Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1556

    Sosyal medyada nasıl fenomen olunur?

    Sosyal medya platformlarının hayatımızda yaygınlaşmasıyla; her platformun kendi ünlülerini yarattığını söylemek, öyle sanıyorum ki yanlış olmayacaktır. Artık ünlü olmak, eskilerin deyimiyle “artist” olmaktan çok daha fazlasını içeriyor. Sosyal medyadaki popülerliğimiz dev hayran kitlelerine sahip birer ünlü olmamızı mümkün kılıyor. Bu haftaki yazımızda biraz sosyal medya ünlüsü yani popüler deyişle fenomen olmayı ve “YouTuber” adıyla adlandırılan son yılların popüler kavramına değinelim istiyorum.

    Sosyal medya ünlüsü olmak için ne yapmak gerekiyor?

    Eskiden sosyal medyada ünlü olmak, bugünkü anlamıyla getirisi olan bir iş gibi görülmüyordu. İnterneti uzun süreli kullanan gençlerin sosyalleşme arzularıydı onları ünlü yapan şey… Ünlü dediysem mahallede, okulda veya kampüste tanınır/bilinir olmaktı bu ünlülük hepsi bu kadar. Hatırlıyor musunuz kişisel Myspace alanınızın olduğu günleri? Yonja gibi eski arkadaşlık sitelerini? İşte bu ünlülük hikâyesi ta o zamanlardan geliyor.  “Fame olmak” sözünü hatırlayanlar ellerini kaldırsın!

    Facebook’un bilinirliği oluşmaya başladıkça, modası geçen eski mecralar birer birer hayatımızdan ayrıldı. Facebook’ta “ünlü olmayan fame’ler” gibi isimlere sahip sayfalarda popüler gençler yetişmeye başlamıştı. Ardından Twitter, Youtube, Instagram, Vine ve pek çok farklı platformun yıldızı parladı. Birbiri üstüne gelen sosyal medya platformları bize şunu gösterdi: Bir yeteneği olsun veya olmasın, bazı insanlar kendilerini göstermeyi gerçekten iyi biliyorlar ve yüksek popülerlik elde edebiliyorlar. İşte sosyal medya, bugün bildiğimiz haliyle internet ünlüleri yaratmaya artık hazırdı.

    Şu anda sosyal medya ünlüsü olmak, gençler için gerçekten popüler bir meslek gibi görülüyor. Ancak altını çizerek söylemeliyim ki bunu bir meslek olarak görmek yalnızca size kaybettirecektir. Sosyal medya veya Youtube ünlüsü olmak, asla ama asla gerçek bir iş olamaz.  Çalışmadan yalnızca video çekerek veya paylaşım yaparak kim zengin olmayı istemez değil mi? Çok da uzak olmayan bir geçmişte, YouTube’un para kazanmaya elverişli bir platform kimliğine bürünmesiyle (Google AdSense aracılığıyla) geçmişten beri video çekenler için bir fırsat doğdu. Sadece reklâmlar bile, YouTuber’lara bir web sitesine banner olarak verilen reklâmlardan çok daha fazla kazandırıyor . Aslında ben, bu sektörün doygunluğa ulaştığı kanısındayım. Yeterince rol model gösterildi ve internetten para kazanmanın mümkün olduğu algısı oluşturuldu. Artık insanlar bu hırsla interneti daha çok kullanır oldular. İlk olarak bu ekosisteme dahil olanlar öncü olarak hafızalarımızda yer aldı ve onların başarı hikayeleri herkese ilham verdi. Ancak şunu unutmamak lazım popüler olan her şey  hızla yerini başka bir trende bırakır.

