En hareketli sporları yaparken bile size eşlik edecek, aktiviteleriniz sırasında hem müzik dinleyebileceğiniz hem de akıllı telefonunuza gelen çağrıları cevaplayabileceğiniz kulaklık modellerine gelin yakından bakalım
Düzenli spor yaparak formda kalmak isteyenler için en temel ihtiyaçlardan biri iyi bir kablosuz kulaklıktır. Genellikle kolayca düşmeyecek tasarıma sahip olan boyun askısı ya da kulak kancası bulunan ürünleri tercih eder spor yapanlar. Bluetooth teknolojisi kullanan sporcu kulaklıkları eşleştirdiğimiz akıllı telefonlarla iyi bir ikili oluşturur.
Müzik dinleme ve telefon görüşmesi için
Bu ürünler, spor yaparken müzik dinlemenin yanında gelen çağrıları cevaplama ve telefon görüşmelerimizi gerçekleştirmek için de çok kullanışlıdır. Sporcu kulaklığı kategorisindeki bu ürünler, genellikle kötü hava koşullarına karşı, suya ve toza dayanıklı olarak üretilir. Bu yazıda MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim kablosuz kulak içi kulaklık modelleri öneriyorum.
JBL Endurance Run
JBL firmasının Endurance Run model kablosuz kulaklığı, spor yaparken düşmemesi için iki yönlü olarak tasarlanmış. Kulaklığı hem kulak kıskacı sabitlerken, aynı zamanda kordonu kulağınızın arkasından dolaşarak ikinci güvenlik önlemini sağlamış oluyor. Boyun asklı olarak tasarlanan ve kablo üzerinde kumandası bulunan JBL Endurance Run, antrenmanlarda kullanıcısını rahatsız etmemesi için çok hafif malzemeden üretilmiş. Her türlü hava koşullarına dayanıklı olarak üretilmiş ve IPX5 sertifikasına sahip olan ürün, tek şarjla 6 saat müzik dinleme imkânı veriyor.
Bir başka seçenek ise JAYBIRD firmasının Run XT model sporcu kulaklığı. Şarj kutusu içinde gelen ürün, kulak kıskacı sayesinde tüm aktivitelerde sorunsuz görevini yapmaya devam ediyor. Tek şarjla 4 saat kullanım ömrü sunan bu şık kulaklık, taşıma kutusundaki bataryadan da iki kez şarj edilerek, 12 saat size aralıksız hizmet edebiliyor. Yine de hazırlıksız yakalanırsanız, beş dakikalık şarjla 1 saatlik kullanım teknolojisi bu üründe mevcut. IPX7 standardında su ve ter geçirmez olarak tasarlanan ürün, zorlu hava koşullarında bile çalışmaya devam ediyor. Üründe ayrıca daha iyi müzik zevki için ekolayzer özelliği de bulunmakta.
SBS markasının Sporcu model kablosuz kulaklığı, günlük aktivitelerinizde size yol arkadaşlığı yapmaya aday. Boyun askılı olarak tasarlanan bu ürün, kulak kancaları sayesinde en hareketli anlarda bile çıkmıyor ve size eşlik etmeye devam ediyor. Üzerinde mikrofon da bulunan SBS Sporcu, bu sayede spor aktiviteleriniz sırasında telefon görüşmelerinizi yapmanızı da sağlıyor. Bu pratik ve kullanışlı sporcu kulaklığı, aktiviteleriniz sırasında müzik dinlemek için de size tatmin edici seviyede ses performansı sunuyor.
Tavsiye edeceğim son sporcu kulaklığı ise PHILIPS firmasının ActitonFit modeli. Kulak içi kullanım için tasarlanan ve spor sırasında kulaktan düşmemesi için kancaları bulunan ürün alternatifleriniz arasında yer alabilir. Tere ve suya karşı dayanıklı olan bu kablosuz kulaklık, en kötü hava koşullarında bile size eşlik etmeye hazır. Boyun askılı olarak tasarlanan PHILIPS ActitonFit kablosuz sporcu kulaklığı, açık havada kullanım için ideal. Sokakta yürüyüş yapar ya da koşarken dışarıdan gelebilecek sesleri duymanızı sağlayan bu şık kulaklık, bu sayede sizi olası trafik kazası gibi risklere karşı da koruyor.
Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz
Bu yazıda en popüler sporcu kulaklığı modelleri hakkında detaylı bilgi vermeye çalıştım. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm sporcu kulaklığı modellerini buradan görebilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıya yorum yazarak bana ulaştırabilirsiniz. Sorularınıza cevap vermek ve size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım. Şimdilik hoşça kalın.
Mağazalarında ve mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak bayram indirimlerini geçtiğimiz günlerde başlatan MediaMarkt, kampanyasına yeni ürünler ekledi. Ütülerden çay ve kahve makinelerine, blenderlardan beyaz eşyalara kadar birçok ürün Kurban Bayramı’na özel indirime girdi. Kampanya 22 Temmuz tarihine kadar devam edecek.
Sevdiğine teknolojik bayram hediyesi almak isteyenler için Kurban Bayramı indirimlerini geçtiğimiz günlerde başlatan MediaMarkt, şimdi kampanyasını yeni ürünlerle çeşitlendiriyor. 22 Temmuz tarihine kadar sürecek kampanyaya yeni blender setleri, buharlı ve buhar kazanlı ütüler, bulaşık makineleri, çamaşır makineleri, çay makineleri, dikiş makineleri, el blenderları, kurutma makineleri, katı meyve sıkacakları, mikrodalga fırınlar, buzdolapları, ızgara ve tost makineleri, tencereler ve Türk kahve makineleri de eklendi.
