Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1613

    Teknolojik askı Panasonic Nanoe X ile tanışın

    panasonic-nanoe-x-mediatrendTeknolojinin hayatın birçok alanına nüfuz ettiği tartışmasız bir gerçek. Birçok markanın ilginç ve hatta genelde fütüristik fikirleri geliştirmeye devam ettiği veya potansiyel kullanıcılara sunduğu günümüzde, konunun uzmanlarından biri de Panasonic. Japonya merkezli şirketin, birbirinden inovatif ürünleri bulunuyor. İşte bunlardan biri de teknolojik askı Nanoe X.

    Nanoe X, bir askıyla aynı temel fonksiyonu vaat ediyor. Yani üzerine giysileri asıyorsunuz. Ancak sahip olduğu ek özellikler, diğer tüm askılardan farklı noktada konumlanmasını gerekli kılıyor…

    Giysileri tazeliyor…

    Giysileri elektrostatik atomize su adını alan ve su buharından dahi daha küçük mikro nano-partiküllerle duşlayabilen Nanoe X, bu sayede giysileri tazeliyor. Üzerlerindeki kir veya lekeleri çıkarmak gibi bir iddiası ise bulunmuyor. Giyilmiş giysilerin, ertesi gün yeniden giyilebilmesi için kötü kokuları giderebiliyor. Ek olarak polenleri giysilerden uzaklaştırarak alerjisi olanların da hoşuna gidecek bir özellik daha sergiliyor.

    Teknolojik askının temel aldığı fikir ise giysilerin tek kullanım sonrasında yıkanmasını gerekli kılan kokuları absorbe etmek. Bu sayede daha az çamaşır makinesi çalıştırma durumunun da önünü açmayı hedeflediğini belirtmek mümkün.

    Çamaşırhane ve halka açık tuvaletlerde de kullanılabileceği kaydedilen ürünün satış fiyatı ise tane başına 18 dolar olarak açıklanmış durumda.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz. Takipte kalınız…

    Samsung Galaxy J5 Pro lanse edildi! İşte özellikleri…

    Samsung, Android işletim sistemine sahip yeni bir akıllı telefon modelinin duyurusunu gerçekleştirdi. 5.2 inç dokunmatik ekranlı cihaz, iddialı özellikleri ve uygun fiyat etiketi ile dikkat çekiyor.

    Samsung Galaxy J5 Pro modeli, 1.6 GHz’lik saat hızlarına ulaşabilen 8 çekirdekli Exynos 7870 işlemciye sahip. Bu işlemci, Samsung tarafından üretililiyor. 3 GB RAM’le gelen akıllı telefonda 32 GB dahili hafıza ve 256 GB’a kadar microSD desteği ile genişletilebilen hafıza özellikleri verisel kullanışlılık anlamında öne çıkıyor. Cihazın ekranı 720 x 1280 piksel çözünürlük sunuyor.

    Kamera tarafında iddialı detaylar söz konusu. Flaşlı 13 MP arka kamerasıyla birlikte üründe ön kameranın sunduğu çözünürlük de 13 MP seviyesinde. Böylelikle Samsung Galaxy J5 Pro, son derece iyi selfie çekimleri vaat ediyor.

    Android 7.0 Nougat ile birlikte nispeten güncel bir işletim sistemi versiyonu sunan akıllı telefonun pili ise 3000 mAh kapasiteli, ek bir bilgi olarak arka kapağı çıkmıyor, yani pili değiştirilebilir özellikte değil.

    Boyutlarına bakıldığında Galaxy J5 Pro, 7.9 mm kalınlığa sahip. Uzunluğu 14,6 cm, genişliği ise 7 cm seviyesinde. Ekran boyutu üzerinden ele alındığında ölçülerinin tatmin edici bir mobilite sonucuyla geldiğini belirtmek mümkün.

