Hyundai Motor Grubu, bölgesel hava araçlarını ve gelecekteki mobilite teknolojilerini tanıttı.
Amerikan Supernal firmasıyla ortaklaşa olarak geliştirilen eVTOL adlı konsept, 2028 yılından itibaren Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da ticari kullanım satışa sunulacak. Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı’nda tanıtılan eVTOL adlı konsept, Hyundai tarafından sertifikalandırmaya çalışırken, Supernal da kabin konseptini oluşturmak için grubun tasarım stüdyolarıyla ortaklık kurdu. İki şirket arasında ortaklık kısa sürede geliştirilirken, otomotiv parçaları, inşaat, robotik ve otonom sürüşü kapsayan 50’den fazla bağlı kuruluşla da işbirliği yapılıyor.
eVTOL’ün yaygın bir ulaşım aracına dönüşmesi için yolcu deneyiminden diğer düzenlemelere ve altyapıya kadar her detayın en ince ayrıntısına kadar düşünülmesi gerekiyor. Hyundai Motor Grubu’nun mobilite yeteneklerinden yararlanan Supernal ise önümüzdeki yıllarda endüstrinin büyümesi için mevcut kaynaklara önceden yatırım yapıyor.
Supernal’in beş koltuklu yeni nesil kabin konsepti, en konforlu uçaklardaki yolcu deneyimini sunarken aynı zamanda daha ekonomik fiyat politikasıyla da ticari havacılığın ufkunu genişletiyor. En yüksek havacılık güvenlik standartlarını karşılayan konsept, Hyundai’nin otomotiv tasarım ve üretim süreçlerinden yararlandığına dair ipuçları da veriyor. Öne çıkan tasarımla beraber, her şeyden önce güvenlik felsefesini göz önünde bulunduran Hyundai, günlük kullanımla beraber hayatı kolaylaştırmayı öncelik haline getiriyor.
Mühendis ve tasarımcılardan oluşan ekip, karbon fiberden yapılmış hafif kabini oluşturmak için otomotiv endüstrisinin ilerici tasarım anlayışından faydalandı. Otomobil sunrooflarından ilham alan tavan lambaları da farklı bir aydınlatma kombinasyonu sunuyor. Bir “ışık terapisi” olarak adlandırılan bu teknoloji, uçuşun çeşitli aşamalarına göre ayarlanabiliyor. Kabin yerleşimi, yüksek boşluk payları ve eşya taşımaya olanak tanıyan bagaj hacmiyle destekleniyor.
e-SIM özellikle Apple Watch Series 7 ve Apple Watch SE Türkiye pazarında satışa sunuldu. Bu sürüm Apple tarafından Cellular ismiyle biliniyor ve telefonla iletişime geçerek e-SIM sayesinde görüşme yapmanıza imkan tanıyor.
Bugüne kadar Türkiye’de e-SIM özelliği tam olarak kullanılmadığı için bu sürüme sahip Apple Watch modelleri gelmiyordu. Apple Watch Series 7 ile bu durum değişti ve bu akıllı saatin Cellular adı verilen sürümü de Türkiye’de kullanıma sunuldu.
e-SIM destekli Apple Watch Türkiye’de. Nasıl kullanılacak?
Peki bu sürümün normal sürümden ne farkı var? Öncelikle bu sürüm Wi-Fi ve Bluetooth bağlantısına ek olarak e-SIM desteği de sunuyor. Bu sayede telefonunuz yanınızda olmasa da görüşme yapabiliyorsunuz. Yani telefonu evde bırakıp spor için koşuya çıktınız. Gelen telefon aramaları saatiniz üzerinden yapabileceksiniz.
Bu özellik şimdilik sadece Turkcell’de çalışıyor ve eğer bir iPhone sahibi iseniz Apple Watch Cellular akıllı saatinizde bu özelliği aktif hale getirirseniz gelen aramalar eğer telefon saate yakın bir mesafede ise (Bluetooth etki mesafesi) doğrudan Bluetooth üzerinden yapılıyor. Bu özellik zaten uzun yıllardır vardı.
Eğer daha uzak bir mesafede iseniz akıllı saatteki e-SIM devreye giriyor ve telefonunuzdaki fiziksel ya da e-SIM ile haberleşerek görüşmenin akıllı saat üzerinden ayın numara ile yapılmasını sağlıyor.
Yeni kullanıma sunulan bu hizmeti 6 ay boyunca ücretsiz olarak kullanabiliyorsunuz. Sonrasında ayda 29.90 TL ödemeniz gerekiyor.
Bu sayede telefonunuz yanınızda olmadığı durumlarda bile görüşmelerinizi akıllı saat üzerinden gerçekleştirebiliyorsunuz. Cellular Apple Watch Series 7’nin sunduğu en önemli özellik işte bu teknoloji.
Bir kez daha altını çizeyim: Bu teknolojiyi kullanabilmek için uyumlu bir iPhone modeline ve Turkcell hattına ihtiyacınız var. Farklı marka bir telefonla ve operatörle bu özelliği şimdilik kullanamıyorsunuz.
