Sony, fotoğraf teknolojisinde yaptığı yenilik ve geliştirmelerle Cybershot kompakt fotoğraf makine serisine yeni bir ürün daha kazandırdı: Sony Cybershot RX100MV… 2012 yılında piyasaya sürülen serinin beşinci sürümü olan bu küçük ama güçlü kameranın kutusunu açarken, bir yıl önce yazmış olduğum Sony RX100M4 incelemesini hatırladım. Doğrusu RX100M4, hafif, güçlü, kararlı yapısı ile özellikle seyahat, sokak fotoğrafı çekenlerin imdadına yetişecek kalitede üstün bir kameraydı. Bence bu noktada, o yazıyı bir okumanızda yarar var diye düşünüyorum.
İşte Sony Cybershot RX100M serisi… İlk sürümünden itibaren dış görünüşte belirgin bir değişiklik yapılmadı.
Sony RX100MV’te neler değişmiş?
Sony RX100MV’de RX100M4’e oranla değişenler nedir? Dışarıdan bakıldığında çok da büyük bir farklılık yok gibi görülüyor. Aslında boyutlarda bir değişiklik yok. Şöyle ki, 102 X 58 X 41 mm ölçüleri değişmemiş. Yalnızca 1 gramlık bir artış söz konusu… Yani yeni RX100MV 299 gram ağırlığında.
Aslında çok önemli değişiklikler var. Bunları sıralayacak olursak RX100M4, faz algılamalı odaklamaya sahip ilk üründü. Şu anda da kaliteli fotoğraf ve video yeteneğine sahip akıllı telefonlar faz ve kontrast algılamalı otomatik odaklama sistemini hibrit olarak kullanıyorlar. İşte tam bu noktada RX100MV, tam 315 odak noktasından poz ölçümü ve odaklama yapabiliyor. Oysa bu rakam RX100M4’te yalnızca 25’ti. Yani 290 noktadan daha kaliteli pozlama ve odaklama yapma şansınız var. Bu aynı zamanda sensörün neredeyse yüzde 65’lik bölümün kontrol altında tutabildiğiniz anlamına geliyor.
Sony RX100M4 de çok hızlı bir makine iken bunu açıklamak çok da kolay değil ama, RX100MV Sony yetkililerinin açıklamasına göre 0,05 saniye içinde otomatik odaklama yapabiliyor. Yani RX100M4’ün neredeyse iki katı daha hızlı… Çünkü, RX100M4 0,09 saniye içinde odaklama yapabiliyor.
Yeni AF-A özelliği
Fotoğraf makinesi kullananlar bilir. Otomatik odaklama konusu çok önemlidir. AF-S (Tekil odaklama), AF-C (Devamlı odaklama) yanı sıra, Sony Cybershot RX100MV, AF-A (Değişken odaklama) özelliğine de sahip… Şöyle ki, bu özellik sayesinde duruma göre makineniz odaklama işini tekil, ya da devamlı olarak değiştirebilir. Yani diyelim ki, duran birinin portresini çekiyorsunuz. Burada odaklamayı kişiye yaptınız, daha sonra o hareket ederse siz devamlı odaklamaya geçmeden, AF-A otomatik olarak bu işi sizin yerinize yapıyor. Çok büyük kolaylık sağlayan bir özellik.
Elbette her yeni model sürümünde hız da artıyor. Yeni RX100MV’de hızlı çekim moduna geçtiğinizde saniyede 24 kare gibi inanılmaz bir rakama ulaşıyorsunuz. RX100M4’te 16 fps olan bu rakam yüzde 50 daha arttırılmış, bir saniye içinde 24 kare birden çekebiliyorsunuz. Bu da özellikle hareketli nesnelerin çekimlerinde hiçbir hareketi kaçırmamanız anlamına geliyor. Ayrıca diyelim bu hızda çekim yapıyorsunuz. Hem JPEG hem de RAW olarak, üstelik 20,1 MP çözünürlükte 150 kareyi kesintisiz, beklemesiz hafıza kartına yazabiliyorsunuz.