    Çift SIM destekli modelin WiFi, GPS, Bluetooth, FM, 3G ve 4G destekleri bulunuyor. Ayrıca ana ekran tuşunun altında bir de parmak izi okuyucusu var.

    Fiyat etiketinin ise satışa sunulduğu ilk ülkelerde gayet mütevazı olduğu görüldü. Türkiye pazarında satışa sunulma olasılığı var, satış fiyatı ve satış tarihi konuları ise henüz netlik kazanmış değil.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri paylaşmayı sürdüreceğiz…

    Efsane Model Toyota Supra Geri Dönüyor

    0

    Tarihinde hız ve teknolojiyi harmanlayarak ilerlemiş büyük otomobil markalarından Toyota özellikle son on yıldır aile konseptini benimseyerek üretimine devam ediyordu. Her ne kadar ralli gibi otomobil sporlarında boy gösteren modellere imza atsa da performansa düşkün sürücüleri biraz ihmal etmişti. Tabii bunda firmanın marka konumlandırması ve pazarlama çalışmaları yatıyordu. Özellikle kemikleşmiş Toyota kullanıcılarının dönüşlerini dikkate alan marka Supra gibi bir efsaneyi yeniden doğurma kararı aldı. Yazımızda, taraflı tarafsız her otomobil düşkününü heyecanlandıran bu modeli inceleyeceğiz.

    Şövalye’nin zırhı alüminyum ve karbon fiber olacak…

    Alman – Japon – Avusturya ortaklığı

    En son 2002 yılında üretilen Supra’nın üzerinden 15 sene geçti. Coupe ya da daha uzun ifadeyle kompak lüks spor otomobillerin satışları o günden bugüne çok daraldı. Artan benzin fiyatları, çevreci yaptırımlar ve bilinçli tüketim derken sokaklarda gördüğümüz hızlı otomobillerin de sayısı azaldı. Ancak Toyota bir şekilde Supra canavarına hayat vermekten geri durmadı. Ancak bu riskli operasyon için Toyota tek başına hareket etmek yerine Alman devi BMW ile ortaklığa gitti. Evet, yanlış okumadınız. 2017 ya da 2018 model Toyota Supra’lar Alman – Japon ortaklığı sonucu doğacak. BMW ise bu bebeğe G29 Z4 ismini verecek. İkizler altyapı ve iskelet olarak birbirine benzese de ayrımlar olacak. En düşük modelde iki marka da 2 ve 3 litre motorlar sunacakken özellikle Japonya’da Toyota Supra’yı hibrit motor seçeneği ile kullanıcılarla buluşturacak. Toyota’nın dünya çapında altını vurguladığı hibrit motor teknolojisi Supra’da daha da geliştirilmiş olarak karşımıza çıkacak. Öncelikle motorun halihazırdaki Prius ve Yaris’te kullanılanlar olmadığı biliniyor. Geçen sene ünlü 24 saatlik Le Mans yarışlarını kazanan hibrit motorun bir versiyonunun Supra’da olacağı ve bu elektrikli motorun minimum 260kW (bazı söylentilere göre 300kW) enerji üretebilecek ve 8 otomatik vitese sahip olacak. Her geçen gün daha çok görmeye başladığımız Yaris Hibritlerde bu sayının 45kW olduğunu düşünürsek ortaya gerçek bir canavar çıkacağını söylemek mümkün. 100 km hıza 4 saniyenin altında ulaşacak Supra’lar Toyota’nın pazarlama stratejilerine de renk katacak. Çünkü bugüne kadar çevreci etiketiyle pazarlanan hibritler artık performans tutkunlarının da gözüne girebilecek. Aracın hızlı yapısının altında güçlü motor kadar alüminyum ve karbon fiber malzemenin kullanıldığını unutmamak gerek. 1.5 tonun altında olacak araç hafif yapısı ve aerodinamik öncelikli tasarımıyla aracın performansına büyük katkı sağlıyor. Her ne kadar teknolojiyi sonuna kadar kullansa da yeni otomobillerin otonom sürüşe sıcak bakmadıkları biliniyor. Zira Supra veya G29 Z4’ü kullanacak kişi direksiyonu elden bırakmak istemeyecek türden kullanıcılar olacak. En azından hedef bu…

