Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 908

    MediaTek, HyperEngine teknolojili G Series’i ve Türkiye’deki iş birliklerini duyurdu

    MediaTek, Türkiye’de küresel ve yerli akıllı telefon ve tablet markalarının yanı sıra akıllı TV ve modem gibi yerli cihaz ve teknoloji üreticileriyle iş birlikleri ile büyümesini sürdürüyor.

    MediaTek, Türkiye’deki ilk basın toplantısını geçekleştirdi. Basın toplantısında MediaTek’in yeni teknolojileri Türk tüketicilerine ve teknoloji firmalarına sunma azmine vurgu yapıldı. Toplantıda ayrıca MediaTek’in iddialı Helio G Serisi işlemci ailesinin ve amiral gemisi G95 işlemcinin Türkiye duyurusu da yapıldı.

    Oyun telefonları odağındaki geliştirilmiş yeni nesil MediaTek HyperEngine oyun teknolojisine sahip G Serisi işlemci ailesinin amiral gemisi MediaTek G95, çoklu kamera desteği, bağlantı gücü ve gerçek zamanlı video akışı (streaming) için yapay zeka destekli süper çözünürlük gibi özellikler sağlıyor. MediaTek G Series’in bağlantı, oyun, streaming ve kullanım performansı özellikleri, küresel akıllı telefon üreticisi Xiaomi iş birliğinde, yüksek özellikli üç farklı akıllı telefon modeliyle Türk tüketicisine ilk kez 2020 yılı içerisinde sunuldu.

    Türkiye akıllı telefon pazarı genelindeki payını 3 yılda yüzde 12’den yüzde 32 seviyesine çıkaran MediaTek, 2019 yılı ikinci yarısı itibarıyla da yerli üretim akıllı telefonlarda yüzde 100 pazar payına ulaştı. Bu tarihten sonra ülkemizde üretilen tüm akıllı telefonlar, gücünü MediaTek işlemcilerden alıyor. MediaTek, ülkemizde yerli akıllı TV ve bağlantı cihazları pazarında da güçlü bir konumda bulunuyor. MediaTek’in pazar payı, yerli üretim akıllı TV’lerde yüzde 95, tabletlerde yüzde 45, fiber modem ve VDSL modemlerde yüzde 95 seviyesinde bulunuyor.

    MediaTek basın toplantısında, Türkiye lansmanı yapılan yeni üst sınıf işlemci MediaTek Helio G95 ve G Serisi ürün ailesi, daha canlı görseller, temasa daha hızlı tepki veren ekranlar ve daha güçlü bir internet bağlantısı gibi özelliklerle, akıllı telefonlarda bir üst seviyeye taşıyor.

    Toplantıda ayrıca, farklı segmentlerde akıllı telefonlara hızlı ve akıllı 5G bağlantı özelliği getirecek olan MediaTek Dimensity Serisi 1000+, 820, 800, 800U ve 720 işlemcilerin ön tanıtımı da yapıldı.

    “Türkiye, MediaTek için önemli…”

    Basın toplantısında söz alan MediaTek MEA Bölgesi Kurumsal Satış ve Pazarlama Direktörü Rami Osman (üstte), şirketin küresel iş büyüklüğü hakkında bilgiler verdi ve “Türkiye, MediaTek’in çok önem verdiği bir ülke. Küresel ve yerli üretici iş birliklerimizle Türkiye akıllı telefon ve tablet pazarındaki payımız, 3 yıl içerisinde 3 katına çıktı. Tüketicilere gücünü MediaTek işlemcilerden alan en kaliteli ürünleri sunmak için akıllı TV üreticileri, internet servis sağlayıcıları ve farklı şirketlerle iş birliklerimiz gelişerek sürüyor. Türkiye’nin önemli ve katma değerli bir teknoloji ürün üreticisi ve ihracatçısı olma potansiyeline inanıyoruz. Bu dinamik ülkenin tüketicilerine, her segmentte en son teknolojileri, iş ortaklarımızla birlikte sunmaya, yerli teknoloji üreticileri için de güvenilir iş ortağı olmaya devam edeceğiz” dedi.

