Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1611

    Yeni Hotpoint klima ile yüzde 65 enerji tasarrufu!

    0

    Hotpoint klima serisinin yeni üyesi Elegant Pure Plus klima, A+++ enerji sınıfı ile yüzde 65’e varan tasarruf sağlıyor. 48 saatte montaj garantisiyle anında serinleten Hotpoint klimalar haftalarca servis beklemeye son veriyor.

    Round U fonksiyonu sayesinde oda sıcaklığını ortam ısısına göre kendisi ayarlayan Hotpoint Elegant Pure Plus klima, 4D fonksiyonu sayesinde 4 farklı salınımla daha iyi hava akımı sağlıyor. Smart Sleep Teknolojisine sahip olan Hotpoint, 4 farklı uyku modu sayesinde yatak odasında; ideal sıcaklık, nem ,gösterge ışığı ve ses seviyesini dengeleyerek kaliteli bir gece uykusu sağlıyor.

    Hotpoint minimum elektrik tüketimiyle maksimum performans sağlayan tüm klimaları için maksimum 48 saatte montaj garantisi sunuyor. Inverter motor teknolojisine ve yenilenen doğa dostu soğutma gazına sahip Hotpoint klimalar tüketicilere yüzde 65’e varan oranda tasarruf sağlıyor. Üstelik Hotpoint tüm klimaları için 10 yıl kompresör garantisi sunuyor.

    Her bütçeye uygun klimalar Media Markt’ta!

    Türkiye’de yaz sıcaklarıyla birlikte klima alışverişlerinde de ciddi artış görünüyor. Tüketicilerin, hangi klimayı tercih etsem sorusuna yanıt aradıkları en gözde tüketici elektroniği mağazası ile Media Markt. Her bütçeye uygun klima seçenekleri ile dikkat çeken Media Markt’ta siz de aradığınızı kolaylıkla bulabilirsiniz. Daha fazla detay, klima/vantilatör seçenekleri ve fiyatları için buraya tıklayabilirsiniz.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Galatasaray ile Twitter’dan Türkiye’de bir ilk: Blue Room

    Twitter’ın, kullanıcıların hayran oldukları sporculara, sanatçılara veya ünlülere tweet atarak canlı yayınla doğrudan soru sorma ve ulaşma imkânı tanıyan “Blue Room” konsept locası Türkiye’de ilk kez Galatasaray’ın stadyumu Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu’nda kuruldu.

    Galatasaray’ın stadyumu Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu’ndaki loca; “Blue Room” için özel olarak tasarlandı ve loca hem Galatasaray hem de Twitter’ın logolarıyla görsel olarak zenginleştirildi.

    7 milyondan fazla takipçi ile Türkiye’de en fazla takipçiye sahip spor kulübü olan Galatasaray’ın Medya ve İletişim Direktörü İskender Baydar, bu yenilik hakkında şunları söyledi: “Twitter, Galatasaray Spor Kulübü ile taraftarı arasındaki en hızlı ve etkin iletişim kanallarının başında yer alıyor. Bugüne kadar kulüple ilgili haber ve duyuruların taraftarımıza ulaştırılmasında aktif olarak kullandık. Bundan sonra Galatasaraylı sporcularla, hatta Galatasaraylı diğer ünlü isimlerle bire bir iletişim kurma imkânı sunacağız.”

    Twitter Satışlar Kıdemli Direktörü Barry Collins de, “Futbolla ilgili en güncel gelişmelerin takip edildiği yer Twitter’dır. Türk kullanıcılar da futbolla ilgili tartışmalarda yoğun olarak yer alıyor. Blue Room’u Türkiye’de ve spor alanında tanıtmaktan mutluyuz” ifadelerini kullandı. Blue Room’dan ilk canlı yayın ise Galatasaray Futbol Takımı’nın 2017-2018 sezonu öncesi yapacağı yıldız transferler ile birlikte çok yakında gerçekleşecek.

    Akıllı cihazları hedefleyen zararlı yazılımların sayısında artış

    Siber güvenlik araştırmacılarına göre, akıllı cihazları hedef alan toplam zararlı yazılım örneği sayısı 7000’i geçti ve bunların yarısından fazlası 2017’de ortaya çıktı. 6 milyardan fazla akıllı cihaz kullanılan dünyamızda, insanlar kötü amaçlı yazılımlardan dolayı her geçen gün daha çok risk altına giriyor. Türkiye, saldırıya uğramış Nesnelerin İnterneti cihazlarının en çok bulunduğu 5. ülke oldu.