RX100MV, yalnızca fotoğraf makinesi olarak değil video anlamında da çok başarılı. Her ne kadar 4K video çekimi 5 dakika ile sınırlı olsa da özellikle 8 saniyeye kadar çektiği 1000 fps’lik video ile muhteşem ağır çekim videolar üretebiliyorsunuz. Üstelik hızı 40 kat daha yavaşlatarak… Bu da son derece detaylı ve kaliteli ağır çekim videolar anlamına geliyor elbette…
LSI yongası ile daha iyi ISO performansı
Yeni RX100M sürümünde donanımsal anlamda da önemli gelişmeler var. Bu da düşük ışık şartlarında daha yüksek ISO’larda çekim yapılmasına olanak sağlayan yeni LSI yonga sayesinde oluyor. Sony’nin ünlü Bionz X işlemci motoruna efektif olarak destek sağlayan LSI yongası sayesinde ISO performansını 80-25600 aralığına kadar genişletebiliyorsunuz.
Sony RX100MV’le sokakta fotoğraf çekmek son derece keyifli… Çok büyük bir fotoğraf makinesi taşımanıza gerek kalmıyor. Cebinizde çok yer kaplamayan bu fotoğraf makinesiyle sokakta fotoğraf çekerken adeta görünmez oluyorsunuz. Daha önceki modellerde de yer alan, katlanabilir LCD ekran sayesinde öz çekim veya kendinizin yer aldığı video çekimlerini rahatlıkla yapabiliyorsunuz. Bu arada boyut ve yapı değişmediği için yeni gelen bu önemli özellikle batarya performansını biraz etkilemiş. Yaklaşık 60 karelik bir fedakârlık yapmak zorunda kalıyorsunuz. Yani RX100M4’te tek bir dolumla 280 kare çekebilirken, RX100MV’te 220 kare çekebiliyorsunuz.
Sonuç olarak, aralarında birçok profesyonelin de yer aldığı fotoğrafçı dostlarım Sony RX100MV’e büyük ilgi gösterdiler. Hemen hepsi böyle bir fotoğraf makinesine sahip olmak istediklerini söylediler. Sonuçlar son derece etkileyici… Sık seyahat ediyorsanız, dikkat çekmeden sokak fotoğrafı çekmek istiyorsanız, büyük fotoğraf makineleri ve ekipman taşımaktan bıktıysanız Sony RX100MV, alternatifleriniz arasında düşünmeniz gereken bir fotoğraf makinesi… Elbette bütçeniz uygunsa…
Sony Cybershot RX100MV ile çekilen örnek fotoğraflar
Sadece 300 adet üretilen bu çok özel akıllı telefonla, LG Signature Edition’la tanışın.
Android işletim sistemine sahip ultra pahalı akıllı telefonlar dendiğinde akla Vertu ve birkaç benzer marka gelirdi. Artık sektörün bu fazla lüks tüketim odağına daha az ilgi gösterdiği açık. Bununla birlikte özel versiyon telefon tanıtımları zaman zaman gündeme gelebiliyor, işte bu noktada dikkat çeken gelişmenin arkasındaki marka Güney Koreli LG…
Güney Kore merkezli tüketici elektroniği şirketi, zirkonyum seramik kaplama gibi çarpıcı özellikler ve iddialı donanım yapı taşlarına sahip çok özel bir telefon tanıttı. Sadece 300 adet üretileceği kaydedilen cihaz, LG Signature Edition adıyla geldi.
Estetik görünüm ve sofistike çizgisinin yanı sıra LG Signature Edition, güçlü bir donanım yapısı vaat ediyor. Akıllı telefon Snapdragon 835 çip seti, 6 GB RAM, 256 GB hafıza özellikleriyle geliyor. Geniş açı lense sahip 16 MP + 13 MP çift arka kamerası ve 5 MP ön kamerası bulunuyor. Arka kameradaki f/1.6 diyafram açıklığı (düşük ışıklı ortamlarda iyi sonuçlar için) ve optik görüntü sabitleyici (hareketli sahnelerde daha net görüntüler için) özellikleri ise segment adına son derece yüksek bir profil anlamı taşıyor. Pil tarafında ise 3300 mAh kapasiteli, hızlı şarj destekli yapı öne çıkıyor.
