Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1516

    Sony Mobile’ın Türkçe Blog’u yayın hayatına başladı

    Sony Mobile, kullanıcı deneyimini geliştirmeye yönelik Türkçe blog platformunu yayınladı. İşte detaylar…

    Sony ve Xperia dünyasından haberler, uygulama önerileri, çeşitli ipuçları ve daha birçok ilginç içerik Türkçe olarak blog’da…

    Sony Mobile, Türkiye’deki kullanıcılarına birbirinden keyifli içeriklerle buluşturacağı Türkçe Blog’unu açtığını duyurdu. Ziyaretçiler, Xperia ile ilgili aradıkları tüm gelişmelere ve önerilere blogs.sonymobile.com/tr/ adresinden ulaşabilecek.

    Sony Mobile için kullanıcı görüş ve deneyimleri büyük önem taşıyor; satış öncesi ve sırasında olduğu kadar satış sonrası hizmetlerle de kullanıcılarına destek veren Sony Mobile ayrıca tüketicilerle sürekli iletişim için mevcut kanallar kadar yeni ve etkin kanalları da hayata geçiriyor. Xperia Blog’ta tüm Xperia akıllı ürün sahiplerini ilgilendiren birçok yeniliğe yer veriliyor.

    Kullanıcılar ile birçok online platformda iletişimde olduklarını belirten Sony Mobile Türkiye, Tüketici Pazarlama Müdürü Çağla Aral “Kullanıcılarımızın yakından bildiği gibi Xperia ile kaliteli içerikler üretmek çok keyifli ve kolay; Türkçe blogumuzla bunu herkese duyurmak ve ilham vermek istiyoruz. Facebook, Twitter, Instagram ve YouTube hesaplarımızdan sonra blogumuzla da Türkçe içeriklerimizi çeşitlendirecek; ürün ve hizmetlerimizle ilgili ipuçları, haberler, başarı hikayeleri, ürünlerimizin mimarları ile gerçekleştireceğimiz özel röportajlar gibi birçok keyifli içerikle buluşturacağız. Üstün teknoloji ürünü akıllı telefonlarımızla neler yapılabildiği kadar Sony dünyasının haber ve yeniliklerine de blogumuzdan ulaşılabilecek” dedi.

    Fotoğrafların çözünürlüğünün yükseltilmesi mümkün mü?

    Bu yazıda çekilmiş düşük çözünürlüklü fotoğrafların sonradan çözünürlüğünün yükseltilmesi konusunda yapılan çalışmalardan bahsedeceğim.

    Birçoğumuz Holywood filmlerinden hatırlarız: Devasa bir bilgisayar ekranının önünde oturan ve teknolojiden anladığı her halinden belli olan biri eldeki fotoğraflara el çabukluğu ile birkaç efekt uygular ve normalde yüzü belli olmayan kişinin kim olduğu hemen ortaya çıkar. Filmlerde bu tarz bir işlem çok kolaymış gibi gösteriliyor olsa da gerçek hayatta işler böyle yürümüyor.

    Fotoğrafların çözünürlüğününün yani detaylarının sonradan artırılması uzun yıllardır üzerinde çalışılan bir konu. Birçok yazılım ya da uygulama bu sorunu çözebildiğini iddia ediyor olsa da pratikte kullanım bulacak kadar iyi sonuçlara hiçbir zaman ulaşılamadı.

    Çözünürlüğü artırdığını iddia eden yazılımların bunu temelde ‘interpolasyon’ adı verilen bir yöntemle yapıyorlar. Yani mevcut pikselin hemen yanında ona benzeyen yeni bir piksel oluşturuluyor ve bu piksel bir sonraki piksel ile birbirini takip edecek bir sırada diziliyor. Milyonlarcasıyla bu işlemi yaptığınızda elinizde mevcut imajdan daha yüksek çözünürlüklü bir sonuç elde ediliyor. Ancak bu işlem dijital olarak yapıldığı için elde edilen sonuç da çok başarılı değil. Net olmayan ve bir nevi ‘zorlama’ bir yöntem olan interpolasyon genelde mecbur kalmadıkça tercih edilen bir yöntem oldu bugüne kadar.