    Akıllı saatler, akıllı TV’ler, yönlendiriciler (router) ve kameralar gibi, birbirleriyle veya dış çevreyle etkileşime girmelerini sağlayan gömülü teknolojilerle donatılmış akıllı cihazlar, birbirlerine bağlanarak git gide büyüyen Nesnelerin İnterneti’ni (IoT) oluşturuyorlar. Çok sayıda ve çeşitli cihazın varlığı sebebiyle IoT, siber suçlular için cazip bir hedef haline geldi. Suçlular, IoT cihazlarını hackleyerek insanları gizlice dinleyebiliyor, onlara şantaj yapabiliyor ve hatta haberleri olmadan onları birer suç ortağına dönüştürebiliyor. Daha da kötüsü, Mirai ve Hajime gibi botnet’ler bunun yükselen bir tehdit olduğunu gösteriyor.

    Güvenlik uzmanları, söz konusu riskin ne kadar ciddi olduğunu incelemek için IoT zararlı yazılımları üzerine araştırmalar yaptı. Çeşitli IoT cihazlarının ağlarını taklit eden sanal ağlar oluşturan uzmanlar, zararlı yazılımların sanal cihazlarına saldırmasını bekledi. Uzun süre geçmeden, bilinen ve daha önce görülmemiş zararlı yazılım örnekleri düzeneğe saldırmaya başladı.

    Şirketin uzmanları tarafından kaydedilen saldırıların çoğu (%63) dijital video kaydedicileri veya IP kameraları, %20’si ise yönlendiriciler ve DSL modemler gibi ağ cihazlarını hedef aldı. Hedeflerin yaklaşık %1’i yazıcılar ve akıllı ev aletleri gibi insanların en yaygın kullandıkları cihazları içeriyordu.

    Çin (%17), Vietnam (%15) ve Rusya (%8), yüksek sayıda enfekte olmuş cihazlarıyla en çok saldırıya uğramış IoT cihazlarının bulunduğu 3 ülke olarak ortaya çıktı. Brezilya, Türkiye ve Tayvan ise %7 ile bu 3 ülkeyi takip ediyor.

    Google’dan sanal gerçeklik odaklı 3D modelleme uygulaması

    Önde gelen teknoloji şirketlerinden Google, sanal gerçeklik alanındaki atılımlarına devam ediyor. Daha önce Tilt Brush adlı boyama aracıyla adından söz ettiren şirket, bu kez de Blocks adını alan yeni bir uygulamanın duyurusunu gerçekleştirdi.

    Blocks, HTC Vive, Oculus Rift gibi sanal gerçeklik aygıtları ile 3D (3 boyutlu) tasarım yapılabilmesine olanak tanıyor. Uygulamayı, herkesin kısa sürede kullanabileceği bir yapıda, dolayısıyla son derece pratik bir işleyişle sunan Google, bu sayede sadece profesyonellere değil, herkese hitap ediyor. İlk günden itibaren yeni objeler tasarlamak isteyen sanal gerçeklik kullanıcılarının, birbirinden ilginç modellemeler hazırladığı bilgisi de Google tarafından aktarılanlar arasında.

    Öte yandan oluşturulacak 3D modellemelerin sadece hobi ya da tasarım işleri için değil, satılabilir özellikte de olabileceği kaydediliyor. Bu sayede 3D modelleme esaslı yeni (ancak niş) bir yazılım pazarı daha gündeme gelebilir.

    Basitliği ile dikkat çekiyor

    Sanal gerçeklik cihazlarındaki ilerlemenin yazılım tarafında ise beklentilerin altında olduğunu ifade eden çok sayıda otorite bulunuyor. Bu noktada Google’ın Blocks adlı yazılımının önemli bir argüman olduğunu belirtmek mümkün. Ayrıca uygulamanın basitliği ile birlikte Oculus’un Medium adlı uygulamasından da ayrıldığı görülüyor.