    Artık markalaşma zamanı

    Sosyal medyanın getirdiği şöhret, bugün gerçek anlamda “tanınmış kişi” olma fırsatı da beraberinde getirebiliyor. İnternette kendi alanları için öncü olacak işler yapan sosyal medya ünlüleri bugün bir film yıldızı, şarkıcı, yazar ve dahası olarak karşımıza çıkıyor. Bu işte önemli olanın disiplin olduğunu görüyoruz. Bir disiplin dahilinde düzeli paylaşımlar yapan ve içerik üreten kişilerin ünlü olması daha kolay görünüyor. Güncele uygun, merak uyandıran, kitlelere hitap edecek paylaşımlar size “gerçek” takipçi olarak mutlaka dönüyor İnternetin cömertliği işte burada… Dikkatinizi çekmeliyim ki “gerçek” ifadesini kullandım. Zira öyle isimler var ki, bot veya sahte kitle ile popülerliğini yüksekmiş gibi göstererek internet medyasını manipüle etmeyi deniyorlar. Bu manipülasyonlar zamanla sosyal medya platformlarının kalite ve etkinliğini düşürüyor ve kullanıcıları yeni mecralar aramaya itiyor.

    İçerik her zaman kral mı?

    YouTuber olmak, sosyal medya fenomeni olmaktan nispeten daha kolay. Nedeni de şu: Ürettiğiniz içerikler, ona ilgi duyduğu cookie’lerinden anlaşılan kitlelere servis ediliyor. Sizin paylaşımlarınızı yaymaya uğraşmanıza gerek kalmıyor; ürettiğiniz videoları izleyecek kitle zaten kendisi geliyor. Günceli, ilgileri, popüleriteyi takip etmek de bu işin uzmanları açısından altın kurallardan biri kabul ediliyor. Kabul etmeliyiz ki, okumayı pek sevmeyen bir toplumda yaşıyoruz. Görsel medyanın bu bağlamda yapabilecekleri ve ulaşabileceği kitleler çok daha muazzam… İyi kalite mikrofon, kamera ve sürekli güncel tutacağınız bir YouTube kanalıyla sizin de bir ünlü olmanız gerçekten kolay.

    “Ancak” diyerek, yine hevesinizi kursağınızda bırakayım. İnternette değişimin sürati baş döndürücü olacaktır. Popüler olduğunuz platform dahi bir sabah uyandığınızda yok olabilir. Vine’ları hatırlayınız… Bugün hâlâ internet ünlüsü olan pek çok kişinin geldiği bir platformdu. Bir sabah uyandık ki, artık hayatımızda Vine yok. Bu değişim sürecine uyum sağlayabilenler yollarına devam ettiler. Yapamayanlar ise maalesef artık ünlü değiller. İnternetin böyle de nankör bir yönü var işte…  Değişime ve modaya uyamayanlar ya sınırlı kitlelere hitap ediyor, ya da piyasadan siliniyor.

    Peki benim bu sözlerim size şunu mu ifade etmeli?

    – Biz güncel içerik üretelim, slime yiyelim, lets play videosu çekelim, makyaj yapalım, vlog çekerek aslında bize özel kalması gereken hayatımızı ifşa edelim ve bir bakıma hayatımızı tüm detaylarıyla paylaşalım….

    Elbette HAYIR!

    Sosyal medyada ve YouTube’da gerçekten hem eğlenceli hem de faydalı içerikler üreten insanlar var. Kimisi sınırlı sayıda takipçisiyle, kalitesinden ödün vermeden yoluna devam ediyor; kimisi de yalızca yapmayı sevdiği için bunu yapıyor. Neticede ortaya iyi işler çıkıyor. Ancak sadece ünlü olma hırsı ve arzusuyla oluşturulan sosyal medya hesaplarının ve YouTube kanalların, aradan bir süre geçtikten sonra insan aklına hakaret eder nitelikte işler yapmaya başladığını görüyoruz. Bu sözlerim hiç de ağır değil… Trendleri biraz yoklayınız, hak vereceğinize eminim.

    Kararınızı verin ve içerik üretmeye başlayın. Geri kalanı için bol şans!

    MediaMarkt ve Aral işbirliği ile ödüllü PES turnuvası başladı

    Popüler futbol oyunlarından Pro Evolution Soccer 2018 ile futbol tutkunlarını bir araya getirecek bir etkinliğe imza atılıyor. MediaMarkt ve Aral işbirliği ile 14 Ekim – 22 Ekim 2017 tarihleri arasında Türkiye’nin dört büyük ilinde gerçekleştirilen turnuva ile futbol tutkusu doyasıya yaşanmaya devam ediyor.

