Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1996

    Lenovo S850; şık tasarım, yüksek performans, uygun fiyat…

    Lenovo’nun geçtiğimiz aylarda satışa sunduğu cam ağırlıklı şık tasarımıyla dikkat çeken akıllı telefonu S850’yi geçtiğimiz iki hafta boyunca kullanma ve inceleme fırsatı buldum. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi bana incelemem için gelen akıllı telefonları genellikle tek telefon olarak kullanıyorum. Böylece sürekli kullanımda olduğu için en iyi taraflarını ve ortaya çıkabilecek sorunları rahatça görebiliyorum. Gelelim S850’ye…

    Telefonu kutusundan çıkarıp elime aldığımda ilk dikkatimi çeken oldukça şık ve ince tasarımı oldu. S850, metal çerçevesi ve camla tamamlanmış ön ve arka kısımlarıyla cezbedici bir görüntüye sahip.  Dikkatimi çeken ikinci şey ise hem şirket hem de şahsi hattı olanlar kullanıcıları memnun edecek olan çift sim kart takılabilmesi özelliği oldu.

    S850, ince ve şık cam ağırlıklı tasarım ile dikkat çekiyor

    S850’yi incelemeye ön tarafından başlayalım. Cam ağırlıklı bir kasaya sahip olan telefonun 5 inçlik HD ekranı buluyor. Cihazın ekranının biraz üstünde 5 megapiksellik bir kamera ve ışık sensörü bulunuyor. Alt kısmında ise üç adet navigasyon düğmesi bulunuyor.

    lenovo_s850_manset

    Sim kart girişleri ve hoparlör telefonun sol tarafında bulunuyor. Güç ve ses tuşu telefonun sağ tarafında. Micro USB portu ve kulaklık girişi telefonun alt kısmına yerleştirilmiş. Telefonun arka kısmında ise 13 megapiksellik bir kamera ve led flaş bulunuyor. Arka kısmındaki bir diğer şey ise telefon şarj edilirken ve ekran açıldığında ışıldamaya başlayan Lenovo logosu.

    Lenovo S850

    Teknik özellikler

    Telefonun 1280 x 720 çözünürlüğe sahip 5 inç 294ppi IPS ekranı bulunuyor. İşlemcisi ise 1.3 GHz dört çekirdekli MediaTek MT6582. Telefonun belleği 1GB, depolama kapasitesi ise 16GB. Telefonun MicroSD kart girişi yok. Bu yüzden depolama kapasitesi artırılamıyor. Telefonun arka kısmında bulunan kamerası 13 megapiksel. Ayrıca LED flaş da bulunuyor. Yaptığım denemelerde hem iç mekanlarda hem de dışarıda oldukça iyi sonuçlar aldım. Işık iyi olduğunda gayet güzel fotoğraflar ortaya çıkıyor. Işığın çok yoğun olmadığı yerlerde de sonuçlar fena değil. Panorama, HDR ve Macro çekim gibi özellikler unutulmamış. 1080p video çekilebiliyor. S850’nin ön kamerası 5 megapiksel. Selfie’nin son derece moda olduğu bugünlerde ön kameranın kaliteli olması en çok aranan özelliklerden birisi. Telefonun bataryası ise 2000 mAh. Bataryası çok yoğun kullanımlarda dahi beni genellikle akşama kadar idare etti. Telefonun boyutları 141 x 71 x 8,2mm, ağırlığı ise 140gr.

    Lenovo S850

    Yazılım özellikleri

    Lenovo S850’nin üzerinde Android işletim sisteminin 4.4.2 KitKat sürümü bulunuyor. Lenovo’ya özel bir kullanıcı arabirimine sahip S850, Google uygulamalarının yanında Lenovo’nun geliştirdiği SYNCit, SHAREit ve özel güvenlik uygulaması SECURit ile birlikte geliyor. SHAREit uygulaması adından da anlaşılacağı gibi dosya paylaşımına yarıyor. Android ve iOS tabanlı cihazların yanında Windows PC’lerde de kullanılabilen bu uygulama sayesinde kullanıcılar fotoğraf, video ve diğer dosyalarını bu cihazlar arasında kolaylıkla taşıyabiliyor. SYNCit ise rehberin, SMS’lerin ve çağrı kayıtlarının bulut üzerinde yedeklenmesini sağlıyor. Bu sayede herhangi bir sorun olduğunda telefona bu bilgiler kısa bir sürede geri yüklenebiliyor.

    SAMSUNG CSC

    Performans

    S850’nin performansı oldukça iyi. Şu an popüler olan birçok uygulama ve oyunu rahatlıkla çalıştırabiliyor. Cihazı kullandığım süre boyunca herhangi bir takılma ya da ısınma sorunu ile hiç karşılaşmadım. Cihaz AnTuTu testinde 17 binin üstünde bir puan aldı.

