Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1429

    Samsung Galaxy Tab S4 göründü

    Önde gelen teknoloji şirketlerinden Samsung’un önümüzdeki süreçte tanıtımı beklenen tablet modeli Galaxy Tab S4 (2018)’in bazı teknik özellikleri ortaya çıktı. İşte detaylar…

    Tablet modelleri ile Android ekosisteminde iddialı bir yere sahip olan Samsung’un sonraki nesil modellerinden biri Galaxy Tab S4 (2018) adıyla gelecek. Üst seviye teknik detayları ile son dönemin en güçlü Android tabletlerinden biri olması beklenen yeni Samsung Galaxy Tab S4’e ilişkin bazı olası bilgiler kamuoyunda yer buldu.

    Tabletin son kullanıcıya sunulmasından önceki prosedürlerden biri olarak sertifikasyon kayıtlarında yer alan yeni Samsung Galaxy Tab S4 özellikleri, tabletin resmi tanıtımından önce bazı detaylarını gözler önüne serdi. Buna göre tablet modeli, SM-T835 koduyla gelecek ve öne çıkan özellikleri de şöyle olacak;

    • 5 inç 1600 x 2560 piksel çözünürlüklü Infinity Display ekran
    • Çerçevesiz tasarım
    • Snapdragon 835 işlemci
    • 4 GB RAM
    • Android 8.1 önyüklü
    • 64 GB depolama alanı
    • 12 MP arka / 7 MP ön kamera
    • LTE

    Önümüzdeki aylarda tanıtılması beklenen Android tablet modelinin teknik özelliklerinden yola çıkıldığında pek de mütevazı bir fiyatla gelmeyeceği düşünülebilir.

    Öte yandan Apple’ın yeni iPad modellerinin tanıtılacağı dönemde tüketicilerle buluşabileceği de iddialar arasında yer alıyor.

    MediaMarkt’taki her bütçeye uygun tablet seçeneklerini incelemek ve online alışverişle satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    NOT: Görsel temsilidir.

    Galaxy S7 Edge Oreo güncellemesi yeniden dağıtımda

    0

    Samsung’un 2016 yılında satışa sunduğu ve halen daha büyük ilgi gören telefonları Galaxy S7 ve Galaxy S7 Edge için yayınlanan ve durdurulan Oreo güncellemesi yeniden servis edildi. Galaxy S7 ve Galaxy S7 Edge Oreo güncellemesi yeniden dağıtımda.

    Galaxy S7 Edge Oreo güncellemesi yeniden kullanımda

    Öncelikli olarak kısıtlı bir bölgede başlatılan ancak, telefonlarda aniden ortaya çıkan kapanıp açılma sorununu ortaya çıkartan Oreo güncellemesi, Galaxy S7 ve S7 Edge modelleri için durdurulmuştu. Aradan geçen süreçte ise, Samsung’un yaptığı çalışmalar sonuç verdi ve bu sorun ortadan kaldırıldı.

    Galaxy S7 ve Galaxy S7 Edge Oreo güncellemesi, bölgesel olarak yeniden dağıtımı sunuldu. Henüz ülkemizde başlamayan Android Oreo güncellemesi ise Galaxy S7 ve S7 Edge kullanıcıları için bir avantaj oldu diyebiliriz. Haziran ayının ilk haftasında yapılacak olan dağıtım ile bu iki model, sorunları giderilmiş Oreo sürümüne kavuşacak.

    5G teknolojisi ile ilgili son gelişmeler

    0

    Mobil devrim yani veri odaklı mobil iletişim ve etkileşim hayatımızda birçok şeyi değiştirdi, kolaylaştırdı. Sınırları ortadan kaldıran mobil haberleşme teknolojileri girişimci beyinlere yeni ufuklar açtı ve ortaya yepyeni iş fikirleri çıktı. Hali hazırda kullandığımız 4G-ülkemizdeki ismiyle 4.5G- teknolojisi hala gelişmekte. Ancak beri yandan bugünlerde pek yakında hayatımızda olacak beşinci nesil haberleşme teknolojisi 5G için de hazırlıklar tam gaz sürüyor. 5G için test kurulumları denenmeye başlandı bile. 2019’da 5G’li cihazlar piyasada olacak. Üstelik 5G sadece mobil cihazlar için de gelmiyor. Birkaç yıl içinde dizüstü ve tabletler de 5G ağına uyum sağlayacak. 5G, aynı zamanda mobil, sabit, uydu gibi tüm iletişim altyapılarına akıllı ağ ve hizmet yetenekleri kazandıracak teknolojik bir dönüşüm olacak. Peki 5G’ye tam manasıyla neden ihtiyaç var? Daha da önemlisi 5G ile hayatımızda neler değişecek? Bu haftaki yazımda 5G ile ilgili son gelişmeleri yazdım.

