Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1168

    Siber güvenlik şirketi uyarıyor: Bu PIN kodlarını kullanmayın!

    Bir antivirüs ve internet güvenliği kuruluşu, en çok kullanılan 20 PIN numarasına dikkat çekti ve “bunları kullanıyorsanız hemen değiştirin” çağrısı yaptı.

    ESET, çeşitli araştırmalardan yola çıkarak kısa süre önce dünyada milyonlarca kişinin benzer parolaları kullandığı konusunda uyarıda bulunmuştu. Bu kez de, bilgi güvenliği eğitimi üzerine uzmanlaşmış ABD merkezli Sans Enstitüsü’nün araştırmasına dikkat çekti. Araştırma, telefonun kilidini açmak üzere girilen PIN numaralarının çoğunun aynı olduğunu söylüyor. Buna göre en çok tercih edilen 20 telefon PIN kodu şöyle sıralanıyor:

    • 0000
    • 1004
    • 1010
    • 1111
    • 1122
    • 1212
    • 1234
    • 1313
    • 2000
    • 2001
    • 2222
    • 4444
    • 3333
    • 4321
    • 5555
    • 6666
    • 6969
    • 7777
    • 8888
    • 9999

    Yüzde 26 bu numaraları tercih ediyor

    Şaşırtıcı bir şekilde, bu kodlar denenerek test edilen tüm telefonların %26’sının kilidinin açıldığı görüldü. Bu da gösteriyor ki, telefon çalınır ya da kaybolursa, suçlular cihazın sahibi hakkında hiçbir şey bilmeseler bile, birkaç denemede telefona erişebilirler. ESET İngiltere’den Güvenlik Uzmanı Jake Moore, “Bu PIN’leri kullanıyorsanız, hemen değiştirin” tavsiyesinde bulundu.

    Jake Moore, bir başka yöntem olarak kişilerin PIN kodlarını hatırlamak için, onlara herhangi bir anlam ifade eden sayılar kullandıklarını söyledi. Moore, “Telefonlarda 4 rakamdan oluşan kodlar kullanıldığında, kişiler çoğunlukla bir yıl belirten kodlar kullanıyorlar. 6 rakamlı kod gerekli olduğunda da genellikle kolay hatırlanabilen bir tarih kullanıyorlar. Ne yazık ki bu durum, bir siber suçlunun telefonunuzun kilidini açmak için olası kodları denemesine olanak tanıyor” dedi.

    Sennheiser oyuncu kulaklıkları oyun performansına katkı sağlıyor

    Oyunların orijinalinde kaydedilen en kısık sesleri bile duymanızı sağlayan Sennheiser kulaklıklar, maksimum düzeyde sunduğu rahatlıkla oyun tutkunlarının her bir detayı yakalamasını sağlıyor. Sesi kristalize eden mikrofonlar sayesinde de sesler, takım arkadaşlarına en kaliteli haliyle ulaşıyor.

    Oyun tutkunlarının uzun saatler süren seanslarına maksimum konforu getirmek için Alman mühendisliği ile tasarlanan Sennheiser kulaklıklar, yüksek ses kalitesini oyun kulaklıklarına da getiriyor. Rahatlığıyla oyuncuda adeta bağımlılık yaratan Sennheiser GSP 600, GSP 550 ve Game Zero, oyunun tüm detay seslerinin duyulmasını sağlıyor.

    Konuşmaları kristalize edip sesi en net haliyle diğer oyunculara ileten Sennheiser kulaklıklar oyunlar uzun sürse bile terletmiyor. Oyuncuların alışkanlıkları ve ihtiyaçları göz önüne alınarak maksimum kullanışlılık amacıyla tasarlanan kulaklıkların şu üç özelliği tercih edilme nedenini artırıyor: Ekstra büyük tasarlanmış ve nefes alabilen yapıdaki kulaklık yastıkları, dışarıdan gelen sesleri izole ederek oyuncunun sesini yüksek kaliteli haliyle ileten mikrofonlar ve oyun saatler sürse de ağırlık hissi vermeyen yapı.

    Dünyanın en tanınmış ve alanında kupalara sahip oyuncularının tercih ettiği kulaklıklardan Sennheiser GSP 600, GSP 550 ve Game Zero oyuna maksimum odak sağlama amacıyla tasarlanmış.

