Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1106

    Çin’de kripto para ve Bitcoin ambargosu kaldırıldı

    Çinli yetkililer, ülkenin Endüstriyel Yapı Düzeltme Rehberliği Kataloğu’nun düzenlenmiş yeni şeklini duyurdu. Artık Bitcoin’a dair herhangi bir kısıtlama yok…

    Çin  Eylül 2017’den itibaren kripto pazarına denetim uyguluyordu, Bitcoin ve kripto paralarla ilgili her şeye ambargo uygulanmıştı. Bu yüzden, ICO’lar yasaklandı ve kripto alım satım durduruldu…

    Ardından, 2018’de Çin, WeChat gibi sosyal medya mecralarında kripto hakkındaki paylaşımların yayılmasını kısıtladı ve halka açık yerlerin kriptoyla alakalı faaliyetlere yer vermesine ya da tanıtımını yapmasına ambargo koydu.

    Ancak ülke, yakın dönemde bu sınırlayıcı stratejisinden vazgeçmiş gibi duruyor. 26 Ekim tarihinde 13. Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, 1 Ocak 2020 itibariyle Çin’de  yeni bir kripto yasasının faaliyete geçirileceğini bildirdi.

    Ulusal Çin kongresi, “Gelecek yasayla birlikte Blockchain teknolojileriyle alakalı geliştirme ve araştırmaları destekleyeceğiz.” açıklamasında bulunuldu. Bunun yanı sıra Çin, kripto pazarında standart ve geniş bir düzenleme yapmayı hedefliyor.

    Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından, Çin’in modernleşme, işletme ve küreselleşme sorunlarıyla mücadele etmek amacıyla blockchain teknolojisinin kullanımı hakkında planlama yapılmıştı. Bu planlamanın ertesi günü ise, ikinci bildiri gelmişti. Dünya ekonomisindeki en önemli ikinci ülke olan Çin, hükumetin desteklediği bir kripto para birimi lansmanı için hazırlık yapıyor.

    Çin Uluslararası Ekonomik Değişimler Merkezi’nin (CCIEE) başkan yardımcısı Huang Qifan ise bu konuda bir açıklama yaptı ve şu ifadeleri kullandı:
    “Çin Halk Bankası, SWIFT ve ABD dolarına yönelik blockchain’e dayalı finansal teknolojisini çok yakın bir tarihte faaliyete geçirme yolunda hızla ilerliyor. Yüksek ihtimalle Çin, para birimi olarak kripto kullanan ilk ülke ünvanını kazanacaktır.”

    Google Stadia oyunları açıklandı! 12 oyun geliyor

    0

    Google’ın oyun dünyasına yeni bir soluk getirecek olan platformu 19 Kasım günü kullanıma sunulacak. Stadia’nın oyunculara sunulmasına sayılı günler kala, Google Stadia oyunları da açıklandı. Platform yayın hayatına başladığında 12 oyun ile oyuncuları selamlayacak.

    Google Stadia oyunları belli oldu

    Google’ın yüksek internet hızı isteyen yeni oyun platformu, ilk aşamda 100 ülkede faaliyete başlıyor. Bu gün için geri sayım devam ediyor. 19 Kasım günü aktif hale gelecek olan Google Stadia oyunları da belli oldu. Platform ilk olarak 12 oyun ile ‘Merhaba’ diyecek.

    Stadia’ya gelecek oyunlar aşağıdaki gibi sıralanıyor:

    Assassin’s Creed Odyssey
    Destiny 2: The Collection
    Gylt
    Just Dance 2020
    Kine
    Mortal Kombat 11
    Red Dead Redemption 2
    Rise of the Tomb Raider
    Samurai Shodown
    Shadow of the Tomb Raider: Definitive Edition
    Thumper
    Tomb Raider: Definitive Edition

    Steam gibi platformlarla karşılaştırdığımızda Stadia’nın az oyun ile geldiğini söyleyebiliriz. Ancak, yıl sonuna doğru bu oyunların sayısı çoğalacak.

