Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Ana Sayfa Blog Sayfa 1122

Consumer Reports’a göre en iyi akıllı telefon iPhone 11 Pro Max

0

Güvenilir araştırma kuruluşu Consumer Reports’a göre yılın en iyi akıllı telefonu açıklandı: iPhone 11 Pro Max! İşte detaylar…

Tüketici eğilimlerini belirleyen araştırmaları ile tanınan Consumer Reports, geçtiğimiz ay tanıtılan iPhone 11 Pro Max’in mevcut akıllı telefonlar arasında ‘en iyisi’ olduğunu öne sürüyor. Çok sayıda teknoloji otoritesine göre yılın en iyi akıllı telefonu olarak gösterilen iPhone 11 Pro Max, böylelikle prestijli yüksek bir övgü daha almış oluyor.

Kurum, Apple’ın en yeni akıllı telefonundaki pil dayanıklılığının altını çiziyor. Testlere göre 40 saati aşkın pil dayanıklılığı sergilediği kaydedilen modelin elde ettiği dayanıklılık süresine yaklaşan bir model dahi bulunmuyor. Geçtiğimiz yıl ki iPhone XS Max de yine 27,5 saatlik şarj dayanıklılığıyla dikkat çekmişti. Öncül modele kıyasla 10 saatin üzerinde daha uzun mobilite imkanı tanıyan iPhone 11 Pro Max, sektörde çıtayı yukarıya taşımış oluyor.

Öte yandan Pro Max’in kamera sisteminin de rakipsiz olduğu belirtildi. Üçüncü bir mercekle gelen yeni akıllı telefon, daha geniş açıya sahip fotoğraflar ve çok daha gelişmiş video deneyimi ile öne çıkıyor.

Yeni iPhone’un suya dayanıklılık ve düşme testlerinde de iyi notlar aldığı ifade edildi.

Yeni iPhone modeli, kısa süre içerisinde MediaMarkt mağazaları ve MediaMarkt.com.tr üzerinden satın alınabilecek.

MediaMarkt İstanbul Bölgesi’nin doğum günü indirimleri yoğun ilgi gördü

Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, 2007 yılında girdiği Türkiye pazarının İstanbul Bölgesi’nin doğum gününü teknolojiseverlere sunduğu çılgın indirimlerle kutladı. 12 – 13 Ekim tarihleri arasında geçerli olan kampanya boyunca İstanbul’a ek olarak 7 farklı ildeki MediaMarkt mağazalarında da özel indirimler, bol taksit fırsatlarıyla sunuldu.

Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan MediaMarkt, 12 – 13 Ekim Mart tarihleri arasında İstanbul Bölgesi’ne bağlı İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ, Malatya, Şanlıurfa, Erzurum ve Diyarbakır illerinde doğum gününü kutlayadı.

Türkiye Pazarına 2007 yılında giren ve Türkiye’nin en geniş alanına sahip elektronik perakendecisi konumunda bulunan MediaMarkt, kampanya kapsamında cep telefonlarından, beyaz eşyalardan elektrikli mutfak ürünlerine, televizyonlara ve aksesuarlara binlerce üründe indirim uyguladı. MediaMarkt; büyük indirimler gerçekleştirdiği ürünlerinin yanı sıra 12 taksite varan ödeme seçenekleri de sundu.

Yeni bir yaşın getirdiği heyecanla teknolojiseverlere keyifli kampanyalar başlatan MediaMarkt’ın indirimle sunduğu ürünler arasında en fazla ilgi görenler şöyle sıralandı;

  • Samsung Galaxy A50 64 GB 
  • Huawei Mate20 Lite 64 GB 
  • Oppo AX7 64 GB
  • Xiaomi Red Mi 6A 32 GB
  • Grundig 65GCU7900B 4K UHD Smart LED TV 
  • Sony 55XG70774K UHD Smart LED TV
  • Philips 43PFS5503 FULL HD LED TV
  • Xiaomi Mi Band 3 (akıllı bileklik) 
  • JBL Go 2 (kablosuz hoparlör) 
  • LG GN-H702HLHU buzdolabı 
  • Samsung DW60M5052FW Bulaşık makinesi 
  • LG F4J6VYP0W Çamaşır makinesi

Dyson V11 Absolute : Piyasanın en güçlü kablosuz süpürgesi

Kablosuz ve torbasız elektrikli süpürgeler resmen Trend olmuş durumda. Dyson ise bu akımının öncülerinden. Son yıllardır tüm ARGE’sini bu ürünlere yoğunlaştıran firma, V11 absolute ile karşınızda.

Esasında herşey Dyson Digital Slim DC35 elektrikli süpürgesi ile başladı. Bu model uzatılmış borusu olan bir el süpürgesiydi ve kablolu modellerle yarışmak istiyordu. Elbette bu ürün yetersizdi ve Dyson bu ürünü daha iyi yapabilmek için ciddi caba harcadı. DC35 modelinden sonra DC45 ardından da  DC62 modeller geliştirildi. Ama Dyson dönüm noktasını 2015 yılında piyasaya sürdüğü V serisi süpürgesi ile yakaladı.

Dyson V6 olarak adlandırılan bu model bir önceki modelden , tasarım acısından çok farklı değildi. Fakat Dyson’un bu ürüne entegre ettiği Filtre, elektrik süpürge modellerindeki seyrini ciddi anlamda değiştirdi. Bu filtre sayesinde çok ince tozlar, pollen ve küf kalıntıları yakalanabiliyordu. Bununla birlikte makineden çıkan hava da temizleniyordu. Yani Alerjisi olan kişiler için tam aradıkları bir üründü.

V6 modelinin diğer bir özelliği, kullanıcılara Akülü elektrik süpürgelerinin en az kablolu ürünler kadar performanslı olduğunu göstermesi. Bu ürün resmen Akülü süpürge trendinin başlamasına neden oldu. Durum böyle olunca Dyson’da boş durmayıp daha modern tasarımlar ve ürünün performansında da iyileştirmeler yaptı. Neredeyse her yıl yeni bir ürün piyasaya sürüldü. Dyson V6’dan sonra V7, V8,V10 ve günümüzdeki en iddialı ürün Dyson V11 ile tanıştık.

V11 Absolute : Kablo yok torba yok

İlk olarak şu soruyu sormalıyız kendimize. Akülü bir elektrik süpürgesi, neden kullanıcılara cazip geliyor? Bu sorunun cevabı esasında çok basit.

Klasik bir elektrikli süpürge, özellikle eski modeller, genelde büyük boyutlu ve ağır oluyorlar. Kablo tüm odada yayılmış durumda ve genelde de boş bir elektrik prizi bulmakta zorlanıyoruz. Bununla birlikte torbanın dolmasını takip etmek ve birkaç haftada bir değiştirmek gerekiyor. Hatta torbasız modellerde bile tozları boşaltma işlemi bazen can sıkıcı olabiliyor.

Akülü süpürgelerde tozları boşaltma işlemi elbette daha sık yapılıyor. Fakat Dyson V serisinde bu işlem inanılmaz basite indirgenmiş durumda. Ürünü çop kutusunun üzerinde tutuyorsunuz ve mandalı çekerek boşaltma işlemini hızlıca yapıyorsunuz. Yani hiçbir şekilde tozlarla temasta kalmıyorsunuz. Bu özellikle tozlara karşı alerjisi olan kişiler için çok önemli bir artı.

Bu sistemin diğer  bir avantaj ise toplanan saçların da kolayca çüp torbasındaki yerini bulması. Bilenler bilir. Özellikle saçlar süpürgenin içinde dolanıyorlar ve bunları temizlemek için de baya zaman harcamak gerekiyor. V11 Absolute ’da böyle bir sıkıntı yok.

Dyson V11’de beğendiğimiz bir özellik, duvara monte aparatı ile beraberinde gelmesi. Bu çok önemli bir avantaj. V11 absolute çok az yer kapladığı için evinin birçok yerinde saklayıp otomatik olarak şarj edebiliyorsunuz.  Klasik modellerde bu zaman zaman ciddi bir dert oluyor.

Yüksek torklu temizleme başlığının farkı

Dyson Akülü süpürgelerin yapıları birbirlerine çok benzerler. Tüm ürünler modüler bir sisteme sahip ve tek bir boruya birçok başlık takılabiliyor.

Kullanıcılar bu başlıkları boruyu söküp direkt olarak ürüne takabiliyorlar. Bu sayede ürün daha kompakt ve zaman zaman daha da kullanışlı hale gelebiliyor. Örneğin arabanızın koltuğunuzu bu sayede temizlemeniz mümkün. Aynı zamanda elektrik prizinin olmadığı çatı altları veya bodrumlarda istediğiniz temizliği yapmanız mümkün.

Tabi burada beraberinde gelen her ortama göre farklı başlıklar da büyük bir önem taşıyor. Ama en önemlisi ise, döner mekanizma ile saniyede 60 döngü hızına ulaşan yüksek torklu temizleme başlığının olması. Bu mekanizma seyesinde kir ve tozlar çok daha verimli bir şekilde toplanabiliyor. Sert naylon fırçalar, dipteki kirleri çekmek için halının derinlerine iniyorlar. Yumuşak, anti-statik, karbon fiber lifler ise sert zeminlerdeki ve çatlaklardaki tozları yakalıyorlar.

Dyson V10 vs Dyson V11

Yıllara baktığımızda V6, V7 ve V8 ürünlerinde neredeyse aynı tasarım kullanıldı. Ürünlerin farklarını genelde renklerinden anlayabiliyordunuz.  Dyson Cyclone V10’un gelmesi ile birlikte tasarım tam anlamıyla değişti. Motor ve toz haznesi dikeyken yatay tasarımına geçildi. Ürünün uzunluğu önceki modellere göre artı. Bu da toz hazesinin %40 büyümesine yani 0.8 Litre’ye kadar genişlemesine yol açtı. Aynı zamanda da motorun eksenindeki 14 Cyclone’un verimliliği 72 km/saat emiş gücünden 190 km/saat’e kadar çıktı.

Cyclone demişken bunu şöyle düşünmek gerek. Süpürgenin içinde 14 adet kasırga oluşuyor ve bunlar yaklaşık 190 km/saat hızla yerdeki kir ve tozları yukarıya, yani toz haznesine fırlatıyorlar. Toz hanesindeki atılan tozlar, oluşan bu güç ile anında tabana yapışıyor. Bu sayede emilen kir ve tozlar, artık tüm süpürgelerde standart hale gelen yıkanabilir HEPA filtre ile %99.97’lük bir oran ile haznede kalıyor. Dolaysıyla süpürgeden atılan soğuk hava esasında filtrelenmiş oluyor.

Dyson V11’i farklı kılan diğer bir özellik, ortama göre gücünü ayarlayabilmesi. Üzerinde bulunan üç adet mikroişlemci saniyede 8000 kere motor, pil ve süpürge başlıklarını kontrol ediliyor. Yüksek torklu temizleme başlığı üzerindeki Dynamic Load Sensor (DLS) sistemi sayesinde de V11’in emiş gücünü otomatik olarak ortama adapte oluyor.

Bu teknoloji sayede enerji tasarrufu sağlanıyor ve kullanıcılara daha uzun bir kullanım sunuluyor. Örneğin halı, yolluk, kilim ve hasırlı yüzeylerde motor hızını otomatik olarak artıyor,  Parke ve Laminat gibi sert zeminlerde ise daha düşük bir güç ile çalışması sağlanıyor.

Kablosuz ve çok güçlü

Piyasanın en güçlü akülü elektrik süpürgesini arıyorsanız, Dyson V11’in açık ara önde olduğunu söylemeliyiz. Rakip tanımayan bu yeni ürün  zaten çok başarılı olan Dyson V10’u birçok disiplinde rahatlıkla geçebiliyor. Dyson V10’da yapılan düzeltmeler sonucu ortaya çıkan V11, bu farkını ne yazık ki fiyatına da yansıtıyor.

Buna karşın V10 ile kıyasla %15 daha güçlü bir motor, daha büyük ve daha verimli bir pil ve 60 dakikalık bir kullanım süresine sahip oluyorsunuz. Bununla birlikte üst tarafta bulunan gösterge panelinde, süpürgenin Auto, Boost ve Eko modunda kaç dakika çalışabildiğini takip edebiliyorsunuz. Bu bilgi ekranı aynı zamanda filtre değişimi için de sizi uyarıyor.

Yalnız bu bilgi ekranı, pil sürelerini gösterdiğinde, zaman zaman kullanıcıların kafasını karıştıurabiliyor. Otomatik algılama sayesinde pil kullanım süresi sürekli değişebiliyor. Tıpkı arabalarda bulunan mesafe göstergesi gibi. Yüksek devirli kullandığınızda mesafe düşüyor, ayağınızı gazdan çekip normal kullandığınızda ise mesafe bir anda artabiliyor.

V11 absolute

Man in Black filminden çıkmış sanki

Yaptığımız denemelerde Dyson V11’i yaklaşık 80 dakika kesintisiz çalıştırabildik. Tabi bu eko mod için geçerli. En güçlü modunda ise 10 dakikada pil bitiyor. Yani bir evde çok fazla halı varsa ürünü 10-15 dakika sonra şarj etmeniz şart. Sert zemin olan evlerde ise pili bitirmeden çok rahat bir şekilde temizlik yapabiliyorsunuz.

0.3 Mikron büyüklüğündeki tozları emebilen V11, rahatsız etmeyen bir çalışma gürültüsüne sahip. Yani bu ürün ne sessiz ne de çok sesli. Bizim beğendiğimiz bir özellik ise,  ürün çalışlırken ve kapanırken oluşturduğu o müthiş bilim kurgu filmlerden bildiğimiz sesleri vermesi. Zaten ürün görüntü olarak Man in Black filminden çıkmış bir uzaylı tabancasına benziyor. Ürünün tasarımı o ses ile birleşince kendimizi filme kaptırmamak için zor tuttuğumuzu söylemeliyiz.

V11 absolute

Dyson V11,  tabanca kabzesi gibi bir tutma kabzesine sahip. İşaret parmağınıza denk gelen düğmeye sürekli basılı tutarak ürünü çalıştırıyorsunuz. Bu işleme gerçekten alışmak zor. Düğmeye basmadınızda ürün hemen kapanıyor.

Önceki modellere göre arttırılmış olan 0.8 ltr’lik toz haznesi hemen doluyor. Dyson, temiz olarak düşündüğünüz birçok yerden inanılmaz toz toplamasını biliyor. Buna karşın 3.05 kg ağırlığı ile benzer ürünlerle kıyaslandığında oldukça ağır kaldığını söylemeden edemeyeceğiz. Bizim görüşümüze göre özellikle orta yaş üstündekiler bu ürünü kullanmakta zorlanabilirler.

V11 absolute

Fakat yukarda da dediğimiz gibi V11 Absolute temizleme performansı bakımından tek kelime ile rakipsiz. Modüler yapısı sayesinde her ortama uygun olması ve duvar asma aparatı ile yerden de tasarruf edebilmesi ürünü çok çazip hale getiriyor.

Neticede Dyson, yukarıda saydığımız tüm bu avantajları ürünün fiyatına yansıtmış durumda. Karşılığını fazlasıyla veren V11’e sahip olmak için, ne yazık ki kesenin ağızını açmak gerekiyor.

Dyson ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

Intel Athena ile bilgisayarlarda yeni dönem!

Intel Athena projesi sayesinde taşınabilir bilgisayarlarda yeni bir dönem başlıyor. Artık taşınabilir bilgisayar deneyimi daha da farklı olacak! Peki farklılıklar neler olacak?

Daha önce taşınabilir bilgisayar deneyimini tamamen değiştiren Intel platformlarına şahit olduk. Bunlardan en önemlisi kablosuz bağlantı teknolojilerini ve dönemine göre etkili bir pil ömrü sunan Centrino idi. Daha sonra hayatımıza Intel Ultrabook platformu da girdi. 

Intel Athena projesiyle beraber, ikisi bir arada ve Ultrabook platformlarında kullanıcı deneyimini çok daha iyi bir hale getirmeyi planlıyor. Peki Intel hangi geliştirmelerle beraber kullanıcılara daha da premium deneyim sunacak?

Intel Athena ile 1 saniyeden daha hızlı uyanma

Intel Athena platformuna dahil bir taşınabilir bilgisayar, kapağı açar açmaz kullanıma hazır bir hale geliyor. Eğer herhangi bir şifre ya da biyometrik koruma yoksa, 1 saniyenin altında bilgisayar kullanıma hazır hale gelecek. Parmak izi okuma ve yüz tanıma biyometrik özellikler de firmaların ürünlerine göre kullanıcılara sunulabilecek.

Daha yüksek performans

10. nesil Intel Core i5 ve i7 işlemcilerinin kullanılmasının zorunlu olduğu platformda, performansa yönelik başka kurallar da var. Bilgisayarlarda çift kanal teknolojisi desteklenen minimum 8 GB RAM ve 256 GB M.2 SSD bulunması gerekiyor. 

10. nesil yeni Intel Core i5 ve i7 işlemcilerde gelişen dahili grafik birimi performansı ve yapay zeka birimi ile beraber performans açısından Athena platformu iddialı olacak.

Tam gün pil ömrü

Bu özelliklerin dışında bilgisayarların pil performansında da bazı sınırlamalar getirilmiş. USB Type C portu üzerinden hızlı şarj desteği artık bu platformda zorunlu. Bilgisayarı 4 saat çalıştırabilecek kadar pil seviyesini 30 dakikadan önce şarj etmesi gerekiyor. 

Hızlı şarj desteği ile birlikte gelecek bilgisayarların aynı zamanda minimum 16 saat video oynatma süresi, 9 saatte gerçek dünya kullanım performansı sunması gerekiyor.

Daha gelişmiş bağlantı teknolojileri

Hem yüksek hızlarda veri transferi hem de görüntü aktarımı sunan Thunderbolt 3, WiFi 6 ve opsiyonel olarak LTE modemler, Athena platformundaki bilgisayarlarda kullanıcılara sunulacak. Yani yeni nesil bağlantı teknolojileri desteklenecek.

Üst segment tasarım detayları

Dokunmatik ekran, ince monitör çerçeveleri, minimum 1080p ekran çözünürlüğü gibi doğrudan deneyim ve tasarım odaklı kuralların da olduğu Athena platformunda, arkadan aydınlatmalı klavye, hassas touchpad ve ekranda kalem desteği gibi detayların da olması gerekiyor.

Özetle;

Intel Project Athena ile beraber, taşınabilir bilgisayar üreticileri daha iyi bilgisayarlar yapması için yeni bir platform yaratılmış oluyor. Eğer Athena platformunda bir bilgisayarınız olmasını istiyorlarsa üreticiler, bu yazdığımız özellikleri minimum koşullarda sağlaması gerekiyor. Tabii bu koşullardan çok daha güçlü bilgisayarlar da karşımızda olabilir. 

HarmonyOS ve iOS rekabeti için önemli açıklama

0

Huawei, Amerika Birleşik Devletleri ile yaşadığı sorunlara karşılık kullanıcılarına sorunsuz bir deneyim sunmak için HarmonyOS işletim sistemini piyasaya sürdü. Şirketin CEO’su Ren Zhengfei, HarmonyOS iOS rekabeti ile ilgili önemli bir açıklama yaptı.

HarmonyOS iOS ile ne zaman rekabet edecek?

Huawei CEO’su Ren Zhengfei yaptığı açıklamayla, Apple ile işletim sistemi açısıdan rakip seviyesine gelebilecekleri tarihi açıkladı. Zhengfei‘nin açıklamasına göre, HarmonyOS iOS ile 2-3 yıldan daha az bir sürede rekabete başlayacak. Gerekli zaman çizelgesini hazırlarken, ölçülü davranması gerektiğini söyleyen Zhengfei, çalışanlara çok fazla baskı uygulamaktan çekiniyor. Bu sebeple, 2 ila 3 yıllık sürenin makul olduğu düşünülüyor.

Huawei, 9 Ağustos günü düzenlediği geliştirici konferansında mikro çekirdek tabanlı işletim sistemi HarmonyOS’u tüm dünyaya tanıtmıştı. Bu işletim sistemi ilk olarak akıllı ekranlarda kullanıldı. Ayrıca sistemin, akıllı saatler, araç içi sistemler ve akıllı hoparlörler için de kullanılacağı açıklandı. Hatta, ABD ile problemli ilişkilerin devam etmesi durumda P serisinin en yeni modeli ailesi olacak P40 modellerinin bu işletim sistemi ile gelebileceği de şirketin önemli isimlerinden biri olan Richard Yu tarafından açıklandı.

Huawei P40 ailesinden bahsetmişken, Çinli teknoloji devinin Mate 30 ailesinde Google servislerini kullanamadığını belirtelim. Kendi mobil hizmetleri ile yoluna devam eden Huawei’nin bir sonraki hamlesi de teknoloji dünyası tarafından merakla bekleniyor.

iPhone 11 Pro inceleme

iPhone 11 Pro inceleme videosu ile karşınızdayız. Pro ailesinin küçük modeli olan iPhone 11 Pro, 5.8 inçlik ekranı ile bizleri karşılıyor. Gücünü A13 Bionic’ten alan iPhone 11 Pro özellikleri neler?

iPhone 11 Pro inceleme

Apple, 10 Eylül günü üç yeni iPhone modelini görücüye çıkardı. Ön siparişe açılan akıllı telefon modellerinden iPhone 11 Pro neler sunuyor? Bu videoda yakından bakıyoruz.

Dilerseniz lafı daha fazla uzatmadan sizleri videomuz ile baş başa bırakalım. İyi seyirler…

iPhone 11 Pro özellikleri

iPhone 11 Pro ve iPhone 11 Pro Max olmak üzere 3 farklı modelle karşımıza çıkan Apple, bu modellerinde kamera konusunda oldukça iddialı. Özellikle Apple’ın üçlü arka kamera kurulumunu ilk kez kullandığı iPhone 11 Pro modelleri kamera konusunda yüksek performans vaat ediyor.

iPhone 11 Pro özellikleri ile ilgili detaylara tasarımdan başlarsak, telefonun önceki nesli olan XS ile büyük farklılıklara sahip olmadığını söyleyebiliriz. Ön tarafta ayın çizgilerin korunduğu telefonun arkadaki en büyük farkı ise üçüncü kamerası. Ayrıca, artık bu model ailesinde Gece Yeşili renk alternatifi de aileye ekleniyor.

5.8 inçlik bir ekranla gelen telefon, boyut açısından ailenin en küçüğü. Super Retina XDR – 2436×1125 piksel çözünürlük sunan bu ekranın piksel yoğunluğu ise 458 ppi. 120 Hz dokunmatik algılama sistemiyle özellikle dikkat çeken yeni modelin ekranı ayrıca HDR10 desteği, geniş renk gamı ve True Tone teknolojisiyle beğeni kazanıyor.

Donanım tarafında ise karşımızda A13 Bionic işlemci çıkıyor. 6 çekirdekli 2.66 GHz saat hızında çalışan CPU ile gelen A13 Bionic, geçtiğimiz yılki işlemci ile yüzde 20’lik performans artışı ve yüzde 40’lık daha az güç tüketimi sağlıyor. 4 GB RAM ile gelen telefonun depolama alanı alternatifleri ise 64 GB, 256 GB ve 512 GB olarak sıralanıyor.

Hızlı şarj özelliğine sahip olan telefon kablosuz şarjı da destekliyor. 18W adaptör ile kutudan çıkan iPhone 11 Pro, 30 dakikada yüzde 50 şarj olabiliyor.

iPhone 11 Pro kamera özellikleri

Üçlü arka kamera kurulumuyla gelen iPhone 11 Pro, bu sayede ultra geniş açı çekimler yapabilirken 2 kat optik yakınlaştırma ile de çekimler yapabiliyor. Geniş açı kamerası 12 MP çözünürlüğünde ve f/1.8 diyafram açıklığını sunan telefonun ultra geniş açı kamerasının çözünürlüğü ve diyafram açıklığı ise 12 MP ve f/2.4 şeklinde. iPhone 11 modelinde görmediğimiz, yalnızca Pro modellerinde karşımıza çıkan telefoto kamera ise
12 MP çözünürlüğünde ve f/2.0 diyafram açıklığına sahip. Telefoto kameranın odak uzaklığı 52mm olarak karşımıza çıkıyor. Telefon bu sayede 0.5x oranında ultra geniş açı çekimler yapabilirken 2 kat optik yakınlaştırma ile de çekimler yapabiliyor.

Ön taraf 13 MP çözünürlüğünde ve f/2.2 ana kameraya ev sahipliği ediyor. Bunun yanı sıra ön tarafta 3D ToF kamera görüyoruz. Face ID için de kullanılan ToF kamera, ön kamerayla başarılı portre fotoğrafları çekmenize olanak sunuyor.

Yeni iPhone’larda uzun zamandır beklenen gece modunu iPhone 11 modelleriyle birlikte görüyoruz. Çoğu akıllı telefon üreticisinin telefonlarında gece moduna yer vermesinin ardından bu modu artık yeni iPhone modellerinde de kullanabileceğiz.

Gece modu sayesinde düşük ışıkta daha başarılı çekimler yapabilirsiniz. Yapılan testlerde de gece modu ile yapılan çekimlerin çok daha başarılı sonuçlar verilmiştir. Bu mod ile birlikte düşük ışıkta fotoğraf çekememekten kurtulacaksınız.

Tüm iPhone 11 modellerinde 4K çözünürlüğünde saniyede 60 kareye kadar video çekim desteğine yer veriliyor. Full HD çözünürlüğünde ise saniyede 120 kareye kadar çıkılabiliyor. Saniyede 120 kare ile birlikte ağır çekimler yapabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra iPhone 11 modelinin yalnızca geniş açı kamerasında OIS (Optik görüntü sabitleyici) bulunuyorken iPhone 11 Pro modelinin geniş açı kamerasında ve telefoto kamerasında OIS bulunuyor. Her iki telefonun ultra geniş açı kamerasında da OIS yer almıyor. OIS sayesinde eliniz titrese bile daha sabit video çekimleri yapabilirsiniz.

PlayStation 5 fiyatı ile ilgili anket sonuçları ortaya çıktı

Hem PlayStation hayranları hem de Sony cephesi için geçtiğimiz haftanın oldukça yoğun geçtiğini söyleyebiliriz. PlayStation 5 çıkış tarihi ile ilgili ilk açıklamayı yapan şirket, konsol için 2020 yılının sonunu işaret etti. Bu açıklamanın hemen ardından PlayStation 5 fiyatı ile ilgili dedikodular da ortaya çıktı.

PlayStation 5 fiyatı ne kadar olur?

PlayStation 5 çıkış tarihi için 2020 yılının sonları belirlenmiş durumda. Konsol ile ilgili geçen hafta yapılan açıklamada bu tarih ve bazı yeni özellikler oyun severlere duyuruldu. İsminin de bu açıklamayla doğrulandığı konsolun, Dualshock 5 isimli kontrolöründe bazı yenilikler oyuncuları bekliyor olacak.

Daily Star isimli internet sitesi PlayStation 5 fiyatı ile ilgili tercihlerini oyun severlere sordu. Yapılan anket ile oyuncuların yeni konsol için ne kadar ödemeye razı oldukları da az çok şekillenmiş oldu.

İlk olarak seçeneklere bakacak olursak, ankette 349 sterlin, 399 sterlin, 449 sterlin, 499 sterlin ve 500 sterlin ve daha fazlası olmak üzere 5 farklı seçenek sunuldu.

PlayStation 4 ve PlayStation 4 Pro, 349 sterlinlik bir çıkış fiyatına sahipti. PlayStation 3’ün lansman fiyatı ise 425 sterlin olarak belirlenmişti.

PlayStation 5‘in teknolojinin öncüsü olduğu düşünülüyor ve bu yüzden tahminler 500 sterlinlik ya da daha yüksek bir etiket fiyatından yana. Ancak,  6.000’den fazla oyun verildiği ankete katılanların yüzde 29’u yeni konsola PlayStation 4 lansman fiyatından daha yüksek bir meblağ ödemek istemiyor.

Katılımcıların yüzde 27’si 399 sterlini, yüzde 15’i 449 sterlini, yüzde 15’i 499 sterlini ve yüzde 14’ü 500 sterlin ve daha fazlasını seçmiş durumda.

Şirket önümüzdeki aylarda yeni konsolun fiyatıyla ilgili bir açıklama yapacaktır. Bu açıklamanın ardından beklentilerin ne seviyede gerçekleştiğini göreceğiz.

Son olarak, konsol ile gelecek olan yeniliklere bakalım. Yeni konsol ile birlikte yeni kontrolör de oyunculara sonulacak. Bu kontrolörde dokunsal geri bildirim özelliği bulunacak. Ayrıca, R2 ve L2 isimli tetik butonları da adaptif olarak ayarlanabilecek.

Çocuğuma Hangi Tableti Almalıyım

Siz de “Çocuğuma hangi tableti almalıyım?” diye düşünüyorsanız, rehber niteliği taşıyan yazımda, karar vermenizi kolaylaştıracak bolca fikir ve seçenek var.

Windows 10 Ebeveyn Denetimi nasıl ayarlanır?

Aile bireyleri için Windows 10 işletim sisteminin yerleşik ayarları üzerinden farklı seviyelerde yetkilendirilmiş hesaplar oluşturabilir ve aile ağına bağlı cihazları kolayca yönetebilirsiniz.

Microsoft, güncel ve popüler işlerim sistemi olan Windows 10’da ailelere ebeveyn kontrolü, bir başka deyişle ebeveyn denetimi özelliği sunuyor. Ücretsiz olan bu hizmet, Windows 10, Xbox One cihazlar ile Microsoft Launcher bulunan Android cihazlarda aile bireyleri ile çocukların güvenliğine yardımcı oluyor. Bu yazıda aileler için bu faydalı özelliklerin kullanımından söz edeceğim.

Başlat / Ayarlar / Windows ayarları

Bu özellik kullanıcılara işletim sistemi içinde iki farklı noktadan denetim imkânı veriyor. İlk adım olarak, eğer bilgisayarınızda Windows 10 işletim sistemi yüklüyse ‘Başlat’ menüsüne tıklayın, ardından ‘Ayarlar’ı seçin. Karşınıza bilgisayarınızı kontrol edebileceğiniz ‘Windows Ayarları’ penceresi gelecek.

Ebeveyn Denetimi

Hesaplar / Aile ve diğer kullanıcılar

‘Windows Ayarları’ penceresinden ‘Hesaplar’ı, ardından ‘Aile ve diğer kullanıcılar’ı seçin. Karşınıza çıkacak pencerede aile bireyleri ve aile üyesi olmayan örneğin misafirleriniz için hesap oluşturabileceğiniz seçenekleri göreceksiniz.

Her aile bireyi için ayrı hesap oluşturun

Aile bireyleri için örneğin evliyseniz eşiniz, varsa çocuklarınız için ayrı ayrı hesap oluşturabilirsiniz.
Böylece aynı bilgisayarda her aile bireyi kendi hesabına ve kendilerine ait masaüstü ortamına sahip olabilecek. Bu özellik çoklu internet kullanımı olan yurt gibi yerlerde de kullanılabilir.

Ebeveyn Denetimi

Yetişkin ve çocuklar için farklı seviyede içerik

‘Aile ve diğer kullanıcılar’ penceresinden her hesap için güvenlik seviyeleri ayrı ayrı ayarlanabildiği için çocuklar için sadece kendi yaşlarına uygun web sitelerine erişime izni verebileceksiniz. Ayrıca indirecekleri uygulama ya da oyunları kontrol edebileceksiniz.

Misafirleriniz için farklı bir hesap kullanın

Misafirleriniz için de benzer şekilde, yönetici yetkisi olmayan bir hesap oluşturabilir ve kendi masaüstü ortamlarına sahip olmalarını ve internete sizin belirleyeceğiniz seviyede girmelerini sağlayabilirsiniz.

Ebeveyn Denetimi

Bir aile üyesi ekle / Yetişkin mi, çocuk mu?

‘Bir aile üyesi ekle’ bağlantısını tıkladığınızda karşınıza yeni hesap oluşturma sayfası çıkacak. ‘Bir yetişkin veya çocuk hesabı eklensin mi?’ sorusunun yer aldığı bu sayfada iki seçeneğiniz olduğunu göreceksiniz. Bunlar, ‘Çocuk ekleyin’ ve ‘Yetişkin ekleyin’. Yeni oluşturacağınız hesabı aile bireyinizin durumuna göre seçim yaparak oluşturabilirsiniz.

Bir e-posta adresine ihtiyacınız olacak

Hesap oluşturmak için, hesabı kullanacak kişinin e-posta adresini girmeniz gerekiyor. Bu hesabın Microsoft servisleriyle ilişkili bir hesap olmasında yarar var. Eğer hesap oluşturmak istediğiniz kişinin bir e-posta hesabı yoksa, ‘Eklemek istediğiniz kişinin e-posta hesabı yok’ seçeneğine tıklayın.

Ebeveyn Denetimi

Kolayca yeni bir e-posta oluşturabilirsiniz

Karşınızda Microsoft’un e-posta servisi olan Outlook.com’dan yeni bir e-posta oluşturmak için bir ekran gelecek. Buradan hemen yeni bir e-posta hesabı oluşturup, işleme kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.

Telefon numarası girerek de devam edilebiliyor

Eğer yeni bir e-posta hesabı oluşturmak istemezseniz telefon numarasıyla da işleme devam edebilirsiniz. Bu şekilde aile bireyleri ve misafirleriniz için oluşturacağınız hesaplarla güvenlik seviyelerini istediğiniz gibi kontrol edebilirsiniz.

Ebeveyn Denetimi

Windows Güvenliği uygulamasından da kontrol

Bunun dışında Windows Güvenliği uygulaması üzerinden de ebeveyn denetimlerini ayarlayabilirsiniz. Bunun için ‘Başlat’ menüsünden ‘Programlar’a girip, ‘Windows Güvenliği’ uygulamasını açın. Uygulamanın ana ekranından ‘Aile seçenekleri’ni açın.

Ebeveyn Denetimi

Ebeveyn denetimlerinin size verdiği yetkiler

Burada ‘Ebeveyn denetimleri’nin ailelere sunduğu avantajlar kısaca özetleniyor. Bu avantajları, çocukların internette gezinirken hangi sitelere girip giremeyeceklerini belirlemek, kullandığı cihazlara süre sınırlaması koymak, internetteki aktivitelerini takip etmek ve rapor almak, hangi uygulama ve oyunları satın alabileceklerine izin vermek ve bu aktiviteleri takip etmek şeklinde özetleyebiliriz.

Ebeveyn Denetimi

Ailenizin hesapları ve cihaz yönetimi tek ekranda

Bu bölümde ‘Aile ayarlarını görüntüle’ye tıkladığınızda https://account.microsoft.com/family adresine yönlendirileceksiniz. Microsoft web sitesinde oturum açmışsanız, karşınıza ‘Aileniz’ sayfası gelecek ve burada, ‘Aile deneyimini yeniden tasarlayın’ yazısını göreceksiniz. Burada Microsoft web sitesi üzerinden de geniş bir aile seçenekleri ayarlarıyla karşılaşacaksınız.

Ebeveyn Denetimi

Yazılımların kontrolü de sizin elinizde

Bu bölümde Windows 10 üzerindeki denetimlere ek olarak, Windows 365 Ev uygulamasını aile bireyleriyle paylaşmak, çocuklarınızın konumunu ve uygulama kullanım durumlarını Android işletim sistemli cihazlar üzerinden görebilmek, aile bireylerin birlikte zaman geçirecek aktiviteler ve iş listeleri planlamak, aile için ortak takvim oluşturmak gibi özellikler yer alıyor.

Ebeveyn Denetimi

Aile ağınıza bağlı cihazları kontrol edin

Windows Güvenliği uygulaması üzerinde ailenin tüm cihazlarının sistem durumunu ve güvenliğini takip edebilme imkânı da sunulduğunu hatırlatmakta yarar var. Bunun için, ‘Cihazları görüntüle’ bağlantısını tıklamanız gerekiyor. Bu işlem bizi https://account.microsoft.com/devices/ adresine yönlendiriyor.

