Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1178

    MediaMarkt’tan ferahlatacak indirimler

    MediaMarkt, yaza özel yepyeni bir kampanya başlattı. Yaz aylarının tam ortasına denk gelen dönemde “Büyük Yaz Kampanyası”yla MediaMarkt, seçili ürünlerde yüzde 33’e varan indirim uygulayacak.

    Avrupa’nın açık ara 1 numaralı teknoloji perakendecisi MediaMarkt, yazın en sıcak günleri yaklaşırken teknolojiseverlerin içini ferahlatacak bir indirim kampanyası başlatıyor. Bu kapsamda akıllı telefonlardan televizyonlara, bilgisayarlardan hoparlörlere ve kulaklıklara, elektrikli küçük ev aletlerinden beyaz eşyalara ve süpürgelere kadar farklı kategorilerden binlerce üründe kaçırılmaz fırsatlar sunulacak.

    12 Temmuz günü başlayan Büyük Yaz Kampanyası, ülke genelindeki tüm MediaMarkt mağazalarında ve mediamarkt.com.tr’de 16 Temmuz Salı sabahına dek sürecek.

    MediaMarkt, yaz kampanyasıyla akıllı telefonlarda yüzde 21’e, kulaklıklarda yüzde 27’ye, bilgisayarlarda yüzde 29’a, televizyonlarda yüzde 25’e varan indirimler gerçekleştirecek. Mağazalarda ve mediamarkt.com.tr’de gerçekleştirilecek büyük indirimlerin yanı sıra web sitesi üzerinden her gün farklı üründe özel indirimler gerçekleştirilecek.

    Apple’da tasarımın başındaki isim artık Jeff Williams

    Apple Baş İşletme Görevlisi Jeff Williams, Apple’ın donanım ve yazılım tasarım ekibinin yönetimini devralacak.

    Apple geçtiğimiz haftalarda Jony Ive’nin bu yılın sonlarında kendi bağımsız tasarım şirketini kurmak için şirketten ayrılacağını açıklamıştı. Ive’nin yerine, Apple Baş İşletme Görevlisi Jeff Williams’ın Apple’da donanım ve yazılım tasarım ekibinin yönetimini devralacağı açıklandı. The Wall Street Journal geçtiğimiz haftaki yazısında Williams’ın gelişen rolüne ışık tutuldu.
    Söz konusu makaleden bahsedeceğiz…

    Apple geçen hafta açıklamasını yaptığında, Williams’a tasarım sorumluluğu verme kararı konusunda şüpheler vardı. Basın açıklamasında Apple, Williams’ın Apple Watch’un gelişiminde büyük rol oynadığına dikkat çekildi.

    Apple’da ürün gelişiminde Tim Cook’dan daha fazla yer aldı…

    The Wall Street Journal bu haftaki raporunda, Williams’ın ürün geliştirme sürecinde şirketin CEO’su Tim Cook’tan daha görünür olduğunu açıklıyor:

    “Apple değil fakat Jeff Williams ile birlikte çalışan kişiler, ürün geliştirme sürecinde Tim Cook’dan daha görünür olduğunu söylüyor. Williams’ın, ürünlerin görünüm ve hissine ilgi gösterdiğini söylüyorlar ve Apple Watch’un iPhone’a bağlı modaya uygun ve fitness odaklı bir ürün olmasını, kablosuz bağlantı ve diğer sağlık özelliklerine sahip olmasını sağladığını belirtiyorlar.”

    Williams’a ek olarak, Evans Hankey, Apple’ın endüstriyel tasarım başkan yardımcısı, Alan Dye ise insan arayüz tasarım bölümünün başkan yardımcısı olarak hizmet veriyor. İkili Williams’a rapor verecek. Apple ayrıca Operasyon Kıdemli Başkan Yardımcılığına da Sabih Khan’ı getirdi.