    Oyuncuların, oyunları oynamak için konsola ihtiyaç duymamalarını sağlayan Stadia’da oyunlar tekil olarak satılacak. Aynı zamanda aylık 9.99 dolarlık bir üyelik sistemi de olacak. Buna abone olan oyuncular ise yüksek kalitedeki oyunlara her daim erişebilecek.

    Twitter’dan yeni özellik: Konu Başlıkları

    Önümüzdeki aylarda, tek bir dokunuşla bir hesabı takip etmenize benzer şekilde herhangi bir konu hakkındaki sohbetleri de takip edebileceksiniz.

    Twitter, dünyada olan biten her şeyin konuşulduğu bir platform. Birlikte olunca da çok fazla konu hakkında konuşuyoruz. Aynı anda çok fazla konu konuşulduğundan sevdiğiniz şeylerle ilgili yeni ve ilginç sohbetleri bulmak bazen zor ve yorucu olabiliyor. Çoğunlukla da sadece sizin için önemli olan konularla ilgili atılan en iyi Tweet’leri görmek istiyorsunuz. Bu kapsamda Twitter’daki en iyi sohbetleri takip edebilmeyi daha da kolay hale getiriliyor.

    Önümüzdeki aylarda, tek bir dokunuşla bir hesabı takip etmenize benzer şekilde herhangi bir konu hakkındaki sohbetleri de takip edebileceksiniz. Konu başlık önerileri ana sayfanızda yer alacak ve halihazırda Twitter’da takip ettikleriniz ve aramaya meyilli olduğunuz konulara bağlı olarak arama çubuğunuzda belirecek. Bu özellk, Instagram’dakine benzer yapıda. (Clonazepam)

    Ister favori müzik grubunuz olsun ister tuttuğunuz takım ya da ünlü bir isim olsun, Twitter’da bir konuyu takip etmeyi seçtiğinizde konuyla ilgili uzmanların, hayranların ya da konu hakkında konuşmaya eğilimli olan pek çok hesaptan gelen Tweet’leri göreceksiniz.

    Önceden, belirli hesaplar izleyerek, arayarak ya da en son için Araştır sekmesine bakarak neler olup bittiğini takip etmenin en iyi yolunu bulmak için tüm iş kullanıcıya düşüyordu. Şimdi ise tek bir dokunuşla neye önem verdiğinizle ilgili en alakalı ve ilginç Tweet’leri görme seçeneğine sahipsiniz.

    Canon EOS-1D X Mark III ile tanışın

    Canon, spor ve vahşi yaşam fotoğrafçılığı gibi macera ve aksiyon fotoğrafları ile ilgilenen profesyonel tutkunlar için EOS-1D X Mark III modelini tasarladı.

    Canon EOS-1D X Mark III duyuruldu. Üstün otomatik odaklanma teknolojisiyle hareketli anların her bir detayının gerçeğe yakın bir netlikte ve hızda yakalanmasına fırsat veren yeni fotoğraf makinesi, hafif ve dayanıklı tasarımı ile ister dış ister iç tüm mekanlarda rahatlıkla kullanılabiliyor.

    Canon, dünya çapında spor ve vahşi yaşam fotoğrafçıları tarafından saygı duyulan EOS-1D X Mark II’nin devamı niteliğinde olan EOS-1D X Mark III modelini geliştirdiğini duyurdu. Profesyonel fotoğrafçıların geri bildirimleri doğrultusunda tasarlanan EOS-1D X Mark III, iyileştirilen görüntü kalitesi, üstün video çekme becerisi ve otomatik odaklanma özelliği doğrultusunda etkileyici karelere imza atılmasına yardımcı oluyor. EOS-1D X Mark III; özellikle hızın büyük önem taşıdığı spor müsabakaları veya vahşi yaşam gibi karelerin elde edilmesinde, sahip olduğu teknoloji ile olağanüstü bir performans sergiliyor.

    İdeal çekimlerin vazgeçilmezi oluyor

    Fotoğraf makinesinin yeni otomatik odaklanma algoritması, her çekimde doğru odak takibi yapılmasına fırsat vererek optik vizör ve canlı izleme modundaki çekimlerde dengeyi ve takibi iyileştiriyor. AF parlaklık aralığı sunan EOS-1D X Mark III, fotoğrafçıların “ideal çekimlerini” elde etmelerini sağlayan çeşitli otomatik odaklanma becerileri sunuyor. Canlı İzleme çekim modunda kullananlar, Dual Pixel CMOS AF sistemi ile 525 AF alanını kullanabiliyor.