    Yapay zeka bu işe de el attı

    Son dönemde çok konuşulan konuların başında olan yapay zeka, fotoğrafların çözünürlüğünün yükseltilmesi konusunda da kullanılıyor. Almanya’nın Tübingen şehrinde bulunan Max Planck Entitüsü Akıllı Sistemler bölümünde çalışan bir grup araştırması yapay zeka algoritmasına dayanan bir yazılım geliştirdi. EnhanceNet-PAT adı verilen çözüm Mehdi S. M. Sajjadi, Bernhard Schölkopf ve Michael Hirsch tarafından geliştirildi.

    Yapay zekaya dayalı bir dizi algoritma kullanan EnhanceNet-PAT, düşük çözünürlüklü fotoğrafları ilk bakışta anlaşılmayacak şekilde yüksek çözünürlüklü hale getiriyor. Sistemin çözünürlüğünü artırdığı resimler özellikle çok düşük çözünürlüklü olanlardan seçilmiş. Elde edilen sonuçların oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim. Halen kullanılan çözünürlük yükseltme sistemlerinden daha iyi sonuç veren EnhanceNet-PAT, özellikle düşük çözünürlüklü bir fotoğrafın daha detaylı hale getirilmesinde kullanılabiliyor. Yani video kamera görüntüleri ya da düşük çözünürlüklü bir fotoğraf makinesinden elde edilen fotoğraflar çok daha iyi hale getirilebilecek.

    Şimdilik geliştirme aşamasında olan teknoloji genel kullanıma sunulmadı. Zaten ekip de sistemin halen geliştirilmesi aşamasında olduğunu ve mükemmel olmadığını kabul ediyor. Yapay zeka kullanan sistem olmayan pikselleri belli bir algoritma çerçevesinde kendisi üretiyor. Bu da halen kullanımda olan çözümlerden daha iyi sonuç alınmasını sağlıyor. Sistem sadece yapay zekayı değil aynı zamanda Makine Öğrenimi’ni de (Machine Learning) kullanıyor. Bu iki teknoloji sayesinde elde edilen sonuçlar da çok daha iyi oluyor. Mükemmel olmaktan uzak olan EnhanceNet-PAT, eğer ticari hale getirilebilirse önümüzdeki yıllarda bilgisayarımızda görebileceğimiz bir çözüm olabilir.

    Sistemden geçirilen fotoğrafları ve sonuçları görünce şaşırmamak mümkün değil. Zira neredeyse pikselleri sayılan bir fotoğraf, ilk bakışta anlaşılamayacak kadar düzgün bir hale getiriliyor. Ayrıca çözünürlükten dolayı flu yani netsiz olarak görünen bir başka fotoğraf ise sistem tarafından anlaşılabilir bir imaja dönüştürülüyor. Elbette bazı sonuçlara bakınca bazı düzenlemelerin yapıldığını anlayabiliyorsunuz. Bu da sistemin henüz tam anlamıyla mükemmel olmadığını gösteriyor. Sistemle ilgili detaylı bilgi resmi internet sitesinde yer alıyor. Fotoğrafların

    Görünen o ki uzun vadede makine öğrenimi, yapay zeka ve benzeri teknolojiler hayatımızı kolaylaştırmaya devam edecek. Fotoğraf çözünürlüğünü artıran bu ve benzeri teknolojiler özellikle suçluların korkulu rüyası olacak gibi görünüyor. Ayrıca eskide kalan düşük çözünürlüklü fotoğraflarımızı da yakın zamanda bu tarz teknolojilerle tekrar hayata döndürebiliriz.

    Şairin dediği gibi: Belki yarın, belki yarından da yakın.

    Işığınız bol olsun…

    Lenovo Yoga 920 ile tanışın

    Lenovo Yoga ailesinin en yeni üyesi Yoga 920, şık ve hafif tasarımı, aktif kalemi ve 4K çözünürlüğü ile stil ve eğlenceyi bir arada sunuyor.

    Lenovo, Yoga’dan ilham alarak tasarladığı Yoga serisi ile hem eğlenceyi hem de şıklığı bir arada sunuyor. Ailenin son üyesi Yoga 920, aktif kalemi ile bir çok ofis programını rahatça kullanmanızı ve yaratıcılığınızı geliştirmenizi sağlarken, hafif ve şık tasarımı ile de her zaman yanınızda rahatça taşıyabileceğiniz bir aksesuarınız olarak öne çıkıyor.

    13.9 inçlik çerçevesiz 4K IPS dokunmatik ekranı ile performans ve işlevselliği birleştiren Yoga 920 sadece 1,37 kg’lık hafifliğe ve 13,95 mm inceliğe sahip. 8. nesil Intel Core i7 işlemci ile gelen Yoga 920 aynı zamanda 512 GB SSD depolama alanına sahip.