    Sürüş dinamikleri geliştirilirken duygular öne çıkarıldı

    Temel motor ayrımı dışında tasarım olarak da önemli bir fark olacak. Supra’nın tepesi kapalıyken BMW, G29 Z4’ü üstü açık olacak şekilde tasarlıyor. Bu da iki aracın belirgin şekilde tasarım olarak ayrılmasını sağlayacak. 50,000 ile 70,000 arası satış rakamı yakalaması beklenen Supra / G29 Z4’ün üretimi ise Magna Steyr tesislerinde gerçekleşecek. Avusturya’da bulunan tesis daha önce Mini Cooper ve bazı BMW modellerinin üretimleriyle dikkatleri çekmişti. Şimdi ise Japon ve Alman devlerine eşit mesafede duracak bir hakem rolü üstlenecek.

    Hem Almanya’nın otobanlarında hem Japonya’nın dağlarının eteklerinde son testleri gerçekleşen Supra ve G29 Z4’e yıl sonunda bekleyenleri ile kavuşacak. Otomobil pazarının sıkıştığı, segmentlerin silik çizgilerle birbirinden ayrıldığı ve ihtiyaçların çetrefilleştiği günümüz koşullarında gerek Toyota gerek BMW özveri ile bu modelleri üretiyor. Satış rakamları tahmin edilemese de firmaların öncelikli hedefinin kâr olmadığı çok açık. Gittikçe mekanikleşen ve sürüş zevkinin azaldığı otomobil dünyasına tutkuyu geri getirmeye çalıştıkları için iki firmayı da tebrik etmek gerek.

    Çevreci teknoloji şirketleri

    0

    Teknoloji en çok enerji tüketen sektörlerin başında geliyor. Bilgisayar, cep telefonu gibi ürünleri satın aldığımızda bir karton kutuyla ya da bir ambalaja sarılı şekilde alıyoruz. Peki, bu sektörde faaliyet gösteren şirketler, geri dönüşümü sağlamak, çevreyi korumak ve elektrik tüketimini azaltmak için ne gibi çalışmalar yapıyorlar?

    1.4 milyar kg dönüşüm…
    Ürettikleri ürünlerin tüketiciye ulaşma aşamasında çevreyi korumaya dikkat eden şirketlerin başında HP geliyor. HP, ürünlerin ambalajlarını giderek küçülttü ve yeni ambalajlardaki geri dönüştürülmüş materyal kullanımını artırdı. Gezegen Ortaklığı Programı ile 73 ülkede sorumluluk odaklı ürün geri dönüşümü gerçekleştirdi. 1987’den bu yana ise 1.4 milyar kilogram dönüşüm yapıldı. Geri dönüştürülen kartuşlar ve diğer plastikleri kullanarak yeni mürekkep kartuşları üretme süreci olan kapalı devre geri dönüşüm ile 3 milyar şişe ve 40 milyar giysi askısından 2.5 milyardan fazla kartuş üretildi. Enerji tasarrufu da diğer önemli bir konu. 2010 yılından bu yana tedarikçi tesislerinde 380 milyon kilovat saatten fazla elektrik tasarrufu yapılmasına destek olan HP, toplamda 600 bin ton CO2 salınımını da önledi.