    Oppo Reno 2 inceleme

    Oppo Reno 2 inceleme videosu ile karşınızdayız. Bu videomuzda Reno ailesinin en yeni üyesi Oppo Reno 2 özellikleri ile ilgili detaylara yakından bakıyoruz.

    Oyunculara özel bir işlemci ile gelen telefon, kullanıcılarına neler sunuyor?

    Oppo Reno 2 inceleme

    Oppo Reno 2 inceleme videosu ile ailenin en yeni üyesinin sahip olduğu özellikleri sizlerle paylaşıyoruz. Gücünü Snapdragon 730G işlemciden alan telefon, yüzde 93.1’lük bir ekran/kasa oranıyla geliyor.

    Dilerseniz lafı daha fazla uzatmadan sizleri inceleme videosu ile baş başa bırakalım. İyi seyirler…

    Oppo Reno 2 özellikleri

    Oppo Reno 2 özellikleri ile ilgili detaylara ilk olarak ekran ve tasarım tarafından başlayalım. Tasarımıyla iddiasını ortaya koyan telefonun arkasında bizi cam bir yüzey karşılıyor. Arkası Gorilla Glass 5 ile korunan Reno 2’nin önü ise Gorilla Glass 6 ile korunuyor.

    6.5 inçlik Dinamik AMOLED ekrana sahip telefonun ekran çözünürlüğü ise 1080 x 2340 piksel. Başta da söylediğimiz gibi ekran kasa oranı da yüzde 93.1.

    Donanım tarafında karşımıza, oyunculara özel bir işlemci olan Snapdragon 730G çıkıyor. 8 çekirdekli işlemcinin 2 adet Kryo 470 Gold çekirdeği 2.2 GHz hız ile çalışıyor. Kalan 6 adet Kyro 470 Silver çekirdeği ise 1.8 GHz hızında. Ayrıca grafik birimi tarafında ise telefon gücünü Adreno 618’den alıyor.

    8 GB RAM ve 256 GB dahili depolama alanı ile gelen telefonda, microSD kart girişi mevcut. Böylece hafızayı 256 GB’ye kadar yükseltmek mümkün.

    3 soğutma teknolojisi bulunan telefondaki Gece Kalkanı da zararlı mavi ışığı yüzde 37.5 oranında azaltıyor.

    Oppo Reno 2 özellikleri ile ilgili detaylarda kamera tarafına baktığımızda bizi arkada dörtlü bir kamera kurulumu karşılıyor. Ana kamerası 48 Megapiksel çözünürlüğünde olan telefonun 13 Megapiksel çözünürlüğünde bir telefoto lensi, 8 Megapiksel çözünürlüğünde bir ultra geniş açılı lensi ve 2 Megapiksel çözünürlüğünde bir monokrom lensi bulunuyor. Ana kamera f/1.7 diyafram değerinde karşımıza çıkıyor. Diğer üç kameranın diyafram değerleri ise şöyle sıralanıyor; f/2.4, f/2.2, f/2.4.

    Telefonun arka kamerasının özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz: 5x Hibrit Zoom, 20x Dijital Xoom, Ultra Gece Modu ve Ultra Video Sabitleyici.

    Öne baktığımızda Oppo Reno modelinden alıştığımız bir açılır kamera görüyoruz. 11 derecelik bu kamera 16 Megapiksel çözünürlüğe ve f/2.0 diyafram değerine sahip.

    Bu arada arka kamera kurulumuyla 4K 30 FPS videolar çekilebiliyor. Önde ise bu 1080p 30 FPS değerine düşüyor.

    4.000 mAh’lik bataryadan beslenen telefonda VOOC Flash Charge 3.0 desteği ile 20W hızlı şarj özelliği bulunuyor. Teknik verilere göre telefon, 30 dakikada yüzde 51 şarj oluyor. 8 saate kadar sürekli oyun vaadi bulunuyor. Ayrıca, 13 saate kadar da video oynatabiliyor.