    Android uygulama mağazasına yeni özellik geliyor

    0

    Bir uygulamayı telefonunuza indirmeden önce benzer uygulamalarla karşılaştırma yapmanızı sağlayacak yeni özellik test ediliyor.

    Birçok alışveriş uygulaması ya da platformu, kullanıcıların satın alma işlemi öncesinde ürün veya hizmetleri karşılaştırma olanağı sunuyor. Bugüne kadar mobil uygulamaları karşılaştırmak için böyle bir hizmet yoktu ancak Google, Android uygulama mağazasına bununla ilgili yeni bir özellik getirmek istiyor.

    Android Police tarafından keşfedilen test özelliğine göre Google, kullanıcıların uygulamayı telefonlarına indirmeden önce benzer uygulamaları doğrudan karşılaştırmalarına imkân tanıyarak sağlıklı bir karar vermelerini sağlamak istiyor. Google Play uygulama karşılaştırma özelliği ile kullanıcı dostu yapının daha da artırılması esas alınıyor.

    Karşılaştırma konusunun Android platformu açısından önemli olduğu yorumları geliyor… Güvenlik açısından da ciddi tehditlerle karşı karşıya kalan kullanıcıların, bu noktada daha esnek tercih mekanizmalarına ihtiyaç duyduğu kaydediliyor.

    Önemli bir yenilik…

    Uygulamaları karşılaştırmak, kullanıcıların uygulamadaki birçok özelliği doğrudan karşılaştırmalarına ve buna göre hangi uygulamayı indireceklerine karar vermelerine imkân tanıyacağı için son döneme dair yararlı yeniliklerden biri olarak görülüyor. Özellik şu anda test aşamasında olduğu için henüz Google Play’e kesin olarak gelip gelmeyeceğine dair bir bilgi de bulunmuyor.

    Abone sayısı artmasına rağmen Spotify’ın gelirleri düştü

    Kullanıcı sayısındaki olağanüstü artışa karşın Spotify’da ücretli kullanıma yönelik ilginin yeterli seviyede olmadığı görülüyor…

    Ücretli abone sayısının artmasına rağmen daha düşük ücretli aboneliklerin tercih edilmesi sebebiyle Spotify zarar etmeye devam ediyor. Çevrimiçi müzik platformunun lideri olan Spotify, artan rekabet ortamına rağmen üçüncü çeyrekte abone sayısını arttırmayı başardı fakat bu artışı net gelire dönüştüremedi.

    Mali grafiklere göre Spotify, ücretli abone sayısını 6 milyon daha artırarak inanması güç bir seviye olan 144 milyona kadar çıkardı. Şirketin ilk dönem abone tahmini 4 milyonken analistler ise 5 milyon bandında tahminde bulunmuştu. Reklamlı yani ücretsiz aboneler de dahil olmak üzere toplam kullanıcı sayısı 320 milyon ile yüzde 29 gibi çarpıcı bir artış gösterdi.

    Öte yandan firmanın son çeyrekte elde ettiği gelir 1,9 milyar Euro oldu ve yıl bazında yüzde 14 artış gösterdi. Faaliyet zararı ise 40 milyon Euro olarak yansıdı. Ücretli abonelerin daha düşük ödeme planlarını tercih etmeleri sebebiyle faaliyet marjının oldukça düştüğü belirtiliyor.

    Geçen yıl aynı döneme oranla büyük bir düşüşün gözlemlendiği teknoloji şirketinin bu noktada atacağı adımlar merakla bekleniyor.

    Elektrikli bisiklet Harley-Davidson Serial 1 Cycle ile tanışın

    0

    Elektrikli bisiklet üretimi için şirketten ayrı bir ekip kuran Harley-Davidson, ilk modeli Serial 1 Cycle’ı resmi olarak tanıttı.