    Futbol tutkunları bu organizasyonla çok farklı bir rekabet ortamında buluşuyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa’da ilk elemelerin yapıldığı turnuvada, Türkiye PES Finalistini bulacak.

    14-15 Ekim’de ilk elemelerin yapıldığı PES turnuvasında Avrupa yakası elemeleri 21-22 Ekim’de aşağıdaki MediaMarkt mağazalarında gerçekleşecek:

    Marmara Park MM– 4 Finalist (21-22 Ekim)

    Bayrampaşa Forum MM – 4 Finalist (21-22 Ekim)

    İstanbul Avrupa yakası elemeleri için kayıtlar 21 Ekim Cumartesi günü elemelerin yapılacağı alanlarda alınacak. 22 Ekim Pazar günü ise şehir finali yapılacak. İstanbul’da gerçekleşecek Türkiye Finali 28 Ekim Cumartesi günü yapılacak.

    Pes 2018 Turnuva kazananları şu ödüllerin sahibi olacak:

    1.ye XBOX ONE S + PES 2018 + 1500tl değerinde MediaMarkt Hediye Çeki

    2.ye HOMETECH 14B NOTEBOOK (model değişiklik gösterebilir.) + PES2018 + 1000tl değerinde MediaMarkt Hediye Çeki

    3.ye PES2018 + Promosyon hediyeler + 750tl değerinde MediaMarkt Hediye Çeki

    Google Play rekora koşuyor!

    Google Play sahip olduğu geniş cihaz ekosistemi sayesinde rekordan rekora koşmaya devam ediyor. Açıklanan son rakamlara göre, Android‘in uygulama merkezi aylık 8 milyar uygulama indirmeye ulaştı.

    Google tarafında yapılan yeni duyuruların ardından Android tarafında büyük yükseliş devam ediyor. Market direktörü platformun aylık olarak 8 milyar yeni uygulama yüklenmesi aldığını belirtti. Ayrıca aylık olarak büyüme oranı yıl başından beri en yüksek seviyesine ulaşarak, yüzde 30‘lara geldi.

    Google Play geliştiriciler için yeni özellikler getirecek

    Anrodi’in uygulama marketi son aya girdiğimiz süreç içinde 1 milyar aylık aktif kullancıya ulaşmış durumda. Bu da Android’in Google Play platformunu dünyanın en büyük uygulama merkezi yapıyor. Geçtiğimiz yıl kullanıcılar toplamda 82 milyar uygulama yükledi. Aylık 8 milyar indirme sayesinde 2017 yılında yeni Android rekoru gelecek gibi görünüyor.

    google play

    Hal böyle olunca Google da kolları sıvadı ve hem market hem de Google Play Console üzerinde geliştiricileri göz önünde bulundurarak önemli geliştirmeler getirmeye hazırlanıyor.

    Bunlardan en önemlisiyse Editor’s Choice’un 17 ülkede aktif edilecek olması oldu. Böylece geliştiriciler Android ekosisteminde çok daha rahat bir şekilde uygulamalarını ön plana çıkartabilecekler.

    Analiz: Apple Watch Series 3’e yoğun ilgi

    0

    Apple, Eylül ayındaki iPhone X ve iPhone 8 lansmanında yeni nesil akıllı saatlerini de görücüye çıkarmış, modelleri aynı ay içinde birçok ülkede satışa sunmuştu. Bu noktada tüketicilerin Apple Watch Series 3’e ilgisini ele alan bir analiz notu uluslararası kamuoyunda dikkatleri üzerine topladı. GBH Insights ve CNBC kaynaklı analizde, Apple Watch Series 3’ün tüketiciler arasında ‘bir hit’ olduğu kaydedildi. Detaylar bir hayli ilginç…

    Buna göre Apple Watch Series 3, daha önceki tedarik raporlarıyla kıyaslandığında ve giyilebilir cihazlar söz konusu olduğunda Apple adına ‘fark yaratan’ bir seri olarak yorumlanıyor. Apple Watch Series 1 ve Apple Watch Series 2 kullanıcılarının yüzde 30’unun Apple Watch Series 3’e geçiş yaptığı bilgisi paylaşılıyor.

