Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1896

    RAW nedir, ne zaman kullanılır?

    raw01

    RAW, özellikle sonradan düzenleme yapılması gereken durumlarda kullanılan bir fotoğraf formatı.

    Halen dünyada en yayın olarak kullanılan fotoğraf formatı JPEG’tir. Joint Photographic Experts Group kelimelerinin baş harflerinin kısaltılmasıyla oluşan bu format ilk olarak 1992 yılında kullanıma sunulmuştur. Yıllar içinde standartları gelişen bu format günümüzde birçok cihaz tarafından standart olarak kullanılan bir fotoğraf formatı olmuştur. JPEG geniş anlamda sıkıştırma özelliğine sahip olması, her türlü cihaz tarafından desteklenmesi ve bazı temel düzenlemelere izin vermesi sebebiyle tercih edilir. Bu formata ek olarak TIFF, PNG, GIF gibi farklı alan ya da ortamlarda kullanılan başka fotoğraf formatları da vardır.

    Dijital negatif: RAW

    Filmli dönemde negatif ne ise (yani filmin kendisi) dijital dönemin de negatifi RAW formatıdır. Bu format sıkıştırma içermeyen yapısı ile orta/üst seviye kompakt makinelerden aynasız ve dijital SLR cihazlara kadar desteklenen bir formattır. Sıkıştırma özelliği bulunmadığı için RAW formatında çekilen fotoğraflar çok yer kaplar. Basit bir örnek vermek gerekirse JPEG olarak çekildiğinde 2 MByte yer kaplayan bir fotoğraf RAW olarak çekildiğinde 15 MByte yer kaplar. Yani bu format JPEG’e göre daha fazla alana ihtiyaç duyar.

    raw02

    Herkesin farklı RAW’ı var

    Ayrıca her üreticinin kendi RAW formatı vardır. Nikon RAW formatını NEF uzantılı olarak tanımlarken Canon’da CRW uzantısı tercih edilir. Diğer üreticilerin de farklı RAW formatları vardır. Ancak günün sonunda hepsi benzer şekilde üretilir: Sensörden gelen veriler işlenmeden belleğe kayıt edilir.

    Sonradan düzenleme imkanı

    RAW’ın (çok yer kaplamasına sebep olan) en önemli özelliği ise sonradan bazı düzenlemeleri yapmaya imkan tanımasıdır. Yani Beyaz Ayarı, Pozlama, ISO, büyütme gibi JPEG ya da farklı bir formatta yapamayacağımız düzenlemeleri RAW’da yapabiliriz. Bu da biz fotoğrafçılara ciddi bir esneklik sağlar. Bu sayede fotoğrafı çektikten sonra birçok düzenlemeyi yapabiliriz.

    RAW özellikle stüdyo fotoğrafçıları tarafından tercih edilen bir formattır. Çünkü stüdyo çekimlerinin ardından ‘retouch’ adı verilen düzenleme işlemleri yapılması gerekir. Bu işlemler sırasında fotoğrafların düzenlenmesi ancak RAW formatı ile sağlanabilir. JPEG bu anlamda çok fazla seçenek sunmaz.

    Özel yazılımla açılabilir

    RAW formatı ancak özel yazılımlarla açılabilir. Genelde üreticiler kendi RAW formatlarını açabilecek bazı temel özellikler içeren yazılımları ücretsiz olarak sunarlar. Adobe’un geliştirdiği Photoshop zaman zaman aldığı güncellemeler ile her türlü RAW formatını açabilir. Ancak şunu unutmamak gerekir: Yukarıda bahsettiğim düzenlemeleri yapabilmek için mutlaka bu özel yazılımlara ihtiyaç duyulur. Bu yazılımlar olmadan RAW düzenlemesi yapılamaz. Bu arada bu düzenlemelerin de ciddi bir tecrübe ve bilgi birikimi gerektirdiği konusunda hatırlatma yapmak isterim.