    Apple 1’e ait 40 yıllık kullanma kılavuzu açık artırmada yeni sahibini buldu

    Geçtiğimiz yıl birkaç Apple-1 bilgisayarının müzayedeye çıktığını görmüştük. Büyük miktarda para kazandırsalar da, özellikle çalışıyorlarsa, her zaman orijinal belgelerle geldiklerini söyleyemeyiz. Kısa süre önce de orijinal bir Apple-1 kullanma kılavuzu açık artırmada yeni sahibini buldu.

    RR isimli bir açık artırma şirketi Apple-1 kullanma kılavuzu sattı. Toplam 9 adet teklifle ilginç bir rekabete sahne olan açık artırma 10 Temmuz Çarşamba günü sona ererken ilgili kılavuz da 10 bin 365 dolara alıcı buldu.

    Kullanma kılavuzunun ilk sayfasında dairesel bir leke var, bu da ederini bir miktar azaltıyor. Kılavuzun açıklamasında ise şunlar söyleniyor:
    “Son derece nadir ve orijinal Apple-1 kullanım kılavuzu, 1976 yılında Apple Computer Company tarafından kaleme alınmış. 12 sayfalık 8,5×11 olan kılavuz, ön kapağında Apple’ın ortak kurucusu Ron Wayne tarafından tasarlanan orijinal logosunu barındırıyor. Logoda, bir ağacın altında otururken kafasının üzerinde parlayan bir elma sarkan Isaac Newton yer alıyor.”

    “Kullanım Kılavuzu, sistemi kurma ve çalıştırma, sistem monitörünü kullanma ve Apple sistemini genişletme hakkında bilgi ve Apple-1 bilgisayarı için etkileyici bir katlama şeması sunar. Ayrıca, genellikle “Woz Monitor” olarak adlandırılan Steve Wozniak tarafından geliştirilen yenilikçi bir bellek programı için “6502 Hex Monitor Listing” başlıklı bir sayfaya sahiptir. Çok iyi durumdadır, ön kapağında hafif düzensiz ızgara şeklinde bir leke, ön kapağın üst kenarında kısa bir yırtılma ve ön kapağın içinde hafif dairesel leke bulunur.”

    Apple 2019 MacBook Air ve 2020 MacBook Pro’da klavye değişebilir

    Apple 2019 MacBook Air ve 2020 MacBook Pro’ya yeni makas anahtar klavyesini dahil edebilir. İşte detaylar…

    Apple, birçok farklı soruna sebep olan ve Mac kullanıcıları arasında pek de popüler olmayan kelebek mekanizmasıyla ilgilenmeye karar verdi. Kaynak, Apple konusundaki analizleri ile tanınan Ming-Chi Kuo. Bu nedenle kamuoyunda gerçeklik payı yüksek bir konu gündeme gelmiş oldu.

    Yayınlanan bir raporda Ming-Chi Kuo, Apple’ın 2019 MacBook Air’den başlayarak, dayanıklılık ve daha uzun tuş ömrü sunan makas düğmelerine dayalı yeni bir klavye tasarımı sunacağını söylüyor. MacBook Pro da yeni makas klavyesine sahip olacak, ancak şimdi değil, 2020’de. Gelecek yıla kadar Macbook Pro’nun yeni klavyeyi alamayacağını öğrenmek biraz hayal kırıklığı yaratmış olabilir.

    Yeni makas klavyesi, daha önce MacBook’ta görülmeyen ve tuşları güçlendiren cam elyafı içeren, tamamen yeni bir tasarım.

    Sebebi ne?

    Kuo, Apple’ın kelebek tasarımının düşük verimi nedeniyle üretiminin pahalı olduğunu söylüyor. Yeni klavyenin ise ortalama bir dizüstü bilgisayar klavyesinden daha pahalı olması bekleniyor, ancak yine de kelebek bileşenlerden daha ucuz olacağını söyleyebiliriz.

    Klavye ergonomisi ve hissi birçok faktöre bağlıdır, ancak bu Apple’ın 2015’ten önce her MacBook’ta kullanılan aynı anahtar değiştirme mekanizmasına geri döndüğüne dair oldukça umut verici bir işaret.

