Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 831

    Öğrenciler, sanal gerçeklikle virüsün içine giriyor  

    Pandemi nedeniyle uzaktan eğitimin yaygınlaşıyor, hibrit modeller kalıcı hale geliyor. Bu noktada eğitimde kişiselleştirilmiş, sürükleyici, yenilikçi ve 3 boyutlu öğrenme ortamları sunan sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerine olan ilgi de artıyor.

    Sanal gerçeklik sayesinde öğrenciler, kalbin anatomik yapısı, virüsün bulaşma ve tedavi süreçlerini deneyimleme fırsatı buluyorlar.  Sanal ve artırılmış gerçeklik unsurlarını bir bilgisayarda buluşturan teknoloji firması zSpace ise sunduğu uygulamalarla dersleri ilginç, pratik ve etkileşimli hale getiriyor.

    Türkiye’de yerli yazılımlar üreterek okullardaki sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisinin faydalı bir şekilde yer almasını amaçladıklarını belirten zSpace Türkiye Müfredat ve Eğitim Tasarım Uzmanı Elif Çilek Ataman,  “Bu anlamda yerli yazılımlar üretmeyi hedefliyoruz. Şu anda yerli yazılımlarımız yapım aşamasında yer alıyor. Tasarım beceri atölyelerinde ve özel okullarda bu teknoloji kullanılıyor. Çocuklar bu teknolojiyi hem eğlenerek hem de sürükleyici bir şekilde eğitim almış oluyorlar” dedi.

    Uzaktan eğitimde kullanılabiliyor

    Sanal gerçekliğin tamamen bilgi odaklı ders anlatımının dışına geçip, beceri odaklı dersler şeklinde dönüştüreceğini dile getiren Ataman, “Uzaktan eğitim ile çocuklar bu teknolojiyle kaydedilmiş videoları deneyimleyebiliyorlar. Bu teknoloji, uzaktan eğitimde kullanılabiliyor. Öğretmenler sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak, öğrencilerin ekranlarına yansıtabiliyor. Bu teknoloji uzaktan eğitimde aktif bir şekilde kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

    Virüsün her aşaması görülüyor

    Bu yazılımlar sayesinde öğrencilerin eğlenerek öğrenme fırsatı bulabildiğine dikkat çeken Ataman şunları söyledi: “Örneğin, grip virüsünü inceleyerek, insandan insana virüs nasıl bulaşıyor gibi durumları öğrenebiliyorlar. Bu yazılımda hapşırma yoluyla virüsün nasıl bulaştığını öğrenciler görüyorlar ve maske bilincini kazanabiliyorlar. Daha sonra virüsün vücuttaki belirtilerini ve iyileşme sürecini deneyimleyerek öğreniyorlar.”

    Türkiye’de ‘gamer’ sayısı 36 milyona ulaştı

    Ventures60: Oyun Fabrikası’nda bir araya gelen sektör duayenleri oyun dünyasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Oyun dünyasının Türkiye’deki gelişimi “Ventures60: Oyun Fabrikası”nda konuşuldu. Youtube canlı yayınında farklı sektörlerden konuşmacılar oyun dünyasına yönelik açıklamalarda bulundu. Yayında, yatırımcılardan girişimcilere, küresel yatırım desteği almış platformlardan oyun dünyasındaki gelişmelere kadar detaylı anlatımlar ekrana yansıdı.

    Türk Telekom Sabit Hizmetler Pazarlama Direktörü Nilay Altan sunumunda, Gaming in Turkey tarafından hazırlanan 2020 yılı Türkiye Oyun Sektörü Raporu’ndan detaylar paylaştı. Altan, “Oyun dünyası yaş, cinsiyet ve mekândan bağımsız olduğu için tüm dünyada büyüyor. Türkiye’de toplam oyuncu sayısı 36 milyona ulaştı. Oyuncular aynı anda farklı kanallardan ve cihazlardan oyun oynuyorlar. Bugün 35 milyon mobil, 22 milyon PC, 17 milyon konsol oyuncusu var. Gün geçtikçe oyuncularda cinsiyet dağılımı daha dengeli bir hâl alıyor. Oyuncuların yüzde 45’inin kadın, yüzde 55’inin erkek olduğu görülüyor” dedi.

    Türkiye’de oyun sektörünün hacmi 880 milyon dolar 

    880 milyon dolarlık geliriyle Türkiye’nin, oyun sektöründe dünyada 18’inci, MENA bölgesinde (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) ise ilk sırada yer aldığını belirten Altan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni jenerasyonla etkileşim kurabilmek için oyun oynamaya başlamak ve ortak ilgi alanları oluşturabilmek önemli hâle geliyor. Oyun artık eğlenceden ziyade profesyonel olmaya doğru ilerliyor ve oyuncular büyük bir tutkuyla oyun dünyasını takip ediyorlar. Bu doğrultuda oyun dünyasının önemli bileşenleri cihazlar, oyun içerikleri ve altyapı olmak üzere üç başlıkta toplanıyor…”

    İddia: Apple Watch Explorer Edition Ekim ayında duyurulabilir  

    ABD basınında gündeme gelen iddialara göre Apple, bu yılın sonuna doğru ‘dayanıklı’ bir akıllı saat tanıtabilir…

