü ise Adreno 540 eşlik ediyor.

    Gelelim kamera kısmına. Cihazın arka kamera sensöründe 12 megapiksel çözünürlüğünde f/1.8 diyafram aralığında OIS destekli bir kamera kullanılıyor. Ön tarafında ise 8 megapiksel çözünürlüğünde f/2.4 diyafram aralığına sahip bir kamera yer alıyor. Portre modu ise Pixel 2 modelinde yazılımsal olarak kullanıcılara sunuluyor.

    HTC U11 modelinde ilk kez gördüğümüz baskı algılama teknolojisinin kullanıldığı Pixel 2’ler, yan kısımlarından sıkıldığında belirlenen farklı komutları gerçekleştirebiliyor.

    Google Pixel 2’nin 64 GB’lık modeli 650 dolar, 128 GB’lık modeli ise 750 dolar fiyat etiketine sahip.

    Gelin o zaman bir de Google Pixel 2 XL modeline göz atalım.

    Google Pixel 2 XL teknik özellikleri

    Ekran: 6 inç, 1440 x 2880 piksel, Corning Gorilla Glass 5

    İşlemci: Snapdragon 835 ( 4 x 2.35 GHz Kryo + 4 x 1.9 GHz Kryo )

    Grafik Birimi: Adreno 540

    RAM: 4 GB RAM

    Depolama: 64 GB / 128 GB depolama alanı, microSD destekli

    Arka Kamera: 12.3 MP OIS destekli

    Ön Kamera: 8 MP

    İşletim Sistemi: Android 8.0 Oreo

    Bağlantı: 802.11 a, b, g, n, ac, Bluetooth 5, NFC, USB Type-C

    Boyut ve ağırlık: 162.5 x 74.8 x 8.6 mm – 195 gram

    Yine 10 nm fabrikasyon süreci ile üretilen ve 2.35 GHz hızında çalışan sekiz çekirdekli bir işlemci olan Snapdragon 835’e, grafik tarafında gerekli olan gücü ise Adreno 540 sağlıyor.

    Bunun yanı sıra cihazda yer alan ekran, Always On teknolojisi sayesinde ekran kapalı olduğu durumlarda bile, saat ve bildirimlerin görüntülenmesine imkan tanıyor.

    Google Pixel modelleri arasında tasarım dışında herhangi bir fark bulunmadığını söyleyebiliriz.

    Google Pixel XL 2 modeli, 849 dolar başlangıç fiyatı ile satışa sunulacak.

    Microsoft, AltspaceVR’ı satın aldı

    Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gibi teknoloji argümanlarının günümüzde hala ’emekleme’ döneminde olduğuna şüphe yok. Ancak gelecek çok farklı olacak; beklentiler 2020 ve sonrasında her iki teknoloji için de büyük bir ‘patlamaya’ işaret ediyor; önde gelen teknoloji markalarının da bu yöndeki adımları dikkat çekmeye devam ediyor.

    Son gelişme halihazırda HoloLens adında bir AR/VR sistemine sahip olan Microsoft’tan geldi. Teknoloji şirketi, bu alanda 2013 yılından beri faaliyette olan, ancak geçtiğimiz aylarda (Temmuz’da) kapanma kararını duyuran AltspaceVR’ın kendi bünyesine katıldığını duyurdu. Microsoft, anlaşmanın şartlarını açıklamazken ‘ekibin’ dahil edildiğini belirtmekle yetindi. Böylelikle şirketin deyim yerindeyse bypass ameliyatı geçirmesi sağlandı. Peki arka planda neler var?

    AltspaceVR, Eric Romo tarafından kuruldu; gelişmekte olan sanal gerçeklik dünyası için bir tür sosyal ortam yaratma hedefiyle yola çıktı. Şirket; Comcast Ventures, Tencent, Dolby Family Ventures, Raine Ventures, Lux Capital, Western Technology Investments, Maven Ventures, Promus Ventures, Streamlined Ventures ve Rothenberg Ventures’dan 2015’te toplam 10,3 milyon dolar yatırım topladı.

