Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 988

    Eski iPhone’daki Fotoğraflar Yeni iPhone’a Nasıl Aktarılır?

          iPhone telefonlar arasında fotoğraf aktarmanın birden fazla yöntemi var. Eski telefonda fotoğraflar da dahil diğer bütün içeriğin aktarılması için cihazın tam yedeğini almak ve yedeği yeni iPhone’a dönmek garanti bir yöntem olmakla birlikte, bütün içeriğin transferi istenmediğinde, uzun zaman alması nedeniyle tercih edilmeyebilir. Bu haftaki ” Eski iPhone’daki Fotoğraflar Yeni iPhone’a Nasıl Aktarılır? ” başlıklı yazımda, iPhone’lar arasında sadece fotoğraf aktarma için kullanılabilecek yöntemlerden bahsedeceğim.

          İki iPhone arasında fotoğraf transferi için kullanılabilecek yöntemleri sıraladığımızda, aşağıdaki başlıklar öne çıkıyor. İncelemelerin iOS 10 ve üstü işletim sistemi kullanılan iPhone’lar için geçerli olduğunu da söylemeliyim.

    Fotoğrafları iCloud ile Aktarma

          iPhone’da kullanılan AppStore hesabına bağlı iCloud hesabı kullanılarak eski iPhone’da bulunan fotoğraflar yeni iPhone aktarılabilir. iCloud servisi, kullanılan iPhone cihazından bağımsız olarak bulut ortamında veri barındırmaya yarayan bir ortam olduğundan, eski iPhone’daki transfer edilmek istenen fotoğraflar,  Apple hesabı kullanılarak iCloud ortamına aktarılır. Yeni iPhone’dan aynı Apple hesabı ile iCloud servisine bağlanıldığında fotoğraflar yeni cihaza aktarılabilir. Standart bir iCloud hesabının depolama alanı 5 GB olduğunda, bütün fotoğrafların aktarılması için yeterli olmayabilir. Fazla miktarda fotoğrafın olduğu durumda, iCloud hesabının depolama alanının ücretli olarak artırılması ile bir seferde bütün fotoğrafların aktarılması sağlanabilir. iCloud üzerinde fotoğraf aktarma işleminden sonra, eski iPhone’daki iCloud hesabının kaldırması telefonu başkasına verdiğiniz de ya da sattığınızda fotoğraflarınıza başkalarının erişmesini engelleme bakımından oldukça önemlidir.

    iTunes Kullanılarak Fotoğrafları Aktarma

          Bilgisayardaki iTunes uygulaması ile eski  iPhone’dan yeni iPhone gerek bütün içeriğin aktarılması ve gerekse de sadece fotoğrafların transferi oldukça basittir. Öncelikle eski cihazdaki fotoğrafların tamamının iTunes üzerinden bilgisayara aktarılması ve sonra da aynı Apple hesabı ile yeni iPhone’u  iTunes uygulamasına bağlayıp resimlerin aktarılması kolayca yapılabilir. Bu işlemde her iki cihaz içinde aynı Apple ID’nin kullanılması gerektiğini hatırlatmak isterim.Eski iPhone’daki Fotoğraflar Yeni iPhone’a Nasıl Aktarılır?

    Google Fotoğraflar Uygulaması ile Fotoğrafların Aktarımı

          Google fotoğraflar uygulamasına aktarılan fotoğraflar bu servisi kullanan herhangi bir cihaz tarafından kullanılabilir. Eski cihazdaki fotoğraflar Google’ın bu servisine aktarılarak yeni iPhone üzerinden bu servisteki fotoğrafların kullanılması sağlanabilir. Bu uygulama üzerinden fotoğraf aktarılabilmesi için her iki cihaza da uygulamanın yüklenmiş olması gerekiyor. Her iki cihaz üzerinden uygulamaya aynı kullanıcı ile bağlanıldığında ortak fotoğraf alanına ulaşılmış olunur. Bu sayede eski cihazdaki fotoğrafların yeni iPhone aktarılması sağlanabilir.

    AirDrop ile Fotoğrafları Aktarın

          iPhone’da kullanılan AirDrop servisi üzerinden eski ve yeni iPhone’lar arasında fotoğraf paylaşımı yapılabilir. Telefonlarda kullanılan iOS versiyonun 7 ve üzerinde olması ve Bluetooth veya Wi-Fi alanlarında AirDrop ile fotoğraf paylaşımı yapılabilir. Bu işlemde her bir fotoğraf için ayrı ayrı işlem yapıldığında fotoğraf sayısına göre aktarım uzun zaman alabilir.

          iPhone ile ilgili daha önce yazdığım makalelere bu linkten ulaşabilirsiniz.

          Twitter takip için @salihertugrul Instagram takip için Teknokafe

    Akıllı telefonunuz için en iyi bulut tabanlı fotoğraf depolama servisleri

    Çoğu kullanıcının akıllı telefonlarında en fazla kullandığı araçların başında kameralar geliyor. Telefonların hafızasına baktığımızda ise en çok yer kaplayanların fotoğraflar ve videolar olduğunu görüyoruz. Son yıllarda verimli sıkıştırma teknolojileri sayesinde çekilen fotoğraflar ve videoların, kaliteden ödün vermeden daha küçük boyutlarla cihazlarda depolanması sağlanıyor. Ancak çok fotoğraf ve video çeken birisiyseniz, bir süre sonra bu teknoloji de ihtiyaçlara cevap vermeyecektir. Bu durumda ya microSD kart satın alma seçeneğini tercih edecek ya da internet üzerinden sunulan ve mobil cihazlardan da uygulamalar aracılığıyla kolay kullanım imkanı sunacak bulut tabanlı fotoğraf depolama seçeneklerini tercih edeceksiniz. Bu yazıda akıllı telefonunuzla çektiğiniz fotoğrafları veya videoları depolayabileceğiniz ve cihazınızda yer açmayı sağlayacak bulut tabanlı fotoğraf depolama servisleri seçeneklerini sıralıyoruz.

