Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1935

    YouTube Gaming kullanıma sunuldu

    youtube-gaming

    Video paylaşım ve canlı yayın platformu YouTube, ilk kez Haziran ayında ismi ve logosunu paylaştığı projesini kullanıma sundu. YouTube Gaming adı ile gelen yeni hizmet, oyun severlerin yeni odak noktası olmayı hedefliyor.

    Daha önce testlerine devam edildiği açıklanan ama hakkında çok fazla detay bilinmeyen YouTube Gaming, oyuncuların ilgi ile takip ettiği ve canlı oyun performanslarının yayınlabildiği Twitch uygulamasına benzerliği ile dikkat çekiyor. Öte yandan YouTube’un yeni oyun arenasının multimedya kapsamı ile ön planda yer almayı hedeflediği de açıkça görülüyor.

    İlk etapta Google Play üzerinden Android kullanıcıları için indirilmeye hazır hale getirilen YouTube Gaming, web üzerinden de takip edilebiliyor. Platformda oyunlar hakkında yayınlanmış videolu içerikler bulunuyor, canlı yayın da yapılabilen YouTube Gaming’de ayrıca kullanıcılar birbirleri ile sohbet edebiliyorlar.

    Ekran_Resmi_2015-08-27_13_04_25

    Oyun değerlendirmesi, videolar hakkında görüş belirtme gibi özelliklerin de sunulduğu hizmet için beklentiler yüksek. Minecraft, FIFA serileri gibi fenomen yapımların videolarının rekor izlenme sayılarından yola çıkılarak ve Twitch’in başarısından ilham alınarak geliştirildiği düşünülen YouTube Gaming’in kısa süre içinde iOS uygulamasının da yayınlanması bekleniyor.

    Canon, dünyanın geniş açı özelliği en yüksek lensini duyurdu

    CJ12ex4_3B_FSL 2

    Canon, dünyanın en geniş açılı 2/3” 4K taşınabilir yayıncılık lensi, CJ12ex4.3B modelini ürettiğini açıkladı. 2.1 kg ağırlığındaki lens; vahşi yaşam fotoğrafçılığı, spor, röportaj ve haber çekimleri ile canlı yayınlar için tasarlandı

    Canon’un 2/3” sensörlü 4K kameralar için 4K yayıncılık lensi serisini daha fazla destekleyen çok yönlü lens, hem kapalı hem de açık alan çekimleri için optimize edildi. Aralarında sportif etkinlikler, canlı yayın, televizyon dizileri ve ticari reklamlar olmak üzere birçok uygulamayı destekliyor.

    Canon CJ12ex4.3B, 12x optik zum menzilinin tamamında 4K görüntü kalitesi sunuyor. Farklı çekim ortamlarına hızlıca uyum sağlama özelliğine sahip yeni lens ile çekim yapanlar, karelerinde merkezden kenara kayıpsız elde ederken, 4,3mm ultra geniş açıdan yakın plan çekime geçebiliyor. Dahili 2x katlama çok daha geniş odak erişimi elde edilmesini sağlarken 4K optik performansı da koruyor.

    Görüntülerde netliği ve yüksek kontrastı daha da artırmak için CJ12ex4.3B modelinde Canon’un daha fazla florin ve UD cam bileşimi kullanıldı. Böylece ışık lekeleri ve mercek parlamaları üzerinde olağanüstü bir denetim kuruldu. Yeni üç gruplu dahili odaklanma sistemi, odak kesintilerini de azaltıyor.