    13 milyon dolar tasarruf
    Çevreye önem veren bir diğer teknoloji şirketi de Dell. Dell son iki yıl içerisinde, ürün portföyünün enerji yoğunluğunu yüzde 23,2, sunucu portföyünün enerji yoğunluğunu ise yaklaşık yüzde 50 oranında düşürdü. 2012 yılında ürün satın alan müşterilerle kıyaslandığında, 2014 mali yılında ürün satın alan müşteriler, kullandıkları elektrik için 449 milyon dolar daha az ödeme yaptılar. Dell paketleme malzemelerinin yaklaşık yüzde 93’ü sürdürülebilir kaynaklardan, kolaylıkla geri dönüştürülebilecek şekilde üretildi. 2020 yılında bu rakamın yüzde 100 olması hedefleniyor. Bu sayede Dell, doğaya katkısının yanı sıra 13 milyon dolarlık tasarruf sağladı. 2015 yılında yaklaşık 6.4 milyon kilogramlık geri dönüştürülmüş plastik Dell ürünlerinde kullanılarak bir önceki yıla göre yüzde 20’lik artış elde edildi.

    1890 ton geri dönüştürülmüş atık…
    Sürdürülebilirlik alanında yaptığı çalışmalarla ‘dünyanın en sürdürülebilir 100 şirketi’ listesinde yer alan Lenovo, iş yapış biçimini Ar-Ge çalışmalarıyla destekliyor ve üretim için geliştirdiği çevre dostu yeni sistemleri evrensel olarak kullanılabilecek bir mantıkla planlıyor. Şirket, yeni geliştirdikleri ‘düşük ısılı lehim’ teknolojisi ile karbon salınımını yüzde 35 oranında azalttı. Bu sistemle 2018 yılı sonuna kadar yıllık 5 bin 956 metrik ton CO2 tasarrufu sağlanması planlanıyor. Bu değerin, CO2 salınımındaki karşılığı ise yılda 670 bin galon benzin tüketimine, yani ortalama bir arabanın 14 milyon mil (22 milyon 967 bin 639 km) boyunca harcayacağı yakıt miktarına denk geliyor. Bu veri, çevreci bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde ise yılda 1890 ton geri dönüştürülmüş atıktan bahsediyoruz.

    2 milyar LED lamba…
    2020 yılına kadar toplam gelirlerinin yüzde 80’ini sürdürülebilir ürünlerden elde etmeyi hedefleyen Philips Aydınlatma, 2020 yılına dek 2 milyar LED lambası pazara sunma taahhüdü kapsamında 2016 yılında 628 milyon LED lambayı tüketiciyle buluşturdu. Pazar araştırmaları ve coğrafi veriler ışığında yapılan hesaplamaya göre atmosfere yayılan 15 bin kiloton CO2’in etkili biçimde önüne geçildi. Yenilenebilir enerji kullanımını yüzde 58’e kadar yükseltti ve 2007’ye göre karbon ayak izini yüzde 42 azalttı. Şirket, 2020 itibariyle, karbon ayak izini azaltmanın mümkün olmadığı yerlerdeki durumu telafi edebilmek için özel projeler gerçekleştirerek iklim değişimine etkisini tamamen azaltmayı hedefliyor.

    106 ton elektronik atığı geri dönüşüme kazandırdı
    Çevreye karşı duyarlı davranarak toplumda bilinç yaratmayı amaçlayan MediaMarkt, mağazalarda tüketiciler tarafından ünitelere geri dönüştürülmesi amacıyla bırakılan telefon, beyaz eşya, televizyon, DVD ve pil gibi ürünlerin tehlikeli kısımlarını ayrıştırarak tekrar kullanılabilir hale getiriyor. Türkiye’de 2009 yılında başlattığı elektronik atık toplama projesiyle, her mağazaya belli büyüklüklerde üniteler yerleştirerek atıkların bu ünitelerde birikmesini sağlayan MediaMarkt, bugüne kadar toplam 106 ton elektronik atık topladı.