    Sonuç olarak Lenovo S850 çift hat kullanmak isteyen, şık ve performansı yüksek bir akıllı telefon arayışında olan kullanıcılar için oldukça güçlü bir seçenek. Mavi ve beyaz olmak üzere iki farklı renk seçeneğine sahip olan telefonun satış fiyatı ise 799 TL. Bu arada hediye arayışında olanlar için güzel bir seçenek olduğunu belirteyim…

    S850’nin diğer özelliklerini görmek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

    Artıları:

    • Şık tasarımı
    • Çift sim kart takılabilmesi
    • Kaliteli arka kamera
    • Yüksek performansı
    • Uzun pil ömrü

    Eksileri:

    • Depolama kapasitesinin yükseltilememesi

    Barcelona’da inovasyon şehrini de ziyaret ettik

    0

     

    Innovation-City-MWC-2015

    Barcelona’da düzenlenen MWC’nin içinde yer alan “Innovation City” bölümü akıllı kent uygulamaları, 5G gibi günümüz için bir hayli futuristik sayılan teknolojilerin sergilendiği ilginç bir bölümdü.

    Samsung Gear VR ile bakışınızı değiştirin

    0

    Samsung-Gear-VR-release-date-1

    Giyilebilir teknolojiler konusunda “gear” markasıyla üretim yapan Samsung, Gear VR6 ile sizi bulunduğunuz yerde  mega ekran karşısına oturtturuyor adeta. Samsung Gear VR6 ile yaklaşık 96 derecelik açıyla görüntü sunuyor.

    Samsung-Gear-VR-release-date-3samsung-gear-vr-v3-1500x1000

    Kadınlar işi biliyor!

    Günümüzün neredeyse yarısını iş ortamında, çalışarak geçiriyoruz. Kimimiz ofis dışında, kimimiz ise ofiste masa başında mesai harcıyoruz. Peki, günümüzün yarısından fazlasını geçirdiğimiz ofislerdeki masamız ne kadar renkli? Yaptığımız işi çok daha eğlenceli hale getirecek hangi fonksiyonel ürünler var? Eviniz kadar özen gösterdiğiniz ofisinizde nasıl fark yaratabilirsiniz?

    527024_thumbnail

    Bir gün 24 saat… 8 saati uyuyarak geçirdiğimizi düşünürsek geriye 16 saat kalıyor. Trafiğin hiç bitmediği İstanbul’da yaşıyorsanız, bunun 2 saatini de trafikte geçirdiğiniz zamandan düşelim, kaldı 14 saat. Sabah 9 akşam 6 düzeninde bir çalışma stiline sahipseniz 9 saati de mesaide harcıyorsunuz. Bu durumda evinizden çok ofiste vakit geçirdiğinizi söylemek yanlış olmaz. Yoğun çalışma temposunda, işinizi daha keyifli hale getirmek için masanızda bulunan ürünleri iyi seçmelisiniz. Bu renkli bir saat de olabilir, sevdiklerinizi gün boyu gözünüzden ayırmayacağınız dijital bir fotoğraf çerçevesi de olabilir. Çok farklı ürünlerle, sizde pozitif etki yaratacak bir çalışma ortamı oluşturabilirsiniz.

    7-renk-degistiren-led-isikli-aura-alarmli-dijital-saat_5103943ab4a4d_0

    Saat pembe, tarih mavi

    Ofisinizde masanızın olmazsa olmaz aksesuarlarının başında masa saatiniz geliyor. Bu konuda çok çeşitli seçenekleriniz tabi ki var. Ancak Aura’nın 7 farklı LED ışığa sahip dijital saati ile masanızı renklendirebilirsiniz. Bu küçük renkli kareler, saati göstermenin yanı sıra tarihi ve oda sıcaklığını da gösteriyor.

    invisible_pen_gorunmez_kalem-33105

    Sadece siz bileceksiniz

    Başlık size gizemli bir mesajı ifade ediyor olabilir. Evet, aslında çok da esrarengiz bir durumdan söz ediyoruz. İş hayatında bazı gizlilikler vardır. Bu çok olağan bir durumdur. Aldığınız bir notu kimsenin görmemesini isteyebilirsiniz. Ya da toplantı sırasında yazdıklarınızın, toplantı odasında olmayanlar tarafından bilinmemesini de isteyebilirsiniz. Bu gibi durumlarda Invisible Pen kullanmanız iyi olabilir. Bu sihirli kalem ile yazdıklarınız normal ışıkta görünmez. Ancak kalemin kapak kısmındaki UV ışığı, yazdığınız yere doğru tuttuğunuzda yazılanları görebilirsiniz.

    fee_786_587_png

    Kızınız hep sizinle…

    Ofisteki masanızda bulunması gereken en önemli ürünlerden biri de dijital fotoğraf çerçevesi. Gün boyu ayrı kaldığınız kızınızın fotoğrafına bakıp onu daha çok özlemeyi ve bir an önce akşam olup onu görmeyi iple çekmeyi istemez misiniz? Tek bir çerçeve koymaktansa yüzlerce farklı fotoğrafının döneceği dijital bir çerçeveyi tercih edebilirsiniz. 10.2 inç ekran genişliğindeki Goldmaster’ın PF-1001 modeli bunun için biçilmiş kaftan…

    JBL-Radial-iPod-Uyumlu-30-W-Subwoofer-Çıkışlı-Masaüstü-Taşınabilir-Hoparlör-Siyah

    Müzik ruhun gıdasıdır…

    İşlerin yoğun olduğu dönemlerde kendinizi biraz rahatlatmak için müzik dinlemeyi tercih edebilirsiniz. Bu sizi hem rahatlatır hem de işinizi yaparken aklınızın dağılmasını engeller. Ofisinizde farklı bir ambiyans yaratabilir ve böylelikle işinize daha çok konsantre olabilirsiniz. iPod ile uyumlu olan JBL’in Radial modeli, masanızın en şık aksesuarlarından biri olabilir. Vivaldi, Mozart ya da Beethoven açarak ruhunuzu dinlendirebilir ve aynı zamanda işlerinize devam edebilirsiniz.