    CJ12ex4_3B_FRAVahşi yaşam fotoğrafçılığı için ideal

    Dijital Sürücü Ünitesi’ne sahip olan CJ12ex4.3B’nin sunduğu geliştirilmiş kullanım sayesinde kullanıcılar odak ve iris ayarlarına ek olarak tekrarlanabilir zum konumları ve hızlarını da seçme özgürlüğüne sahip oluyor. Dijital Sürücü Ünitesi’ne entegre edilen 16 bit mutlak değerli enkoder, operatörlerin herhangi bir başlatma işlemi yapmaları gerekmeden, kameranın anında çekime başlamalarını sağlıyor. Bu işlev, aksiyonun çok kısa süre içinde başlayıp bittiği haber ve vahşi yaşam fotoğrafçıları için ideal. Dijital Sürücü Ünitesine entegre edilen bir dijital ekran da, 2/3” HD lenslerde olduğu gibi, önemli işlevleri kurmayı, gözden geçirmeyi ve ayarlamayı kolaylaştırıyor.

    Eski Apple CEO’sundan yeni telefon markası: Obi Worldphone

    0

    obi worldphone

    Apple’ın bir dönem CEO’luğunu üstlenen ve şirket kurucularından Steve Jobs’la yaşadığı uzun soluklu polemiklerle filmlere dahi konu olan John Sculley, yeni girişimi Obi Worldphone’u duyurdu. Gelişmekte olan ülkeler odaklı bir akıllı telefon markası olan Obi Worldphone’u yakında Türkiye pazarında da göreceğiz…

    Şirketin ilk modelleri de duyuruldu; Obi Worldphone SF1 ve SJ1.5 adları altında iki cihazla düşük bütçe/yetenekli telefon formunun tüketicilere sunulmasının planlandığı görülürken cihazlardan SJ1.5’in 129 dolar ve SF1’in 199 dolardan başlayan fiyat etiketlerine sahip olacağı kaydediliyor.

    obi worldphone

    5 inç Full HD ekrana sahip SF1 modelinde Qualcomm Snapdragon 615 işlemci, 2 GB RAM, 16GB dahili depolama özellikleri öne çıkıyor. 5 megapiksel ön/13 megapiksel arka kamerayla gelecek akıllı telefonun 3 GB RAM/32 GB depolama kapasitesine sahip üst donanımlı versiyonu da bulunuyor.

    obi worldphone

    SJ1.5 ise 5 inçlik HD ekran, 8 megapiksel arka/5 megapiksel ön kamera, 16 GB dahili depolama kapasitesi, 3000mAh batarya ve 4 çekirdekli MediaTek işlemcisi ile orta seviye bir model olarak teknoloji raflarında yer almaya hazırlanıyor. Her iki modelin de yazılım tabanını Android işletim sistemi oluşturuyor.

    Obi Worldphone modellerinin satışa çıkacağı ilk ülkeler de açıklandı: Vietnam, Endonezya, Tayland, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Kenya, Nijerya, Tanzanya, Güney Afrika, Pakistan, Türkiye ve Hindistan.

    Sony, hoparlör ve uzaktan kumandayı buluşturdu

    0

    2015-08-26-image-13

    Japon tüketici elektroniği şirketi Sony, mini hoparlör ve kumanda özelliklerin aynı aygıtta buluşturan SRS-LSR100 TV Remote Wireless Speaker adlı aygıtını duyurdu.  Yakın zamanda teknoloji raflarına renk katacak gibi görünen ve farklı tasarımı ile dikkat çeken aygıt, TV açıkken odadan uzaklaşıldığında seslerin duyulmaya devam edilebilmesi ya da TV sesinin bulunulan ortamda daha iyi şekilde duyulması için geliştirildi.

    TV karşısında klasik bir kumanda, örneğin mutfağa gidildiğinde ise TV sesini daha net duymaya yarayan portatif bir aygıt söz konusu ve bunun için TV’ye de küçük bir aparatın takılması gerekiyor. Müzik severler ya da TV’sinin ses çıkışından memnun olmayan kimseler için yenilikçi bir çözüm olması muhtemel…

    phpqake1bGörünüş olarak mini hoparlör yapısında, ancak hoparlörün üst kısmında kontrol için yapılandırılmış çeşitli butonlar, döndürmeli kontroller yer alıyor. 2W gücünde ses çıkışına sahip Sony hoparlör+kumandaya kulaklık da takılabiliyor. Böylelikle TV sesini yanınızdaki hoparlöre taktığınız kulaklık üzerinden de dinleyebiliyorsunuz. Gürültülü ortamlarda TV izlemek için oldukça alternatif bir çözüm. TV’ye bakış açısını ne ölçüde değiştirir bilinmez ama kullanım açısından yenilikleri beraberinde getiren ilginç bir füzyon söz konusu.