Ayrıca eğer telefonla aynı numara olmasını istemezseniz Apple Watch Series 7 için ayrı bir e-SIM de almanız mümkün. Bu senaryoda akıllı saat ile doğrudan bu e-SIM hattı üzerinden görüşme yapabileceksiniz. Öte yandan sadece Apple Watch Series 7 değil aynı zamanda Apple Watch SE’nin de Cellular sürümünün Türkiye’de satışa sunulduğunu belirteyim.
Eğer bu tarz bir özelliğe ihtiyacınız var, telefonunuz da iPhone ise Apple Watch Series 7 Cellular sürüme bir göz atmanızı öneririm. Bu akıllı saati MediaMarkt güvencesi ile uygun taksitlerle burada yer alan linkten satın alabilirsiniz.
Xiaomi, geçtiğimiz yılın beğenilen uygun fiyatlı Android telefon modellerinden olan Redmi 10 ‘un 2022 versiyonuyla tekrar karşımızda.
Hemen iki sürüm arasındaki farklılıklardan kısaca bahsedelim. Örneğin, geçen sene satışa sunulan Redmi 10 modelinde, çift sim + microSD tepsisi vardı. Bu yeni modelde ise sim + hibrit kullanım tepsisi var. Yani 2 sim ya da 1 sim + 1 microSD kart kullanılabiliyor. Geçen sene çıkan modelin 6GB RAM’li versiyonu da bulunuyordu, yeni modelde ise bu versiyon yok.
8.92mm kalınlıktaki telefon, 181 gram ağırlıkta. Çoğu zaman tek elde kullanıma uygun, avuçta rahat bir tutuş hissi sağladığını söyleyebiliriz. Telefonun arka tarafında en dikkat çekici detay olarak, dışarı doğru hafif çıkıntılı tasarlanmış dörtlü kamera sistemini gösterebiliriz.
Parmak izi okuyucu sensör, sağ yan taraftaki fiziksel tuşa yedirilmiş ve iyi çalışıyor. Çoğu telefonda alt kısımda görmeye alışık olduğumuz 3.5mm kulaklık girişi ise, telefonun üst tarafında bulunuyor.
6.5″ FHD+ DotDisplay
Corning’in Gorilla Glass 3 koruma sistemiyle korunan ekran, dokunuşları hızlıca algılıyor ve yumuşak deneyimler sunuyor. 405ppi değerindeki ekranın dikkat çekici bir özelliği olarak ihtiyaca göre ayak uydurabilen AdaptiveSync özelliğinden söz edebiliriz. Örneğin, videolar izlerken 60Hz, oyun oynarken de 90Hz ekran tazeleme değerine erişerek daha akıcı görüntüler elde edebilirsiniz.
Ekran, okuma modu özelliği sayesinde de gözleriniz için daha rahat deneyimlerin önünü açıyor. İsterseniz kağıt dokusu ve siyah beyaz renk seçeneğiyle gerçekten kitap okuyormuş hissini bir nebze de olsa yaşayabilirsiniz.
MediaTek Helio G88
Redmi 10 2022, gücünü MediaTek Helio G88 çipsetinden alıyor. Geçtiğimiz sene temmuz ayında tanıtılan bu çipset, özellikle yumuşak görüntüleme ve fotoğrafçılık tarafında pek çok seçenek sunmayı hedefleyen bir çipset.
12nm olarak üretilen çipsetin bünyesinde, 1.5GHz değerde çalışabilen 6 tane Cortex A55 çekirdeği ve 2GHz değerde çalışabilen 2 tane Cortex A75 çekirdeği bulunuyor. Bu detaylara 4GB LPDDRX RAM ve 128GB dahili depolama eşlik ediyor. İsterseniz microSD kart da kullanabilirsiniz.
Android 11 işletim sistemiyle gelen telefon, kullanımı kolay bir arayüze sahip. Ek olarak, Facebook, Netflix, Spotify ve TikTok gibi popüler uygulamaları da ön yüklü olarak sunuyor.
Deneyimlerimiz esnasında iyi bir performansla karşılaştık. Hem arayüz akıcı hem de uygulama çalıştırma performansı tatmin edici düzeyde. Ek olarak, Call of Duty Mobile gibi bir oyunu da akıcı görsellerle ve akıcı ısınma faktörü olmadan deneyimleyebildik. İkili hoparlör sistemi, bu tip deneyimlerde de tatmin edici sonuçlar verebiliyor.
50+8+2+2MP
Bildiğiniz gibi, günümüzde hemen her telefonda çoklu kamera sistemine yer veriliyor ve bu sayede hem portre hem de geniş açılı çekim gibi popüler modların kullanılabilmesi amaçlanıyor. Bu, Redmi 10 2022’de de geçerli.