    Google Fotoğraflar

    Google Fotoğraflar, akıllı telefonlarla çekilen fotoğraflar ve videoların internet üzerinde depolanması için önde gelen servislerden ilki olarak akıllara geliyor. Üstelik Google, getirdiği çeşitli düzenleme ve organizasyon araçları sayesinde depolama hizmetinin ötesine geçerek kullanışlı bir arşiv elde etmenizi sağlıyor. Çoğu Android telefonunda yüklü gelen ve hatta varsayılan galeri uygulaması olan Google Fotoğraflar’ı iOS kullanıcıları da ücretsiz olarak yükleyebiliyor.

    Google Fotoğraflar ücretsiz biçimde ve sınırsız sayıda fotoğraf ve videoyu depolamaya izin veriyor. Ancak bu fotoğraf ve videolar tam kalitede değil, yine de yüksek kalitede saklanıyor. Eğer tam kalitede fotoğraf ve video depolama imkanı isterseniz, bunun için Google Hesabınız kapsamında size sunulan bulut depolama alanı sunuluyor. Daha fazla ek alanı satın alarak fotoğraflarınızı ve videolarınızı tam kalitede depolayabilirsiniz.

    Google Fotoğraflar, bulutta yedeklenen fotoğrafları ve videoları telefondan kaldırma gibi bir özellik de sunuyor. Bu sayede akıllı telefonunuzda daha fazla alan açabilirsiniz. Mobil uygulamalarında bulunan ve Anılar olarak adlandırılan bir özellik de geçmişte çektiğiniz fotoğrafları hikâye biçimiyle hatırlamanızı sağlıyor. Çeşitli düzenleme ve arşivleme özellikleri de mevcut. Akıllı telefonunuzda kapsamlı bir fotoğraf ve video galeri ve düzenleme çözümü isterseniz, Google Fotoğraflar’dan yararlanabilirsiniz.

    One Drive

    One Drive fotoğraf ve videolar için de iOS ve Android uygulamalarında otomatik yedekleme özelliğini sunuyor. Uygulama üzerinden otomatik yedeklemeyi açarak çektiğiniz fotoğraf ve videoların One Drive’ın sunduğu bulut depolama alanında saklayabilirsiniz. 5 GB’lık alan her kullanıcıya ücretsiz olarak sunuluyor. Para vererek 100 GB ya da 1 TB’lık alanlara sahip olabilir, bu sayede fotoğraf ve videolarınız için daha fazla alan açabilirsiniz.

    Bir Microsoft ürünü olduğu için One Drive, Windows 10 PC’leriyle iyi bir entegrasyona sahip. Bu yolla çektiğiniz fotoğraf ve videoların otomatik olarak bulut üzerinden bilgisayarınızda da depolanmasını sağlayabilirsiniz. Bu sayede istediğiniz zaman telefonunuzdan bilgisayara fotoğraf veya video aktarma zahmetinden de kurtulacaksınız. Bu arada bir Mac sahibiyseniz, One Drive’ın eşzamanlama yazılımını bilgisayarınıza kurarak aynı imkanı elde edebilirsiniz.

    One Drive’ın fotoğraflar bölümünde akıllı özellikler var. RAW dosya desteği, fotoğraflardaki içeriğin otomatik olarak tanınması ve etiketlenmesi, içeriğe veya konuya göre arama yapma imkanı bunlar arasında yer alıyor.

    Dropbox

    Dropbox daha çok belge depolama ile akıllara gelen bir bulut servisi olsa da, uzun zamandır mobil uygulamaları üzerinden fotoğraf depolama imkanı da sunuyor. iOS ve Android uygulamaları ile, akıllı telefonunuzda çektiğiniz fotoğrafların otomatik olarak Dropbox bulutunda saklanmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca bilgisayarınızdaki fotoğrafları da Dropbox’a yükleyebilirsiniz. Buluttaki fotoğraflarla basit slayt gösterileri oluşturabilir, fotoğrafları Dropbox kullanıcılarıyla veya başka kullanıcılarla pratik şekilde paylaşabilirsiniz.

    Ne var ki, depoladığınız fotoğraflar için etiketleme veya çevrimiçi düzenleme imkanı sunulmuyor. Dropbox’ın her kullanıcısına ücretsiz olarak sunduğu 2 GB’lık alan pek yeterli olmayacaktır. Bu nedenle aylık 9.99 dolarlık bir ücrete sahip olan Plus veya 16.58 dolarlık fiyata sahip olan Professional planı tercih edebilirsiniz. Plus planında 2 TB, Professional planında ise 3 TB depolama alanı sunuluyor.

