Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 407

    Aksesuar Kampanyası MediaMarkt’ta Başladı

    MediaMarkt, farklı kategorilerden sunduğu binlerce teknolojik ürüne ek olarak bu ürünlerin vazgeçilmez aksesuarlarında, 14-23 Nisan tarihleri arasında geçerli olacak Aksesuar Kampanyası’nı başlattı.

    Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan MediaMarkt, farklı kategorilerden sunduğu binlerce teknolojik ürüne ek olarak bu ürünlerin vazgeçilmez aksesuarlarında önemli kampanyalar düzenliyor. Markanın 23 Nisan tarihine kadar sürdüreceği Aksesuar Kampanyası kapsamında mouse’dan klavyeye oyuncu kulaklığından kablosuz hoparlöre kadar birçok farklı kategorideki ürün, çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.

    14-23 Nisan tarihleri arasında geçerli olacak kampanya kapsamında;

    • Microsoft Wireless Mobile Mouse 289 TL’den
    • Logitech K380 Bluetooth Türkçe Q Klavye 689 TL’den
    • Rampage Favory 7.1 Usb Surround Mikrofonlu Kulak Üstü Gaming Kulaklık 479 TL’den
    • Seagate Expansion 2.5″ 1 TB Harici Hard Disk 879 TL’den
    • JBL Go Essential Bluetooth Hoparlör 749 TL’den satışa sunulacak.

    MediaMarkt’ın kampanyası hem Türkiye genelindeki 91 mağazasında hem de online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.

    Tüketiciler kampanyaya dair detaylara Aksesuar Kampanyası | MediaMarkt adresinden ulaşabilirler.

    Vivo Y22s : Fiyat/Performans canavarı ortaya çıktı

    Vivo Y22s , Snapdragon 680 işlemcisine sahip, gündelik kullanımda sizi rahat ettirebilecek bir Android telefon. 128GB dahili depolama ile tam bir fiyat performans canavarı.

    8,38mm kalınlıkta ve 192 gram ağırlığında olan Vivo Y22s, düz bir ekrana sahip ve köşelerden yumuşatılmış hatlarla geliyor. Arka taraftaki kamera dizilimi, dışarıya doğru hafif çıkıntılı tasarlanmış ve bir rahatsızlık uyandırmıyor. Alt kısma baktığımızda ise, kolay veri aktarımı için Type-C noktasını ve kablolu kulaklıklarınız için 3.5mm bağlantı noktasını görüyoruz.

    Vivo Y22s

    Ürünün kutusunda, cihazı daha sağlam ve temiz kullanabilmeniz için şeffaf koruyucu kılıf da mevcut. Bu kılıfı kullanmanızı tavsiye ederiz.

    Peki parmak izi okuyucu sensör var mı diye soruyorsanız, tabii ki var. Sağ yan taraftaki güç tuşu, aynı zamanda parmak izi okuma sensörü olarak da kullanılıyor ve genellikle performansından memnun kaldığımızı söylemeliyiz. Dijital dünyanızı daha güvenli hale getirebilmek için bu özelliği aktifleştirmenizde fayda var.

    Vivo Y22s

    6.55 inç değerde LCD ekran

    Ekran, özellikle iç mekân deneyimlerinde iyi bir görüntüleme kalitesi sunabiliyor. 90Hz değeri aktifken video ve oyun içeriklerinde daha net detaylarla karşılaşabiliyorsunuz. Öte yandan ekranın en ufak dokunuşları dahi algılayarak yumuşak deneyimler sunabildiğini de söylemeliyiz.

    Telefon, Snapdragon 680 işlemcisiyle geliyor. 4G destekli ürün, 6GB RAM ve 128GB dahili depolama detaylarına da sahip. İsterseniz microSD kart ile depolama miktarını artırabilirsiniz. Ayrıca, iyi grafikli oyunların daha performanslı çalışabilmesi için sanal RAM desteğini de kullanabilirsiniz. Bu sistem, mevcut boş disk alanınızdan faydalanarak size yardımcı olabiliyor.

    Vivo Y22s

    Android 12 işletim sisteminin bulunduğu telefon, kullanımı kolay, basit bir arayüzle geliyor. Alışmanız uzun sürmeyecektir.

    Peki oyun performansı nasıl diye soruyorsanız, bunu da yanıtlayalım. Call of Duty gibi popüler bir online oyunu, HD grafik paketi yüklü ve akıcı detaylarla oynayabilirsiniz. Oyun esnasında cihazda aşırı ısınma faktörüyle karşılaşmadık. Bu da sevindirici.

    Vivo Y22s

    50+2+2MP’den oluşan üçlü kamera sistemi

    Ana kamera, özellikle gün ışığında, fotoğrafçılık tarafında güzel detaylar sunabiliyor. Video çekim tarafında yüksek beklentileriniz olmamalı. Zira 720p 60FPS ve 1080p 30FPS seçenekleri sunulmuş. İyi ışıklı ortamlarda yapacağınız sabit çekimlerde iyi sonuçlar alabilirsiniz.

    Ultra geniş açılı çekim var mı derseniz, bu üründe sunulmuyor.

    Ön taraftaki 8MP kamera ise, iyi ışıklı ortamlarda bokeh efektli selfie’ler ve vlog videolar için yeterli performans sunabiliyor.

    Vivo Y22s, 5000mAh değerde pille geliyor. Böylece tek şarj ile bir günü rahatlıkla geride bırakabiliyorsunuz. Öte yandan ürün, beraberinde 18w hızlı şarj adaptörüyle geliyor. Böylece pili hızlıca şarj edip yol alabiliyorsunuz.