    Sağlık alanında dijital dönüşüm

    Sağlık teknolojileri , sağlık hizmetlerini kolaylaştırmak, maliyetleri düşürmek ve bakım kalitesini artırmak için tasarlanan tüm cihazları, ilaçları, aşıları, prosedürleri ve sistemleri kapsıyor. Yapay zeka (AI), blokchain, sesli asistanlar ve sanal gerçeklik (VR), 2019’daki en umut verici sağlık teknolojileri arasında yer alıyor.

    1. Yapay Zeka

    Şu anda yapay zeka kadar heyecan verici hiçbir şey yok ve etrafındaki hızlı bir büyüme ve heyecan verici fırsatlar sunuyor.

    Sağlık sektöründe yapay zekanın kullanılmasının, 2014 yılında yaklaşık 600 Milyon Dolardan 2021’e kadar yıllık% 40 – 2021 – 6.6 Milyar Dolar arasında hızla artması bekleniyor.

    Sağlıkta yapay zekanın kullanımına örnek vermemiz gerekirse; yapay zeka, önlenebilir tıbbi senaryo riskini üç kritik yolla azaltabilir ve azaltabilir:
    Hatırlatıcıları otomatikleştirme – Hastaların belirli bir zaman aralığında ilaç almalarına yardımcı olmak için idealdir.

    Risk altındaki kişileri belirleyebilme – Tıbbi müdahaleye ihtiyacı olanları keşfedin ve özel bakım planları oluşturmak için sağlık personeli uyarıları tetikleyin. IBM Watson şu anda bunu opioid bağımlılığı sorunları ile test ediyor.

    Kişiselleştirilmiş dozaj önerileri sunma – Her hastanın benzersiz vücut kimyasına ve ilgili çevresel faktörlere dayanarak kişiselleştirilmiş dozaj önerileri sunulabilir.

    2. Blockchain

    Blockchain teknolojisi hayatımıza bitcoin ve diğer kripto paralarla girdi. Ancak bu teknolojinin asıl kullanım alanı veri depolama ve koruma. Blockchain teknolojisi sayesinde sağlık işletmelerinde veriler kriptografi kullanımı yoluyla kaydedilir ve dosyalar dağınık olarak kaydedildiğinden verileri bozmak veya değiştirmek oldukça zordur. Bu nedenle tıbbi kayıtların tutulmasında ve saklanmasında oldukça önemli bir teknolojidir.

    Sağlık işletmeleri için blockchain teknolojisinin sunduğu diğer avantaj birlikte çalışma avantajı sunmasıdır. Hastaneler, klinikler ve diğer sağlık kuruluşları ile ortak çalışma alanı oluşturulabilir. Bu sistemde dilerse hasta kendi sağlık bilgilerine ulaşabilir ve hastalardan doğrulama istenebilir. Ayrıca bu  teknoloji ile ilaç ve sigorta dolandırıcılıklarının önüne geçilebilir.

    3. Sesle arama ve akıllı asistanlar 

    Sesli arama dünya çapında inanılmaz bir şekilde popüler hale geldi ve 6 Amerikalıdan biri artık akıllı bir asistana sahip ve yetişkinlerin% 40’ını günde bir kez sesli arama kullanıyor. Ses, akıllı telefon ve akıllı asistan ilk piyasaya sürüldüğünden beri yükselen büyük bir sağlık pazarlaması tekniğidir.  Peki sesli arama sağlık alanında nasıl uygulanır?

    Sağlık hizmetlerine erişim çoğunlukla yereldir. Başka bir deyişle, çoğu kişi çalıştığı yerin veya ikamet ettiği yerin yakınında sağlık hizmeti seçenekleri arar. Bu gerçeklik nedeniyle, sağlık teknlojisi üreticilerinin dijital platformlarını yerel aramalar için optimize etmeleri gerekiyor. 2018’de Google’ın aramalarının% 20’si sesli arama olduğundan, ses, sağlık pazarlamacılarının 2019’da yatırım yapması gereken temel sağlık teknolojilerinden biri haline geldi. Her 5 kişiden 1’i sağlık hizmetleri seçeneklerini öğrenmek için ses kullanıyorsa, potansiyel müşterileri kaçırmamanız zorunludur.