    Bu hatrı sayılır ‘yükseltme’ elbette tasarım anlamında önemli bir geliştirme sunmamakla birlikte Apple’ın son nesil akıllı saatlerinin LTE bağlantısı özellikleri ile hız açısından sunduklarıyla yakından ilgili.

    Aynı çalışmada LTE özelliğinin tercih noktasındaki önemi vurgulanıyor; anket katılımcılarının yüzde 80’i bu özelliğin Apple Watch Series 3 tercihinde belirleyici olacağını ifade ediyor.

    Apple Watch serisi, teknoloji şirketinin gelirleri açısından genel olarak küçük bir marj anlamına gelse de hem günümüz hem de ‘gelecek’ için önem taşıyor. Apple Watch modelleri, şirketin gelecekteki artırılmış gerçeklik (AR) teknolojilerine geçişi aşamasında önemli bir zemin anlamı taşıyor.

    MediaMarkt’ta satışa sunulan Apple Watch modellerini incelemek ve online alışverişle satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam eeceğiz…

    Apple ve GE’den iPad’in kurumsal kullanımını geliştirmeye yönelik işbirliği anlaşması

    Apple ve General Electric (GE) arasında, iPhone ve iPad için endüstriyel uygulamalar geliştirilmesi noktasındaki ortaklığın duyurusu gerçekleştirildi. İşte konuya ilişkin öne çıkan detaylar…

    Özellikle iPad’in kurumsal taraftaki kullanılırlığını artırmaya yönelik yeni bir adım olarak Apple ve GE birlikte, geliştiricilerin kendi endüstriyel IoT uygulamalarını oluşturabilmelerini sağlayan araçlara sahip yeni bir Predix yazılım geliştirme kitinin (Software Development Kit – SDK) tanıtımını gerçekleştirdi. SDK sayesinde geliştiriciler, Predix’in endüstriyel analizlerinden yararlanan yerleşik uygulamalar oluşturulabilecek.

    Apple CEO’su Tim Cook, gerçekleştirilen anlaşmayla ilgili olarak, “GE; havacılık, üretim, sağlık ve enerji gibi alanlar başta olmak üzere endüstri dünyasında yenilikçi çalışmalarla dolu zengin bir tarihe sahip, ideal bir iş ortağı.” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Apple ve GE birlikte endüstriyel dünyanın çalışma şeklini, GE’nin Predix platformunu iPhone ve iPad’in gücü ve sadeliğiyle bir araya getirerek, temelinden değiştiriyor.”

    İşbirliği kapsamında sunulacak olan Predix adlı platform, 26 Ekim 2017 itibarıyla indirilebikecek ve temelde fabrikalardaki ekipman sorunları ile onarım için verilerin hızla toplanması, vb. odaklı uygulamaların merkezini oluşturacak.

    Apple’dan dikkat çekici hamleler…

    Öte yandan iPad’in işletmelere daha fazla nüfus etmesi için yürütülen çalışmalar kapsamında Apple; IBM, Cisco, Deloitte ve SAP’yle de çeşitli konularda işbirliği halinde. Bu açıdan GE adımı, kurumsal pazarlar anlamında dikkat çekici bir diğer gelişme maiyetinde. Apple, iş dünyasına daha fazla hitap etme konusunda son derece kararlı görünüyor.

    Teknoloji dünyasına dair dikkat çeken gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz. Takipte kalınız…

    Çocuklar İçin Güvenlik Uygulamaları

    0

    İnternet tam bir bıçak sırtı. Bir taraftan eğitim, eğlence ve bilgi paylaşımı, diğer taraftan yasa dışı etkinliklerle dolu karanlık bir dünya… Yetişkinlerin bile baş etmekte güçlük çektiği bu ortamda çocukları çok daha büyük tehlikeler bekliyor. Bilgisayarları bir noktaya kadar güvenlik ortamına almak kolay ancak günümüzde en azından aileleriyle iletişimde kalabilmeleri adına neredeyse her çocukta bir akıllı telefon ya da tablet benzeri cihaz var. İşte asıl mesela mobil cihazları kontrol altında tutabilmek. Sizler de içinizi biraz daha rahat tutmak isteyen ebeveynler iseniz çocuğunuza akıllı cihaz hediye etmeden önce aşağıdaki yazılımları inceleyin.