    Kapalı akustik kapsül

    Oyun oynarken ihtiyacınız olan sıcak ve derin bass’ları Sennheiser GSP 600 kusursuzca sağlıyor. Kulaklık aynı zamanda gürültü engelleyici olan mikrofonu sayesinde sesi en doğal haliyle iletiyor; hafifliği sayesinde oyuncuya maksimum konfor sağlıyor.

    MediaMarkt’ta satışa sunulan oyuncu kulaklıklarını incelemek için buraya tıklayınız.

    Gears 5, Tech Test ile Xbox One ve PC oyuncularıyla buluştu

    0

    Oyun severler, 10 Eylül’de Xbox One ve PC için piyasaya sürülecek Gears 5’i Tech Test ile erkenden deneyimleme şansı yakalıyor.

    Xbox’ın efsanevi Gears of War serisinin yeni oyunu Gears 5, 19-21 Temmuz ve 26-28 Temmuz tarihlerinde Tech Test’e açıldı. Oyunseverler, 10 Eylül’de Xbox One ve PC için piyasaya sürülecek Gears 5’i Tech Test ile erkenden deneyimleme şansı yakalıyor.

    Ön sipariş verenler, geçtiğimiz E3 Fuarı’nda son gelişmeleri paylaşılan Gears 5’i Xbox Game Pass Ultimate ve Xbox Game Pas for PC üyeleri Tech Test sezonuna katılarak erkenden deneyimleme imkanına sahip. İki farklı haritada Arcade, Escalation ve King of the Hill oyun modlarının oynanabileceği Tech Test’te, ilk kez Gears of War oynayanlar için ise oyu Bootcamp modu yer alıyor.

    Oyun sırasında üç farklı görevi yapan oyuncular, her bir görev için Tech Test’e özel silah skin’leri kazanacak. Görevlerin hepsini bitirenler ise buna ek olarak Gears 5 banner’ının sahibi olacak. Gears 5’in çıkış tarihinden önce Gears of War serisini bitirmek isteyenler, serinin tüm oyunlarına Xbox Game Pass’ten ulaşabilecek.

    Xbox Game Pass Ultimate üyeleri, E3 fuarında dünya lansmanının 10 Eylül’de gerçekleşeceği duyurulan Gears 5’i 6 Eylül’den itibaren Ultimate Edition ile oynayabilme ayrıcalığını elde edecek. Xbox Game Pass Ultimate’a yeni üye olacaklar Xbox’ın tüm üyelik modellerini tek bir serviste birleştiren en gelişmiş servisine ilk ay için sadece 5.90 TL ödeyecek.

    Sahte FaceApp uygulaması cihazlara zararlı reklam yazılımı bulaştırıyor

    FaceApp’in sertifikalı bir sürüm gibi görünerek kullanıcıları kandıran sahte bir uygulama tespit edildi. 

    Bu uygulama kurbanların cihazlarına MobiDash adlı zararlı reklam yazılımını bulaştırıyor. Uygulama resmi olmayan kaynaklardan indirilip kurulduktan sonra sahte bir hata mesajı verip siliniyor. Bunun ardından, uygulamadaki zararlı modül kullanıcının cihazında kalmaya devam ederek reklam göstermeye başlıyor. Kaspersky verilerine göre son iki gün içinde 500 kullanıcı bu sorunla karşılaştı. İlk tespitler 7 Temmuz’da yapıldı. Yaklaşık 800 adet modül sürümü tanımlandı.

    Kaspersky Güvenlik Araştırmacısı Igor Golovin, “MobiDash’in ardındaki kişiler reklam yazılımı modüllerini genellikle popüler uygulama ve hizmetler gibi görünen uygulamaların içine saklıyor. İlk birkaç gün içinde yüzlerce kişiyi etkileyen sahte FaceApp sürümünün faaliyetleri yoğunlaşabilir. Kullanıcılara resmi olmayan kaynaklardan uygulama indirmemelerini ve sorun yaşamamak için cihazlarına bir güvenlik çözümü kurmalarını tavsiye ediyoruz.” dedi.

    FaceApp ile birlikte, yine bir uygulamanın tüm sosyal medya kanallarında popüler olduğu bir durumla karşı karşıyayız. Kullanıcılar eğlenceli veya popüler şeyleri takip etmek ve hiçbir şeyi kaçırmamak için uygulama izinlerine dikkat etmek gibi en temel güvenlik alışkanlıklarından vazgeçebiliyor. Daha önce yaptığımız bir araştırma, tüketicilerin çoğunun (%63) lisans sözleşmelerini okumadığını ve %43’ünün de yeni bir uygulama kurarken tüm gizlilik izinlerini verdiğini ortaya koymuştu. Bu araştırma üç yıl önce yapılmış olsa da dijital alışkanlıklarımıza ilişkin bulguların bugün de geçerli olduğuna inanıyoruz.

    Acer H6810 ile 120 inç 4K sinema keyfi

    Üstün teknolojisinin yanı sıra, kullanımı kolay ve öncü tasarımlara sahip ürünleriyle de dikkat çeken Acer, projektörleriyle oturma odanızı sinema salonuna çeviriyor.

    Acer H6810 Projektör, filmleri 4K UHD (3840×2160) çözünürlüğüyle 120 inç boyutunda, muhteşem renklerle ve 3500 ANSI lümen parlaklık seviyesiyle güneş ışığında dahi izleme imkânı veriyor. Acer H6810 Projektör, 7900 TL’den başlayan fiyatlarla satış noktalarından temin edilebiliyor.

    Ultra-HD 4K çözünürlüğü 120 inç ile buluşturarak rakiplerinin çok ötesinde bir film deneyimi sunan Acer H6810 Projektör, bu çözünürlük seviyesini 4 kg gibi bir ağırlıkta, 3500 ANSI lümen parlaklığı ve 8,3 milyon piksel ile birleştirerek Full HD çözünürlüğe kıyasla 4 kat daha iyi çözünürlükte ve gerçek dünya renkleri canlılığında bir sinema deneyimi sunuyor.

    HDR uyumluluğu sayesinde daha keskin görüntüler ve daha geniş bir parlaklık yelpazesi sunan projektör, aynı zamanda 3 farklı HDR modu ile filmlerin aydınlık seviyesine göre gölgeleri, renkleri ve parlaklığı ayarlamanıza imkan sağlıyor.

    H6810, Rec. 2020 teknolojisi aracılığıyla görüntüleri Rec. 709 diline çevirerek renklerin mükemmel seviyelerde yeniden tasarlanmasını sağlarken, renk bozukluklarını ve tonları düzelterek inanılmaz gerçekçi renkler sunuyor.

    Opsiyonlu olarak sunulan bir dongle (adaptör) ile kablosuz olarak kullanımı ve cep telefonundan görüntülemeyi destekleyen projektör, 10W dahili hoparlörü sayesinde harici hoparlörlere ihtiyaç duymadan derin, net ve güçlü ses verebiliyor.

    (Ambien)

    Sosyal medyada sahte takipçili influencer tehdidi

    Sosyal medyadaki ‘sahte takipçili’ influencer’ların, reklam veren markalara 1,3 milyar dolara varan zararlar açabileceği iddia ediliyor. 

    Markalar için son yılların öne çıkan tanıtım alternatiflerinden biri de ürün ve hizmetleri için sosyal medyada yüksek takipçili influencer’larla iş birlikleri gerçekleştirmek. Bu kapsamda yürütülen bir araştırma ise şirketleri dikkatli olmaya davet ediyor.

    Dijital medya odaklı siber güvenlik kuruluşu Cheq ve Baltimore Üniversitesi tarafından yürütülen çalışmanın sonuçlarına göre, küresel düzeydeki ‘sahte takipçili’ influencer’ların reklam veren markalara zararı 1,3 milyar dolar olacak. Bu çarpıcı rakam, pazarın yaklaşık yüzde 15’inin sahte influencer’lardan oluştuğuna işaret ediyor. Marketin toplam büyüklüğünün 8,5 milyar doları bulması bekleniyor.

    Sahte influencer’ların kendilerini etkili göstermek adına takipçi satın aldığı, botlar tarafından yapılan yorumlarla paylaşımlarını güçlü hale getirmeye çalıştıkları kaydediliyor.

    Yayınlanan raporda 10 bin takipçisi bulunan mikro ölçekli bir influencer’ların sponsorlu içerik için 250 dolar talep edebildiği, buna karşın gerçekte 1-2 takipçisi bulunan bir sahte hesabın da aynı rakamları alabildiği belirtiliyor. Bu da marka tarafından ödenen paranın boşa gitmesi anlamına geliyor.

    Bu noktada markalar açısından çalışılmak istenen influencer’ların iyi belirlenmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Yorum/takipçi sayısında ciddi farklar, bu noktada öne çıkan ayrıntılardan biri örneğin.

    Öte yandan Instagram, beğenileri göstermeme şeklindeki yeni bir özelliğin testlerine devam ediyor. Bu özelliğin platformda sıklıkla görülen sahte beğeni semptomunu azaltması muhtemel.

    Samsung Galaxy A70 : Galaxy A7’nin veliahttı sahnede

    XXL ekran modası ile birlikte hoş bir tasarım ve ultra geniş açı lensin yanı sıra, özellikle uygun bir fiyat ile son kullanıcılarla buluşmayı hedefleyen  Samsung Galaxy A70 inceleme altında.

    Samsung bu aralar orta sınıf akıllı telefonlarını tamamen yeniliyor. Galaxy A40’dan sonra Galaxy A50 ve şimdi de Galaxy A70 ile karşı karşıya kaldık. İşin güzel tarafı ise, biz her ne kadar orta sınıf akıllı telefon desek bile, bu ürünler üst sınıf telefonlarla rahatlıkla kapışabiliyorlar. Öyle ki kocaman bir ekran, yüksek performans ve elbette çok daha yüksek pil gücü bu ürünlere ciddi bir güç katıyor.

    6.7 inç ekran

    Galaxy A70’e ilk baktığınızda 6.7 inç büyüklüğündeki ekran hemen gözünüze çarpıyor. Üst sınıf modellerle aynı boyutta bir ekrana sahip olan A70, performans olarak S9 Plus’un ekranından aşağı kalır bir yanı yok. Çok ince bir çerçeve oturtturulan bu ekran, damla çentik tasarımı ile günümüzün modasına da fazlasıyla uyuyor.

    Ama  bundan da önemlisi, Galaxy A70’in ekranı rekor seviyede bir kontrast değerine sahip olması. Bu kontrast değeri, yüksek parlaklık, tok ve gerçeğe yakın bir renk dağılımı ile birleştiğinde, en az Galaxy S9 kadar kaliteli bir kullanım sunuyor.

    A70’in arka kısmı ise hafif yuvarlatılmış ve cam yerine plastik bir kasa yapısı kullanılmış. Buradaki yüzey ışığa göre farklı renk tonları gösterebiliyor. Buna karşın çizilmeye karşı çok dayanıksız ve ne yazık ki parmak izini tutuyor.

    Performans

    Orta sınıf telefonlarının en büyük sorunu kuşkusuz bellek ve kapasitenin yetersiz olması. Bunu bilen Samsung, A70’de 128 GByte’lık bir kapasite kullandı. Buradaki avantaj ise bu kapasitenin 108 GBYte’ı kullanıcı tarafından kullanılabilir olması. Zaten daha fazlasını isteyen kullanıcılar çift SIM yuvasının birini iptal ederek 512 GByte’lık bir MicroSd kart takabiliyorlar.

    Bellek tarafına bakacak olursak 4 GByte yerine 6 Gbyte tercih edilmiş. Bunun avantajı birçok uygulamayı aynı anda kullandığınızda hemen belli oluyor. Benzer ürünler anında kasılıyorken Galaxy A70 bu konuda kullanıcısını üzmüyor.

    Zaten bunu performans testinde de görebiliyorsunuz. Sekiz çekirdekli Exynos 7904 işlemcisine sahip olan A70, Galaxy S8 ile kafa kafaya yarışıyor. Geekbench testinde 2370/6110 skoru ile Galaxy S8 ‘den (1960/6360) aşağı kalır bir yanı olmadığını gösteriyor. Veliahttı olan Galaxy A7 ile kıyasla ( 1480/4150) ciddi fark atıyor. Buna karşın Galaxy S10’a (4390/9580) kesinlikle yaklaşamıyor.