    Vivo ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    Canon EOS R8 ve R50: İki yeni aynasız

    Canon EOS R8 ve R50 aynasız kategorisinin yeni ürünleri olarak sektördeki yerini aldı. Her iki model de kendi kategorisinin önemli modelleri olma iddiasını taşıyor.

    Aynasız kategorisinin gelişimini uzun yıllar boyunca takip etmiş biri olarak Canon markasının bu alana biraz geç girdiğini düşünüyorum. Sektörün önemli bir markası olan Canon her ne kadar bu alana geç girse de ürünleriyle oldukça iddialı bir noktada durmayı da başardı. R serisi ile aynasız alanında ürünlerini geliştirmeye başlayan marka ilk ürünü EOS R ve RP ile 2018 yılında duyurdu. Bu iki model Full Frame yani tam boyutlu sensöre (36×24 mm) sahipti. Marka ilerleyen yıllarda bu aileye EOS R7 ve R10 isimli iki yeni APS-C boyutlu sensöre sahip modeller ekledi. Ayrıca yine yıllar içinde aileye yeni ve güçlü Full Frame sensörlü R5, R6, R6 Mark II ve R3 modelleri de eklendi.

    Canon EOS R8 ve R50

    Canon EOS R8 ve R50: İki yeni aynasız

    Aileye yeni katılan Canon EOS R8 ve R50 ise güncellenen teknolojik özellikleriyle dikkat çekiyor. Ailenin Full Frame sensörlü R8 modelinde 24.2 Megapiksel çözünürlük sunuluyor. 4K 60 fps video kayıt yapabilen bu yeni model kropsuz bir çekim imkanı sunuyor. Elektronik enstantane modunda saniyede 40 kare, mekanik modda ise 6 kare seri çekim hızı bulunan fotoğraf makinesinde 10-bit C-Log3 video kayıt özelliği de yer alıyor. Ayrıca satın alınabilen bir XLR bağlantı aksesuarı ile bu model üzerinden 4 kanal ses kaydı da yapılabiliyor. Halen Canon EOS RP sahibi olan biri olarak R8 modelinde en beğendiğim özelliğin kropsuz 4K video kayıt olduğunu belirteyim. Elbette aradan geçen yıllarda teknolojik olarak yaşanan gelişmeler de bu modele eklenmiş.

    Canon EOS R8 ve R50

    Gelelim ailenin ‘küçük kardeşi’ olarak tanımlayabileceğim R50 modeline. Bu model de 24.2 Megapiksel çözünürlük sunuyor. Sensör boyutu ise APS-C adı verilen (22.3 x 14.9 mm) boyutta. Bu da objektif kullanımında biraz dikkatli olmayı gerektiriyor. Ayrıca ışık hassasiyeti ve diğer detaylarda da Full Frame modellere göre biraz geride kalacağı anlamına geliyor. Bu model abisinden farklı olarak en fazla 4K 30 fps video kayıt yapabiliyor. Küçük gövdeli bir model olan EOS R50 özellikel amatör ve yarı profesyonel (bir noktaya kadar) kullanım için iş görebilecek bir fotoğraf makinesi olmuş.

    Canon EOS R8 ve R50

    Canon EOS R8 ve R50 modelleri markanın RF adını verdiği özel aynasız objektifleri ile birlikte kullanılabiliyor (R50 modeli için RF-S objektif kullanılıyor). Ayrıca bu iki modeli de haricen satın alınabilen özel bir adaptör yardımı ile EF ve EF-S serisi Canon objektiflerle de kullanmak mümkün oluyor. Bu da güzel bir haber. Zira elinizde EF ya da EF-S serisi bir objektif varsa bu iki modelde değerlendirebiliyorsunuz.

    Aynasız fotoğraf makinesi kategorisine yeni eklenen bu iki modelden EOS R8 ciddi fotoğrafçı ya da video içerik üreticilerine hitap ederken, EOS R50 daha çok bu işlere yeni başlayan bütçesi yüksek olmayan ya da ikinci kamera olarak değerlendirmek isteyenlere hitap ediyor.

    Canon EOS R8 ve R50 Türkiye fiyatlarına gelecek olursak ilk model için sadece gövde fiyatının 40 bin TL civarında olduğunu belirteyim. EOS R50 modeli içinse 18-45 RF-S objektifle beraber fiyatın 20 bin TL civarından başladığını da söyleyebilirim.

    HP’den hibrit çalışanlara yönelik modeller

    Çalışanların yüzde 89’u, yetersiz teknoloji nedeniyle ofise dönme konusunda isteksiz olduklarını bildiriyor. Nereden çalışılırsa çalışılsın olağanüstü deneyimler sunan HP bilgisayarlar, iş istasyonları, çevre birimleri ve hizmetlerle güçlü işbirliği ve üretkenlik sağlıyor.

    HP, Amplify™ İş Ortakları Konferansı’nda, hibrit esneklik için kapsamlı bir bilgi işlem çözümleri setiyle herkes için hibrit çalışmanın bir sonraki çağını başlatacak yeni ürün ve çözümlerini duyurdu.

    HP’nin Future of Work araştırmasına göre, çalışanların yüzde 80’i zamanın bir kısmında ofiste olmak istiyor, fakat birçok kurum, çalışanlarını ofise geri döndürmek için mücadele etmeye devam ediyor. HP araştırması, ofise dönüşün önündeki en büyük engelin optimal olmayan bir teknoloji deneyimi olduğunu gösteriyor. Çalışanların yüzde 89’u ofise dönüş kararlarını etkileyen en önemli faktörün teknoloji olduğunu söylüyor. Benzer şekilde, hibrit işte başarılı olduğunu bildirenlerin yüzde 90’ı doğru teknoloji ve araçlara erişimin olumlu bir iş deneyimine yol açtığına inanıyor. Şirketlerin ve çalışanların başarısını sağlamak için, çalışanların işe dönüşünü hızlandıran ve en uygun çalışma koşullarını sağlayan teknolojiler gerekli.