    Nike, Hermès gibi popüler spor ve moda markaları ile geliştirilen iş birlikleri ekseninde ‘daha farklı görünen’ bazı Apple Watch versiyonları sunuldu şimdiye kadar. Şu bir gerçek ki Apple, üçüncü parti tasarımı içermeyen doğrudan kendi akıllı saat modellerine dair geliştirmelerde genellikle yazılımsal tarafla sınırlı kalmayı uygun gördü. Ancak son iddialara bakılırsa 2021’de bu durum bazı yönleri ile değişebilir…

    ABD basınında (Bloomberg, vb) gündeme gelen iddialara göre Apple, bu yılın sonuna doğru gerçekleştireceği merakla beklenen iPhone lansmanında bir de ‘dayanıklı’ akıllı saat duyuracak. Apple Watch Explorer Edition adıyla gelebileceği kaydedilen akıllı saatler, çok daha dayanıklı bir tasarım vadedecek.

    Sağlam bir Apple Watch için UAG, OtterBox, Spigen gibi bazı üreticiler tarafından sunulan son derece makul fiyatlı cihaz kılıfları mevcut. Bununla birlikte Apple’ın konuyu basit bir saat kaplamasından öteye taşımanın zamanının geldiğine inandığı düşünülüyor. Bu noktada Apple Watch Explorer Edition’ın Casio’nun G-Shock saatlerine benzer çok daha güçlü bir dış yüzey içereceği ve bir dizi ek izolasyon özelliği de sunacağı iddia ediliyor. Diğer yandan akıllı saatleri istenilen süre kadar dayanıklı hale getiren kılıfların yerine daimi olarak yüksek izolasyon sunan bir Apple Watch’ın ne ölçüde tercih edileceği merak konusu. İlk yorumlar Apple’ın yazılımsal tarafta ilgi çekici geliştirmeler sunması gerektiği yönünde. Bu gizemli akıllı saatle ilgili spekülasyonları aktarmayı sürdüreceğiz…

    NOT: Görsel temsilidir.

    Evde eğlenceli vakit geçirmek için öneriler

    0

    Bakmakta fayda var: 500 TL altı en iyi bluetooth hoparlör modelleri


    Jenga

    7’den 70’e oynanabilecek oyunların olmazsa olmazlarından biri Jenga. Tahta bloklardan oluşan kuleden herkes bir blok çeker ve kulenin üzerine yerleştirir. Tabii kuleyi devirmeden yapılması lazım. Sakın unutmayın, en önemli kural herkesin dokunduğu bloğu çekmek zorunda olması. Kuleyi deviren tekrardan kuleyi dizmek zorunda kalır.

    Evet-hayır

    Oyunculardan biri soru soran, diğeri de cevap veren kişi olur. Burada önemli olan, sorulara “Evet” ya da “Hayır” cevabını vermemek. Örneğin; “Okula gidiyor musun?” sorusuna “Evet” yanıtını veren yanar. Onun yerine “Gidiyorum” demelidir. Bu oyun çocukların daha dikkatli olma ve hızlı düşünme yetisini de geliştirmesine yardımcı olur.

    Tabu

    evde

    Tabu, iki takıma ayrılmış oyuncularla oynanan, pratik zekayı ve kelime haznesini geliştirmeye, zenginleştirmeye yarayan harika bir kelime oyunu. Bu oyunu kazanmak için, kartta çıkan kelimeyi yasaklı kelimeleri kullanmadan, takım arkadaşlarınıza, belirlenen sınırlı süre içerisinde anlatmanız gerekiyor.

    İsim-şehir-hayvan

    evde

    Her oyuncu kağıt üzerine yan yana; isim, şehir, hayvan, bitki, eşya, ülke, sanatçı yazar ve her bir bölümü çizgiyle ayırır. Bir kişi içinden harfleri sayarken diğer bir oyuncu onu durdurur ve hangi harfte kaldıysa o harfi söyler. O harf ile başlayan kelimeler 1 dakika içinde bulunmaya çalışılır. Süre uzarsa ilk bitiren “Bitti” dedikten sonra 10’a kadar sayar. Her cevap için 10 puan verilir. Birden fazla kişi aynı cevabı verdiyse o cevap için her birine 5 puan yazılır. Onuncu turda puanlar hesaplanır ve kazanan belli olur.

    Birbirini tanıma oyunu

    evde

    Birbirinizi daha iyi tanımanızı sağlayacak bazı sorular belirleyin ve bir kağıda yazın. ‘En sevdiğin renk, yemek, şarkı nedir?’, ‘Yarın farklı bir ülkede uyanabilecek olsan nerede uyanmak isterdin?’, ‘Nelerden korkarsın?’ gibi… Herkes diğerleri hakkında olan tahminlerini kimseye göstermeden bir kağıda yazsın ve sonra okusun. Bakalım aynı evde yaşarken birbirinizi ne kadar iyi tanıyorsunuz?

    Scrabble

    evde

    Scrabble, aile bireyleri ve dostların hep birlikte keyifli vakit geçirebileceği harika bir oyun. Oyuncular, harf torbasından çektikleri harf taşlarıyla kelimeler üreterek puan topluyor. Oyun sonunda en fazla puan alan kişi oyunun galibi olur. Kelime dağarcığınızı zenginleştiren bu oyun her yaş grubu için ideal bir beyin jimnastiğidir. Scrabble’ın, hem kuralları kolay hem de evde oynaması çok zevkli.