MediaMarkt’ın Kurban Bayramı kampanyasına yeni eklenen ürünler şöyle:
Çay ve Kahve makineleri
King K 324 Harman Çay Makinesi 279 TL,
Arzum AR3061 Çaycı Çay Makinesi 299 TL,
King K 605 Kısmet Otomatik Türk Kahve Makinesi 299 TL,
Fakir Chaizen 1L Çay Makinesi 449 TL,
Karaca Çaysever Konuşan Çay Makinesi 499 TL
Blenderlar – Katı Meyve Sıkacakları
Karaca 5501 Cookplus Midimix 199 TL,
Sinbo SJ-3143 Katı Meyve Sıkacağı 199 TL,
Karaca Emsan Pro-Multimax 1001 Rob Blender Seti 349 TL,
Arnica Diva GH21590 Blender Seti 349 TL,
Arnica DİVA Trend El Blender Seti 399 TL,
Tefal Promo Set FV5615 Turbo Pro + Manuel Rondo Festive 500ml 499 TL,
Arnica GH21800 Diva Pro Rendeli Multi Blender Set 499 TL,
Modern dünyanın en heyecan verici teknolojilerinden biri yapay zeka. Günlük yaşamda pek çok şeye etki eden yapay zeka fotoğrafçılığı da dönüştürüyor. Teknoloji üreticileri, geçtiğimiz son yıllarda piyasaya sürdükleri amiral gemisi akıllı telefonların kameralarında yapay zeka teknolojisinin verdiği imkanlardan fazlasıyla yararlanıyor. Yapay zeka ile telefon kameralarında yapılabileceklerin sınırı yok. Bu yazımda yapay zekanın mobil fotoğrafçılığı nasıl dönüştürdüğünü yazdım.
En basit ifadeyle yapay zeka (AI), görevleri yerine getirmek için insan zekasını taklit eden ve topladıkları bilgilere göre yinelemeli olarak kendilerini iyileştirebilen sistemler veya makineler anlamına gelir. Diğer bir deyişle yapay zeka, bir makinenin öğrenme ve problem çözme gibi insani özellikler sergileyebilmesidir. Peki bu teknolojinin cep telefonlarının kamera özelliklere ne gibi katkıları olabilir? AI, bugün bilişimsel fotoğrafçılıkta, ses aktivasyonunda, kolay fotoğraf düzenlemede ve çok daha fazlasında kullanılıyor.
Yapay zekâ ile kusursuz fotoğraflar çekmek mümkün
Görüntü analizi ve tanıma söz konusu olduğunda, birçok geleneksel akıllı telefon CPU’sunun yapamadığı karmaşık hesaplama işlemleri söz konusudur. Yani bu CPU’lardan daha fazlasına ihtiyaç var. İşte bu noktada sinirsel işlem birimleri devreye giriyor. Sinir işleme birimi veya NPU, akıllı telefon kameralarının insanlar gibi kararlar almasına yardımcı olan Derin Sinir Ağı işlemlerini gerçekleştirebilir. Örneğin, ortama bağlı olarak mükemmel enstantane hızı ve diyafram hakkında kararlar verebilir. Makine öğrenimi, NPU’ların yeteneklerini de geliştirir. Beyaz dengesi gibi bazı belirli fotoğrafçılık alışkanlıklarınız hakkında bir NPU yardımıyla kameranızı bile eğitebilirsiniz. En yeni akıllı telefonların çoğu, daha iyi performans ve daha az güç tüketimi için CPU’larında yerleşik NPU’larla birlikte gelir.
Sesle yönetilen kameralar
Yıllar geçtikçe, sesle etkinleştirilen kameralar akıllı telefon kameralarında kullanılmaya başlandı. Sesle komut, en basit ifadeyle, bir kameranın insan sesini ve söylenen komutu anlama ve buna göre tepki verme yeteneğidir. Son birkaç yıldır akıllı telefon kameraları, telefonunuza dokunmanıza gerek kalmadan fotoğraf çekmenize ve video kaydetmenize yardımcı olan “Google Now” ve “Siri” sesli asistan özelliklerine sahip. Sadece istediğiniz komutu verin, sesinizi ve istediğiniz eylemi otomatik olarak algılayacaktır. Örneğin: iPhone’unuza “Hey Siri, portre çek” diyebilirsiniz. Bu şekilde kamera portre moduna geçip, bu modda fotoğraf çekecektir. Peki bu özellik nasıl çalışıyor? Siz komutunuzu verdikten sonra, akıllı telefonun CPU’su sesi anında farklı küçük parçalara böler. Ardından, yerleşik bir algoritma yardımıyla her sesi ve frekansını analiz eder. Ve bu şekilde en olası kelimeleri tanır ve komutun gerçekleşmesi için onları metinlere dönüştürür.
Bilişimsel fotoğrafçılık akıllı telefon kullanıcılarına neler vadediyor?
Akıllı telefonların boyutları giderek küçülüyor. Bu bakımdan akıllı telefonların tasarımsal form faktörünü korumak için çok fazla optiğe sahip olamayacağı açık. Ancak dijital kameralara iyi bir alternatif olarak akıllı telefon kameralarına ciddi talep var. Peki, akıllı telefon kameraları rekabette nasıl öne çıktı? Cevap, AI tabanlı yazılım özelliklerinde yatıyor. Yapay zeka ve algoritmalara dayanan bilişimsel fotoğrafçılık, dijital görüntü yakalama ve işleme tekniği olarak bu noktada devreye giriyor. Basitçe kamera bünyesinde yer alan yapay zekalı işlemci çektiğiniz fotoğrafları kamera içinde çok daha iyi hale getiriyor.