    Son olarak, telefonun Android 9.0 Pie tabanlı ColorOS 6.1 işletim sistemi ile kutudan çıktığını belirtelim.

    Megapiksel değerine bakıp telefon almak

    Akıllı telefonlar ile ne zaman tanıştınız bilemiyoruz; ama 2010 yılından 2015 yılına kadar geçen süreçte üreticiler megapiksel savaşı yaptılar ve bu savaşın galibi Nokia ile OPPO oldu. OPPO, Find 7 modeli ile 50 megapiksel fotoğraflar çekebilen bir algoritmayı bizlere sundu. Nokia ise Lumia 1020 modeli ile 41 megapiksel dedi ve üreticilerin savaş baltalarını gizlemesini sağladı.

    Daha sonra sektör 12 megapiksel kameralara kilitlendi ve uzun süre boyunca Samsung başta olmak üzere birçok üreticinin bu kamera çözünürlüğü ile yola devam ettiğini gördük.

    Bu ay içinde Xiaomi 108 megapiksel kamera çözünürlüğüne sahip telefonunu resmen tanıttı. Peki bu çözünürlüğe neden ihtiyaç var?Bu sorunun cevabı herkese göre farklılık gösterebilir; ama bir akıllı telefon alırken tek kriter sadece kamera çözünürlüğü olmamalı. 5 katlı bir binaya reklam afişi hazırlamıyorsanız, 108 megapiksel çözünürlük biraz lüks kalabilir.

    Piksel nedir?

    Belki de en baştan konuya başlamak gerekiyor. Piksel, bir fotoğraf karesindeki görüntüyü oluşturan taneciklerin sayısıdır. 1 milyon piksel ise 1 megapiksele denk geliyor. Tek başına piksellerin fazla olmasının bir telefon kamerasının daha iyi fotoğraf çekmesi anlamına gelmediğini tekrar hatırlatalım.

    Son dönem akıllı telefonlarda “Zoom” yani “Yakınlaştırma” özelliklerinin ön plana çıkarıldığını görüyoruz. Huawei P30 Pro 50X Dijital Zoom yaparken, OPPO Reno 10X Zoom ise bu rakamı 60X Dijital Zoom’a kadar çıkartmış durumda.Özellikle her iki telefonda da bulunan periscope adı verilen lens teknolojisi ile üreticiler artık zoom yapabilme tarafına yoğunlaşıyor. İşte bu noktada pixel yardımımıza koşuyor. Zira daha fazla pixel, yakınlaştırma yapıldığında kumlanmanın önüne geçen en büyük etkenlerden birisi.

    108 Megapiksel kameraya sahip Xiaomi CC9 Pro ise megapiksel savaşlarının galibi olarak gösterilebilir. Zira çekilen görsellere baktığımızda “Optik Zoom” olmayan bir telefon için hiç de kötü bir yakınlaştırma yapmıyor.

    Kamera Sensör ve Diyafram alım kriterlerini genişletiyor!

    Megapiksellerin yanı sıra farklı kriterler olduğunu da belirtelim. Bir telefon seçerken megapiksel değerinin yanı sıra, ışığın düştüğü kamera sensörünün boyutu da çok önemlidir. Kamera sensörünün alanı ne kadar büyükse ışığı alması ve ışığı hapsedip bunu süzmesi de o denli doğru olur.Üstteki görsel aslında ne demek istediğimizi net bir şekilde ortaya koyuyor; ama bu da tek başına yeterli kriter diyemeyeceğim.

    Mesela kamera kalitesinden söz ederken telefon özelliklerinde gördüğümüz “f” yani diyafram değeri denen bir kriter var ki; bu da sizin fotoğraf çekerken ışığın sensöre ne kadar çok girebilmesini gösteren bir seçenek. “f” değeri rakamsal olarak ne kadar küçükse diyafram açıklığı da o derece büyük oluyor. Her ne kadar akıl karıştıcı gibi görünse de. Aslında bu rakam “1”e oranlanıyor. Yani kesir olarak baktığınızda 1/1,4 mü daha büyüktür, 1/11 mi?Megapiksel

    Bugün Huawei Honor 20 Pro gibi telefonlar f/1,4 diyafram değerine ulaşabilmeyi başardılar. Samsung Galaxy 10 serisi ise f/1,5 ile f/2,4 arasında diyaframını hareket ettiren tek telefon olarak karşımıza çıkıyor.