    Giriş seviyesindeki sanal gerçeklik kullanıcılarının, Blocks’a ne denli ilgi göstereceği şimdiden merak konusu.

    Blocks ile hazırlanmış bazı tasarımları incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Asus ZenFone 4 MAX tanıtıldı

    0

    Tayvan merkezli tüketici elektroniği şirketi Asus, Android işletim sistemli yeni orta segment akıllı telefon modeli ZenFone 4 Max’i tanıttı. Android 7.0 Nougat önyüklü gelen cihaz, iddialı özellikleri ile dikkat çekti. En önemli özelliklerinden biri ise isminin de (Max) kaynağı olan ‘maksimum’ seviyesindeki pil kapasitesi. Detaylar dikkat çekici…

    5000 mAh kapasiteli pili ile uzun bir şarj dayanıklığı vaat eden ZenFone 4 Max, 22 saati bulan video izleme süresi gibi çarpıcı argümanlar sergiliyor. Hızlı şarj özelliği bulunmuyor, tam dolu pil durumuna 4 saatte geçeceği belirtiliyor.

    Öte yandan zarif bir tasarımla geliyor. Bu noktada inceliği, arka kısmındaki çift kamerası, ince ekran çerçevesi öne çıkanlar arasında.

    Qualcomm Snapdragon 425 Snapdragon 430 işlemci, 16, 32 ve 64 GB dahili depolama kapasitesi seçenekleri sunacağı kaydedilen modelin 3 veya 4 GB RAM’i bulunuyor. Artırılabilir hafıza özelliği ile depolama kapasitesi 256 GB’a kadar yükseltilebiliyor. 5.5 inç 1080p ekranı ise kılcal çizilmelere dayanıklı yapıda.

    Cihaz, LED flaşlı 13 MP çift arka kamera ve 8 MP ön kameraya sahip. Arka kamerası ile 1080p video kaydı gerçekleştirilebiliyor.

    Çift SIM desteği, parmak izi okuyucusu, GPS, Bluetooth 4.1, 802.11.bn Wifi, FM radyo gibi özellikleri diğer teknik detayları arasında yer alıyor. Akıllı telefon ZenUI 4.0 arayüzü ile birlikte kullanım demeyimi üst seviyede yaşatmayı hedefliyor.

    Siyah, altın ve pembe olmak üzere 3 renk alternatifi ile sunulan akıllı telefonun satışlarına Temmuz ayının sonuna doğru başlanacağı açıklandı.

    Asus ZenFone Zoom S : Fotoğraf meraklılarına özel tasarlandı

    Zenfone ailesinin yeni üyesi olan Asus Zenfone Zoom S, Dual kamera, 2.3x optik zum ve 5000 mAh’lik bataryası ile kendisini farklılaştırmak istiyor. Fotoğraf tutkunları için tasarlanan Zenfone Zoom S’e yakından bakıyoruz.

    Asus sene başında yeni Zenfone ailesi ile baya bir sükse yaptı. Neredeyse her kesime uygun farklı çözümlerle kullanıcılarla buluşan Asus Zenfone ailesi, bu sefer de fotoğraf tutkunlarını hedef alıyor. Dual kamera özellikli ve optik zum teknolojili Asus Zenfone Zoom S, uzaktaki görüntüleri kayıpsız yakalaması ile fark yaratıyor.  En azından bu Asus’un iddiası. Bunun iddianın ne kadar gerçek olduğunu işte bu yazımızda okuyabilirsiniz.

    iPhone 7 Plus’u andırıyor

    İlk izlenim yanıltıcı olabiliyor.  Asus Zoom S’e uzaktan baktığınızda,  iPhone 7 Plus’ı fazlasıyla andırdığını söylemeliyiz.  Yakından bakıldığında ise durumun hiç de öyle olmadığı hemen anlaşılıyor.  Arka yüzeyde 12 MP’lik Dual kameraların hemen altında parmak izi okuyucusu yer alıyor. Dual flaşlı bu kameralar tıpkı iPhone 7 Plus gibi farklı diyafram ve ISO değerlerine sahipler.  Ön tarafta ise 13 MP’lik bir Selfie kamerası bulunuyor. Tek parçalı  kasa sistemi Alüminyumdan oluşuyor. Sağ kenarda da ses ve tırtıklı bir yapıya sahip olan güç düğmesi yer alıyor.