    Evde, Ofiste, Toplantı Alanlarında ve Hareket Halindeyken Sorunsuz Çalışma

    Yeni nesil HP EliteBook ve ProBook cihazları, HP Presence ile birinci sınıf işbirliği ve üst düzey üretkenlik için donatıldı. Gün boyunca evden ofise ve toplantı odalarına hareket eden kullanıcılara yönelik bu cihazlar hibrit esneklik için tasarlandı:

    HP EliteBook 800 ve 805 G10 Serisi Bilgisayarlar: İşbirliği için dünyanın en gelişmiş kurumsal dönüştürülebilir bilgisayarına sahip olan seri, HP Presence teknolojisi ile sanal toplantıları gerçekçi ve etkileşimli hale getiriyor.

    HP EliteBook 600 ve 605 G10 Serisi Bilgisayarlar: Kurumsal güçleri uygun bir fiyat noktasında en son teknolojiyle donatan birinci sınıf tasarım, işbirliği deneyimleri, yönetilebilirlik ve güvenlik, kullanıcıların ister ofiste ister uzaktan duyulmasını ve görülmesini sağlayacak.

    HP ProBook 400 ve 405 G10 Serisi Bilgisayarlar: Üretkenlik için yerleşik işbirliği araçları, çok katmanlı güvenlik ve dayanıklı, servis verilebilir bir kasa sunarak KOBİ liderlerinin ve çalışanlarının hibrit ortamda başarılı olmalarını ve BT yatırımlarından en iyi şekilde yararlanmalarını sağlıyor.

    (Tramadol)

    Menzil genişletici ile ölü noktaları ortadan kaldırın

    Bu hafta MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim Zyxel firmasının WRE6505 v2 model menzil genişletici ürününü inceleyeceğiz. Bu ürün evinizdeki kablosuz ağın kapsama alanını genişletmek ve olası ölü noktaları ortadan kaldırmak için ideal bir çözüm. Zyxel WRE6505 V2, ayrıca Access Point ve Repeater yani Tekrarlayıcı olarak da yapılandırılabiliyor.

    Kompakt ve şık bir tasarıma sahip olan ürün, doğrudan elektrik prizine takıldığı için ayrıca bir adaptör gerektirmiyor. Ürünün kurulumu da çok kolay. Üzerindeki WPS düğmesine bir kez basıp, ardından kablosuz yönlendiriciniz veya ağ geçidinizdeki WPS düğmesine bastığınızda Zyxel WRE6505 v2 mevcut Wi-Fi ağınızın bilgilerini alarak otomatik olarak kullanıma hazır hâle geliyor.

    Menzil Genişletici

    Üç farklı kullanım senaryosu

    Kurulum sonrası ürünü, evinizde bugüne kadar kablosuz ağın kapsama alanı içerisine girmeyen her hangi bir noktadaki bir prize takarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz. Zyxel WRE6505 v2, evinizdeki kablosuz ağın adıyla yayın yapacak ve bilgisayar, televizyon, akıllı telefon ve tablet gibi tüm cihazlarınızla otomatik olarak iletişim kuracak.

    Zyxel WRE6505 v2, Wi-Fi ağınızı üç farklı metotla genişletme imkânı sunuyor. Hem 2,4 GHz hem de 5 GHz bantlarını aynı anda kullanmak için Normal Modu, daha iyi kablosuz kapsama alanı elde etmek için yalnızca 2,4 GHz bandını genişleten Menzil Modu’nu veya daha iyi kablosuz performans için yalnızca 5 GHz bandını genişletmek için Hız Modu’nu seçebilirsiniz.

    Menzil Genişletici

    ONE Connect ile kolay yönetim

    Bu ürün Zyxel ONE Connect uygulamasıyla uyumlu. ONE Connect, Zyxel marka ağ cihazlarınızı yönetmeniz için geliştirilmiş bir uygulama. Bu uygulamadan evinizdeki modem, router, access point ve menzil genişletici gibi tüm cihazlarınızın durumunu görebiliyor ve gerekli müdahaleleri kolayca yaparak ağınızı yönetebiliyorsunuz.

    ONE Connect uygulamasını hem bilgisayarlarınızdan hem de akıllı telefon ya da tablet bilgisayar gibi mobil cihazlarınızdan kullanabilme şansınız var. Bilgisayar tarafında PC ve Mac uyumluluğu, mobil tarafta ise iOS ve Android uyumluluğu mevcut. Bu yönüyle oldukça başarılı ve kullanışlı bir uygulama olduğunu söyleyebilirim.

    Menzil Genişletici

    Işıklar size yol gösteriyor

    Ağınızı genişletmek için pratik bir çözüm olan Zyxel WRE6505 v2’de sinyal seviyesini gösteren ışıklar mevcut. Bu ışıklar, hem 2.4 GHz hem de 5 GHz bantlarında en iyi sinyal gücünü görebilmek için cihazı en uygun noktadaki prize konumlandırmanız için size yardımcı oluyor. Işıkların dikkat dağıttığını düşünüyorsanız, kurulum sonrası WPS düğmesine üç kez basarak kapatabiliyorsunuz.