    5G, 4G’den sonra gelecek yeni nesil mobil veri bağlantısının adı. 4G hala hız kazanmaya devam ediyor olsa da 5G’nin daha farklı avantajları olacak.  İlk olarak 5G inanılmaz hızlı geniş bant bağlantı sağlayacak. Bugünkünün en az 10 katı ve daha fazla hızları 5G teknolojisiyle hayatımıza almış olacağız. Ancak daha da önemlisi sağlayacağı kapasite. Aynı anda kaç kişi bağlanırsa bağlansın bağlantı hızında azalma olmadan istediğimiz işlemi yapabileceğiz. 5G, 4G’den daha yüksek frekans sinyali kullanan yeni bir spektrum ağında çalışacak. Şimdikine göre sıkıştırılmış olan yeni bantın bu özelliği nesnelerin interneti teknolojisi için hayati önem taşıyor. Bununla birlikte sinyaller şimdiki kadar uzağa gitmeyeceğinden yakın konumlandırılmış daha fazla erişim noktası olması gerekiyor.

    Neden ihtiyacımız var?
    5G teknolojisinin temel faydası aslında hızı değil gecikme süresindeki etkisi olacak. Şu anda kullanılan 4G teknolojisinde de gecikme süreleri düşük ancak gerçek zamanlı yanıt almak için yeterli değil. Örneğin çoklu kullanıcı ile oyun oynarken tuşa bastığınızda gecikmenin düşük olması gerekir. 5G teknolojisi ile 20 katı daha düşük gecikme süreleri yaşanacak. 1 milisaniye ve altındaki gecikme süreleri 5G ile hayatımıza girecek. Örneğin stadyumdaki bir taraftar aynı pozisyonu farklı bir açıdan çok az bir gecikme ile alternatif bir kameradan izleyebilecek. 

    Kapasite diğer bir önemli faktör demiştim. Çok küçük alanlarda çok fazla sayıda nesnenin şebekeye bağlanma kapasitesinden bahsediyorum. Nesnelerin interneti gün geçtikçe önem kazanırken ve akıllı cihaz sayısı artarken bant genişliği üzerindeki gerilim artacak. 5G ile beraber 1 kilometrekarede 1 milyon ve üzeri nesne birbirine bağlanmış olacak. Dolayısıyla milyonlarca yeni cihazın internet bağlantısı için 5G teknolojisine ihtiyaç var. BTK’nın 2016 raporuna göre 5G, bireysel kullanıcılara ek olarak hemen her şeyin birbiriyle haberleştiği ve fiziksel boyut kadar sanal boyutun ön plana çıkacağı bir çağın başlangıcını simgeleyecek. 2020 sonrası dünyada kilometrekarede dolaşacak ortalama verinin dört yılda bir 16 kat artacağı; bu talebi karşılamak üzere önceki nesile göre 25 kat fazla frekansa ve 2000 kat fazla baz istasyonuna gereksinim duyulacağı öngörülüyor. 5G bu bağlamda da hayati önem taşıyor.

    Nesnelerin interneti: Cihaz patlaması
    Analistlerin tahminlerine göre 2020 yılı itibari ile İngiltere’de her bireyin 27 adet internet bağlantılı cihazı olacak. Dünya üzerinde 50 milyar bağlantılı cihaz olacak. Bağlantılı cihazlar akıllı telefonlardan, tabletlere, akıllı saatlere, buzdolabı, araba, arttırılmış gerçeklik cihazları ve hatta akıllı kıyafetlere kadar geniş bir çeşitlilikte olacak. Bunlardan bazıları büyük miktarda veri kullanımı gerektirecek bazıları ise yalnızca küçük bilgileri gönderecek ve alacak. 5G sistemi bunu anlayacak ve bant genişliğini otomatik olarak ayarlayacak.