Bilişimsel fotoğrafçılık, geleneksel fotoğraf işleme sürecine bazı ekstra adımlar ekler. Dijital sensörler, fotoğrafını çekmek istediğiniz sahneyi yakalamanın yanı sıra, sensöre çarpan ışığın rengi ve yoğunluğu gibi ek verileri de kaydedebilir. Daha fazla veri elde etmek için farklı pozlama seviyeleriyle aynı anda birden fazla fotoğraf çekilebilir. Ek sensörler, öznenin ve arka planın ne kadar uzakta olduğunu kaydedebilir. En iyi fotoğrafı yaratmak için tüm bu verileri kullanır.
Bazı dijital kameralar da bilişimsel fotoğrafçılık özelliklerine sahip olsa da, bu teknolojinin gerçek yıldızı akıllı telefonlar. Özellikle Google ve Apple, cihazlarındaki küçük, fiziksel olarak kısıtlı kameraların yeteneklerini genişletmek için yapay zekayı fazlasıyla kullanıyor. Google’ın Pixel 2 ile ilk kez öne çıkmaya başlayan bilişimsel fotoğrafçılık yetenekleri günümüzde birçok akıllı telefon modelinde kullanılıyor.
Yapay zekâ fotoğrafçılığı hangi kullanıcıları hedefliyor?
Eskiden fotoğrafçılık sadece bu konuda uzman olanların alanıydı. Fotoğrafçılık yeteneği ve iyi bir DSLR olmadan, iyi bir fotoğraf çekmek neredeyse imkansızdı. Yapay zekanın gelişiyle senaryo büyük ölçüde değişti. AI, insanlar gibi karar verme gücüne sahip olduğundan, birçok amatör fotoğrafçının fotoğrafçılık hakkında fazla bir şey bilmeden çarpıcı fotoğraflar çekmesine olanak tanır. Açıkçası, çok az veya hiç fotoğrafçılık deneyimi olmayan kişiler, AI yetenekleri ile donatılan akıllı telefon kameralarından en çok yararlananlar. Öte yandan profesyonel fotoğrafçılar yapay zekanın sunduğu imkanlara her zaman çok sıcak bakmıyorlar. Onlar genellikle eski usul yöntemlerle daha özel görüntüler yakalamaya odaklanıyorlar. Ayrıca, AI her durumda çalışmayabilir. Bu nedenle, bir görüntünün en yüksek kalitesini sağlamak için, bir profesyonel her zaman AI özelliklerine ihtiyaç duymayabilir.
Kuşkusuz AI, fotoğrafçılıkta birçok olasılığın kapısını açtı. Ama yine de, gidilecek uzun bir yol var. Peki size göre yapay zeka mobil fotoğrafçılıkta daha ne gibi değişiklikler getirecek?
İçinden önemli dosyaların bulunduğu harici diske erişimin olmaması işleri oldukça zora sokabilir. Harici diskin bilgisayar tarafından görülememesinin birden fazla sebebi olabilir. Eğer disk artık kullanılamayacak duruma gelmediyse, çoğunlukla sorun, donanımsal ya da yazılım nedenli olabilir. Windows 10’da Harici Disk Görüntülenme Sorunlarına Çözümler başlıklı yazımda, daha önce kullanılan harici diskin, Windows 10 işletim sistemi tarafından görüntülenemediği durumda nelerin kontrol edilmesi gerektiğinden bahsedeceğim.
Windows 10 işletim sisteminde harici diske erişim sorunlarının nedenlerini sıralayarak devam edelim.
PC’nizdeki USB bağlantı noktasında arıza olabilir.
Bilgisayardaki USB sürücülerinden sorun olabilir.
Harici diskiniz offline gözüküyor olabilir.
Harici diskiniz farklı bir disk bölümleme formatı kullanıyor olabilir.
Bilgisayarınız harici diske güç sağlayamıyor olabilir.
Bilgisayarınızın kasasında sorun olabilir.
Harici diskiniz arızalı olabilir.
Bilgisayarınızdaki USB bağlantı noktasında arıza olabilir
Windows 10 ya da herhangi bir Windows işletim sisteminde, USB bağlantı portunun arızalı olması harici diskin görüntülenmesinde sorunlara neden olabilir. Bazen, kullanılan USB kablosunun arızalı olması, diskin görünmemesine sebep olabilir. Takılan harici disk görünmüyorsa farklı bir USB portu denenmeli ya da farklı USB kablosu ile test yapılmalıdır. Gerekirse, aynı diski farklı Windows bilgisayarlarda deneyerek, sorunun kablo veya USB’den kaynaklanıp kaynaklanmadığı kontrol edilmelidir.
Bilgisayardaki USB sürücülerinden sorun olabilir
Bilgisayarın harici diski görmediği ve kullanan USB portunun da arızalı olmadığından emin olunduğu durumda, USB portunun kullandığı sürücü yazılımının güncelliği kontrol edilmelidir. Bu işlem için klavyeden Windows ve R tuşlarına aynı anda basıldığında gelen çalıştır penceresine devmgmt.msc yazılıp enter tuşuna basıldığından gelen Aygıt yöneticisi ekranında
“Evrensel Seri Veri Yolu denetleyicileri ” kısmında ” USB bileşik aygıt ” veya ” USB kök hub ” bölümlerinde herhangi bir çarpı işaretinin olmadığına dikkat edilmelidir. Ayrıca, harici disk takıldığında gelen USB aygıtı seçilerek tamamen kaldırılmalı ve sürücüsü yeniden yüklenmelidir. Sürücüyü yeniden yüklemek için, ilgili sürücü seçilerek ” sürücüyü güncelleştir ” seçilebilir.