    Sesle arama aynı zamanda kaza ya da acil durumlarda hayat kurtaran bir teknoloji olarak da karşımıza çıkıyor. Hatırlarsanız Siri’nin bu konuda birçok başarı hikayesi var. Kaza anında veya acil durumlarda ses komutlarıyla akıllı asistanınızı kullanabilir, yardım için destek isteyebilirsiniz.

    4. Chatbot

    Sağlık hizmetleri için chatbotların kullanılması hastalar için çok çeşitli avantajlar sunuyor. Hastanın tedavisinin düzenlenmesi, ilaç yönetimi, acil durumlarda yardım veya ilk yardım konusunda gelişme potansiyeli ile hastaların tedavisini düzenlemekte sağlık kuruluşlarına oldukça fazla yardımcı oluyor.

    5. Sanal gerçeklik

    Sanal gerçekliğin 2020 yılına kadar 4 milyar dolarlık bir pazar haline gelmesi bekleniyor. VR teknolojisi doktorlar ve hastalar için oldukça fazla seçenek sunuyor. Örneğin doktorlar sanal gerçeklik ürünlerini kullanarak mesleki becerilerini arttırabiliyor ve bu sayede cerrahi operasyonlarda komplikasyon riski daha da azalıyor. Ayrıca sanal gerçeklik sayesinde hayvanlar üzerinde acı verici deneyler de yapmaya gerek kalmıyor. Yaratılan sanal ortamda örnek vakalar oluşturulup, doktorlar tekniklerini geliştirebiliyorlar. Öyle ki artık sanal laboratuvarlar açılıyor ve yakın geleceğin sağlık çalışanları burada eğitim görüyor.

    Galaxy Note 10 Plus için kulaklık girişi bilmecesi çözüldü

    0

    Note ailesinin en yeni üyesinin tanıtılmasına bir aydan kısa bir zaman kaldı. Yakın zamanda tanıtılacak olan Galaxy Note 10 Plus ile ilgili en yeni bilgiler ortaya çıktı. Telefonun basın görselleri de yakın zamanda internete sızdırıldı. FCC tarafından yayınlanan bazı görseller ise Galaxy Note 10+ kulaklık girişi ile gelecek mi? Sorularına yanıt oldu. Böylelikle söylentiler netlik kazandı.

    Galaxy Note 10 Plus kulaklık girişi olmadan gelecek

    FCC tarafından yayınlanan fotoğraflar Note 10+ 3.5 mm kulaklık girişi ile mi gelecek? sorularına yanıt verdi. Cevap ne yazıkki hayır. FCC web sitesinde görünmeyen fotoğraflar için kesin doğru demek yanlış. Ancak telefon büyük bir ihtimalle 3. (Phentermine) 5 mm kulaklık girişi ile gelmeyecek.

    Note 10 ve Note 10+ modellerinde 3.5 kulaklık girişinin olup olmamasının telefon satışlarını nasıl etkileyeceği henüz bilinmiyor. Ancak, Samsung’un bu girişi kaldırması Samsung severler tarafından pek de olumlu karşılanmıyor.

    Yeni model ailesinin kutusundan tabii ki Type-C uçlu bir kulaklık çıkacak. Hatta söylentiler bu kulaklıklarda AKG imzası taşıyacağını doğruluyor.

    Şirkete yakın kaynaklar fotoğrafların sızdırılmasından şirketin son derece rahatsız olduğunu söylüyor.

    Note 10 5G modeli ile ilgili de bazı sızıntılar ortaya çıktı. Bu telefonun en düşük depolama alanının 256 GB olacağı söyleniyor. Ailenin en üst modelinde 12 GB RAM ve 1 TB dahili hafıza kullanılacak.

