Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 608

    Razer Blackwidow V3 Mini Hyperspeed inceleme

    Gerek profesyonel gerekse de amatör oyuncuların önemli markalarından biri olan  Razer, bu kez ufak boyutlarda, güçlü bağlantı seçenekleri sunan ve çok yönlü kullanıma imkân sunan bir oyuncu klavyesi ile karşımızda. Blackwidow V3 Mini Hyperspeed inceleme altında.

    Razer Blackwidow V3 Mini Hyperspeed klavye, normal bir oyuncu klavyesine, hatta normal bir klavyeye kıyasla oldukça ufak boyutlarda. Bu, ürünün kolaylıkla bir yerden bir yere taşınmasını ve farklı ortamlarda dahi rahatlıkla kullanılmasını mümkün kılıyor. Ürün, normal boyutlardaki klavyelere kıyasla, bünyesinde fonksiyon tuşlarını ve nümerik pad’i barındırmıyor. Tabii bu, kullanım tarafında bir aksilik oluşturmuyor, zira tek tuşun birden fazla da kullanım fonksiyonu mevcut.

    Razer Blackwidow V3 Mini Hyperspeed

    RGB aydınlatma

    Bünyesinde RGB aydınlatma sistemini de barındıran bu klavye, ilk bakışta gerçekten şirin görünüyor. Razer Blackwidow V3 Mini Hyperspeed, mekanik tuşlara sahip bir oyuncu klavyesi ve kablosuz bir yapıya sahip. Düşük gecikmeli kablosuz bağlantı teknolojisi, özellikle rekabetçi online oyunlarda oyuncuların geç kalmaması, hızlı hareket edebilmesi için önemli ve bu klavye de bunu oldukça başarılı bir şekilde sunabiliyor.

    Üründe beğendiğimiz bir özellik, bünyesinde Razer’ın 2.4GHz değerde HyperSpeed Wireless bağlantı seçeneğini, Bluetooth bağlantı seçeneğini ve Type-C bağlantı seçeneğini barındırıyor olması. Yani hangisini isterseniz seçebilir ve saniyeler içinde pek çok farklı cihaz için bağlantı kurarak kullanıma başlayabilirsiniz.

    Razer Blackwidow V3 Mini Hyperspeed

    İki farklı switch seçeneği

    Razer klavyelerin önemli bir özelliği üzerinde barındırdığı Switch teknolojileri. Kullanım şeklinize göre uygun Switch teknolojisini seçmeniz oldukça önemli. Razer’ın Green Mechanical Switch (Yellow Switch seçeneği de var ve daha sessiz kullanım için ideal) sistemini kullanan ve tuş basış hissi olarak tok bir his sunan bu klavye, FPS’lerden RTS’lere, battle royale oyunlarından futbol oyunlarına kadar pek çok eğlenceli ihtiyacınızı rahatlıkla karşılayabiliyor.

    Tabii oyun diyoruz ama, oyunun haricinde, gündelik kullanımda da kullanabileceğiniz bir ürün . Akıllı televizyonunuza ya da tabletinize bağladığınızı düşünün . Oturduğunuz koltukta, ya da yattığınız kanepede de kablosuz olarak hızlı deneyimler elde edebilmeniz fazlasıyla mümkün.

    Razer Blackwidow V3 Mini Hyperspeed

    Normal bir klavyeyey kıyasla %65 daha küçük olan Razer Blackwidow V3 Mini Hyperspeed , Razer Chroma RGB aydınlatma sistemine sahip. Kendi istekleriniz doğrultusunda, oyunlara göre özel ayarlamalar yapabilir, profiller oluşturabilirsiniz. Klavyenin bünyesinde 5 farklı profili saklayabildiğini de belirtelim. İsterseniz bulut depolama seçeneğini de aktifleştirebilir, böylece farklı cihazlarda kullandığınızda da profillerinizi yanınızda götürebilirsiniz.

    Biraz da ürünün dayanıklılık tarafından bahsedelim isterseniz. Blackwidow V3 Mini Hyperspeed klavye, alüminyum yapıda ve oldukça sağlam. Her biri ayrı ayrı programlanabilir mekanik tuşları da 80 milyon basışa kadar kullanım ömrüne sahip.

    Razer Blackwidow V3 Mini Hyperspeed

    Tek şarj ile saatlerce korkusuz oyun deneyimi

    Ve tabii pil ömrü de önemli. Cihaz, tek şarj ile 200 saate kadar kullanım imkânı sunabiliyor. Tabii burada RGB aydınlatma sisteminin aktif kullanımı ve sizin kullanım sıklıklarınıza göre toplam süreçte farklılıkların olacağını da belirtelim.

    Razer ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    Ghostwire: Tokyo İnceleme

    0

    Ghostwire: Tokyo oyunu bizi Japon kültürü, efsaneleri ve gerilimler ile dolu mistik bir serüvenin içine davet ediyor.

    Ghostwire: Tokyo aslen bu kültüre ve mitolojisine çok uzak biri olarak benim gibi herkese ilgi çekici, bu kültürü sevenlere ise merak uyandıran heyecanlı bir deneyim sunmayı hedefliyor. Yapım korku ve gerilim temelleri üzerinde yükselen bir aksiyon oyunu. Etraftaki detayları yakalayıp ana kurgu üzerinde birleştirerek hikayenin eksik parçalarını tamamladığınız, yer yer aksiyonun tavan yaptığı sahnelerle sizi tetikte tutmayı hedefliyor.