    Her şey ilk bakışta iyi gidiyordu, ancak VR donanım ekipmanları pahalıydı ve satışlar da beklentilerin altında kaldı.

    AltspaceVR, aylık kullanıcı sayılarının 35 bin olduğunu duyurdu. Hayal kırıklığıydı. 28 Temmuz tarihli blog yazısıyla ‘öngörülemeyen mali zorluklar’ nedeniyle kepenkleri indirmişti.

    Microsoft’la en azından -deneyim ve ekibin katkıları- yeniden hayata geçirilmiş oluyor. Daha iyi bir HoloLens ya da yeni yazılımlar mı gelecek? Bekleyip göreceğiz…

    BlackBerry, New York Menkul Kıymetler Borsası’na taşınıyor

    Kanada merkezli teknoloji şirketi BlackBerry, 16 Ekim 2017 tarihinden itibaren Nasdaq’tan çıkarak New York Menkul Kıymetler Borsası’na (NYSE) geçileceğini duyurdu. Hisse senetlerinin başka bir hisse senedi borsanına taşınmasına ilişkin öne çıkan nedene dair herhangi bir bilgi ise verilmedi. Bununla birlikte şirketin, mobil donanım şirketi köklerinden yazılım ve hizmet şirketine doğru kaymakta olan temel kimliğine ilişkin olarak ‘yeni bir değişim’ hedefinde olduğu düşünülüyor.

    Detay bilgi olarak NYSE’de BlackBerry’nin Nasdaq’taki ‘BBRY’ şeklindeki simgesi, ‘BB’ olarak yer bulacak.

    John Chen: “Şirketin profili daha da güçlenecek”

    BlackBerry CEO’su ve yönetim kurulu başkanı John Chen, bir basın bülteninde paylaşılan açıklamasında, pek çok müşteri ve iş ortaklarının da dahil olduğu dünyanın büyük markalarının çoğunun NYSE’de işlem gördüğünü, dolayısıyla buna katılmayı umduklarını ifade ederek, büyüme stratejileri doğrultusundaki adımının şirketin profilini daha da güçlendireceğine inandığını belirtti.

    230 dolardan 11 dolara…

    BlackBerry, 1999’dan beri Nasdaq’taydı. Eski Research in Motion (RIM) adı altında hisseleri 2007’de 230 dolarlık bir zirve görmüştü. Android ve iOS’un yükselişiyle birlikte şirketin adının değiştirilmesinden kısa süre sonra 2013’te hisse değeri rekor üstüne rekor ‘değer’ kaybetti. Günümüzde ise hisse senedi değeri 11 dolar seviyesinde.

    Google, AIMatter’i satın aldı

    Google CEO’su Sundar Pichai, 2017’nin başında gerçekleştirdiği bazı açıklamalarda şirketin artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik ve bulut bilişim alanlarına kaynak ayıracağını belirtmiş, özellikle artırılmış gerçeklik tarafında önemli işaretler sergilemişti. İşte bu noktada beklenen hamlelerden biri daha gerçekleşti ve AIMatter adlı şirket, Google bünyesine dahil oldu. Bununla birlikte satın alım bedeli henüz netlik kazanmış değil.AIMatter’ın satın alınabileceği yönünde çeşitli spekülasyonlar birkaç ay önce gündeme gelmişti.

    Beyaz Rusya merkezli AIMatter, Fabby adlı mobil uygulamasıyla selfie’lerin otomatik olarak öğelerle zenginleştirilmesi türünde bir yazılım sunuyor. Görseller üzerinde ton ayarı, maske, filtre, arka plan düzenlemesi, makyaj gibi işlemlerin gerçekleştirilebildiği uygulamanın şimdiye kadar 3 milyonun üzerinde indirilmeye sahip olduğu biliniyor.

    Hedefte neler var?