    Dahili depolama alanının Note 10 modelinde 128 GB, Galaxy Note 10 Pro / Plus modelinde ise 256 GB‘dan başlayacağı belirtiliyor.

    Samsung yeni Note modellerini 7 Ağustos günü düzenleyeceği Unpacked etkinliğinde tanıtacak.

    Retro ve Robot dünyasının cep Herkül’ü Raspberry Pi4 Neler Sunuyor?

    0

    Minimal bir tasarım anlayışı sonucu geliştirilen işlevselliğin öne çıktığı Raspberry ailesinin son ürünü Raspberry Pi 4 piyasaya çıktı. 35 dolardan başlayan Pi 4, 1 GB RAM ile gelirken 55 dolarlık modelde 4 GB RAM bulunuyor. Bu arada tüm modellerde DDR4 RAM kullanılmakta. Özellikle 4 GB’lık modelin teknolojiyi hobi edinen herkes için büyük performans sağladığını ve gönüllerde şimdiden taht kuracağını söyleyebilirim.

    raspberry
    Raspberry Pi 4, 4 GB DDR4 RAM ve 4K görüntü çıkışı veren çift HDMI ile oldukça iddialı

    Raspberry Nedir?

    İlk defa 2012 yılında tanıştığımız Raspberry ürünleri, tek kart üzerinde bulunan entegre işlemcilerle işlem yapan ve günümüze kadar 25 milyona yaklaşan satış rakamına ulaşmış bir nevi kişisel bilgisayardır. O kadar kişiseldir ki ürün kasasız gelir ve kasa kısmını siz zevkinize ya da amacınıza göre seçersiniz. Amaç demişken avuçiçine sığıyor olması onu birçok farklı şekilde değerlendirmenize olanak veriri. Örneğin HTPC (Home Theatre Personal Computer) veya retro konsol oynatıcı olarak Raspberryleri kurmak mümkün. Daha ileri seviyelerde ise robot kulüpleri Raspberry ile birçok farklı robot tasarlayabiliyor. Bunlar arasında merkezinde Raspberry kartların bulunduğu hareketli Lego projeleri de mevcut. Raspberry’nin bir diğer hedefi de bu yazımda daha detaylı bahsettiğim üzere gelir seviyesi düşük ülkelerde her haneye ulaşabilmek.

    raspberry
    Farklı projelere ne dersiniz?

    Değişen Zaman ve Gelişen İhtiyaçlar

    Yoluna 5 dolar satış etiketi ile başlayan Raspberry zamanın getirdiği yeni ihtiyaçlarla beraber donanım gücünü yükseltti. Bu yazımızda tanıttığımız dördüncü model çift HDMI çıkışa ve dolayısı ile aynı anda iki monitör desteğine sahip. Ayrıca 4K desteği ile gelen bu model öncekilerden farklı olarak Gigabit Ethernet portuna, Bluetooth 5.0’a ve USB 3.0 ve Type C portlarına sahip. Test değerleri açısından bir önceki modelin en az iki katına çıkabilen dördüncü model ağır işlem yükü altında fazla ısınabiliyor. Dolayısıyla ürünü kasalarken buna dikkat etmek gerek. Bu arada tasarımı değişen kart nedeniyle eski kasaların uyumsuz olduğunu belirtelim.

    Satın Almalı mıyım?

    Şu an için hızlı bir mikro SD kart ile satın alındığında ülkemizde 500 liranın üzerine çıkan bir ürün Raspberry Pi 4. Dolayısı ile dünyadaki “uygun” fiyatlı kavramının bana göre biraz dışında kalıyor. Ancak özellikle farklı bir bilgisayar deneyimi yaşamak, emülatör kurup PlayStation, Commodore 64, Sega ve Nintendo oyunlarını kurcalamak, televizyonunuzu smart hale getirmek ya da iş veya okulunuza dizüstü bilgisayar götürmek yerine bu ürünü tercih edebilirsiniz. Kibrit kutusundan biraz daha büyük bu avuçiçi bilgisayarını projektöre bağlamak olası kullanımlardan sadece biri. Peki, gerçek (gerçek ne demekse) bir bilgisayarın yerini Raspberry Pi 4 alabilir mi? Kişisel cevabım henüz biraz erken olmakla beraber evet. Birkaç model sonra böyle bir soruyu sormayacağımızdan emin olabilirsiniz.