    4 metre uzaklığa kadar ses komutlarını tanıyabilen Yoga 920 ile yalnızca sesli komutlar kullanarak online alışveriş ve web’de arama yapabilir, e-posta gönderebilir, istediğiniz uygulamayı başlatabilir ve daha birçok özelliği yalnızca konuşarak aktif hale getirebilirsiniz.

    Bekleme modundayken bile e-postaları indirmeye, müzik çalmaya ve Skype aramaları almaya devam eden Yoga 920, etkili bir eğlence deneyimi vaat ediyor.

    Aktif kalem desteğiyle, yaratıcılığın serbest bırakılmasına imkan tanıyan Yoga 920 ile One Note, Paint 3D, Word, Powerpoint ve Web tarayıcıları üzerinden kullanılabilen Ink özelliklerini kolayca yönetebilir, günlük işlerinizi kolayca halletmenin keyfini yaşayabilirsiniz.

    MediaTrend Okur Buluşması gerçekleşti!

    0

    MediaTrend yazarları, geçtiğimiz günlerde okurlarıyla buluştu. Bu videomuzda MediaTrend okur buluşması sırasında yaşadığımız keyifli dakikaları sizlerle paylaşıyoruz.  İyi seyirler!

    MediaTrend Okur Buluşması gerçekleşti!

    Geçtiğimiz günlerde, Özdilek AVM’deki MediaMarkt mağazasında gerçekleştirdiğimiz okur buluşmasında, MediaTrend yazarlarımız, sitemizin takipçileri ve okurlarıyla buluştu. Bu keyifli buluşma sırasında, okurlarımızla oldukça keyifli dakikalar geçirdik.

    Her ay gerçekleşen buluşmalarımıza bir yenisi daha ekledik. Bu buluşmamızda hem teknoloji tutkunlarıyla buluştuk hem de teknoloji üzerine sohbet ettik. Bir sonraki buluşmamızda sizleri de bekliyoruz.

    Edward Snowden’dan telefonu güvenlik sistemine dönüştüren uygulama: Haven

    Eski CIA çalışanı Edward Snowden, akıllı telefonu bilgisayarın güvenlik görevlisi haline dönüştüren uygulaması ile gündemde. İşte detaylar…

    NSA sırlarını sızdıran ve Rusya’da hayatına devam eden ABD’li eski CIA çalışanı Edward Snowden, Haven adlı uygulamasıyla bir kez daha gündeme geldi. Haven, Android telefonları bir tür hareket, ses, titreşim ve ışık dedektörüne dönüştürerek, beklenmedik ziyaretçileri izleyen bir yazılım. Android cihazlardaki sensörlerin güvenlik amaçlı kullanımını esas alıyor.

    Aktivist, gazeteci, vb. kimselere yönelik olduğu kaydedilen uygulamanın arkasında Snowden’ın aynı zamanda 2016’dan beri başkanı olduğu Basın Özgürlüğü Vakfı (Freedom of the Press Foundation) var.

    Senaryo hazır

    Eski telefonların, bilgisayarların üzerine yerleştirilmesi ile işlev kazanıyor. Snowden, kullanım prensibini şu şekilde anlatıyor. Örneğin notebook’u bir kasaya sakladınız, birisi açtığında telefonun ışık sensörü, aydınlatmadaki farklılığı tespit edebilir, mikrofonu sesi duyar, ivmeölçer ise hareket olduğunda bunu algılar. Ayrıca kamerası da fotoğraf çekebilir. Haven, tüm bunları Android cihaza kaydedererk da en azından ‘bilgisayarın hareket ettiğini ve açılarak içindeki bir şeylere bakıldığını’ anlamaya yardımcı olabilir.

    iPhone kılıfı da geliştiriliyor

    Snowden, 2016’da Basın Özgürlüğü Vakfı’nın başına geçtikten sonra güvenlik alanındaki teknolojilerle ilgili bir ekiple çalışmaya başlamıştı. Daha önce bu birim tarafından elektronik dinleme yapıldığında kullanıcısını uyaran iPhone kılıfı geliştirildiği açıklanmıştı, bu ürün henüz görünmese de Haven adlı yazılım beta versiyonuyla indirilmeye hazır.