    Motosiklet dendiğinde ilk akla gelen şirketlerden biri olan Harley-Davidson, her geçen gün gittikçe popüler olan elektrikli bisiklet akımına katılıyor. Elektrikli bisikletler için ayrı bir ekip kuran şirket, ilk elektrikli bisiklet modeli Serial 1 Cycle‘ı duyurdu.

    Yapılan açıklamaya göre elektrikli bisikletin ismi Harley-Davidson’ın 1903 yılında tanıttığı ve en eski modeli olan “Serial Number One”dan geliyor. Üretimde yer alan çoğu model gibi pedal-asist özelliğine sahip olacak olan Serial 1 Cycle, 2021 yılının Mart ayında satışa çıkacak. Yaz dönemi öncesi keyifli bir yenilik vadedeceği anlaşılıyor…

    Bir ilk

    Harley-Davidson’ın elektrikli bisiklet üretmeye iten en büyük nedeni ise koronavirüs pandemisi ile birlikte bu segmentteki satışlarının rekor seviyede artmış olması. Paylaşılan son bilgilere göre 2019 yılı içinde ABD’de 270 bin adet elektrikli bisiklet satılırken bu yıla dair yapılan tahminlere göre 500-600 bin arasında satış gerçekleşmesi bekleniyor. Küresel ölçekteki satışların da önemli seviyede arttığı kaydediliyor.

    Son olarak yeni Serial 1 Cycle modelinin motor gücü, batarya büyüklüğü, menzili ve fiyatı ile ilgili herhangi bir bilgi paylaşılmadı.

    (cart-away.com)

    Heyecanla beklenen Xbox Series X ve S MediaMarkt’ta satışta!

    0

    Microsoft’un merakla beklenen oyun konsolları Xbox Series X ve S, 10 Kasım 2020 itibarıyla teknoloji marketlerde ve web mağazalarında satışa sunuldu.

    Türkiye’deki oyunseverlerin uzun zamandır heyecanla beklediği Xbox Series X ve Xbox Series S, MediaMarkt’ta satışa sunuldu.

    Xbox Series X veya Xbox Series S konsollarından herhangi birini satın alanlar, aylık 29.99 TL gibi düşük bir ücret karşılığında Game Pass üyeliğinin ayrıcalıklarından da faydalanabilecek.

    Optimize edilmiş oyunların çoğu Xbox Game Pass ile ulaşılabilir olacak ve oyun kütüphanesi sürekli güncel tutulacak. Microsoft’un Xbox Game Studios çatısı altında sahip olduğu 23 farklı oyun stüdyosunun çıkaracağı tüm oyunlar, yayımlandıkları gün hem PC hem de Xbox için Game Pass’e eklenecekler. Söz konusu oyunlar arasında HALO Infinite, State of Decay 3, Yeni Forza Motorsport ve Fable 4 gibi oyunseverlerin gözde oyunları da yer alıyor.

    Şimdiye kadarki en güçlü oyun konsolu: Xbox Series X

    Xbox Series X, şimdiye kadarki en güçlü oyun konsolu olma özelliğine sahip. Hem performans açısından hem hız ve geriye dönük uyumluluk açısından çığır açacak bir teknolojiyle donatılmış yeni nesil Xbox Series X, Xbox One’ın 4 katından fazla işlemci gücü sunuyor.

    Satın almak için buraya tıklayınız.

    En küçük boyut, en uygun fiyat: Xbox Series S

    Geriye Dönük Uyumluluk, Xbox Velocity Mimarisi, Akıllı Teslimat ve oyunlarda 120 FPS kare hızına kadar çıkabilme kabiliyeti gibi Xbox Series X ile sunulan yeniliklerin çoğu Xbox Series S’te de bulunuyor.

    Satın almak için buraya tıklayınız.