Ürünün 50MP ana kamerası, f1.8 açıklık değerine sahip. Bunun anlamı, düşük ışık koşullarında dahi iyi detaylar yakalayabiliyor olması. Yine de, en iyi performansını tahmin edeceğiniz gibi gün ışığında sergiliyor.
8MP ultra geniş açılı kamera, hep söylediğimiz gibi manzara çekimleri ve kalabalık çekimler için ideal. Bu kamera da daha iyi renkler ve daha net detaylar için iyi ışık koşullarında ön plana çıkıyor.
Ultra geniş açılı kamerayı, 1080p 30FPS video çekim tarafında da kullanabiliyorsunuz. Objeleri yakın plandan fotoğraflayabilmeniz için makro çekim modu da unutulmamış.
Arka kamera sistemi 1080p 30FPS video çekim, hızlı video çekim ve ağır video çekim gibi özellikler de sunuyor.
Ön tarafa baktığımızda ise, 8MP değerde selfie kameramız var. HDR ve portre çekim modu gibi özellikler bu tarafta da var ve iyi ışıklı ortamlardaki çekim performansından memnun kaldık. Ek olarak, ön kamerayla da hızlı video çekimi yapabilir, kısa video çekim modunu kullanabilirsiniz.
Teknik özellikleri ve tasarımı ortaya çıkan Galaxy Z Fold4, yeni bir sızıntı ile gündeme geldi. Samsung’un amiral gemisi katlanabilir modeli Galaxy Z Fold4 modelinin fiyatı sızdırıldı.
Galaxy Z Fold4 Avrupa fiyatı belli oldu
Galaxy Z Flip4 ve Galaxy Z Fold4 modelleri, Samsung’un 10 Ağustos’ta gerçekleştireceği Samsung Unfold Your World adlı etkinlikte tanıtılacak. Galaxy Z Fold4 modelinin farklı menteşe tasarımıyla karşımıza çıkacağı sızdırılan bilgiler arasında yer alıyor.
Samsung, yeni Galaxy Z Fold modelinde Qualcomm tarafından üretilen Snapdragon 8 Plus Gen 1 işlemci kullanacak. İşlemcide 1 adet 3.19GHz hızında çalışan Cortex-X2, 3 adet 2.75GHz hızında çalışan Cortex-A710 ve 4 adet 1.80GHz hızında çalışan Cortex- A510 çekirdeği bulunuyor. Ayrıca TSMC’ye ait 4nm teknolojisiyle üretilen işlemcide Adreno 730 grafik arabirimi mevcut.
Şirketin hem Galaxy Z Fold4 hem de Galaxy Z Flip 4 modelinde Dynamic AMOLED 2X teknolojisi kullanacağı belirtiliyor. Galaxy Z Fold4, 7.6 boyuta ve QXGA Plus çözünürlüğe sahip ekran ile tanıtılacak.
Üçlü kamera dizilimine sahip olacağı belirtilen cihazda 50 Megapiksel ana kamera, 12 Megapiksel ultra geniş açılı kamera ve 12 Megapiksel telefoto lens kullanılacak. Samsung Galaxy Z Fold4 modelinde siyah, krem rengi ve gri olmak üzere 3 farklı renk seçeneği bulunacak.
Galaxy Z Fold4 modelinin 256 GB versiyonu Avrupa’da 1.860 euro, 512 GB versiyonu ise 1.980 euro fiyat etiketine sahip olacak. Ülkemizde ise 23 Temmuz euro kuruyla 256 GB versiyonu vergiler hariç 33.705 TL, 512 GB versiyon ise 35.880 TL olacak.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlar kısmında ve SDN Forum’da paylaşabilirsiniz.
Hem müzik dinlemek hem de telefon görüşmeleri yapmak isteyenlere, Anker firmasının Life Note model kablosuz kulaklığını önerebilirim. Grafen sürücüler ve aptX teknolojisiyle CD kalitesine yakın ses veren bu kulaklık, dört mikrofonla da telefon görüşmelerinde dış sesleri algılayıp dengeleyebiliyor.
Anker Life Note, kulak içi kullanım için tasarlanmış bir kulaklık. Life Note, True Wireless Stereo (TWS), yani Gerçek Kablosuz Stereo bir ürün kategorisine giren bir ürün. Bu ürün, günlük kullanımda kaliteli müzik dinlemek ve sorunsuz telefon görüşmesi yapabilmek için gereken teknolojileri size sunuyor. Anker Life Note’un kutu içeriğine baktığımızda, şarj kutusu, şarj kutusu içinde gelen iki adet kulaklık, 4 çift yedek silikon kulak adaptörü, USB-C girişli şarj kablosu, kullanım kılavuzu ve garanti belgesinin çıktığını görüyoruz.