    Haberin devamındaki kısa tanıtım videosunu izleyebilirsiniz. İyi seyirler…

    [vsw id=”Fr0wEsISRUw” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Qualcomm’dan otonom sürüş hamlesi

    Qualcomm bir otomobil şirketi olmayabilir, ancak bu durum, ‘otonom’ yani kendi kendine gidebilen otomobil teknolojilerine kayıtsız kaldığı anlamına gelmiyor…

    Çip üreticisi, otonom araç endüstrisinde yer almayı planlıyor olabilir, çünkü ABD’nin Kaliforniya eyaletinde bu tür araçların testlerini gerçekleştirmeye yönelik hukuki prosedürleri tamamladı.

    12 Aralık 2017 tarihli izin, tek bir araç için test yetkisi verildiği yönünde resmi açıklama var. Çok fazla ses getirmese de Qualcomm, gelecek vaat eden bir araştırma konusuna yönelik ilk adımı atmış durumda. Ve çok daha önemli bir resmi bilgi daha…

    Qualcomm’un otomotiv ürün yönetiminden sorumlu başkan yardımcısı Nakul Duggal, CNBC’ye verdiği demeçte, “Otonom araç alanında kilit oyunculardan biri olmayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Şirket, daha önce otomobillere yönelik, güvenlik konusuna odaklı bir yonga seti (9150 C-V2X) duyurusu da gerçekleştirmişti.

    Öte yandan Kaliforniya, otonom araç testlerinin adeta cenneti haline dönüşmüş durumda. Bu ABD eyaletinde BMW, Honda, Volkswagen gibi büyük otomobil üreticilerinin de izin aldığı biliniyor. Hatta Nvidia, Intel ve Samsung’un da adımlar attığı biliniyor. Özellikle Nvidia, otonom araçlara yönelik çiplerde adeta bir endüstri standardı olma yolunda ilerliyor.

    En nihayetinde Qualcomm, kendi otonom araçlarını piyasaya sunmaktan ziyade bu alandaki donanım ihtiyacını karşılamaya yönelik araştırmaları ile 2018 ve sonrasında ses getirecek gibi görünüyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    NOT: Görsel temsilidir.

    Araştırma: Fotoğrafçılıkta 2018 trendleri neler olacak?

    2018’de hangi fotoğraf trendleri konuşulacak? İşte bu konuya odaklı bir analizin dikkat çekici bulguları…

    Fotoğraflar… Sosyal medya gibi hızlıca trendlerin belirlendiği platformlardan uzun yıllar korunaklı şekilde kalacakları müzelere kadar dijital ya da fiziksel hemen her yerin olmazsa olmazlarından. 2018’de hangi fotoğraf konularının trend olacağına dair işaretler içeren yeni bir araştırmanın bulguları ise son derece ilginç…

    Öncelikle 2018’de orijinal içeriğin ya da özgünlüğün hala yükselişte olacağı kaydediliyor. Otantik olmak, önümüzdeki yılın bir diğer öne çıkan ‘fotoğraf özelliği’ olacak. Gerçek insanlar ve açık cadde fotoğrafçılığı diğer dikkat çekici fotoğraf konu başlıkları arasında yer alacak. Peki renkler?

    Bu alandaki sonuçlar, renk ve içerik tarafında daha yaratıcı olmanın gerektiğine işaret ediyor. Çift tonlu görsellerin negatiflere göre daha çok ilgi göreceği, geniş arka plan ve şekillerin de yine dikkat çekici olacağı belirtiliyor.

    Şehirler, manzara, sinematik gibi türler de yine 2018’in avantajlı fotoğraf konuları olacak. Video tarafında ise yavaş çekimin daha çok ilgi göreceği de yine araştırmanın sonuçları arasında. Son olarak söz konusu araştırma, StoryBlocks üzerinden gerçekleştirilen aramaların analizine dayandırılıyor.

    İşte National Geographic yılın fotoğrafı ödülünün sahibi

    National Geographic yılın fotoğrafı ödülünün sahibi belli oldu. İşte detaylar…

    Birçok fotoğraf karesinde başarı için, ‘anı yakalamak’ önemlidir. Kimi fotoğraf karelerine saatlerce gizlice, tutkuyla saklanılarak ulaşılır. Ünlü doğa dergisi National Geographic’in yılın fotoğrafı ödülü, Jayaprakash Joghee Bojan adlı Singapurlu amatör fotoğrafçının kadrajına gitti. Bir orangutanın ilginç bakışlarını konu edinen etkileyici fotoğraf anı, hem 10 bin dolarlık ödülün hem de büyük bir prestijin sahibi oldu.