    802.11 a/b/g/n/ac kablosuz ağ standartlarını destekleyen Zyxel WRE6505 v2, 2.4 GHz bandında 300 Mbps, 5 GHz bandında ise 430 Mbps hız sunuyor. Sinyal iletimi toplamda yaklaşık 750 Mbps’i bulabiliyor. Cihazda ayrıca kablo üzerinden cihazlarınızı bağlamak isterseniz bir adet 100 Mbps LAN soketi bulunuyor.

    Menzil Genişletici

    Hem pratik hem ekonomik

    Wi-Fi Protected Setup (WPS), Wi-Fi Multimedia (WMM), Otomatik Kanal Seçimi (ACS), Kablosuz Planlama, Kablosuz çıkış gücü yönetimi, MAC adres filtreleme, Kapsama/Hız ayarlama modu ve İstemci sinyal gücü listesi özellikleri bulunan Zyxel WRE6505 V2, kablosuz ağını genişletmek isteyenler için hem pratik hem de ekonomik bir çözüm.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    Bu yazıda Zyxel firmasının WRE6505 V2 model menzil genişleticisini inceledik. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm ağ ürünleri için buradan bilgi alabilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Öne çıkan klavye ve fare setleri

    Yayıncılar için ideal web kamerası: Logitech Brio 4K

    Modeminizin enerjisi kesilmesin: TUNÇMATİK Nano UPS

    Esporcular için kablosuz mouse Razer Deathadder v3 PRO inceleme

    Esporcuların başarıya giden yolda yeni performans ortağı Razer Deathadder v3 PRO inceleme konuğumuz.

    Her Razer incelemesinde istemsizce kendimi 2000’lerin başına gitmiş halde buluyorum. Copperhead ve Diamondback ile hem performans hem de tasarım olarak aklımızı alan Razer’a olan bağım bir başka. O zamanlar ülkede limitli sayıda bulabildiğimiz bir arzu nesnesiydi pro gamer mouse’ları. Şimdi istediğiniz noktada bol seçenekler ile raflardan edinebiliyorsunuz.

    2006 yılının sonlarına doğru DeathAdder ile ilk buluşmamızda da işin buralara geleceğini hiç düşünmüyordum aslında. Ele oturan, masada zengin duran, tasarım olarak Razer’ın ikonik yılan mesajını veren şekli ile müthiş egzotik bir donanımdı. Mouselarını dünya çapında öldürücülüğü ile ün salan yılanlardan esinlenerek ortaya çıkartıyorlar.

    Focus Pro 30K Optik sensörü, Razer HyperSpeed Wireless teknolojisi ve  63g ağırlığı ile DeathAdder ailesine segment atlatan yeni vahşisi Razer Deathadder v3 PRO oyuncuların beğenisine sunuldu.

    DeathAdder ailesi öyle bir seri ki, ona eliniz bir kere alışırsa yıllar boyunca aynısını tercih edeceğinizi size garanti edebilirim. Tabiri caizse damardan zehiri veriyor bu mouse ve eliniz küçük de olsa büyük de olsa bir şekilde muazzam bir ergonomi ile elinize oturuyor. Yıllar içinde mesleğim gereği bir çok mouse ile inceleme amacıyla zaman geçirdim. Günün sonunda uzun bir süre DeathAdder’a geri döndüm. Benim gibi eski alışkanlıklarını terk edemeyenler için çağın getirdikleri ile buluşan bir DeathAdder ile karşı karşıyayız.

    DeathAdder dünya çapında 15 milyondan fazla satış gerçekleştiren Razer’ın en çok satan mouse serisi ve bu jenerasyon yenilenmesi de tesadüf değil.

    Razer HyperSpeed ve Razer HyperPolling gibi Razer’ın donanım endüstrisine yön veren teknolojilerini aynı gövde üzerinde birleştiren, ultra hafif formu ve ergonomik yapısı ile saf performansı hedefleyen Razer Deathadder v3 PRO kusursuz bir deneyimin mimarı olarak elinizin altına yerleşebilir.

    Ergonomik olarak daha iyi konfor, geliştirilmiş dokunma hissi ve hafifleştirilmiş yapısının yanında avuç içi desteğinin ve kaydırma tekerleğinin deneyimsel olarak iyileştirdiğinin altını çizmemiz lazım. Bu iyileştirmeler espor profesyonellerinin talepleri doğrultusunda gerçekleşiyor. 90 saate kadar pil ömrü, DeathAdder ailesinde bir önceki üründen yaklaşık olarak %25 daha hafif olması gibi avantajları ile fark yaratan bir mouse olarak karşımızda duruyor.

    DeathAdder V3 Pro gücünü %99.8 çözünürlük doğruluğuna sahip Razer Focus Pro 30K Optik Sensörden alıyor. Salt bir optik olmanın ötesinde AI ile birleştirilmiş bir güç önünüze konmuş. Asimetrik Cut-off, Smart Tracking ve Motion Sync gibi Razer tarafından profesyonelleri hedef alan yapay zeka geliştirmeleri emrinize amade. Asimetrik Cut-off ve Smart Tracking sizin mouse pad yüzeyinden tabanı ne kadar uzaklaştırdığınızı, bunu hangi sıklıkla yaptığınızı ve ne kadar süre böyle davrandığınızı analiz ederek stabil bir akış sağlamaya çalışırken Motion Sync ise hareketlerinizin keskinliğini yumuşatma ve tamamlama üzerine bir iyileştirme gerçekleştiriyor. Ayrıca 90 milyon tıklama ve ötesine ulaşabilen Razer optik mouse switch Gen-3 ile uzun bir yolculuk bizi bekliyor.