    Unutmadan pil performansından da kısaca bahsedelim. Galaxy A70, 4000 mAH’lik bir pil gücüne sahip. Bu da A70’e günlük kullanımda yaklaşık 15 saat’lik kesintisiz bir çalışma sunuyor. Ama bundan da önemlisi ise 15 Watt’lık adaptör yerine 25 Watt’lık bir adaptör ile gelmesi. Yani ürünü hızlı şarj teknolojisi ile şarj edebiliyorsunuz.

    Kamera Performansı

    Galaxy A70 arka tarafta üç adet kamera lensi barındırıyor. 32 MP’lik ana kamera, her ne kadar yüksek çözünürlüklere ulaşsa da sadece gün ışığında üstün bir performans sergiliyor. Düşük ışıkta ne yazık ki diğer orta sınıf telefonlar gibi vasat bir kaliteye ulaşıyor.

    Ultra geniş açı lensli kamera ise  grup fotoğrafları , doğa fotoğrafçılığı ve panorama fotoğrafcılığı için uygun. 8 MP’lik bu lens tıpkı ana kamera gibi gün ışığında uygun kalityede fotoğraflar çekebiliyor.

    A70’in üçüncü lensi ise daha çok bir yardımcı lens gibi algılamak lazım. Bu lens özellikle yakın çekimlerde arka planının keskinliği ile oynuyor. Fotoğrafçılar arasında Bokeh efekti olarak adlandırılan bu işleme Samsung Live Fokus adını vermiş.

    Unutmadan. Galaxy A70 ne yazık ki bir Tele lens özelliğine sahip değil.

    Sonuç:

    Samsung Galaxy A70, şu ana kadar A sınıfının en performanslı cihazı olduğunu söylemek mümkün. Zengin donanım birleşenlerine sahip olan bu ürün, geniş OLED ekran, yüksek pil kapasitesi ve 6 GByte bellek ile başarılı bir fiyat/performans oranı sunuyor.  En zayıf noktası ise kuşkusuz kamerası ve su geçiren plastik yapısı.

    Samsung Galaxy A70 ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    Yeni iPad modelleri ortaya çıktı

    0

    Daha önce üç modeli Avrasya Ekonomi Komisyonu’nda Apple iPad ailesinin iki modeli daha aynı yerde görüntülendi. Yeni iPad modelleri ile ilgili ilk dosya kendini gösterdi. Tüm modellerle birlikte ortada beş iPad modeli bulunuyor. Tabii bunların hepsi satışa çıkacak anlamı taşımıyor.

    Yeni iPad modelleri kendini gösterdi

    A2200 ve A2232 model numarasıyla ortaya çıkan tablet modelleri Apple’ın iPad için planlarını gözler önüne seriyor. Şimdilik yalnızca model numarası ortaya çıkan modellerde iPadOS 13 işletim sisteminin kullanıldığı da raporda görülüyor. Ancak, daha fazla bilgi ne yazıkki mevcut değil.

    Son durumda üç iPad ailesinden söz etmek mümkün. Bunlar; bir adet A2000 serisi iPad (A2068), iki adet A2100 serisi iPad (A2197 ve A2198) ve dört adet A2200 versiyonları (A2200, A2228, A2230 ve A2232) olarak sıralanıyor. Tabii başta da dediğimiz gibi bu üç farklı iPad modelinin tanıtılacağına işaret değil.

    Yakın zamanda iPad mini ve iPad Air modellerini tanıtan Apple, şimdi de mevcut 9.7 inçlik iPad modelini elden geçirebilir.

    Apple son zamanlarda iPad modelleri için önemli atılımlar yapıyor. Yeni iPad Air ve iPad mini modellerinin yanında yeni işletim sistemi iPadOS’u devreye alması bu atılımların en somut göstergesi.

    Apple’ın yeni işletim sistemini güçlü donanımlarla desteklemesi daha fazla alıcıyı kendine çekmesini sağlayabilir.