Oval bir kutuda geliyor
Tasarım özelliklerine baktığımızda, Life Note’un mat siyah köşeleri yuvarlatılmış oval bir şarj kutusu içinde geldiğini görüyoruz. Bu şarj kutusu oval ve köşeleri yuvarlatılmış tasarımıyla kolayca taşınabilir. Pantolon, gömlek veya ceket cebimize rahatlıkla sığabilir. Bu açıdan kutu tasarımını da beğendiğimi söyleyebilirim. Şarj kutusunun ön yüzünde şarj seviyesiyle ilgili bilgilendirme için tek bir led ışık bulunuyor. Kutusun üst yüzeyinde Soundcore yazısını görüyoruz. Çünkü bu ürün Anker’ın Soundcore ürün ailesinin bir üyesi.
Şarj girişi USB-C’li
Şarj yuvası kutunun arka yüzeyinde konumlandırılmış. Ürünle gelen USB-C girişli şarj kablosunu buraya takarak kulaklığınızı şarj edebilirsiniz. Şark kutusunun içine baktığımızda kulaklıkların kutu içerisinde yatay şekilde konumlandırıldığını görüyoruz. Burada sağ ve sol kulaklığın yerleri Left ve Right yazılarıyla belirtilmiş. Kulaklıklar oldukça şık mat siyah malzemeden üretilmiş. Kulaklıkların üzerindeki fiziksel butonlarda siyah parlak malzeme tercih edilmiş.
5 farklı silikon başlık
Ürünün kutusundan 4 çift yedek silikon kulak adaptörü çıktığını söylemiştim. Kulaklıkların üzerindekiyle birlikte 5 farklı boyutta kulak adaptörüne sahip oluyorsunuz. Bu da kulaklarınıza en uygun silikon adaptörü bulmak için size daha fazla esneklik ve seçenek sağlıyor. Anker Soundcore Life Note kablosuz kulaklık, Bluetooth 5 teknolojisini destekliyor. Bluetooth 5, daha önceki teknolojilere göre daha fazla menzile sahip.
Bluetooth 5 destekli
Bluetooth 5 sinyalleri, teorik olarak 800 feet yani 243,84 metreye kadar uzağa ulaşabiliyor. Bu tabii ki açık alanlar için geçerli veriler. Kapalı alanlarda Bluetooth 5 teknolojiyle araya duvarlar gireceği için 10-15 metreden sonra müzikte kopmalar yaşandığını göreceksiniz. Bu da doğaldır. Bluetooth 5 ayrıca mobil cihazların daha az enerji tüketmesini sağlıyor ve bu sayede de batarya ömrüne de olumlu anlamda etki ediyor. Müzik kalitesi anlamında da Bluetooth 5, daha fazla veri aktarımını mümkün kıldığı için olumlu bir katkı sağlıyor.
Tek adımda eşleştir
Life Note’ta Tek Adımda Eşleştirme özelliği mevcut. Bu sayede ürünü cihazlarınızla Bluetooth aracılığıyla eşleştirmeniz kolaylaşıyor. Akıllı telefonunuzun Bluetooth ayarlarına girdiğinizde Life Note’un adını göreceksiniz, tek bir dokunuşla kulaklık ile cihazınız eşleşecek. Life Note kablosuz kulaklıklar, şarj kutusundan çıkardığınızda otomatik olarak son eşleştirilen cihaza bağlanıyor.
Botunları fiziksel
Hem sol hem de sağ kulaklıkta birer adet fiziksel buton bulunuyor. Bu butonlarla müzik başlatma ve durdurma, önceki ya da sonraki parçaya geçme ile çağrı cevaplama ve sonlandırma işlevleri yerine getirilebiliyor. Sol kulaklıktaki butona iki kez bastığınızda önceki parçaya, sağ kulaklıktaki butona iki kez bastığınızda sonraki parçaya atlıyor. Müziği başlatmak ya da durdurmak için sol ya da sağ kulaklıktaki butonlara bir kez basmanız yeterli.
Asistan desteği
Aynı şekilde gelen çağrıları cevaplayıp, görüşmeyi sonlandırmak için de butonlara bir kez basmanız yeterli oluyor. Butonlara sürekli bastığınızda akıllı asistan devreye giriyor. Apple kullanıcıları için Siri, Android kullanıcıları için Google Asistan ya da Samsung Bixby kullanılabiliyor. Ancak butonların dokunmatik değil de fiziksel olmasının şöyle bir dezavantajı var: Butonlara bastığınızda kulaklığın bir miktar kulağınıza baskı yapması rahatsız edici olabiliyor. Diğer yandan, kulaklık üzerinde ses kontrolü yok. Ses ayarını telefonunuzdan yapmanız gerekiyor.
Suya karşı dayanıklı
Life Note, sıvılara karşı IPX5 seviyesinde korumaya sahip. IPX5, ürünün basınçlı suya dayanıklı olduğu anlamına geliyor. Suya dayanıklı gövdesi sayesinde kulaklıklar, ansızın sağanak yağmur bastırdığında bile sorunsuz çalışmaya devam ediyor. Hava koşulları ne olursa olsun ürün zarar görmeden size eşlik etmeyi sürdürüyor.