    Razer HyperPolling Wireless ve Razer HyperPolling Wireless Dongle ikilisinin birlikte kullanılması ile 1 ms’lik 1000 Hz oranını 0.25 ms’lik 1000 Hz oranına çıkartarak 4000 Hz’lik bir Polling Rate’e ulaşmış oluyoruz. Rekabetçi oyuncular bu detayın ne kadar önemli olduğunu bilecektir. Ne kadar stabil ve yüksek hız o kadar başarıya bir adım daha yaklaşmak diyebiliriz.

    Bu hıza erişmek için Razer HyperPolling Wireless Dongle’ı ayrıca satın almanız gerektiğini de hatırlatmam gerekiyor. Şart değil ama bu hızı istiyorsanız Razer Deathadder v3 PRO buna hazır.

    Her zaman olduğu gibi Razer Synapse üzerinden bütün detaylara erişebilir, ilgili ayarları, güncellemeleri ve çok daha fazlasını gerçekleştirebiliyorsunuz.

    Son karar olarak baktığımızda Razer Deathadder v3 PRO efsaneyi devam ettirmek için sahnelere geri dönüyor. Zaten harika olan dizaynı daha da iyileştirilip üzerine daha da güçlü hale gelmesi adına geliştirmeler yapılmış. Güncel teknolojik gelişmelere adapte edilmiş vahşi bir yılan kendisi. Ama yine de hatırlatmak lazım, bu mouse’u aldığınız için belki CS:GO oynarken her maç 50 kill çıkartamayacaksınız ama en azından profesyoneller gibi hissedebileceksiniz. Gerisi bileğinize kalıyor.

    Bu ürün dikkatinizi çekti ise buraya tıklayarak satın alabilirsiniz

    Telegram’ın hayatı kolaylaştıracak az bilinen özellikleri

    Telegram güncelleme ve yeniliklerTelegram güncelleme ve yenilikler Telegram dünya genelinde milyonlarca kullanıcısı olan popüler bir anlık mesajlaşma uygulamasıdır. Rus girişimciler Pavel ve Nikolai Durov tarafından 2013 yılında kurulan uygulama, kurulduğu günden bu yana hızla büyüdü ve dünya genelinde milyonlarca kullanıcıya ulaştı. Telegram’ın son açıkladığı resmi kullanıcı sayısı 2021 yılı Mayıs ayında yapıldı ve bu rakam 500 milyon olarak açıklandı. Birçok kişi, Telegram’ın basit bir mesajlaşma uygulaması olduğunu düşünse de, uygulama birçok kullanışlı özellik sunuyor. Bu makalede, Telegram’ın hayatı kolaylaştıracak az bilinen özelliklerinden bazılarını inceliyorum.
    Gizli sohbetler: Telegram, uçtan uca şifreleme ile korunan “gizli sohbetler” özelliği sunuyor. Bu özellik sayesinde, sadece sizin ve sohbet etmek istediğiniz kişinin okuyabileceği mesajlar gönderebiliyorsunuz. Bu özellik özellikle hassas bilgiler paylaşmak isteyenler için faydalıdır.
    Sesli mesajlar: Telegram, sesli mesaj göndermenize olanak tanıyor. Bu özellik, hızlı ve kolay bir şekilde mesajlarınızı yazmaktan hoşlanmayanlar için idealdir. Ayrıca, sesli mesajlar, işaret dili kullananlar veya sadece sesli olarak daha iyi anlaşılabilen kişiler için de faydalıdır.
    Bireysel özel aramalar: Telegram, belirli bir kişiyle yaptığınız tüm sohbetlerde arama yapmanıza olanak tanıyor. Bu özellik, özellikle büyük grup sohbetlerinde belirli bir konuşmayı bulmak zor olduğunda faydalıdır.
    Mesaj özelleştirme: Telegram, kullanıcılara mesajları özelleştirme imkanı sunuyor. Mesajlarınıza farklı yazı tipleri, renkler ve stil özellikleri ekleyebiliyorsunuz.
    Gruplar: Telegram, kullanıcılara gruplar oluşturma imkanı veriyor. Bu özellik, arkadaşlarınızla veya iş arkadaşlarınızla etkileşimde bulunmanızı kolaylaştırıyor.
    Dosya paylaşımı: Telegram, dosya paylaşımı için mükemmel bir platformdur. Dosyaları doğrudan Telegram hesabınızdan gönderebilirsiniz. Bu özellik, dosya boyutu sınırı olmaksızın büyük dosyaları kolayca paylaşmanıza olanak tanıyor.
    Kendi kendine yok olan mesajlar: Telegram, kendiliğinden yok olan mesajlar özelliği sunuyor. Bu özellik, belirli bir süre sonra mesajlarınızın otomatik olarak silinmesini sağlıyor ve özellikle kişisel bilgilerinizi paylaşmak zorunda olduğunuz durumlarda veya herkesin okumasını istemediğiniz mesajlar için işinize yarıyor.
    Yıldızlı mesajlar: Telegram’ın, yıldızlı mesajlar özelliği bir diğer az bilinen özelliklerinden. Bu özellik, önemli mesajlarınızı işaretlemenize olanak tanıyor ve daha sonra kolayca erişmenizi sağlıyor. Ayrıca, yıldızlı mesajlarınızı bir klasör gibi kullanarak farklı konulara göre gruplandırabiliyorsunuz.
    Sesli aramalar: Telegram, sesli arama özelliği, WhatsApp ve diğer popüler mesajlaşma uygulamalarındaki benzer özelliklerle aynıdır. Bu özellik, sevdiklerinizle veya iş arkadaşlarınızla hızlı ve kolay bir şekilde iletişim kurmanızı sağlıyor.
    Gifler ve çıkartmalar: Telegram, kullanıcılara yüzlerce Gif ve çıkartma seçeneği sunuyor. Bu özellik, sohbetlerinize renk ve eğlence katmanızı sağlıyor.
    Kanallar: Kanallar, birçok kişiye aynı anda mesaj göndermenizi sağlayan bir özelliktir. Kanallar açarak, haber bültenleri, bilgi paylaşımı ve toplulukların haberleşmesi için kullanabiliyorsunuz.
    Sessiz mod: Sessiz mod özelliği, seçtiğiniz sohbetlerden bildirimlerinizi sessize almanıza olanak tanıyor. Bu, yoğun bir günün ardından dinlenmek istediğinizde oldukça faydalıdır.