    Hem JPEG hem RAW çekebilirsiniz

    RAW desteği sunan birçok fotoğraf makinesi RAW+JPEG olarak çekim yapmaya izin verir. Yani bellek kartına aynı anda iki fotoğraf kayıt edilir. Biri RAW formatında olurken diğeri JPEG olur. Bu sayede fotoğraflarını sonradan düzenleme yapmak ya da anında bir yere göndermek isteyen fotoğrafçılar için çözüm üretilmiş olur.

    Ne zaman kullanılır?

    RAW ağırlıklı olarak stüdyo fotoğrafçılarının tercih ettiği bir formattır. Bazı profesyonel ya da amatör fotoğrafçılar da RAW tercih eder. Ancak düzenleme yapmanın zor ve zaman gerektiren bir işlem olması RAW’ın her zaman kullanımına engel olur. İlle de RAW çekmek istiyorsanız RAW+JPEG çekmenizi öneririm.

    RAW formatı sunduğu avantajlarla dikkat çeken bir format. Fotoğraf konusunda ilerlemek isteyen amatör ya da profesyonel herkesin bilmesi gereken bu format geniş skalada düzenleme imkanı sunması ile dikkat çekiyor. Anlatması benden uygulaması sizden.

    Işığınız bol olsun…

    Uzay yolculuğu insanı nasıl etkiliyor?

    0

    Dünya dışında kolonileşecek kalabalığa ulaşmamızın 2100’de gerçekleşeceği tahmin edilse de, 10 yıl sonra ilk insanlar uzayda yaşamı denemeye başlayabilir. Bu adım yaklaştıkça, Ay, Yerçekimi ve son olarak da Marslı adlı filmlerle uzayda unutulanların ya da kalanların hikayelerini izledik. Peki tek başına uzayda kalmanın ya da uzayda bir süre kalmanın insana etkileri nedir?

    Google’dan Öğretmenler Günü doodle’ı

    Google, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü anasayfasında yer alan özel doodle ile kutluyor. Google.com.tr’yi açan kullanıcılar, aşağıda görülen doodle’ı görüyor. Doodle, modern ve renkli tasarımı ile dikkat çekerken öğretmen-öğrenci vurgusu öne çıkıyor…

    google-ogretmenler-gunu-doodleRenkli ve zarif yapısı ile beğeni toplayan Google Öğretmenler Günü doodle’ı, teknoloji şirketi için her sene 24 Kasım tarihinde anasayfasına ayrı bir anlam katan, bir tür gelenek halini almış durumda. Özel günleri unutmaması ile tanınan Google’ı tebrik ediyoruz. Bu yıl ki doodle’ın detaylarında neler saklı? Öğretmenler Günü nedir? İşte yanıtlar…

    Her sene kutlanıyor

    Her sene Öğretmenler Günü’nü anasayfası üzerinden vurgulayan Google, bu seneki doodle’da bir öğretmen ve öğrencisinin elleri, birlikte yaptıkları matematik işlemi ve ardından öğretmenin başarılı öğrencisini tebrik edişini grafik temelinde gösteriyor. Yeşil, mavi ve kırmızı renklerin ağırlıkta olduğu tasarım, modern yapısı ile Google’ın çarpıcı doodle örneklerinden biri olarak kayıtlara geçmeyi başarıyor.

    Öğretmenler Günü nedir?

    Öğretmenler Günü, öğretmenlik mesleğini icra eden kimseleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kutlama günü. Türkiye’de her yıl 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanır. 24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti devletininin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği”ni kabul ettiği gündür (Kaynak: Vikipedi).

    Google hizmetlerinde özel Star Wars deneyimi

    Ekran_Resmi_2015-11-24_00_29_54

    Google’da çalışan Star Wars tutkunları tarafından yine filmin tutkunları için geliştirilen özel Star Wars arayüzü ile kullanıcılar Google’ın Gmail, YouTube, Haritalar ve Chrome gibi pek çok hizmetini bambaşka bir deneyimle kullanmaya başlıyor. Yapılması gereken tek şey Aydınlık veya Karanlık taraftan birini seçip yola koyulmak.