    Tokyo gibi bir şehri mistik bir kaos içerisinde ve insansız olarak oldukça iyi bir noktada resmedip oyunun içine dahil ettiklerini hatta oyun boyunca yaşayacağınız gerilimler için çok iyi bir şekilde devasa bir film setine dönüştürdüklerini söyleyebilirim. Ana karakterimizin belli bir geçmişi ve konuya bağlanış noktası var. Ana karakterimiz Akito’nun yolu KK ile kesişiyor. Hikayenin bütünlüğü ve devamlılığı için bu hoş kurgulanmış sahneleri ve anları sizin deneyimlemenizi düşündüğüm için üstü kapalı halde size bırakıyorum.

    Sisin şehri yavaş yavaş kaplaması ile birlikte Akito ve KK’in birleşen yolları sinematik bir halde aktarılıyor. Hannya maskesinin ne olduğunu benim gibi konuya çok uzak kişilerseniz tam bu sahnelerde öğreniyorsunuz. Oyunun gidişatı genel olarak ana görev ve yan görevler şeklinde ilerliyor.

    Ana görevler sizi doğrudan Akito ve KK’in merkezde kaldığı dialoglar ve işleyişe bağlı tutuyor. Bu, biraz daha oyunun temelini ve ana hatlarını görüp devam etmek isteyen tüm oyuncuları kapsayan ilk seçeneğimiz diyebiliriz.

    Bir diğer kısım ise yan görevler. Yan görevlerin ana hikaye yapısı ile bağı yok. Adı üstünden, yan görev. Çoğu oyunda olmak için var olan görev sistemini bu oyunda farklı bir şekilde görüyoruz. Şehir efsanelerini ve kulaktan kulağa yayılan batıl konuları temel alan, incelemeye başlarken dediğim gibi sizi daha da merak ettirerek oyunda kalmanızı sağlayacak unsur olarak karşımızda duruyor. Birbiri ile bağı olmayan ama “Acaba bir yan görev daha yaparsam ne öğrenirim?” sorusu ile merakınızı ayakta tutan ilginç bir yapım olmuş. Bu kısmı beğendiğimi söyleyebilirim.

    Yapımın harita üzerinde kısmen lineer olmayan bir oynanış sunması fena olmayan bir oynanış ve alan büyüklüğü olarak kendine yer bulmuş. Bu yapım için tabii ki müthiş bir açık dünya beklemiyorum. Bu tarz oyunlar genelde çok daha lineer akışa sahip olup, sizi ana hikayenin waterfall etkisine maruz bırakırlar. Suyun yönü nereye çekerse siz oraya savrulur, istenilen yerde heyecanlanır, istenilen yerde korkarsınız. Bu oyunda da bu teknik bir miktar uygulanmış. Zaten uygulanmadan bazı şeyler yürümez o konuda net bir kabülüm var. Bunun üstüne koyan ise şehrin biraz açık yapısı ve yan görev çeşitliliği oluyor.

    Oyunun gidişatı açıldıkça ve siz ortamdaki mistik olgulara aşina olmaya başladıkça şehirde bir şeyler keşfetmek, olay örgüsünü birleştirmeye çalışmak ve ruhlar alemi ile bulunduğunuz nokta arasında amansız bir gerilim temelli mücadele başladığında bir tık daha mitlerle dolu keyif kaplıyor içinizi.

    Bu konsepti sevdim çünkü her zaman bu kadar niş bir yapım önümüze çıkmıyor. Mitoloji ve beraberinde gelen benzer tüm olguları merakla kurcalayan biri olarak yapımın çarpışma mekaniklerinden ya da yürümeyle kaybettiğimiz zamanlarından çok bu detayları okumak ve görmek keyif verdi diyebilirim.

    İnsanların yer almadığı bir ruhani Tokyo’da Nekomata isimli kedi görünümlü varlıklar ile karşılaşıyoruz. Hem kozmetik hem de oyun sırasında ihtiyacınız olacak can yükseltme gibi eşyaları buralardan alabileceğinizi hatırlatmakta fayda var. Sizden bazı görev benzeri taleplerde bulunabiliyorlar ve karşılığında da değerli eşyalar sunuyorlar.

    Oyunda bir ruhani ortam ve mistik durumlar sözkonusu. Düşmanlarımız ise bu diyardan diğerine göçerken iç huzurunu bulamamış ruhani varlıklar. Onlara kendi arasında ziyaretçiler deniyor. Bizim kültürümüzde de benzer örneklerini halk arasında duyduğumuz durumlardan. Bu ziyaretçilerin farklı tür ve tipleri de mevcut. Tek düze bir akış olmaması için hikayesel olarak çeşitlendirme gerçekleştirilmiş.

    Bu düşmanlar sizi fark edene kadar kendi hareket alanlarında canlı oldukları dönemlerde olduğu gibi yaşama belirtisi gösterirken, sizi fark etmeleri ile birlikte saldırgan bir tutum sergiliyorlar. Düşmanlarınıza fark ettirmeden yaklaşırsanız anında işlerini bitireceğiniz bir hareket de gerçekleştirebiliyorsunuz.

    Oyunun en sevdiğim bir diğer yanı ise çeşitli büyüleri ve ritüelleri el ve bileklerinizi kullanarak yapmanız. Bu durum sizi daha da olayın merkezinde hissettiriyor. Özellikle yetenek ağacı ve kazanılan diğer faydaları da üst üste ekleyip bu el hareketleri ile iyice şova döndüğünde ortam cidden keyifli hale geliyor. Oyunun başlarında her yeni keşfettiğiniz duruma ellerinizle bir müdahalede bulunurken yaşadığım heyecan çok güzeldi. Özellikle Belli bir noktayı kontrol altında tutan büyük kapıların kontrolünü ele geçirirken yaptığımız hamleler ve ortaya çıkan görsel şölen çok keyifliydi.