    Bu fotoğraf da, diğer birçok ödüllü eser gibi hatrı sayılır bir emek neticesinde ortaya çıktı. Fotoğraf çekmeyi seven bir kişi olan Bojan’ın “Borneo’da bir nehirde yüz yüze” adlı çalışması, 11 binin üzerinde fotoğrafın arasından birinci seçildi. Endonezya’nın Tanjung Puting Ulusal Parkı’nda bir nehri geçen orangutanın fotoğrafı, National Geographic dergisinde yayınlanma ve @NatGeo Instagram hesabından paylaşım gibi milyonlara ulaşma imkanı da yakaladı.

    Fotoğrafın hikayesi ise bir hayli ilginç. Farklı davranışlarıyla ünü yayılan orangutanı, ‘en doğru zamanda’ fotoğraflamak için bir gün ve gece boyunca takip ediyor. Nehri bir ucundan bir ucuna geçmeye çalışan canlıyı, timsahların da bulunduğu nehre dalarak fotoğraflamayı başarıyor. Görsel sanatı uğruna hayatını tehlikeye atarak çektiği fotoğraf, National Geographic tarafından birinci seçilerek onurlandırılıyor. Bizler de kendisini tebrik ediyoruz.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz. Takipte kalınız…

    Nvidia 32 bit desteğini sonlandırıyor

    Nvidia, 32 bit işletim sistemi desteğini sonlandırma kararını resmi olarak duyurdu. İşte detaylar…

    Bir devrin sonu denemez (çünkü 32 bit artık modası iyiden iyiye geçen bir teknolojiydi) ama karar verildi; Nvidia, artık 32 bit işlemcileri desteklemeyeceğini açıkladı. 32-bit Windows, Linux ve FreeBSD sistemlerini destekleyen son ekran kartı sürümünün ‘Version 390’ olabileceği kaydedildi.

    64 bit sistemlerin ağırlıklı olarak kullanıldığı günümüzde, aslında geç gelmiş bir açıklama şeklinde bile yorumlanabilen karar, bir nevi eski işletim sistemi kullanımında ısrarcı kesimi ‘güncellemeye’ davet niteliği taşıyor. Bu durum, güvenlik açısından ciddi sorunların söz konusu olduğu işletim sistemlerine karşı önlem anlamı da taşıyor. Örneğin geçtiğimiz aylarda kamuoyunda ses getiren ve büyük etki bırakan WannaCry adlı siber saldırı metodunun, İngiltere’deki sağlık sektörünü büyük ölçüde yıkıma uğratmasının arkasındaki neden güncel olmayan işletim sistemleriydi. Bu zararlı yazılım, sağlık hizmeti verilen noktalarda, tıbbi ekipmanların kontrolü, vb. hizmetlerde kullanılan eski nesil Windows işletim sisteminin sahip olduğu güvenlik açıklarından faydalanmıştı. Sadece İngiltere değil, birçok ülkede ciddi zararları oldu.

    En nihayetinde Nvidia, eğer ekran kartı sürücüleriyle işlem yapacaksanız özetle ‘artık ben 32 bit işletim sistemlerini desteklemeyeceğim, buna göre geç kalmadan yazılımınızı güncelleyin’ diyor.

    Bizler de bu bağlamda bilgisayar kullanıcılarına, güncel yazılım kullanmalarının güvenlik açısından önemli olduğunu hatırlatmak istiyoruz.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz… Takipte kalınız.

    Samsung Gear Sport: Spor tutkunlarına özel akıllı saat

    Gear ailesi ile büyük bir başarı yakalayan Samsung herkesi şaşırttı. Birçok meraklı Gear S3 akıllı saat’den sonra Gear S4’ü beklerken, Gear Sport ortaya çıktı. Spor tutkunları için geliştirilen ve özellikle ergonomisi ile ön plana çıkan Samsung Gear Sport’a yakından bakıyoruz.

    Samsung  Gear S3 birçok kullanıcı tarafından çok beğenilen bir akıllı saat. Oldukça güçlü ve sağlam olan bu akıllı saat her ne kadar fonksiyonel olsa da boyutu ile hemen fark ediliyor. Bu da bu ürünün en büyük eksisi. Birçok insan sade tasarımlı bir akıllı saat arıyorken, Galaxy S3’ü kolunuza taktığınızda ben buradayım diye haykırıyor. Bundan da en çok etkilenen kullanıcılar ise Sporcular ve Fitness tutkunları.