    Konuyla ilgili olarak Google Türkiye resmi blogunda yer alan açıklama aşağıdaki gibi:

    Star Wars tutkunları “Tarafınızı” seçmeye hazır mısınız?

    İlk kez Star Wars ile 4 yaşında tanıştım. İlk izlediğim filmdi. Babamla birlikte 80’li yılların Betamax videosunda StarWars’u izledikten sonra, beni içerisine alan bu etkileyici dünyanın üçlemesini defalarca izlemeye devam ettim.

    Google’da benim gibi pek çok Star Wars (Yıldız Savaşları) hayranı olduğunu duymak herhalde kimse için sürpriz olmayacaktır. Merkez ofiste sık sık Darth Vader’lara, Yoda gibi giydirilmiş köpeklere, hatta yer yer veri merkezimizde dolanan (ve muhtemelen hala droid’leri arayan) Stormtrooper’lara denk gelebilirsiniz. Bu yüzden Star Wars 7’yi duyduğumuzda Google bu destansı hikayeye nasıl katkıda bulunabilir diye düşünmeye başladık: “Acaba Arama bölümünde Star Wars’la ilgili bir şey eklesek hoş olmaz mı? Millenium Falcon uzay aracı Cardboard’da karşımıza çıksa veya Google Çeviri servisi galaktik dilleri de tercüme etse nasıl olur” Buna benzer sorular arttıkça bu fikirleri hayata geçirmek isteyen heyecanlı mühendislerimizin ve ürün tarafındaki arkadaşların da sayısı aynı ölçüde artmaya başladı.

    Ekran_Resmi_2015-11-24_00_30_48

    Google data merkezinden bir görüntü.

    Sonunda Lucasfilm ve Disney’deki arkadaşlara ulaştık ve o günden bu yana da google.com/starwars’u geliştirmek için çalışıyoruz. Star Wars tutkunları için yine filmin tutkunları tarafından geliştirilen bu yerde aydınlık veya karanlık tarafta mı olacağınızı seçtikten sonra Gmail, Haritalar YouTube ve Chrome gibi kullandığınız pek çok Google uygulamasının seçtiğiniz yolu nasıl yansıtmaya başladığını görebilirsiniz. Üstelik bu sadece başlangıç… Bugünden, filmin gösterime gireceği güne kadar (sanal gerçeklikte de olsa) tüm ihtişamıyla bizi karşılayan Millenium Falcon da dahil sırada daha pek çok şey var. (Ultram) O yüzden bizi izlemeye devam edin. Ayrıca bazı yerlere birkaç sürpriz yumurta da gizledik. Şimdi içinizdeki “Güç”ü uyandırıp galaksinin ve geçmişin uzak, çok uzak noktalarına dikkatle bakma zamanı…

    Clay Bavor, Ürün Yönetimi Başkan Yardımcısı

    Microsoft Edge, Windows Mobile 10’da iddialı

     

    edge

    Microsoft’un kökeni çok eskilere dayanan Internet Explorer web tarayıcısının yerini alan Edge, Windows 10 ile birlikte kullanıcılarına yeni bir deneyim sunmaya başladı. Kermaşadan uzak ve sade bir tasarımla gelen Edge, web sayfaları üzerinde çizim yapmayı mümkün kılan ilginç bazı özellikleriyle de dikkat çekti.

    Masaüstünün yanı sıra mobil sürümü de performans anlamında merakla beklenen yazılımlar arasındaydı. Bu alanda Chrome ve Firefox gibi çok daha geniş bir kullanıcı kesmi tarafından tercih edilen web tarayıcılarına karşı ne durumda olduğu da yine soru işaretleri arasındaydı. Bu konuda bir benchmark gerçekleştirildi.