    5G için neye ihtiyaç var?
    5G bağlantısı sağlamak için ilk olarak doğru donanıma sahip olmak gerekli. Tıpkı şimdi 4G kullanımı için 4G uyumlu bir telefona ihtiyaç duyduğumuz gibi. 5G uyumlu cihazlar ise 2019 da satışta olacak.
    Telefon, tablet veya kullandığınız herhangi bir diğer cihaz doğru işlemciye sahip olmalı. Qualcomm X50 olarak bilinen ilk ticari 5G modemi 2019 dan önce üretti. 2019’da gelecek 5G uyumlu cihazlarda bu işlemci olacak. Qualcomm X50 modem akıllı telefonları daha hızlı hale getirecek. Qualcomm X50 chip indirme hızını 5Gbps’ye çıkaracak yani 4G indirme hızından 400 kat fazla olacak. 

    Yine BTK tarafından yayımlanan son rapora göre 5G standartlarını belirlemek üzere ITU-R tarafından IMT 2020 ve ilerisi (IMT-2020 and beyond) adlı bir çalışma grubu kurulduğunu biliyoruz. Grup; gelişen teknoloji, mevcut sistemlerin eksikleri, toplu- mun eğilim ve beklentileri, artan veri trafiği talepleri doğrultusunda yapılan gözlemlere dayalı olarak çalışmalarına başlamış durumda. 5G teknolojilerinin yaygınlaşmasının ise 2020 yılı ve sonrasında gerçekleşmesi öngörülüyor.

    Bilgisayarda BIOS Ayarlarına Nasıl Girilir, Ayarları Nasıl Değiştirilir?

          Bilgisayar kullanan çoğu kullanıcı, mutlaka en az bir defa BIOS ayarlarının yapıldığı arayüze giriş yapmıştır.  BIOS: (Basic Input – Output System) kelimelerinin baş harflerinin birleşmesinden meydana gelir. BIOS, bilgisayarın açılış esnasında yapması gereken işlemleri sırasıyla yapmasını sağlayan, sadece okunabilir bellek (ROM) üzerine yazılmış bir yazılımdır.

          Bu haftaki yazımda, Bilgisayarda BIOS ayarlarına nasıl girilebileceği ve ayarları nasıl değiştirilebileceğinden bahsedeceğim.

    BIOS ne işe yarar?

          Bilgisayardaki işletim sisteminin bilgisayarın donanımsal özelliklerini kullanmasını sağlayan BIOS yazılımı, işletim sistemi ile donanım arasındaki bağlantıyı sağlar. Bilgisayar açıldığında RAM, ekran kartı, sabit disk gibi bileşenleri test eder. Aynı zamanda bilgisayar ana kartı üzerindeki voltajın düzenlenmesini sağlar. Kullanılmayan donanım parçalarının kapatılması ve donanımların frekans ayarlarının sağlanmasından da etken rol oynar.

          BIOS ekranına giriş oldukça kolay olmasına rağmen, bilgisayar firmaları arasında farklılıklar söz konusu olabilir. Bilgisayarda kurulmuş olan işletim sisteminden bağımsız olarak çalışan BIOS ekranına ulaşmak için, farklı üreticiye göre farklı açılış tuşları kullanılır.

    BIOS ekranı nasıl açılır?

          Bilgisayarda BIOS ekranına sadece açılış esnasında ulaşılabilir. Bazı sunucularda bu ekrana sonradan da ulaşılabiliyor olunmasına rağmen, değişiklikler sadece bilgisayar yeniden başlatıldığında devreye girer.

          Bilgisayar başlatıldığında ilk ekrana gelen bilgilerde genelde BIOS’a nasıl girilebileceği konusunda bilgi verilir. Daha önce de ifade ettiğim gibi, BIOS’a ulaşmak için basılacak tuş takımı, bilgisayardaki işletim sisteminden bağımsızdır.

          Bilgisayarın ana kartında kullanılan BIOS işlemcisinin üreticisine göre değişen giriş tuşu bilgileri, aşağıdaki gibi olabilir.

    • Press [key] to enter setup
    • Setup: [key]
    • Enter BIOS by pressing [key]
    • Press [key] to enter BIOS setup
    • Press [key] to access BIOS
    • Press [key] to access system configuration
    • Quickly press the key or keys instructed by the previous message to get into BIOS.

          BIOS uygulamasına giriş yapabilmek için, bilgisayar açılırken BIOS erişim tuşuna birden fazla basmak gerekebilir. Açılış tuşuna devamlı basılı tutmak veya çok fazla basmak bilgisayarın kilitlenmesine neden olabilir. Giriş ekranında bilgisayar kilitlenirse, bilgisayarın yeniden başlatılması gerekir.