    El ve bilek hareketleri üzerinden dövüş sistemi de oldukça basit. Yapımı hem PlayStation 5 hem de PC tarafında deneyimleme şansım oldu. Sol mouse tuşu ile saldırı, sağ tık ile objeleri alma, orta tuş ile bloklama gibi zaten genel olarak gündelik olarak kullandığınız bir tuş paterni üzerinden kombinasyonlara gidebileceğiniz çizgi sunulmuş. Yeteneklerin gelmesi ve sizin bu geçişlere alışmanız ile akıcılık tavan yapıyor.

    Ghostwire: Tokyo çok büyük beklenti olmadan başına geçtiğim ve ona ayırdığım süre zarfında yeni öğrendiğim bilgiler ve deneyimler ile beni tatmin eden bir yapım oldu. Bu aralar biraz daha arkası dolu, size ayırdığınız süre içinde yeni bilgiler sunacak bir yapım arıyorsanız bu oyuna bir göz atmanızı öneririm.

    Ghostwire: Tokyo oyunu ilginizi çekti ise buraya tıklayarak satın alabilirsiniz.

    Teknolojinin Desteği ile Forma Girin

    Havaların ısındığı, enerjimizin yenilendiği şu günlerde motivasyonunuzu düşürmeyin, teknolojinin desteği ile forma girin.

    En popüler aksiyon kamerası modelleri

    Hareket halinde çekim yapmamızı sağlayan aksiyon kameraları, son dönemde çok popüler. Özellikle spor ve gündelik faaliyetleri kaydetmek içi kullanılan aksiyon kameraları, hafif ve kolay taşınabilir olmalarıyla dikkat çekiyor. Aksiyon kameralarıyla, bisiklet, motosiklet veya kaykay ile dolaşırken, paraşütle atlarken, doğa sporları yaparken bile titreşimsiz görüntüler yakalamak mümkün.

    Bugün 4K çözünürlüğe kadar videolar çeken, geniş açılı lensleriyle çok iyi fotoğraflar yakalamayı sağlayan ürünler piyasada mevcut. Yüzerken, sörf yaparken ve dalış yaparken bile su geçirmeden sorunsuz çalışan aksiyon kamerası modellerini makul fiyatlara bulabilirsiniz.

    Aksiyon kameraları, geniş bir aksesuar yelpazesine sahip. Kaskınıza, bisikletinize ya da aracınıza sabitlemek için aksesuarlar, su geçirmez kılıflar, çeşitli özelliklerde tripod ve monopodlar, lensler, harici mikrofonlar gibi pek çok donanım, çekimlerde size kolaylık sağlamaya aday.

    Uzun soluklu çekimler yapacaksanız, örneğin gün boyu sürecek doğa yürüyüşüne çıkacaksanız, aksiyon kameranızın pil ömrünün süresi çok önem kazanır. Pili takılıp çıkarılan modeller tercih ederseniz, yanınızda yedek piller taşıyabilir ve pil bittiğinde hemen değiştirebilirsiniz.

    Bu hafta baharın gelişiyle doğaya dönüş başladığını göz önüne aldım ve MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim en popüler aksiyon kamerası modellerini incelemeye koyuldum. Hazırsanız öne çıkan aksiyon kamerası modellerine yakından bakalım:

    GOPRO Hero 10 Black Aksiyon Kamerası

    GOPRO Hero 10 Black Aksiyon Kamerası

    Tavsiye edeceğim ilk aksiyon kamerası, GOPRO firmasının Hero 10 Black modeli. Bu kamera, 5.3K video ve 23MP fotoğraflar çekebiliyor. HyperSmooth 4.0 video sabitleme teknolojisiyle titreşimi azaltan kayıtlar yapabilen bu kamera, Bluetooth ve WiFi kablosuz bağlantı teknolojilerini destekliyor.

    Dilerseniz kaydedilen görüntüler buluta aktarabilir ve telefon ya da bilgisayarınızdan kolayca paylaşabilirsiniz. 10 metreye kadar su geçirmez olan GOPRO Hero 10 Black aksiyon kamerasını, dilerseniz sualtı aktivitelerinizde de kullanabilirsiniz. Daha derinde çekim yapmak içinse koruyucu aksesuar kullanmanız gerekir.

    SJCAM SJ8 Aksiyon Kamerası

    SJCAM SJ8 Aksiyon Kamerası

    Bir başka seçenek ise SJCAM firmasının SJ8 model aksiyon kamerası. SONY sensör kullanılan, 4K video ve 20MP fotoğraf çekebilen bu ürün, içerikleri MicroSD hafıza kartına kaydediyor. WiFi kablosuz iletişim teknolojisini de destekleyen ürün, böylece yakaladığınız içerikleri kablosuz olarak paylaşmak ya da düzenlemek için bilgisayarınıza aktarmanızı kolaylaştırıyor.

    Çekim yaparken kadrajınızı daha iyi yapabilmeniz için hem ön hem de arka ekrana sahip olan SJCAM SJ8 aksiyon kamerası, düşük ışıkta daha parlak çekimler için gece görüş özelliği ve daha kapsayıcı kareler yakalamak için 170 derece geniş açı özelliğiyle dikkat çekiyor.