    Kamera lensleri en önemli kriter mi?

    Bunlar da yetmez gibi bir de lens kriteri var ki, bu noktada en avantajlı üreticiler Nokia ve Huawei oluyor. Zira dünyanın en iyi lenslerini üreten Carl Zeiss ile Nokia, Leica ile de Huawei anlaşmış durumda ve bu sayede her iki üretici de sertifikalı lensleri telefonlarında kullanabiliyorlar. Tamamı camdan oluşan bu lenslerin ışığı içeri doğru bir şekilde yansıtması ise belki de görünmeyen en önemli satın alma kriterlerinden birisini oluşturuyor.MegapikselHangi telefonun kamerası sizin için daha iyi bunu bilemiyoruz; ama telefon alırken sadece megapiksel değerine odaklanmak kesinlikle doğru bir yaklaşım değil. Bu bağlamda yapılan tarafsız testleri izlemenizi ve MediaMarkt’a giderek telefonları bizzat test ederek buna göre tercih yapmanızı sizlere öneriyoruz.

    Daha hızlı bir Windows 10 için…

    Microsoft, Windows’un açılışını Hızlı Başlat Modu ile Windows 8’den bu yana hızlandırmaya çalışıyor. Windows 8, Windows 8.1 derken, bu özellik Windows 10 için de devreye alındı. Mayıs 2019 güncellemesiyle yaptığımız denemeler, başlangıç programlarının çalışmasının bu süreç sebebiyle geciktiğini gösteriyor.

    Her ne kadar masaüstü ekrana gelse de, programların çalışması belirli bir gecikmeyle yapılıyor. Elbette bunun sebebinin, Microsoft’un önceliğinin sistemin açıldığını göstermek olduğunu biliyoruz. Buna karşın, dosya sistemi ve Windows açılışında otomatik başlayan programlar devreye girmek için 10 saniye kadar bekliyor.

    Bu özelliğin bulunmadığı Windows 7’de programlar açılıştan hemen sonra yükleniyor ama bu kez de sistem ağır başlıyor. Bu bekleme süresinden kurtulmak ise herhangi bir ayarla gerçekleştirilemiyor. Bu yazıda, 10 saniyelik bekleme süresini nasıl kaldırabileceğinizi ve hızlı Windows 10 açılışına nasıl geçeceğinizi anlatacağım.

    Windows 10 açılış süresi kaldırma işlemini gerçekleştirmek için Kayıt Defteri (Registry Editor) aracını kullanacağız. Bu araca erişmek için Windows  + Rtuşuna basarak Çalıştır penceresini ekrana getirin ve burayaregedit yazıp Tamam’a tıklayın. Dilerseniz Windowstuşuna basarak ya da Başlatmenüsüne tıklayarak buraya da regedit yazıp Enter tuşuna basabilirsiniz.

    İkinci aşamada aşağıdaki kayıdı bulmanız gerekiyor. Bunu sol panodaki listeden ilgili kayıtları tek tek seçerek bulabilirsiniz.

    HKEY_CURRENT_USER \ Software \ Microsoft \ Windows \ CurrentVersion \ Explorer

    Explorer kaydına tıkladıktan sonra sağdaki panodaki boş bir alana sağ tıklayın ve yeni kayıt oluşturun. Bu kayıda Serialize adını vererek, DWORD 32 bit’i seçin ve değere StartupDelayInMSec yazıp Tamam’a tıklayın. Böylece değer olarak 0 sisteme girildi. Bu değer, milisaniye cinsinden başlatma gecikme süresini belirtiyor. Dilerseniz buraya başka bir değer de girebilirsiniz.

    Windows 8, Windows 8.1 ve Windows 10 (1809/1903 sürümü Ekim 2018 ve Mayıs 2019 güncellemeleri) sürümlerinde bulunan bu gecikme özelliği, başlatma modundan bağımsız olarak çalışıyor. Yani Hızlı Başlat etkinken de değilken de bu gecikme mevcut. Yaptığımız bu ayarla 10 saniye olarak belirlenen varsayılan süreyi sıfırladık.