    Başlangıç Ekranında Duraklatma Sorunu Yaşandığında

          Bilgisayar, açılışta önemli BIOS iletileri yerine, şirket logosunu gösterecek şekilde yapılandırılmış olabilir. Logo çıktığında Esc tuşuna basılabilir.

          Bazı bilgisayarlar açılışta çok hızlı başlayabilir. Bu durumda başlama sırasında ekranı durdurmak için klavyedeki (Pause / Durdur) tuşuna basılabilir.

          Bazı durumlarda bilgisayar başlarken  BIOS’u başlatma sorunu yaşanabilir. Bu gibi durumlarda hangi tuşun BIOS’u açtığını görebilmek için, klavye olmadan bilgisayar başlatılabilir. Bilgisayarda klavye olmadığı için açılışta bekleyecek ve klavye olmadığını gösterecektir. Bu ekranda BIOS’u açmak için tuş takımı bilgisi bulunacaktır.

    BIOS ayarları nasıl değiştirilir?

          BIOS ekranında

    • Standard CMOS setup
    • BIOS Features Setup
    • Chipset Features Setup
    • Integrated Peripherals
    • Power Management Setup
    • Pnp/ PCI Configuraiton
    • PC Health Status
    • Frequency/Voltage Control
    • Load Fail-Safe Defaults
    • Load Optimized Defaults
    • Set Supervisor Password
    • Set User Password
    • Save& Exit Setup
    • Exit Without Saving

    bileşenleri bulunur.

          BIOS ekranında bulunan herhangi bir bileşeni seçip değiştirmek için klavyeden sağ-sol tuşları veya yukarı-aşağı tuş takımı kullanılır. Bir içerik seçilip, içeriği değiştirilecekse Enter tuşu kullanılır. Yapılan değişiklikleri eski haline alabilmek için kaydetmeden çıkmak veya ayarları sıfırlamak yeterlidir. Enter tuşu ile giriş, Esc ile çıkış yapılır. F1 tuşu yardım menüsünü açar.

    Dünya Kupası’nı 4K izleyin!

    0

    2018 Dünya Kupası‘nı 4K izlemek isteyenler için en güzel televizyon önerileri ile karşınızdayız! Dünya Kupası heyecanını evinizden en güzel şekilde izleyebileceğiniz 4K televizyon modelleri bu videoda!

    Dünya Kupası için 4K televizyon önerileri

    2018 Dünya Kupası’ndaki tüm maçlar 4K çözünürlük ile yayınlanacak.  Bu büyük organizasyonda ilk defa tüm maçlar 4K olarak yayınlanacak. Peki, evinizdeki televizyonunuz, bu maçlara ve 4K teknolojisine hazır mı? Eğer hazır değil ise sizler için harika bir listemiz var!

    Videomuzda yer alan modellere aşağıdaki linklerden erişebilirsiniz!

    Samsung UE55MU7400

    LG 43UJ630V

    Philips 43PUS6262

    Sony KD49XE7005

    Vestel 49UD9400

     

    Galaxy Note 9 önemli bir yenilik sunacak!

    0

    Samsung’un dijital asistani Bixby telefona olan erişimi ve yapabilecekleri açısından ciddi bir potansiyele sahip. Yine de, özellikle dil desteğinin olmamasından ötürü bir türlü istediği ilgiyi göremiyor ve rakiplerinin gerisine düşüyor. İşte Samsung, Galaxy Note 9 ile beraber bunu değiştirmeye kararlı görünüyor.

    Note 9 tasarım detayları ortaya çıktı

    Galaxy Note 9 için Bixby 2.0 müjdesi!

    Samsung, Galaxy Note 9’un geliştirilmiş doğal dil desteğine sahip olan Bixby 2.0 sürümünü kullanan ilk cihaz olacağını duyurdu. Yeni Bixby’nin çok daha hızlı tepkiler vereceği ve gürültülü ortamlarda bile sizi duyabileceği belirtiliyor.

    Ayrıca, Bixby 2.0 sürümü ile yeni bir platform olan Viv’e geçiş yapılacak. Kısa bir bilgi vermek gerekirse Viv, Apple tarafından satın alınmadan önce Siri’nin kurucuları tarafından geliştirilen bir yapay zeka çözümü olarak göze çarpıyor.