    Güvenli internet
    Çocuğunuzun telefonunu güvenli hale getirmek için ilk adım mobil operatörünüzdeki güvenlik kısmını aktif etmek. Temiz internet, Güvenli internet gibi farklı isimlerle yer alabilen bu özellik kesinlikle ücretsiz olup BTK ile ortak hareket etmekte ve temel olarak yasaklı sitelere erişimi engellemektedir. Ancak bazen bu özellik yetersiz kalabilir ya da çocuk çeşitli yazılımlarla yasakları delebilmektedir. Bu nedenle inceleyeceğimiz yazılımlar daha köklü bir çözüm sunmaktadır.

    Qustodio Parental Control
    Android, iOS, Windows ve Mac uyumlu olarak karşımıza çıkan en popüler ve ücretsiz uygulamaların başında Qustodio geliyor. Her şeyden önce çocuğunuzun internet veya cihazla geçireceği zamanı kısıtlayabiliyorsunuz. Özellikle oyun düşkünü çocuklar için günlük bir zaman tanımlamak ve bunun kullanımını çocuğa bırakmak etkili bir sorun çözme biçimi olabilir. Ücretsiz sürümde bir diğer artı ise istenmeyen sitelere giriş konusunda filtre sağlanması. Programın ücretli sürümünde ise güvenlik seviyesini yükselterek SMS’lere ulaşıp çocuğun hangi uygulamayı kullandığını eş zamanlı olarak takip edebiliyorsunuz. Bir de telefonun konumu her zaman size yansıyor. Programın bir diğer kritik özelliği de acil durumlar için kullanabileceğiniz panik düğmesi. Çocuk bu düğmeye basarak listesindeki tanımlı kişilere mesaj gönderilip telefon açılıyor.

     

    OpenDNS Family Shield
    Özellikle cinsel içerikli sitelere erişimden rahatsızlık duyuyor ve bunu zahmetsiz ve ücretsiz şekilde yapmak istiyorsanız bu program tam size göre. Windows, Android ve iOS destekli yazılımın kurulumu çok kolay. Önceden tanımlanmış parametreler doğrultusunda bir nevi RTÜK gibi erişim yasağı getirebiliyorsunuz.

    Kids Place
    Yaşça daha küçük bir çocuğa sahipseniz Kids Place kolay bir şekilde Android cihazları kontrol etmenizi sağlayabilir. Tek bir tuşla sadece sizin izin verdiğiniz programların çalışmasına olanak sağlayan program istenildiği takdirde arama yapılmasını ve mesaj atılmasını da engelleyebiliyor. Özellikle tabletini çocuğuyla paylaşan ebeveynler bu uygulama ile belli başlı oyunları ve programları çocuk için aktif hale getirip ona güvenle verebilir. Program, belirlenen şifre girildiğinde kapatıldıktan sonra cihaz normal haline geri dönecek. Ücretsiz haliyle temel birçok özelliğini kullanabileceğiniz Kids Place kreş ve anaokulları için de uygun.

    FamilyTime
    iOS kullanıcıları için geliştirilen FamilyTime ücretli yazılımlar arasında düşük maliyeti ile dikkati çekiyor. Yılda 35 dolardan başlayan FamilyTime, iki cihaza kurulabiliyor. Telefonun yerini, kullanım süresini, kullanım saatlerini belirleyebiliyor. İstenmeyen programların çalışmasını engellemek, izlenecek videoların içeriğine müdahale etmek FamilyTime ile oldukça kolay. FamilyTime ile konum bilgisi dışında istenmeyen bölgeler de belirlenebiliyor. Bu bölgelere giriş yapıldığı takdirde uyarı mesajı size ulaştırılıyor. Genel olarak kolay bir arabirime sahip olan FamilyTime çocuk için acil durum düğmesine de sahip. Programın bir diğer artısı da GPS üzerinden sürüş hızını kontrol etmesi. Özellikle yeni ehliyet alan çocuğunuzun hız yapmasından korkuyorsanız FamilyTime imdadınıza yetişecektir.