Cihaz, 6 inçlik 2880 x 1440 piksellik OLED ekranıyla bir hayli iddialı. Parmak izi okuyucusu da teknik detayları arasında konumlanıyor. LG Signature Edition’ı satın almak isteyen kimselerin, istediklerinde cihaza lazer baskıyla isimlerini yazdırabilecekleri de belirtilenler arasında.
Chrome uygulamaları uzun yıllardır milyonlarca kullanıcının hayatını kolaylaştırsa da her geçen gün daha az kullanıldıkları da bir gerçek. Önceki yıl Google tarafından resmi olarak verilen uygulamaların kaldırılması yönündeki işaretlerin ve en nihayetinde de Ağustos ayındaki bildirinin ardından beklenen adım geldi. Teknoloji şirketi, popüler web tarayıcısı için geliştirilen Chrome Web Mağazası içerisindeki Uygulamalar bölümünü kaldırdı.
Böylelikle Windows, Mac ve Linux platformlarında artık Chrome uygulamalarına erişilemeyecek. Diğer yandan web mağazası hala hayatta, Uzantılar ve Temalar bölümleri hizmet vermeye devam ediyor.
Bu arada 2018 yılı ortalarında Aşamalı Web Uygulamaları adı altında yeni bir platform söz konusu olacak. Detaylar için birkaç ay beklemek gerekli…
Yüzde 1 etkisi!
Google tarafından atılan adımın arkasında yatan neden ise Windows, macOS ve Linux platformlarında Chrome kullananların sadece yüzde 1’inin uygulamaları tercih etmesi. Elbette söz konusu gelişme belirtilen işletim sistemleri için, Google’ın kendi işletim sistemi Chrome OS yüklü aygıtlarda Uygulamalar bölümü canlı kalmaya devam edecek. Bu noktadaki altının çizilmesi gereken detay ise dünya genelinde Chrome OS yüklü cihaz sayısının oldukça az olması.
Nedeni neydi?
Chrome Uygulamaları arasında bazıları fonksiyonel yapılar taşısa da eleştiriler yeterince efektif olmaları noktasındaydı. Bununla birlikte Chrome’un halihazırda pratik bir kullanım sunması beraberinde Uygulamalar kısmında pek de ihtiyaç duyulmayan çok sayıda öğenin sunulduğu da yorumlar arasındaydı.
Bir araştırma şirketi tarafından hazırlanan gelecek öngörüsüne göre 2018 yılında mobil uygulama pazarının toplam gelirleri 110 milyar doları bulacak.
Mobil uygulama adetlerinin hem iOS hem de Android için 500 milyonu gördüğü yıl, bundan sadece birkaç sene öncesiydi. Günümüzde her iki platformun da 2 milyar bandı civarında uygulamaya sahip oldukları biliniyor. Elbette mobil kullanıcıları için bu uçsuz bucaksız yelpazenin sayısız avantaj sunduğu da açık.
2017 yılı için Android’in Google Play Store ve Apple’ın iOS işletim sisteminin App Store uygulama mağazalarının önemli gelirlerle yılı kapatmaya hazırlandığı aşikar. Peki 2018’de neler olacak? İşte bu soruya odaklı bir analiz, kamuoyunda ilgi çekti.
Sıklıkla yayınladığı analizlerle tanınan araştırma kuruluşu App Annie’nin yayınladığı rapora göre 2018’de küresel mobil uygulamalardan elde edilen toplam gelir 110 milyar doların üzerinde olacak. Söz konusu gelirin elde edilmesinde kilit rol ise Çin, Brezilya ve Hindistan pazarlarında. Söz konusu ülkeler, halihazırda dünya nüfusunun yarıya yakın kesimini kapsıyor. Dolayısıyla mobil cihaz ekosisteminin de büyük bir bölümünü…
Öte yandan ilgili raporda mobil oyunların yükselişinin devam edeceğinin altı çiziliyor. Abonelik sistemine sahip uygulamaların da önemli ölçekte gelir elde etmeye devam edeceği vurgulanıyor.