    6ab793c9830860e472bdbc4a98d9c611

    Beğendim, beğenmedim!

    Şirketinizde üst düzey bir yöneticiyseniz ve onayınızdan geçmesi gereken raporlar oluyorsa, bu görevi biraz daha eğlenceli bir hale getirmek ister misiniz? O zaman The Kogan markasının ürettiği ‘Like’ ve ‘Dislike’ damgalarını mutlaka alın. Bu damgalar ile beğendiğiniz projeleri onaylayabilir, beğenmediğiniz projeleri ‘beğenmedim’ damgasını kullanarak yeniden gözden geçirilmesini isteyebilirsiniz.

    a909d332-b1e1-4404-9544-8db3b511402fYolculuk nereye?

    Çok sık seyahat eden bir çalışansanız, masanızda mutlaka bir küre bulundurun. Eskiden okullarda coğrafya derslerinin vazgeçilmezi olan bu küre, pembe rengiyle hem masanıza renk getirecek hem de ortamınızın çok daha zengin gözükmesini sağlayacak. Belli olan bir iş seyahatiniz çıktığında, internete girip araştırma yapmadan önce bu küreden yardım alabilirsiniz. Nereye gideceğinizi, yakınlarında görebileceğiniz hangi şehirlerin bulunduğunu, şehirlerin ya da ülkelerin birbirlerine ne kadar yakın olduğunu böylelikle çok daha keyifli inceleyebilirsiniz.

    Yeni e-ticaret kanunu

    0

    gorsel18

    Çevrimiçi yaptığımız alışveriş artık dünyamızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Fakat bu yöntem ile alışveriş yapmayı tercih eden tüketici zaman zaman kendi bilgi eksikliğinden zaman zaman da karşısındaki firmaların kurnazlığından zor durumlarda kalabiliyor. Tüketicinin keyifsiz ve standart dışı bir durumla karşı karşıya kalmaması için de bu alanda yapılan işlemlerde tüketici tarafını koruyacak yeni düzenlemelerin acilen yapılması gerekiyor. İşte Mayıs ayının başında yürürlüğe girecek Yeni Elektronik Ticaret Kanunu ile yapılması planlanan düzenlemeler e-ticareti çok daha güvenli hale getireceği gibi birçok tüketici mağduriyetini de önleyecek gibi duruyor. Eğer kanun yürürlüğe girer ve bu yolla e-ticarete güven artışı sağlanabilirse sektörde büyüme eğilimi de hızla artar. (Ambien)

    1 Mayıs tarihinde yürürlüğe girmesi planlanan Elektronik Ticaret Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da birçok düzenleme ile tüketiciler kendilerini çok daha güvende hissedecekler. Özellikle e-ticaret sitelerinin müşterilerini bıktırma boyutuna gelmiş olan elektronik posta ve SMS gönderimleri son bulacak. En önemli gelişme ise müşterinin satın aldığı malı 14 gün içinde iade hakkını tanıyan düzenlemeler.  Anlayacağınız sektör firmaları şöyle bir silkelenip kendilerine bir çeki düzen vermek zorunda kalacaklar.

    Çevrimiçi Alışverişe Güven Artacak

    Yeni kanun aslında hem tüketiciyi korumak hem de e-ticaretin ülke genelinde yaygın kullanılmasını sağlamak için zemin hazırlayacak. Sektör firmaları ile tüketici arasındaki ilişkide kurallar hem daha sıkı hem de çok daha şeffaf olacak.

    Yeni Elektronik Ticaret Kanunu’na göre tüketici çevrimiçi ortamda alışverişe başlamadan önce gerçekleşecek olan tüm yöntemlerle ilgili detaylı bilgi sahibi olacak. Yani yeni kanuna göre şirketler bir anlamda müşterilerini alışveriş esnasında yaşanabilecek her koşulda nasıl bir yol izleneceği konusunda müşterilerini açık ve net olarak sözleşmelerle bilgilendirecek.

    Toplu Mail ve SMS Gönderim Şartlarındaki Değişiklikler

    E-ticaret işiyle uğraşan sitelerin artık müşterilerine gönderdikleri SMS ve e-postalarla ilgili çok daha dikkatli olmaları gerekecek. Çünkü tüketicilerin daha önceden onayını almadan SMS ve e-posta gönderimi yapmaları kesinlikle yasak olacak. Ancak müşteri onayı alındıktan sonra bülten ve kampanya benzeri bilgilendirme yapılabilecek. Bu kurallara uyulmayıp tüketiciye tek bir izinsiz e-posta gönderimi bile yapılsa kurum önemli meblağlarda para cezası ödemek zorunda kalacağı gibi verilecek ceza toplu gönderimlerde katlanarak çoğalacak.