    Alt kısımda ise USB Typ C, kulaklık girişi, mikrofon ve hoparlör takımı bulunuyor. 7.9 mm inceliğinde olan ve sadece 170 gram ağırlığında olan Asus ZenFone Zoom S, 5000 mAh’lik güçlü bir batarya ile donatılmış.

     5.5 inç ekran

    Asus Zenfone Zoom S, 5.5 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip. AMOLED teknolojisini kullanan bu panel keskin bir görüntü ve canlı renklerle birlikte 1920×1080 piksel çözünürlüğüne ulaşıyor. Ekranın renk dağılımı tıpkı Galaxy S8’de gibi çok güçlü olması birçok kişinin hoşuna gitmeyeceğini düşünüyoruz.  Bununla birlikte ekran parlaklığı ortalamanın biraz üstünde olması da benzer ürünlerle kıyasla önemli bir dezavantaj. Asus Zenfone Zoom S, buna rağmen açık alanda rahatlıkla kullanılabiliyor.

    Performans

    Asus Zenfone Zoom S, sekiz çekirdekli Snapdragon 625 işlemcisini kullanıyor. 2 Ghz’lik bir sistem frekansında çalışan bu işlemci, Adreno 506 grafik yongası ve 4 GByte büyüklüğünde bir bellek ile birlikte çalışıyor.

    Zoom S’in donanım birleşenleri günlük kullanım için yeterli. İşin içine oyun girdiğinde 4 Gbyte büyüklüğündeki bellek bile yeterli kalmadığını söylemeliyiz.  Örneğin Aspahlt Nitro adlı oyunda ciddi takılmalar meydana geliyor. Geekbench adlı Benchmark programında ise Galaxy S7’nin çok çok arakasında daha çok orta sınıf ürünlerle aynı performansı gösterdiğine şahit olduk.

    64 GByte’lık kapasitenin yaklaşık 12 GByte’ı sistem kullanımı için ayrılmış durumda. İsteyen kullanıcılar microSD kart yardımı ile ekstradan 256 GByte’lık bir kapasite ekleyebiliyorlar.

    Üzerinde bulunan 5000 mAh’lik batarya ise kullanıcıya tam gün boyunca yetiyor. Bu batarya hızlı şarj özelliği sayesinde 3 saat içinde doluyor.

    Dual kamera farkı

    Asus Zenfone Zoom S’ın arka yüzeyinde 12 MP’lik Dual kamera yer alıyor. Farklı teknik değerlere sahip olan bu kameralardan olan ana kamera düşük ışıkta yüksek performansta çekim yapmayı sağlayan SuperPixel teknolojisini kullanıyor. Arka bölümde bulunan ikinci kamera görüntüleri yaklaştırıp çekim  yapmayı sağlıyor. Tıpkı iPhone 7 Plus’da olduğu gibi 2,3 x optik zum ile donatılmış olan bu kamera hızlı ve keskin görüntüler yakalayabiliyor.

    Çektiğimiz fotoğrafları incelediğimizde, Zoom S’in renkleri doygun ve keskin fotoğraflar çektiğini gördük. Bu görüntülere yakından baktığımızda Asus Zenfone Zoom S’in renklerle oynadığını ve bu sayede de gerçeklikten saptığını fark ettik.

    Zum özelliğinin iyi çalıştığını söylemeliyiz. Asus Zenfone Zoom S, aydınmlık ortamlarda iyi bir performans sergiliyor. Loş ortamlarda ise hafiften zorlandığı belli oluyor. Yaptığımız çekimlerde gren efektinin bariz belli olduğunu ve renk bastığını gördük.  Bazı durumlarda keskinliğinin de ciddi bir sorun teşkil ettiğine şahit olduk.

    Asus Zenfone Zoom S’in  13 MP’lik ön kamerası gayet iyi çalışıyor ve Selfie tutkunları için de yeterli.

    Adım adım WordPress’te blog oluşturmak

    “Blog açmak için kullanabileceğiniz ücretsiz servisler” yazısıyla başladığımız, blog yazarlığı konusuna, “Adım adım WordPress’te blog oluşturmak”la devam ediyoruz. Blog yazarak kendinizi ifade etmek ve geniş kitlelere ulaşmak istiyorsanız, bu yazı serisi ilginizi çekecek.