    Bood B-9A Aksiyon Kamerası

    Bood B-9A Aksiyon Kamerası

    Son önerim ise Bood firmasının B-9A model aksiyon kamerası. 4K 30fps, 1080p 60fps video ve 16MP fotoğraflar çekebilen bu üründe çift ekran bulunuyor. Öndeki selfie ekranı 1.3 inç, arka ekran ise 2.0 inç büyüklüğünde. 170 derece süper geniş açılı lensi bulunan bu aksiyon kamerasıyla yakalanan görüntüler maksimum 64GB kapasiteli Mikro SD karta kaydediliyor.

    WiFi teknolojisini destekleyen Bood B-9A aksiyon kamerası, firmanın iOS ve Android uyumlu uygulamalarıyla da yönetilebiliyor. Plaj ya da havuzda fotoğraf çekmek, gerektiğinde dalmak isteyenler için, bu ürünün 30 metreye kadar su geçirmez olduğunu hatırlatmadan geçmeyelim.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim aksiyon kamerası modelleri bu kadar. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan daha fazla aksiyon kamerası seçeneği için buradan bilgi alabilirsiniz.

    Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Ayrıca sevdikleriniz için hediye arıyorsanız, MediaMarkt’ın Hediye Bulucu hizmeti size yardımcı olabilir. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Fujifilm Instax Mini 11 ile anında fotoğraf baskısı

    Fujifilm Instax Mini 11 ile anında fotoğraf baskısı

    Fujifilm Instax Mini 11 ile anında fotoğraf baskısı

     

    WhatsApp herkesin şikayet ettiği o özelliği değiştiriyor!

    Dünyanın en yaygın kullanılan anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp, yepyeni bir özellik ile karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Şirket, uzun yıllardır geliştirme aşamasında olduğu kimi özellikleri ilk etapta Beta kullanıcılarıyla paylaşıp, sonrasında herkes için kullanılabilir hale getiriyordu. Bir özelliği daha aynı şekilde, ilk olarak Beta versiyonunda görme fırsatı bulduk.

    WhatsApp, kullanıcıların yıllardır şikayetçi olduğu bir konuya nihayet müdahale etmeye karar verdi. Platformun hem iOS hem de Android için yayınladığı kısıtlı Beta sürümünde, kullanıcıların 2 GB’a kadar medya dosyaları paylaşmasına izin veren bir test başlatıldı.

    WhatsApp’tan Android kullanıcılarına özel yenilik!

    WhatsApp, medya dosyası paylaşım limitini güncelliyor

    Popüler mesajlaşma servisi WhatsApp, yeni bir özellik için kolları sıvadı. Şu anda yalnızca Arjantin’deki kullanıcıları için aktif edilen özellik; Android’de 2.22.8.5, 2.22.8.6 ve 2.22.8.7 Beta sürümlerinde geçerli kılındı. iOS için ise 22.7.0.76 Beta sürümü işaretlendi. Şirket, sınırlı sayıda Beta kullanıcısına mesaj tepkileri özelliğini sunduktan kısa bir süre sonra, büyük medya dosyaları paylaşmak için limitini genişletti.

    Şimdiye kadar WhatsApp, medya dosyaları için maksimum 100 MB sınırı bulunduruyordu. Fakat artık bu limit, yakında herkes için 2 GB olacak. Şu an için çok az sayıda kullanıcının eriştiği bu seçenek, yakında Arjantin dışındaki ülkelere de tanınacak ve nihayet Beta’dan çıkıp kararlı sürümde karşımıza çıkacak.

    WABetaInfo tarafından paylaşılan ekran görüntüsünden de anlaşılabileceği üzere, platform kullanıcıların şikayetçi olduğu o seçeneği değiştirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Ancak küçük de olsa bu özelliğin Beta sürümünden sonra rafa kaldırılıp kenarı atılması ihtimalinin olduğunu da sizlere hatırlatmak isteriz. Şirket, bu özellikten istediği verimi almazsa, 100 MB sınırı ile dosya paylaşımı ilerleyen süreçte de geçerli olabilir.

    PCIe 5.0 Bağlantısı Neler Sunuyor?

     

    Bilgisayar içerisindeki bağlantılar ve bu bağlantıların sağladığı bant genişliği inanılmaz önemli. PCIe 5.0 ile birlikte veri yolu inanılmaz genişleyecek. Bu yüzden şirketler PCIe 5.0 destekli ürünlerini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Hatta daha birkaç ay önce ASUS, Gen5’e hazır olarak tanıtılan Thor PSU serisini duyurmuştu. ASUS ROG Thor 1000W Platinum II PSU, aslında bu konektöre sahip ilk güç kaynağı ve 600W’a kadar güç besleyebilen 12 pinli bir kabloyla geliyor.

    Şirketin 12 pinli güç konnektörü (resmi olarak Molex MicroFit 3.0 biliniyor), bir PSU’nun 12V kanalını kullanan ekran kartına 600W’a kadar güç sağlamak üzere tasarlandı. Ayrıca görünüşe göre 12+4-pin yardımcı PCIe 5.0 güç bağlantısı da (12VHPWR olarak da bilinir) aynı gücü sağlıyor. 12VHPWR’de toplam 16 konnektör bulunurken, bunların dördü kartın doğru şekilde bağlandığını doğrulayan ve maksimum gücü belirleyen yan bant sinyallerini taşıyan ayrı bir kontak set kullanacak.