    Powerful 1000VA (PL-1000) line interactive kesintisiz güç kaynağı inceleme

    0

    Elektrik kesintileri her elektronik cihaz için risk teşkil eder. Çünkü cihazınız voltaj düşmesinden, yükselmesinden ve voltaj düzensizliklerinden etkilenip bozulabilir. Böyle bir durumla karşılaşmamak için ciddi paralar ödeyerek aldığınız, bilgisayar, monitör ve modem gibi cihazlarınızı korumak için kesintisiz güç kaynağı kullanmak her zaman için iyi bir seçenek ve korunma yöntemi olmuştur. Zaten kesintisiz güç kaynakları da bu amaçla tasarlanmıştır ve şebeke enerjisinde meydana gelecek voltaj dalgalanmalarını dahili otomatik voltaj regülatörü vasıtasıyla ayarlayarak en uygun enerjinin sisteminize ulaşmasını sağlarlar.

    Bu yazımızda Powerful 1000VA (PL-1000) Line Interactive Kesintisiz Güç Kaynağını inceleyeceğiz.

    Öncelikle UPS şebeke elektriğine bağlandığında ve açıldığında UPS aküsü şarj olur. Genellikle tamamen şarj olması için altı saate yakın bir süre gerekir. Cihazı tek parça yapısı ile çok kolay ve hızlıca kurarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz. Eğer aküler doluysa tek tuş ile cihazı açıp hemen kullanabilirsiniz. Kapatmak için ise yine aynı tuşa basılı tutmak yeterli. Bir elektrik kesintisi durumunda cihaz ötmeye başlar. Gelen bu uyarı sesini yine tek tuşla iptal edebilirsiniz.

    İlk Yapılacak UPS’i Test Etmek

    Kutusundan çıkardığınız UPS’in şarj durumunu görmek ve akü yedeklemesi konusunda test etmek için önce şebeke elektriğini keseriz. Sonra  “Back-up gösterge” ışığını gözlemleyrek bilgisayarınızın normal işlevine devam edip etmediğine bakarız.  Eğer bilgisayarınız, monitörünüz ve belki de modeminiz şebeke elektriği olmadığı halde çalışmasını sürdürüyorsa kesintisiz güç kaynağınız tam randımanlı çalışıyor demektir.

    UPS’i Nasıl Çalıştırırız?

    Powerful  PL-1000’i açıp kapamak için üzerindeki düğmeye 2 saniye basılı tutmanız yeterlidir. Eğer kesintisiz güç kaynağınız ana elektrik hattına bağlıysa ve düğme kapalı konumdaysa, çıkışların hiç biri yüklemeye hazır değildir fakat şarj olmaya devam eder. Bu düğme ayrıca akülerin şarjı düşük olduğundaki kapanma durumunda makineyi sıfırlamak için de kullanılır.

    Nerelerde Kullanabilirsiniz?

    Satın aldığınız 1000VA UPS’i evinizdeki ve ofisinizdeki bilgisayar, monitör, modem, POS makineleri, süpermarket terazisi, yazarkasa ve oyun konsollarına rahatlıkla bağlayabilirsiniz. Cihazın arkasında 3 adet güç çıkışı olması da oldukça büyük bir avantaj olarak değerlendirilebilir. Bilgisayarınız, monitörünüz ve modeminiz için son derece ideal olduğu kendi deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim. Elektrik kesildiğinde bağlı olan cihaz sayısına bağlı olarak ortalama yarım saat gibi bir süre daha çalışabiliyorsunuz.

    Cihazı çalıştırdıktan sonra yerleştirdiğiniz yere çok dikkat edin. Çünkü sağlıklı çalışma ortamı oluşabilmesi için doğrudan güneş ışığı almayan bir yerde olması gerekiyor. Aşırı ısı, nem ve tozun olduğu yerlerden de uzak tutmaya çalışın. Ayrıca cihaz kesinlikle kesintisiz güç kaynağının giriş kablosuna uygun kalitedeki topraklı bir prize takılı olmalıdır. Kesintisiz güç kaynağının çıkışına asla fotokopi makinesi, elektrik süpürgesi, elektrikli ısıtıcı, matkap vb. aşırı güç çeken elektrikli cihazları bağlamayınız.