Raporda artırılmış gerçeklik için de bir bölüm bulunuyor. Bu alandaki uygulamaların indirilme sayılarında artış olduğu kaydediliyor.
Hayatımız hızla dijitalleşirken, her geçen gün güvenliğimiz de tehlikeye giriyor. Siber saldırganlar tarafından mesajlaşma uygulamalarına yapılan saldırılarda önemli bir artış var. Bu hafta mesajlaşma uygulamaları ve beraberinde getirdikleri güvenlik risklerini masaya yatırıyoruz.
Facebook Messenger’dan gelen linklere ve videolara dikkat! Facebook Messenger’daki arkadaşlarınızdan birinden video bağlantısı mı aldınız? Açmadan önce iki kez düşünün çünkü dolandırıcıların kurbanı olabilirsiniz. Son zamanlarda ortaya çıkan bit.ly ve .cn uzantılı virüslü video linkleri hızla yayılıyor. Güvenlik araştırmacıları tarafından virüsün kimlik bilgilerinizi ve facebook hesap bilgilerinizi çalabileceği, e-posta hesapları ve şifrelerinize erişebileceği söyleniyor. Kaynağı görünmeyen videolar ve şüpheli sayfaları açmaktan çekinin. Bu yüzden böyle bir mesaj aldığınızda arkadaşınıza mesaj içeriğini sorun ve emin olduktan sonra bağlantıya tıklayın.
Diğer taraftan virüsler dışında Facebook dolandırıcıların en çok kullandığı sosyal ağlardan bir tanesi. Arkadaşınız size bir firmadan hediye çeki veya ücretsiz bir hizmet kazanabileceğinizi söylediğinde olaya temkinli yaklaşın çünkü arkadaşınızın hesabı dolandırıcılar tarafından ele geçirilmiş olabilir!
Cebinizde casus mu var?
Yakın zamanda Google güvenlik ekibi Android cihazların resmi uygulama mağazası Google Play’de Tizi adında bir casus yazılım keşfetti. Tizi olarak bilinen zararlı yazılım; Facebook, Twitter ve Instagram gibi popüler sosyal medya platformlarından veriler çalan, WhatsApp, Viber ve Skype’tan gelen mesajları okuyabilen, SMS mesajları gönderip alabilen, takvime, çağrı günlüğüne, kişi listesine ve fotoğraflara erişebilen, Wi-Fi şifresini ele geçiren, ortam sesini kaydeden ve habersizce fotoğraf çekebilen bir casus yazılım.
Tizi tarafından ele geçirilen uygulamalar, sosyal medyadaki reklamlar aracılığıyla üçüncü parti uygulama mağazalarının linklerine yönlendiriyor. Ayrıca cihazın kök yazılımına erişerek SMS’ler, WhatsApp konuşmaları ve GPS gibi önemli bilgileri ele geçiriyor. Tizi, WhatsApp, Facebook, Twitter, Instagram, Viber ve Skype gibi uygulamalardan gönderilen mesajların yanı sıra SMS mesajları gönderip alabiliyor. Bu casus yazılımın cihazınıza bulaşmasını önlemek için uygulama izinleri konusunda oldukça temkinli olmanız gerekiyor. Örneğin yüklediğiniz herhangi bir uygulamanın kameranıza ya da sms mesajlarına erişmesi gerekmiyor. Google Play Protect’i etkinleştirerek ve cihazınızı güncel tutarak saldırılardan korunabilirsiniz. Ancak ne olur ne olmaz bir mobil güvenlik yazılımı edinmenizde fayda var. Yanlışlıkla sahte Whatsapp indirmeyin
Geçtiğimiz ay Reddit kullanıcıları tarafından tespit edilen sahte WhatsApp uygulaması 1 milyondan fazla kişi tarafından indirildi. Sahtekarlar, WhatsApp’ı birebir kopyalayarak sahte uygulamayı Google Play’de yayınlamıştı. Milyonlarca kişi tarafından indirilen sahte WhatsApp, mobil güvenlik konusunda kullanıcıların ne kadar dikkatsiz olduğunu gösteriyor. Her ne kadar kullanıcılar daha bilinçli olsalar da Google Play platformunun da bilinen uygulamaların benzerlerini yayınlamak konusunda daha dikkatli olması ve kullanıcıların güvenliğini tehdit edebilecek uygulamaları karşı yeni güvenlik önlemleri alması gerekiyor.