    y_SRS-LSR100_overview30Aygıtın boyutları 179 x 28 x 71mm. 440 gramlık ağırlığı ile evin içinde kolayca yer değiştirebilir bir form sunuyor. 16 saat pil dayanıklılığına sahip olduğu kaydedilen aygıt, şarj edilebilir yapıda. Sony tarafından 12 Eylül 2015 tarihinde ilk etapta Japonya’da satışlarına başlanacağı belirtilen cihazın fiyatının ise 167 Amerikan Doları olduğu belirtildi.

    Windows 10 için hedefin yüzde 7,5’ine ulaşıldı

    windows-10

    Microsoft tarafından uzun bir önizleme sürecinin ardından final versiyonu ile Windows 8.1 ve Windows 7 sahiplerine ücretsiz; diğer sürümler için ücretli seçeneklerle kullanıma sunulan Windows 10’a dair yeni rakamlar kamuoyuyla paylaşıldı.

    Ücretsiz yükseltme adımı ile birlikte Windows 10 için parlak bir başlangıcın yaşandığı da biliniyordu. İlk 24 saatinde 10 milyonun üzerinde indirildiği açıklanan işletim sistemi, birkaç gün sonra ise 25 milyonu aşmıştı. Yeni açıklama ise şimdiden ‘popüler masaüstü işletim sistemi’ olarak tanımlanmaya başlanan yazılımın 75 milyon cihazda yüklü olduğuna işaret etti.

    Microsoft’daki önemli isimlerden Yusuf Mehdi tarafından paylaşılan detaylar, 29 Temmuz-29 Ağustos tarihlerini kapsayan süreçte Windows 10’un 192 ilkede 75 milyon cihaza yüklenmiş olduğu yönündeydi.

    windows-10

    Öte yandan bu rakam şirketin ‘1 milyar cihazda yüklü durumda olunma hedefi’ için altın değerinde bir argüman. Uzun yıllar boyunca, güncellemeler eşliğinde devam edecek Windows 10 dağıtım sürecinde şirket tarafından belirlenen hedefin ulaşılan 75 milyon adetlik rakamla birlikte yüzde 7,5’inin tamamlandığı görülüyor. Bu oranın yüzde 100’e ulaşması (1 milyar cihazda yüklü olmak) yönündeki amaca ise 2018 ortalarında ulaşılabileceği belirtiliyor.

    Bir diğer detay ise en yeni masaüstü işletim sistemi Windows 10’un 1 ayda ulaştığı tercih edilme rakamının, önceki sürümlerin ilk 1 aylık dönem performansı ile karşılaştırılmasını içeriyor. Windows 8, ilk ayında 40 milyon cihaza yüklenmişti.

    Robotlar geliyor

    0

    İnsanoğlu tarihi boyunca işini kolaylaştıracak cihazlar, makineler ve diğer aygıtları geliştirdi ve geliştirmeye devam ediyor. Birçok kişinin aklına film ve dizilerin de etkisiyle insan şekline sahip, insan gibi hareket eden ve düşünebilme yeteneğine sahip makineler gelse de aslında robot, daha önceden programlanmış, kendi kendine iş yapabilme yeteneğine sahip elektronik cihazlar olarak tanımlanabilir. Robot sözcüğünü ilk olarak Çek yazar Karel Capek’in “Rossum’s Universal Robots” adlı oyununda kullanmış. Çekoslovakçada “zorla çalıştırılan işçi” anlamına gelen robot kelimesi Isaac Asimov’un 9 bilim kurgu hikayesini toparladığı “Ben Robot” kitabı ile ünlenmiş.