    Beğenilmeyen özellikler
    Telegram birçok kullanıcının sevdiği bir mesajlaşma uygulaması olsa da, bazıları için beğenilmeyen özellikleri şunlar olabilir:
    Doğrulama süreci: Telegram, yeni hesaplar için telefon numarası doğrulama sürecini zorunlu kılıyor. Bu, bazı kullanıcılar için rahatsız edici olabilir, özellikle de gizliliklerini korumak isteyenler için.
    Kullanıcı arayüzü: Bazı kullanıcılar, Telegram’ın kullanıcı arayüzünün daha az sezgisel olduğunu ve diğer mesajlaşma uygulamalarına göre daha zor anlaşılabileceğini düşünebilirler.
    Ebeveyn kontrolü: Telegram, ebeveyn kontrolü özellikleri sunmuyor. Bu, bazı ebeveynler için endişe verici olabilir, özellikle de çocuklarının uygulamayı kullanmasını istemiyorlarsa.
    Spam mesajları: Bazı kullanıcılar, Telegram’da aldıkları spam mesajlarının diğer mesajlaşma uygulamalarına göre daha fazla olduğunu düşünebilirler.
    Toplu mesaj gönderme limiti: Telegram, tek seferde gönderilebilecek mesaj sayısında sınırlamalar getiriyor. Bu, özellikle işletmeler ve büyük gruplar için sorun yaratabilir.

    İşinizi kolaylaştıracak en iyi yapay zeka uygulamları

    0

    Uzun yıllardır sinema filmlerinde ve TV’lerde geçen yapay zeka yavaş yavaş günümüzün bir gerçeği haline geliyor. Her ne kadar yapay zekayı insanlığı ortadan kaldıracak bir tehdit olarak görenlerin sayısı azımsanamayacak kadar çok olsa da şu an için yapay zeka uygulamaları insanların hayatını birçok şekilde kolaylaştıracak, işlemleri daha hızlı, daha doğru ve daha verimli hale getirebilecek bir potansiyele sahip. Yapay zeka uygulamaları, büyük verileri işleyen algoritmalar ve makine öğrenimi teknikleriyle zorlu işlerin üstesinden kolayca geliyor. Bu yazımızda insanların hayatlarını kolaylaştıran çeşitli yapay zeka uygulamalarına değineceğiz.

    Lensa

    Yapay zekanın son dönemde en çok kullanıldığı alanlardan biri imaj işleme alanı. Yapay zeka, sanat konusunda gerçekten çok başarılı işler çıkarıyor. Yapay zeka destekli bir uygulama olan Lensa da son dönemde kullanıcılar arasında oldukça popüler hale geldi. Özellikle sosyal medyada birçok kullanıcı profil fotoğrafı olarak Lensa’nın oluşturduğu avatarları kullandı. Lensa, sihirli avatar özelliğiyle tabiri caizse sosyal medyayı resmen kasıp kavurdu. Prisma Labs tarafından geliştirilen uygulama, mobil fotoğrafçılığı ve videoları bilgisayar görüşü, sinir ağı ve derin öğrenme teknikleriyle bir sonraki seviyeye taşıyor. Uygulama, arka plan bulanıklaştırmadan tamamen benzersiz renderlara kadar birçok şeyi yapmasına olanak tanıyor.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.lensa.app&gl=TR

    InteriorAI

    Sırada yine yapay zeka destekli bir uygulama olan InteriorAI var. Evinizi yeniden dekore etmek gibi bir planınız varsa yapay zeka desteğiyle işinizi kolaylaştırıyor. Çektiğiniz fotoğraflarla odanızın iç tasarımıyla ilgili fikir veriyor. Uygulamada modern, minimalist, tropikal, İskandinav gibi çeşitli tarzlar yer alıyor. Kullanımı oldukça kolay olan uygulama beklenenden çok daha hızlı çalışıyor. Uygulamayı kullanmak için öncelikle kayıt olmanız gerekiyor. Daha sonra odalarınızın fotoğrafını çekip uygulamaya yüklüyorsunuz. Fotoğrafı yükledikten sonra farklı tarzlar arasından bir seçim yapıyorsunuz. Gerisini uygulama hallediyor ve size çeşitli tasarım fikirleri sağlıyor. Ücretsiz sürümde yalnızca beş tasarım oluşturabiliyorsunuz. Daha fazla tasarım oluşturmak istiyorsanız belirli bir ücret ödemeniz ya da bir hafta beklemeniz gerekiyor.

    Uygulamayı kullanmak ve ayrıntılı bilgi almak için: https://interiorai.com/

    ChatGPT

    OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT, tüm zamanların en hızlı büyüyen yapay zeka uygulamalarından biri olarak öne çıkıyor. Aslında bir sohbet robotu olan uygulama, verdiği mantıklı yanıtlarla bir anda birçok kullanıcının gözdesi haline gelirken yapay zekanın yeniden gündeme gelmesinde büyük rol oynadı. ChatGPT, sunum hazırlamadan kod yazmaya kadar birçok konuda kullanıcılara yardımcı oluyor. Şu an en popüler yapay zeka uygulamalarından biri olan ChatGPT’nin Google’ın dahi tahtını sallayacağı konuşuluyor. Son derece çok yönlü bir uygulama olan ChatGPT bir süre daha adından söz ettirecek gibi görünüyor.