Şu anda Google Play’de WhatsApp’ın kurumsal kimliğine benzeyen 10’dan fazla uygulama var. Bu uygulamalar WhatsApp’a ek özellikler sunuyormuş imajı veriyor ancak bu uygulamaların kesinlikle indirilmemesi gerekiyor. İş için WhatsApp kullanmayın
Türkiye’de ve dünyada mobil cihazların kullanımı hızla artıyor. Çalışanlar işlerini yürütmek için artık mobil uygulamaları tercih etmeye başladılar. Ancak mesajlaşma uygulamaları hem kullanıcıların hem de şirketlerin gizliliğini ve güvenliğini tehdit ediyor, bilişim sistemlerini saldırılara açık hale getiriyor. Bu nedenle WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamalarını kurumsal hayatta iş amacıyla kullanılmaması, bunun yerine kurumsal düzeyde iletişim platformlarının tercih edilmesi gerekiyor.
Asus ZenFone 4 modelinin Aralık ayı sonuna kadar Android 8.0 Oreo güncellemesi alabileceği iddia ediliyor. İşte konuya ilişkin detaylar…
Tayvan merkezli teknoloji şirketi Asus’un ZenFone 3 ve ZenFone 4 modellerinin Android Oreo güncellemesi alacağı resmi olarak doğrulanmıştı. Geçtiğimiz Ağustos ayında gelen bu haber, söz konusu modellerin güncelleme alacak ilk akıllı telefonlar arasında yer alacağına işaret etmişti. Üstelik Asus, bununla da kalmadı, güncellemenin 2018 yılında ‘tüm uygun cihazlar için’ geleceğini açıkladı. Bu kapsamda merakla beklenen haber geldi…
Asus’un ZenFone 4 (ZE554KL) modeli için Android 8.0 Oreo güncellemesinin Aralık ayı sonuna kadar yayınlanması bekleniyor. Kaynak, Asus’un resmi forumlarındaki bir moderatörün gerçekleştirdiği paylaşım. Son derece önemli bir detay olduğuna şüphe yok.
Halihazırda ZE554KL kodlu ZenFone 4 için güncelleme noktasındaki çalışmaların sürdüğü tahmin ediliyor. Bununla birlikte kesin bir tarih, ne yazık ki henüz söz konusu değil. Yine de açığa çıkan detaylar ışığında Türkiye’deki kullanıcıların, uzun süre beklemeyeceklerini belirtmek mümkün.
Asus ZenFone 4 (ZE554KL), 2017’nin dikkat çeken akıllı telefonlarından biri. 5.5 inç ekran, 12 MP çift arka kamera, 6 GB RAM, 64 GB dahili depolama alanı ve 3300 mAh pil kapasitesi gibi özellikleri ile öne çıkıyor.
Huawei, düzenlediği özel bir etkinlikle Nova 2s model ismine sahip Android işletim sistemli yeni akıllı telefonunu lanse etti. 16 MP + 20 MP çift arka kameralı cihaz, 6 inç ekranı ve en yeni işletim sistemi versiyonuyla birlikte geldi.
Android Oreo önyüklü Huawei Nova 2s’te 1080 x 2160 piksel (Full HD) çözünürlüğe sahip ekranının yanı sıra Kirin 960 çip seti ön planda. Ayrıca 4 GB RAM ve 64 GB depolama alanı, 6 GB RAM/64 GB veya 128 GB depolama alanı olmak üzere üç farklı versiyon sunuluyor.