    Bu işlemden sonra PC’nin Windows açılır açılmaz otomatik başlatmaya ayarlı programları beklemeden yükleyeceğini unutmayın. Bu durum açılışta kısa bir süre sistemi kullanmakta gecikme yaşamanıza sebep olabilir

    Kayıt Defteri ile uğraşmadan daha kısa sürede işini görmek isteyenler içinse bir pratik çözüm daha var. Komut İstemi (Command Line) aracıyla yukarıda yaptığımız işi daha pratik şekilde halledebilirler.

    Bunun için Windows + Rtuşlarına bastıktan sonra gelen Çalıştırkutusuna cmd yazıp Enter’a basın.

    Aşağıdaki metni kopyalayıp Komut Penceresi’ne yapıştırın.

    reg.exe add HKEY_CURRENT_USER \ Software \ Microsoft \ Windows \ CurrentVersion \ Explorer \ Serialize / v StartupDelayInMSec / t reg_dword / d 0x0 / f

    Enter tuşuna bastıktan sonra Kayıt Defteri’ne ilgili giriş otomatik yapılacak ve Windows 10 açılış programı gecikmesi kaldırılacaktır.

     

    Western Digital yeni depolama ürünlerini tanıttı

    Western Digital, ana güvenlik kamera pazarındaki ekipman üreticileri, satıcılar ve kurulumcular için özel olarak tasarlanmış olan WD Purple SC QD101 Ultra Endurance microSD kartını tanıttı.

    Western Digital Corp, ağ kenarında video ve Yapay Zekâ analitiği için depolamayı uygun hale getirme ihtiyacını karşıladı. Akıllı kameraların artan kullanımı ve sürekli artan video çözünürlüğü, kameralarda depolama gereksinimini de artırıyor. Western Digital, ana güvenlik kamera pazarındaki ekipman üreticileri, satıcılar ve kurulumcular için özel olarak tasarlanmış olan WD Purple SC QD101 Ultra Endurance microSD kartını tanıttı.

    IHS Markit Technology²’ye göre, global piyasaya sürülen profesyonel video gözetim kamerası sayısının, 2018 ile 2023 arasında 140 milyondan 224 milyona çıkması ve üzerinde depolama alanı bulunanların da yılda ortalama yüzde 17 oranında artması bekleniyor. 4K uyumlu kameralar, 2018’de piyasaya sunulan tüm ağ kameralarının yüzde 3,6’sını oluştururken, 2023’te yüzde 24’ünü oluşturacak, 4K’ya karşı 1080p videonun ürettiği bit’lerde de 5,7X’e varan artış olması, daha fazla depolama için hızla büyüyen bir talep yaratması bekleniyor.3

    Western Digital Cihazlar Grubu, Akıllı Video kıdemli direktörü Stefaan Vervaet, “Müşteriler, çeşitli kamu güvenliği ve Yapay Zekâ analitiği kullanımları için yüksek seviyede dayanıklı, yüksek kapasiteli, sağlam, kamera üzerinde depolama arayışındadır. Bu yeni ürünler, bu ilginç yeni ve çeşitli görsel iş yüklerini ağ kenarında idare etmek için uygunlaştırılmış depolama teknolojisini sunuyor” dedi.

    Almanya’dan elektrikli araç alımlarına yüzde 50 teşvik

    2030 senesine dek 10 milyon elektrikli aracı kullanıma sunmayı hedefleyen Alman iktidarı, elektrikli araç alımlarında sağladığı teşvik primine %50 zam yapacak.

    Almanya, elektrikli araçlara geçiş alanında Çin ve ABD ile rekabet ediyor. Bu amaç doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Almanya, elektrikli ve hibrit araç müşterilerine sağlanan teşvik primi fırsatını 2020’den sonra %50 artıracağını duyurdu.

    Alman iktidarı, plug-in hybrid motorlu araç satın alan müşterilere 3 bin Euro, elektrikli otomobil satın alanlara ise 4 bin Euro teşvik sağlayacak.