Harici diskiniz offline gözüküyor olabilir
Bilgisayardaki USB portunun çalıştığından emin olunduğunda, cihaza takılan harici disk sistem tarafından offline yani kapalı olarak algılanabilir.
Bilgisayarın USB portuna takılan harici diski online yani çalışır vaziyete getirebilmek için ilgili diskin üzerine gelip farenin sağ tuşuna basıldığında gelen pencereden disk online (çalışır) duruma getirilebilir.
Harici diskiniz farklı bir disk bölümleme formatı kullanıyor olabilir
Windows 10 işletim sisteminde formatlanan USB harici disk yine windows sistemleri tarafından görülebilir. Farklı işletim sistemleri tarafından formatlanan harici diskler Windows 10 işletim sistemi tarafından tanımlanamayabilir. Harici disk tanımlanamadığında da sistem tarafından görüntülenemezler. Özellikle Mac ve Linux işletim sistemi ile formatlanmış harici diskler, Windows işletim sistemi ile görüntülenemezler. Bilgisayara takılan harici diskin farklı işletim sisteminde kullanılmadığından emin olmak gerekir.
Bilgisayarınız harici diske güç sağlayamıyor olabilir
Eğer bir notebook veya bir taşınabilir cihaz kullanıyorsanız, ilgili cihazdaki işletim sistemi harici diske yeterli güç sağlayamıyor olabilir. Yeterli güç sağlanmadığında ise cihaz harici diski göremeyecektir. Bu durumda, ” USB seçmeli askıya alma ” seçeneğinin kullanım dışı olduğundan emin olmak gerekir. Seçmeli askıya alma servisini kapatmak için Windows ve R tuşlarına aynı anda basıldığında gelen çalıştır ekranına “control ” yazılıp enter’e basıldığında gelen ekranda; sırasıyla, Güç Seçenekleri –> Plan ayarlarını değiştir –> Gelişmiş güç ayarlarını değiştir –> USB güç ayarları –> USB seçmeli askıya alma ayarları kısmında pilde ve prize takılı opsiyonları kullanım dışı (disable) olmalıdır.
Bilgisayarınızın kasasında sorun olabilir
Bilgisayar harici diski göremiyorsa sebeplerden birisi de bilgisayarın ana kartı ile kasa üzerinde bulunan USB portu arasındaki bağlantıda donanımsal sorunlar olabilir. Notebook ve diğer taşınabilir cihazlarda bu tür bir sorunun oluşması pek mümkün olmasa da, masaüstü bilgisayarlarda bu tür sorunlar çıkabilir. Bu sorundan şüphelenildiği durumda, kasanın açılarak ana karta bağlı olan USB portlarının kablolarının kontrol edilmesinden yarar olacaktır.
Harici disk arızalı olabilir
Bilgisayara takılan harici diske, yukarıda sayılan nedenlerin hiçbiri ile ilgili olmadığı halde, halen erişim sağlanamıyorsa, cihazın bozulmuş olduğu da düşünülebilir. Bu durumda harici diskin farklı bilgisayarlarda da denenmesinde yarar olacaktır.
Microsoft Windows 1985 yılında ilk kez kullanıcıların karşısına çıktığından bu yana büyük bir gelişim kat etti. Bill Gates’in elinden çıkan Windows 1 ile yeni Microsoft CEO’su Satya Nadella kontrolünde geliştirilen son sürüm arasında dağlar kadar fark var. Peki ya Windows bu aşamaya gelene kadar neler gördü? Gelin, dünyanın en çok kullanılan işletim sisteminin 36 yıllık tarihine kısa bir yolculuğa çıkalım!
Windows 1 (1985)
Her şeyin başladığı tam da burası… 100 dolar karşılığında satılan işletim sistemi satış açısından büyük başarılar gösteremedi. Ancak Paint, Notepad ve mouse desteği gibi özellikler ilk kez Windows 1’de ortaya çıktı.
Windows 2 (1987)
Pencerelerin birbiriyle üst üste gelebilmesi, simge oluşturma, yakınlaştırma Windows 2 ile birlikte hayatımıza girdi. Ayrıca bugün kullanmaya devam ettiğimiz Microsoft Word ve Excel programlarının ilk versiyonları bu sürümde yayınlandı.
Windows 3 (1990)
Apple Macintosh ve Commodore Amiga’ya rakip olarak piyasaya çıkan Windows 3, önceki sürümlere göre daha gelişmiş bir kullanıcı arayüzüyle karşımıza çıktı. Ayrıca efsane Mayın Tarlası oyunu ilk kez bu sistemle hayatımıza girdi.
Windows 95 (1995)
Başlat düğmesi ile ilk tanışmamız Windows 95’te gerçekleşti. Şirketin ilk 32 Bit işletim sistemi Masaüstü, sağ tık, Internet Explorer, USB desteği ve Tak-çalıştır gibi özelliklerle geldi.
Windows 98 (1998)
IE 4, Outlook Express, Windows Adres Defteri, Microsoft Chat ve NetShow Player’ı getiren Windows 98, işletim sisteminin gelişiminde nitelikli bir sürüm oldu. Performans odaklı yazılımda geliştiriciler daha çok web deneyimi üzerine yoğunlaştı.