    Ayrıntılı bilgi almak ve kullanmak için: https://chat.openai.com/

    DALL-E 2

    Listemizin dördüncü sırasında yine OpenAI tarafından geliştirilen bir uygulama olan DALL-E 2 var. Uygulama yazdığınız metinden oldukça gerçekçi görüntüler oluşturan bir yapay zeka aracı olarak öne çıkıyor. Oldukça etkileyici sonuçlar veren uygulama ile farklı sanat tarzlarını, konseptleri ve tasarım temalarını birleştirebiliyorsunuz.

    Uygulama hakkında bilgi almak ve kullanmak için: https://openai.com/product/dall-e-2

    Socratic

    Socratic, öğrencilerin derslerindeki soruları cevaplamak için yapay zeka teknolojilerini kullanan bir mobil uygulama olarak öne çıkıyor. Kullanıcılar, kamera aracılığıyla ödevlerindeki soruların fotoğrafını çekerek, uygulama aracılığıyla aradıkları cevapları bulabiliyor. Socratic, yapay zeka teknolojilerini kullanarak, soruların cevaplarını hızlı bir şekilde buluyor. Uygulama, kullanıcıların sorularını anlamak için doğal dil işleme teknolojilerini kullanıyor ve ardından cevapları bulmak için veri tabanlarını ve kaynakları tarıyor. Ayrıca, Socratic kullanıcılarına sorularının cevaplarını bulmak için farklı kaynaklar öneriyor. Bu kaynaklar arasında, konuyla ilgili videolar, makaleler, kitaplar ve diğer kaynaklar yer alıyor. Bu özellik sayesinde, öğrenciler sorularının cevaplarını bulmanın yanı sıra, konuları daha iyi anlamalarına da yardımcı olacak kaynakla buluyor. Kullanıcı dostu bir arayüze sahip olan Socratic, aynı zamanda öğrencilerin önceden çözülmüş sorulara erişmelerine de izin veriyor.

    Uygulamayı indirmek ve ayrıntılı bilgi almak için: https://socratic.org/

    Gmail Hesabınızı Nasıl Yedeklersiniz?

          Gümünüzde her an çevrimiçi olduğumuzdan e-postalarımız da istediğimizde elimizin altında oluyor. Fakat, özellikle e-posta hesabının depolama alanının azalması ya da önemli postaları yedekleyerek güvende tutma ihtiyacınız doğabiliyor. Gmail Hesabınızı Nasıl Yedeklersiniz? başlıklı yazımda, e-posta hesabınızın depolama alanına  ek ödeme yapmamak ve kaybolduğunda üzülebileceğiniz Gmail içeriklerinizi nasıl yedekleyebileceğimizden bahsedeceğim.

    Gmail e-postalarınızı nasıl indirebilirsiniz?

          Dolmuş bir Gmail kutusu ve içinde de önemli mailleriniz var ama ayıklamak oldukça güç geliyor, fakat hesabınızın depolama alanının da temizlenmesi gerekiyorsa, yapılması gerekenlerin başında Gmail’den gelen mesajları bilgisayarınıza indirmek geliyor. Ancak iş bununla da bitmiyor. Google, e-posta içeriklerini bilgisayarda başlangıçta kurulu gelen uygulamaların hiçbirinde açılamayan .mbox formatında gönderiyor.

          Google, Gmail mesajlarınızı kaydetmeyi oldukça kolaylaştırıyor.  Google ekranında profil simgenizi tıkladığınızda ” Google Hesabınızı Yönetin ” i seçip,  “Veri ve gizlilik” ile devam edildiğinde “Verilerinizi indirin veya silin” kutusuna ulaşılıyor.  Bu ekranda , “Verilerinizi indirin” i tıkladığınızda; takviminizden, Chrome’a, kişilerden, Drive’a, Google Fotoğraflar’dan konum geçmişine kadar verilerin olduğu 50’ye yakın veri türü arasından seçim yapabiliyorsunuz.

          Hangi tür Google verilerini bilgisayarınıza indirmek istiyorsanız, seçenekler arasında ihtiyacınız olanları tıklayabilirsiniz.  Google verilerinizin tümünü de seçebilirsiniz. Sadece e-posta verilerini indirmek istiyorsanız,  posta yanındaki kutucuğu işaretlemeniz yeteli oluyor.

          E-postaları indirmek için Google verilerinizi indirin sayfasında, postalar kutucuğu işaretliyken, imleci aşağı kaydırıp  “Sonraki adım“ı seçerek, indirme hedefinizi seçebiliyorsunuz. Bu kısımda varsayılan hedef e-postadır. Ardından dışa aktarma sıklığını işaretleyebilirsiniz. Bunu yalnızca bir kez yapmak istiyorsanız, “Bir kez dışa aktar” seçeneğini işaretli tutabilirsiniz. Ayarların geri kalanını olduğu gibi bırakıp “Dışa aktarma oluştur” düğmesine basarak işlemi bitirebilirsiniz.

          Dışarı aktarma işlemini yaptığınızda veriler hemen gönderilmez. Google, dışa aktarma talebinizi geri planda yapar ve hazır olduğunda haber verir. Ayarlar ekranında, “E-posta ile” seçeneğini seçtiğinizde, işlem bittiğinde bir mesajlar ile haberdar edilirsiniz.  Verileriniz hazır olduğunda bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

    İndirilen Gmail e-postalarınızı nasıl okuyabilirsiniz?