    Meraklılar yeni nesil bir akıllı saat, yani Gear S4’ü beklerken, Samsung önce spor tutkunlarını dinlemeyi  ve ihtiyaçlarını karşılamayı tercih etti. Bu da Fitness bilekliklerin yerine geçen ve özellikle spor tutkunlarını hedef alan  Samsung Gear Sport’un doğmasına neden oldu.

     Samsung Gear Sport: Tizen işletim sistemine sahip

    43 mm’lik köşegen değerine sahip olan Samsung Gear Sport, Gear S3 ile kıyasla 5 mm’daha kısa. 50 gr ağırlığında olan bu ürün, metal bir kasa sistemine sahip. Ama ondan da önemlisi parlatılmış olan Bezel  halka sayesinde Gear S3 ile kıyasla çok daha şık durması. 20 mm genişliğinde kayış standardını kullanan bu ürün, farklı renk ve materyal seçenekleri sayesinde ürüne farklı bir hava da katabilmeniz iyi düşünülmüş bir özellik.

    Ürünün yönetimi tıpkı Gear S3’de olduğu gibi parlatılmış olan bu Bezel halka sayesinde yapılıyor. Samsung Gear Sport  buna ek olarak sağ kenarda Menü ve Geri tuşlarına da yer vermiş. 1.3 inç yerine 1.2 inç Super Amoled ekran kullanan Samsung Gear Sport, 360×360 piksel çözünürlüğünde keskin ve  canlı renkler ile güçlü bir kontrast sunabiliyor.

    Hem Apple hem de Android ürünlerle bağlantı kurabilen  Samsung Gear Sport, kendi işletim sistemi olan Tizen’i kullanıyor. Fakat bu ürünün tüm özelliklerini kullanabilmek için mutlaka bir Samsung akıllı telefona ihtiyacınız var. Apple iPhone kullanıcıları, bildirimleri, SMS ve e-postaları sadece Bluetooth bağlantı ile birlikte alabiliyorlar. WLAN ile haberleşme ne yazık ki çok kısıtlı. Buna karşın dizüstünüzdeki PowerPoint sunumlarınızı  Samsung Gear Sport ile yönetmek mümkün. NFC teknolojisini kullanan Samsung Pay mobil ödeme fonksiyonunu da bu ürün ile gerçekleştirebilmeniz de önemli bir avantaj.

     

     Uygulamalar ve fonksiyonellik

    Samsung Gear Sport,  E-posta, hava durumu, spor modları ve takvim gibi uygulamalarla yüklü olarak geliyor. Bunun dışındaki uygulamaları Samsung’un App Store’undan ya saatin kendisine ya da telefona indirebiliyorsunuz.  Sahip olduğu 4 Gbyte kapasite ile müzikleri Offline olarak dinlemeniz mümkün. Kulaklık girişi olmadığından dolayı mutlaka bir Bluetooth kulaklık bulundurmanız  şart.

    Unutmadan. Gear Sport’un üzerinde bir hoparlör yok. Bu ürün ile telefon görüşmelerinizi sadece yönetebiliyorsunuz.

    Buna karşın birçok spor ve fitness fonksiyonlarını destekliyor ve 5 ATM’lik basınca karşı da su geçirmez bir yapıya sahip. Samsung Gear Sport,  hızlı yürüme, koşma, kürek çekme, bisiklete binme ve yüzme gibi sporları otomatik olarak algılayabiliyor ve verilerinizi Samsung App S Health uygulamasına aktarıyor. Elbette farklı sağlık uygulamalarını da bu ürüne yüklemek mümkün.

    Gear sport, sahip olduğu GPS sensoru ile çalıştığınız konumu kayıt etmesi ile birlikte, nabız ölçer ile sürekli nabzınızı kontrol ediyor ve Barometre sayesinde de ne kadar merdiven çıktığınız ölçüyor.

    Bizim beğendiğimiz bir özellik ise, kişisel antrenörünüzü Samsung TV’lere aktarabileceğiniz Fit Evolution Pro uygulaması oldu.  Uygulamanın içindeki antrenörün videolarını telefondan çalıştırarak, Samsung TV’lere aktarabiliyorsunuz. Siz ekrandaki hareketleri yaparken,  Gear sport cihazınız ile bu videoları yönetebiliyorsunuz.

    Samsung Gear Sport hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın