Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1744

    Az ışıkta portre çekimi

    az_isik_02
    Rembarnt’ın tekniğini gösteren kendisi tarafından yapılmış güzel bir örnek.

    Bu yazımda önemli tekniklerden biri olan az ışıkta portre çekiminin nasıl yapılacağını anlatıyorum.

    Fotoğrafın ışık yardımı ile oluşturulduğunu artık herkes biliyor. Bir fotoğrafın üretilmesi için az ya da çok ışığa ihtiyacımız vardır. Bu ışık bazen çok bazen de az bulunur. Önemli tekniklerden biri olan az ışıkla portre çekimi isminden de anlaşılacağı gibi ışığın az olduğu ya da azaltıldığı bir yöntemdir.

    Bazı çevreler tarafından ünlü ressam Rembrant’ın çizim tekniğine atfen ‘Rembrant Aydınlatması’ olarak da adlandırılan bu teknik doğal ışıkla yapılabildiği gibi suni ışıkla da (flaş ya da sürekli aydınlatma sağlayan bir lamba) yapılabilir. Bu tarz fotoğraflarda fotoğrafı çekilen kişinin yüzünün bir kısmı karanlık olabilir. Genelde arka plan belirsiz olur ve az ışıkla yapılan bir çekim olduğu da ilk bakışta anlaşılır.

    Önce bu tarz bir fotoğraf için nelere ihtiyacımız olduğuna bir bakalım:

    • Öncelikle bu tarz bir fotoğraf için manuel çekim moduna bulunan bir fotoğraf makinesine ihtiyacımız var (Dijital SLR, aynasız  ya da manuel çekim modu olan kompakt bir model). Bu önemli zira çekim ayarları üzerinde mutlak bir kontrol ancak bu mod sayesinde olur. Diyafram ve enstantaneyi hızlıca değiştirmenin en kolay yolu manuel çekim modudur.
    • Eğer doğal ışıkla bu tarz bir çekim yapacaksak mümkünse tek bir penceresi olan bir oda. Bu mümkün değilse ve odada birden fazla pencere varsa sadece birinden ışık gelecek şekilde diğerlerini kapatmamız gerekir.
    • Eğer bu çekimi suni ışıkla yapacaksak yine karanlık bir oda, paraflaş ya da sürekli aydınlatma sağlayan ışık kaynağına ihtiyacımız vardır. Ancak bu teknik ileri seviyede bilgi ve beceri gerektirdiğinden bu yazımızda ondan bahsetmeyeceğim.

    Yukarıdaki ihtiyaç listesini temin ettiğimizi varsayarak bir de konu mankenine gereksinim duyacağımızı belirteyim. Portresini çekeceğimiz kişiyi de yanımıza alıp bu karanlık odaya giriyoruz. Burada amacımız ışığın mümkün mertebe tek kaynaktan gelmesini sağlamak. Bunun kolay yolu odadaki ışık giren pencerenin önüne konumuzu yerleştirmek. Pencere ile konunun arasına girerek (gölde oluşturmayacak bir açıyla) çekim yapmaya başlamamız gerekiyor.

    az_isik_03

    Çekim yaparken haliyle manuel modları kullanmanızı öneririm. Uygun diyafram ve enstantane değerlerini deneyerek siz bulacaksınız. Zira bu değerlerin hazır bir hali yok. Duruma, ışığa, konuya ve ortama göre değişeceği için standart bir diyafram/enstantane değeri veremiyorum. Ama sonuca ulaşmak çok zor olmayacak çünkü 3 ya da 5 kare sonra istediğiniz sonuca ulaşmaya başlayacaksınız.

    Eğer benim örneklerimde olduğu gibi sonuçlara ulaşmıyorsanız yaptığınız bazı hatalar olabilir. Öncelikle odada tek bir ışık kaynağı (bu örnekte pencere) olduğuna emin olmanız gerekiyor. Farklı pencereler varsa ve bunlardan ışık geliyorsa bu tarz bir kareyi yakalamanız mümkün olmaz. Ayrıca tek pencere de olsa bu pencere çok büyük ve çok fazla ışık alıyorsa yine bu tarz bir kareyi yakalayamazsınız. Mümkün mertebe pencerenin küçük olması ya da az ışık geçiriyor olması şart.

    az_isik_04

    Benim bu sayfalarda gördüğünüz örneklerim tarihi bir eserin içindeki küçük bir odada çekildi. Bu tarihi esere gündüz yaptığım bir ziyaret sırasında ışığın gücünü görerek bu tarz bir fotoğraf çekilebileceğini hayal etmiştim. Bu odada yaklaşık olarak 50 cm büyüklüğünde nispeten küçük bir pencere dışında başka bir ışık kaynağı yoktu. Bu da hayal ettiğim fotoğrafın çekilebilmesini mümkün hale getirdi.