    Robotların geçmişi her ne kadar 13. Yüzyıla kadar dayansa da (Sibernetiğin babası olarak kabul edilen Ebu’l El Cezari’nin geliştirdiği otomatik makineler) bu alandaki en önemli gelişmeler son 20. Yüzyıl içerisinde yaşanmış. Başlangıçta çok sıcak metallerin taşınması için kullanılan robotlar zamanla otomobillerin montajına kadar girmiş. Şu anda robotlar uzay araştırmalarında dahi kullanılıyor.

    20’nci yüzyıldan itibaren robotların tarihçesi

    • Robot kelimesi ilk defa Çek yazar Karel Capek’in oyununda kullanıldı
    • 1938 yılında Willard Pollard ve Harold Roselund sprey boya yapabilen otomatik bir makine yaptılar
    • 1939 yılında New York Dünya Fuarı’nda Westinghouse, dans eden mekanik bir adam ve havlayıp yürüyebilen bir köpek sergiledi.
    • 1942 yılında Isaac Asimov yazdığı romanda robotların üç kanununu belirledi.
      • Bir robot kesinlikle bir insana zarar vermez veya kayıtsız kalarak bir insanın zarar görmesine neden olamaz.
      • Birinci yasa ile çelişmediği sürece bir robot insanlar tarafından verilen komutlara uymak zorundadır.
      • Birinci ve ikinci yasa ile çelişmediği sürece bir robot kendi varlığını korumak zorundadır.
    • 1947 yılında Alan M. Turing yapay zeka ile ilgili bir yazı yayınladı
    • 1950 yılında Isaac Asimov 9 bilim kurgu hikayesinden oluşan kitabını yayınladı
    • 1951 yılında Raymond Goertz uzaktan kontrol edilebilen radyoaktif maddelerin taşınabilmesi için özel bir kol geliştirdi
    • 1959 yılında General Motors endüstriyel anlamda ilk robot sayılabilecek olan Unimate’in prototipini geliştirdi. Bu robot 1961 yılında hizmet vermeye başladı.
    • 1md_asimo965 yılında ilk Robotik Enstitüsü kuruldu
    • 1972 yılında Tokyo’da Shigeo Hirose adlı bir öğrenci yılana benzeyen bir robot geliştirdi
    • 1973 yılında insana benzeyen, insan boyutlarında ilk “insansı” robot Wabot-1 Tokyo’da Waseda Üniversitesinde yapıldı
    • 1976 yılında NASA Mars görevlerinde Viking I ve II’de robot kollar kullandı
    • 1986 yılında Honda, ilk insansı robot projesini başlattı. Bu çalışmalar günümüzün en çok bilinen robotlarından olan Asimo’nun temel taşlarını oluşturdu

    Teknolojiyle birlikte robotlar da gelişiyor 

    Son yıllarda teknolojinin gelişmesi ile birlikte robotlarda da çok önemli gelişmeler yaşandı. Özellikle insan ve hayvan şekline sahip robotlar ortaya çıkmaya başladı. Bu robotlardan birisi Honda’nın geliştirdiği Asimo. Boyu 130 cm, kilosu 54 kg olan Asimo, saatte 6 kilometreye varan bir hızda yürüyebiliyor ve koşabiliyor. Yüz tanıyabilme, çevredeki eşyaları örneğin merdiven gibi tanımlayabilme, sesleri anlayabilme gibi özellikleri bulunuyor.

    Şu an robotlarla ilgili çalışmalarıyla en çok dikkat çeken şirket ise geçtiğimiz yıllarda Google’ın satın aldığı Boston Dynamics. Askeri projeler için robot geliştiren şirketin en çok tanındığı ürünü ise BigDog. Şirketin 2005 yılında geliştirdiği BigDog, şu ana kadar geliştirilmiş hayvan hareketlerini uygulayabilen en iyi robot. 4 bacağı bulunan robot engebeli yerlerde gidebiliyor, engelleri atlayabiliyor, yokuş tırmanabiliyor ya da inebiliyor ve yük taşıyabiliyor. Tekerlekli ve paletli araçların girmesinin zor ya da imkansız olduğu yerlerde kullanılması planlanıyor. Boston Dynamics’in geliştirdiği bir diğer robot ise Atlas. İnsansı bir robot olan Atlas robotların gelecekte geleceği durumun çok iyi görülebilmesini sağlıyor.