    Daha önce, “Blog açmak için kullanabileceğiniz ücretsiz servisler” başlıklı yazımda, blog açmak için öncelikle önerdiğim dört platformdan söz etmiştim. Hatırlayacak olursak bunlar, WordPress, Blogger, Medium ve Tumblr idi. Bu yazıda ise, WordPress’te adım adım blog oluşturmayı göstereceğim.

    Blog açmak için kullanabileceğiniz ücretsiz servisler

    WORDPRESS’TE İKİ FARKLI SEÇENEĞİNİZ VAR

    WordPress’in iki farklı sitesi var. Bunlardan tr.wordpress.com adresinden erişilen ve başlangıç olarak ücretsiz blog açabileceğiniz bölüm. Diğeri ise kendi alan adı ve web sunucusu üzerinden blog açmak isteyenlerin yararlanabileceği tr.wordpress.org. Biz bu yazıda ücretsiz blog oluşturmakla işe başlayacağız.

    BAŞLANGIÇTA OTURUM AÇMANIZ KOLAYLIK SAĞLAR

    WordPress’te blog açmak için öncelikle bir hesabınız olmalı. Zaten bir WordPress hesabınız varsa, sayfanın sağ üst köşesindeki, “Oturum aç” bölümünden oturum açıp, yeni blog oluşturma adımlarına öyle geçebilirsiniz. Hesabınız yoksa, “Kayıt ol” (Register) bağlantısına tıklayıp, yeni hesap oluşturduktan sonra, blog açma adımlarına geçebilirsiniz.

    ÜCRETLİ VE ÜCRETSİZ SEÇENEKLER SİZİ BEKLİYOR

    tr.wordpress.com adresine girdiğinizde, WordPress ile neler yapabileceğimize dair bilgilendirmeler karşımıza çıkıyor. Burada ücretli ve ücretsiz seçenekler ile ödeme tabloları göreceksiniz. Biz doğrudan ücretsiz blog oluşturma bölümüne giriş yapacağız. Dilerseniz ‘Paketlere gözat” bölümünden ücretli blog seçeneklerini de inceleyebilirsiniz. Ücretsiz blog oluşturmak için, “Başlayın”a tıklayın. Karşınıza aşağıdaki tablo çıkacak.

    “BİR BLOG İLE BAŞLAYIN” SEÇENEĞİNİ TIKLAYIN

    Yeni blog oluşturma sayfasında, “Bir blog ile başlayın”, “Bir web sitesi ile başlayın” ve “Bir portfolyo ile başlayın” seçeneklerini göreceksiniz. Biz, “Bir blog ile başlayın” seçeneğine tıklayarak devam edeceğiz.

    BLOGUNUZ İÇİN BİR TEMA (TASARIM) SEÇİN

    Blog oluşturmayı seçtiğimizde, karşımıza, blogumuzun tasarımını oluşturan bir tema seçmemiz istenecek. Şimdilik bu seçeneklerden herhangi birine tıklayarak devam edebilirsiniz. Çünkü dilediğiniz zaman tema değiştirme seçeneğine sahipsiniz. WordPress, tema seçenekleri konusunda çok zengin bir platform.

    BLOGUNUZA BİR İSİM BULMANIZ GEREKECEK

    Şimdiki adımda, blogumuza bir isim vermemiz gerekecek. Blogunuzun adı, “adınızsoyadınız”ı içerecek bir isime sahip olabileceği gibi, üreteceğiniz içeriğe uygun bir marka da oluşturabilirsiniz. Blog web adresinizde, İngilizce’de olmayan, İ, Ş, Ö, Ç, Ü, Ğ gibi Türkçe’ye özgü karakterler kullanmamanız gerekiyor. Zaten uyumsuz karakterler kullandığınızda sistem sizi uyaracak ve bu bölümü geçmenize izin vermeyecektir.