    az_isik_05

    Siz de benzer bir durumu simüle ederek bu tarz fotoğraflar çekebilirsiniz. Ayrıca bu tarz çekimler için karanlık bir odada küçük bir ışık kaynağı kullanarak da benzer sonuçlar alabilirsiniz. Ama yukarıda da söylediğim gibi bolca deneme yanılma yapmak, farklı ışık kaynakları ve farklı diyafram enstantane değerlerini kullanmak sizi istediğiniz sonuca götürecektir. Yine de unutmayın: Hayatta kolay bir şey yok. Her şey de olduğu gibi bu teknikte de biraz uğraşmalı, bolca denemeli ve yeni fikirlere açık olmalısınız. Anlatması benden uygulaması sizden.

    Işığınız bol olsun…

    Samsung 10nm FinFET teknolojisini duyurdu

    2014-10-02-2

    Samsung, yeni 10nm FinFET teknolojisine ilişkin detayları kamuoyuyla paylaştı. Şirketin kendi işlemcileri (Exynos) ve Qualcomm Snapdragon 830 ile birlikte geleceği bildirilen teknolojisi, teknoloji dünyasında bir ilk.

    2017’de başlanacağı kaydedilen üretim süreci, Samsung’un sonraki nesil amiral gemisi Galaxy S8’de 10nm ile üretilecek Exynos ve Snapdragon çipsetlerine işaret etmesi açısından da önem taşıyor. 2017 Mart ayında duyurulması beklenen sonraki nesil Galaxy S8 için ilk donanımsal bilgiler de bu sayede açığa çıkmış durumda. Öte yandan söz konusu teknolojinin Galaxy S8’e yetişmeme ihtimali de yok değil. 14nm FinFET (önceki nesil) ile gelen işlemcilere sahip Galaxy S8 olasılığı da bir hayli yüksek. Cihaz 10nm FinFET’le mi yoksa 14nm FinFET’le mi gelecek? Sonuç merakla beklenmeye başlandı bile…

    10nm

    Peki 10nm FinFET teknolojisi ne ifade ediyor? Bu platform üzerindeki işlemcilerin yüzde 27’ye varan oranlarda daha performanslı olacağı, ayrıca yüzde 40 daha az enerji tüketeceği belirtildi. Yüzde 30 daha fazla alanine açılacağı ve böylelikle daha fazla transistörün işlemcilerin içine konumlandırılabileceği de gelen detay bilgiler arasında. Benzer boyutlar ve daha üstün performans, teknolojinin merkezi olacak gibi görünüyor.

    10LPE şeklinde kodlanan 10nm FinFEt üretim teknolojisi ile birlikte daha gelişmiş kablosuz ağ teknolojileri ve daha iyi kameraların da önü açılmış olacak.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Huawei Nova lanse edildi

    0

    huawei-nova-2016

    Teknoloji şirketi Huawei, bütçe dostu yeni akıllı telefon modeli Nova’nın lansmanını gerçekleştirdi. İlk aşamada sadece, aynı zamanda markanın da menşei olan Çin’de satışa sunulan Android işletim sistemli akıllı telefon, farklı donanım ve renk alternatifleri ile geliyor…

    32 GB depolama alanı/3 GB ve 64 GB depolama/4 GB RAM olmak üzere iki opsiyon sunulurken cihazların fiyat etiketleri ise RMB 2,099 yani basit bir kur dönüştürücüyle bakıldığında 310 dolar seviyesi ile RMB 2,399 yani 355 dolar arasında değişiyor.

    ekran-resmi-2016-10-17-13-08-26

    5 inçlik Full HD ekrana sahip olan Huawei Nova’nın Snapdragon 625 işlemcisi, Adreno 506 grafik işlemcisi, 3020 mAh pil kapasitesi ile RAM’e göre değişen 32 GB/64 GB dahili depolama alanı öne çıkan donanım özellikleri arasında konumlanıyor. 802.11bn WiFi, Bluetooth 4.1, A-GPS, GLONASS, NFC ve FM radyo diğer detaylar arasında. Kamera tarafında da ilginç bir fiyat/performans modeli söz konusu olabilir…

    12 MP ana kamerayla gelen Huawei Nova, LED flaşa da sahip. 2160p video kaydı ile dikkat çeken cihazın ön kamerası 8 MP formunda.

    Akıllı cihazda beyaz, altın rengi, roze altın gibi renk alternatiflerinde dikkat çeken detay kamera çevresindeki renk kısımları. Örneğin Huawei Nova’nın altın renginde kamera bölgesi, altın ve siyah olmak üzere iki renk seçeneği ile geliyor.

    Android 6.0.1 önyüklü cihazın Emotion 4.1 arayüzü üzerinden kullanılacağı belirtiliyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Pokemon GO temalı otomobil [+ Oyuna dair son istatistikler]

    f6879edad75ffca9f450a0711118bfcab65bf7b6

    Geçtiğimiz aylarda olağanüstü bir çıkış yaşayan, kısa süre içinde küresel bir mobil oyun fenomeni halini alan Pokemon GO’nun etkileri bir hayli yavaşlasa da yapım, ilginç şekillerde karşınıza çıkmaya devam edecek gibi görünüyor. ABD’nin NBA takımı ve plajlarıyla ünlü tatil kenti Miami’de bir oto kiralama şirketinin Pokemon GO temalı aracı kamuoyunun ilgisini çekti…

    Ülkemizde de satışta olan elektrikli BMW i8’i, Pokemon figürleri ve logosuyla kaplatan şirket sahibi ilgiden memnun. İlginç bir girişimcilik ve tanıtım hamlesi olduğuna şüphe yok.

    Çarpıcı bir görünüme sahip olan doğa dostu otomobilin üzerindeki konsept ise görenleri hayrete düşürüyor. Yeni bir trend oluşturur mu bilinmez ama Pokemon GO’lu BMW, kentin yeni turizm elçisi bile olabilir.

    Oto kiralama şirketinin sahibi ise konuyla ilgili olarak, Miami’de ilgi çekmek istiyorsanız söz konusu araç BMW i8 de olsa daha fazlası gerekir, diyor ve büyük ihtimalle diğer oto kiralama şirketleri tarafından gıptayla izleniyor.
    8b8c6fcaf4e95581a4e9c2746b675f92e4183cb2

    Konusu açılmışken 6 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanan Pokemon GO’nun yüz milyonları aşan ve günlük kullanım saati ortalama bazında Twitter’ı dahi geride bırakan göstergeleri, günümüzde bir tür ‘durulma’ içerisinde. Son dönemde öne çıkan bazı ilgi çekici veriler ise şöyle;

    15 Eylül 2016 itibarıyla toplam indirilme sayısı: 500 milyon+

    2 Ağustos 2016 itibarıyla oyunda geçirilen ortalama süre: 26 dakika

    30 Eylül 2016 itibarıyla geliştiricisine kazandırdığı günlük rakam: 2 milyon dolar

    18-34 yaş aralığındaki Pokemon GO kullanıcı oranı: Yüzde 78

    PlayStation VR nedir? Avantajları nelerdir?

    0

    Sanal gerçeklik teknolojisinin günümüzde gittikçe daha gelişmiş bir hale gelmesi ve gelecekte de mükemmel yenilikler sunacak olması oyuncuları gerçekten heyecanlandırıyor. Ancak özellikle de Türkiye’de henüz kullanım açısından fazla yaygınlaşmamış olması sebebiyle insanlar da doğal olarak hangi sanal gerçeklik cihazını alacağını şaşırdı.

    3125647-playstationvr

    Halihazırda piyasaya çıkmış ya da çıkacak olan bir sürü sanal gerçeklik cihazı bulunmakta. Her biri farklı markalardan çıkan sanal gerçeklik cihazları farklı avantajlara ve dezavantajlara sahip olmakla beraber aynı zamanda farklı çalışma gereksinimlerine ve cihaz fiyatlandırmalarına da sahiptir. Sanal gerçeklik teknolojileri hala bazı cepleri yakacak kadar büyük paralar talep ediyor olsa da Sony bu gereksinimi en aza indirgemeyi başarıyor.

    Öncelikle, PlayStation VR neden daha ‘hazır’ bir cihaz? Çünkü zaten halihazırda bir PlayStation 4 ve PlayStation 4 kamerasına sahipseniz sadece sanal gerçeklik cihazını almanız yetiyor. Takip ediyorsanız farkındasınızdır, PC’de çalışan diğer sanal gerçeklik cihazları çok büyük ve pahalı sistem gereksinimleri talep ediyor. Hatta ve hatta bazı PC donanım firmaları sırf sanal gerçeklik teknolojisine özel yeni, geliştirilmiş sistemler üretiyor ve bu sistemleri biraz fırsattan istifade olarak oldukça fahiş fiyatlara satıyor.

    30005057891_8b25bb039a_o

    Şimdilik 349 pound gibi bir fiyattan satılan PlayStation VR’ın Türkiye’deki fiyatı da yaklaşık olarak 1.300 ila 1.600 lira arası değişecek ve evinde PlayStation 4 bulunan oyuncular sağlam, pahalı PC sistemlerine ihtiyaç duymadan direkt olarak sanal gerçeklik dünyasına adım atabilecek.

    Peki PlayStation VR’ın başka ne gibi avantajları var? Öncelikle bir Sony markası olduğundan dolayı Sony’nin sahip olduğu özel oyun stüdyolarından çıkan ve sadece PlayStation platformuna özel olan oyunları oynayabileceksiniz. Sırf Sony stüdyosu olmasa bile Sony’nin akıllıca reklam kampanyaları sayesinde himayesi altına aldığı oyunlara da özel erişim sağlayabileceksiniz. Örneğin geçtiğimiz haftalarda erişim sağladığımız Resident Evil 7 haberi bunu gösteriyor. Sony, oyunun yapımcısı CAPCOM ile anlaşıp Resident Evil 7’nin çıktıktan sonraki ilk bir sene boyunca Sony PlayStation VR’a özel olmasını sağladı. Yani Resident Evil 7’yi başka hiçbir VR platformu değil, sadece PlayStation VR oynatabilecek.

    ps_vr_dude

    Sadece Resident Evil 7 de değil, PlayStation VR şu anda bir sürü özel sanal gerçeklik oyununu kendi himayesi altına almış durumda. Örneğin yine PlayStation 4’e özel olarak çıkan ve büyük bir başarı yakalayan korku oyunu Until Dawn ile aynı evrende geçen Until Dawn: Rush of Blood bu oyunlardan sadece birisi. Zaten sanal gerçeklik cihazlarında korku deneyiminin ne kadar inanılmaz ve ürkütücü olacağını belirtmeye gerek yok. Direkt olarak monitör karşısındayken bile yaşadığımız o inanılmaz gerilimi şimdi kendi gözlerimizle tadacağız. Hem aşırı ürkütücü hem de aşırı heyecanlandırıcı!

    best-playstation-vr-games-1-1459416118-f7lf-column-width-inline

    Korku oyunları bir yana, PlayStation VR, PlayStation 4’ün en sevilen yarış oyunu Driveclub’a da sanal gerçeklik desteği ile erişebilmenizi sağlıyor. Müthiş grafikleri ve daha önce eşi benzerine rastlanmamış hava olayları ile oyuncuları büyüleyen Driveclub şimdi sanal gerçeklik versiyonu ile çok daha etkileyici hale geliyor. Batman Arkham VR’da kara şövalyenin eldivenleri giyecek ve Gotham’daki suçluları birer birer alt edeceğiz, Here They Lie’da dramatik bir hikayeyi kendi gözlerimizle yaşayacağız. Battlezone, Robinson The Journey ve çok daha fazlası da sizi PlayStation VR’da bekleyen inanılmaz oyunlardan bazıları. Çok daha fazlası hem cihazın resmi çıkışından önce, hem de sonra PlayStation kütüphanesinde yerini alacak. Şimdiden bu eşsiz seyahatte yerinizi ayırtın ve geleceğe hazır olun. PlayStation VR çok yakında ülkemizde de satışa sunulacak.

    Samsung Galaxy TabPro S Gold Edition tanıtıldı

    0

    ekran-resmi-2016-10-17-09-59-47

    Güney Kore merkezli tüketici elektroniği şirketi Samsung, son yılların dikkat çeken ürün portföyleri arasında yer alan 2’si 1 arada dizüstü bilgisayar modellerine bir yenisini ekledi. Windows 10 işletim sisteminin önyüklü şekilde sunulduğu aygıt, Galaxy TabPro S Gold Edition adıyla geldi.

    Daha önce sunulan Galaxy TabPro S üzerine bir güncelleme halinde gelen modelin öne çıkan detaylarının başında inceliği geliyor; 6.3 mm kalınlığıyla çoğu akıllı telefondan daha ince yapıda olan Galaxy TabPro S Gold Edition’ın ağırlığı 700 gram seviyesinde. Altın renginde sunulan 2’si 1 arada modelinde mobilite ön planda. Donanım tarafında da iddialı detaylar söz konusu…

    Klavyeden ayrılarak da kullanılabilen 12 inç Super AMOLED ekranda 2560 x 1440 piksel çözünürlük sunuluyor. 6. Nesil Intel Core M3 6Y30 işlemcisi ile 2.30 GHz saat hızlarında çalışabilen ürünün diğer donanımsal özellikleri arasında entegre grafik çözümü Intel HD Graphics 615 ve 256 GB SSD öne çıkıyor. Üzerindeki li-iyon pilin 5200 mAh kapasiteli olduğu kaydediliyor.

    Ön yüzünde 5 MP kamera bulunan Galaxy TabPro S Gold Edition ile Full HD video kaydı gerçekleştirebilmek mümkün. Arabirimlerine bakıldığında ise USB Ttpe-C, HDMI ve USB Type-A görünüyor. Satışlarına bazı ülkelerde başlandığı duyurulan aygıtın kutu içeriğinde touchpad’li çıkarılabilir klavye gelirken, ürüne uyumlu dokunmatik ekran kalemi TabPro Pen’in ayrıca satın alınması gerektiği belirtiliyor.

    Modelin ülkemizde de satışa sunulması yönünde beklenti yüksek.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Sosyal medya paylaşımlarında zamanlama

    Social Media Time Management

    Facebook, Twitter, Instagram… Sosyal medya dünyasının bu üç silahşoru artık hayatımızın bir parçası haline geldi. Yeni tanıştığımız birine sorduğumuz ilk sorular arasında “Facebook’ta var mısın? Twitter hesabın var mı? Instagram’da resim paylaşıyor musun?” diye soruyoruz.

    Elbette takip etmek kadar, takip edilmek, izlenmek de hoş bir duygu… Özellikle son dönemde adına “sosyal medya fenomenleri” denilen ve izleyici sayısı çok yüksek olan birçok kişi, sosyal medyanın getirdiği nimetlerden yararlanıyor. Hatta birçok firma hedef kitlesine ulaşabilmek için bu sosyal medya fenomenleriyle çalışmayı tercih ediyor. Bu durum da, birçok kullanıcının “takipçi kasması”na neden oluyor. Daha ilginç mesajlar, daha ilginç fotoğraflar üretmek, daha ilginç bir içerikle izleyicileri arttırmak için özel bir çaba gerekiyor.

    Ayrıca, birçok blogger da blog sitelerine sosyal medyadan ziyaretçi taşıyorlar. İlginç bir yazı yazan, ya da video hazırlayan bir kimse Twitter, Facebook ve Instagram yoluyla içeriğini kitlelere ulaştırmaya çalışıyor.

    Peki, diyelim ki şahane bir yazı hazırladınız… Bomba gibi bir konu… Saatinize bakıyorsunuz… Saatler 16.00’yı gösteriyor. Acaba yazınızın duyurusunu sosyal medyada yapmak için sizce iyi bir zaman mıdır? İnsanlar, sosyal medya mesajlarını genellikle saat kaçta okuyorlar veya “like”lıyorlar. Mesajınızı doğru zamanda iletip daha fazla kişiye ulaşmak daha iyi olmaz mıydı? Ya da şöyle soracak olursak, gerçekten mesajınızı ne zaman attığınız fark eder mi? Cevap: Hem de nasıl fark eder…

    Facebook

    Sosyal medya uzmanlarının yaptığı istatistiklere göre özellikle Facebook uygulaması için en uygun günler Perşembe ve Cuma… Özellikle bugünlerde gönderi yaparsanız okunma ve beğenme sayısı inanılmaz rakamlara ulaşıyor. Peki, neden bugünlerde böyle oluyor? Uzmanlara göre, insanlar Perşembe ve Cuma günleri işleriyle ilgili konsantrasyonlarını yitirmeye başlayıp Facebook’a daha fazla zaman ayırıyorlar. Perşembe ve Cuma günleri özellikle öğleden sonra 13.00-15.00 arası gönderilerinizin okunma şansı çok daha fazla… İstatistikler bunu gösteriyor. Durum güncellemesi yapmak için de en iyi zaman olarak öğle saatleri gösteriliyor. Yani sonuç şu: Facebook için kesinlikle Perşembe ve Cuma… Saat olarak da 12.00 ile 16.00 saatleri arasında paylaşım yapmanızda yarar var.

    Twitter

    Gelelim Twitter’a… Buradaki mesajlarınızın ömrü aşağı yukarı 24 dakika kadar… Facebook ile kıyaslandığında 4 kat daha kısa… Yani mesajınızı iletmeniz için şansınız çok da fazla değil… Huffington Post’ta yayınlanan bir rapora göre en fazla “retweet” yapılma zamanı saat 17.00, saat 12.00 ve 18.00 olarak sıralanıyor. Ayrıca saat 12.00 ve 18.00 arası tweet mesajları çok daha fazla okunuyor.

    Tweet mesajları daha çok B2B içerikliyse Pazartesi-Cuma arası en iyi günler diyebiliriz. Hafta sonları kimse işle ilgili tweet’leri görmek istemiyor. Ancak B2C mesajlar için en iyi günler de Çarşamba ve hafta sonu diyebiliriz…

    Hubspot’un raporuna göre Pazartesi – Cuma arası saat 12.00 ile 15.00 arası en iyi zamanlar olarak gösteriliyor. Ayrıca Çarşamba günleri saat 17.00 ile 18.00 arasında da çok iyi sonuç elde edebilirsiniz.

    Kissmetrics, hafta içi günlerde saat 17.00’nin en iyi “retweet” zamanı olduğunu iddia ediyor raporunda. Onlara göre en iyi zaman saat 17.00… En iyi günler ise hafta ortası ve hafta sonu günleri…

    Instagram

    Bu sosyal uygulamada başarılı olabilmek için sizi kimlerin izlemeye aldığını bilmenizde ve günlük alışkanlıklarını takip etmenizde yarar var. Nerede yaşıyorlar, kaç yaşındalar, gün içinde çalışırken web’te geziniyorlar mı gibi bilgiler size Instagram ortamında en iyi zamanı gösterecektir.

    Bu konuda bir rapor hazırlayan Hubspot’a göre Pazartesi-Perşembe arasında herhangi bir saat Instagram’da paylaşım yapmak için ideal. Ancak, saat 15.00-16.00 arası kesinlikle paylaşım yapılmamalı…

    Samsung Gear IconX: Nabız ölçen Bluetooth kulaklık

    Samsung’un yeni geliştirdiği Gear Icon X adlı Bluetooth kulaklık, tamamen kablosuz olma özelliği, MP3 fonksiyonu ve Fitnes uygulamalarını çalıştırması ile fark yaratıyor.

    Samsung, yep yeni bir Bluetooth kulaklık ile karşımıza çıktı. İlk bakışta Bragi’nin The Dash ürününe andıran Samsung Gear Icon X, birçok ek özellikler üzerinde barındırması ile kendisini farklılaştırmak istiyor. Bunu da çok iyi beceriyor. Ürüne yakından baktığımızda sağ ve sol kulağa uyumlu iki kulaklık görüyoruz. Bu kulaklıkların en önemli özelliği birbirleri ile bir kablo yardımı ile bağlı olmamaları. Yanı bağımsız çalışmaları.  Bu esasında çok önemli bir özellik. Çünkü benzer ürünler birbirleri ile kablo olarak bağlılar. Bu sayede müzik keyfinde herhangi bir aksaklık yaşanmıyor. Samsung, bu tarz ürünlerde olan bu sorunu çözmüş olmalı ki kulaklıkları birbirinden ayırdı. İyi de oldu.

    icon-x-1

    Kulaklıkları kutusundan çıkarttığınızda sol ve sağ kulak için olan kulaklıkları çıkartıp takmanız yeterli. Bluetooth yardımı ile anında bağlantı sağlanıyor ve kullanıcıyı müzik keyfini kesintisiz yaşayabiliyor. Yaptığımız denemelerde kulaklıkların kulağa çok iyi oturduğunu gördük. Samsung, kutunun içinde kulaklığa takılan farklı boyutlarda silikon başlık vermesi iyi düşünülmüş olduğunu söylemeliyiz. Bununla birlikte kulaklıkların oldukça hafif olması da çok önemli bir avantaj.

    icon-x-4

    Bu özellikle sporcuları sevindiren bir özellik. Örneğin koşucular kulağa çok iyi oturan ve 6.3 gr ağırlığında olan bu kulaklık sayesinde fazlasıyla rahat edecekler. Koşarken ellerin cep telefonlarına gitmeyeceğini düşünüyoruz. Nedeni de, Samsung Gear IconX’in aynı zamanda bir MP3 oynatıcısı olması. 4 GByte hafızalı olan bu ürün yaklaşık 1000 şarkıyı kayıt edebiliyor. Dolaysıyla müzik dinlemek için bir akıllı telefona ihtiyaç duymuyor olmanız önemli bir artı. Bu özelliğin diğer bir artısı, dahili hafızadan müzik dinlerken pil tüketiminin daha az olması.

    Samsung Gear Icon X, yaklaşık 1 saat içinde pili tüketiyor. Antrenman sırasında bu değer çok düşük olduğu bir gerçek. Beraberinde gelen saklama kutusu aynı zamanda kulaklıkları şarj edebiliyor. Dolaysıyla pil bittiğinde ürünleri bu kutuya koyup şarj edebiliyorsunuz.

    Unutmadan söyleyelim. Samsung Gear Icon X’in Bluetooth bağlantısı geniş bir etki alanına sahip. Bu ürün spor salonunda engel tanımıyor. Çekim gücü gerçekten çok başarılı.

    icon-x-3

    Nabız Ölçer

    Samsung Gear Icon X’in diğer bir önemli özelliği üzerinde bulunan sensor sayesinde kullanıcının nabzını ölçebilmesi. Adım sayma özelliğine de sahip olan Samsung Gear Icon X bu verileri akıllı telefonlara aktarıyor. Samsung Gear Icon X’in oluşturduğu verileri görmek için Samsung’un S-Health uygulamasını yüklemeniz şart. Bu uygulamayı yüklediğinizde birçok verilere erişebiliyorsunuz. Cihaz üzerinde çeşitli ayarlara ulaşabilmek içinse Gear App uygulamasını yüklemelisiniz. Bu uygulama sadece Google Android cihazlarında çalışıyor. iOS cihazlarında ne yazık ki böyle bir destek yer almıyor. Ayrıca Nabız ölçümü için yeni nesil bir Galaxy telefonun olması şartı aranıyor.

    icon-x-2

    Sonuç

    Samsung Gear Icon X’in ses kalitesi gayet başarılı. Özellikle Bass’larda Samsung Gear Icon X’in gücünü hissedebiliyorsunuz. Tiz seslerinde ortalama bir performans sergileyen Gear Icon X, maksimum ses kalitesi ile kullanıcıları fazlasıyla sevindirecek. Yüksek sesle müzik dinlemek isteyen kullanıcılar bu ürün ile fazlasıyla tatmin olacağını düşünüyoruz.