    Aslında bu hizmet, Haziran’da sona ermişti ancak elektrikli otomobillerin daha çok satılması için 2020 yılı bitene dek sürdürülmesi kararlaştırılmıştı.

    Yapılan son düzenlemeyle beraber teşvik müddetinin 2025 senesine dek geçerli olduğu ilan edildi.

    Bu düzenleme çerçevesinde hibrit araç alımı yapanlara sağlanan teşvik 4 bin 500 Euro’ya, tamamıyla elektrikli araç satın alan kullanıcılara sağlanan teşvik ise 6 bin euro’ya yükseltilmiş olacak. Primlerdeki bu yükselme, 40 bin Euro ve bundan daha düşük maaliyetli araçlara yönelik. Liste fiyatı 40 bin Euro’dan yüksek olan araçlarda teşvik oranının 5 bin Euro seviyesinde sunulacağı tahmin ediliyor. Teşviklerin %50’sini Alman hükümeti, kalan %50’sini ise otomobil şirketleri üstleniyor.

    Alman îmalatçı Volkswagen’in tamamıyla elektrikli hatchback modeli ID.3 birkaç gün önce üretim bandında yerini aldı. 2020 senesinin ortalarında piyasaya sürüleceği tahmin edilen model, ilk olarak 30 bin Euro’dan satılacak. Elektrikli araç alımlarında sağlanan teşvik primi oranının yükseltilmesine dair yapılan bu düzenleme sayesinde, Almanya’da ID.3’e, 24 bin euro’dan başlayan maaliyetlerle sahip olunabilecek.

    Alman hükümeti 2030 yılına kadar yollarda 10 milyon elektrikli araç görmek istiyor.

    AirPods Pro satışları tahminleri altüst etti

    0

    Ülkemizde satışa sunulan AirPods Pro, çıktığı günden beri teknoloji gündeminden hiç düşmedi. Popülerliği, performansı ve tasarımı ile diğer kablosuz kulaklıklara örnek olduğu söylenen ürün, Çin’in teknoloji pazarında hızla yükselmeye devam ediyor.

    AirPods Pro

    AirPods Pro satışları Apple’ı da şaşırttı

    Çin’in başarılı güvenlik şirketlerinden birisi olan Zhongtai Securities, kablosuz kulaklıkların tüketici elektroniği adına en büyük temsilci olacağını ifade etti. Şirketin analistleri, bu tür kulaklıkların akıllı telefonlardan sonra en fenomen ürünlerin başında geleceğini söyledi. Onlara göre bu yükselişin mimarı AirPods Pro olacak.

    Zhongtai Securities, Apple’ın en hızlı satılan ikinci ürününün AirPods olduğunu açıkladı. Pro modeli sayesinde birden fırlayan satışlar, özellikle Çin’de çok konuşuluyor. Ayrıca dışarıdan gelen gürültüleri de engelleyen AirPods Pro, kullanıcılarını memnun etmeye devam ediyor.

    AirPods Pro satışları

    Beklenildiği gibi AirPod ürünlerine olan talebin artmasından istifade eden sadece Apple değil. Zira Apple’a montaj işlerinde yardımcı olan Çinli Luxshare Precision Industry ekibinin hisseleri, bu satışlar sayesinde yüzde 200’den fazla arttı.

    Apple’a yardımcı olan GoerTek şirketi de AirPods Pro sayesinde hisselerinin yüzde 193 oranında yükseldiğini gördü. Giyilebilir teknoloji piyasasında lider olan Apple, Temmuz 2019 – Eylül 2019 döneminde giyilebilir teknoloji adına elde ettiği yüzde 54’lük bir artış ile bu alandaki yerini kimseye kaptırmayacağını gösterdi.

    AirPods

    2017 yılında toplam 14 milyon adet AirPods sevkiyatı yapan Apple, 2018 yılında bu adeti 35 milyona yükseltti. Araştırma şirketi Counterpoint Research, bu artışın oranını yüzde 150 olarak açıkladı. Henüz satış rakamları açıklanmayan AirPods Pro, AirPods ailesini Apple’ın en hızlı satılan ikinci ürünü yapacak kadar başarılı.

    AirPods Pro satışları hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizin tahmininiz ne?