CD kalitesine yakın sonuç
Anker Life Note’ta Qualcomm firmasının aptX teknolojisi mevcut. Bu teknoloji, kablosuz kulaklıklarda CD kalitesine yakın ses elde edilmesini sağlıyor. aptX teknolojisiyle cihazlarınızdan kulaklığınıza veri aktarımı müzikte en az kayıpla iletiliyor ve bu da yüksek kalitede müzik dinlemenizi mümkün kılıyor.
Grafen sürücülerle daha iyi ses
Life Note’un ses kalitesine etki eden en önemli faktörlerden biri grafen sürücülere sahip olması. Grafen malzeme, kulaklığın tüm frekans aralıklarında daha doğru sesler elde edilmesini sağlıyor. Üründe ayrıca Anker’in düşük frekanstaki sesleri gerçek zamanlı olarak analiz eden ve anında yoğunlaştıran özel BassUp teknolojisi mevcut. BassUp teknolojisi, dinlediğiniz müzikte bass sesler düşükte anında yüzde 43’e kadar yükseltebiliyor. Bu da dinlediğiniz müziğin kalitesine olumlu etki ediyor. Bass sesler beklediğimden daha güçlü, müzik kalitesinden memnun kaldığımı söyleyebilirim.
Dört mikrofonla görüşme
Anker Life Note’da sağda iki solda iki olmak üzere dört adet mikrofon bulunuyor. Bu mikrofonlardan ikisi sizin sesinizi karşınızdaki kişiye iletmek için kullanılıyor. Diğer iki mikrofon ortam seslerini algılayıp dış sesleri bastırıp, sizin karşı tarafa giden sesinizi yükselterek görüşmelerinizi daha sağlıklı gerçekleştirmenizi sağlıyor. Bunu Qualcomm’un cVc 8.0 teknolojisi sağlıyor. Üründe dış sesleri engellemek için pasif gürültü önleme teknolojisi mevcut.
İzolasyonu yeterli
Maalesef Aktif Gürültü Önleme (ANC) teknolojisi bulunmuyor. Buna rağmen dış sesleri engelleme ve izolasyon konusunda nispeten başarılı olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca telefon görüşmelerinizi yaparken kendi sesinizi duymak ve dışarıdaysanız dış sesleri de güvenlik açısından fark etmek için tek kulaklıkla kullanmanızı öneririm.
Telefon görüşmesinde iyi
Ben genellikle telefon görüşmelerimi yaparken ürünün şarj kutusundan sadece sağ kulaklığı alıp kulağıma takmayı tercih ediyorum. Size de tavsiye ederim. Pratikte ben telefon görüşmelerimi yaparken ürünü test ettim. Sesimin karşı tarafa ulaşmasında olumsuz bir sonuç elde etmedim. Mikrofon açısından ürünü başarılı buldum. Ayrıca görüşmelerim sırasında karşımdaki kişilerin sesleri de bana sorunsuz ve hatta yüksek kalitede ulaşıyordu.
Tek şarjla 7 saat kullanım
Anker Life Note kablosuz kulaklığın pil ömrüne gelirsek; ürün pil ömrü açısından da iyi sonuç veriyor. Ürün tek şarjla 7 saatlik kullanım ömrü vadediyor. Bu süre şarj kutusuyla birlikte toplamda 40 saate kadar çıkabiliyor. Life Note’ta ayrıca hızlı şarj özelliği de destekleniyor. Şarjınız azaldığı durumlarda sadece 10 dakika şarj ile 1 saate kadar kullanım ömrü elde edebiliyorsunuz. Ürün, kutu içerisinden çıkan USB-C kabloyla şarj ediliyor. Kulaklığınızı USB priz, bilgisayar ya da taşınabilir batarya ile şarj edebilirsiniz. Ürünün siyah ve beyaz olmak üzere iki farklı renk seçeneği bulunuyor.
Anker Soundcore Life Note video incelemesini aşağıdan izleyebilirsiniz:
Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz
Bu yazıda Anker Soundcore Life Note kablosuz kulaklık hakkında detaylı bilgi vermeye çalıştım. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm kablosuz kulak içi kulaklık ürünlerini buradan görebilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıya yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.
Yeni nesil Nintendo konsolu ne zaman çıkacak? Oyun sektöründeki köklü isimlerden biri olan Nintendo yeni konsolunu ne zaman duyuracak? Tüm oyun severler nefesini tutmuş yeni Nintendo konsolunu bekliyor.
Wii ile büyük bir başarı yakalayan Nintendo, Wii U ile başarısını sürdüremedi. Genel olarak başarısız bir grafik çizen Wii U’nun ardından Nintendo’nun nasıl toparlanacağı büyük merak konusuydu. Neyse ki 2017 yılında satışa çıkan Nintendo Switch tüm kaygıları giderdi. Hibrit yapısı ile oyun dünyasına yeni bir soluk kazandıran konsol, en az Wii kadar başarılı oldu.
Nintendo 2017 yılında Switch’i satışa sunduktan sonra, yalnızca mobil olarak oynanabilen Switch Lite ve OLED ekranı ile dikkatleri üzerine çeken Switch OLED’i de satışa çıkardı.