     

     

    MediaMarkt mağaza sayısını 82’ye çıkardı

    Türkiye’de sektöründe açık ara bir numaralı marka olma yolunda yatırımlarına devam eden MediaMarkt, bu doğrultuda ülkedeki mağaza ağını da her geçen gün genişletmeye devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda Antalya’da mağaza açılışı gerçekleştiren MediaMarkt, şimdi de Tekirdağ’a açtığı mağaza ile ülkedeki mağaza sayısını 82’ye yükseltti. MediaMarkt yıl sonuna kadar 90 mağazaya ulaşmayı hedefliyor.

     

    MediaMarkt Türkiye Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Hulusi Acar “Çok kanallı bir perakendeciyiz ve dijital kanallarımıza her geçen yıl daha fazla yatırım yaparken fiziksel mağazacılık kaslarımızı da güçlendirmeye devam ediyoruz. Bugün 2 bin metrekareye yakın satış alanıyla bölgenin en büyük mağazalarından birini Tekirdağ’da açtık. Bu mağazamız Tekirdağ’daki ikinci, Türkiye’de ise 82’nci mağazamız oldu. Pandemi koşullarında dahi bizi yalnız bırakmayan Tekirdağlılara teşekkür ederim.”

     

    Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi MediaMarkt, geçtiğimiz yılı toplamda yüzde 45 büyüme ile kapattıktan sonra ülkedeki yatırımlarına tam gaz devam edeceğini açıklamıştı. Bu doğrultuda dijital altyapısına olduğu kadar fiziki mağazalarına da yatırımını sürdüren MediaMarkt Türkiye, Tekirdağ Tekira AVM’de açtığı yeni mağazası ile ildeki mağaza sayısını 2’ye, Türkiye’deki mağaza sayısını ise 82’ye çıkardı. COVID-19 tedbirleri altında MediaMarkt Türkiye yöneticilerinin ve teknolojiseverlerin katılımıyla gerçekleşen açılışta birçok üründe açılışa özel indirimler de uygulandı.

    Yılın başından bu yana biri Antalya’da olmak üzere 2 farklı ilde mağaza açtıklarını ve yıl sonunda 90 mağazaya ulaşmayı hedeflediklerini belirten MediaMarkt Türkiye Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Hulusi Acar, tüm yatırım ve çalışmalarını Türkiye’nin en çok tercih edilen çok kanallı elektronik perakendecisi olma vizyonu doğrultusunda gerçekleştirdiklerini belirtti. Acar, şöyle devam etti: “MediaMarkt Türkiye olarak çok kanallı bir perakendeciyiz ve dijital kanallarımıza her geçen yıl daha fazla yatırım yaparken fiziksel mağazacılık kaslarımızı da güçlendirmeye devam ediyoruz, bu kapsamda ilk günkü heyecanla ülkemize olan yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Türkiye gerek genç nüfusu gerekse teknolojiye adaptasyonu çok yüksek bir ülke ve bunu pandemi sürecinde çok net bir biçimde gördük.”

    “Mağazalarımız bizim teknolojiseverlerle buluştuğumuz, onlara en iyi çözümleri sunduğumuz ve MediaMarkt markasının yüzü olan yerler. Bu nedenle mağaza sayımızı artırmaya, mevcut mağazalarımızı da yenilemeye devam edeceğiz. Yılın başında 100 milyon TL yatırımla 90 mağazaya ulaşacak ve 500 kişiye de istihdam sağlayacağız demiştik. Bu iddiamızı ortaya koyduktan sonra geri çekilmedik ve çalışmalarımıza devam ettik. Teknolojiseverler geniş ve ferah mağazalar istiyor, biz de onların bu talebini yerine getiriyoruz. 2 bin metrekareye yakın satış alanıyla bölgenin en büyük mağazalarından birini Tekirdağ’da açtık. Bu mağazamız Tekirdağ’daki ikinci, Türkiye’deki ise 82’nci mağazamız oldu. Pandemi koşullarında dahi bizi yalnız bırakmayan Tekirdağlılara teşekkür ederim.”

    Müşterilerimizi teknolojinin her çeşidi ile bir araya getirmek için fiziksel mağazalarımızda 50 bine varan ürünü tercihlerine sunuyoruz. Üstelik, bu çeşitliliği sadece fiziksel mağazalarımızdan değil online satış kanalımız üzerinden de sağlamak için, 9 binden fazla ürün çeşidini barındıran mediamarkt.com.tr ile sektörümüzde açık ara en çok ürünü tüketicilerimizle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz

    Perakendeciyiz ve dijital kanallarımıza her geçen yıl daha fazla yatırım yaparken fiziksel mağazacılık kaslarımızı da güçlendirmeye devam ediyoruz, bu kapsamda ilk günkü heyecanla ülkemize olan yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Türkiye gerek genç nüfusu gerekse teknolojiye adaptasyonu çok yüksek bir ülke ve bunu pandemi sürecinde çok net bir biçimde gördük.” 