          Önemli e-postalarınızı bilgisayarda saklamak iyi bir fikir ancak onları  okuyamıyorsanız ne işe yarar? Maalesef bu postaları metin dosyalarıymış gibi okuyamıyorsunuz. Dosyalar .mbox olarak kaydediliyor. Neyse ki,  dosyaları okumak için bir e-posta istemcisi bulunuyor.

          Gmail arşivlerinizde arama ve okumaya olanak tanıyan açık kaynaklı bir e-posta istemcisi olan Mozilla Thunderbird, bilgisayarınıza indirdiğiniz e-postalarınıza tam anlamı ile hakim olma şansı veriyor.

          Thunderbird ilk açıldığında gelen sayfada ” Beslemeler ” den devam edildiğinde, önce, haber kaynağı  için bir isim verilmesini istenir. Dilediğiniz bir ad verip devam edildiğinde, Thunderbird sizi otomatik olarak haber beslemelerinin olduğu sayfaya götürecektir. Burada, “Başka bir programdan içe aktar” ın altındaki ” İçe aktar” seçildiğinde gelen sayfadan  ” Dosyadan içe aktar ” ile devam edilip gelen pencerede ” Profil yedeğini içe aktar “ seçilir. Bu seçenek, Thunderbird’ün okuyabilmesi için .mbox dosyalarının olduğu klasörü seçmeniz olanak sağlar. Daha önce indirdiğiniz Gmail yedek dosyalarının olduğu klasörü seçerek işlemi tamamlayabilirsiniz. Bu işlemden sonra, Thunderbird’ü yeniden başlattığınızda daha önce yedek Gmail dosyalarınızın olduğu adresten e-poslarının okunduğunu göreceksiniz.

          Yedeklediğiniz Gmail e-postalarının sayısına göre yükleme işlemi de zaman alacaktır. Ancak, bu işlem bir sefer yapıldıktan sonra artık uygulamayı her açtığınızda mesajlarınıza normalde yaptığınız gibi seri olarak göz atabilirsiniz. Buradaki fark, e-postaların bilgisayarınızda kaydedilip saklanmasıdır. Yer kazanmak için e-postalarınızı Gmail’den silmek istiyorsanız, her ihtimale karşı .mbox dosyalarının ikinci bir kopyasını başka bir yerde de tutmanızı tavsiye ederim.

          Bu yöntem ile önemli e-postalarınızı her zaman bilgisayarınızda taşımış olursunuz. Ayrıca, Gmail e-posta kutunuzdaki depolama alanı sorunlarında da bu yöntemi kullanarak  kurtulabilirsiniz.

          Twitter takip için @salihertugrul  YouTube kanalım 

    Araştırma: Dönüşümde başarı için insan faktörünü odağa almak şart

    Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY (Ernst & Young) ve Oxford Üniversitesi Saïd Business School tarafından gerçekleştirilen araştırma, dönüşüm projelerinin başarısının insanların duygusal davranışlarına dayandığını ortaya koyuyor.

    EY ve Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen araştırma, çalışanların duygularına odaklanmanın kurumların dönüşüm projelerinde halen düşük düzeylerde olan başarı olasılığını %70’in üzerine çıkarabileceğini gösteriyor. Araştırmaya göre, yüksek performans ve sürdürülebilir büyüme için operasyonlarında onlarca yıldır çeşitli aralıklarla kapsamlı dönüşümlere giden kurumlar için son dönemde bu dönüşümlerin niteliği ve hızı açısından büyük değişiklikler söz konusu.

    EY Küresel Yönetim Kurulu Riski anketine katılan yönetim kurulu üyelerinin ve CEO’ların %82’si, piyasa üzerinde etkili olan yıkıcı dönüşümlerin sıklaştığını belirtiyor. Şirketler de bu dönüşümlere ayak uydurmak adına organizasyonel dönüşüm çabası içine giriyor.

    Değişimi yönlendirmenin yenilikçi ve etkili yollarına dikkat çeken araştırma, kurumların insan faktörüne daha fazla önem vermesi ve hem liderleri hem de çalışanları dikkate alması gerektiğini vurguluyor. Araştırmaya katılan kıdemli liderlerin %85’i, son beş yılda iki veya daha fazla büyük çaplı dönüşüme dahil olduklarını; üçte ikisi (%67) ise bu süre içerisinde düşük performans gösteren en az bir dönüşüme tanık olduklarını söylüyor.

    Araştırma, başarısız olan dönüşümler sırasında çalışanlar arasındaki olumsuz duyguların %130’dan fazla bir oranda arttığını gösteriyor. Öte yandan, kuruluşların bu dönüşümleri tamamen yeniden ele alma ve insan odaklı biçimde yeniden tasarlayabilme becerisi, dönüşümler için düşük performansı başarıya çevirmenin başlıca anahtarı olarak karşımıza çıkıyor.

    Başarılı bir dönüşümde liderler, hem rasyonel hem de duygusal düzeyde başarının koşullarını oluşturmak için başlangıçta yatırım yaparlar. Dönüşüm ilerledikçe, stres artar ve güven azalabilir. Ancak baskı arttıkça destek de artar. Çalışanların dönüşümü pozitif duygularla tamamlamaları ise doğru zamanda doğru destekle mümkün olabilir. Araştırma, başarılı bir dönüşümden sonra çalışanların %79’unun çoğunlukla mutluluk ya da memnuniyet gibi olumlu duygular hissettiğini belirtiyor. Bu oran, dönüşümden önceki seviyeye göre yaklaşık %50 daha yüksek.