    Cihazın Genel Özellikleri Nelerdir?

    Kolay Kurulum : Fişli prizli yapısı sayesinde cihazınızı teknik personele gerek duymadan kurabilir ve çalıştırabilirsiniz.

    LED Gösterge : Cihazın LED ekranı sayesinde çalışma durumu hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

    3 Adet Bağlantı Prizi : Toplamda 3 adet topraklı priz sayesinde UPS’e 3 parça cihaz bağlayabilirsiniz.

    Aküden Çalıştırma : Şebeke enerjisi olmasa bile UPS’niz çalışabilir.

    AVR Desteği : Otomatik voltaj regülasyonu ile şebeke enerjinizde meydana gelen gerilim değişimlerini akülerini kullanmadan düzenler.

    CPU Kontrol : UPS’ in çalışmasını analog cihazlara göre daha hassas kontrol eder, cihazın güvenilir ve verimli güç kontrolü yapmasını sağlar. Akünün verimi ve ömrü artar.

    Alarm Kapatma : İsterseniz cihazdan gelen sesli uyarıyı iptal edebilirsiniz.

    Sessiz Çalışma : Cihaz şebeke elektriği varken veya yokken oldukça sessiz çalışır.

    Korumalar : Kısa devre, aşırı yük, aşırı akü şarj/deşarj ve yüksek/düşük gerilim korumaları sayesinde oluşabilecek zararları engeller.

    Kesinlikle İçini Açmayın

    Kapalı durumda bile cihazın içinde insana zarar verebilecek seviyede voltajlar mevcut olduğundan yetkili servis personeli dışında kesintisiz güç kaynağının kapakları kesinlikle açılmamalıdır. Aksi durumda ciddi yaralanmalar yaşayabilirsiniz.

    Güç kaynağı fiyatı : 250 – 300 TL arasında değişiyor.

    Touch ID’siz iPhone 8 iddiası

    Apple’ın sonraki akıllı telefonu iPhone 8 için geri sayım artık yavaş yavaş başlıyor. Eylül ayında tanıtımı gerçekleştirilecek modelin, tüm zamanların en iddalı iOS cihazlarından biri olacağı yönünde de güçlü emareler söz konusu. Diğer yandan bazı iddialar da dikkat çekici yönleriyle kamuoyunda yer bulabiliyor. İşte bunlardan biri, Çin kaynaklı ve oldukça ilginç doneler taşıyor…

    Apple’a yönelik olarak uzun yıllardır çeşitli tahminlerde bulunan ve birçoğunda da haklı çıkarak ilginç bir üne kavuşan Ming-Chi Kuo adlı analiste göre iPhone 8’de Touch ID özelliği olmayabilir.

    Touch ID’nin olmadığı sanal bir ekran tuşuyla geleceği iddiasını paylaşan analist, böylelikle akıllı telefonun önceki nesil modellerindeki güvenlik çözümünde değişikliğe gidileceğine dair önemli bir iddiada bulunmuş oldu. İddiaya göre yüz tanıma özelliği ise Touch ID’nin yerini alacak olan teknoloji durumunda.

    Kuo, iPhone 8’de kamera ve hoparlör hariç tamamen ekrandan oluşan bir ekrana sahip ön yüz tasarımına ithafen, akıllı telefonun sektörün en iyi ekran/gövde oranına sahip modeli olacağını vurguladı. Son aylarda gündeme gelen bazı iPhone 8 ‘olası’ görselleri de söz konusu iddiayı destekler nitelikte.

    Öte yandan iPhone 8’e dair diğer tahminler şöyle; cihaz 5.8 inçlik son derece büyük bir OLED ekranla gelecek. Ayrıca arka kısmı da cam malzemeyle sunulacak. Ek olarak yanlarda alüminyum çerçeve kullanılacak.

    Önümüzdeki süreçte sonraki iPhone modeline dair daha fazla iddianın kamuoyunda yer bulması bekleniyor. Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    NOT: Görsel temsilidir.