    Yeni Bixby ile yapay zeka bölümünde çalışanların sayısını 1000’e çıkarmayı planlayan Samsung, bunun yanı sıra dünyanın farklı noktalarında yeni yapay zeka merkezleri açmayı planlıyor.

    İddia: Galaxy Note 9 tanıtım tarihi ile şaşırtabilir

    Samsung, Galaxy Note 9’u ne zaman tanıtacak? İşte bu sorunun yanıtına dair son spekülasyonlar…

    Samsung, önemli başarılarla dolu bir ilk yarının ardından 2018’in ikinci yarısında özellikle Galaxy Note 9 ile adından söz ettirmek istiyor. Şirketin en önemli üst segment serilerinden biri olan Note’un merakla beklenen sonraki modeli olan Galaxy Note 9 tanıtım tarihi ise her yıl olduğu gibi çeşitli spekülasyonları beraberinde getiriyor.

    Daha önce Eylül aylarında tanıtımı gerçekleştirilen serinin son yıllarda Ağustos aylarında lanse edildiğine de tanıklık edildi. Son iddialara göre bu senenin lansmanı Ağustos ayı içerisinde gerçekleşebilir.

    Kore kaynaklı haberlere göre Samsung, ilgili akıllı telefon modelinin ekran panelleri için üretim aşamasına Nisan ayı itibarıyla başladı. Bu süre, panellerin üretimine önceki yıllarda Mayıs-Haziran gibi başlandığı düşünüldüğünde cihazın her zamankinden daha erken bir tarihte kamuoyuyla buluşabileceğine yönelik iddiaları güçlendiriyor.

    Samsung Galaxy Note 9 özellikleri arasında ise ekran, sıklıkla gündeme geliyor. Son iddialara göre Galaxy Note 9 ekranı 6.38 inçlik büyüklüğe sahip olabilir. Yani tüm zamanların en büyük ekranlı Note modeliyle karşı karşıya kalınması şeklinde bir olasılık var.

    İlgi çekici bir diğer iddia da 2019 yılı modelleri ile ilgili. Genelde Galaxy S serisi modellerini MWC fuarlarında tanıtan Samsung’un Galaxy S10’u bu kez Ocak ayında, CES 2019 kapsamında görücüye çıkarabileceği konuşuluyor.

    SMS ne zaman tarih olacak?

    Google, Android cihazlarda SMS’in yerini alacak yeni bir metin mesajlaşma standardında önemli operatörler ve telefon üreticileriyle çalışıyor. “Rich Communication Services-RCS” veya “Zengin İletişim Hizmetleri”nin tüketiciye yönelik adı olan “Chat”, yakın gelecekte “Mesajlar” uygulamasının yeni adı olacak.

    Yakında, tüm Android telefonlara “Chat” adı verilen yeni bir özellik geliyor ancak bu uygulama güvenlik açısından, SMS’ten daha eski model kalıyor. Hali hazırda Apple iMessage veya WhatsApp daha güvenilir bir mesajlaşma yöntemi…

    Chat’in öne çıkan özellikleri nelerdir?

    • “Chat” yakında her Android telefonda standart hale gelecek ve varsayılan “Mesajlar” uygulamasının yerini alacak.. Google’ın desteklemesine rağmen, Chat bir Google hizmeti değildir.
    • Chat, SMS’i desteklemek için tasarlanan “RCS” veya “Rich Communication Services” adında yeni bir evrensel standardı temel alıyor.

    • Diğer özelliklerin yanı sıra okundu bilgilerini, tam çözünürlüklü fotoğrafları ve videoları ve grup metinlerini destekliyor.

    • Chat platformunda sohbetler şu an için uçtan uca şifreli değildir, yani Apple iMessage veya WhatsApp kadar güvenli değil.
    • Eleştirmenler, 2018’de varsayılan Android uygulamasında uçtan uca şifreleme olmaması nedeniyle Google’ı bu konuda harekete geçmeye çağırıyor.

    Google, Chat uygulaması konusunda yeni mesajlaşma standartının oluşturulmasına öncülük etti. Neredeyse  tüm sektör oyuncuları ve Android telefon üreticileri Chat uygulaması ile ilgili protokolü imzaladı. Ancak, SMS gibi Chat uçtan uca şifreli olmayacak ve aynı yasal müdahale standartlarını takip edecektir. Başka bir deyişle: iMessage veya Signal kadar güvenli olmayacak.