    Aslına bakarsanız, Dropbox sunduğu özellikler ve fiyatlarıyla daha çok profesyonel fotoğrafçılara hitap ediyor. Ancak akıllı telefonlarıyla fotoğraf çekmeyi seven profesyoneller için, mobil uygulamalarıyla sunduğu işlevler de tercih nedeni olabilir.

    iCloud

    Apple’ın bulut tabanlı hizmeti iCloud altında iCloud Fotoğraf Arşivi adlı bir özellik de mevcut. Bu özelliği iPhone, iPad veya Mac cihazlarında açabilirsiniz. Açtığınız takdirde iPhone’unuz ile çektiğiniz fotoğraf ve videolar bulutta depolanır. Aynı iCloud hesabı altındaki tüm cihazlarda da bu fotoğraflara erişebilirsiniz. Üstelik iCloud sunucularında çektiğiniz fotoğrafların tam kaliteli versiyonları saklanırken, cihazınızda ise daha az yer tutacak sıkıştırılmış versiyonları muhafaza edilir ya da sadece ön gösterim niteliğindeki versiyonları saklanır. Böylelikle iPhone’unuzun depolama alanı fotoğraflar ve videolarla fazla işgal edilmemiş olur.

    Apple iCloud kullanıcılarına 5 GB’lık alanı ücretsiz olarak veriyor. Ancak bu alan çoğu kullanıcı için fotoğraf ve video depolama konusunda yeterli olmayacaktır. Apple 50 GB’lık alanı 6,49 TL, 200 GB’lık alanı 19,99 TL ve 2 TB’lık alanı da 64,99 TL’lik aylık ödemelerle sunuyor. Üstelik 200 GB ve 2 TB’lık alanları da diğer aile bireyleriyle paylaşabilirsiniz.

    Fotoğrafları kişi ve yerlere göre etiketlemek, aynı yüzlerin bulunduğu fotoğrafların otomatik olarak gruplandırılması, basit paylaşım araçları da iCloud’un diğer özellikleri arasında bulunuyor. Android kullanıcıları ise iCloud’ın sunduğum imkanlardan yararlanamıyor.

    Flickr

    En eski fotoğraf depolama servislerinden bir tanesi olan Flickr, kolay kullanım sunan arayüzüyle özellikle profesyonel fotoğrafçıların uzun zaman boyunca tercih ettiği servislerden bir tanesi olmuştu. 2010’lu yılların ortalarında da iOS ve Android uygulamalarını güncelleyerek akıllı telefonlar için de kullanışlı bir araç hâline gelmişti. Genişletilmiş etiketleme seçenekleri, fotoğrafları farklı çözünürlüklerde görüntüleme ve indirme imkanı da Flickr’ın güçlü yanları arasında bulunuyor. Ne var ki, Yahoo’nun Flickr’ı SmugMug’a satmasıyla birlikte bu servisin nitelikleri değişti.

    SmugMug, Flickr’ın ücretsiz hesaplarında en fazla 1000 fotoğraf saklanmasına izin veriyor. Yıllık 49,99 dolarlık ücreti karşılığında sunulan Pro planında ise sınırsız depolama, fotoğrafları 5K çözünürlüğe kadar görüntüleme, en fazla 10 dakikaya kadar video izleme gibi özellikleri sunuyor.

    Video konferanslarınız için en başarılı web kameraları

    0

    Türkiye’de tüm dünyada olduğu gibi Pandemi ile birlikte birçok şirket evden çalışmaya geçti. Yaklaşık 3 aylık bir sürecin ardından iş dünyasının bir bölümü ofislere ve iş yerlerine dönse de hala büyük bir kısmın evden çalışmaya devam ettiğini söyleyebiliriz. Evden çalışmaya geçen firmalar bu süreci organize bir şekilde yürütebilmek için haliyle bazı temel hazırlıklar yaptılar. Ne kadar süreceğini öngöremedikleri bu dönem için çoğu firmanın VPN yani sanal özel ağlar ile diğer temel yazılım ve altyapı destekleri dışında ekipman desteği konusunda çok bonkör davranmadığını söylemek mümkün. Ancak bugünlerde hala evden çalışmaya devam eden firmalar için bazı ekipmanları çalışanlarına sağlamaları işlerin verimliliği ve kalitesi açısından son derece kritikti. Özellikle sık sık video konferans uygulamaları üzerinden toplantı yapan şirketler bu dönemde çalışanlarına hem ses hem de görüntü konusunda toplantılarını verimli bir şekilde yapabilecekleri teknoloji ekipmanlarını sağladılar. Bu noktada verimli bir sanal toplantı için iyi bir web kamerasının ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu yeniden keşfettik. Diğer keşfettiğimiz ise elimizdeki binlerce lira ödeyerek sahip olduğumuz bilgisayarların dahili kameralarının çağın çok gerisinde kaldığıydı.

    Aslında kaliteli bir görüntü elde edeceğiniz profesyonel ya da kurumsal olarak adlandırabileceğimiz web kameralar sadece iş dünyasının beyaz yakalıları için değil, bir Twitch yayıncısı veya YouTube yıldızı olmayı hayal edenlerin de hedef kitlesi bağlantı kurmak için edinmesi gereken anahtar cihazlar. Bununla birlikte ara sıra arkadaşlarıyla görüntülü sohbetler yapan biri iseniz nispeten daha ucuz web kameraları da işinizi görecektir. Ancak örneğin global bir şirketin pazarlama müdürü iseniz ve gününüz zoom ya da teams üzerinde geçiyorsa çok kaliteli bir webcam’e ihtiyacınız olacaktır. Ya da bir içerik oluşturucuysanız, Twitch ve Facebook gibi platformlarda öne çıkmanız için olabildiğince net ve keskin bir görüntü kalitesine ve düzgün bir çözünürlüğe sahip bir cihaza ihtiyacınız olacaktır. İyi web kameraları, görünümünüzü özelleştirmenizi sağlayan gelişmiş yazılım seçenekleriyle paylaştığınız görüntünün kalitesini daha da ileri götürebilen cihazlardır.Web kameraları kategorisinde çok fazla seçenek var ve yanlış modeli seçmek, önemli bir iş toplantısı veya canlı akış sırasında bulanık ve pikselli görünmenize neden olabilir. Ambien Bu nedenle, ister bir ev ofisi kurgulayın ister Twitch’te yayınınızı bir sonraki seviyeye taşımak isteyin, ihtiyaçlarınız için en iyi web kamerasını bulmanıza yardımcı olmak adına bu hafta size bazı tavsiyeler içeren bir yazı hazırladım.

    Piyasadaki en iyi web kameraları mercek altında
    Önereceğim ilk cihaz, saniyede 30 kare hızında net 1080p görüntü sunan Logitech C920. C920 ayrıca sesinizi yakalamak için güvenilir çift mikrofona ve dizüstü bilgisayarlar, monitörler ve tripodlar için ideal olan esnek bir tasarıma sahiptir. Daha iyi kaliteye ihtiyacınız varsa, Logitech C922 Pro Stream saniyede 60 kare video ve otomatik arka plan kaldırmayı aynı şık ve çok yönlü tasarıma sığdırıyor.
    Logitech C310, Microsoft LifeCam HD-3000 gibi 720p’de kayıt yapan diğer popüler uygun bütçeli seçenek. İçerik oluşturmak için en iyi web kamerasını arıyorsanız, Razer Kiyo, akış sırasında yüzünüzü aydınlatmaya yardımcı olan yerleşik bir halka ışığına sahip mükemmel bir seçim. Ayrıca YouTuber’lar için saniyede 60 kare video çekimi sağlayan ve çeşitli gelişmiş yazılım özelleştirme özelliklerine sahip yeni Logitech Streamcam’i de unutmamak gerek.
    Web kameralarının şu anda inanılmaz derecede yüksek talep gördüğünü belirtmem gerekiyor, bu yüzden şu anda aradığınız özelliklerde bir webcam’i piyadada bulamayabilirsiniz. C920 ve Microsoft LifeCam gibi modeller, birçok satış noktasında sipariş listesinde, yani almak için birkaç hafta beklemeniz gerekebilir. Şimdi önerdiğim cihazların bazılarının detaylarına bakalım.

    Logitech C920
    Logitech C920’yi hemen hemen her konferans odasında görmenizin bir nedeni var. Bu genel olarak satın alabileceğiniz en iyi web kamerası. C920, saniyede 1080p ve 30 kare hızında keskin videolar kaydeder ve hem solo konferans aramaları hem de büyük toplantı odaları için ideal olan 78 derecelik geniş bir görüş alanına sahiptir. Şık siyah tasarımı, ekranlara yerleştirme veya tripodlara takmak için eşit derecede ideal ve eşlik eden yazılımı özelleştirilebilir arka planlar ve avatarlar sunar. Oyun oynamak için daha üst seviye bir şeye ihtiyacınız varsa, Logitech C922 Pro Stream web kamerası, 720p’de 60 fps video kaydını sağlayan C920’nin geliştirilmiş bir sürümüdür. Ancak, video görüşmeleri için yalnızca en iyi genel kaliteyi arıyorsanız, Logitech C920 işinizi fazlasıyla görecektir.

    Logitech C310
    Popüler ve uygun fiyatlı bir diğer seçenek olan Logitech C310, çoğu monitör ve dizüstü bilgisayar ekranına kolay monte edilebilen basit bir tasarım içinde sağlam 720p görüntü kalitesi sunuyor. C310, mümkün olan en iyi resmi elde etmek için otomatik olarak aydınlatma koşullarını ayarlayabilir ve ürünle birlikte verilen Logitech Web Kamerası Yazılımı ile çerçeveyi özelleştirmek veya web kamerasını hareket dedektörü olarak ayarlamak için kullanabilirsiniz. 1080p video veya tripod montaj seçenekleri istiyorsanız daha pahalı bir şey için almanız gerekecek, ancak ihtiyacınız olan her şey günlük video görüşmeleri için sağlam bir kameraysa, C310 çoğu insan için en iyi web kameralarından biridir.

    Microsoft LifeCam HD-3000
    50 doların altındaki en iyi web kameralarından biri olan Microsoft Lifecam HD-300, günlük video görüşmeleri ve grup sohbetleri için 720p video kaydı sunuyor. Kamera, görünümünüzü özelleştirmek için çeşitli filtreler ve efektler ile varsayılan çözünürlüğü özelleştirme seçenekleri sunuyor. LifeCam yazılımı ile geliştirilen uygulamayı sabit diskinize kolayca fotoğraf ve video çekmek veya sosyal medyada paylaşmak için de kullanabilirsiniz. LifeCam HD-3000 Skype sertifikalıdır ve bağlantıda kalmak için öncelikle Microsoft’un çevrimiçi sohbet uygulamasını kullanıyorsanız bunu aklınızda bulundurmanız gerek.

    Logitech StreamCam
    Ciddi bir yayıncı veya hevesli bir içerik oluşturucuysanız, Logitech StreamCam satın alabileceğiniz en iyi web kameralarından biridir. Bu üst düzey web kamerası, 1080p’de saniyede 60 kare hızında kayıt yaparak Twitch akışları ve yüksek kaliteli YouTube videoları için idealdir. StreamCam, hem yatay hem de dikey modlarda monte edilebilecek benzersiz bir yeteneğe sahiptir, bu nedenle Instagram ve TikTok gibi platformlar için de kullanabilirsiniz. Bu mükemmel akışlı web kamerası, yüksek hızlı bir USB-C bağlantısı, çeşitli montaj seçenekleri ve 3 aylık XSplit Premium akış yazılımı sunar.

    Razer Kiyo
    İyi aydınlatma, karanlık, bulanık bir görüntü ile parlak ve net bir görüntü arasındaki fark anlamına gelebilir. Razer Kiyo bu soruna zarif bir çözüm sunuyor. Oyuncular için tasarlanan ancak herhangi bir ayar için ideal olan Kiyo, çevrimiçi video görüşmelerine veya oyun yayınlarına atlarken yüzünüzü aydınlatmaya yardımcı olan entegre bir halka ışığına sahiptir. Bu web kamerası saniyede 30 karede net bir 1080p’de veya 720p’de daha yumuşak bir 60 fps’de kayıt yapabilir. Bu da onu oyuncular ve ciddi içerik oluşturucular için en iyi web kameralarından biri yapar. Kiyo, nispeten daha pahalı, ancak kendinizi düşük ışıklı ortamlarda çalışıyorsanız ve harici bir ışık satın almak istemiyorsanız, yatırıma değer.

    Sizin için en iyi web kamerası hangisi?
    En iyi web kamerasını ararken, çözünürlük, kare hızı ve fiyat gibi birkaç önemli faktörü göz önünde bulundurmalısınız. Yaptığınız tek şey birkaç günlük görüntülü görüşme ise Logitech C310 ve Microsoft Lifecam HD-3000 gibi giriş seviyesi kameralar bu kullanım için idealdir. Web kameranızı YouTube, Twitch gibi platformlarda içerik oluşturmak için kullanıyorsanız, 1080p’de çekim yapan bir web kamerası almayı hedeflemelisiniz. Logitech C920 ve Razer Kiyo gibi birçok web kamerası saniyede 30 kare hızla 1080p çekiyor. Ancak akışlar ve videolar için en sürükleyici kaliteyi istiyorsanız, Logitech StreamCam gibi 60 fps’de 1080p’yi işleyebilen bir kamera kullanmalısınız.
    Ayrıca bir web kamerasının sahip olduğu ayrıcalıklı özellikleri de dikkate almaya değer. Razer Kiyo’nun dahili bir halka ışığı vardır, bu da düşük ışıklı odalarda kayıt yapan ve ayrı bir ışığa sahip olmayan kişiler için idealdir. Logitech kameralar genellikle çekimlerinizi özelleştirmek için güçlü yazılım seçeneklerine sahiptir ve StreamCam hem mobil hem de portre modlarında çekim yapabilir, bu da mobil tüketim için video çekip çekmediğinizi düşünmeye değer.

    iPhone SE 2020 kamerası testte!

    0

    Apple’ın uygun fiyatlı telefonu iPhone SE 2020, tüm dünya tarafından kabul görmüş kamera testi DxOMark testine girdi. Peki Apple’ın uygun fiyatlı telefonu iPhone SE 2020 kamerası nasıl?

    iPhone SE 2020 kamerası teste girdi!

    iPhone SE 2020, Apple tarafından uygun fiyatlı telefon olarak tüm dünyaya tanıtıldı. Apple’ın en güçlü işlemcisinden güç alan telefon, tek kamera ile kullanıcıların karşısına çıktı. Bu tek kamera DxOMark testine girdi ve tek kamera ne kadar yetenekli ortaya çıktı! iPhone SE 2020, genel değerlendirme testinden 101 puan aldı. Fotoğraf testinden ise uygun fiyatlı telefon 103 puan almayı başardı. Telefon video testinden ise 98 puan aldı. Bilindiği üzere bu modelde ultra geniş açılı bir kamera bulunmuyor.

    iPhone SE 2020 kamera özellikleri nelerdi?

    Arka tarafta 12 Megapiksel çözünürlüğünde tek kamera karşılıyor. Bu kameranın diyafram değeri f/1.8 olarak karşımıza çıkıyor. Bu kamera 5 kata kadar dijital yakınlaştırma yapılabilirken, gece modu olmayan telefonda gece çekimleri için kamera True Tone LED flaş ile güçlendirilmiş durumda. Aynı zamanda sarsıntıları minimum seviyeye indirmesi için optik imaj sabitleyici bulunuyor. Arka kamera, 4K 60 FPS video kaydı gerçekleştirebiliyor. iPhone SE 2020 kamera özellikleri ile ilgili detaylarda önde de bizi 7 Megapiksellik tek kamera karşılıyor. f/2.2 diyafram değerine sahip bu kamera ile 1080p 30 FPS video kaydı gerçekleştirmek mümkün.

    Desperados III İnceleme

    0

    Bu aralar Vahşi Batı teması birçok geliştiricinin dikkatini çekiyor. Aslında oyun dünyasının bu temaya uzun süredir ihtiyacı vardı. Ardına güzel bir hikaye yapıştırdınız mı her şey tadında gider. Desperados III, hiç kuşkusuz merakla beklenen isimlerden biriydi.

    Mimimi Games tarafından geliştirilen ve THQ Nordic tarafından yayınlanan gerçek zamanlı bir taktik oyunumuz, bizleri John Cooper’ın hikayesine dahil ediyor. Bir gün yolsuz bir şirketin ele geçirdiği ve kendisinin de aradığı adamı bulmak için yollara düşer. Tabii çok geçmeden bu yolculuğu başkaları tarafından yarıda kesilir. Hikaye oldukça sıradan görünse de aslında sağlam. Bazı büyülü unsurların yanında, hayal edebileceğiniz standart kovboy hikayesini düşündüğünüzde karakterler son derece sevimli ve eğlenceli. Her görevde sizi güldürecek birçok diyaloga denk geleceğiniz kesin.

    Desperados III, gerçek zamanlı bir strateji oyunu ve bu da bol bol fare tıklaması gerektiren oynanışı beraberinde getiriyor. Oyunun en büyük özelliği, duraklatıp her karakterinize bir komut verip aksiyon almalarını sağlayan “showdown” modudur. Bu da tek tabanca ile eğer erişilebilir noktadaysa iki düşmanı eleyebilmek anlamına geliyor. Oyun, gizlilik temasını ana fikir almış. Yani olabildiğince gürültüden uzak kalmalı ve alarmlardan uzak durmalısınız. Düşmanların belli görüş açısı olduğundan çömelerek taşların, ağaçların arkasına saklanabilirsiniz. Onların dikkatini başka yöne çekmek için madeni para kullanıp, ardından taktiğinizi yapabilirsiniz. Ancak unutmayın ki kaynağınız sınırlı. Yani sessizce hançerinizle bir düşmanı öldürdüğünüzde, onun üzerinden hançerinizi geri almayı ve bedenini de saklamayı unutmamak gerekiyor. Bu noktada oyunun zorluğuna göre yapay zeka bayağı işinizi zorlaştırabiliyor.

    Ve bu da oyunun artılarından biri. Desperados III’ün bir Vahşi Batı teması olduğundan, silahlar oyunda büyük rol oynar. Ancak bu, silah odaklı bir deneyim olacağı anlamına gelmiyor. Silahınızı nerede kullanacağınızı bilmek çok önemli. Gürültü, diğer düşmanların dikkatini çekebilir ve mermileriniz de sınırlı. Her karakterin kendisine özel farklı nitelikleri var. Ana karakter Cooper, iki tabancası ve fırlatma bıçağı ile oldukça etkili bir kovboy. Çevik olduğundan birçok noktaya erişebiliyor. Diğer tarafta Doctor McCoy, pek çevik değil. Onun belli yerlere ulaşabilmesi için merdiven kullanması gerekiyor. McCoy aynı zamanda keskin nişancı, müttefiklerini iyileştirebiliyor ve yakındaki düşmanları sersemletebiliyor. Grubun üçüncüsü üyesi Hector’dur. İri ve güçlü bir adam olan Hector, tek bir atışta birden fazla düşmanı öldürebilen devasa bir av tüfeğine, ancak delicesine yüksek sesli olduğunu da belirtelim.

    Yakın dövüşte güçlü Longcoat düşmanlarını yenebilen tek karakter Hector. Ayrıca ıslık çalarak düşmanın dikkatini dağıtabiliyor. Dördüncü karakter ve tartışmasız en önemlisi, grubun gizlilik ustası Kate. Düşman kuvvetleri arasında özgürce dolaşmak için kendini gizleyebilir ve düşmanlarını dikkatini dağıtmak veya onları takip etmek, kandırmak için cazibesini kullanabilir. Diğer karakterlerin aksine Kate, bayıltılmış düşmanları bağlayamaz ve yetenekleri, kadın düşmanlar üzerinde çalışmaz, bu yüzden becerilerini ne zaman ve nerede kullandığınıza dikkat etmelisiniz.

    Oyunda her bölümde yavaş yavaş karakterler tanışıp, hikayeyi anlamaya başlarsınız. Bu sırada oynanışı da çözersiniz. Her şey son derece keyifli olsa da tek sorun muhtemelen seviye dizaynlarının birbirine çok benzemesi. Tabii eğlence ve oyun türünü seviyorsanız, bu tarz bir detaya pek takılmayacaksınız.

    Sonraki nesil Mac’lerde silikon çip kullanılacak

    Mac’te Apple silikon çipe geçiş, tüm Apple ürünleri arasında ortak bir mimari yaratarak geliştiricilerin yazılımlarını Apple ekosisteminin tamamı için yazıp optimize etmelerini çok daha kolay hale getirecek…

    Apple’ın kendine ait birinci sınıf özel silikon çipe geçiş yapılacağını duyurmasıyla birlikte Mac için tarihi bir döneme girildi. Bu geçiş aynı zamanda tüm Apple ürünleri arasında ortak bir mimari oluşturarak geliştiricilerin uygulamalarını ekosistemin tamamı için yazıp optimize etmelerini çok daha kolay hale getirecek.

    On yıldan uzun süredir yapılan en büyük güncellemeyi sunan sonraki Mac işletim sistemi macOS Big Sur, Apple silikon çipe sorunsuz ve kesintisiz geçiş sağlayacak teknolojilere sahip. Geliştiriciler mevcut uygulamalarını Apple silikon çiple çalışacak biçimde kolaylıkla dönüştürerek Apple silikon çipin sağladığı güçlü teknolojilerden ve performanstan yararlanabilecekler. Üstelik geliştiriciler, ilk kez iOS ve iPadOS uygulamalarını hiçbir değişiklik yapmadan Mac’te kullanıma sunabilecekler.

    Apple, geliştiricilerin Apple silikon çiple çalışmaya başlamalarına yardımcı olmak için Evrensel Uygulama Hızlı Başlangıç Programı’nı da sunuyor. Bu program; belgelere, forum desteğine ve macOS Big Sur ile Xcode 12’nin beta sürümlerine erişimin yanı sıra, Apple’ın A12Z Bionic Çip Üzerinde Sistemini (SoC) temel alan Mac geliştirme sistemi Developer Transition Kit’e (DTK) sınırlı erişme imkanı sağlıyor.

    Apple silikon çipe sahip ilk Mac’i yıl sonuna kadar satışa sunmayı planlayan Apple, geçiş sürecinin yaklaşık iki yıl içinde tamamlanacağını öngörüyor. Apple, önümüzdeki yıllarda Intel tabanlı Mac’ler için yeni macOS sürümünü desteklemeye ve sunmaya devam edecek. Ayrıca, heyecan verici yeni Intel tabanlı Mac’ler de geliştirme aşamasında. Apple silikon çipe geçiş, Mac için şimdiye kadarki en büyük atılımı temsil ediyor.

    Qualcomm robotik sistemler için en güçlü 5G yonga setini duyurdu

    Qualcomm robotik sistemler için en güçlü yonga seti olan Qualcomm Robotics RB5 platformu Snapdragon 865 yonga setini duyurdu. Söz konusu platform, daha fazla yetenekli robotik sistemlere imkan tanıyan yonga seti Qualcomm Artificial Intelligence Engine 5.0 motoru ve 5G desteği ile ön plana çıkıyor.

    Qualcomm geçtiğimiz yıllarda yapay zeka desteğine sahip olan Robotics RB3 adında Snapdragon 845 yona seti temelini kullanan bir robotik sistem platformu duyurmuştu. Firma şimdi de bu sistemi en güçlü formuna kavuşturarak bu alanda da en önemli firmalardan olma hedefini güçlendiriyor.

    Qualcomm Robotics RB5 yonga seti performansta iddialı… ARM mimarisinin mobil dünyadaki en güçlü firmaları arasında olan Qualcomm dizüstü bilgisayar ve sanal gerçeklik pazarında attığı adımların ardından potansiyel gördüğü alanlara girmeye devam ediyor. Qualcomm Robotics RB5 adıyla tanıtılan işlemci QRB5165 işlem

    cisini temel alıyor. Snapdragon 865 yonga seti ile aynı karakteristik özelliklere sahip olan Robotics RB5 yapay zeka performansını 16 TOPS seviyesine kadar çıkarmayı başarıyor.

    Saniyede 2 Gigapiksel veriyi işleyebilen görüntü işlem birimi sayesinde 8K 30fps, 4K HDR 120fps, 200MP çözünürlüğünde fotoğraf ve 64MP çözünürlüğünde sıfır gecikmeli fotoğraf çekimi gibi avantajlar elde edebiliyor. Yonga seti 5G desteği yanı sıra Bluetooth 5.1 ve Wi-Fi 6 teknolojileri ile de em iyi bağlantı seçeneklerini sunmayı başarıyor.

    Sony’nin yeni A8 4K HDR OLED TV’leri satışa sunuldu

    Çığır açan hareketli görüntü ve ses teknolojileri, en üstün kalitede izleme deneyimi sunmak üzere, 8 milyon kendinden aydınlatmalı piksele sahip OLED paneli ile bir arada…

    Sony, yepyeni A8 serisi 4K HDR OLED televizyonlarını tüm Avrupa’da ve Türkiye’de perakende satışa sundu. Sony’nin görüntü işleme ve ses alanlarındaki son teknolojik inovasyonlarını bir arada barındıran A8 serisi, Japon üretici firmanın bilinen kalitesini bir kez daha gözler önüne seriyor.

    A8’in üstün niteliklerinin merkezinde, görüntü verilerini hassasiyetle analiz ederek saf siyah, yüksek parlaklık ve gerçekçi görüntülerle OLED’in yoğun kontrastını ortaya çıkaran X1 Ultimate Görüntü İşlemcisi yer alıyor. TV aynı zamanda, gerçekçi gölgeler ve tonlar, daha fazla derinlik, incelikli dokular ve sadece OLED’in sunabileceği saf siyah kontrastla dolu sahnelerin keyfini çıkarabilmeniz için parlak alanlarda renk ve kontrastı iyileştiren Pixel Contrast Booster teknolojisine sahip. A8’i farklı kılan diğer bir özellik ise, ilk kez bir OLED TV’de Sony’nin kendi geliştirdiği X-Motion Clarity teknolojisinin kullanılmış olması. Bu sayede hızlı hareketler dahi akıcı ve net görünüyor. Hareketli görüntüler, bulanıklığı en aza indirecek şekilde hassasiyetle kontrol ediliyor, böylece yüksek hızlı sahnelerde görüntüler daha az parlaklık kaybıyla aslına sadık kalıyor.