    Akıllı telefonunuzdaki birbiriyle aynı fotoğrafları ve dosyaları bulun

    0

    Son dönemde akıllı telefonların depolama kapasiteleri önemli ölçüde arttı. Artık terabaytlara varan depolama kapasitelerinden yavaş yavaş bahsetmeye başladık. Bir de SD kartlarla eklediğimiz depolama kapasitesi de işin içine girince bundan birkaç yıl önce hiç aklımıza gelmeyen kapasitelerle uğraştığımızı fark ediyoruz. Diğer taraftan akıllı telefonların kamera özellikleri geliştikçe daha çok fotoğraf çeker hale geldik. Her bir anın birden fazla fotoğrafını çekiyoruz. Ayrıca sürekli bir şeylerin ekran görüntülerini alıyoruz. Dolayısıyla aynı cihaz üzerinde birçok birbiriyle aynı fotoğraf ve dosya oluşuyor. Bir de bunları yedekleme alanımıza taşıdığımızda aynı fotoğraflardan, aynı dosyalardan iki, üç hatta beşer tane kopya mevcut oluyor. Bunları elle temizlemeye kalkıştığınızda artık işin içinden çıkılmaz bir hale geldiğini görüyorsunuz ve işinizi kolaylaştıracak yöntemler aramaya başlıyorsunuz. İşte işinizi kolaylaştıracak uygulamalar…

    Google Files

    Akıllı telefonunuzda yer açmanın en iyi yöntemlerinden birini sağlayan Google Files, oldukça kullanışlı ve güvenli bir dosya yöneticisi. Uygulamayla sadece çift dosyaları temizlemekle kalmıyor aynı zamanda telefonunuzdaki dosyaları yönetebilen güçlü bir araca sahip oluyorsunuz. Google Files ile depolama alanınızı kontrol edebiliyor, dosyaları yönetebiliyor, dosyaları çevrimdışı paylaşabiliyor ve dosyaları hem SD karta hem de buluta yedekleyebiliyorsunuz.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.google.android.apps.nbu.files

    Duplicates Cleaner

    Duplicate Cleaner birbiriyle aynı dosyaları bulma konusunda oldukça başarılı bir uygulama. Sadece fotoğraflar değil birbiriyle aynı video, ses ve diğer dosyaları hızlı bir şekilde bulmanızı sağlıyor. Bu sayede gereksiz yer kaplayan aynı dosyaları kaldırarak depolama alanınızı önemli ölçüde artırabiliyorsunuz. Uygulamanın oldukça hızlı ve başarılı olduğunu belirtmekte fayda var. Uygulamayı ücretsiz olarak indirip kullanabiliyorsunuz. Gelişmiş özelliklerini kullanmak için uygulama içi satın alma yapmanız gerekebiliyor.

    İndirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.kaerosduplicatescleaner

    duplicates-cleaner

    Remo Duplicate Photos Remover

    Listemizin son sırasında yine birbiriyle aynı fotoğrafları bulmanıza ve silmenize yardımcı olan Remo Duplicate Photos Remover var. Uygulama birbiriyle aynı fotoğrafları bulma konusunda oldukça başarılı ancak çok fazla fotoğraf olduğu durumlarda tarama işlemi oldukça uzun sürebiliyor. Yine de ücretsiz bir uygulama için oldukça başarılı. Uygulama sadece birbiriyle aynı fotoğrafları değil aynı zamanda birbirine benzer fotoğrafları da bulmanızı sağlıyor. Bu sayede benzer fotoğraflardan birini saklayıp diğerlerini silmenize olanak tanıyarak depolama alanınızı önemli ölçüde artırabilmenizi sağlıyor.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.remo.remoduplicatephotosremover

    iPhone 11’de kullanılacak mantıksal çevrim kartı ortaya çıktı

    iPhone 11’in yeniden tasarlanan mantıksal çevrim kartı yeni sızdırılan görüntüde ortaya çıktı…