    Yeni Gen5 standardı, 12V gerilimde 9A’e kadar güç sağlayabilirken bu da maksimum 648W anlamına gelmekte. Resmi özelliklerde ise maksimum 600W ibaresini göreceğiz.

    Aynı zamanda bilgisayar dünyasının büyük bir bölümü halen PCIe 4.0 teknolojisine geçiş yapmamışken PCIe 5.0 x4 arayüzüne dayanan SSD’ler bu yıl hayatımıza girmeye başlayacak. SSD kontrolcüleri üreten Silicon Motion’a göre yeni sürücüler ilk olarak “meraklı” sınıfa hitap edecek.

    Silicon Motion ve ortakları, bu yılın sonuna doğru SM2508 kontrolcüsüne dayalı bazı SSD’leri piyasaya sürme yolundalar. Bu sürücüler PCIe 5.0 x4 arabirimine sahip olacak ve uyumlu masaüstü sistemleri için ışık hızında depolama sağlamak için yaklaşık 13 GB/sn’lik bir aktarım hızı sunacak.

    Yeni nesil SM2508 tabanlı PCIe Gen5 SSD’ler, InnoGrit’in IG5666 kontrolcüsü ve Phison’un benzer yetenekler sunan PS5026-E26 kontrolcüsü tarafından desteklenen ürünlere karşı rekabet edecek. 2022’de PCI Express Gen5 x4 arayüzüne dayanan en az üç SSD modeli bekliyoruz. Böylelikle donanım meraklıları sonunda Intel’in Alder Lake işlemcilerinin temel özelliklerinden birinden faydalanma fırsatı bulacak.

    Silicon Motion şu anda ana akım PC’leri hedefleyen ve PCIe 5.0 arabirimine sahip SM2507 kontrolcüsü üzerinde çalışıyor. Bu platform görünüşe bakılırsa 2024 yılında ticarileştirilecek. Şirket PCIe Gen5 SSD’leri genel PC’lerin kullanımına sunmadan önce kurumsal sınıfa yönelecek ve SM8366 platformunu piyasaya sürecek.

    Diğer taraftan TeamGroup, Cardea serisinin bir parçası olarak T-Force PCIe Gen5 SSD’lerini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Yeni PCIe 5.0 SSD’ler 13.000 MB/sn’nin üzerine çıkan maksimum sıralı okuma yazma hızlarının yanı sıra 12.000 MB/sn üzerinde yazma hızları sunacak. Ayrıca 4 TB gibi yüksek bir depolama seçeneği mevcut olacak.

    T-Force PCIe Gen5 SSD, en yeni NVMe 2.0 protokolünü desteklerken dayanıklılık ve ürün ömrünü artırmak için tescilli teknolojiler kullanılarak geliştirilecek. Yüksek hızlar ve yeni teknolojiler ise oyun, bilgi işlem, video akışı, artırılmış gerçeklik (AR), sanal gerçeklik (VR) ve diğer birçok alanda ihtiyaçları karşılayacak.

    TeamGroup’un planı, T-Force Cardea Gen5 SSD serisini 2022 yılının üçüncü çeyreğinde seri üretime sokmak. Yüksek hızlarla birlikte doğal olarak sıcaklıklar daha yüksek seviyelere çıkacak ve bu sürücüler için çeşitli verimli soğutma çözümlerinin hazırlandığı söyleniyor.

    Bahar temizliğinin en favori ürünleri MediaMarkt’ta

    Bahar ayları kendini yavaş yavaş göstermeye başladı. Evlerinde bahar temizliği yapmak ve yeni ürünlere yer açmak isteyenler için ihtiyaç duydukları tüm ürünler MediaMarkt’ta. 28 Mart tarihine kadar devam edecek “Bahar Temizliği” kampanyası hem MediaMarkt mağazalarında hem de mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.

     

    Güneşli günler baharın habercisi. Evlerinde bahar temizliğine hazırlanan milyonlarca kişi bu yıl da MediaMarkt Türkiye’nin avantajlı hizmetinden yararlanacak. 28 Mart tarihine kadar sürecek “Bahar Temizliği” kampanyasında başta şarjlı, dik, torbasız ve robot süpürgeler ile ütüler olmak üzere pek çok üründe çeşitli hizmet ve fırsatlar sunulacak. Baharın gelişine özel başlatılan bu kampanya hem MediaMarkt mağazalarında hem de mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.

     

    Çeşit çeşit süpürge MediaMarkt’ta

    Bahar temizliğinin en favori ürünlerinden olan elektrikli süpürgeler, farklı kullanım alanlarına göre kendi içerisinde ayrışıyor. Örneğin bu süpürgeler arasında şarjlı ve dik süpürgeler pratik, kolay taşınabilir ve kullanım kolaylığıyla ön plana çıkarken daha büyük metrekareli evlerde ise kablolu torbasız süpürgeler ya da 1 saate varan şarj süreleri olan dik süpürgeler  alternatifler arasında, Ayrıca temizlikte rahatlığından ödün vermeyenler için robot süpürgeler de kullanıcıya önemli avantajlar sunuyor.

     

    “Bahar Temizliği” kampanyasında satışa çıkan süpürgelerin fiyatı 1.049 ile 7.999 TL arasında değişiyor. 