    Windows 10 teknik önizleme sürümünün yüklü olduğu Microsoft Lumia 640 akıllı telefon üzerinden Microsoft Edge, Mozilla Firefox ve Google Chrome performans açısından karşılaştırıldı.

    Sonuçlara göre Edge, Chrome’u geride bırakmayı başardı. İlk sırada ise Firefox’un olduğu görüldü. Birbirine çok yakın performans puanları ortaya koyan üç tarayıcıdan Edge’in gösterdiği başarı, resmi bir analiz sonucu olmamakla beraber iddiasını ortaya koydu.

    Windows Mobile 10 yüklü daha fazla cihazın önümüzdeki süreçte kullanıcılarla buluşacağı ve Edge tarayıcısının da önyüklü/sonradan yükleneme formunda sunulacağı varsayıldığında performans anlamında kullanışlı olabileceği görülüyor.

    ABD’de bir adam Apple Store’da samuray kılıcı çekti!

    0

    Ekran_Resmi_2015-11-23_11_52_17

    ABD’de cam tasarımı ile ülkedeki en güzel tüketici elektroniği mağazalarından biri olarak kabul edilen New York 5th Avenue Apple Store’da samuray kılıçlı adam şoku yaşandı. 30 yaşlarındaki biri, elinde dev bir kılıçla mağazaya girdi ve yürümeye başladı. Çalışanların ve müşterilerin korku dolu çığlıkları üzerine kolluk kuvvetleri kısa sürede devreye girdi.

    Apple Store çalışanları polis memurları ile samuray kılıçlı adam ve müşteriler arasında adeta set oluştururken görgü tanıkları, olay yaratan adamın polise direndiğini, çığlık atıp etrafa kılıç salladığını belirttiler. Ayrıca yine bildirildiğine göre, polis memurları tarafından gözaltına alınmadan önce ilgili kişinin kendini öldürmeye hazırlandığı da iddia edildi.

    Hastaneye kaldırıldı

    Ülkede şaşkınlık yaratan gelişme kimliği açıklanmayan samuray kılıçlı şahsın hastaneye kaldırılması ile sonuçlandı. Tedbir amacıyla hastaneye kaldırılan şahsın, silah bulundurma ve silahla tehdit suçlamalaları ile tutuklandığı kaydedildi.

    [vsw id=”fsG7sP5psxY” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Güvenlik zaafı iddiaları

    Şok etkisi yaratan gelişme, güvenlik zaafiyeti iddialarını da gündeme taşıdı. Bir samuray kılıcı ile Apple Store’a giriş yapılması, hatta oldukça büyük boyutlu silahın teknoloji mağazasında dışarı çıkartılıp korku unsuru yaratması eleştiri konusu oldu.

    Apple’dan konuya ilişkin açıklama gelmedi

    Öte yandan dünya genelinde son zamanlarda yaşanan şiddet ve korku unsuru gündem maddelerine de bir yenisi daha eklenmiş oldu. Apple Store’daki olaya ilişkin şirket nezdinde bir açıklama yapılmazken güvenlik tedbirlerinin artırılıp artırılmadığı konusu da belirsizliğini koruyor.

    LG dünyanın en büyük OLED ekranını görücüye çıkardı

    1448028245_OLED_Signage_Incheon_Airport_2

    LG Electronics Incheon Uluslararası Havaalanı’na özel olarak ürettiği dünyanın en büyük OLED ekranıyla milyonlarca yolcuyu OLED teknolojisine davet ediyor.

    OLED TV üreticisi LG Electronics, dünyanın en büyük iki OLED ekranını Güney Kore’deki Incheon Uluslararası Havaalanı’nda görücüye çıkardı. Dev yapılara yönelik bu çapta çözümler üretebilmek adına dünyaca ünlü Fransız tasarım şirketi Wilmotte&Associes ile birlikte çalışmalar yapan LG Electronics, ödüllü havaalanının ana terminalini OLED ekranlar ile donattı.