Windows ME (2000)
Windows Millennium Edition olarak da bilinen Windows ME çok fazla hatayla geldi. Sistemsel problemler kullanıcıların oldukça canını sıkarken; Windows Movie Maker gibi bir dönemin efsane programına ilk defa burada rastladık.
Windows XP (2001)
Bugün kullandığımız kişisel bilgisayarların temelini oluşturan Windows XP modern bir tasarım ile gelerek uzun yıllar hayatta kaldı. Uzaktan erişim, kullanıcı hesapları, yerleşik CD yazma, ClearType gibi birçok özellik burada kullanıcılara sunuldu. Fakat yazılım, güvenlik sorunları nedeniyle bilgisayar korsanları için bir nimet haline geldi.
Windows Vista (2007)
Microsoft, Vista işletim sisteminde tasarım ve güvenlik konularına yoğunlaştı. Yazılımın görünümünü yeni baştan yaratan geliştiriciler, saydam öğelere ağırlık gösterdi. Fakat şık tasarımının aksine yazılım konusunda ciddi problemler ortaya çıktı. Sonradan gelen güncelleme paketlerine rağmen sistem bir türlü toparlanamadı ve şimdiye kadarki en talihsiz Windows sürümlerinden birini geride bırakmak zorunda kaldık.
Windows 7 (2009)
Vista’da yaşanan sıkıntıları gidermek isteyen Microsoft, Windows 7 ile kullanıcıların beğenisini topladı. Daha hızlı, daha kararlı ve kullanımı kolay bu yazılım beş farklı alt sürüm halinde yayınlandı. Starter, Home Basic, Home Premium, Professional ve Ultimate adlı paketlerin her biri ayrı ihtiyaçlara yönelik tasarlandı. Bu paketlerde kişisel ve kurumsal kullanıcılar birbirlerinden ayrıldı.
Windows 8 (2012)
Microsoft’un en radikal değişikliklerini gerçekleştirdiği Windows 8, Başlat düğmesi ve menüsünü terk ederek masaüstü tasarımında ‘metro-style’ adlı yepyeni bir görünüme gitti. Geleneksel Windows uygulamalarını uyumsuzluk sorunları nedeniyle çalıştıramayan işletim sistemi, bunun yerine üçüncü taraf uygulamaları için kullanıcıları Windows Mağazası’na yönlendirdi. Fakat kullanıcı deneyimi noktasında yapılan revizyonlar pek çok karşılanmadığı için yazılım başarısız bulundu ve kısa süre içerisinde tarihe karıştı.
Windows 10 (2015)
Windows 8’de yaşanan hayal kırıklığını tamir etmeye çalışan Microsoft, Windows 10’da eski masaüstü görünümüne geri döndü, Başlat menüsünü yeniden ekledi ve tasarımını iyileştirdi. Geleneksel Windows özelliklerine sadık kalan bu yazılım, başarısını satış grafiğinde de gösterdi. Şirketin son işletim sistemi, hızlı ve pratik yapısıyla halen daha çok seviliyor.
Windows 11 (2021)
Geçtiğimiz yıl Windows 11 ile kullanıcılarının karşısına çıkan Microsoft, uzun bir süre sonra yeni işletim sistemini yayınladı. Windows 11 ile birlikte başta kullanıcı arayüzü olmak üzere sistem güvenliği ve daha birçok konuda pek çok özellik yayınlandı.
Yeni Razer Kishi Evrensel Oyun Kontrolcüsü, mobil oyunculara gelişmiş oyun özellikleri sunarak; tıklanabilir analog parmak çubukları, tam çok işlevli düğme düzeni ve 8 yönlü D-pad ile daha fazla hassasiyet ve kontrol sağlıyor…
Razer, akıllı telefonlarda Xbox Game Pass Ultimate için tasarlanan Kishi Evrensel Oyun Kontrolcüsünü tanıttı. 2020’de iki adet “CES’in En İyisi” ödülü, “CES 2021 Honoree” ve “Windows Central 2020 En İyi Xbox Aksesuarı” ödülünü kazanan Razer Kishi kontrolcü serisi, artık her mobil oyuncuya platformdan bağımsız olarak oyun deneyimlerini geliştirme seçeneği sunuyor.
Oyuncular, tam entegre taşınabilir kontrolcüsü ile artık diledikleri yerde Xbox Game Pass Ultimate’da bulunan 100’den fazla oyunu oynayabilecekler. MFi sertifikalı olan gamepad, Apple Arcade’den temin edilebilenler de dahil olmak üzere uyumlu tüm iOS oyunlarıyla da sorunsuz bir şekilde çalışıyor.
Konfor ve performans vadediyor…
Razer Kishi Evrensel Oyun Kontrolcüsü, mobil oyunculara gelişmiş oyun özellikleri sunarak; tıklanabilir analog parmak çubukları, tam çok işlevli düğme düzeni ve 8 yönlü D-pad ile daha fazla hassasiyet ve kontrol sağlıyor. Razer Kishin’in bilindik konforlu ergonomik tasarımına sahip olan Kishi kontrolcü serisinin en yeni üyesi, Monokrom yüz düğmelerine sahip yeni bir tasarımla geliyor.
Geçen ay duyurulan oyunun detayları, YouTube’da geliştiriciler tarafından paylaşılıyor…
Forza Horizon, popüler bir yarış oyunu serisi. Playground Games tarafından geliştirilen seri, Xbox Game Studios tarafından yayınlanıyor. Forza Horizon 5 ise bu serinin yeni oyunu. Geçen ay duyurulan oyunun detayları, YouTube’da geliştiriciler tarafından paylaşılıyor.