    Assassin’s Creed: Valhalla İnceleme

    0

    2007 yılından beri hayatımıza, tarihe ve kimi zaman hatıralara dokunan yapım Assassin’s Creed’in yeni üyesi Valhalla ile mitolojik dönemlerdeki seri şimdilik tamamlanıyor. Mısır ve Antik Yunan’dan sonra kuzeyin soğuk rüzgarları arasında yolumuz keyifli bir hikayeden geçiyor.

    Seri zaman içinde iyice evrildi ve aramızda bazı arkadaşlarımız “Neden kuzey mitolojisi?” diye de soruyor. Haklılar ama bunun cevabını almaları için oyunu oynamaları gerekiyor. Burada söylersem bütün sürprizi bozmuş olurum. Oyunda toplamda 22. saati geride bıraktım ve hala çok keyifli gidiyor.

    Assassin’s Creed: Origins ve Assassin’s Creed Odyssey üzerine bu yapımın senaryo akışı biraz daha dengede gidiyor diyebilirim. Origins daha sert ve karanlık, Odyssey ise daha bir gevşek oyun keyfi sunarken Valhalla ile gayri resmi bir lisanda konuşuyormuş hissine kapılabilirsiniz.

    Yer yer sert, yer yer duygusal, bazen karmaşık bazen ise nerede olduğunuzu anlamadığınız bir coğrafyaya yolu düşmüş gezgin gibi hissetmeniz olası. Britanya kültürüne ve tarihine uzaksanız gerçekten zorlanabilirsiniz.

    Mısır ve Antik Yunan’dan sonra kuzeyin yeşil tonları, batan güneş, nehir boyunca süzülme ve yağmaya çıkma gibi heyecanla Valhalla’nın bütününü oluşturuyor diyebilirim. Karakterimizi geliştirmek, yeni yetenekler kazanmak, Templar ve Hidden Ones büroları arasındaki bağın peşinden koşarken cayır cayır yanan kaleler, baskınlar, zorlayıcı ve keyifli boss savaşları ile heyecan arşa çıkıyor.

    Oyun mekaniklerinde yeni eklenen küçük unsurlar sizi oyuna hemen adapte edecektir. Eskiye oranla değişen bazı geliştirme mekanikleri, level atlama sistemindeki yetenek bazlı yapı ve harita üzerinde gitmek istediğiniz yerlerdeki düşmanların seviyesini görebilmek ona göre oyun akışı oluşturabilmek başarılı noktalar.

    Grafiklerin yeni jenerasyon konsollara da uygulandığını düşündüğümüzde PC kısmında HDR ile birlikte muazzam manzara kareleri arasında kalmanız olası. Oyunun başlangıcı çok klasik bir başlangıç diyebiliriz. Fakat hikaye ilerledikçe ve siz yol kat ettikçe oynanabilirlik akabinde de oyuna olan tutku artıyor. Hele ki Asgard macerası ile oyun bambaşka bir noktaya geliyor. Valhalla’da Harald Fairhair, Ivarr, Ubba Ragnarsson, Alfred gibi dizi Vikings vb. karakterleri görmeniz olası. Kuzey mitolojisini ve Britanya kültürünü biliyorsanız bu oyun size çok başka gelebilir. Ben şahsen bazı isimleri gördüğümde “Bu hangi İzlandalı futbolcunun akrabası acaba?” diye düşündüm.

    Senaryonun genel olarak tatmin etmediği yerlerde köyünüzü geliştirerek farklı bir zaman harcama metodu ile oyuna bağlı kalabiliyorsunuz. Etraftaki diğer kaleleri ve köyleri basıp ateşe vermek suretiyle toplayacağınız değerli materyalleri gelişiminiz açısından kullanıp güçlenmek her Viking evladının tercih ettiği bir yoldur ne de olsa.

    Uzun soluklu bir heyecan bize sunulmuş. AC serisi için yükselen tüm değerler toparlanmış. Seriyi sevenler ve kuzeye ilgi duyanlar için önerilir.