Arka kısmındaki f/1.8 diyafram açıklığına sahip çift arka kamerasının yanı sıra önde de f/2.0 diyafram açıklığı sunan 20 ve 2 MP’lik çift kamera bulunuyor. Diyafram açıklığı değerleri, düşük ışıkta daha aydınlık görseller için teoride son derece ideal yapıda.
Öte yandan Nova 2s, yüz tanıma özelliği, hızlı şarj destekli 3340 mAh pil kapasitesi gibi özelliklere sahip. Bataryasının 30 dakika içinde yüzde 50 doluluk oranına ulaştığı belirtiliyor.
Teknoloji özelliklerinin yanı sıra şık tasarımı ile ilgi çekmesi beklenen Huawei Nova 2s; siyah, gri, kırmızı, mavi ve roze altın renk alteernatifleri ile teknoloji raflarındaki yerini almaya başlayacak.
Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…
Birkaç yıl önce otomobillerin geleceği elektrik motorunda gizli diyen azınlık içerisindeyseniz bugün haklı çıkmanın keyfini çıkarıyorsunuzdur. Elon Musk ve şirketi Tesla sayesinde elektrikli otomobillerin geleneksel otomobillerin yerine geçebileceğine dair şüpheler ortadan kalkıyor. Geçtiğimiz günlerde Roadster isimli süper bir spor otomobili ve Tesla Semi ismi verilen tırı (!) tanıtan Tesla sizi geleceğe taşımak için kolları sıvamış durumda. Hâlâ tam olarak ikna olmadınız mı? Okumaya devam edin.
Tesla Sadece Dünya ile Sınırlı Değil!
Bugüne kadar ekonomik ve çevreci özelliklerle tanınan elektrikli otomobiller Roadster ile performansı elinde tutan markaların hegemonyasını kırmayı hedefliyor. Bunun da nedeni aracın 100 km hıza sadece 1.9 saniyede ulaşması. Roadster’ın azami hızı ise saatte 402 km. Bu da onu hızıyla bilinen Ferrari LaFerrari ve McLaren F1’den hızlı konuma getiriyor. Fiyat olarak da baz modelinin 200 bin dolar olduğu Roadster’ın bir de 250 bin dolarlık modeli bulunuyor. Duyurulan iki fiyatın da rakiplerine göre bir hayli uygun olduğunu hatırlatalım. Çünkü benzer araçların 1 milyon dolardan başlıyor. Elon Musk yaptığı açıklamada üst donanıma sahip Founder Edition ismi verilen paketle gelen Roadster’ın daha da hızlı olacağını belirtiyor. Performans canavarı olmasına rağmen tek bir şarjda 1000 km gidecek Roadster aynı zamanda elektrikli araçların menzil sorununu unutturacak gibi görünüyor. Daha önceli Tesla modellerinin 500 km civarında olduğu düşünülürse gelecek model Tesla’ların artık 1000 km menzil ile anılacağını tahmin ediyoruz.
Elektrikli otomobiller en hızlı spor araçları bile alt edebilir
Musk, aracına o kadar güveniyor ki onu gezegenimizle sınırlı tutmak istemiyor. Önce şaka olarak yorumlanan bir Tweet’inde, “Kimse Roadster’ın önüne çıkmasın. Onun Mars’a kadar yolu var,” dedi ve ardından gerçeği açıkladı: Tesla Roadster 2018 yılında Mars’ta koloni testlerine başlayacak SpaceX projesi kapsamında Kızıl Gezegen’e gönderilecek! Evet, yanlış okumadınız; Tüm olasılıklar denk gelirse birileri Mars’ta bu otomobili sürebilecek. Musk biraz da işin keyfinde. Öyle ki aracı Mars’a taşıyacak Falcon Heavy roketinin kalkışı esnasında kesinlikle David Bowie’nin klasiği Space Oddity çalacak.