Geliştirici günlüğü video serisi adı altında sunulan bu videolar, heyecanlı bekleyiş içerisindeki oyuncuların ilgisini çekiyor.
Son yayınlanan videoda oyun sesleri ön plana çıkıyor. Forza Horizon 5: Let’s ¡Go! – Episode 3 başlığıyla paylaşılan video, oyun sesleriyle ilgili sürpriz detaylar içeriyor.
Sesler için ‘ışın izleme’ teknolojisinden yararlanılacağı bildiriliyor.
Normalde ışığın izlediği yol doğrultusunda, gerçeğe çok benzer bir aydınlatma meydana getiriliyor. Şimdi bu sistemin, ses için de kullanılması düşünülüyor.
Örneğin bahsedilen sistem, arazi ortamlarında, şehirlerde vb. nesnelerin algılanmasını sağlıyor. Böylece oyunda mekâna göre farklı sesler çıkıyor ve bunlar son derece gerçekçi.
Oyunun 9 Kasım 2021 tarihinde PC ve Xbox Series çıkış yapacağı duyuruldu. Ayrıca 1. Gününde Xbox Game Pass’e katılacak.
Oyuncuyu tamamen sararak gerçekçi bir deneyim sunan oyuncu koltuğu, kapsülüyle de dikkat çekiyor…
Önemli oyuncu ekipmanlarından biri olan oyuncu koltukları uzun zamandır gamerların vazgeçilmezi. Fakat bütün sistemi içine alan büyük yapılara kısa bir zaman önce sıra geldi. Çiçeği burnunda oyuncu koltuklarından biri de Cooler Master tarafından geliştirildi. Cooler Master ORB X GamePod, şık koltuk konsepti tasarımıyla oyunculardan tam not alıyor. Sanal gerçeklik için tercih edilebilmesi de bir başka avantajı. Oyuncuyu tamamen sararak gerçekçi bir deneyim sunan bu oyuncu koltuğu, oyuncu kapsülüyle de dikkat çekiyor.
Klasik koltuk tasarımından sıyrılan Cooler Master ORB X GamePod, oyunculara eğlence ve konfor vadediyor.
Kapsül, aslında sanal gerçeklik gözlükleriyle özel bir deneyim sunuyor. Motorlu kubbesi monitör bölümünün yukarı-aşağı hareket etmesini sağlıyor.
Kapsül oyuncuların gizliliğine önem verilerek hazırlanmış. 3 tane 27 inç veya bir 49 inç monitörü barındırabiliyor.
Kasanızı yerleştirmeniz için arkasında özel bir bölme bile var. Ayaklarınızı koymak, omuzlarınızı ve başınızı yaslamak için kullanabileceğiniz destek üniteleri de mevcut. Klavyenizi koymanız için tepsisi de unutulmamış.
Yan tarafında USB bağlantı merkezi yer alıyor. İç kısmında ise 2.1 surround ses sistemi bulunuyor.
COVID-19 günlük rutinlerimizi, gelecek planlarımızı ve yaşam tarzlarımızı alt üst etti. Bu süreçte stresi yönetmek oldukça önemli bir hale geldi. Bunun yanı sıra; uykuyu, fiziksel aktiviteyi, iyi beslenmeyi ihmal etmemek gerekiyor. Ve elbette güzel bir tatil ve öz bakımla 1,5 yıllık pandeminin olumsuz etkilerini üzerimizden atmak!
Kişisel bakım neden bu kadar önemli?
Uzun karantina günlerinden sonra nihayet yaz geldi ve tatil planları yapmaya başladık. O halde, yaz için bazı kişisel bakım fikirlerini bir araya getirelim ve şu anda kişisel gelişiminiz için neden önemli olduğundan bahsedelim.
Kişisel bakım herkes içindir. Yaşınız, cinsiyetiniz, etnik kökeniniz vs. fark etmez. Yaşayan, nefes alan bir insansanız, öz bakım tam size göre.
Kişisel bakım rutininiz için servet harcamanız veya tüm zamanınızı alan uygulamalar yaptırmanız gerekmez. Çünkü öz bakım kişiseldir ve herkes imkanları dahilinde kendini iyi ve mutlu hissettirecek uygulamaları hayatına dahil edebilir.
Neden kişisel bakıma ihtiyacınız var?
Geçen yıl özellikle tükenmiş olmamıza rağmen, hala çalışıp üretmeye devam ediyoruz. Elbette çalışmak kötü bir şey değil ancak hayatımıza sağlık ve esenlikle devam edebilmemiz için küçük molalar vermeye, kendimize zaman ayırıp enerjimizi yükseltmeye ve kişisel bakımla motivasyonumuzu yükseltmeye ihtiyacımız var.
Uzmanlar, en iyi kişisel bakım ipuçlarını şöyle söylüyor: “Sizin için anlamlı bir şey seçin ve her gün yapmak için bir hedef belirleyin. 10 dakika gibi olabilir. 10 dakikalık bir sabah yürüyüşü, günlük bakım rutini, arkadaşınızla 10 dakikalık bir telefon görüşmesi gibi.”