    ADRESİNİZ ŞÖYLE OLACAK: SIZINVERECEGINIZISIM.WORDPRESS.COM

    Ben size göstermek için bu çalışmada, test amaçlı olarak, “yeniblogacalim” kullanıcı adını tercih ettim ve ücretsiz blog oluşturma seçeneğini kullandığımız için,”yeniblogacalim.wordpress.com” şeklinde bir blog açtım. Siz de kendinize kullanıcı adı olarak hangi kelime dizinini tercih ederseniz, sonuna, “wordpress.com” eklenecek ve “sizinvereceğinizisim.wordpress.com” gibi bir web adresine sahip olacaksınız.

    ÜCRETSİZ SEÇENEKLE DEVAM EDELİM

    Blog adımızı belirleyip, kararlaştırdığımız adın sağındaki, “Seç” bağlantısına tıkladığımızda karşımıza yukarıdaki tablo gelecek. Burada, “Ücretsiz”, “Kişisel”, “Premium” ve “Business” seçeneklerini göreceksiniz. Biz ücretsiz blog açmayı tercih ettiğimiz için, “Ücretsiz ile başlayın” bağlantısına tıklayarak devam edeceğiz.

    OTURUM AÇMADIYSANIZ ŞİMDİ HESAP OLUŞTURMA ZAMANI

    Eğer tüm bu işlemlere başlarken, WordPress hesabınız yoksa ve oturum açmamışsanız, bu aşamadan sonra karşınıza, yeni hesap oluşturma ekranı gelecek. Burada elektronik posta adresimizi ve WordPress için kullanmak istediğimiz yeni bir parola girecek ve “Hesap Oluştur” bağlantısına tıklayacağız.

    İŞTE BLOGUNUZ HAZIR

    Kısa süre bekledikten sonra, “Bitti! Beklediğiniz için teşekkür ederiz, başlayabilmeniz için tüm hazırlıkları tamamladık.” yazısını görünce, rahat bir nefes alabilirsiniz. Çünkü bu her şeyin yolunda gittiğinin göstergesi. Şimdi, “Devam” bağlantısına tıklayarak, çiçeği burnunda blogumuzu görelim.

    SİTE BAŞLIĞI, HAKKIMIZDA VE İLETİŞİMİ GÜNCELLEYİN

    Oluşturduğumuz blog, yukarıdaki gibi ve şimdi bizim düzenlememize hazır. Blogumuzu düzenlemeye, “Özelleştir” bağlantısından girerek başlayabiliriz. Aşağıda göreceğiniz üzere burada, blogumuzun adını, hakkımızda ve iletişim bölümlerini öncelikle düzenleyebiliriz. Blogumuzun adı, “Site başlığı” yazan yere gelecek. Burada blogumuzun adı metin olarak yer alabileceği gibi, kendimize bir logo yapıp bunu da kullanabiliriz.

    Renkler ve Arkaplanlar, Yazıtipleri, Üst kısım görseli, Menüler, İçerik Seçenekleri, Bileşenler ve Sabit ön sayfa gibi sekmeleri kullanarak temanızı daha detaylı olarak biçimlendirebilirsiniz.

    BLOGUNUZU ZEVKİNİZE GÖRE ÖZELLEŞTİRİN

    Bu yazıda, temel olarak, WordPress’te yeni bir blog oluşturmayı gördük. Buraya kadar uygulamalı olarak tüm adımları eksiksiz tamamladıysanız, artık siz de bir blog sahibisiniz. Blogunuzu, kendi zevkinize göre özelleştirebilirsiniz.

    ÖRNEK OLARAK BLOGLARIMI İNCELEYEBİLİRSİNİZ

    WordPress’te daha önce açtığım blogumu buradan görebilirsiniz. Daha sonra, kendi alan adım ve sunucum üzerinden, www.melihbayramdede.com adresinde blog oluşturdum ve burada yazmaya devam ediyorum. Fikir vermesi açısından ziyaret etmenizi öneririm.

    Son olarak, içerik üretmekle ilgileniyorsanız, “Blogunuz için ücretsiz görsel siteleri” başlıklı yazımı da aşağıdan okuyabilirsiniz. Blogunuzda ihtiyaç duyacağınız telif ücreti gerektirmeyen siteleri bu yazıda bulacaksınız.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede

    Blogunuz için ücretsiz görsel siteleri

    Çamaşır Kurutma Makinesi Seçiminde Dikkat Etmeniz Gerekenler

    Çamaşır kurutma makinesi almayı düşünüyor ve nasıl seçeceğinizi bilemiyorsanız rehber niteliğindeki yazım tam sizlik.