    Havaalanında yolcuları bilgilendirmek için kullanılması planlanan ekranlar, her biri 55 inç boyutunda olan 140 tane Kavisli OLED panelin birleştirilmesiyle oluşturuldu. Toplam yüksekliği 13 metre genişliği ise 8 metre olan dünyanın en büyük OLED ekranları, gemilerde kullanılan büyük yük konteynerlerinin üç tanesinin toplamıyla aynı boyutta.

    Havaalanında kullanılan OLED ekranlardaki her bir pikselin kendine özel ışıklandırma teknolojisine sahip olmasından dolayı, LED ekranlarda olduğu gibi arkadan yapılan yoğun bir ışıklandırmaya gerek duyulmuyor. İki ekrana da eşsiz bir hafiflik ve esneklik sağlayan bu teknoloji sayesinde oldukça kolay bir şekilde tavana asılmaları da mümkün oluyor.

    1448028241_OLED_Signage_Incheon_Airport_3

    Incheon Uluslararası Havaalanı Başkanı ve CEO’su Park Wan-su konuyla ilgili şunları söyledi: “LG’nin ürettiği yeni OLED ekranlarımız, havaalanımızın ününü tüm dünyaya duyuran teknolojik üstünlüğümüzle tam bir uyum içerisinde. Her yıl havaalanımızdan geçen milyonlarca yolcuya Kore’nin sahip olduğu üstün teknolojileri göstermek için sabırsızlanıyoruz. Bu dev OLED ekranlar ise bunun en güzel örneklerinden birisi” şeklinde konuştu.

    LG Electronics Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Kurumsal Çözümler Bölümü Yöneticisi Ro Se-yong ise konuyla ilgili şunları söyledi: Dünyanın en büyük OLED ekranını üretmek gerçekten bizim için oldukça gurur verici bir gelişme. Buna ek olarak dünyanın her yerinden buraya yolu düşen milyonlarca yolcuya OLED’in büyülü dünyasını gösterebilmek de bizi oldukça heyecanlandırıyor. OLED teknolojisinin sağladığı yararları anlatmaktan öte kendi gözlerinizle görüp tecrübe etmenizi şiddetle öneriyoruz”.

    Halo 5: Guardians… Master Chief’i bul ve geri getir!

    0

    H5G_KeyArt-Horiz_Final

    Bugün “Halo”dan söz edeceksek, Microsoft’un oyun konsolu Xbox’ı da anlatmamız gerekiyor. Çünkü tabiri amiyane “Halo” ve Xbox’un göbekleri birlikte kesildi. Xbox, 25 Ekim 2001’de piyasaya çıktı. Yalnızca Xbox konsollarda oynanan ve Microsoft Game Studios tarafından yayınlanan ilk “Halo” olan “Halo: Combat Evolved” ise 15 Kasım 2001’de… Xbox’un sevilmesine ve oyunseverlerin bağrına basmalarına neden olan en önemli unsur “Halo” oldu diyebiliriz.

    26. yüzyılda savaş

    Oyunun hikayesi 26. Yüzyılda geçiyor. “Master Chief” denilen, sibernetik olarak geliştirilmiş, özel yeteneklere sahip bir asker ana kahramanımız… “Cortana” denilen bir yapay zeka modülü, “Master Chief”in sinir sistemine yerleştirilmiş, kahramanımıza asistanlık yapıyor. Oyuncular, yuvarlak biçimli yapay bir dünya olan Halo’nun sırlarına ulaşmak isteyen uzaylılarla savaşmak ve onları geri püskürtmek zorundalar…