    En iyi vlog çekim ipuçları

    Düşüncelerinizi ya da hayatınızdan kesitleri belirli bir kitleyle paylaşmak için giderek popüler ve faydalı hale gelen vlog (ya da videoblog) için en iyi çekim ipuçları nelerdir, bu yazıda anlatıyorum.

    Vlog nedir?

    Sadece metinlerin ve fotoğrafların kullanıldığı daha geleneksel blog’ların bir uzantısı olan ve video blog’un kısaltması olan vlog,  blog ile benzer hedefleri ve işlevleri paylaşsa da aslında hem görsel hem işitsel bir üründür.

    Bir blog kaydetmenin arkasında göründüğünden daha fazla iş vardır. İş sadece bir video kaydedip düzenlemekle bitmez, aynı zamanda yorumlara yanıt vermeniz, izleyicilerle iletişim kurmanın en iyi yolunun ne olduğunu bilmeniz veya bahsettiğiniz konuyu derinlemesine bilmeniz gerekir. Ancak yapılması gerekenler bununla da bitmiyor, hesaba katmanız gereken daha birçok husus var.

    En iyi vlog çekim ipuçları

    Bir vlog yapmakla ilgileniyorsanız, ancak nasıl başlayacağınızı bilmiyorsanız, bu yazıda bir vlog veya video blog çekim için en iyi ipuçları nedir, görebilirsiniz.

    İlk olarak, temayı, görsel-işitsel içeriğinizi göstereceğiniz platformu ve izleyicilerinizle etkileşim biçimini seçmelisiniz. Ayrıca kullanılan üslup veya stile de dikkat etmelisiniz ki, bu videolarınızın hedeflediği kitleyle doğrudan ilgilidir.

    Nitelik kadar nicelik de önemli

    Videonuzun içeriği önemlidir. Videonuzu önemsiz içerikle doldurmamalı ve yalnızca süre doldurma amaçlı hareket etmemelisiniz. Görsel-işitsel bir üründe her şeyin bir nedeni olmalı ve her şey birbiriyle alakalı olmalıdır. Aksi takdirde başka bir fikri uygulayın. Bu kural, insanların görmesi ve dinlemesi kolay olan ve çok fazla uzun olmayan videolar arayan YouTube gibi sosyal ağlara yönelik videolarda daha önemlidir.

    Video süresi çok uzun olmamalı

    Önceki ipucuna uygun olarak, vlog’larınız kısa olmalıdır. Bunun için belirli bir kural yoktur, ancak 5-7 dakikadan uzun bir video, içerik oldukça çekici olsa bile yarıda bırakılabilir.

    Kurgu ve görsel dinamik

    Bir vlog kaydettikten sonra, düzenlemeyle ilgili belirli hususları dikkate almalısınız. Videolarınızın dinamik ve çekici olmasını sağlamak çok önemlidir. Bu yüzden bu kadar çok vlog videosu çok sayıda sahnenin hızlı kesmeleri ile oluşturulur. Vlog’unuzu görsel olarak kafanızda tasarlayın ve çekimlerinizi önceden planlayın.

    Video kalitesi

    Artık akıllı telefonlar bile yüksek çözünürlüklü ekranlara sahip. Her cihazda belirli bir kalite seviyesini yakalayabilmek için minimum vlog kalitesinin Full HD olması gerekiyor. Çekim ve kurgu ekipmanlarınız uygunsa, 4K da çekebilirsiniz. Ayrıca, videolarınızı kaydedeceğiniz yerin doğru ışıklandırmaya sahip olduğunu da hesaba katmalısınız. Böylece iyi bir görsel kaliteyi tutturabilirsiniz.

    Gönderi sıklığı

    Gönderilerinizde sabit ve düzenli olun. Abone kazanmak istiyorsanız bu çok önemli. Ayrıca, düzenli olarak vlog içerik yayınlarsanız, vlog’unuzu yayınladığınız platform sizi daha yukarılarda konumlandıracaktır.