FAKIR Sun Bluetooth Vücut Analiz Baskülü
FAKIR Sun Bluetooth Vücut Analiz Baskülü Evde kaldığımız günlerde mutfaktaki yeteneklerimizi geliştirdik ancak fazla kilolar da beraberinde geldi. Artık sağlıklı beslenmenin, hareket etmenin ve kilomuzu kontrol etmenin tam zamanı! İşte bu noktada FAKIR Sun Bluetooth Vücut Analiz Baskülü imdadımıza yetişiyor! Sun Vücut Analiz Baskülü’nün bluetooth özelliği sayesinde artık mobil cihazlarınızda kilonuz ile ilgil verilerinizi rahatlıkla görüntüleyebilir, vücudunuzdaki değişimi rahatlıkla takip edebilirsiniz. Hatta SenssunHealth uygulamasıyle grafikler oluşturup, uzun vadede vücudunuzdaki değişimi gözlemleyebilirsiniz.
BRAUN PL3132 / PL3111 IPL Silk-Expert Pro 3 Epilasyon Cihazı Mor
Lazer epilasyon için artık güzellik merkezine gitmenize gerek kalmadı! Evinizin rahatlığında ve hijyeninde kolaylıkla lazer epilasyonunuzu yapabilirsiniz. Keza tam kapanma günlerinde zaten kuaföre veya güzellik merkezine gitme şansımız da yok. Bu yüzden temel kişisel bakım ihtiyaçlarımızı evimizde bulundurmak gerekiyor.
Gelelim BRAUN’un IPL epilasyon cihazının özelliklerine… Braun Silk-expert Pro 3, 3 ay gibi bir sürede kıllları kalıcı olarak azaltıyor. Bu yüzden yaz tatilinden bir kaç ay önce kullanmaya başlamanız gerekiyor. Eğer yaz mevsiminde tatile çıkacaksanız cilt sağlığınız için lazer epilasyon yaptırmanız önerilmiyor. Malum yaz tatilinde güneşlenmek, havuzun ve denizin keyfini çıkarmak istiyoruz. Güneş ışığının yoğun olduğu günlerde epilasyon yaptırmak cildinizde kalıcı hasara neden olabilir. BRAUN IPL epilasyon cihazı ile alt bacak, bikini bölgesi ve koltuk altınızda kalıcı sonuçlar elde edebilirsiniz. Eğer yaz öncesi lazer epilasyon yapmadıysanız ve kısa bir süre içerisinde tatile gidecekseniz BRAUN 1170 Silk Epil 1 Epilasyon Cihazıimdadınıza yetişiyor! Hem uygun fiyatlı, hem de gayet kullanışlı. Yaz tatillerinde seyahat çantanızda bulunması gereken ürünlerden bir tanesi.
Benim önerim; yaz tatili için daha önce hazırlık yapmadıysanız BRAUN Silk Epil epilasyon cihazını satın almanız, sonbahar ve kış aylarında da BRAUN IPL cihazını kullanmaya başlayarak, bir sonraki yaza istenmeyen tüylerinizden kalıcı olarak kurtularak girmeniz!
BABYLISS HSB101E Smoothing Brush Isıtmalı Saç Düzleştirici Saç Fırçası Siyah
Ahenkle dalgalanan saçlar için kullanabileceğiniz saç şekillendiriciler
Yaz aylarını genellikle deniz ve havuzda geçiriyoruz. Haliyle saçlarımız sürekli ıslak oluyor ya da sıcak ve nemin etkisiyle bozuluyor. Benim yaz tatillerinde tercihim dalgalı saçlar. Saçlarım kullandığım bakım ürünlerinin de etkisiyle dalga dalga oluyor. Ancak bazen daha derli toplu görünsünler istiyorum. Arkadaşlarla dışarıda buluşma, akşam yemekleri, ören yerlerini gezme ve fotoğraf çektirme durumu söz konusuysa saçlarımı şekillendirmeyi tercih ediyorum. İşte böyle durumlar için tatil bavulunuzda mutlaka saç şekillendirici bir ürün bulundurmanız gerekiyor. Peki hangi ürünleri tercih edebilirsiniz?
BABYLISS HSB101E Smoothing Brush Isıtmalı Saç Düzleştirici Saç Fırçası Siyah: Saçlarınızı tararken pratik bir şekilde düzleştirmek için bu maharetli düzleştirici tarağı kullanabilirsiniz. Saç fırçasının 3 sıcaklık ayarı bulunuyor; 160°C – 180°C – 200°C. Seramik ısıtmalı kıl fırçalar ile saçlarınızı kısa bir sürede şekillendirip, arkadaşlarınızla dışarıya çıkabilirsiniz. Saçlarınızın yıpranmaması için 180°C ısıda şekillendirmenizi tavsiye ediyorum. Malum güneş ve denizin etkisiyle saçlarınız yıpranıyor.
BABYLISS C453E Rose Quartz 38mm Tong Saç Maşası Pembe: Yazın enerjisini saçlarınıza yansıtmak için bu maharetli maşayı tercih edebilirsiniz. Islak – kuru şekillendirme özelliği sayesinde şekillendirmek için saçlarınızın kurumasını beklemenize gerek yok. Ancak saç şekillendirme ürünlerini sık kullanıyorsanız saçınızın yıpranmaması için şekillendirmeden önce bu ürünleri saçınıza uygulamanızda fayda var. Cihazın saçlarınızı kolayca şekillendirebilmeniz için 6 ısı ayarı bulunuyor. 160°C – 210°C arasında ısı ayarıyla saçlarınızı dilediğiniz gibi dalgalandırabilirsiniz. Isı seçenekleri fazla olunca benim tercihim saçlarımı 190°C’de şekillendirmek oluyor. İnce telli saçlar için orta kademede ya da düşük ısıda saç şekillendirmek gerekiyor. Saçlarınız kalın telliyse ve zor şekil alıyorsa 200°C üzerine çıkabilirsiniz. Saçlarınızı şekillendirdikten sonra öne atıp, karıştırırsanız çok daha doğal bir görüntü elde edebilirsiniz.