Oyun sektörünü az çok yakından takip edenlerin de bildiği üzere bir konsolun ömrü genel olarak 5 ile 7 yıl arasında değişiyor. Yani genele baktığımızda üreticilerin bir sonraki nesle geçmeleri en fazla 7 yıl sürüyor.
Nintendo, son konsolu olan Switch’i satışa çıkaralı 5 sene geçti. Dolayısıyla artık yeni nesil konsolun ayak seslerini duymamız gerekiyor.
Yeni nesil Nintendo konsolu ne zaman çıkacak?
Nintendo’ya yakın kaynaklar, Japonya merkezli oyun devinin yeni nesil konsol üzerinde çalışmalara başladığını doğruladı. Dolayısıyla yeni nesil konsolun satışa çıkması 2024’ü bulacaktır. Muhtemelen Nintendo yeni konsolunu da önümüzdeki yıl yani 2023’te tanıtabilir.
Peki Japon konsol devi yeni nesil konsolunda nasıl bir strateji izleyecek? Sızdırılan bilgilere göre Nintendo Switch satışlarından son derece memnun. Dolayısıyla yeni gelecek olan konsolun da Switch tarzında bir yapıda olacağını varsayabiliriz.
Yeni nesil Switch’te çok daha güçlü bir yapıyla karşımıza çıkacak olan Nintendo’nun ARM tabanlı yongalara yöneleceği varsayılıyor. Bilindiği üzere son dönemde ARM tabanlı yongalarda inanılmaz bir gelişme sağlandı. Dolayısıyla yeni Nintendo konsolunun mevcut Switch’e oranla 10 kat daha güçlü olacağı da iddialar arasında.
Hibrit formunu koruyacak olan yeni konsolun daha gelişmiş sensorlere sahip olacağı da gelen iddialar arasında. Ayrıca bu konsolun mevcuttaki tüm Switch oyunlarını da destekleyeceği belirtiliyor. Yani yeni Nintendo konsolu ilk çıktığında da geniş bir oyun kütüphanesine sahip olacak. Tabi ki yine de bekleyip göreceğiz. Zira daha 2024’e uzun bir süre var.
Tablet denildiği zaman akla gelen ilk marka Apple oluyor. Geçmişten günümüze gelene kadar tablet konusunda hep öncü olan Apple, her ihtiyaca göre tablet modelini tüketicilerine sunuyor. Bunlardan bazıları ise standart düz versiyon olan iPad serisi, son dönemlerde akıllı telefonlarında Mini modellerini kullandıktan sonra güçlü işlemcisi ve küçük kasası ile birlikte iPad Mini modelleri, öğrencilere yönelik güçlü, daha hafif ve uygun fiyatlı olan Air serisi, profesyonellere göre geliştirilen ve en yeni teknolojileri içerisinde barındıran iPad Pro serisi. Bu bütün seriler, ihtiyaca yönelik olduğu içim hangi modeli alırsanız alın kullanıcısını memnun edecektir. Ayrıca Apple ekosistemi içerisinde kendisine özel iPadOS yazılımıyla da hem uzun süre kullanım sağlıyor hem de gün içerisindeki kullanımlarınıza göre birçok farklı özellik sunuyor. Apple tarafında alabileceğiniz en iyi tables ise M1 işlemcili iPad Pro 12.9 modeli. Apple kendi geliştirdiği ve ilk önce dizüstü bilgisayarlarında kullandığı işlemcisini iPad Pro’ya getirerek büyük bir atılım gerçekleştirdi. Bu sayede artık tabletler de bilgisayarlar kadar güçlü, hatta kimi zaman bilgisayarlardan daha efektif hale geldi. 12.9 inçlik ekranı ise Mini LED’lerden oluşan bir OLED ekran. Bu sayede yüksek parlaklık seviyelerine çıkabilirken net görüntüler sunabiliyor. Ek olarak derin siyahla birlikte kontrast seviyesi yüksek renklerde sağlayabiliyor. Eğer siz de Apple tabletlere göz atmak isterseniz buradaki linke bakabilirsiniz.
Apple’dan sonra tablet konusunda büyük gelişmeler yapan diğer marka ise Samsung. Apple’a göre çok daha fazla tablet modeline sahip olan marka, en son çıkarmış olduğu Tab S8 serisi ile sınırları zorlamayı başarıyor. Özellikle bu serinin en büyük üyesi Tab S8 Ultra sunduğu özellikler ile herkesin beğenisini topluyor. Kimi laptoplardan daha büyük olan devasa 14 inçlik Super AMOLED ekranı, bakmaya doyulmayan bir görsel deneyim sunuyor. İçerisinde mobil taraftaki en güçlü amiral gemisi işlemcilerden Snapdragon 8 Gen 1 bulunurken yaptığınız çalışmalarda ya da oynadığınız oyunlarda en ufak bir sorunla karşılamanız çok düşük bir ihtimale dönüşüyor. Bununla beraber sadece tablet modu olarak değil DeX modu sayesinde tam bir taşınabilir bilgisayar formuna kavuşuyor. Yazılım tarafında Samsug’un böyle bir özellik sunması yeni bir dizüstü bilgisayar alacakları aklını çelmiş gibi duruyor. 11200 mAh büyüklüğündeki batarya ise sizlere çalışma veya oyun esnasında uzun süreler kullanım ömrü sunuyor. Eğer sizde Samsung’un tabletlerine göz atmak ve satın almak isterseniz buradaki linke bakabilirsiniz.