    md_atlas

    Robotların insanları, hayvanları bu derece iyi bir şekilde taklit edebilmelerinin en önemli nedeni ise sensör teknolojilerinde yaşanan gelişmeler. Bu teknolojik gelişmeler sayesinde çok daha gelişmiş robotları önümüzdeki yıllarda görmek mümkün gibi gözüküyor.

     

     

     

     

     

    Altı farklı kullanım özelliğiyle Acer R13

    Tablet, dizüstü bilgisayar kavramları her geçen gün iç içe geçiyor. Bir taraftan tabletlerin kapasitesi artarak daha ciddi işler için uygun hale gelirken bilgisayarlar küçülmeye devam ediyor. Tabletler beklenildiği gibi dizüstünü mutlak şekilde mağlup etmedi. Hâlâ birçok kişinin dizüstüne ihtiyaç duyduğunu gören ancak tablet özelliklerinden yararlanmak isteyenler için geliştirilen Aspire 13 modeli Ezel Aero Hinge isimli farklı bir tasarımla geliyor. Çift menteşeli U olarak dilimize çevrilen bu tasarım özelliği sayesinde R13 tam altı farklı şekilde kullanılabiliyor.

    Acer Aspire R13

    Öncelikle ekran ve genel özelliklerden bahsedelim. Cep telefonu ve tabletlerden aşina olduğumuz çiziklere karşı korumalı, parmak izi tutmayan su ve yağ geçirmez Gorilla Glass 3 ekran 13.3 inç boyutunda ve 1920 x 1080 çözünürlük sunuyor. Boyutuna rağmen 1.5 kg olması takdiri hak ediyor. R13’te 4GB bellek ve 1.7 GHz hızında Intel Core i5-4210U işlemci bulunuyor. Grafik tarafı ise Intel HD Graphics 4400’e emanet. Ürün Toshiba’nın 256 GB’lık SSD harddiski ile geliyor ancak harddiskin performansı mı yoksa başka bir nedenden mi tam olarak bilemiyorum ama R13’ün açılış hızı biraz yavaş. Windows 8.1 ile gelen test ürünümüz ücretsiz olarak Windows 10’a terfi etti. Bu yavaşlık Windows 10 güncellemeleriyle bir nebze daha giderilebilir. Ürün 4 hücreli batarya ile geliyor ve Acer verilerine göre 8 saat kullanım ömrü sunuyor. Genel kullanımla ortalama 5 saatin üzerine çıkabiliyorsunuz ki bu da gayet yeterli. İleride batarya değişikliğine gitmek isteyenler için zor da olsa bir çözüm var. Saatçi hassasiyetle alt tarafı açıp değişim yapmak mümkün ancak en sağlıklısı yetkili bir servise yaptırmak.

    Ürünü rakiplerinden ayıran tasarıma geldiğinizde artı ve eksilerle karşılaşıyoruz. Çift menteşeli U sistemi ekranın belirli açılarda hareket etmesine ve dönmesine izin verse de ekran ve klavyeyi birbirinden tam olarak ayırmak mümkün olmuyor. Tabii ekranı tam döndürüp klavyenin üzerine oturtarak biraz kalın bir tabletiniz oluyor. Diğer sıkıntı ise klavyenin yer aldığı alt gövdenin ekrandan büyük olması. Sağ ve sol taraftan artan yaklaşık 1 cm’lik bu bölümün göze çok hoş geldiğini söylemek zor. Yine de ürünün ince yapısının ve hafifliğinin tercih sebebi olabileceği gerçeğini hatırlatalım.