    Bitcoin’e alternatif kripto paralar

    Kripto paralar diğer bir deyişle sanal paralar ve paranın dijital ekosisteminin yeni adı olan dijital madencilik bu aralar en çok konuşulan konuların başında geliyor. Bitcoin’in rekor seviyeye ulaşması, Ethereum’un ise 350 dolara çıkması ile bir anda tüm dikkatleri üzerine çeken dijital madencilik meselesi öyle Euro ya da dolar almaya benzemiyor. Çok farklı dinamikleri ve kriterleri var. Dijital para kazanmak istiyorsanız öncelikle bu dünyanın oyuncularını tanımanızda fayda var. Tabii dijital para denilince de akla ilk bitcoin geliyor. 2008 yılında Satoshi Nakamoto kod adlı bir geliştirici tarafından deneysel olarak temelleri atılan sanal para birimi Bitcoin zaman içerisinde kripto parada bir standart olmayı başardı. Eşler arasında para transferini mümkün kılan bir elektronik para sistemi bitcoin sayesinde alternatif dijital para birimlerini konuşmaya başladık diyebiliriz. 2009’da piyasaya çıkan Bitcoin, Aralık 2012’de 13 dolardan işlem görürken, Nisan 2013’te 266 dolara çıktı, 9 Haziran’da ise bitcoin 2 bin 800 doların üzerinde seyrediyordu. Bugünlerde Bitcoin’den ilham alarak geliştirilen diğer sanal paralar Bitcoin’le yarış halindeler ve tek hedefleri ondan daha iyi olmak. Hatta bunlardan bazılarında işlem yapmak daha kolay olsa da likitide azlığı, güvenilirlik ve kabul görme gibi açılardan riskleri bulunuyor. Bu haftaki yazımda nakitsiz geleceğin en önemli oyuncuları olan kripto paralar içerisinde bitcoin’e alternatif olan dijital para birimlerini yazdım.