    “Halo” o kadar büyük bir başarı elde etti ki, IGN tarafından bütün zamanların en iyi dördüncü FPS’si (First Person Shooter) olarak seçildi. Serinin ikincisi olan “Halo 2”, 2004’te piyasaya çıktı ve Amerika’da satış rekorları kırarak bütün zamanların en hızlı satılan medya ürünü oldu. 2007’de piyasaya çıkan “Halo 3” Xbox 360 için hazırlanmıştı. Bir haftada 300 milyon dolar satış yapınca, serinin dördüncüsü olan “Halo Wars” 2009’da piyasaya çıkartıldı. Aynı yıl, “Halo 3: ODST” bağımsız bir genişleme olarak raflarda yerini aldı. Bu yıldan sonra her yıl yeni bir “Halo” ürünüyle karşılaşır olduk. 2010 yılında Microsoft’un “Halo”yu üretmek için satın almış olduğu oyun geliştirici Bungie’nin geliştirdiği son “Halo” oyunu olan “Halo: Reach” piyasaya sürüldü. Daha sonra sırasıyla, “Halo: Combat Evolved Anniversary” 2011’de, yeni bir üçlemenin başlangıcı olan “Halo 4” 2012’de, önce Windows 8 işletim sistemiyle çalışan tablet ve akıllı telefonlar için piyasaya sürülen “Halo: Spartan Assault” 2013’te, birçok eski oyunun yeniden elden geçirilerek bir kolleksiyon haline getirildiği “Halo: The Master Chief Collection” 2014’te, bir mobil oyun olan “Halo: Spartan Strike” ise bu yıl oyunseverlerle buluştu.

    24 saatte 400 milyon dolar

    Gelelim, “Halo 5: Guardians”a… Serinin bu son ürünü çıktığı gün, 24 saatte 400 milyon dolar gibi bir satış rakamına ulaşarak büyük bir başarı elde etti. Microsoft Studios, oyunun geliştirilmesi için 343 Industries ile çalıştı. Bu şirket, 2009’da Microsoft tarafından “Halo” oyunlarını geliştirmek için kuruldu. Adını, bir “Halo” karakteri olan 343 Guilty Spark’tan alan şirket, 2009’da önce mobil cihazlar için, sonra da Xbox 360 için hazırladığı “Halo Waypoint” ile çalışmalarına başladı. Bugüne kadar, tam 8 adet “Halo” oyunu hazırlayan, 343 Industries, 2016 yılında çıkartılacağı duyurulan “Halo Wars 2” için çalışıyor bugünlerde…

    “Halo 5”in en önemli özelliklerinden biri 343 Industries’in bu oyun için yeni bir “oyun motoru” hazırlamış olması. Bu yeni oyun motoru sayesinde, çözünürlük başarıyla ölçeklenebildiğinden görsel kalite arttırılmış ve 60 fps gibi bir hıza ulaşılmış. Bir de “Halo” hayranları için güzel bir haber var. Microsoft, 343 Industries’le birlikte Mega Bloks oyuncak şirketiyle anlaşma yaptı. Yakında “Halo” karakterleri, araç ve gereçleri oyuncak olarak da piyasaya çıkartılacak.

    “Halo 5: Guardians”ta insan süper askerlerden oluşan iki “ateş takımı” var. Master Chief’in yönetimindeki Mavi Takım, ardında hiçbir iz bırakmadan kaybolunca, Jameson Locke yönetimindeki Osiris adlı takım, komutanı bulmak ve geri getirmek için yola koyuluyor. Oyunda eskiye ait hemen her şey korunurken, yeni gelişmeler de var elbette… Bir Spartan yapımı olan Mjölnir zırhı gibi mesela… Bu zırhı kuşandığınızda sizi düşman ateşinden koruyor, ancak arada bir yeniden şarj etmenizi bekliyor. Spartalılar, mermi atan iki silah taşıyabiliyorlar aynı anda… Bu silahların yanı sıra el bombası da atabiliyorlar. Öldürülen düşmanların silahlarını alabildikleri gibi, ortamdaki araçlara da binip kullanabiliyorlar.