    Toparlamak gerekiyorsa. Samsung Gear IconX, In Ear kategorisinde bir Bluetooth kulaklık. Malzeme kalitesi ve işçiliği gayet başarılı ayrıca ergonomisi ve tasarımı ile ilgi çekmeyi başarıyor.  Oldukça hafif olan ve kulağa çok iyi oturan bu kulaklık, fitness fonksiyonları ile ön plana çıkıyor. Bununla birlikte ürünün dokunmatik sensor kullanımı da gayet kolay ve başarılı. Gear-App uygulamasının sadece Android cihazlarda olması önemli bir eksi. Pil kullanım süresinin de kısa olması en büyük dezavantajı.

    Video streaming işinde en iyi kim?

    gorsel-1Gelecekte uçan araba ya da kaykaylarımız olmayabilir ama ceplerimizde çok fonksiyonlu akıllı cihazların olacağı kesin. Parmağımızın tek bir hareketi ile kapımıza pizza isteyebileceğiz ama belki de artık yemek yemeye ihtiyaç duymuyor olacağız. Bununla birlikte geçtiğimiz 10 yıldaki en büyük değişimlerden biri de talebe bağlı yayın servislerinde gerçekleşti. Bu servisler sayesinde TV, bilgisayar ve telefonlarımızdan binlerce TV programına, dizi ve filmlere erişim mümkün hale geldi.

    Bir jenerasyon öncesinde eğlence bütçesi sinema bileti gibi basit şeyleri içerirken bugün aynı paraya bir yayın servisi aboneliği satın almak mümkün. Ayrıca ulaşım masrafı da ödemenize gerek yok. Yalnızca elektrik ve internetiniz olsun yeter. Netflix tarafından başlatılan bu akım hızlı bir şekilde devam etti ve arkasından pek çok rakip çıkmaya başladı. Bu durumda kullanıcıların akıllarındaki soru şu: Hangi servisi tercih etmeliyim?

    NETFLIX
    Talebe bağlı yayın servisleri işinin öncüsü Netflix. 1997’de iki teknoloji girişimcisi Reed Hastings ve Marc Randolph tarafından kurularak internet üzerinden DVD kiralama veya satma fikriyle yola çıkan şirket şirket, 2007 yılında DVD kiralama hizmetini postayla yollamanın yanı sıra internet üzerinden yayınlayarak sunmaya başladı. 2011’de şirketin ödeme sistemlerini ayırması ile kullanıcılar Neflix’te internetten film izleme ya da film kiralama seçeneklerine sahip oldular. Sonrası ise malum çorap söküğü gibi geldi. Bağlantı hızları arttı, internet giderek daha büyük önem kazandı, online servisler hayatımızın bir parçası oldular ve tabii ki Netflix de giderek dijitalleşen dünyada kendi alanında zirveye çıktı.

    Netflix’in başarı hikayesinin altında pek çok sebep var. Her şeyden önce Netflix’te dizi, belgesel ve filmlerden oluşan tonlarca içerik mevcut ve kalite oranı da çok yüksek. Şirket orjinal içeriğini güncellediğinden her ay izleyecek yeni birşeyler bulabilmek mümkün. Netflix’in aylık ücret seçenekleri ise seçtiğiniz pakete göre değişiyor. Ayrıca Netflix laptop, tablet, akıllı telefon, akıllı TV ve bazı Blu-ray oynatıcılarda da çalışıyor. Geçtiğmiz ay resmi olarak Türkiye’ye giriş yapan Netflix Türk kullanıcılarını da bu anlamda fazlasıyla memnun etti. ABD kanallarında yayınlanan dizilerle birlikte tüm Netflix içeriklerinin de izlenebileceği serviste HD videolar izlemeyi planlıyorsanız 27,99 TL’yi Ultra HD içerikler izlemeyi planlıyorsanız 39,99 TL’yi gözden çıkarmanız gerekiyor. Netflix’in son günlerdeki en gözde yapımı ise kuşkusuz Pablo Escobar’ın hayatını anlatan Narcos isimli yapım. Ama platformu kurcalamaya başladığınızda kendinize göre birçok özgün yapım bulmanız kesin. Ben de birkaç aydır Netflix kullanan biri olarak içerik ve kalitenin son derece doyurucu olduğunun altını çizmekle birlikte, daha şimdiden falanca dizi Netflix’te yok muydu deyip alternatif bakmaya başladım bile diyebilirim. Bu anlamda en iyi ikinci alternatif ise Netflix’in en büyük rakibi olan HBO.