     

    Temizlik bitti, şimdi ütü vakti

    “Bahar Temizliği” kışlıkların saklanıp yazlıkların da yavaş yavaş gün yüzüne çıkması, bu da kırışan giysilerin ütülenmesi anlamına geliyor. Yeni bir ütüye ihtiyaç duyanlara buhar kazanlı ve buharlı ütülerde fırsatlar sunan MediaMarkt’ta bu ürünlerin fiyatları ise 799 ile 4.599 TL arasında değişiyor. 

     

    Elektrikli mutfak aletleri dekampanyaya dahil

    Kampanyasına çeşit çeşit süpürge ve ütüleri dahil eden MediaMarkt’ta, seçili elektrikli mutfak aletlerinde de çeşitli hizmet ve fırsatlar var. Fiyatları 229 TL’den başlayan ve 4.999 TL’ye kadar giden ürünler arasında blender seti, doğrayıcı, el blender seti, ızgara ve tost makinesi, mutfak robotu, narenciye sıkacağı, tost makinesi ve çay makinesi de bulunuyor.

     

    2022’de takip etmeniz gereken tüketici elektroniği trendleri

    Yapay zeka (AI) ve nesnelerin interneti (IoT) gibi teknolojiler, tüm endüstrileri yeniden şekillendirirken, sağlıktan tasarıma farklı meslek gruplarından profesyonellerin yeteneklerini de şaşırtıcı şekilde artırarak işlerinde birçok yeniliği hayata geçirmelerini sağlıyorlar. Dahası etrafımızla iletişim kurma becerilerimizi artırıyor, sağlığımızı iyileştiriyor, evlerimizi akıllı cihazlar ve aletlerle doldurarak konfor katıyor ya da yeni nesil eğlence deneyimleri ile hayatımıza renk katıyor.

    Tüm bunları olmasını sağlayan tüketici teknolojilerini, sorunları çözmemize veya günlük hayatımızda daha iyi deneyimler yaşamamıza yardımcı olan geniş bir ürün ve hizmet kategorisi olarak tanımlamak mümkün. Bu alandaki gelişmeler 100 inçlik bir 8K TV setinin muhteşem görsellerini salonumuza getirebileceği gibi, cebimizdeki akıllı telefondan kolumuzdaki saate kadar hayatımızdaki tüm gereçlerinin daha dijital ve daha akıllı olmasını sağlıyor. Peki tüketici elektroniği alanında bu yıl hangi trendler daha fazla öne çıkacak? Bu yazımda 20222’nin tüketici elektroniği trendlerine göz attım.

    Ev tipi robotların yükselişi
    Ev tipi robotlar bir süredir hayatımızda ve giderek yaygınlaşıyor. Amazon’un 2021 Eylül’de tanıttığı yeni ev tipi robotu Astro ise bu alanda çıtayı yükseltiyor. Yapay zekaya sahip sesli asistan Alexa teknolojisi ile donatılan ev robotu başarılı olursa diğer teknoloji geliştiricilerin Amazon’un izinden gitmesi muhtemel. Uzaktan da kontrol edilebilen Astra, evde yaşayan hayvanların ya da insanların kontrolü ya da güvenliği amacıyla kullanılabiliyor. Büyük bir ekran ile donatılan ve periskop şeklinde bir kamerası olan Astro, evde güvenlik konusunda bir sorun gördüğünde kullanıcısına bildirim gönderebiliyor.

    Daha akıllı şeyler
    İlk nesil “akıllı” ürünler, internette gezinmemizi sağlayan akıllı telefonlardan YouTube ve Netflix izlememize izin veren TV’lere kadar gerçekten yalnızca “bağlantılı ürünler”di. Makine öğrenimi daha sonra geldi ve telefonların akıllı güç yönetimi ile pil ömrünü uzatmasından görüntü iyileştirme algoritmalarıyla daha iyi fotoğraflar çekmesine kadar hayatımızda verimliliği artıran ve kendi kendine çalışabilen yeni araçlar getirdi. Bugün, akıllı TV’ler, çevrimiçi içeriği izlememize ve uygulamaları çalıştırmamıza izin vermek yerine, görüntülerini ve seslerini bulundukları ortama uyarlamak için yapay zekayı kullanıyor ve seslerimizle kontrol edebilmemiz için yerleşik doğal dil tanıma algoritmalarına sahipler. 2022’de akıllı tüketici cihazları, ister güneşin TV ekranımıza yansıdığı açı, isterse egzersiz tavsiyesi vermek için aktivitelerimizi takip ediyor olsun, günlük hayatımızda karşılaştığımız benzersiz zorluklara kişiselleştirilmiş çözümler sunma becerisini daha fazla geliştirecek.

    VR/AR ve duyuların interneti
    Dijital içerik ve çevrimiçi hizmetlerle etkileşim geleneksel olarak görme ve işitme olarak iki duyumuzun uyarılmasını kapsar. İleride, hem üreticiler hem de içerik sağlayıcılar, gerçekten sürükleyici tüketici deneyimleri yaratmak için dokunma, tatma ve koku alma yoluyla bizimle etkileşime geçmeye çalışacaklar. Bunların çoğu, yeni cihazların deneyimleri koklamamıza ve hissetmemize izin vereceği sanal gerçeklik ortamlarında (VR) gerçekleşecek, bu da onların giderek daha “gerçek” ve etkileşimli olacağı anlamına geliyor. Hem VR hem de artırılmış gerçeklik (AR) cihazları 2022’de hızla artacak. Oculus’un 2021’de Quest 2 kulaklıklarından iki milyona yakın sattığını biliyoruz. Bu da daha fazla içerik üreticisinin oyunlarını ve deneyimlerini VR’a getirmek için motive olacağı anlamına geliyor. HTC ve Sony gibi teknoloji firmalarının rekabette geride kalmamak adına oyuna hızlıca dahil olabileceklerini öngörebiliriz. Filmler ve oyunlar da dahil olmak üzere eğlenceli içeriklerde daha etkileşimli deneyimler önümüzdeki dönemde bizleri bekliyor.