    Kır düğünleri teknolojiyle şenleniyor

    Kış, ilkbahar derken en sonunda yaz mevsimine giriş yaptık. Havaların artık ısınmasıyla birlikte düğün sezonu da açıldı. Bu mutlu gününde olumsuz hava şartlarının kurbanı olmak istemeyen tüm çiftler düğün için yaz aylarını tercih ediyor. Hayatının bu en mutlu gününde yağmur engeline takılmaktan korkanlar için düğün mevsimi başladı. Havaların ısınmasıyla düğünler de düğün salonlarının dışına taşıyor. Bu güzel havalarda kapalı mekanlarda durmanın zorluğunu düşünürsek, dışarıda yapılan düğünlerin hem düğün sahipleri hem de katılımcılar için çok daha keyifli ve eğlenceli geçtiğini söyleyebiliriz.

    Dışarda yapılan düğünler için birçok düğün mekanından söz etmek mümkün. Bir kesim düğününü sahil kenarında ya da kumsalda yapmak istersen, bir kesim deniz manzarası olan ferah mekanları tercih edebiliyor. Ancak düğün için mekanlar bu ikisiyle sınırlı değil tabii ki. Birçok kişinin hayali olan kır düğünleri de yaz mevsiminin olmazsa olmazlarından. Sıcak havanın etkisiyle dışarı taşan düğünler arasında kır düğünleri öne çıkıyor. Katılımcıların daha rahat kıyafetler giyerek katılabildiği kır düğünleri, düğünlerdeki sadeliğin ve rahatlığın adreslerinden biri. Kır düğünlerinin düşüncesi bile herkes için keyifli ve eğlenceli olsa da teknolojiyi kullanarak bu eğlenceyi katlamak mümkün.

    Kır düğünü denilince akla dediğimiz gibi rahat kıyafetler, güzel bir hava ve mutlu insanlar geliyor. Peki, teknoloji bu işin neresinde? İlk bakışta biraz alakasız gibi dursa da aslında teknoloji kır düğünlerinin merkezinde yer alıyor diyebiliriz. Düğün sahipleri açısından baktığımızda teknoloji sayesinde kır düğünlerindeki anıları biriktirmek çok daha kolay hale geliyor.

    Kendi düğününüze yukarıdan bakın

    Açık havada yapılan kır düğünleri geniş bir alanda gerçekleştirilebiliyor. Bu da ortaya tüm alanının görüntüsünü alma zorunluluğunu çıkarıyor. Hepimiz biliyoruz ki düğün sahipleri aslında düğünden bir şey anlamıyor. İşte bu yüzden, düğün sırasında olan bitenin kayıt altın alınması onlar için oldukça önemli. Düğünde yaşanan tüm detaylara sonrasında bakmak isteyen düğün sahipleri için teknoloji önemli bir fırsat. Açık alanın tüm görüntüsünü alan ve her detayı yakalayan teknoloji ile başlayalım: Drone’lar.

    Drone teknolojisini artık çok sık duymaya başladık. Hem profesyonel hem de özel yaşantıda kullanılan drone’lar düğünleri de şenlendiren teknolojiler arasında yer alıyor. Düğünde yaşananları kuş bakışı olarak çeken ve hiçbir detayı kaçırmayan drone’lar sayesinde düğün sahipleri her şeye yakından bakabiliyor. Bunun için yapılması gereken, iyi bir drone ve drone pilotu bulmak. Drone’ların, kişilerin kendi düğünlerine yukarıdan bakmasını sağladığını söyleyebiliriz.

    Aksiyon her yerde

    Düğüne yukarıdan bakmak oldukça iyi ve yenilikçi bir fikir. Ancak, aşağıda da bir hareketlilik olduğunu unutmamak gerekiyor. Artık dev düğün kameralarıyla çekim yapan kameramanların ekipmanlarına gerek yok. Çünkü, ufacık cihazlar, o dev kameralardan çok daha iyi işler başarabiliyor. Aksiyon kameraları küçük boyutlarına rağmen her detayı yakalayabilmeleri ve kaliteli videolar çekebilmeleriyle öne çıkıyor. Ufacık bir aksiyon kamerasından çıkan görüntüler, drone’dan elde edilen görüntülerle birleştirildiğinde ve doğru bir kurguyla elden geçirildiğinde, düğün sahiplerine ‘Acaba ben başka bir düğünde miydim?’ Hissiyatını bile verebilir. Bu yüzden kır düğünü esnasında elinde aksiyon kamerasıyla çekim yapabilecek dostlarınız ile düğün öncesinde iyi geçinmeyi düşünebilirsiniz.