    İletişimin önemi

    Son olarak birkaç genel tavsiye ile yazımızı bitirelim. Güvenlik konusunda tedbirli olmak adına aşırı baskıcı olmaktan kaçının. Çocuğa potansiyel bir suçlu gibi hissettirebilirsiniz. Bunun yerine açık iletişimi seçin. İnternetin zararlarını, tehlikelerini onun yaşına uygun olarak anlatıp yaptığınızın bir önlem olduğundan bahsedin.

    Sony Xperia XZ Premium Android 8.0 Oreo güncellemesini ne zaman alacak?

    Akıllı telefon ekosisteminin büyük oyuncusu şüphesiz Google. Sunduğu Android işletim sisteminin yüklü olduğu cihazları kullanan milyarlarca kişi var. Şu sıralar akıllardaki soru ise işletim sistemlerinin ne zaman ‘en güncel’ versiyona yükseltileceği. İşte Sony Xperia XZ Premium sahipleri için bu soruya dair bazı bilgiler var.

    Geçtiğimiz aylarda lanse edilen Sony Xperia XZ Premium, 5.46 inçlik oldukça iddialı büyük ekranı, Snapdragon 835 işlemci, geniş depolama alanı, 3230 mAh pil, 4 GB RAM ve 4K video kaydına imkan tanıyan 19 MP kamerasıyla dikkat çekmişti. Donanım tarafındaki gücü, yazılım güncellemesi alacak ilk akıllı telefonlardan biri olacağına işaret ediyordu ve tam da bu noktada Sony Mobile Japonya, cihazın Android 8.0 güncellemesini Aralık ayından itibaren almaya başlayacağını açıkladı.

    Bu arada Android 8.0 Oreo güncellemesi, Japonya’daki Xperia XZ Premium sahiplerine muhtemelen ABD, Türkiye gibi birçok ülkeden daha sonra ulaşacak. Yani bekleyiş bir miktar daha kısa sürebilir.

    Xperia XZ Premium, son dönemin güçlü teknoloji argümanlarına sahip, üst segment akıllı telefonlarından biri olmasının yanında tasarımıyla da ön planda. Daha fazla detay ve online alışverişle, pratik adımlarla satın alım için buraya tıklayabilirsiniz.

    Android 8.0 ile gelen yeniliklere göz atmak için buraya tıklayabilirsiniz.

    İddia: HTC U11 Plus böyle görünecek

    Önümüzdeki günlerde (2 Kasım’da duyurulabilir) tanıtılması beklenen HTC U11 Plus, Tayvan merkezli teknoloji şirketinin Google tarafından satın alınan mobil bölümünün sunduğu ilk model olacak. Üst segment akıllı telefona dair merak edilen çok sayıda konu var, bunlardan biri de tasarımında neler sunulacağı hakkında ve bu yönde ortaya çıkan bazı görseller söz konusu.

    Ortaya çıkan görüntüler, HTC U11 Plus’ın bilgisayar ortamında gerçekleştirilmiş hassas çizimleri ve teknik illüstrasyonları halinde. Dolayısıyla HT mühendisleri tarafından hazırlanmış tasarımlar olabileceği belirtiliyor. Nasıl sızdırıldığı henüz bilinmeyen bu görseller, temel olarak göz kamaştırıcı bir arka kısım ve detayları gözler önüne seriyor.

    HTC’nin tanıtılacak akıllı telefonunda, sıvı yüzey adını alan tekniği kullanacağı anlaşılıyor. Parlak ve aynaya benzeyen bir arka yüz özetle. İnce çerçevelere sahip olduğu görülmekle birlikte, Samsung Galaxy S8 ve LG V30’dan daha kalın yapı dikkatlerden kaçmıyor.