    “Halo” hayranları 6 Aralık 2015’te “Halo Dünya Şampiyonası”nda yarışacaklar ve finaller, Mart 2016’da yapılacak. 2014’te duyurusu yapılan bu yarışmanın ödül havuzunda 1 milyon dolar gibi bir para var. Sıkı oyuncular için güzel bir fırsat olabilir…

    Samsung Galaxy Tab S2: İnceliği ile ilgi çekiyor

    Samsung, zengin donanım birleşenlere sahip olan ve oldukça ince olan yeni tabletini piyasaya sürdü. Android işletim sistemli Galaxy Tab S2, rakiplerine pazarı dar edecek iddiasında.

    Samsung, cep telefonlarında yaşadığı değişimi Tablet ürünlerine aktarmış durumda. Galaxy Alpha ile başlayan Metal çerçeve modası artık Samsung Tabletlere de sıçramış durumda. Buna en iyi örnek , oldukça ince bir metal çerçeve ve plastik bir kasa kullanan Samsung Galaxy Tab S2.

    samsung 2

    Samsung Galaxy Tab S2, piyasada iki farklı sürümü ile yer alıyor. Galaxy Tab S2 9.7 adında da anlaşılacağı gibi 9.7 inç’lik bir ekran sahip ve Galaxy Tab S 10.5’in yerini doldurmak için geliştirildi. Bizim inceleme fırsatı bulduğumuz Galaxy Tab S2 8.0 ise 8 inç büyüklüğünde bir ekranı ile donatıldı ve Galaxy Tab S 8.4’ün yerine geçmek için piyasaya sürüldü.

    Her iki model 4:3 formatında 2048×1536 piksel çözünürlüğüne ulaşıyor. Ekran teknolojisi ise, güçlü renk ve kontrast değeri sunan Super Amoled ekran kullanıldı. Bu zaten hemen belli oluyor. Çünkü bu ürünü avucumuza aldığınızda yüksek kontrast farkını ve canlı renkler anında gözünüze çarpıyor . Dolaysıyla Samsung Galaxy Tab S2 ile video seyretmek veya oyun oynamak müthiş büyük bir keyif. Benzer bir durum kitap okumak için geçerli. Yine de ürünün parlaklık değerinin gün ışığı için yeterli olmadığını söylemeliyiz. Özellikli güneşli ortamlarda bu ürünü kullanmak zaman zaman bir eziyet haline gelebiliyor.

    samsung 3

    Super Amoled elbette çok önemli bir özellik. Ama Samsung Galaxy Tab S2, esasında oldukça farklı bir özelliği ile rakiplerini korkutuyor. Samsung Galaxy Tab S2, hafifliği ve inceliği ile kendisini farklılaştırıyor. Öyle ki 265 gr ağırlığı ile en yakın rakibi olan Apple iPad Mini 3’den 66 gr daha hafif. Samsung Galaxy Tab S2’nin esas farkı inceliğinde yatıyor. 5.6 mm inceliğinde olan bu ürün çok başarılı bir ergonomiye sahip. Rakipleri ile kıyaslandığında, 7.5 mm inceliği ile övünen Apple iPad mini 3 veya 6.1 mm ile iPad Air 2 oldukça kalın kalıyor.

    Samsung Galaxy Tab S2’nin bu kadar ince olmasının en büyük nedeni ise, kullanılan incecik metal çerçeve ve plastik alaşımlı kasa sistemi. Oldukça stabil ve başarılı bir işçiliğe sahip olan Galaxy Tab S2, ne yazık ki parmak izi sorununa davetiye çıkarıyor. Ön tarafta yer alan ve aynı zamanda da parmak izi okuyucusu olarak da görev yapan Home tuşunun konumu oldukça düşündürücü. Yakından bakıldığında Samsung Galaxy Tab S2’nin dik kullanım için tasarlandığı hemen anlaşılıyor.