    Yakın tarihli Facebook veri skandalı sonrasında, Google’ın kararı yalnızca veri gizliliğiyle ilgili şu andaki tutumlarla tehlikeli değil, aynı zamanda kişisel veri güvenliğini de tehdit ediyor.  Bu durum, Google’ın artık Android telefon kullanıcılarını gizliliklerinden vazgeçmelerini teşvik edecekleri anlamına geliyor. Daha güçlü ve güvenilir seçenekler varken ve kullanıcılar emojiler ve harketli animasyonlar mesajlaşmayı seviyorken, Chat’i kullanırlar mı bilemiyorum.

    Apple desteklemiyor, Chat iPhone’larda kullanılamayacak

    Ayrıca Apple, henüz teknik olarak RCS mesajlaşmasını desteklemiyor. Yani şu anda desteklemiyor. Her ne kadar  dünya genelinde 55 taşıyıcı firma ve Huawei, Samsung, LG, HTC gibi telefon sektörünün büyük oyuncuları tarafından RCS protokolünü imzalasa da, iPhone’larda da Chat kullanılmaya başlanmadığı sürece SMS kullanmaya devam edeceğiz gibi görünüyor. SMS’in tarih olması için öncelikle kesintisiz ve sınırsız internet erişiminin dünyanı her tarafında kullanılabiliyor olması gerekiyor. Her ne kadar SMS yerine Chat’in geçeceği düşünülse de, şu an mesajlarımızı Facebook Messenger üzerinden alınıp gönderilebiliyor ve varsayılan mesajlaşma seçeneği olarak kullanabiliyoruz. Bu durumda akıllara şu soru geliyor: SMS, Mark Zuckerberg interneti tüm dünyaya ücretsiz olarak dağıttığında mı tedavülden kalkacak?

     

     

    DJI Phantom 5 özellikleri hakkında yeni iddialar

    0

     

    DJI Phantom 5 için bekleyiş devam ederken yeni iddiaların kamuoyunda yer almaya devam ettiği görülüyor. İşte ayrıntılar…

    Çin merkezli drone şirketi DJI’ın sonraki yıldız modelli Phantom 5 olacak. Merakla beklenen drone’un lansman tarihi henüz net olmasa da bazı olası özellikleri zaman zaman kamuoyunda yer buluyor. Bu kez aygıtın görselleri basına sızdı. Henüz DJI tarafından doğruluğu hakkında bir açıklamanın gelmediği görseller, olası modelle ilgili yeni detaylar sunuyor.

    Görseller; önceki modellerinde sabit bir lens sistemi ile kullanıcılarının karşısına çıkan DJI’ın yeni Phantom 5’te dezavantajları da beraberinde getiren bu özelliğe yer vermeyeceğine işaret ediyor. Değiştirilebilir lenslerle geleceği ihtimalini yükselten görseller, yeni modeli bekleyen teknoloji meraklılarının yüzlerini güldürüyor.

    Görselde ayrıca Phantom 5’in 1 inç boyutunda CMOS sensörle geleceği görülüyor. Ayrıca drone’un üzerindeki 15 mm, 24 mm, 35 mm ve 50 mm lenslerin f/2.8 diyafram açıklığı sunacağı kaydediliyor. Böylelikle düşük ışık koşullarında daha net görsel sonuçlarının alınabileceği öngörülebilir.

    Öte yandan alümunyum malzemeli gövde, plastik iniş takımı ve GPS anten kapağı da diğer öne çıkan detaylar arasında.

    DJI Phantom 5 tanıtım tarihi henüz resmi olarak açıklanmış değil, bununla birlikte görsellerinin de basına sızmış olması bekleyişin çok da uzun sürmeyeceğine dair ipucu veriyor.

    MediaMarkt’taki drone modellerini incelemek için buraya tıklayabilir, dilerseniz online alışverişle satın alım işlemi gerçekleştirebilirsiniz.

     

    Genetik Mühendislik İle İnsan Evrimi Alt Üst Oluyor

    0

    Genetik mühendisliği 1900’lü yılların başından beri üzerinde uğraşılan bir konu. Neredeyse bir asır önce GDO dediğimiz genetiği değiştirilmiş gıdalar politik bir unsur olarak hayatımıza girmişti.* Eski ABD Dış İşleri Bakanı Henry Kissenger’in “Yiyeceği kontrol edersen insanları kontrol edersin” mantığını benimseyen bilim insanları, gıdaları değiştirerek ulusları kontrol etmeye çalıştı. O günden bugüne çalışmalar hız kesmedi. Günümüzde DNA haritası çıkartılan insanlar da gelişmiş teknolojiler kullanılarak hastalıklardan arındırılmaya çalışılıyor. Ancak genetik uçsuz bucaksız bir konu olduğu için çalışmaların boyutu da hayal gücünün sınırlarını zorluyor.