    Cihazın 3.5 mm jack’ının yerine USB Tip-C portuna yer vereceği anlaşılıyor. Arka kısımda bir parmak izi okuyucusu ve tek bir lens görünüyor. Genel hatları bu şekilde. Ancak şunu da belirtmemiz gerek, henüz resmi bir doğrulama söz konusu değil, yani nihai tasarım için U11 Plus’ın lansmanının beklenmesi daha doğru olabilir.

    Birkaç detay daha; cihaz iddialara göre Snapdragon 835 işlemci, 4/6GB RAM, 64/128 GB dahili depolama alanı ve 6 inç ekrana sahip olacak. Pilinin de 4000 mAh kapasiteli olacağı yönünde tahminler var.

    Yapay Zeka hayatımızın bir parçası haline geliyor

    0

    Yapay Zeka’nın sözlük anlamına baktığımızda bir bilgisayarın veya bilgisayar kontrolündeki bir makinenin çeşitli faaliyetleri zeki canlılara benzer şekilde yerine getirme kabiliyeti olarak karşımıza çıkıyor. İnsanların geliştirdiği bu zeka biçimine “Yapay Zeka”, insanların ve diğer canlıların sahip oldukları biçime ise “Doğal Zeka” adı veriliyor. Yapay Zeka, geçmişten bugüne birçok şekilde karşımıza çıkıyor. Adı yapay zeka olmasa da 1770’li yıllarda ortaya çıkan satranç makinesi “The Turk” belki de yapay zekaya verilebilecek ne iyi örneklerden biri. Her ne kadar içinde bir insanın olduğu ve oyunun insan tarafından oynandığı söylense de kavram olarak aslında bu bir yapay zeka. Sonuç olarak insanların makinelere “zeka” katma isteği çok uzun yıllara dayanıyor. Bu istek günümüzde gerçeğe dönüşme yolunda bebek adımlarını geçerek artık koşar adımlarla ilerliyor. Eskiden bilim kurgu, hadi canım olur mu öyle şey diye düşündüğümüz şeyler teker teker gerçeğe dönüşüyor ve hayatımızın bir parçası haline geliyor. Biz de bunları hızlı bir şekilde benimsiyoruz.

    Yavaş yavaş yapay zekaya alışıyoruz

    Örneğin bir sitede müşteri temsilcisi diye bir botla konuşabiliyoruz, çoğu kişi bunun bir bot olduğunu algılayamıyor dahi. Bazen ben bile karşımdaki insan mı diye şüphe ettiğim bile oluyor. Bazı otomobillerde artık bazı durumlarda insan etkileşimi gerekse bile dur kalk, şerit değiştirme, tehlike anında otomatik fren yapma gibi şeyler yapay zeka tarafından yapılıyor. Biraz önce de söylediğimiz gibi bu tür şeyleri artık biz de benimsedik. Şirketler de yapay zeka konusunda büyük paralar dökmeye devam ediyorlar. Her ne kadar yapay zeka ile ilgili Elon Musk ve Mark Zuckerberg gibi teknoloji öncüsü insanlar bile birbirine girip tartışıyor olsa da yapay zeka gümbür gümbür geliyor. Şu an tek dileğimiz ünlü Terminatör filmindeki Skynet gibi bir varlığın ortaya çıkmaması.

    Gelelim Yapay Zeka alanındaki yeniliklere. Sadece teknoloji şirketleri değil, finans kuruluşlarından perakende sektörüne kadar birçok şirket Yapay Zeka alanına yatırım yapıyor, bu alanda uzman olan kişilere oldukça yüksek denebilecek rakamlar ödeyerek bünyelerine katıyor. Yapay Zeka alanına yatırım yapan sadece şirketler değil. Ülkeler de büyük yatırımlar yapıyor. Ancak bu yatırımların en ilginci Birleşik Arap Emirlikleri’nden geldi. Birleşik Arap Emirlikleri’nde Yapay Zeka Bakanlığı kuruldu. İngiltere’de ise Ulusal Yapay Zeka Hareketi başlatıldı.