1 milyon km garantisi ile gelen Tesla Semi, kargo ve taşımacılık anlayışını değiştirebilir
Vizyonu Büyütelim
Tesla’nın vizyonu spor otomobiller ile sınırlı değil. Musk, biraz da ticari amaçlı olarak %100 elektrikli tır ya da daha doğru tabirle çekici geliştirdi. Sürücüyü merkeze alarak fütüristik bir tasarımla karşımıza çıkan bu çekiciler dört bağımsız motorla çalışıyor ve gücünü elektrik ve güneş enerjisinden alıyor. Yüz kilometre hıza beş saniyede ulaşabilen Tesla Semi isimli araç, dolu yük ile 800 km menzile sahip. Ön camı Tesla tarafından özel olarak geliştirilen Tesla Semi, güvenlik ve teknolojiyi bir araya getiren gerçek bir uzun yol dostu. Musk aracın garantisi konusunda da bir hayli iddialı. Ona göre 1.6 milyon kilometre boyunca araçlarda en ufak bir bozulma olmayacak. Buna ilaveten ekstra güçlü camlar ile güvenliği sağlanan Tesla Semi, uzun yollarda taşımacılık ve kargo anlayışını değiştirecek. Dünya parekende devlerinden Walmart kamyonlardan 15 adet ön sipariş vererek değişimin bir parçası olacak. Tesla Truck’ın bir diğer kilit rolü aslında Tesla araçlarını dünyaya yaymak olacak. Muhtemelen Musk’ın bir sonraki adımı kendi taşıma ağını kurmak olacak. İşte o zaman Tesla markasını çok kısa sürede birçok yerde görmeye başlayacağız.
Elektrikli otomobil rüyasını spor otomobil ve çekici gibi beklenmedik iki araçla karşımıza çıkaran Tesla, eminiz ki bizi şaşırtmaya devam edecek. Yakında bir pick-up ya da cip görebiliriz. Ya da belki de kara araçları yerine hedef biraz daha yukarılara kaymıştır. Ne dersiniz, Tesla her eve uçak kampanyası başlatsa fena olmaz, değil mi?
Geçtiğimiz yıl alınan kararla kapatılan Vine’ın yeniden kullanıma sunulması gündemde. İşte detaylar…
Vine’ın kurucu ortağı Dom Hofmann, Twitter hesabındaki paylaşımla Vine geri mi dönüyor sorularına neden oldu. Paylaşım şöyleydi;
Hofmann ve ekibinin Vine 2 için çalışmalar yaptığına işaret eden paylaşımda yeni bir logo ve elbette kelimelerle konunun son derece ‘özet’ bir şekilde ifadesi söz konusu.
Paylaşım yaklaşık yarım milyon kişi tarafından beğenildi veya RT edildi…
Ses getirdi
Sosyal medyada büyük ses getiren paylaşım, renkleri, logosu ve V/2 ile ikinci Vine dalgasının gelebileceğini gösteriyor. Daha fazla detay ise henüz gündeme gelmiş değil. Ancak Hofmann’ın gördüğü yoğun ilginin ardınan konuyla ilgili yeni paylaşımlarda bulunması bekleniyor.
Kısa video oluşturma fikri, günümüzde her ne Instagram’dan Snapchat’e kadar birçok platformda çeşitlilik kazansa da Vine’ın yerinin hala hatrı sayılır bir kesim için ayrı olduğu da bir gerçek.
10 sene önce kurulan Vine, birkaç yıl öncesine kadar tüm dünyayı peşinden sürükleyen ‘Vine fenomenleri’ doğuran dev bir sosyal mecraydı. Eğlenceli paylaşımlarıyla haber bültenlerine konu oldu. Ancak artan rekabetin gerisinde kalarak finansal açıdan çıkmaza girdi ve faaliyetlerine son verme kararı aldı.
Vine’ın satın alınarak çalışmalarına devam edeceği yönündeki iddiaların ardından gelen son gelişmenin umut vaat ettiği açık.