    Yeni iş birliği: Oppo Reno 4 Mo Salah Edition

    0

    Oppo’nun yakın zaman önce piyasaya sürülen Reno 4 için yeni bir versiyon geldi. Oppo Reno 4 Mo Salah Edition olarak adlandırılan telefon bildiğiniz üzere Liverpool’un golcüsü olan Salah ile kurulan iş birliğine dayanıyor.

    Oppo Reno 4 Mo Salah Edition duyuruldu

    Oppo farklı markalarla, kişilerle ve şirketlerle kurduğu iş birliği ile birlikte kullanıcı sayısını artırmayı hedefliyor. Bu hedefler doğrultusunda yeni ortaya çıkan Reno 4 Mo Salah versiyonu telefonun orijinalinden özellik olarak değil ancak tasarım olarak ayrılıyor.

    Şirket bir süredir Salah ile reklam kampanyası yürütüyordu. Oppo’nun Afrika ve Orta Doğu’daki reklamlarının ekran yüzü olan Salah, için özel bir versiyon tanıtıldı. Telefon biraz önce de bahsettiğimiz gibi özellik açısından Oppo Reno 4 ile aynı ancak tasarımsal açıdan, farklar bulunuyor.

    Oppo Reno 4 Mo Salah Edition-00

    Öncelikle telefon kırımızı ve koyu gri üzerine kurulu bir tasarımla karşımıza çıkıyor. Telefonun ana taban rengi kırmızı ve üstüne Salah’ın portresi bulunuyor. Dijital işleme gibi duran bu portreye arka tarafta Oppo yazısı ve Salah’ın imzası eşlik ediyor. Telefonda bunun yanında özel bir tema ve duvar kağıtları da bulunuyor.

    Telefon ülkemizde 3 bin 800 TL’den başlıyor. Bu versiyonu ise yaklaşık 420 dolara satılacak. Telefonun teknik özellikleri:

    Ekran: 6,4 inç FHD Plus AMOLED

    İşlemci: Snapdragon 720G

    RAM ve Depolama: 8 GB/ 128 GB

    Arka kamera: 48 Megapiksel + 8 Megapiksel + 2 Megapiksel + 2 Megapiksel

    Ön kamera: 32 Megapiksel+ 2 Megapiksel

    Diğer özellikler: 4015 mAh batarya, işletim sistemi ColorOS 7.2

    Logitech MX Master 3 : Profesyonel dünyanızdaki en iyi yardımcınız

    Logitech MX Master 3 , ilk başta söylemeliyiz ki sıradan bir mouse değil. Ürünü gerek gündelik yaşantınızda, gerekse de oyun keyfinizde tercih edebilirsiniz. Asıl yıldızlaştığı konu ise, iş dünyasındaki yardımcı pozisyonu.

    İster bir kodlayıcı olun, ister bir muhasebeci, ister bir görsel tasarımcı… Logitech MX Master 3 ’ün pek çok farklı uygulamaya ayak uyduran yapısı, işlerinizi daha kolay halletmenizi sağlıyor.

    Logitech MX Master 3, 141 gram ağırlıkta. Sağ elini tercih eden kullanıcılar için tasarlanan mouse, kablosuz bir yapıda ve kutusundan 2.4GHz değerde kablosuz bağlantı için USB alıcısı da çıkıyor. Ek olarak, bir de şarj için Type-C kablosu geliyor.

    Ürünü ister kablosuz alıcısı ile isterseniz de Bluetooth aracılığıyla kullanabilirsiniz. Windows’un yanında Mac ve Linux desteği de bulunan mouse, 3 farklı cihaza bağlanabiliyor ve tek tuş aracılığıyla anında kullanılabiliyor. Ayrıca Logitech Flow desteği sayesinde de kablosuz olarak “sürükle bırak” yöntemiyle bir cihazdan ötekine dosya taşınmasına imkân sunuyor.