    “Mağazalarımız bizim teknolojiseverlerle buluştuğumuz, onlara en iyi çözümleri sunduğumuz ve MediaMarkt markasının yüzü olan yerler. Bu nedenle mağaza sayımızı artırmaya, mevcut mağazalarımızı da yenilemeye devam edeceğiz. Yılın başında 100 milyon TL yatırımla 90 mağazaya ulaşacak ve 500 kişiye de istihdam sağlayacağız demiştik. Bu iddiamızı ortaya koyduktan sonra geri çekilmedik ve çalışmalarımıza devam ettik. Teknolojiseverler geniş ve ferah mağazalar istiyor, biz de onların bu talebini yerine getiriyoruz. 2 bin metrekareye yakın satış alanıyla bölgenin en büyük mağazalarından birini Tekirdağ’da açtık. Bu mağazamız Tekirdağ’daki ikinci, Türkiye’deki ise 82’nci mağazamız oldu. Pandemi koşullarında dahi bizi yalnız bırakmayan Tekirdağlılara teşekkür ederim.” 

    Müşterilerimizi teknolojinin her çeşidi ile bir araya getirmek için fiziksel mağazalarımızda 50 bine varan ürünü tercihlerine sunuyoruz. Üstelik, bu çeşitliliği sadece fiziksel mağazalarımızdan değil online satış kanalımız üzerinden de sağlamak için, 9 binden fazla ürün çeşidini barındıran mediamarkt.com.tr ile sektörümüzde açık ara en çok ürünü tüketicilerimizle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz”

    Akıllı telefonla makro çekimin ipuçları

    0

    Akıllı telefonlar hepimizi profesyonel kaliteye yakın fotoğraflar çekebilen fotoğrafçılara dönüştürdü. Ancak bu zeki cihazlar daha çok porte, manzara, ortam fotoğrafları çekiminde başarılı olurken çok yakın çekimlerde, yani makro çekimde özel bir ilgiye ihtiyaç duyuyor. Peki akıllı telefonlarla makro çekim yapmak için bilmemiz gerekenler nedir?

    Bir doğa gezisine çıktığınızı ve çok etkileyici, çok nadir çiçekler gördüğünüzü, hatta bu çiçeklerin üzerinde arıların, böceklerin dolaştığını gördünüz ve fotoğraflarını çekmek istiyorsunuz diyelim… Selfie çekerken, arkadaşlarınızla gezip tozarken anılarınızı telefonlarla fotoğraflamanız kolay olsa da çiçek, böcek veya yakın çekimde fotoğraflamak istediğiniz nesneler için makro çekim yapmak hiç kolay değil.

    Makro lens çok önemli

    Akıllı telefonunuzla başarılı bir makro fotoğraf çekebilmek için öncelikle bir makro lens almanızı tavsiye ederiz. Bu harici lensi telefonunuzun kamerası üzerine taktığınızda, makro çekimler yapabilecek profesyonel fotoğraf makinesine yakın bir cihaza sahip olacaksınız. 

    İkinci aşamada ise, makro çekim yapmaya uygun bir fotoğraf/kamera uygulamasına ihtiyacınız olacak. Uygulama marketlerinde bu konuda başarılı kamera uygulamaları bulunuyor.

    RAW format

    Çekim modunuzu, otomatikten manuel çekime ayarlamanız da faydalı olacaktır. Böylece fotoğrafta istediğiniz noktaya, istediğiniz kadar odaklama yapmanız mümkün olacak. Ayrıca, fotoğrafı RAW formatında da çekmenize izin veren bir uygulama kullanmanızı tavsiye ederiz. Böylece daha sonra fotoğrafın üzerinde oynamanız çok daha kolaylaşacak.

    Makro çekim yaparken, elinizdeki en ufak titreme bile fotoğrafın bulanıklaşmasına neden olabilir. Bu nedenle bir tripod kullanmanız faydalı olacaktır. Ayrıca titremenin etkisini azaltmak için 1/125 çekim hızıyla çekim yapmanızı tavsiye ederiz.

    Işıksız fotoğraf olmaz

    Fotoğrafını çektiğiniz nesnenin, ışığı çok iyi alması da çok önemli. Nesne küçüldükçe, üzerine ve etrafına düşen ışığın etkisi de azalacaktır. Bu da fotoğrafta gürültü oluşmasına neden olur. O nedenle, yanınızda makro çekime uygun fotoğraf ışıkları bulundurmanız fotoğrafın başarılı olma şansını artırır. 

    Tüm bu tavsiyelerden sonra ise geriye kalan tek detay, sabır… Doğru pozu yakalamak, doğru böceği bulmak, doğru çiçeği bulmak ve o nesnenin üzerinde belki de onlarca dakika hazırlık yapmak, yüzlerce kez pozlama yapmak, tekrar tekrar fotoğraf çekmek zorunda kalabilirsiniz. Fakat sonunda çok etkileyici bir makro fotoğrafınız olacak.

    Microsoft Store’daki en popüler ücretsiz oyunlar

    Oyunseverlerin istedikleri yapımlara ulaşabilmeleri için pek çok platform mevcut. Windows 10 işletim sistemi yüklü bilgisayar kullananlar içinse Microsoft Store adlı uygulama mağazası, birçok oyuna ulaşmak için adeta bir giriş kapısı. Bu yazıda Windows 10 işletim sistemli bilgisayar kullananların uygulama indirebilmeleri için tasarlanan Microsoft Store’daki en popüler ücretsiz oyunlara yakından bakıyoruz. Dilerseniz vakit geçirmeden hemen başlayalım:

    Roblox

    Roblox

    8 yaşından büyükler için uygun olan Roblox, Microsoft Store’da bir numarada yer alıyor. Oyun oynamak ya da oyun tasarlamak üzere iki farklı kullanım senaryosu bulunan oyun, çok sayıda alternatif sunuyor. Roblox’taki oyun sayısı, kullanıcıların hayal gücüyle sınırlı. Çünkü her kullanıcı kendisine özel oyunlar geliştiriyor ve bu da seçenek sayısını sayılamayacak derecede artırıyor. Oyunun en büyük artılarından biri de sosyalleşmeyi güçlendiriyor ve yeni kişilerle tanışmayı kolaylaştırıyor oluşu.