    5000 mAh pil kapasitesine sahip Asus Zenfone 4 Max duyuruldu

    Tayvan merkezli tüketici elektroniği şirketi Asus, yeni akıllı telefon modeli Zenfone 4 Max’i tanıttı. Adından da anlaşılacağı üzere büyük bir ekran boyutuyla gelen Android işletim sistemli akıllı telefon, şarj dayanıklılığı ile dikkat çekiyor. 8.9 mm kalınlık ve 181 gram ağırlık gibi detaylara sahip olduğunu da belirtelim.

    Orta segmentteki akıllı telefon, buna karşın donanım tarafında ilginç özellikler vaat ediyor. Örneğin çift arka kameraya sahip. Diğer öne çıkan özellikleri arasında iki farklı işlemci alternatifi üzerinden sunulma gibi bir detay daha bulunuyor; cihazı Snapdragon 430 veya Snapdragon 425 işlemcili şekilde tercih edebilmek mümkün. 2 veya 4 GB RAM seçenekleri ile birlikte modelin 3 farklı dahili depolama alternatifi sunuluyor; bunlar, 16, 32 ve 64 GB şeklinde. Ayrıca microSD desteği sayesinde hafızası artırılabiliyor.

    13 MP çift arka kamerası, 120 dereceye kadar geniş açılı fotoğrafları mümkün kılıyor, bu da arka planı daha geniş fotoğraflar anlamına geliyor. Diğer yandan cihazın ön kamerası 8 MP çözünürlüklü fotoğraf çekebiliyor.

    5000 mAh gibi oldukça çarpıcı bir pil kapasitesine sahip olan model, bu sayede 22 saate varan sürelerde aralıksız video gösterimine imkan tanıyor. 5.5 inç IPS ekranı Full HD çözünrlüklü. Akıllı telefon, yazılım tarafında ise Android 7.0 Nougat ve ZenUI arayüzü ile geliyor. Akıllı telefonun kısa süre içerisinde ülkemizde satışa sunulması bekleniyor.

    Gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz…

    Alienware’den birbirinden iddialı yeni modeller

    Oyuncu bilgisayarları dendiğinde akla gelen ilk markalardan biri de şüphesiz Dell firmasına bağlı olan Alienware. Öncü marka, son dönemde oyun tarafındaki yatırımlarını ve özellikle sanal gerçeklik (VR) destekli yeni modeller sunarak dikkat çekici boyutlara taşıyor. Bu noktada tanıtılan AMD Threadripper ve Intel X-Serisi çok çekirdekli işlemcilerle çalışan ultra güçlü Area-51 amiral gemisi masaüstü bilgisayarının iki yeni versiyonunun yanı sıra yeni yüksek performanslı oyun monitörleri, klavyeleri ve fareleri ile NVIDIA GeForce GTX 1080 Max-Q ekran kartı güncellemesi alan Alienware 15 dizüstü bilgisayarların duyurusu geldi.

    Alienware Area-51, iki yeni versiyonla geliyor. 4K, 8K çözünürlük veya VR uygulamaları ile uyumlu alternatifler sunabilen donanımlara sahip olan modellerin kısa süre içinde satışa sunulacağı belirtiliyor.

    Yüksek performanslı monitör, klavye ve fareler ise sofistike tasarımlarıyla ön planda görünüyor. Yeni çevre birimleri arasında Alienware’in AlienFX ışıklandırması da bulunuyor.

    Monitör tarafında Alienware AW2518H ve AW2518HF modelleri dikkat çekiyor.

    Son olarak yenilenen Alienware 15, Max-Q tasarımlı NVIDIA GeForce GTX 1080 ile beraber oyun meraklılarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Söz konusu model, en iddialı oyunlar ve sanal gerçeklik yazılımları ile uyumlu, en üst seviye performansa ihtiyaç duyan gamer’ları hedefliyor.