    Genetik Kodunuz Değişiyor

    İşte son dönemde karşımıza çıkan CRISPR, genetik araştırmalarında devrim yaratmaya hazırlanıyor. Kısaca bu teknoloji ile bilim insanları DNA’nın diziliminde değişim yapma, dizilim değiştirme, ekleme ve çıkarma yapabilme gibi özellikler kazanıyor. Yani DNA ile çok farklı boyutlarda etkileşime girmek mümkün hale geliyor. Bu konuya geçtiğimiz günlerde vizyona giren Rampage: Büyük Yıkım isimli film ile aşina olabilirsiniz. Filmde CRISPR teknolojisini kullanan bir şirketin hatası nedeniyle kurt, goril ve timsah farklı özellikler kazanıp devasa boyutlara ulaşıyordu. Filmin tamamen eğlence amaçlı olması nedeniyle bu özellik yeterince ciddiye alınmamış olsa da film senaryolarını bile zorlayacak bir gelişmeyle bazı kişiler CRISPR’ı kendi üzerinde denemeye cesaret etti.

    genetik
    Genetik mühendisliğin açtığı kapılar heyecan ve korkuyu beraberinde getiriyor

     

    Biohackerlara dikkat!

    NASA’da biyokimyacı olarak çalışmış Josiah Zayner da CRISPR’ı bizzat kendi DNA’sı üzerinde uyguluyor ve bunu dünyaya açık açık ilan ediyor. Aslında temel olarak yaptığı ise kas gelişimini etkileyen myostatin isimli proteini vücuda yüklemek. Kas oranını kısa sürede geliştirmeyi hedefleyen özel bir karışımı vücudunda deneyen Zayner, aynı zamanda biohacker denilen bir akımın öncüsü. Biohacker’lar şu an bilim tarafından resmen kabul görmeyen bir nevi “merdiven altı” oluşum. “Amacım insanların genetik olarak kendilerini modifiye etmelerine yardımcı olmak,” diyen Zayner aslında çok gelişmiş bir estetik cerrahı gibi hareket ediyor. Çünkü CRISPR ile koşu hızından, sayısal zekanıza, kas gücünden, görme ve işitme gibi duyularınıza her şeyi düzenleyebilirsiniz.
    Zayner’ın NASA’dan ayrılma nedenlerinden biri de bürokrasiyi hayallere engel olan bir basamak olarak görmesi. Ona göre hızla CRISPR çalışmaları gönüllüler üzerinde denenmeli. Sağlık örgütlerinin de konuya tereddütlü yaklaşması nedeniyle CRISPR aslında kayıt dışı şekilde rağbet görüyor. Zayner, CRISPR’ın zahmetsiz ve risksiz olduğunu kanıtlamak istiyor. “İsteyen herkes kolayca üzerinde istediği değişimi yapabilmeli,” diyen Zayner, hayvanlar yerine bizzat insanların denek olması konusunda çağrılarını her ortamda yeniliyor.

    Josiah Zayner, NASA’dan ayrılıp genleriyle oynamaya başladı

     

    Tarafınızı Seçin

    Peki, bu durum Zayner’ın anlatıldığı kadar iç açıcı olabilir mi? Ufak bir yanlışta nasıl bir bedel ödenir? Kilo vereceğim derken Hulk’a dönüşür müyüz? Bu soruların cevaplarını elbette bilmiyoruz. Ancak kazanacağı değerler uğruna riskleri göze almaya hazır olan hatırı sayılır derecede insan olduğunu biliyoruz. Deneylerin ve dolayısı ile projenin başarılı olması durumunda toplumlar gelecekte modifiyeli ve doğal olarak ikiye ayrılır mı dersiniz? Peki, ya siz hangi tarafta yer alırsınız?

    *Daha fazla bilgi için Ölüm Tohumları kitabını inceleyebilirsiniz.

    Son olarak bu tarz konulara ilginiz varsa buradaki yazımız ilginizi çekebilir. Çılgın Josiah Zayner’ı takip etmek için de burayı ziyaret edebilirsiniz.