    Clash of Irons-Tank Savaş

    Clash of Irons-Tank Savaş

    II.Dünya Savaşı atmosferini yaşatan ve dönemin klasik tanklarını canlandıran Clash of Irons-Tank Savaş adlı oyun, Microsoft Store’da en çok talep gören ikinci yapım. Heyecan verici savaş sahnelerini ekrana taşıyan oyunda, ordunuza komuta ederek savaş sahnelerinin içinde yer alma fırsatı buluyorsunuz. Alman Kaplanı, ABD Sherman, Sovyet T34 / 85 ve Çin 59-D ve çok daha fazlası tank seçeneğini içeren oyun, MacArthur, Zhukov, Gudrian ve Rodsovsky gibi II. Dünya Savaşı’nın önemli komutanını da buluşturuyor.

    Asphalt 9 Legends

    Asphalt 9: Legends

    Listenin üçüncü sırasında yer alan Asphalt 9: Legends, bir araba yarışı oyunu. Kendi alanında bir efsane olan bu oyun, Ferrari, Porsche, Lamborghini ve W Motors gibi meşhur üreticilerin imzasını taşıyan arabalarla keyifli bir yarış deneyimi sunuyor. Yarışa başlamak için istediğiniz marka ve model otomobili seçmeniz ve dilediğiniz gibi özelleştirmeniz mümkün. Arabanızın rengi, lastikleri, jantları ve pek çok özelliklerini belirlemek size kalıyor.

    Hello Neighbor 2 Alpha 1

    Hello Neighbor 2 Alpha 1

    Microsoft Store’dan önereceğim son oyun ise Hello Neighbor 2 Alpha 1. İlk oyunun olaylarından sonra ortadan kaybolan Bay Peterson’ı izlemeye çalışırken gizemli bir yaratık tarafından takip edildiğiniz bir korku yapımı bu. Her hareketinizi izleyen ve ona uyum sağlayan gelişmiş, kendi kendine öğrenen bir yapay zekâya karşı oynuyorsunuz. Bir yandan heyecan bir yandan da tedirginlik yaşatan farklı bir yapım. Denemeye değer.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    Bu yazıda Microsoft Store’daki en popüler ücretsiz oyunlar hakkında size bilgi vermeye çalıştım. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    War on the Sea İnceleme

    0

    Çocukluğumuzun vazgeçilmez oyunlarından “Amiral Battı” oyununu herkes hatırlar. Artık dijital dünyada da benzer dinamiklerle oyunları gördüğümüzde yüzümüzde hafif bir tebessüm oluşuyor. 2000’lerin başında Jane’s Fleet Command ile merak sardığım simülasyon olmayan fakat taktik-strateji barındıran deniz savaşları klasmanı oyunlarına bir yenisi eklendi: War on the Sea!

    Oyunda amacımız kısıtlı imkanlar dahilinde, gerçek dünyada olduğu gibi hareket ederek görevlerinizi başarıyla tamamlamak. Dönem olarak 1942 yılında Japon İmparatorluğu ile Müttefik Devletler arasında vuku buluyor.

    Gerçek zamanlı bir deneyim ile karşımızda duran War on the Sea dönemin hissiyatını vermeyi oldukça iyi başarıyor. Gemilerin kontrolü, deniz üstü ve altındaki hakimiyet, ateşleme kararları, taktiksel olarak uçakların kontrolü gibi tüm kararları sizin verdiğiniz bir aşamadasınız. Harita üzerinden rotanızı belirlemeniz, rakibinizin araçlarını iyi analiz etmeniz ve kartlarınızı ona göre oynamanız gerekiyor.

    50’den fazla donanma birimi ile birlikte ciddi anlamda sinematik bir savaş deneyimi gözlerimizin önünde gerçekleşiyor. Donanma birimleriniz konum alıyor, ilk kim ateş edecek diye merakla bekleniyor, ilk atışta vurabilme heyecanı yaşanır, genellikle ıska bekleniyor ve dinamik senaryo modu ile bu heyecan kat be kat artıyor. Tarihsel açıdan doyurucu olması ve tarihte gerçekleşmiş önemli kırılma noktalarının da görevlere eklenmiş olması güzel bir nokta.

    Gemilerin ve uçakların teçhizatlarını detaylı olarak görebilmek, komutları bunlara göre detaylı şekilde sunabilmek gerçekten sizi bir filo komutanı havasına sokuyor. Bilirsiniz çoğu RTS oyununda ateş et diyerek tıklar ve muhtemelen de girdiğiniz savaşları sayı üstünlüğünüz ile kazanırsınız. Bu oyunda işler öyle yürümüyor. Stratejik üstünlüğünüzü korumanız ve her açıdan elinizdeki birimlerin artılarını-eksilerini iyi bilmeniz, düşman üzerine buna göre sürmeniz gerekiyor.

    Tarihi olaylara, dönemlere ve donanma kültürüne merakınız varsa War on the Sea tam aradığınız oyun diyebilirim.