    Kampanya ve Bültenlerdeki Yenilikler

    e-Ticaret yapan kurumlar üyelerine bülten, duyuru ve kampanya gibi benzeri gönderim yaptıklarında kendi iletişim bilgilerini artık açıkça belirterek zorunda olacaklar. Bu kampanya ve duyuruları almak istemeyen müşteriler içinse gelen mesajın içinde üyelikten ayrıl seçeneklerinin bulunması bir zorunluluk olacak.

    “Güven Problemi”

    Şu anda Türkiye’de çevrimiçi alışverişin çok daha ileriye gitmesinin önünde görünen en büyük engelin bir “güven problemi” olduğununu rahatlıkla söyleyebiliriz. Eğer yasalar bu sektörde yüksek standartlaşma yoluyla yükselen kaliteyi sağlayabilirse artan güvenlik ortamı ile internet üzerinden yapılan alışverişin hacmi de hızla büyüyecektir. Bir Mayıs sonrası bütün bu gelişmeler sağlandığında hem sektör büyüyecek hem de sektörle ilişkili eko sistemde ciddi bir hareketlilik olacaktır.

    Tüketiciler tarafından bakıldığında ise 1 Mayıs 2015 tarihi onların birçok hakka kavuşması açısından bir milat olacak. Fakat her yeni kanunda olduğu gibi teoriden pratiğe bir geçiş dönemi nutlaka olacak ve bazı kuralların rayına oturması zaman alacaktır. Belki de yeni kanunun henüz düşünemediğimiz açıklarından yararlanacak bazı kurnazlar çıkacaktır ama herkes bilmelidir ki, yeni kanunla birlikte artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve kurallar sıkı bir biçimde uygulamaya konulduğunda ise bu sektörün gelişip büyümesine pozitif katkı sağlayacaktır.

     

    GoPro fotoğrafçılığı

    gopro_01

    GoPro ya da benzeri aksiyon kameralarının fotoğraf çekme özelliğini kullanarak profesyonel cihazlarla yapmamız zor olan kareler elde edebiliriz.

    Konu aksiyon kamerası olunca akla ilk gelen marka GoPro. Neredeyse aksiyon kameralarıyla özdeşleşen GoPro, internet dünyasının Google’ı gibi oldu. 2002 yılında Nick Woodman tarafından kurulan GoPro markası ilk ürününü 2004 yılında 35 mm film kullanarak piyasaya sürdü.

    Yıllar içinde evrim geçiren, dijitalleşen cihaz, su geçirmez kılıf, 4K video kayıt, kablosuz olarak bağlantı kurabilme, Time Lapse ve fotoğraf çekme gibi fonksiyonlara kavuştu.

    Elbette bu yazının konusu GoPro’nun özelliklerini anlatmak değil. Bizim ilgimizi çeken konu özellikle fotoğraf fonksiyonu. GoPro’nun şu an satışta olan en üst modeli Hero 4 Black sürümü. Bu model 12 Megapiksel çözünürlüğünde fotoğraf çekebiliyor. Bu çözünürlük birçok durum için fazlasıyla yeterli. Ama bizim ilgimizi çeken tek şey çözünürlük değil: Geniş açı.

    Dünyayı içine alan bir geniş açı

    Küçük bir dikdörtgen şeklinde olan GoPro’nun ön yüzünde bir objektif bulunuyor. Bu objektifin görüş açısı ise 127 dereceye karşılık geliyor. Full Frame olarak tabir edilen tam boyutlu sensöre sahip bir fotoğraf makinesinde bu değer 12 mm’lık bir objektifin sunduğu açıya eşit oluyor. Bu da standartların çok üstünde bir geniş açı anlamına geliyor.  Yani aksiyon kamerasının objektifi geniş bir görüş açısına sahip.

    gopro03

    Fotoğrafik anlamda bu kadar geniş açı özellikle mekan algısını hissettirmek için çok işe yarayan bir özellik. Bir otomobilin içinde, bir dağın zirvesinde, bir binanın en üst katında ya da etrafı göstermek istediğiniz bir yerde bunu standart bir fotoğraf makinesi ile yapmanız çok zor. Kompakt bir fotoğraf makinesinde bu kadar geniş açışı standart olarak yakalamak zor. Bu bakımdan dijital SLR bir model kullanmak gerekiyor. Bu dijital SLR’e takacağınız bir geniş açı objektif işinize yarayacaktır.

    Ancak böyle bir objektif her zaman elinizin altında olmayabilir. Olsa bile onu ve fotoğraf makinesini yüksek bir zirveye çıkarmak ya da her zaman yanınızda taşımak pratik olmayacaktır.