    Acer Aspire R13  (1)-1

    Altı farklı kullanım sloganı biraz iddialı. Yine de saymak gerekirse ekranı döndürme özelliğini kullanıp R13’ü dizüstü ve tablet gibi rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. Diğer dört mod içinde fotoğraf vs sergileme amaçlı stand ve bunun daha eğimli hali öne çıkıyor. Son iki mod ise Ezel isimli ekranın gövdeye temas etmeden yukarıda durduğu, ve uçak gibi daha dar alanlarda kullanılabilen çadır şeklinden oluşuyor. İhtiyaçlarınız doğrultusunda boy ve yükseklik arasında geçiş yapabilirsiniz.

    Acer Aspire R13  (2)

    Aksesuar seçenekleri bakımından Acer, R13 için güzel bir çalışma gerçekleştirmiş. 2 mm kalınlığındaki Acer Active Pen profesyonel çizimler için kullanılabilen başarılı bir kalem seçeneği sunarken eski tip projeksiyon cihazlarına bağlanma imkanı sunan HDMI-VGA dönüştürücü sonradan satın alınabiliyor. İnceliği elde etmek için ethernet portu feda edilmiş ancak resmi aksesuar seçenekleri arasında satışı bulunan USB-LAN kablosuyla interneti kullanabiliyorsunuz.

    Genel olarak baktığınızda hibrid kullanım seçeneği sunan neredeyse her marka ve modelin artı ve eksileri mevcut. Böyle baktığınızda Lenovo’nun Yoga tasarımı ile girdiği yola Acer biraz daha farklı bir yorum katıyor. Eğer dizüstü özelliklerinde büyük bir tablete ihtiyacınız varsa R13 tasarım eksiklerine rağmen, hafif olması, uzun pil ömrü ve kaliteli ekranı ile listenizde bulunmalı. 2500 lira civarında olan fiyatı ise bir kez daha düşünmenize neden olacak.

     

    Siz de Acer modellerine bakmak için hemen burayı ziyaret edin.

    Bu telefon 5000 mAh bataryaya sahip!

    0

    Ekran_Resmi_2015-08-26_11_07_29

    Teknoloji şirketi Lenovo’nun 5000mAh bataryalı bir akıllı telefonu Eylül ayında duyuracağı ortaya çıktı. Android işletim sistemine sahip Lenovo Vibe P1, iddialı pil kapasitesinin yanı sıra iddialı özellikleri ile dikkat çekiyor.

    Çin’de önde gelen bir e-ticaret sitesinin listeleme kayıtlarında tüm detayları ile görülen cihaz, daha önce yine ülkedeki lisanslama kayıtlarında da günyüzüne çıkmıştı Böylelikle özellikleri, görselleri ile birlikte yansımış oldu.

    4 Eylül’de Almanya’nın Berlin sehrinde düzenlenecek IFA 2015 kapsamında görücüye çıkacak akıllı telefon şık bir tasarımla geliyor. 5.5 inçlik ekranında Full HD çözünürlük (1920 x 1080p) sunan Vibe P1’in 8 çekirdekli 1,5GHz saat hızlarına ulaşabilen Snapdragon 615 işlemci, 3 GB RAM, Adreno 405 grafik ve 16 GB dahili depolama kapasitesinin donanımsal tabanını oluşturduğu görülüyor. 5 megapiksel ön ve 13 megapiksel flaşlı arka kamerayla gelen cihazda batarya ise önemli teknoloji avantajları ile birlikte kullanıcılara uzun süreli şarj dayanıklılığı sunacak gibi görünüyor.

    Ekran_Resmi_2015-08-26_11_07_40Cihazın 24 watt hızlı şarj özelliği ile 2 saatin altında tam dolu pile ulaşması olası. Toplam batarya dayanıklılığı konusunda ise herhangi bir gösterge henüz söz konusu değil. Lenovo’nun telefon modelinde çift SIM kart desteği, LTE, Dual Standby da diğer özellikler arasında. Vibe UI arayüzü ile (2.68 sürümü) Android 5.1 üzerinde bazı yönleri ile farklı bir işletim sistemi kullanımı da cihaz sahiplerini bekleyenler arasında. Fiyat ve satış tarihinin önümüzdeki günlerde açıklanacağını belirtelim.