    Google’ın söz konusu satın alımıyla yeni bir Instgram veya Snapchat kurmak niyetinde olmadığını belirtmemizde fayda var. Şirketin, satın alımla birlikte özellikle Fotoğraflar uygulamasının zenginleştirilmesinde fark edilir etkiler sunması bekleniyor. Elbette görsel argümanlar sunan diğer Google yazılımlarında da çeşitli geliştirmelerin söz konusu olabileceğini belirtelim.

    Diğer yandan Fabby uygulamasının daha iyi hale getirilmesinin de hedefler arasında olabileceği belirtiliyor. Uygulamanın Android cihazlara ‘önyüklü’ olarak gelebileceği yönünde de bazı iddiaların uluslararası teknoloji basınında konuşulduğu görülüyor.

    Xiaomi, bir ayda 10 milyon adet akıllı telefon sattı

    Çin merkezli teknoloji şirketi Xiaomi, geçtiğimiz Eylül ayında dünya genelinde 10 milyon adet akıllı telefon satışı gerçekleştirildiğini duyurdu. İşte detaylar…

    Dünyanın en yüksek nüfuslu ülkesi Çin’in önde gelen akıllı telefon üreticileri arasında yer alan Xiaomi’den iddialı duyuru! Şirket, Eylül ayı süresince toplam 10 milyon adet akıllı telefon satışı gerçekleştirildiğini resmi olarak açıkladı. Bu rakamın birçok yönden şirketin övgüyle bahsedeceği detaylarla dolu olduğunu belirtelim…

    Xiaomi, şimdiye kadar tek bir ayda bu denli yüksek bir satış adedine ulaşamamıştı. Bu yönüyle önemli bir kilometre taşı olan söz konusu rakam, markanın yükselen popülaritesine dair son göstergeler arasına dahil oldu.

    Ayrıca teknoloji üreticisi 2015’te 70 milyon, 2016’da 58 milyon ünitelik akıllı telefon satışı gerçekleştirmişti. 2017’de tek bir ayda 10 milyon adetlik satış son derece dikkat çekici. Elbette bu başarının arkasında bazı modellerin güçlü etkisi olduğu da bir gerçek.

    Xiaomi Redmi Note 4, özellikle Hindistan pazarında önemli satış başarısı elde etti. Genel olarak beğeniyle karşılanan bir telefon modeli oldu. Yine Çin’deki satışlar da dikkate değer ölçüde yüksek seviyedeydi. Nihai sonuç ise Xiaomi açısından övgüyle bahsedilen ’10 milyon’ konusunu meydana getirdi.
    Bizler de teknoloji şirketini kutluyoruz.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Intel’in eski CEO’su Paul Otellini hayatını kaybetti

    Bir dönem yaklaşık 40 yıl süreyle çalıştığı Intel’de CEO’luk görevini üstlenen Paul Otellini, 66 yaşında hayatını kaybetti.

    Intel tarafından paylaşılan resmi taziye duyurusuna göre şirketin 2005-2013 yılları arasında CEO’luğunu üstlenen Paul Otellini, 3 Ekim 2017 tarihinde, uykusunda hayatını kaybetti. 12 Ekim 1950’de San Francisco’da dünyaya gelen Otellini, aynı şehirde ekonomi okudu ve Intel’deki CEO’luk görevinden emekliye ayrılmıştı.

    Intel’in şu anki CEO’su Brian Krzanich, kaybımızdan dolayı derin üzüntü içerisindeyiz diyerek ‘…O, bize müşterileri ilk sıraya koyduğumuzda kazanabileceğimizi öğretti’ ifadelerini kullandı.

    40 yıllık Intel kariyeri

    Görevi sürecince başarılarıyla adından söz ettiren eski Intel CEO’su, firmanın özellikle x86 mimarisine sahip işlemcileri ile pazarı domine etmesi ve Apple’ın Intel çiplerine geçişi gibi kilometre taşlarına imza attı. Şirketin rakiplerini geride bırakmasında kesinlikle etkileri oldu. Otellini’nin CEO’luk görevi süresince Intel’in yıllık gelirleri 38,8 milyar dolardan 54 milyar dolara kadar yükseldi.