    Geçmişi yad etmek için

    İster kapalı bir mekanda olsun ister kır düğünü olsun, düğünlerin olmazsa olmazı detayları unutmamak gerekiyor. Projeksiyon makineleri de bunlardan biri. Düğünün mutlaka bir kısmında gelin ve damadın fotoğraflarının aktığı bir gösterim mutlaka yapılıyor. Bu yüzden, kır düğününü şenlendiren teknolojiler arasında projeksiyon makinelerini de unutmamak gerekiyor. Hemen her bütçeye uygun bir projeksiyon makinesi bulmak mümkün. Kır düğününde geçmişi yad etmek hem katılımcılara hem de düğün sahiplerine nostaljik dakikalar yaşatabiliyor.

    Teknoloji hayatımızın hemen hemen her aşamasında bizim yanımızda. Tahmin etmediğimiz alanlarda bile en büyük yardımcılarımızın teknoloji dünyasından olduğunu farkına varmak gerekiyor.

    Wolfenstein: Youngblood İnceleme

    0

    MachineGames ve Arkane Studios’un merakla beklenen Wolfenstein: Youngblood, özellikle hızlı FPS severlerin dikkatini çekecek isimlerden. Bu sefer aksiyonu daha fazla, çılgın bir hikaye ve tabii ki bol bol Nazi öldürme üzerine kurulu detaylar, co-op oynamanın tadını çıkartmamızı sağlıyor.

    Youngblood, oyuncuların Wolfenstein’ın unutulmaz kahramanı BJ’nin ikiz kızları Soph ve Jess Blazkowicz’in rolünü üstlenmesini sağlıyor. Nazilerden alternatif bir retro-gelecekte kurtarılan bir Teksas’ta yükselen Soph ve Jess, işgal altındaki Paris’te gizli bir görev yaparken babaları kaybolana kadar normal bir yaşam sürmektedir. İkizlerin anneleri çaresiz durumdadır ve FBI ipucuyla Soph ve Jess, babalarının izini sürmek ve Paris’teki saklanan Fransız Direnişiyle birleşerek onu geri getirmek için harekete geçerler.

    Doğrusal bir seviye dizisi yerine Youngblood, üçü başlangıçtan itibaren keşfedilebilecek dört ayrı Paris semtinde gerçekleşiyor. Görevler, asla tek bir yol üzerinde gitmiyor. Hre ne kadar ulaşacağınız sonuç aynı olsa da farklı rotasyonları kullanabiliyorsunuz. Hatta bazılarında gizli mekanlar bile keşfetmek mümkün. Oyunla ilgili en büyük sorun, tam olarak kendini anlatamıyor olması. Yani etkileyici hikaye gidişatı veya sizi şok edecek görüntüleri kenara bırakın. Onun yerine saf aksiyonun tadını çıkartın. Tek başınıza oynarken görevler biraz daha basit, ancak yanınıza bir arkadaşınızı kaptığınız az düşmanlarla mücadele zorlaşıyor. Sürekli iletişim haline olmanız gerekiyor ve birbirinizi kollamazsanız görevden canlı çıkmak neredeyse imkansız.

    Her seviye atladığınızda karakterinizi güçlendirmek mümkün. Oyun içerisinde sağda solda gümüş paraları topluyor, düşmanların üzerini yağmalabiliyorsunuz. Sonuç olarak her silah için gümüş, hem de karakter gelişimi için yetenek puanına ihtiyacınız var. Oyun, kendi açıklamasında son derece basit ve İngilizce seviyeniz yeterliyse denk geldiğiniz yardımcı bilgisayarlardan neyi nasıl yapmanız gerektiğini kolayca kavrayabilirsiniz. Jess ve Soph karakterleri gürültülü, aptal ve sinir bozucu, ancak diğer tarafta tam olarak olması gerektiği gibi.

    Oyunun yüksek bir kısmı biraz saçma ve etkileyici hikaye anlatımı yolunda pek bir şey bulamayacaksınız, ancak dürüst olmak gerekirse buna gerek yok. Özette Wolfenstein: Youngblood, iki genç kadının birçok şeyi ve düşmanı patlatarak çokça iyi zaman geçirmesini konu alıyor. Bu konudan zevk almanız için de oynanış kısmında elinden geleni yapıyor.