    Metaverse çağı başladı
    Facebook, Nvidia ve Microsoft gibi şirketler, metaverse için gelecek planlarını ortaya koydular. Amaç iş, sosyalleşme ve oyun oynamak için sürükleyici çevrimiçi ortamlar yaratmak. Bununla birlikte, oyun geliştirici Epic, herhangi bir zamanda çevrimiçi olarak 15 milyona kadar oyuncuyu çeken Fortnite oyunuyla bir şeyler inşa etmek, canlı konserler yaşatmak ve sunduğu diğer yeni nesil sanal deneyimlerle bu alanda yol gösterici olabilir. Evet metaverse çağı başladı.

    5G ve diğer ultra hızlı ağlar
    5G yetenekleri, premium ve amiral gemisi ürünlerle sınırlı olmak yerine, tüm cep telefonları ve diğer cihazlar için norm haline gelecek. Bu, 8K akışın yanı sıra bulut oyunları ve VR dahil olmak üzere daha yüksek tanımlı ve daha yüksek bant genişliğine sahip video hizmetlerinin kullanıma sunulmaya başlayacağı anlamına geliyor. Bu aynı zamanda hacimli işlemcilere ve grafik yongalarına gerek kalmadan cihazların daha küçük ve daha hafif olacağı anlamına geliyor.

    Akıllı evler ve nesnelerin interneti

    Evdeki her şeyin giderek daha “akıllı” hale gelme ve birbirleriyle daha yararlı yollarla iletişim kurma ve bağlantı kurma eğilimi, bu yıl boyunca devam edecek. Aslında, Gartner’daki analistler, 2022’de ortalama bir evin 500’den fazla akıllı cihaz içerebileceğini tahmin ediyor. Bu yıl sonunda Apple, Google ve Amazon’un iş birliğiyle oluşturulan “akıllı ev işletim sistemi” Matter’ın lansmanı merakla bekleniyor. Bu yeni teknoloji evdeki bağlı cihazlar için standart bir çalışma ortamı oluşturmayı amaçlıyor. Şu anda, farklı üreticilerin cihazları genellikle kendi protokollerini kullanarak çalışıyor ve bunlar başka teknolojilerle entegre çalışacak şekilde tasarlansa da, tüketicilerin tüm cihazlarını yönetmesine ve bağlamasına izin verecek bir Windows veya MacOS eşdeğeri yok. Bu, akıllı ev cihazları pazarının 53 milyar dolara çıkacağının tahmin edildiği 2022’de değişebilir.

    NFT, blockchain ve dijital ikizler
    Bunların hepsinin bir arada konuşulması önemli, çünkü tüketici elektroniği alanındalim uygulamalar söz konusu olduğunda, bunlar birbiriyle yakından ilişkilidir. Basitçe söylemek gerekirse, blok zinciri, NFT’ler ve dijital ikizler bir arada çalışarak çalışma şeklimizi değiştirecek. 2022’de tüketici ürünlerini büyük ölçüde etkilediklerini görmeye başlayacağız. Sony, Asics ve Coca-Cola gibi tüketici markaları, NFT alanının bir parçası olma niyetlerinin sinyallerini verdi ve fiziksel tüketici ürünlerini tamamlamak ve artırmak için tasarlanmış dijital ürün ve hizmetler üzerinde çalışmaya başladı.

    Akıllı TV’nizi Güçlendirecek Android TV Uygulamaları

          Android TV’ler popülaritesini giderek istikrarlı bir şekilde artırıyor. Android TV platformu Google’ın yeni teknolojileri ve sayısız uygulamaları ile entegrasyonu sayesinde, sektörde adından daha fazla söz ettiriyor.  Bir Android TV’niz varsa ya da Android TV kutusuna sahipseniz, Akıllı TV’nizi Güçlendirecek Android TV Uygulamaları başlıklı yazımda, Android TV uygulamalarına örnekler vereceğim.

    Puffin TV

    Sr:puffin-tv

     

          Akıllı TV’deki ekran klavyesi ya da uzaktan kumanda tuşlarıyla internette gezinme bir bilgisayarın verdiği rahatlığı maalesef veremiyor.  Puffin TV tarayıcısı, adres çubuğuna sahip geleneksel PC’ler için optimize edilmiş tarayıcısıyla diğer tüm sıkıcı işlemleri ortadan kaldırarak bir bilgisayarın verdiği rahatlığı yaşatmayı amaçlıyor. Bu konuda da oldukça yol kat ettiğini söyleyebiliriz.

          Puffin TV servisi ile akıllı telefonunuz senkronize olup, QR kodları kullanılarak yer imleri oluşturmanıza olanak sağlanıyor. Bu tarayıcıda web siteleri umduğunuzdan daha hızlı geliyor.

    Kodi

    Sr:play.google.com

     

          Mega medya platformu olan Kodi, Wi-Fi medya merkezlerinden PC’lere kadar ev ağınızdaki çeşitli cihazlarda içerik izlemenin en kolay yollarından birisidir.  Diğer taraftan, Kodi, dünyanın her yerinden içerik hizmetleri veren platformlara erişimi sağlayan büyük bir servistir.