    GoPro sadece 152 gram olduğu için montun ve hatta pantolon cebinde bile taşınabilir bir ürün. Bu sayede gittiğiniz her yere yanınızda geniş açılı bir fotoğraf makinesi taşıyormuş gibi rahat olabiliyorsunuz. Ayrıca Selfie çubuğu olarak tabir edilen mini monopodlarla biraz daha uzaktan yapacağınız çekimlerle fotoğrafın etkisi daha da güçlü olacaktır.

    Uzaktan kontrol edilebilmesi

    GoPro’yu fotoğraf makinelerinden ayıran önemli bir özelliği ise uzaktan kontrol edilebiliyor olması. Günümüzde birçok kompakt, bazı dijital SLR modelleri de bu tarz özelliklere sahip olsa da henüz tam anlamıyla yaygınlaşan bir teknoloji değil.

    Akıllı telefona yüklenecek bir uygulama ile GoPro’nun ekranına bağlanılabiliyor. Bu sayede kadrajı görebildiğiniz gibi uzaktan video ya da fotoğraf da çekebilirsiniz.

    gopro04

    Sualtında da kullanılabilmesi

    GoPro’nun en önemli artısı ise sualtında da kullanılabiliyor olması. Kutusundan çıkan kılıfı ile 40 metreye kadar sualtında da kullanılabilen ürün bu anlamda rakipsiz. Çünkü dijital SLR ya da kompakt fotoğraf makinelerinin neredeyse tamamı sualtında kullanıma uygun değil. Az sayıda kompakt makinenin bu tarz özelliği bulunuyor. DSLR modellerde ise özel kılıflar satın almak gerekiyor ki bunların da fiyatı epey yüksek.

    Düşük ışık şartlarına dikkat

    GoPro da standart fotoğraf makinelerinde olduğu gibi düşük ışık şartlarında biraz nazlı bir cihaz. Bu bakımdan gece karanlığında ya da ışığın az olduğu ortamlarda fotoğraf çekerken biraz daha dikkatli olmanızı öneririm. Sonuçları görmeden çekim yapmayın ve mümkün mertebe gündüz bol ışıklı ortamlarda çekim yapmaya çalışın.

    TimeLapse özelliği

    Belli sürelerle fotoğraf çekip bunları video haline getirmeye Time Lapse adı veriliyor. Standart videodan farklı olarak fotoğrafın daha detaylı özelliklerini de kullanma imkanı sunan Time Lapse, GoPro’nun standart özelliklerinden biri.

    Özellikle kalabalık gruplarla yapılan gezilerde, otomobil ya da benzeri kapalı bir araç içinde, binaların üst katında ya da bir dağın zirvesinde GoPro eşsiz görüntüler sunabiliyor. Sıklıkla kullandığım fotoğraf özelliği için yanımda sürekli GoPro taşıdığımı belirteyim.

    Yukarıda anlattığımız özelliklerin büyük bir kısmı benzer aksiyon kameraları için de kullanılabiliyor. Elinizde başka marka ve model aksiyon kamerası varsa fotoğraf çekmeyi deneyebilir ve bu deneyimlerinizi sosyal medyada paylaşabilirsiniz. Anlatması benden, uygulaması sizden.

    Işığınız bol olsun…

    GoPro ve aksesuarları ile ilgili detaylı bilgiyi burada bulabilirsiniz. 

    SSD ile hızınıza hız katın

    Bilgisayarınızdaki sabit diski değiştirmek hızınızı tahmin edemeyeceğiniz kadar çok artırabilir. Katı Hâl Sürücüsü (SSD) kullanmadan önce bilmeniz gerekenleri bir araya topladım.

    Avea’nın Smartband’ına geç kalmış bir bakış

    Bu yıl, Barcelona’da düzenlenen Mobile World Congress’de en dikkat çeken ürünler arasında giyilebilir teknolojiler ön planda yer alıyordu. Yalnızca bileğe takılan ve temel olarak saat gibi kullanılandan öte ürünler görücüye çıktı. Huawei’nin 1000 dolar etiket taşıyacağı söylenen Huawei Watch’ı standartları bir anda değiştirdi. Öte yandan herkes Nisan’da piyasaya çıkması açıklanan Apple Watch’ları dört gözle bekliyor.

    Aslında Avea, Smartband’ı Türk kullanıcıların beğenisine sunalı bir-iki ay kadar oldu. Ancak, Smartband, inceleme için bana ulaştığında henüz iOS yazılımı tamamlanmış değildi. Muhtemelen Avea’nın bu ürünü inTouch4 akıllı telefonunun lansmanına yetiştirme telaşı da bu durumu yaratmış olabilir. Harala, gürele derken bizim de ihmalimizi kabul etmemiz gerek.