    Logitech Options

    Logitech Mx Master 3 mouse’u performanslı bir şekilde kullanabilmek için Logitech Options ve Logitech Flow programlarını kurmanızı tavsiye ederiz. Zaten Options’u kurarken de mouse’unuzun farklı programlara göre ön ayarlı profillerini de yükleyebiliyor, daha sonra bunları yine program üzerinden değiştirebiliyorsunuz.

    Ürünün çok şık bir tasarımı var. Avuca rahatlıkla oturuyor. Hele bir de eliniz büyük ise, daha sıkı bir kavrama sağlayabilirsiniz. Cihazın dikkat çekici taraflarından bir tanesini, çelik malzeme kullanılarak hazırlanan tekerleği oluşturuyor, ki bu tekerlek, serbest moddayken 1 saniyede 1000 kod satırı kaydırabiliyor. Özellikle kod yazan kullanıcılar için güzel bir detay bu.

    Mouse’un bir diğer tekerleği ise sol tarafta, baş parmağınızın hemen altında yer alıyor. Bu tuş sayesinde de örneğin Adobe Premier’de video düzenlerken sağa ya da sola kaydırma yapabiliyorsunuz. Photoshop’da fırça boyutu ya da zoom özelliği gerçekleştirebilirsiniz. Aynı zamanda Excel’den Chrome’a kadar pek çok programda da farklı amaçlar için kullanılabiliyor.

    Logitech MX Master 3 ‘ün sol alt kısmında, yani baş parmağınızı yerleştirdiğiniz zemin kısmında da bir tuş yer alıyor, ki bunu da yine ihtiyaçlarınız doğrultusunda programlayabiliyorsunuz. Gerçekten mouse’un hemen her noktasında işe yarar detaylar var.

    Darkfield teknolojisi

    Logitech Darkfield teknolojisinin kullanıldığı mouse, 4000DPI sensöre sahip. Yaptığımız denemelerde, ürünü mousepad üzerinde, ahşap zeminde, beton zeminde ve kalın cam zeminde rahatlıkla kullanabildik. Ayrıca DPI değeri dahil pek çok detayı Logitech Options yazılımına giderek değiştirebiliyorsunuz.

    Ve gelelim pil tarafına. Mouse’ta 500mAh pil yer alıyor ve hızlı şarj desteğine de sahip. USB Type-C kablo aracılığıyla yapacağınız bir dakikalık şarj sonucunda ürünü 3 saat boyunca kullanma şansınız var.

    Ek olarak Logitech, tam şarj ile yoğun kullanım neticesinde ürünün yaklaşık 70 gün boyunca kullanılabileceği bilgisini de paylaşıyor.

    Logitech ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    Yemek fotoğrafçılığında püf noktalar neler?

    Günümüzde pek çok fotoğrafçılık alanı bulunuyor. Bunlardan birisi de yemek fotoğrafçılığı. Bir yemeğin bir fotoğrafta güzel görünmesini sağlamak bazen onu yapmaktan çok daha zordur. En lezzetli makarna tabağı bile ekranda gördüğünüzde çirkin durabilir. Profesyonel yemek fotoğrafçıları, bu ‘’doğal görünümü’’ nefis hale getirmek için birkaç püf noktaya başvuruyor. 

    Peki, profesyonel fotoğrafçı olmayan biri çok daha iyi yemek fotoğrafları çekmek için neler yapmalı?

    Yemek fotoğrafçılığı hakkındaki püf noktalar

    Öncelikle daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz gibi ışık bir fotoğrafçının hayat damarıdır. Yemek fotoğrafçılığında da ışık oldukça önemli. Eğer çekeceğiniz fotoğrafın iştah açıcı görünmesini istiyorsanız, tabağı veya eşyayı mümkün olduğunca fazla ışık alması için pencereye yakın bir yere koyun ya da doğal tonlarda bir destek ışığından yardım alın. 