          Dünyanın her yerinde Kodi kullanıcıları tarafından oluşturulan uluslararası TV, kablo TV ve filmleri ücretsiz izlemeye olanak sağlıyor.  Kodi servisini kullanırken platformda bulunan içeriklerin yasallığı konusuna da dikkat etmekte yarar olduğunu söylemeliyim.

    AirScreen

    sr:play.google.com

          Android TV’ler Google Cast desteği ile birlikte geliyor.  Android akıllı cihazınızdan bir Android TV’ye herhangi bir video, ses veya görüntüyü bu Cast desteği sayesinde yayınlayabiliyorsunuz. Diğer taraftan, bir iPhone kullanıcısıysanız ve Android TV’niz varsa, iPhone’dan Android TV’ye içerik atma konusunda ciddi uyumluluk sorunları yaşayabilirsiniz.  Bunun sebebi, iPhone’un Cast servisini desteklememesidir.

          iOS kullanıcılarının bir iPhone’dan Apple TV’ye içerik aktarabilmesine olanak sağlayan özellik de Airplay servisidir.

          Ancak, Google, iPhone kullanıcılarının bir iPhone’dan Android TV’ye içerik aktarmaya olanak sağlayan AirScreen uygulamasını tanıtarak iOS kullanıcılarının hayatını kolaylaştırdı. AirScreen, Android TV’nizde bir Airplay sunucusu oluşturarak, iPhone ekranınızı Android TV’ye yansıtmanıza olanak tanıyor.

    VLC Media Player

    sr: play.google.com

          Android TV’nizde nefes kesici bir video oynatıcı deneyimi istiyorsanız, VLC Media Player tamda ihtiyacınız olan uygulamadır. Bu medya oynatıcısı neredeyse tüm video codec bileşenlerini destekliyor.  Aynı zamanda; ağ akışlarını, bir çok ses dosya türünü, DVD IOS’larını da destekliyor. Android TV uygulamaları arasında çok yönlü multimedya desteği kategorisinde ilk sıralarda geliyor.

          VLC Media Player, medya arşivinizi otomatik olarak ses, video ve diğerleri olarak sınıflandırıyor. Oynatıcıdaki ayarları kullanarak, oynatmak istediğiniz içerikleri her şekilde kontrol edebiliyorsunuz.

     Plex

    sr:play.google.com

          Plex, medya düzenleme ve yönetme konusunda en iyi Android TV uygulamalarından birisidir. Androd TV’nizde bir medya arşivi varsa, evdeki bütün akıllı ekranlarda oynatma, organize etme, yönetme, yayınlama ve kontrol etme konusunda Plex’i çok yararlı bulacaksınız. Uygulamanın hızlı ve içinde gezinmenin kolay olduğunu söyleyebilirim.

    Aptoide

    sr:tv.aptoide.com

          Aptoide, Play Store’da bulamayacağınız uygulamaları indirebileceğiniz alternatif bir uygulama mağazasıdır. Örneğin, Android TV için teknik olarak optimize edilmemiş birçok Android oyununu Play Store’da göremezsiniz ama Aptoide’den indirerek cihazda kullanabilirsiniz.

          Diğer taraftan, Play Storda olan birçok uygulamayı da bu platformdan indirebilirsiniz. Uygulamanın güvenliği ve indirilen içeriklerin güvenli olup olmadığı konusunu da ayrıca düşünmekte yarar var.

          Twitter takip için @salihertugrul    YouTube Kanalım

    ROG Strix Arion M.2 NVMe SSD kutusu yenilikçi özellikler taşıyor

    ROG Strix Arion, SSD’nizi kutuya yerleştirmenizi kolaylaştıran, pin tasarımlı ve başparmağınızla yerleştirebileceğiniz bir sistem barındırıyor…

    Asus’un ROG Strix Arion modeli, 2230/2242/2260/2280 boyutunda bir M.2 PCIe NVM Express SSD’yi barındırabilen, USB-C 3.2 Gen2 bağlantıyla 10 Gbps’ye kadar veri aktarım hızı sağlayan şık bir SSD kutusu. Zarif, alüminyum alaşımlı kasası, ideal ısı dağıtımı için termal pedler, özel ASUS Aura Sync aydınlatma efektleri ve R kancalı bir koruyucu askı ile ROG Strix Arion, yüksek performanslı bir mobil depolama çözümü. Alanında öncü bir alternatif. Görevi, SSD’leri muhafaza etmek…

    ROG Strix Arion’a 2230/2242/2260/2280 boyutundaki M key/B+M key’li 2TB’a kadar M.2 PCIe NVM Express SSD’leri yerleştirebilirsiniz. Dahili termal pedlerle birlikte alüminyum alaşımlı kasası, çalışma sıcaklıklarını önemli ölçüde azaltarak, SSD’nizin yüksek aktarım hızlarını korumasını ve ömrünü uzatmasını sağlar.

    Tornavidasız çözüm

    Donanım meraklıları için geliştirilen ROG Strix Arion, SSD’nizi kutuya yerleştirmenizi kolaylaştıran, pin tasarımlı ve başparmağınızla yerleştirebileceğiniz bir sistem de barındırır. Böylece tornavida kullanmanıza gerek kalmaz. ROG Strix Arion, dizüstüler, akıllı telefonlar, PC’ler ve oyun konsollarıyla uyumluluk sağlaması için USB-C’den USB-C’ye ve USB-C’den USB-A’ya kablolarla sunulmaktadır.