    İlk bakışta son derece şık, ergonomik ve gerek malzeme, gerekse işlevsel açıdan son derece kaliteli olduğunu söyleyebilirim. ZTE tarafından üretilen Smartband, kullanmış ve kullanmakta olduğum bir çok akıllı bilekle kıyaslandığında hiç de altta kalmıyor. Üstelik taşımakta olduğu 139 TL’lik etiket de cep yakmıyor. Ya da 24 ay taksitle satın alınan inTouch4’ün yanında ayda 5 TL ekstra ödemek de yeterli…

    Smartband kullanmak için Avea hattına sahip olmanız gerekmiyor. İlla inTouch4 kullanmak zorunda da değilsiniz. Herhangi bir iPhone, ya da Android işletim sistemine sahip bir telefon işinizi görecektir. Doğrusu, bir operatörün herhangi bir ürünü kendi markası dışında kullanılabilecek bir şekilde pazarlaması alışıldık olmayan bir durum. Bence bu Avea açısından artı bir puan…

    Appstore, ya da Google Play Store’dan Avea Smartband uygulamasını indirmeniz gerekiyor. Çok büyük bir uygulama değil. Basit ve kullanışlı bir arabirimi var ve çok işlevsel… Uygulamayı indirdikten sonra, telefonunuzla, bilekliğinizi bluetooth üzerinden eşleştirmeniz gerekiyor. Telefonunuzun Bluetooth uygulamasının açık olduğundan emin olarak, uygulamadaki eşleştirme bölümünü tıklayarak eşleştirmeyi gerçekleştiriyorsunuz. Bilekliğin üzerinde çıkacak olan özel şekli görünce, bilekliğin tuşuna basarak eşleştirme işini bitirin. Eşleştirmeyle birlikte telefondaki saatiniz, aynen bilekliğinizde de yer alıyor.

    Uygulamada Profilim bölümünden isminizi, kilonuzu, boyunuzu ve cinsiyetinizi giriyorsunuz. Daha sonra hedeflerinizi belirliyorsunuz. Kaç adım atacaksınız? Kaç kalori vermeyi planlıyorsunuz? Kaç saat uyku uyuyacaksınız? Tüm bu bilgileri girdikten sonra, günlük, haftalık ve aylık olarak performansınızı ölçümleyebiliyorsunuz.

    Screenshot_2015-02-19-18-16-55

    Avea Smartband, adım, mesafe, kalori ölçümlemesi yapabildiği gibi uyku kalitenizi de ölçüyor. Özellikle adım konusundaki hassasiyeti bizim hanımdan tarafından da kabul edildi. Smartband’ı taktıktan sonra ilk adımlarını evde atan bizim hanım, kendi saydığı rakamla, Smartband’inki birbirini tutunca pek bir keyiflendi doğrusu…

    Aslında birçok ürün, adım, mesafe ve kalori ölçümlemesi yapabiliyor. Ancak uyku kalitesi ölçümleme biraz daha sıra dışı bir özellik… Bu işlem için bilekliğin tuşuna iki kere basarak Uyku moduna getirmek gerekiyor. Sessiz, sakin, deliksiz ne kadar uyuduğunuzu ölçümleyen Smartband, size çok önemli veriler sunuyor. Çok fazla uyanıyor, hatta yatağı terkediyorsanız size gerçeği söylüyor.

    Smartband, çok özel bir şarj cihazı ile enerji topluyor… Biraz narince gibi görünüyor ama ben oldukça orijinal buldum. Şarj bölümü bilekliğin iç tarafında yer alıyor, bu nedenle şarj cihazını buraya yerleştirirken iyi oturtmak, o çıt sesini duymak gerekiyor. Öteki ucu ise bilgisayarınızın USB bölümüne bağlayabilirsiniz. Bağlantı tamamlandıktan sonra bilekliğin üzerinde ışıklardan oluşan bir pil hareketli ledlerle doluyormuş gibi bir animasyon oluşuyor. Kullanım durumunuza bağlı olarak bir şarj 5-7 gün arası gidiyor.

    Smartband’i bileğinizde taşımak son derece rahat… Ağırlığı 21 gram ve bir süre sonra hissetmiyorsunuz bile… Ancak bilekliği kilitlemek biraz sorunlu gibi. Metal klipslere oturtmak çok da kolay değil. Buraya sanki daha kolay kullanılabilen bir klips daha iyi olabilir gibi görünüyor. Son olarak; Avea Smartband, şık, uygun fiyatlı ve kaliteli bir ürün. Giyilebilir teknolojilerin ülkemizde yaygınlaşması adına önemli bir adım.

    Lenovo Telefon Pazarına El Attı: Lenovo Vibe Z2

    Lenovo, PC sistemlerinde yaşadığı başarıyı, telefon alanında da pekiştirmek istiyor. Cep telefonu pazarına oldukça hızlı bir giriş yapan Lenovo, Vibe Z2 ile karşımızda.

    Dünyanın en büyük bilgisayar üreticisi olan Lenovo, akıllı telefon pazarına el attı. Birçok alanda büyük başarı yakalayan Lenovo, bu başarıyı şimdi de cep telefonu pazarında yakalamak istiyor. Daha da doğrusu akıllı cep telefonu pazarındaki pastadan pay almak istiyor. Lenovo’yu bilen kişiler bu payın küçük olmayacağını tahmin edebilirler. Durum böyle olunca, Lenovo birbirinden farklı akıllı telefon ürünlerle her kesime hitap etmek için düğmeye bastı. Üstelik rekabetçi fiyatlarla.

    lenovovibez2

    Bunlardan biri kuşkusuz Lenovo Vibe Z2. Vibe Z2 ilk olarak tasarımı ve zengin donanım birleşenleri ile göze çarpıyor. 5.5 inç büyüklüğünde HD ekrana sahip olan Vibe Z2, 1.2 GHz Snapdragon işlemci, 2 GByte bellek, 32 GByte kapasite ve 13 MP’lik bir kamera üzerinde barındırıyor. Bunlara ek olarak 3000 mAh batarya, LTE (4G) ve çift SIM teknolojileri destekliyor.