    Yapay zekaya yönelik çözüm geliştiren şirketler artıyor

    Teknolojik olarak baktığımızda ise derin öğrenme, makinenin kendi kendine öğrenmesi, sanal asistanlar, yapay zekaya özel geliştirilen donanımlar, konuşma tanıma, biyometri aldı başını gidiyor. Derin öğrenme, büyük veri setleri içinden düzenlerin tanımlanması ve sınıflandırması alanında kullanılıyor. Bu alanda Deep Instinct, Ersatz Labs, Fluid AI, MathWorks, Peltarion gibi şirketler çözümler geliştiriyor.

    Yapay Zeka’nın bir diğer ayağı olan makine öğrenimi ise çeşitli algoritmalar sayesinde makinelerin kendi kendilerine öğrenebilmelerini sağlıyor. Bu alandaki önemli oyuncular arasında Amazon, Google, Microsoft, SAS, Skytree ve Fractal Analytics gibi şirketler yer alıyor.

    Yapay Zeka’nın geliştirilmesi konusundaki bir diğer önemli teknolojik gelişme ise yapay zekaya yönelik özel donanımların geliştirilmesi. Bu donanımlar sayesinde özellikle derin öğrenme alanında büyük gelişmeler yaşanıyor. Yapay Zeka’ya yönelik donanım üreten şirketler arasında IBM, Intel, Nvidia, Google, Cray ve Alluviate yer alıyor.

    İnsanların işlerini kolaylaştıracak ama…

    Yapay Zeka’nın insanların işini kolaylaştıracağı açıkça ortada, ama birçok insanın en büyük korkusu insanları işsiz bırakma potansiyelinin büyük olması. Üretimden tutun bankacılık, perakende ve diğer birçok alanda insanları işsiz bırakmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu yüzden Hindistan gibi ülkeler Yapay Zeka konusuna pek sıcak bakmıyorlar. Hindistan daha birkaç ay önce otonom araçların daha piyasaya çıkmadan ülkede kullanımının yasaklandığını duyurdu. Gerekçesi ise birçok insanın işsiz kalmasının önlenmesiydi. Önümüzdeki yıllarda yapay zekayla ilgili çok ateşli tartışmalar yapılacağı kesin.

    Android’li BlackBerry Motion 32 saat pil ömrü ile geliyor

    0

    Geçtiğimiz günlerde yayınlanan resmi BlackBerry Motion tanıtım videosunun ardından bir yenisi daha geldi. Kısa süre içinde tanıtılması beklenen Android işletim sistemine sahip modelin bir dizi başka özelliğini gözler önüne seren video ilgi çekti.

    Haberin devamında yer alan videoda cihazın güçlü bir alüminyum çerçeve, çizilmeye karşı dayanıklı ekran, su ve toza dayanıklı (IP67 sertifikalı) tasarımı öne çıkıyor. Belki de en önemli detay ise pil tarafında belirtiliyor.

    4000 mAh pil kapasitesine sahip olacak

    BlackBerry Motion’ın pil kapasitesinin 4000 mAh olacağı ve tek bir şarjla 32 saatlik pil ömrü sunacağı bilgileri paylaşılıyor. Dolayısıyla bir günden daha uzun süre boyunca şarjı bitmeyecek bir akıllı telefon vaat ediliyor. İlgi çekici olduğuna şüphe yok.

    Yeni tanıtım videosunda, bazı modlar, parmak izi sensörü ve BlackBerry’nin sunacağı diğer güvenlik özelliklerinden de bahsediliyor. Ayrıca Android 7.0 Nougat’ın da önyüklü olduğu dikkatlerden kaçmadı.

    [vsw id=”E4V9ZHk4mq0″ source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Merakla bekleniyor

    BlackBerry, son yıllarda iyiden iyiye azalan akıllı telefon satışlarının ardından Android işletim sistemine sahip modeller sunmaya başlamıştı. Bu kapsamda sunulacak ‘sonraki’ iddialı akıllı telefon BlackBerry Motion adıyla gelecek. Resmi duyuru tarihi henüz kesinleşmeyen Motion’ın yine fiyat detayı da netlik kazanmış değil.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…