    Emekliliğinin ardından yaptığı açıklamalarda ise teknoloji şirketinin mobil işlemci tarafında yeterince başarılı olamaması noktasında özeleştirilerde bulunduğu hatırlanır, özellikle Apple’ın iPhone’larının içine Intel işlemcileri yerleştirememenin kendisinin ‘pişman olduğu tek şey’ olduğunu söylediği açıklaması meşhurdur.

    Otellini, Intel’de 1974 yılında göreve başlamıştı. Neredeyse 40 yıl çalıştığı bu köklü şirkette azimli, sessiz, mütevazı, esprili kişiliği ve işini sevmesi ile tanındığı belirtildi.

    Microsoft Visual Studio ile kodunuzu güvenle yazın

    Microsoft Visual Studio’yu en kısa ve sade haliyle anlatmak gerekirse, Microsoft’un geliştirdiği bir çeşit tümleşik geliştirme yazılımı olduğunu söyleyebiliriz. Bu yazılım, Microsoft Windows, Windows Mobile, Microsoft Silverlight, Windows CE, .NET Framework, ve .NET Compact Framework tarafından desteklenen tüm platformlar için kod yazma, Windows Forms ve web uygulamaları ile çeşitli web servisleri geliştirmek ve grafiksel kullanıcı arayüzü uygulamaları oluşturmak için kullanılmaktadır.

    Visual Studio, yapısı itibariyle aralarında C/C++ , VB.NET, C# (Visual C# ile), ve F# (Visual Studio 2010 itibarıyla) gibi farklı programlama dillerine desteklemektedir.

    Kullanılan Mimari

    Özellikleri

    Kod Editörü

    Microsoft Visual Studio, kod yazarken büyük kolaylıklar sağlayan IntelliSense kullanan bir kod editörü içerir. IntelliSense ile web site ve uygulamaları geliştirirken XML, CSS ve JavaScript gibi yazılım teknolojilerini de desteklemekte ve otomatik tamamlama önerileri getirmektedir.

    Visual Studio’nun arka planında bir derleme özelliği de bulunmaktadır. Yani kod yazılırken, sözdizimi ve derleme hataları hakkında geri bildirim alabilirsiniz.

    Hata Ayıklayıcı (Debugger)

    Visual Studio yazılımının içinde hem kaynak-seviyesi hem de makine-seviyesinde çalışan bir hata ayıklayıcı bulunmaktadır. Yazılım, Visual Studio tarafından desteklenen başka bir dilde yazılmış hata ayıklayıcı uygulamaları için de kullanılabiliyor. Hata ayıklayıcı, kırılma noktası ayarına da izin veriyor yani yürütme belli bir pozisyonda geçici olarak durdurulabiliyor.

    Tasarımcı (Designer)

    Visual Studio bir dizi görsel tasarımcı içerir. Bu araçlar şunlardır:

    Windows Form Tasarımcısı (Windows Form Designer)

    Windows Forms tasarımcısı Windows Forms kullanarak Grafiksel kullanıcı arayüzü (GUI) uygulamaları oluşturmak için kullanılır. Veri içeren kontrollere örnek vermek gerekirse metin kutusu, liste kutusu, sorgular, veri tabanları ve ızgara görünümünü sayabiliriz.

    WPF Tasarımcısı (WPF Designer)

    WPF Tasarımcısı, Visual Studio 2008 ile birlikte tanıtılmıştı. Bu özellik Windows Forms tasarımcısı gibi sürükle ve bırak özelliği ile veri bağlama ve otomatik düzen yönetimi de dahil olmak üzere tüm Windows Presentation Foundation (WPF) özelliklerini desteklemektedir.

    Web Tasarımcısı/Geliştirme (Web Designer/Development)

    Visual Studio kendi içinde bir web site editörü de içermektedir. Böylece sürükle ve bırak yöntemiyle web sitesi kodlanabilmesi sağlanır. ASP.NET uygulamalarını HTML, CSS ve JavaScript de desteklemektedir.