    samsung 4

    Zengin ve güçlü donanım birleşenleri

    Samsung Galaxy Tab S2’nin iç dünyası oldukça zengin olduğunu söylemeliyiz. Sekiz çekirdekli (4×1.9 GHz+4×1.3 GHz) Samsung Exynos 5433 işlemcisi yüksek bir performans sunuyor. Bu özellik 3 Gbyte bellek ile birleştiğinde, menüler arasında takılmadan ve donmadan hızlıca geçebiliyorsunuz. Benzer bir durum, çeşitli uygulamaların kullanımı ve oyunlar için de geçerli olduğunu gördük. Özellikle grafik yongasına yüklenen Asphalt gibi oyunlar bile sorunsuzca çalıştı. 32 ve 64 GByte kapasite seçenekleri ile satılan Samsung Galaxy Tab S2, sahip olduğu MicroSD kart yuvası ile 128 Gbyte’a kadar yükseltilebiliyor.

    samsung 1

    Yüksek bir performans sergileyen Samsung Galaxy Tab S2, 5870 mAh’lik bataryası ile yaklaşık 8 saatlik bir kullanım sunuyor.

    Ürünün arka kısmında yer alan ve flaş’ı olmayan 8 MP’lik kamera ancak bol ışıklı ortamlarda işe yarıyor. Ön tarafta yer alan 2.1 MP’lik kamera da çok farklı olmadığını söylemeliyiz. Üründe beğendiğimiz bir özellik eni nesil WLan, yani 802.11ac standardını desteklemesi.

    Sonuç olarak sadece ince bir tablet ürününü piyasaya sürmek yeterli değil. İnceliği bir kenara bırakırsak, Samsung Galaxy Tab S2’nin pek bir fiyat avantajına sahip olmadığını söylemeliyiz. O fiyat aralığında çok daha farklı alternatifler bulunabiliyor.

    Sony CEO’sundan flaş açıklamalar!

    0

     

    kazuo-hirai

    Köklü tüketici elektroniği şirketi Sony, donanım tedariği konusunda çok başarılı bir seneyi geride bırakmak üzere. Diğer bir üst düzey gelir kalemi ise tahmin edileceği üzere PlayStation 4, oyunlar ve genel olarak PS Plus kaynaklı. Öte yandan akıllı telefon ve tabletlerin kapsamını meydana getirdiği mobil bölümünün pek de iyi bir sene geçirmediği biliniyor.

    Geçtiğimiz aylarda bu duruma yönelik sorulara ‘şirketin mobil bölümü bir yıl içinde kar elde etmezse alternatif seçeneklere yöneleceğiz!’ şeklinde karşılık veren CEO’su Kazuo Hirai, spekülasyonları adeta körüklemişti. Teknoloji çevreleri, Sony’nin mobil bölümünü satabileceği yönünde haberlerle çalkalanmıştı. Hirai, söz konusu aksiyonu yani mobil bölümün satılabileceğini net bir şekilde ifade etmemesine karşın kamuoyunda bu yönde bir algı oluşmuştu.

    Sony’nin açık sözlülüğü ile tanınan CEO’su, Çin’deki temasları sırasında yine basına açıklamalarda bulundu. Bu kez, mobil bölümü satmak gibi bir planın söz konusu olmadığını ifade etti. Böylelikle spekülasyonlara adeta açıklık kazandırmış oldu.

    Xperia_Z5c_Beyaz_Parmak_Izi

    Sony, çok sayıda çalışanının işine son verebilir

    Ancak devam eden sözleri farklı bir öngörüye neden oldu. Şirketin en üst düzey ismi, maliyetlerin düşürülmesi adına bazı önlemler alınabileceğini ve bazı çalışanlarla yolların ayrılabileceğini söyledi. Böylelikle yeni bir algı oluşturdu, elbette bu kez çok daha net bir algı: ‘Sony, çok sayıda çalışanının işine son verebilir.’

    Hirai son olarak şirketin 2016’da işlemci üretebileceği yönündeki iddialara da yanıt verdi ve bu yönde bir planlamanın söz konusu olmadığını açıkladı.