    Dünyada “Super App” konseptinin yükselen platformları

    Güneydoğu Asya’dan doğan Super App’ler son dönemlerde Batı’nın da ilgisini çekiyor. Super App’leri adı üstünde mobilde farklı servis ve hizmetlere tek bir uygulama çatısında altından erişmenizi sağlayan platformlar olarak düşünebilirsiniz. Bu konseptin çıkış noktası Güneydoğu Asya’nın üç dev teknoloji girişimi WeChat, Grab ve GoJek. Bu platformların kendilerini bir Super App olarak tanımlaması ile hayatımıza giren bu uygulamalar üzerinden kullanıcılar birçok hizmete başka bir uygulamaya girmeye gerek kalmadan tek bir yerden erişebiliyor. Super App’ler sayesinde aynı uygulama üzerinden arkadaşlarınızla sohbet edebilir, yemek sipariş edebilir, araç çağırma hizmetlerini kullanabilir, uçak bileti rezervasyonu yapabilir veya mal ve hizmetler için ödeme yapabilirsiniz.
    Örneğin aylık 1 milyar aktif kullanıcıya ulaşan WeChat üzerinde kullanıcılar 500 binden fazla mini uygulamayı kullanabiliyor. WeChat’in en ciddi rekabeti AliPay’de ise bu rakam Ocak 2019 itibarıyla 120 bin mini uygulamayı aştı. Baidu, mini programlarını kullanıma sunmasının ardından aylık 100 milyon aktif kullanıcı topladığını açıklamıştı. Bu uygulamalar Çin mobil ekosistemin temelini oluşturuyor.
     
    Artıları çok fazla

    Süper uygulamaların pek çok avantajı var. Aradığınız her şeyi tek bir uygulama altında daha iyi bir deneyim ile sunması bence en önemlisi. Ayrıca dikkat, zaman ve para tasarrufu sağlamanız açısından önemli. Telefonunuzdaki uygulama çöplüğünden sizi kurtaran Super App’ler ile telefon hafızanızdan tasarruf sağlıyorsunuz. Hizmet sunanlar açısından bakarsak eğer; hizmet verenin kullanıcı hareketlerini daha iyi gözlemlemesi ve ortaya çıkan pazar yeri ile ekosisteme daha fazla üçüncü partinin dahil olabilmesi önemli artıları.
     
    Güneydoğu Asya, Super App trendine tüm dünyada liderlik ediyor. Örneğin Grab ve Gojek, bu alanda lider olabilmek için kıyasıya rekabet ediyor. Son üç yılda, her iki şirket de uygulamalarına teslimattan dijital ödemeye kadar daha fazla hizmet ekledi. Son zamanlarda Japonya’da Line, bir sohbet uygulamasından günlük aktiviteler için her şeyi yapabileceğiniz bir platformuna dönüştü. Hindistan’dan Paytm, son birkaç yılda ödemeler, kamu hizmeti ödemeleri, bilet satışları, finansal hizmetler ve yemek dağıtım hizmetlerini platforma ekledi. Gördüğünüz gibi, Çin dışında da dünyada rekabete giren birçok süper uygulama var.
     
    Rekabetin Çin’in dışına taşıyor
    Asya’dan yükselen Super app’lerin başarısı dünyanın dört bir yanındaki dijital platformlarının ilgisini çekiyor. Uber’in batının ilk süper uygulaması olma arayışı sürüyor. Uber, ulaşım, market alışverişleri, yemek teslimatı, bankacılık ve daha fazlasına erişim gibi tek bir uygulama içinde birçok hizmeti sağlamak istiyor. Kısacası Uber, Güneydoğu Asya’daki GoJek gibi süper bir uygulama olmak istiyor. Google Pay, bir süre önce tüketicilerinin süper uygulama konseptini çekici bulduklarını aktardı ve bu bağlamda uygulamayı işlev ve kullanıcı arayüzünün açısından yeniden tasarlamaya başladı. Gelin popüler örnekler yanında Super App konseptinin tüm dünyada yükselişte olan platformlarına bir göz atalım.
     
    Yandex Go
    Yandex Go, ulaşım ve teslimatın tüm önemli aşamalarını bir araya getiren Asya’nın dışındaki ilk süper uygulamalardan biri olabilir. Taksi uygulaması ve Yandex’in araç paylaşım hizmeti Yandex Drive eklentisinin yer aldığı uygulama, daha önce Yandex’de mevcut olan ulaşım odaklı hizmetleri ve rotaları da kapsıyor. Teslimattan taksiye Yandex hizmetlerini bir çatı altına toplayan uygulama kendi alanında güçlü bir Super App olmaya aday.
     
    Rappi
    Kolombiyalı girişim Rappi, süper uygulama platformları için en önemli adaylardan biri. Rappi, yaklaşık 3,5 milyar dolar değerlemesi ile ayrıca Güney Amerika’nın en değerli şirketlerinden biri. Meşrubat teslimatı ile hayatına başlayan girişim zaman içinde teslimat işini yemek, teknoloji hatta tıbbı ürünler ile genişletti. Bugün scooter kiralama, ödemeler, P2P transferi, sinema biletleri ve daha pek çok hizmet sunuyor. Platformda bu hizmetlere ek olarak, canlı konserler görebilir, müzik akışını dinleyebilir ve video oyunları oynayabilirsiniz.
     