    Sınıf Tasarımcısı (Class Designer)

    Bu bölüm, UML (Unified Modeling Language – Birleşik Modelleme Dili) modelleme kullanılarak, kod yazılması ve düzenlenmesine olanak sağlar.

    Veri Tasarımcısı (Data Designer)

    Veri Tasarımcısı ile tabloları grafiksel olarak tasarlamak ve veritabanı şemaları düzenlemek için kullanılmaktadır.

    Eşleştirme Tasarımcısı (Mapping Designer)

    Visual Studio’da bu bölümde eşleştirme tasarımcısı “LINQ to SQL” tarafından, veri içeren veritabanı şemaları ve sınıflar arasında eşleştirmeyi tasarlamak için kullanılmaktadır.

    Visual Studio 2017 aşağıdaki işletim sistemlerinde yüklenir ve çalıştırılır:

    – Windows 10 sürüm 1507 veya üstü: Home, Professional, Education ve Enterprise (LTSB ve S desteklenmez)

    – Windows Server 2016: Standard ve Datacenter

    – Windows 8.1 : Core, Professional ve Enterprise

    – Windows Server 2012 R2 : Essentials, Standard, Datacenter

    – Windows 7 SP1 (en son Windows Güncelleştirmeleri ile): Home Premium, Professional, Enterprise, Ultimate

    Donanım Gereksinimi

    – 1,8 GHz veya daha hızlı işlemci. Çift çekirdekli veya daha iyisi önerilir

    – 2 GB RAM; 4 GB RAM önerilir (sanal makinede çalıştırılıyorsa en az 2,5 GB)

    – Sabit disk alanı: 1 GB – 40 GB arası, yüklenen özelliklere bağlı olarak

    – En az 720p (1280×720) ekran çözünürlüğünü destekleyen ekran kartı; Visual Studio WXGA (1366×768) ve üzeri çözünürlükte en iyi sonucu verir

    Not: Microsoft Visual Studio’yu yüklemek için .NET Framework 4.5 gereklidir. Visual Studio, kurulum sırasında yüklenecek olan .NET Framework 4.6.1’i gerektirir.

    Konuyla ilgili daha fazla detay için: https://www.visualstudio.com/tr

    Şimdi değişim zamanı

    0

    Beyaz eşyalar ve teknolojik ürünler üzerinden belli bir süre geçtikten sonra yeniliklerini kaybediyor. Yeni çıkan son teknolojiye sahip ürünler de tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Eğer siz de teknolojinin cazibesine kapılarak beyaz eşyalarınızı yenilemek isterseniz, sizin için önerilerimize mutlaka göz atın…

    İşe evinizin kalbinden başlayın
    Evinizde esen değişim rüzgarlarında önceliği evinizin kalbi olan mutfağınıza vererek buzdolabınızı yenileyebilirsiniz. Örneğin, Arçelik’in 5850 NDEI ve 2474 CE model buzdolapları, Fullfresh+ özelliği yani mavi ışık teknolojisi sayesinde sebze ve meyveleri 30 güne kadar taze tutmasıyla ön plana çıkıyor. Fullfresh+ özelliği, özel hava kanalları ve sebzelik tasarımı ile nem kontrolü ve ideal saklama koşulu sağlayarak sebze ve meyveleri daha uygun koşullarda muhafaza ederken, mavi ışık teknolojisi gıdaların besin değerlerini koruyor ve gıdalarınız 30 güne kadar taze kalıyor. Sıfır derece kahvaltılık bölmesi ise kahvaltılıkların yanı sıra kısa sürede tüketilecek et ve balıkların da saklanması için ideal bir alan oluşturuyor. Arçelik buzdolapları, tüm bunlara ek olarak, koku filtresi ve iyonizer özelliği ile gıdaların üzerine eksi yüklü iyon püskürterek kötü koku oluşumunu da engelliyor.