    Zararlı sitelere 6.7 milyon kez tıkladık

    Unrecognizable business colleagues working together and using a digital tablet

    Dünyanın önde gelen internet ve veri güvenliği şirketlerinden biri, 2015’in ikinci çeyrek döneminde tüm dünyada yaşanan veri güvenliği tehditlerini değerlendirdiği güvenlik raporunu yayınladı. “Yükselen Dalga: Kamu Teknolojilerini Tehdit eden Saldırılar” başlığı altında yayınlanan raporda siber suçluların özellikle havaalanları, ev ağları, PoS cihazları, televizyon kanalları ve kamu kurumları gibi günlük hayatımızı etkileyecek teknolojileri hedef aldıkları vurgulanıyor. 2015’in Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan raporda Türkiye ile ilgili çarpıcı veriler de yer alıyor.

    Siber suçlular dünya çapında yaptıkları saldırılarda kendi izlerini kaybettirmek için zombi bilgisayarları kullanıyorlar. Zararlı yazılım bulaşmış bilgisayarlar siber suçlular tarafından komuta kontrol merkezine bağlanarak birer zombi bilgisayara dönüştürülüyorlar. Sonra ise bunları birer zıplama tahtası olarak kullanarak saldırılar bu makinelerden gerçekleştirilmiş gibi gösteriyorlar. Türkiye ise dünyadaki komuta kontrol merkezi bağlantılı bilgisayarların yüzde 5’ini barındırıyor. (Diazepam) Türkiye, ABD, Hindistan ve Japonya’nın ardından dördüncü sırada.

    Fidye yazılımları Türkiye’yi esir aldı

    2015’in ikinci çeyrek dönemi siber saldırılar açısından Türkiye için yine hareketli geçti. TorrentLocker isimli fidye yazılımı Türkiye’yi esir aldı. Özellikle Haziran ayında tavan yapan TorrentLocker saldırıları, siber saldırganlar tarafından hazırlanan cep telefonu faturalarının içine gizlenerek yapıldı. Kullanıcıların tıkladıkları zararlı siteler ve sahte e-postalarla yapılan yönlendirmeler de bilgisayarlarına fidye yazılımı gibi zararlıların bulaşma riskini artırıyor. Türkiye’deki kullanıcılar zararlı sitelere toplamda 6 milyon 709 bin 683 kez tıkladılar.

    TrendMicro2015Q2_2

    Online bankacılık yine tehdit altında

    Türkiye’yi hedef alan saldırılar daha önceki dönemlerde olduğu gibi yine online bankacılık uygulamalarını hedef almaya devam ediyor. Trend Micro şirketinin verilerine göre Türkiye’deki online bankacılık uygulamalarını hedef alan zararlı yazılımlar ise Nisan ayında tavan yaparak 2 bin 540 cihazı etkiledi.

    231 binden fazla zararlı mobil uygulama

    Türkiye’de Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında toplam 231 bin 406 bin zararlı mobil uygulama indirildi. Bu uygulamaların içinde mobil cihazları hedef alan 4 bin 24 adet virüs saptandı.

    4.5G ihalesi hakkında her şey

    0

    Samsung-Galaxy-Note-Internet-4g-Speed-Test-1024x577

    Akıllı telefon, tablet ve diğer cihazlar için daha hızlı veri transferi; aramalarda ‘ara’ butonuna basılır basılmaz karşı tarafın telefonunun çalması, video gibi internetten izlenen içeriklerin takılmadan izlenebilmesi, web sayfalarının daha hızlı şekilde açılması gibi sayısız faydası bulunan 4.5G Türkiye’ye geliyor.