    Line
    Japonya menşeili Line kısa sürede yaygın kullanılan bir sosyal medya platformuna dönüştürülmüş bir sohbet uygulamasıdır. Bununla birlikte bir sohbet uygulaması olarak piyasaya sürülse de kısa sürede, tam teşekküllü bir sosyal medya platformu ve entegre bir hizmet sağlayıcısı haline geldi. Aslında, Line’ın içermediği çok az şey var. Sesli arama ve video konferans, ücretsiz oyunlar, taksi rezervasyon hizmetleri, müzik ve video akışı hizmetleri ve hatta doğrudan kullanıcıya yönelik reklamcılık. Line, şimdi bu pratik başlangıca kıyasla güçlü bir Super App olarak Asya’da sektöre liderlik eden platformlardan biri.
     
    Careem
    Careem, Dubai merkezli bir araç çağırma uygulaması. Forbes’e göre, bu uygulama, Orta Doğu ve Afrika’ya çok daha açık bir şekilde hizmet veren günlük bir yaşam tarzı uygulamasına dahil olma çabasında. Örneğin Dubai’deki Careem kullanıcıları araç kiralama, taksi, bisiklet, yemek teslimatı gibi hizmetleri kullanabiliyorlar. Bu arada, Lahor’dakiler artık Careem üzerinden nakliye hizmeti de alabiliyorlar. Careem eklediği yeni hizmetlerle bir Super App olma yolunda ilerliyor.
     
    Paytm
    Dijital ödeme devi Paytm bir süre önce, ürünlerini ve hizmetlerini daha geniş bir kullanıcı tabanına yaymak için Paytm mini programlarını başlattı. Bu girişimin tarzı WeChat Mini Uygulama Programlarına benziyor. Decathlon, Ola, Rapido, Netmeds, 1MG ve Domino’s Pizza gibi 300’den fazla uygulama tabanlı hizmet sağlayıcısı, Paytm’in süper uygulamasına katıldı. Restoranlar, kafeler, perakende firmaları, sinemalar, marketler, seyahat ve yaşam tarzı gibi işletmeler, bu Super App’i satış ağlarını genişletmek için kullanabiliyorlar. Program ortakları, kampanyalarını yürütmek ve kullanıcıların ilgisini çekmek için Paytm uygulaması aracılığıyla push bildirimler gönderebiliyor. Kullanıcılar ayrıca Paytm mini programlarının tekliflerini arkadaşlarıyla paylaşabiliyorlar.
     
    Truecaller
    Truecaller, arayanları tanımlayarak kullanıcıların istenmeyen aramalardan kurtulmasına yardımcı olan ve aynı zamanda benzer metinleri filtreleyen bir uygulama. Truecaller, son yıllarda mesajlaşma, telefon görüşmeleri kaydetme ve ödeme hizmetlerini de ekleyerek platformunu genişletti. Truecaller, 2020 şubat ayında 200 milyon aylık aktif kullanıcıya sahip oldu.  Truecaller’ın büyüyen öyküsü, Hindistan pazarındaki durumu gözler önüne seriyor aslında. Birçok şirket, uygulamalarını süper uygulamalara dönüştürmek istiyor. Tata’nın lider olduğu Hindistan’daki durum Alibaba ile Wechat’in Çin’deki rekabetine benziyor.
     
    OMNi
    OMNi, 2019’da piyasaya sürüldü ve Orta Amerika’nın ilk süper uygulaması olarak konumlandırıldı. OMNi 2019’daki lansmanından sadece bir yıl sonra, 2020’de 500 bin indirme ile Kosta Rika’nın Google Play mağazasında en çok indirilen uygulama haline geldi. OMNi kurucusu ve APAC CEO’su Erik Cheong’a göre, OMNi dört dikey noktaya odaklanıyor: Mobilite, finansal teknoloji (fintech), yaşam tarzı ve sağlık hizmetleri.
     Ayrıca, Fintech dikeyinde şirket, Orta Amerika’daki en büyük ve Latin Amerika’daki üçüncü en büyük finans kooperatifi olan Coopenae Bank ile ortaklık kurdu. OMNi ayrıca, OMNiGO’yu piyasaya sürmek için Asya bölgesindeki en büyük  scooter üreticilerinden biriyle anlaşma yaptı.
     
    Revolut
    Dijital bankacılık uygulaması Revolut, finansal bir süper uygulama oluşturma yolunda adım adım ilerliyor. Harcama, tasarruf, bütçe oluşturma ve yatırım için çok sayıda uygulama yerine, tüm bu finansal işlemleri tek bir platformda yapma imkanı sunan Revolut kendi alanındaki en iyilerden biri. Öte yandan 3 yıldır Avrupa Birliği’nde kendi bankacılık lisansına sahip olan Revolut kısa süre önce Bulgaristan, Hırvatistan, Kıbrıs, Estonya, Yunanistan, Letonya, Malta, Romanya, Slovakya ve Slovenya’da hizmet vereceğini duyurdu. Revolut’un değerlemesinin 6 milyar dolara yaklaştığını belirtelim.

    Bilgisayarınızın IP’sini Nasıl Öğrenirsiniz?