    Apple’ın merakla beklenen en yeni akıllı telefonları Eylül ayında tanıtılacak. Bu noktada iPhone sezonuna yaklaştıkça, yeni iPhone modellerinden daha fazla görüntünün sızması artık normal hale gelmiş durumda. Telefonun genel olarak dışarıdan nasıl görüneceğini zaten biliyoruz. Bugün cihazın iç kısımlarına göz atacağız…

    iPhone X, XS ve XR, L şeklinde mantıksal çevrim kartları kullandı. Yeni bir bilgi sızıntısı ise daha standart ve dikdörtgen mantıksal çevrim kartı tasarımına bir dönüş anlamına geliyor.

    Yeni kamera modülü dışında iPhone 11 kasasında büyük görsel değişiklikler beklemesek de iç bileşenler için daha belirgin bir tasarım değişimi yaşanacak gibi görünüyor.

    Amaç belli…

    Apple, daha büyük bir bataryaya izin vermek ve yeni üç lensli kamera çıkıntılarına yer açmak için dahili mantıksal çevrim kartını yeniden tasarlıyor gibi duruyor. Düz bir dikdörtgen olarak, telefonun sağ tarafına yerleştirilip soldaki büyük bataryaya yer açıyor olmalı.

    iPhone 11 dizilimi, sonbaharda Apple tarafından büyük olasılıkla Eylül ayının başlarında düzenlenen bir medya etkinliğinde duyurulacak.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Tinder ve Snapchat kullanıcıları estetik ameliyata daha ılımlı bakıyor

    Yeni bir araştırma, filtrelerin yalnızca sosyal medyada nasıl göründüğümüzle alakalı olamayabileceğini belirtiyor. Gerçek hayatta bıçak altına yatmakla da ilintili olabilir. İşte detaylar…

    Snapchat ve Instagram’ın “güzel” filtreleri sayesinde daha büyük gözlerle, daha düz bir burunla ya da daha dolgun dudaklarla nasıl görüneceğimizi hayal etmek oldukça kolay. Yeni bir araştırma, filtrelerin yalnızca sosyal medyada nasıl göründüğümüzle alakalı olamayabileceğini belirtiyor. Gerçek hayatta bıçak altına yatmakla da ilintili olabilir.

    Amerikan Tabipler Birliği Dergisi’nde (JAMA) perşembe günü yayınlanan Johns Hopkins araştırmacılarının yaptığı bir araştırmaya göre, bazı sosyal ağların ve fotoğraf düzenleme uygulamalarının kullanıcıları genel olarak estetik ameliyatları için daha olumlu düşüncelere sahipler ve plastik cerrahi yaptırmayı düşünmeleri daha muhtemel.

    Araştırmaya göre Tinder ve Snapchat kullanmak insanların estetik ameliyata karşı fikirlerini doğrudan etkilemiyor. Ancak araştırma, sosyal medya kullanımının ve estetik ameliyatlarla alakalı görüşlerin bir şekilde birbirleriyle bağlantılı olduğunu belirtiyor.

    Araştırma, Facebook veya WhatsApp’ta çok fazla zaman geçiren kişilerin estetik cerrahi konusunda tarafsız tutumları olduğunu ve bunun nedeninin belki de bu hizmetlerin görsellikten çok mesajlaşma ile ilgili olduklarını ortaya koydu. Diğer taraftan, Tinder, YouTube ve Snapchat kullanıcıları prosedürlere daha açıktı.

    Şunu çok rahat söyleyebiliriz ki bu araştırma doktorlara ameliyat motivasyonlarını anlamada ve hastalara nasıl daha iyi yardım edebilecekleri konusunda oldukça faydalı olacak.