Güvenlik durumunu ekranda görebilirsiniz

Burada aile ağına bağlı bilgisayar, tablet ya da akıllı telefon gibi tüm cihazları görebilirsiniz. Cihazların güvenlik durumuyla ilgili bir sorun olup olmadığı hakkında bilgi verilen sayfadan, dilerseniz ailenize ait yeni cihazları da kaydedebilirsiniz. Microsoft, buraya kayıtlı olan cihazlar için çevrimiçi destek sağlıyor.

Ebeveyn Denetimi

Microsoft Store’dan uygulama ve oyun indirmeleri izleyin

Bu sayfadan aile cihazlarınızın sistem durumunu izleyebilir ve çevrimiçi destek alabilirsiniz. Ayrıca Microsoft Store’dan hangi uygulamalar ve oyunların hangi cihazlara indirildiğini gözden geçirebilirsiniz.

Telefonunuz ve bilgisayarınızı birbirine bağlama özelliğiyle de iki cihaz arasında sorunsuzca geçiş yapıp eşzamanlı olarak kullanma fırsatına sahip olabilirsiniz.

Ebeveyn Denetimi

Cihazlarınız kaybolur ya da çalınırsa…

Son olarak bu bölümde ‘Cihazımı bul’ seçeneği de yer aldığını, cihazınızın kaybolması ya da çalınması halinde harita üzerinde tam konumunu görebileceğinizi de hatırlatmalıyım. Buradan cihazınızı -eğer internete bağlıysa- bilgilerinizin yetkisiz kişilerin eline geçmemesi için uzaktan kilitleyebilirsiniz.

Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

Bu yazıda aileler için Windows 10 işletim sistemi üzerinde ebeveyn denetimi ayarlanmasından başlayarak, aile bireyleri için farklı yetki seviyelerinde hesap oluşturmak, aile ağına bağlı cihazları yönetmek ve misafir yetkilendirmesinden söz ettim. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

Xiaomi MIUI 11 çıkış tarihi açıklandı

Güncellemeleri ile teknoloji, yazılım ve akıllı telefon piyasasına damgasıın vuran MIUI sistemi, Xiaomi’nin resmi desteği ile geliştirilmeye devam ediyor. Kendi internet sitesinden bir açıklama yapan oluşum, MIUI 11 adına çıkış tarihi açıkladı.

xiaomi miui 11 çıkış tarihi

Xiaomi MIUI 11 çıkış tarihi belli oldu

24 Eylül 2019 tarihinde Mi Mix Alpha ve Mi 9 Pro için düzenlenen etkinlikte kesinleşen MIUI 11, son aylarda en güncel modlardan birisi olan karanlık modu beraberinde getiriyor. Karanlık mod sayesinde hem kullanıcıların gözleri daha az yoruluyor hem de cihazın şarjı daha az tükeniyor.

Yazı tiplerinde çeşitlilikler sağlayan Xiaomi MIUI 11, arayüzde bulunan yazıları değiştirmek isteyenlere 3 farklı seçenek sunuyor. Bu 3 seçenek arasında ince, italik ve kalın yazı tipleri mevcut. Doğada bulunan bazı seslerin (hayvan, ateş, su vb.) yer aldığı yeni yazılım, dosya paylaşımını ve kablosuz yazdırmayı da kolaylaştırdı.

miui 11 çıkış tarihi

Bunların dışında MIUI temalarını ücretsiz hale getiren yazılım, depremi önceden bildiriyor. Üretici firma tarafından “en hızlı arayüz” olarak tanımlanan MIUI 11, 16 Ekim 2019 tarihinde küresel çapta yayılmaya başlayacak. Aşağıda, Xiaomi MIUI 11 güncellemesi alacak olan telefonlar yer alıyor

Xiaomi MIUI 11 güncellemesi alacak telefonlar

Ekim Ayı Birinci Grup:

— Xiaomi Mi 9
— Xiaomi Mi 9 Explorer Edition
— Xiaomi Mi 9 SE
— Xiaomi Mi Mix 3
— Xiaomi Mi Mix 2S
— Xiaomi Mi 8
— Xiaomi Mi 8 Lite
— Xiaomi Mi 8 Pro
— Xiaomi Mi 8 Explorer Edition
—Xiaomi Mi 8 SE
— Xiaomi Mi Max 3
— Redmi K20 Pro Snapdragon 855+ Edition
— Redmi K20 Pro (Xiaomi Mi 9T Pro)
— Redmi K20 (Xiaomi Mi 9T)
— Redmi Note 7
— Redmi Note 7 Pro
— Redmi 7

İkinci Grup:

— Xiaomi Mi 9 Pro 5G
— Mi CC9 Meitu Edition
— Mi CC9
— Mi CC9e
— Xiaomi Mi Mix 2
— Xiaomi Mi Note 3
— Xiaomi Mi 6
— Xiaomi Mi 6X
— Redmi 7A
— Redmi 6 Pro
— Redmi Note 5 (Note 5 Pro)
— Redmi 6A
— Redmi 6
— Redmi S2

Üçüncü Grup:

— Xiaomi Mi Mix
— Xiaomi Mi 5S
— Xiaomi Mi 5S Plus
— Xiaomi Mi 5X
— Xiaomi Mi 5C
— Xiaomi Mi Note 2
— Xiaomi Mi Play
— Xiaomi Mi Max 2
— Redmi Note 8
— Redmi Note 8 Pro
— Redmi 5 Plus (Redmi Note 5)
— Redmi 4X
— Redmi 5A
— Redmi Note 5A (Y1)