    A8 TV’ler, televizyon ekranını hoparlöre dönüştüren Acoustic Surface Audio teknolojisi sayesinde, Sony’nin tam anlamıyla çok boyutlu bir görsel-işitsel deneyim sunma geleneğini devam ettiriyor.

    ​Yeni Acer Swift 5 stil ve performansı bir araya getiriyor

    Tüm gün boyunca yarı yolda bırakmayan pil, hızlı şarj özelliği sayesinde 30 dakikalık şarjla dört saat kullanım imkanı sunuyor…

    Acer, güçlü olmasının yanı sıra gün boyu rahatça taşınabilecek kadar hafif olan yeni Swift 5 dizüstü bilgisayarla üretkenliğe yeni bir boyut getiriyor. Tasarım ve performans konusunda son derece etkileyici olan bu rahat taşınabilir ürün, harika özelliklerini profesyonel estetik görünümüyle tamamlıyor. Bu yılki modelde bulunan ince çerçeveler %90 ekran gövde oranı elde edilmesini sağlıyor. Ürün Antimikrobiyal Corning Gorilla Glass kaplı dokunmatik ekrana ve sis yeşili gibi yeni renk seçeneklerine sahip.

    1 kg’dan Az

    Acer Swift 5 dizüstü bilgisayar stil, güç ve taşınabilirliği bir araya getiriyor. Yüksek kaliteli magnezyum lityum ve magnezyum alüminyum alaşımından üretilen 14,95 mm kasa, Intel’in yeni Xe mimarisini baz alan güçlü entegre grafiklere sahip yeni nesil Intel® Core işlemcilere ve tercihe bağlı NVIDIA GeForce MX350 GPU’ya ev sahipliği yapıyor. Tüm bu donanım toplam 1 kg’ın altında1 ağırlıkla sunuluyor. Bu güç, aynı anda birden fazla uygulamayı sorunsuz çalıştırma imkanı sunuyor.

    Yüksek hızlı 1 TB PCIe SSD depolama ve 16 GB’a kadar LPDDRAX ise bu uygulamaların hızlı yüklenmesini sağlıyor. Ayrıca, ofiste çalışanlar veya konferans görüşmeleri yapanlar üç ayrı soğutma modu arasında geçiş yaparak (sessiz, normal ve performans) cihazın ne kadar ses çıkaracağını belirleyebiliyor. Dizüstü bilgisayarın kapağı açıldığında geniş bir trackpad ve 14 inç FHD IPS dokunmatik ekran ortaya çıkıyor.

    Swift 5’in şık tasarımı sis yeşili veya safari altın renk seçenekleriyle geliyor. Her iki renkte de altın renkli hatlara yer veriliyor.

    Apple yeni geliştirici teknolojilerini tanıttı

    Apple, gelecek nesil uygulamaları destekleyen yeni geliştirici teknolojilerini tanıttı…

    Apple, 23 milyon geliştiricisinin geleceğin uygulamalarını geliştirmelerine yardımcı olacak güçlü yeni teknoloji serisini tanıttı. Bu yeni araçlar, geliştiricilere Apple’ın sektörde lider platformları için daha güçlü uygulama deneyimleri oluşturma imkanı verirken işlerini daha iyi yönetmeleri ve büyütmeleri için yardımcı olacak. Apple’ın yıllık geliştirici anketine ek olarak, WWDC20 sayfasında genişletilmiş bir App Store laboratuvarı da yer alacak. Böylece tüm dünyadan geliştiriciler geri bildirimlerini paylaşabilecekler ve App Store’da gelecekte yapılacak iyileştirmelere yardımcı olacak bilgiler verebilecekler. Apple, geliştiricilerin önümüzdeki yıl ve daha sonrasında önerilerini iletebilmelerini sağlayacak yeni forumlar da ekliyor.

    App Clips ve Araç Takımları

    App Clips ile kullanıcılar, App Clip kodları adı verilen yeni görsel göstergelerin yanı sıra NFC, paylaşılan bağlantılar ve daha fazlasıyla uygulamaları keşfetmek için hızlı ve kolay bir yola sahip oluyor. App Clips saniyeler içinde açılarak kullanıcıya uygulama deneyiminden bölüm yaşatıyor, geliştiricilere ise müşterilere tam olarak uygulamalarının en yararlı olduğu noktada ulaşmalarını sağlayan eğlenceli ve yeni bir yol sunuyor. Kullanıcılar App Clip’e girdiklerinde, tüm uygulamayı tek dokunuşla kolayca yükleyebiliyorlar.

    Araç Takımları da daha yararlı olacak ve kullanıcıların bilgileri gereken zamanda tek bakışta görmelerini sağlayacak şekilde yeniden tasarlandı. Kullanıcılar, Ana Ekran sayfalarındaki araç takımlarıyla geliştiricinin araç takımını aygıtlarına her baktıklarında deneyimleyebiliyorlar. Ve yeni bir SwiftUI API ile geliştiriciler, aynı kodu kullanarak iOS, iPadOS ve macOS için araç takımları geliştirebiliyorlar.