    Lezzete daha fazla yer açın
    Mutfağın en kurtarıcı ürünlerinden biri de hiç şüphesiz ki mikrodalga fırınlar. Hotpoint’in yeni çıkardığı ürünlerden Extraspace, adından da anlaşılacağı üzere, birden fazla kapta yemeği aynı anda pişirmeye olanak sağlayan geniş bir hazneyle birlikte geliyor. Lezzete daha fazla yer açan Hotpoint Extraspace, 25 litrelik iç hazne ve 30 litrelik kullanım alanına sahip. Quartz ızgarası sayesinde ideal sıcaklığa geleneksel mikrodalga fırınlardan 3 kat daha hızlı ulaşan ürün, 6 farklı mikrodalga güç seviyesi ve 9 farklı tarifi otomatik pişirme özelliğine de sahip. Şeffaf tasarımı sayesinde çalışırken içi görünen Hotpoint Extraspace, yemek pişerken kontrol etme imkanı da sunuyor.

    Emektar çamaşır makinesi…
    Evdeki beyaz eşyaları yenilerken banyoya el atmamak olmaz. Neredeyse çeyrek asırdır kullandığınız çamaşır makinenizin artık emekliye ayrılma zamanı gelmiş olabilir. Samsung Electronics’in yeni çamaşır makinesi modeli WF90F5EGX4W/AH’yi ‘Dijital Inverter Motor’ ile yüksek verimli performans sunan bir ürün olarak tercih edebilirsiniz. Enerji verimliliğini optimize etmek için tasarlanan WF90F5EGX4W/AH çamaşır makinesi, yüksek enerji verimliliği sağlarken gürültü oranını ciddi ölçüde azaltıyor ve oldukça sessiz çalışıyor. A+++ enerji performansı, 9 kg yıkama kapasitesi ve maksimum 1400 devir hızı ile öne çıkan çamaşır makinesi aynı zamanda elmas kazanı, seramik rezistansı, voltaj kontrolü, otomatik yük dağıtım sistemi, gecikmeli bitir, smart check özellikleri ve suda bekletme fonksiyonu ile ön plana çıkıyor.

    Televizyonu yenileme zamanı geldi
    Evimizde en çok kullandığımız ürünlerden biri de televizyon. Her yıl onlarca teknolojik iyileştirmelerle gelişen televizyonlar, aynı zamanda incelerek de salonunuza şıklık katıyor. LG’nin W7 modelindeki OLED televizyonu inceliği ile dikkat çeken bir ürün. 65 inçlik modelin sadece 2,57 milimetre yani bir bıçak kalınlığındaki OLED paneli özel manyetik askı aparatı sayesinde doğrudan duvara asılıyor. Bu sayede TV ve duvar arasındaki boşluk ortadan kalkıyor ve askı aparatıyla birlikte TV’nin kalınlığı sadece 3,85 milimetre oluyor. Kullanıcıyı çevreleyen hissiyat, yükselen hoparlörler ve Dolby Atmos ses kalitesiyle tamamlanan W7, evdeki televizyonunuzu değiştirmeniz için oldukça yeterli bir sebep…

    Elektrikli süpürgenizi de yenileyin
    Evinizi yenilerken elektrikli süpürgenizi daha üstün teknolojiye sahip bir ürünle değiştirmek güzel bir fikir olabilir. Fakir’in en yeni modellerinden biri olan Veyron Turbo XL Premium, minimum enerji kullanarak maksimum performans gösteren bir ürün olarak dikkat çekiyor. 750 watt gücündeki süpürge, elektronik ayarlanabilir vakum gücüyle hem halı hem de sert zeminlerde toz toplama yapabiliyor. Turbo ve dar alan temizleme aparatıyla ulaşılması zor bölgelerin temizliğini kolaylaştırıyor. Kolay çıkarılabilen 2 L kapasiteli genişletilmiş toz haznesi, uzun süreli kullanım sağlarken, H.E.P.A 13 filtresiyle tozu, havadan arındırıyor. Estetik tasarımıyla da dikkat çeken Veyron Turbo XL Premium, rose, violet ve kahverengi renk seçenekleriyle sunuluyor.