Aynı Samsung ve Apple’da olduğu gibi geniş bir tablet ürün yelpazesi olan HUAWEI, uygun fiyatlı modelleriyle dikkat çekiyor. Çocuklara özel tablet modellerin de geliştiren marka, profesyonellere özel olarak geliştirdiği MatePad Pro 12.6 modeliyle pazarda bulunuyor. İnce çerçeveleri sayesinde %90 ekran gövde oranı bulunan MatePad Pro, 2K çözünürlüğünde ekranı ile izleme deneyiminizi oldukça keyifli hale getiriyor. Ekranın OLED olması ile yüksek kontrast değerlerini sağlayabiliyor. HUAWEI, kendi geliştirdiği işlemcisi Kirin 9000E’den gücü alan tablet üst düzey performans sunuyor. HarmonyOS 2 yazılımına sahip olan MatePad Pro cihazlar arası etkileşimde (telefon, saat, kulaklık ve bilgisayar) sorunsuz bir deneyim sağlıyor. Bu sayede fotoğraflar, belgeler ve diğer dosyaları kolay ve hızlı bir şekilde aktarım yapabiliyor. Eğer sizde HUAWEI tabletlere göz atmak ve satın almak isterseniz buradaki linke bakabilirsiniz.
Peki siz 2022 yılı içerisinde bir tablet alacak olsanız hangi marka ve modeli tercih ederdiniz? Yorumlar kısmında kendi görüşlerinizi paylaşmayı unutmayın.
Modern yaşamın şehir insanının önündeki en önemli meydan okumalardan biri küçük bir apartman dairesine sığabilmek. Hayatımızdaki eşya sayısının her geçen gün arttığını düşündüğümüzde bu durumun giderek hepimiz için daha zor bir hale geldiği ortada. Birçoğumuzun derdi bu ama hayatı sadeleştirmek kesinlikle karmaşık hale getirmekten daha zor. Ama yakın zaman içinde bunu çözmek zorunda kalacağız sanki. Çünkü büyük şehirlerde daireler küçüldüğü gibi nüfus da giderek artıyor. Bu yaşam alanlarının daha da küçüleceği anlamına geliyor. Eşyalarda sadeleşmeye giderken ise ilk akla gelen çok fonksiyonlu gereçler oluyor. Aynı anda birkaç iş yapan cihazlardan bahsediyorum. Bunların başında ise kurutma özellikli çamaşır makineleri geliyor.
Hem yerden hem enerjiden tasarruf
İstanbul’da yeni yapılan binaların birçoğunda metrekareden kazanmak adına balkon olmuyor. Bu da yıkanan çamaşırların evin içinde kurutulmasını zorunlu kılıyor. Yazın idare edilebilse de kışın bu durum külfet haline geliyor. Üstelik sağlıksız da. Kurutma özellikli çamaşır makineleri bu bağlamda yerden tasarruf sağlarken, evin içinde çamaşır kurutma çilesini bitiriyor. Bu kategoride pazarda çok seçenek olsa da yenilikçi teknolojileri ile hem yıkama hem de kurutma fonksiyonunu bir arada sunan LG kurutmalı çamaşır makineleri, dar alanlara çok fonksiyonlu ürünler sığdırma derdinde olanlara çözüm oluyor. Aynı zamanda enerji tasarrufu yapması ile her iki fonksiyonu aynı anda sunan modellerin son dönemde daha fazla tercih edildiğini de not etmem gerek. LG kurutmalı çamaşır makineleri, yüksek kapasitesi, kompakt ebatları, buhar teknolojisi ile alerjiye neden olabilecek alerjenleri %99,9 oranında yok etmesi, enerji tasarruflu olması, AIDD ve TurboWash 360 özellikleri ile çamaşırlarda derinlemesine temizlik sağlarken hassas bakım yapması ile de pazardaki rekabette öne çıkıyorlar.
Çamaşırlara daha az, yaşamaya daha çok zaman ayırın
LG’nin tüm bu teknolojilerini bir araya getiren F4V5RGP0W 10,5 kg yıkama, 7 kg kurutma özellikli hepsi bir arada çamaşır ve kurutma makinesi son zamanlardan benim de hayatımı ciddi anlamda kolaylaştıran ve sadeleştiren bir cihaz. Bu kurutma özellikli model, kullanıcıların beğendiği tüm özellikleri tek makinede sunuyor.