    Oyun dünyasına dair diğer öne çıkan gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz…

    Samsung Galaxy Note Fan Edition duyuruldu

    Samsung, geçtiğimiz yıl tanıttığı Galaxy Note 7 modelini, bir dizi önemli değişiklik ve ‘Galaxy Note Fan Edition’ adıyla, Güney Kore’de satışa sunuyor. Cihazın tasarımı, Note7’yle tamamen aynı, ancak donanım tarafında farklılıklar söz konusu…

    Samsung Galaxy Note Fan Edition modelinde en büyük değişim pil tarafında; Note7’deki 3500 mAh kapasiteli pilin yerini 3200 mAh kapasiteli daha küçük ve yeni bir pil alıyor. Söz konusu pilin, Galaxy S8’de olduğu gibi son derece kapsamlı pil güvenlik testlerinden geçtiği belirtiliyor.

    Galaxy Note Fan Edition, Bixby yazılımını da içerecek şekilde, Galaxy S8 ve S8+ ile aynı işletim sistemi ile geliyor. Bunlarn dışındaki tüm detaylar, Note7’yle aynı.

    Çevre dostu model

    Samsung, yeni modelin Note7 parçalarından yapıldığını açıkladı. Bu noktada atılan adımın da ‘çevre dostu’ bir girişim olduğu vurgulanıyor.

    İlk etapta Güney Kore’de

    İlgili akıllı telefonun ilk etapta 400 bin adetle Kore’de satışa sunulacağı, daha sonraki dönemlerde de diğer pazarlar için karar verileceği bildirildi. Note8’in önümüzdeki aylarda resmi olarak tanıtılacağı düşünüldüğünde, Fan Edition’ın birkaç ay süreyle teknoloji raflarında boy göstermesi olası görünüyor. Cihazın fiyat etiketi de yaklaşık 610 dolar seviyesinde. Toplam 4 renk seçeneği ile sunuluyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    LG G Pad IV 8.0 FHD satışa sunuldu

    Kore merkezli tüketici elektroniği şirketi LG, yeni tablet modeli G Pad IV 8.0 FHD’yi satışa sunuyor. İlk etapta kendi ülkesinde satışa çıkan orta segment tabletin fiyat etiketinin 352.000 KRW yani yani yaklaşık 305 ABD Doları olduğu görülüyor. Gençler için ideal tablet modellerinden biri olma iddiasındaki LG G Pad IV 8.0 FHD, geçen yıl satışa sunulan G Pad III 8.0 FHD’nin güncellenmiş versiyonu şeklinde geliyor.

    Orta segmentte iddialı

    1.4 GHz maksimum saat hızlarında çalışabilen 8 çekirdekli Snapdragon 435 çipsetine sahip olan tablet bilgisayarda 8 inçlik IPS ekranının çözünürlük değeri ise 1920×1200 piksel (Full HD). 32 GB dahili hafızasının yanı sıra depolama kapasitesinin microSD kullanılarak 2 TB’a kadar yükseltilebilmesi mümkün. 2 GB RAM, 5 MP arka kamera ve yazılım tarafında Android 7.0 Nougat diğer öne çıkan özellikleri durumunda.

    Sadece 6.9 mm kalınlığa sahip

    Kolay taşınabilirlik anlamında dikkat çeken modelin ağırlığı 290 gram ve ölçüleri de 21 cm uzunluk, 12,7 cm genişlik ve 6.9 mm kalınlık şeklinde. Hafifliği ve ince tasarımı ön planda.

    Yeni fiyat-performans modellerinden biri olmaya aday

    LG’nin 2017 yılında duyurduğu tablet modellerinden biri olan G Pad IV 8.0 FHD, fiyat/performans anlamında dikkate değer alternatifler arasına dahil oluyor. Henüz net bir bilgi gelmemekle beraber cihazın kısa süre içerisinde ülkemizde de satışa sunulması bekleniyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…