          Günümüzde neredeyse bütün akıllı cihazların internet ya da yerel ağda birbirleri ile iletişime geçebilmesi için standart konuşma dili ile haberleşiyor olması gerekiyor. Akıllı cihazların birbirleri ve internet üzerinde haberleşebilmesi için kullandıkları standart dil TCP/IP protokolü olarak ifade ediliyor.  IP’yi her cihaza özel parmak izi olarak da tarif edebiliyoruz.  Evimizde kullandığımız bilgisayar, cep telefonu veya internete bağlanabilen herhangi bir akıllı cihazın bir IP( Internet Protokol) adresine sahip olması gerekiyor. Cihazlar bu IP adresi üzerinden birbirleri ile iletişime geçiyorlar. Bu haftaki ” Bilgisayarınızın IP’sini Nasıl Öğrenirsiniz? ” başlıklı yazımda, Windows, Mac veya Linux işletim sistemi kullanan bilgisayarlarda IP adresinin nasıl öğrenileceği, dahili ve harici IP adreslerinin ne olduğu konusunu inceleyeceğim.

    IP adresi nedir?

          IP adresi bilgisayar ya da akıllı cihazın çevrimiçi konumu olarak da ifade edilebilir. İnternete bağlanırken sahip olmanız gereken ve internettekilerin de sizi bulabilmesi için kullanabileceği IP adresi, noktalarla ayrılan 4 adet 8 bitlik sayıdan ibarettir. Oktet (sekizli) adı verilen bu 4 adet sayının her biri 3 rakamlı ve 255’ten büyük değildir.

    Harici ve dahili IP adresleri

          Harici veya genel IP adresi, internette gezinirken kullanılan IP adresi olarak ifade edilebilir. Evinizde kullandığınız kablosuz modemin internet servis sağlayıcısından aldığı (ISS) IP olarak da tanımlanabilir.  Ev ortamında internete bağlanan bütün cihazların internet çıkış IP’si aynı ve bu harici IP dir. Evdeki modemin sahip olduğu IP statik bir IP olması ile birlikte eğer sabit IP hizmeti alınmıyorsa değişmeden kullanılabilir.

          Dahili veya özel ya da yerel olarak ifade edilen IP’ler de internette kullanılmayan, bilgisayar veya cep telefonunun evdeki kablosuz modem ile bağlantı yapmak için kullandığı IP olarak tarif edilebilir. Özel bir ağa bağlı bir grup çevrimdışı bilgisayar, birbirleriyle konuşmak için dahili IP adreslerini kullanırlar. Bu IP’ler direk internete çıkmasa da yerelde internet trafiğini taşırlar. Aynı şekilde Wi-Fi yönlendiricisi de ona bağlanan cihazlarla konuşmak için dahili IP adreslerini kullanır. Bu IP’ler her zaman IPv4 biçimindedir. 192.168.x.x , 172.x.x.x şeklinde yerel ağdaki cihazlarda kullanılırlar.

    Harici IP adresi nasıl bulunur?

          Evde kullanılan bilgisayar, tablet, cep telefonu ve diğer internet bağlantısı olan cihazların kablosuz modemden aldıkları özel ya da yerel ip adresleri cihazların kendi ara yüzlerinden öğrenilebilir. Bunun yanında evdeki bütün cihazlar modem üzerinden internet çıkışı yaptığından, modem üzerinde ise harici IP adresi bulunabilir. Harici yani statik ya da public IP adresini internete bağlı olan bilgisayar ya da cep telefonundan öğrenebilmek için whatismyip.com web adresi kullanılabilir. Bu sayfanın verdiği IP adresi evde bulunan bütün cihazların o an için internete çıkış yaptığı adrestir.

    Windows İşletim Sisteminde IP adresi Bulma

          Windows 7, 8, 10 işletim sisteminde yerel yani modemin bilgisayara verdiği IP adresini öğrenebilmek için

    • Windows  + R tuşuna aynı anda basılır
    • Gelen çalıştır penceresine  CMD yazıp Enter’e basılır
    • Gelen CMD ekranına ipconfig yazılıp Enter basılır
    • Gelen sonuçta IPv4 Address kısmındaki bilgi bilgisayarın IP adresidir

    Macbook’larda IP adresi bulma

    1. Macbook’da bir terninal ekranı açılır
    2. Gelen ekranda/sbin/ifconfig komutu çalıştırılır.
    3.  Ekran çıktısında en0 bölümünde inet ile başlayan satırda cihazın sahip olduğu yerel IP adresi bulunur.

    Linux işletim sisteminde IP adresi bulma

          Linux işletim sisteminde IP adresi bulma kullanılan linux dağıtımına göre farklılıklar gösterebilir. Çoğu linux dağıtımında ( Fedora, CenOS vs. )  IP adresi bulabilmek için terminal ekranında ifconfig komutu çalıştırmak yeterlidir. Bazen ip address show ya da ip add  komutları da cihazın sahip olduğu yerel adresini verecektir.

          Evdeki bütün akıllı cihazların yerel IP’leri birbirinden farklıdır ve internete çıkarken bu ip yerine kablosuz modemin sahip olduğu harici yani statik ip kullanılır. İnternette bir işlem yapılırken; örneğin, cep telefonu ile bir siteye bağlantı gerçekleştirildiğinde önce cep telefonu kendi yerel IP’si ile modeme bağlanır, modem de kendi statik IP’si ile internete bağlanarak gidilecek web sayfasını cep telefonuna iletir. Bilgisayarınızın IP’sini Nasıl Öğrenirsiniz?

          Twitter takip için @salihertugrul  YouTube kanalım