    Yemek yazarı Vera Wohlleben, “Işık çapraz olarak yandan gelmeli veya çapraz olarak arkadan gelmeli kesinlikle yukarıdan veya önden değil” diyor. Yani burada aklımızdan çıkarmamamız gereken şey çekeceğimiz tabağa gelecek ışığın yönü. 

    yemek-fotografciligi-00

    Doğrudan gelen güneş ışığı tabağın içindeki güzelliklerin görünmesinin önüne geçecek gölgeler yaratabilir. Bu sebeple eğer ışık kaynağımız doğal ışık olan güneşse; kuzeye, batıya veya doğuya bakan bir pencere seçmemiz gerekiyor. 

    Güneşin en yumuşak geldiği erken saatler, fotoğraflarda gölgeler oluşturmadan harika karelerin yakalanmasını sağlıyor. Renklerin daha parlak ve doğal çıkması için erken saatlerde çekim yapmak gerekiyor. Bunun yanında fotoğrafçılar, mevsime bağlı olarak öğleden sonra 14:00 ile 16:00 saatleri arasında da çekim yapılabileceğini söylüyor. 

    Kışın ne yapmak gerekiyor? Zira güneşli gün sayısının az olması kişiyi bu mevsimde çekilecek fotoğraflarda destek ışığını kullanmaya zorlayabilir. Bu tarz durumlar için yumuşak kutular oluşturulabilir ve bu kutunun içine konuya uygun olarak ekleyeceğiniz lambalar ile çekimlerinizi yapabilirsiniz. Bu sayede yiyeceklerin üzerine eşit olarak dağılan yumuşak bir ışık oluşturmuş olursunuz. Yapay ışığın gün ışığıyla karışmasını önlemek için odayı önceden karartmak gerekiyor.

    Çekeceğiniz fotoğraf ve yemeği diğer objelerle uyumlu seçin

    yemek-fotografciligi-00

    Fotoğrafını çekeceğiniz yemeğin konuyla bütünleşmesi adına ortamı hazırlayın, örneğin ekmek fotoğrafı çekiyorsanız etrafta uçuşan unlar, ve arka planda bulanık bir şekilde ekmek sepetinde farklı türde ekmekler kullanılabilir. Uyumlu kompozisyon her zaman yiyeceklerin daha iyi çıkmasını sağlar. 

    Yemek fotoğrafçılığında bir diğer önemli detay ise, açı. 45 derecelik açıyla çekilen yemek fotoğrafları, çok daha doğal olacak. Bu açı daha çok düz tabaklar ve hamur işlerinin çekimlerinde fark yaratıyor. Eğer çorba kasesi ya da tencereden bir yemek çekimi gibi fotoğraflarda biraz daha eğimli açılar vermek gerekiyor. 

    Bu alanda çekimlere yeni başladıysanız sade, açık renkli bir duvarı arka plana alabilirsiniz ya da karton kullanabilirsiniz. Ana odak yemek olduğunda odağın arka plandan uzaklaşması gerekiyor. Bu nedenle düz ve sade arka plan kullanımı çok önemli. Aynı zamanda yemeğin türü ile ortam da uyumlu olmalı. Örneğin sebze yemeklerinde, ahşap bir zemin kullanmak fotoğrafı daha güçlü hale getirecektir. 

    Bir diğer püf nokta ise açık renkli arka plan çilekli bir pasta için idealdir, daha koyu olanı ise peynirli makarna tabağı gibi bir şeye daha uygun olabilir. İsterseniz, renk kontrastlarını da deneyebilirsiniz. İyi yemek fotoğrafları bir hikâye anlatır. Bu sebeple, aslında çekeceğiniz fotoğraf üzerinde bir süre düşünmek ve onu tasarlamak gerekiyor. Harika bir tatlıya atılan ilk ısırık fotoğrafta yer alırsa dikkat çekecektir. 

    yemek-fotografciligi-00

    Bunların yanında çektiğiniz fotoğrafa uygun olarak ekleyeceğiniz filtreler, fotoğrafın daha başarılı olmasını sağlayacak.