Kullanıcılara hem enerji hem de zaman tasarrufu sağlayan cihaz sahip oldukları AIDD teknolojisi ile içerisindeki yükün ağırlığını ve kumaşın yumuşaklığını algılayarak en uygun programı kendisi seçiyor. Bu akıllı sistem, giysilerdeki yıpranmayı %18 oranında engelleyerek, kıyafetlerin daha uzun süre kullanılabilmelerini sağlıyor. Makine, TurboWash™ 360˚ sayesinde de, çamaşırları daha fazla kumaş koruması ile çok daha kısa sürede yıkayabiliyor. Bu süre sadece 59 dakikada.
Akıllı özellikleri ile hem hızlı hem hassas
LG’nin buhar özelliği olan Steam teknolojisine sahip kurutmalı çamaşır makinesi, çamaşırların alerji veya solunum sorunlarına neden olabilecek toz akarları gibi alerjenlerden %99,9 oranında arınmasını sağlıyor. Ayrıca buhar teknolojisi sayesinde, su kaybı sırasında oluşan kırışıklıklar, tambur hareketi esnasında ortadan kayboluyor ve kullanıcılar, klasik makinelere oranla yüzde 30 daha az kırışığı olan çamaşırlara kavuşuyorlar. Aynı zamanda şık tasarımı ile göze de hitap eden cihazın güçlendirilmiş, dayanıklı ve zarif temperli dış cam kapısı, geliştirilmiş hijyenik ve dayanıklı paslanmaz kaldırıcı özellikleri ile geliyor. Daha görünür bir ekran ve metalik bir yüzey ile büyüyen düğme boyutu ise bu akıllı tasarıma daha fazla fonksiyonellik katıyor. Ayrıca TWINWash™ Mini özelliği ile makine, yaşam tarzınıza ve iç mekan tasarımı ihtiyaçlarınıza uyum sağlıyor. Bu sayede yoğun hayatınızın arasında zamandan ve paradan tasarruf ediyorsunuz. LG’nin kurutma özellikli bu yenilikçi çamaşır makinesi SmartThinQ™ teknolojisi ile uzaktan çamaşır yıkamadan başka programlar indirmeye kadar birçok açıdan daha akıllı hale gelmiş. Kolayca cihazla iletişime geçmek ve Wi-Fi bağlantısıyla en güncel yeniliklere ulaşmak son derece kolay.
Genellikle yenilenen ürünler, çizilme, kırılma vb. nedenlerden dolayı tamire götürülmüş ve sıfıra yakın hale gelen ürünler şeklinde yer alıyor. Bu ürünler, insanların istedikleri telefona daha uygun fiyatla ulaşmasını sağlıyor. Bu markalar arasında en başta yer alan Apple, ABD’deki stoklarına yenilenmiş iPhone 12 Pro ürünlerini ekledi ve fiyatını açıkladı.
Yenilenen iPhone 12 Pro fiyatı, 759 dolardan başlıyor
Yenilenen ürünler, orijinallerine göre daha uygun fiyatlı şekilde yer alıyor. Bu nedenle bütçesi kısıtlı olan kişiler bu ürünleri tercih ediyor. Fiyatlarıyla gündemden düşmeyen Apple, yenilenen ürünler denildiğinde akla ilk gelen isimler arasında.
iPhone 12 Pro, daha önceden yenilenen cihazlar arasında yer alsa da geçtiğimiz nisan ayında tükendi. Bunun üzerine Apple stoklarını yeniledi ve yeni fiyatı açıkladı. ABD’de satışa çıkan iPhone 12 Pro’nun fiyatı en düşük 759 dolar şeklinde yer aldı. Bu, ülkemizde vergisiz 13 bin TL’ye denk geliyor. Apple iPhone 12 Pro’nun sıfır fiyatı ise ABD’de 900 dolardan başlıyor. Vergisiz karşılığı 15.900 TL’ye denk gelen model, Türkiye’de 28 bin TL’ye satılıyor.
Apple çevrimiçi yenilenmiş mağazasında iPhone 12 Pro, altın, gümüş, grafit ve pasifik mavi renk seçeneklerine sahip. Bu modellerin tümü kilitsiz ve SIM’siz şekilde yer alıyor. Aynı zamanda yenilenen iPhone modelleri yeni bir pil, dış kaplama ve USB-C Lightnin kablosu içeren kutuyla birlikte geliyor.
Ek olarak bu ürünler, standart bir yıllık garanti kapsamında yer alıyor. Bu ürünler hakkında Apple, iPhone’ların kapsamlı şekilde test edildiğini ve temizlendiğini söylüyor. iPhone 12 Pro, iPhone 11 Pro’ya göre birçok önemli özelliği yer alıyor. Bunlar, düz kenarlı tasarım, A14 Bionic çip, 5G desteği ve MagSafe gibi özellikler.
Peki, siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce ülkemizde yenilenen iPhone 12 Pro’nun fiyatı ne olurdu? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!