Plajın en güzeli siz olun
Güzellik Uzmanı Yasemin Miras
Sevgili arkadaşım Güzellik Uzmanı Yasemin Miras’tan sizler için doğal öneriler de aldım. Bu önerilerle selülitlerden kurtulun, plajın en güzeli siz olun!
Kuru fırçalama
Kuru fırçalama uyluktaki selülitlerden kurtulmanın en basit yollarından biridir. Kuru fırçalama işlemi kan dolaşımını ve lenfatik drenajı arttırır ve derinin üst tarafındaki selüliti yok eder. Bu işlem için doğal liflerden yapılmış bir fırça kullananın.Başlamadan önce, cildinizin ve fırçanızın olduğundan emin olun. Selülitli bölgeyi yavaşça fırçalayın. Fırçalama işlemini sağdan sola olacak şekilde yapın. Bu işleme 5 dakika devam edin. Son olarak, duş alarak deri üzerindeki ölü cilt hücrelerinden kurtulabilirsiniz. Bir kaç ay ya da cilt dokusu düzelene kadar duş almadan önce bu yöntemi uygulayın.
Ardıç yağı
Ardıç yağı detoksifiye özellikleri vardır. Sıvı birikimini azaltarak selülitlerden kurtulmanıza yardımcı olur.
Uygun bir kaba yarım bardak zeytinyağı dökün ve içine 10-15 damla ardıç yağı damlatın. İyice karıştırdıktan sonra bu yağla selülitli bölgeye masaj yapın. Cildiniz sıkılaşıncaya kadar günde iki defa tekrar edin.
Yosun
Yosun doğal peeling ajanıdır. Yosun kan dolaşımını uyarır, cilt sağlığını arttırır ve vücuttaki zararlı toksinleri temizler. Üç yemek kaşığı yosuna dörtte bir fincan deniz tuzu ve biraz sızma zeytin yağı katın. Duşa girmeden önce 10 dakika boyunca bu karışımla selülitli bölgeye masaj yapın. Karışımın kalanını kavanozda saklayabilirsiniz. Bu yöntemi birkaç hafta boyunca haftada bir defa deneyebilirsiniz. Selülitlerden kurtulmak için deniz yosunu banyosunu deneyebilirsiniz. Ilık su ile doldurulmuş bir küvete dört yaprak deniz yosunu ekleyin. 20 dakika boyunca suyun içinde dinlenin. Etkili sonuçlar için haftada iki defa tekrar edin.
Yeşil kil
Yeşil kil, kan ve lenf dolaşımını teşvik eder, deriyi ölü cilt hücrelerinden arındırır, bağ dokularını güçlendirir ve yağ yakımını hızlandırır.
Yarımşar fincan yeşil kili ve yosunu karıştırın. İçerisine bir bardak sıcak su, yarım bardak limon suyu ve 3 yemek kaşığı bal katın. Malzemeleri iyice karıştırın. Karışımı dairesel hareketlerle selülitli bölgeye sürün ve üzerini streçle sarın.30 dakika bekledikten sonra ılık su ile durulanın. İstediğiniz sonucu elde edene kadar, haftada bir kez tekrar edin
Kısa süre önce tanıtılan Android 12, yavaş yavaş akıllı telefonlarda kendine yer edinmeye başladı. Samsung ve OPPO gibi şirketler, yavaş yavaş cihazlarına bu sürümü yüklemek için beta çalışmalarına başladı. Söz konusu akıllı telefon üreticilerinden biri olan Xiaomi, 3 farklı telefon ailesinde testlere başladı.
Gelen bilgilere göre şirket, Android 12 tabanlı MIUI versiyonlar için girişimlerini sürdürüyor. Bir yandan MIUI 13 çalışmalarını sürdüren şirket, bir yandan da Google ekosisteminin en hızlı güncellemelerini vermek için elinden geleni yamaya devam ediyor. Peki hangi telefonlar ilk güncellenecek.
Hangi Xiaomi modelleri Android 12 alacak?
Google, Android 12‘nin üçüncü beta sürümünü yayınlarken, Xiaomi de kendi testlerine başladı. Gelen bilgilere göre Çinli teknoloji devi testler için üç farklı ürün ailesinden 7 telefonu tercih etti. Bunlar Mi 11 Ultra, Mi 11 Pro, Mi 10 Ultra, Mi 10 Pro, Mi 10, Mi 10T Pro, Mi 10T ve Redmi K30S Ultra. Ne yazık ki bilgiler şu an için bununla kısıtlı kalıyor.
Kullanıcıların en çok merak ettikleri nokta ise Android 12′nin MIUI 12.5 yoksa MIUI 13 ile mi geleceği. Her ne kadar 12 de olası bir seçenek olsa da şirketin MIUI 13 üzerinde çalıştığı bir süredir biliniyor. Geçtiğimiz Kasım ayında 2021’in 2. yarısında çıkacağı açıklanan yen, sürüm için geri sayım başladı.25 Haziran’da geleceği konuşulan yazılım güncellemesi, bu nedenle Android 12 ile birlikte gelecek.
Öte yandan kısa süre önce sızdırılan bir listede Android 12 güncellemesi alacak Xiaomi telefonların listelendiğini gördük. Liste henüz kesin olmamakla birlikte sıralanan telefonların büyük bölümünün Android 12 güncellemesi alacağını tahmin ediyoruz. Şirketten bir açıklama gelip gelmeyeceği ise şu an için belirsizliğini koruyor.