    64 bit İşlemciye Sahip

    Lenovo Vibe Z2, Lenovo’nun ilk 64 bit işlemcili akıllı telefonu. 64 bit dört çekirdekli Qualcomm Snapdragon 410 işlemci ile çalışan bu telefon her ne kadar Android 4.4 işletim sistemine sahip olsa da önümüzdeki günlerde çıkacak olan 64 bit Android 5.0 işletim sistemini destekleyecek. Bu esasında oldukça önemli bir özellik. Çünkü piyasada bulunan 64 bit işlemcili akıllı telefonlar, 32 bit işletim sistemi yüzünden performanslarını tam olarak gösteremiyorlar. Android 5.0 yüksek bir hız sağlayacağından dolayı bu tarz bir desteğin olması gerçekten çok önemli.

    Lenovo Vibe Z2

    Lenovo bununla birlikte hayatı kolaylaştıran uygulamalara da büyük bir önem veriyor. Lenovo Vibe UX arayüzü ve Lenovo’nun DOit uygulamaları, Vibe Z2 ile  birçok işlemi çok daha kolay yapabilmenizi sağlıyor. Bunlar, şebekeye gerek olmadan diğer Android aygıtlarla veri paylaşmak, telefonunuzu virüs ve kötü amaçlı yazılımlara karşı korumak ve tüm adres defterinizi ve SMS’lerinizi kolayca yedeklemek.

    Çift SIM kart Yuvası

    Kullanıcıya beyaz, Titanyum ve altın sarısı renk seçenekleri sunan Lenovo Vibe Z2, oldukça zarif ve dayanıklı. Alüminyum bir kasaya sahip olan Vibe Z2’nin malzeme kalitesi çok başarılı. Buradaki işçilik görülmeye değer. Cebinize ve çantanıza kolayca sığabilen 7.8 mm inceliğinde olan Vibe Z2 sadece 158 gr ağırlığında. En belirgin özelliği ise arka tarafta, kamerayı çerçeveleyen ve görselliğe hitap eden siyah panel.

    LenovoVibe  Z2

    Vibe Z2’de bir arka kapak yok. Dolaysıyla 3000 mAh’lik pil sabit. Kullanılan batarya ile 3G şebekeden 28 saat görüşme sağlanması oldukça etkili. Bununla birlikte 16 gün aktif bekleme süresi de çok başarılı.

    Çift SIM kart yuvasına sahip olan Vibe Z2, tek telefonda iki numaraya sahip olmak için iyi bir seçenek oluşturuyor. Vibe Z2’de ne yazık ki bir Micro SD kart yuvası yok. Beraberinde gelen 32 GByte kapasiteyi arttıramıyorsunuz.

    Üzerinde bulunan 5.5 inç HD ekran 1280×720 piksel çözünürlüğüne ulaşıyor. Bu çözünürlük değeri yeterli, ama böyle bir üründe daha fazla olmasını isterdik doğrusu. Vibe Z2’de beğendiğimiz bir özellik 600 Nit’lik parlaklık değeri ile güneş ışığında bile rahatlıkla kullanılması. Renk doygunluğu ise Samsung’un Galaxy serisinde kullanılan renk doygunluğuna benziyor.

    LenovoVibe Z2

    13 MP Arka Kamera

    Lenovo Vibe Z2’nin arka kamerası, Sony (Exmor BSI) tarafından sağlanıyor. 13 MP’lik bu kamera optik görüntü stabilizasyonu ile fark yaratıyor. Çift Led flaş geceleri bile göz alıcı çekimler yapabilmenizi sağlaması önemli bir özellik. Vibe Z2’de yüklü olan SNAPit kamera uygulaması sayesinde ise Ultra Panorama ve Ultra Kaliteli Gece Çekim modları dahil profesyonel çekimler yapabilirsiniz.

    8 MP’lik ön kamera ise Selfie tutkunları için tasarlandı. Güzelleştirme özelliklerine ve mimik kontrolüne sahip 8MP ön kamera ile göz alıcı selfie’ler çekmeniz mümkün.

    Vibe Z2’de beğendiğimiz bir özellik, Instant On yani “Anında Açılma” işlevi sayesinde, telefonunuz kapalıyken bile ekrana dokunarak kamerayı açabilmeniz ve hiçbir anı kaçırmadan çekim yapabilmeniz.

    Ürün hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve satın almak için tıklayın

    Oyun Fuarları

    1

    Her yıl düzenlenen oyun fuarlarını tek bir cümleyle özetlemek gerekirse; Oyun dünyasının gövde gösterisidir.