    Litecoin
    2011 yılında hayatımıza giren litecoin bitcoin’in açık kaynak kodlu yazılımından esinlenilerek geliştirilmiş ilk altcoindir. Litecoin MIT mezunu ve eski bir Google çalışanı olan Charlie Lee tarafından geliştirildi. Hemen hemen sıfır maliyet ile para transferleri yapmayı sağlayan P2P (kişiden-kişiye) kripto para birimi olan Litecoin merkezi bir otorite tarafından kontrol edilmiyor ve temeli açık kaynak küresel bir ödeme ağına dayanıyor. Litecoin bir çok açıdan Bitcoin’e benziyor ve hatta kullanıcılarına daha hızlı işlem yapma ve gelişmiş depolama imkanları sunuyor.
    Ethereum
    4.46 milyar dolar sermayesi ile Bitcoin’den sonra değerleme bakımından ikinci sırada olan Ethereum 2 yıldır hayatımızda olan bir diğer kripto para. Bitcoin’in blockchain mantığından yola çıkılarak oluşturulan Ethereum, 30 Temmuz 2015’te işin kurucu ortaklarından Vitalik Buterin tarafından ABD’de bir bitcoin konferansında tanıtılmıştı. Ethereum platformu, kendisine ait özel bir yazım dili kullanarak bu işletim sistemi üzerinde “merkezi olmayan” yazılım protokolleri geliştirilmesine olanak sağlıyor. Bu protokoller sayesinde aynı ana işletim sistemi içerisinde ve tek bir blockchain üzerinden kabul edilmiş kontratlar kullanarak binlerce altcoin yaratmak mümkün olabiliyor. Kurucusu Buterin tarafından geleceğin internetinin kripto yakıtı olarak tabir edilen Ethereum’un para cüzdanı Ethereum wallet Appstore’da yayınlanan ilk Kripto Para cüzdanı olma özelliğini taşıyor.
    Zcash
    2016’nın son dönemlerinde kullanılmaya başlanan Zcash kullanıcılarına güvenlik ve işlem şeffaflığı vaad eden, merkezi olmayan açık kaynak kodlu bir diğer kripto para. Güvenlik ve gizliliğe ekstra önem verilen bu platformun bu bağlamda bitcoin’e göre en önemli farkları üzerinde yapılan tüm işlemlerin değerinin gizlenmesi açısından korunabilmesi. Zerocoin Electric Coin Company tarafından geliştirilen Zcash’in fiyatı Haziran sonu itibariyle 370 doların üstüne çıktı.
    Dash
    Orijinal adi Darkcoin olan Dash bitcoinin altkoinidir. Bitcoin altyapısına dayalı olsa da bitcoin’den farklı olarak gizlilik merkezli olan dash son dönemlerde gittikçe popülaritesi artan bir kripto para. Dash’in en önemli özelliği transferi yapan kişinin anonim olması ve aynı zamanda diğer tüm bilgilerinin de gizli olması. 2014 Ocak ayında Dark Coin adıyla kullanılmaya başlanan bu kripto para kısa sürede çok sayıda kullanıcıya ulaştı. Akabinde 2015 yılı Mart ayında açılımı digital cash olan Dash olarak değiştirildi.
    Ripple
    Altcoin’lerin yükselen yıldızlarından olan Ripple, düşük fiyatlarla, anında ve şeffaf işlem imkanı sunan bir platform. 2012 yılında kullanılmaya başlanan Ripple, eş zamanlı küresel bir ödeme ağı olarak tanımlanıyor. Sermaye değeri 1,26 milyar dolar olan Ripple’ı bitcoin ve diğer sanal paralardan ayıran en özellik mining işlemine ihtiyaç duymaması. Mottosu bankalar ve müşteriler arasındaki ödemeleri kolaylaştırmak olan ripple’ın altyapısını kullanan şirketler, düşük masraflı satış ve şirket ödemesi gibi projeler geliştirebiliyorlar. Pek çok global marka ile çalışan Ripple’ın son zamanlarda anlaştığı bankalardan biri de Akbank olmuştu.
    Monero
    2014 Nisan ayından itibaren kullanılmaya başlanan Monero güvenilir sanal paralardan biri. Monero platformunda güvenliği sağlamak için ring signatures adı verilen özel bir teknik kullanılıyor. Yaklaşık 3 yıl önce hayatımıza giren Monero’nun ilk 1 ay içerisinde değeri 4 kat artarak 10 dolar seviyesine dayanmıştı. Monero’ya ilgi bugünlerde giderek artıyor olsa da güçlü rakiplerine göre henüz piyasa payı oldukça küçük.

    Görsel kaynak: businessinsider.com

    Horizon: Zero Dawn’a gelecek kapsamlı güncellemenin detayları

    Oyun severlerin ilgisini çeken, onları joystick ve klavyelerle bezeli yoğun seanslarla baş başa bırakan yapımlardan biri de hiç şüphesiz Horizon: Zero Dawn. Geçtiğimiz aylarda yayınlanan bu önemli video oyunu, Sony Interactive Entertainment ve Guerrilla Games imzasıyla geldi ve ülkemizde de bgenel iitbarıyla beğenildi.

    Oyuna dair öne çıkan detayların başında gelen hemen her güncellemesinin ciddi bir şekilde başarılı olup beklentileri karşılaması. İşte bu noktada yeni bir yazılım güncelleme bilgisi geldi. Sony PlayStation Blog üzerinden paylaşılan detaylara göre, oyun yeni bir moda merhaba diyecek.

    1.30 koduyla gelecek güncelleme, New Game+ adını alan yeni bir mod içerecek. Bu mod, oyunun en baştan başlanılmasını, ancak önceki oyun süresince kazanılanların elde olmasını sağlıyor. Dolayısıyla çok daha güçlü bir şekilde oyuna başlamak mümkün kılınıyor.

    Oyunda 50. Seviye ise limit durumunda, bu seviyeden başlayanlar seviye geçemiyor. Diğer taraftan hemen her Horizon: Zero Dawn güncellemesinden bekleneceği üzere yeni silah ve giysiler de söz konusu. Ayrıca oyunda 2 yeni kupa daha bulunacak. Haberin devamında oyunun en son videolarından birini görebilirsiniz. İyi seyirler dileriz…

    [vsw id=”J5xsS1WZA54″ source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Oyun dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Media Markt’ta satışa sunulan tüm PC/konsol oyunlarına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.