    HBO
    HBO’nun 2 farklı yayın seçeneği mevcut: HBO GO ve HBO NOW. HBO GO uygulaması bir süredir mevcut ancak erişim için hala bir kablo üyeliği gerekiyor. HBO’da tonlarca film, spor programı, belgesel, dizi bulmak mümkün. HBO kütüphanesi Netflix kadar geniş değil ancak bulunan her bir içerik çok kıymetli. Bu nedenle eğer şikayet edilecek bir şey varsa bu kalite olarak değil içerik sayısı anlamında olabilir. HBO kullanıcıları servis erişimi için aylık 15 dolar ödüyorlar. Netflix’den biraz daha pahalı olan HBO’nun en gözde yapımının Game of Thrones olduğunu söylememe bile gerek yok sanırım.

    HULU
    Hulu en fazla reklam alan servis bu nedenle yayınlar çok sık bölünüyor. Eğer reklam istemezseniz Hulu’nun reklamsız aboneliğini satın alabiliyorsunuz. Hulu’nun aylık üyeliği 8 dolar. Rreklamsız üyelik almak isteyenler 12 dolar ödemek zorunda. Hulu’nun avantajı ise bugünün yayınlarını bir sonraki gün de izleme olanağı sunuyor olması. Üstelik Hulu’nun kütüphanesinde tüm zamanların en popular serileri Seinfeld ve South Park bulunuyor. Hulu’nun orjinal yayınları da mevcut ancak HBO ve Netflix ile yarışamaz.

    AMAZON PRIME
    Amazon talebe bağlı video sektöründe yavaş ve sessiz adımlarla yükseliyor. Amazon orjinal içerik konusunda da titiz çalışmalar yürütüyor. Alpha House ve Transparent yayınlarının her ikisi de eleştirmenler tarafından övgüyle karşılandı. Amazon’da pek çok ve kaliteli ieçrik mevcut ancak sorun ödeme sisteminde. Servis 100 doları tek seferde ödemenizi bekliyor tabii ki bu aylık 8.33 dolara denk geliyor ancak ödeme şekli bazı kullanıcılar açısından sorun olabilir. Amazon yayınladığı orjinal içeriklerle rakiplerini yakalıyor ve buna ek olarak aylık olarak güncellenen film ve show programları da sunuyor.  

    Görsel kaynak: techtimes.com

    İstanbul’un online tanışma haritası çıkarıldı

    ekran_resmi_2016-10-14_00_10_19

    Bir mobil uygulama tarafından paylaşılan verilere göre, İstanbul’da en çok tanışma Tarihi Yarımada’ya ev sahipliği yapan Fatih ilçesinde gerçekleşiyor. Bağdat Caddesi, Barbaros Bulvarı ve Atatürk Havalimanı da listenin ilk sıralarında yer alıyor

    Tanışma uygulaması Happn, kullanıcılarının İstanbul’da en çok hangi ilçe ve caddelerde tanıştığını araştırdı. Şehri bölgelere ayırarak inceleyen uygulamanın verileri, İstanbul’un online tanışma haritasını ortaya çıkardı. Veriler incelenirken, Happn ile “Crush” olan, yani karşılıklı olarak birbirlerini beğenen kullanıcıların rakamları göz önüne alındı.

    Buna göre kullanıcılar, en çok Tarihi Yarımada’nın bağlı olduğu Fatih Semti’nde “crush” olup birbirleriyle tanışıyor. Dolayısıyla her gün hem Türkiye’nin hem de dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çeken ilçe, yollarının kesiştiği kişilerle tanışmak isteyenler için ideal bir seçenek konumunda. Diğer yandan Fatih’i Tarihi Yarımada’yı diğer semtlere bağlayan Vatan Caddesi ve Macar Kardeşler Caddeleri de en çok “crush” olunan noktalar arasında yer alıyor.

    ekran_resmi_2016-10-14_00_10_55

    Tarihi Yarımada’nın ardından en popüler ikinci bölgeyi, Anadolu Yakası’nın sahil hattındaki üç komşu ilçesi oluşturuyor: Kadıköy, Üsküdar ve Maltepe. Bu bölgenin en çok ön plana çıkan caddeleri ise her daim İstanbul’un en popüler yerleri arasında yer alan Bağdat Caddesi ve Üsküdar’ın denize nazır, romantik Paşa Limanı Caddesi. Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’na ve Kadıköy’ün en çok sevilen eğlence mekanlarına ev sahipliği yapan Osmanağa Mahallesi’ndeki caddeler de listenin üst sıralarında.

    Üçüncü sırada, Şişli-Beşiktaş hattındaki semtler ve caddeler yer alıyor; verilere göre Barbaros Bulvarı, Büyükdere Caddesi gibi profesyonel hayatın merkezinde yer alan caddeler bu hattın en çok öne çıkan yerleri.