    Video oyunları kısa geçmişlerine rağmen, destek aldıkları sanat dalları sayesinde hızlı bir şekilde büyüdüler ve tüm dünya eğlence sektörünün en tepesine oturdular. Artık sadece oyun dergileri ve oyun sitelerinde değil, her yerde onları görüyoruz. Sinemaya gittiğimizde, televizyonu açtığımızda bizi oyun reklamları karşılıyor. Sektör bu denli büyüdükçe, PAX, E3, Gamescom gibi oyun fuarlarının değeri de gittikçe artıyor. Her yıl yüzlerce firma, binlerce gazeteci ve meraklı katılımcılar bu fuarlara akın ediyorlar. Sektör büyüdükçe hem oyun fuarlarının sayısı artıyor, hem de katılımcı firma sayısı gözle görülür bir şekilde yükseliyor.

    Wargaming.net_promotional_models_at_Gamescom_2012_-_Cologne,_Germany

    Geçtiğimiz günlerde Oyun Geliştiricileri Konferansı (Game Developers Conference) ve PAX oyuncuların ve basın organlarının ilgi odağı oldu. Oyun dünyasının geleceğine ışık tutan bu etkinlikler kısa geçmişe rağmen dünyanın sayılı organizasyonları arasına girdiler bile.

    GDC ve PAX elbette çok önemli etkinlikler (bu yıl Valve’ın ardı ardına bombaları patlatmasından belli) ama eğer oyun fuarlarından bahsediyorsak bahsetmeden geçemeyeceğimiz iki etkinlik hemen göze çarpıyor: Amerika’da Los Angeles’ta düzenlenen E3 (Electronic Entertainment Expo) ve Almanya çıkışlı Gamescom video oyunları dünyasının en önemli fuarlarıdır.

    e3-01

    E3’e ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Her yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen bu fuar, Nintendo, Sega, Sony, Microsoft, Ubisoft, Electronic Arts (bu yıl aralarına Bethesda’da katıldı) gibi oyun dünyasının lider firmalarının deyim yerindeyse, gövde gösterisi yaptığı yerdir. Oyunlar duyurulur, duyurusu yapılan oyunların ilk görüntüleri katılımcılarla paylaşılır, oynanabilir demolar basın mensuplarına kapalı kapılar ardında gösterilir. Kısaca, eğer bir duyuru yapılacaksa bunun için en doğru yer E3’tür.

    Fuar her yıl binlerce katılımcıya kapılarını açmış olsa da 2007-2009 arasında fuar sadece basına açık olarak gerçekleştirilmişti. 2009 yılındaysa bu karardan dönülmüş ve E3, biletli katılımcılara da yeniden kapılarını açmıştır.

    gamescom-besucherandrang-am-eingang-sued-zur-gamescom-2012-12

    Dedik ya, ilkler için en uygun yer E3’tür. E3 yeni oyunları, duyuruları ardı ardına patlatsa da ağzımıza bir parmak bal çalmaktan ileriye gitmez. Özellikle basın dışındaki katılımcılar, genel olarak oyunları sadece uzaktan görürler.

    İşte o noktada devreye Gamescom harika bir şekilde girer. E3, Amerika’nın zirvesiyken, Gamescom Avrupa’nın ilgi odağındadır. Her yıl Almanya’da düzenlenen etkinlik, büyüklük anlamında diğer bütün fuarlara fark atar.

    gamescom-2013-costume-contests-2

    Her yıl Ağustos ayında düzenlenen Gamescom, 33 bin ziyaretçi, 6 bin basın mensubu, ve 88 farklı ülkeden 700’ün üzerinde katılımcıya ev sahipliği yapar. Fuar alanı ve katılan kişi sayısı hesaplandığında ondan daha büyük bir oyun fuarı yoktur.

    E3 genelde tüm duyuruları tükettiği için Gamescom temel olarak bir duyuru platformu değildir. Ağustos ayında düzenleniyor olması da bunun kanıtlarından biridir. Oyunlar çıkış yapmak için genelde Sonbahar aylarını beklerler, yani Ağustos geldiğinde birçoğu neredeyse hazır haldedir. Firmalar hazır olmak üzere olan oyunlarını, Gamescom’da hem basım mensuplarına hem de ziyaretçilere doyasıya oynatırlar.

    Elbette oyun dünyası sadece bu iki etkinlikten oluşmaz. Örnek olarak Blizzard, düzenlediği BlizzCon etkinliğiyle, kendi fikri-mülklerinin tanıtımlarını daha özel bir kitleyle paylaşabiliyor. Bu yıl düzenlenen BlizzCon’da olayın en büyük kanıtlarından biri oldu.

    Aynı zamanda Sony, PlayStation Experince sayesinde, PlayStation platformuyla ilgilenen insanlara daha özel bir etkinlik sunabiliyor. Uncharted 4: A Thief’s End’in ilk oynanış görüntülerinin PlayStation Experience’ta gösterilmesi bu olaya örnek olarak gösterilebilir.

    gamescom-stand-blizzard-entertainment-halle-6-1e