    3G’den sonra Türkiye’nin 4.5G (IMT Advanced Technology) ile tanışması bağlamındaki sürecin kilit tarihi 26 Ağustos 2015 oldu ve toplam değeri 2 milyar 298 milyon Euro (KDV hariç) olan 20 ayrı frekans paketi için 3 mobil operatör; Turkcell, Avea ve Vodafone arasında ihale gerçekleştirildi. Önceden belirlenen değerin üzerinde satış gerçekleştirildi…

    Kapalı teklif açık ihale usulü ile gerçekleştirilen ihalede zarflar açılmadan önce konuşan BTK Başkan Yardımcısı Deniz Yanık ihalenin şartlarını açıkladı. Yanık şunları dedi:

    “İhalenin tüm frekans değeri KDV hariç 2 milyar 298 milyon 67 bin 661 euro olarak belirlenmiştir. İhale kapalı teklifle alınmıştır. İhalede öncelikle teklifler alındı sırasına göre açıklanacak. Vergi ve teminatların kontrolünün ardından paket satışına başlanacak. Bu bakımdan uygun bulunmayan ihaleye katılamayacak. İhalenin sözlü teklif aşamasında buna hak kazanan isterkliler alındı sırasına göre teklif vermeye devam edecek. En yüksek teklifi veren kazanmış olacaktır. BTK’nın onayından sonra da ihale sonucu kesinleşecektir.”

    Ekran_Resmi_2015-08-26_12_51_27

    Vodafone, A1 paketini, 390 milyon Euro ile aldı. Seçilen frekanslar 800 mHz bandı oldu.

    Avea, 380 milyon teklif ile A2 paketini kazandı. Avea, en sondaki bant olan 891 mHz bandını seçti.

    Turkcell, A3 paketini 372 milyon 926 13 Euro ile aldı. Tek başına girdiği artırmayı kazanan Turkcell, 811-821 mHz bant aralığına hak kazandı.

    Böylelikle 800 mHz bandının ihalesi, üç firmaya toplamda 1 milyar 143 milyon liralık satışla tamamlandı.

    900 MHZ ihalesi için B1, B2 ve B3 paketleri ihaleye sunuldu.

    B1, Avea tarafından 216 milyon 819 bin 184 Euro teklifle alınırken B2 paketi 39 milyon 941 Euro bedelle Vodafone’un oldu. Turkcell, B3 paketini 39 milyon 940 Euro bedelle kazandı.

    B paketleri toplamda 296 milyon 699 bin 936 Euro’luk satışla tamamlandı.

         Güncelleme/26.08.2015, 18:40…

    C1 paketi için 430 milyon Euro bedelle Turkcell tarafından kazanıldı. C2 paketi 310 milyon Euro ile Avea’nın olurken C3 paketini 95 milyon 104 bin Euro ile Vodafone elde etti.

    D1 paketi 160 milyon Euro, D2 paketi 188 milyon Euro ve D3 paketi 35 milyon 664 milyon Euro ile Turkcell tarafından kazanıldı.

    4.5G Yetkilendirme İhalesi’nde E1 paketi 384 milyon Euro ile Turkcell, E2 paketi 240 milyon Euro ile Vodafone ve E3 paketi 25 milyon 858 bin Euro ile Avea tarafından kazanıldı.

    22 milyon Euro bedelle Avea, F1 paketini kazanırken, F2 paketi Vodafone tarafından 12 milyon 929 bin 461 Euro bedelle ve F3 paketi de Turkcell tarafından 12 milyon 929 bin Euro bedelle kazanıldı.

    4.5G ihalesinde 5 frekans için toplamda 18 paket için verilen tekliflerin toplam tutarı 3 milyar 356 milyon 112 bin 643 Euro oldu. 2 paket ise satılmadı.

    Vatandaşların bilgiye çok daha hızlı bir şekilde erişimini sağlayacak 4.5G teknolojileri ile örneğin 3G ile 6,5 dakika süren yüksek çözünürlüklü film indirme süresi, 6 saniyeye düşecek. İlgili teknoloji, sonraki aşama olan 5G için de önemli bir adım anlamı taşıyor.