Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1580

    Twitter hesabınızı büyütecek fikirler

    Twitter hesabınız umduğunuz kadar hızlı büyümüyor mu?

    Bu yazımda hem twitter’ın öne çıkan özelliklerini hem de twitter hesabınızı büyütecek fikirleri bulabilirsiniz.

    Samsung Galaxy S9’da neler olacak

    Güney Koreli teknoloji devi Samsung, her yıl 50 civarında akıllı telefon piyasaya çıkararak, sektörde büyük bir varlık gösteriyor. Şirket, ‘amiral gemisi’ olarak ifade edilen Galaxy S8 serisi ürünlerini geçtiğimiz aylarda pazara sunmuştu. Ardından Galaxy Note 8 tanıtıldı. Şimdi ise Galaxy S9 serisi merakla bekleniyor. Çünkü her yeni ürün, önemli teknolojik gelişme ve iyileştirmeler getirdiği için hem endüstri hem de son kullanıcıda heyecan yaratıyor.

    İKİ FARKLI ÜRÜN: GALAXY S9 VE GALAXY S9 PLUS

    Samsung’un yeni amiral gemisi olacak Galaxy S9’un, ‘Star’ kod adı altında geliştirildiği Güney Kore medyasındaki haberlerde yer almıştı. S8 serisinde, S8 ve S8 Plus olmak üzere iki farklı boyutta ürün yer alıyordu. Benzer durum, S9 için de geçerli. Galaxy S9 Plus adını alması muhtemel olan ikinci seçeneğin ise “Star 2” kod adını taşıdığı belirtiliyor.

    EKRAN BOYUTUNUN S8 SERİSİYLE AYNI OLMASI BEKLENİYOR

    Gelen haberlere göre Galaxy S9’da Galaxy S8’deki gibi 5,8 inç, Galaxy S9 Plus’ta da Galaxy S8 Plus’ta olduğu gibi 6,2 inç ‘Infinity Display’ adı verilen ‘sonsuz ekran’ yer alacak. 4K+ çözünürlük sunacak ekranın daha kavisli hatlara sahip olması ve ekran kasa oranının ise yüzde 95’lere kadar yükselmesi beklentiler arasında.

    Y-OCTA EKRAN PANELLERİ KULLANILACAK

    Samsung’un, Galaxy S9 ve Galaxy S9 Plus modellerinde Y-OCTA ekran panelleri kullanacağı öngörülüyor. Dokunma noktalarını algılamak için ayrı parça ihtiyacını ortadan kaldıran entegre bir dokunmatik modül ile gelen Y-OCTA panelleri Galaxy S8’de kullanılmıştı. Ancak S8 Plus’ta bu teknoloji üretim sorunları nedeniyle kullanılamamıştı.

    GALAXY 9 SERİSİ DAHA HIZLI BİR İŞLEMCİYLE GELECEK

    Heyecanla beklenen Galaxy S9 serisinde daha fazla performanslı çalışmayı sağlayacak iyileştirmeler de yapılacak. Bu iyileştirmelerin başında işlemci geliyor. Bazı kaynaklara göre Galaxy S9, 8 çekirdekli Qualcomm Snapdragon 845 ile gelecek.

    BATARYA TÜKETİMİ DAHA DA AZALACAK

    Bir başka iddia ise, Samsung ve Qualcomm işbirliği ile üretilecek olan 7 nanometre işlemcilerin Galaxy S9’da yer alacağı. Bu konuda netleşmiş bir bilgi henüz yok. 7 nanometre teknolojisi ile batarya tüketiminin azalacağı ve performansta yaklaşık yüzde 15 artış sağlanacağı ileri sürülüyor. Bu arada ana kart boyutunun küçültülerek daha büyük bir batarya kullanılması yönünde de beklentiler mevcut. Bazı kaynaklara göre batarya kapasitesi 4,200 mAh olabilir.

    PARMAK İZİ SENSÖRÜ EKRANA TAŞINACAK MI?

    Samsung’un parmak izi sensörünü Galaxy S9’da ekrana taşımayı başarabileceği de gelen haberler arasında. Parmak izi sensörü bulunan bölgede daha fazla parlaklık oluşu, bugüne kadar bu hayalin gerçekleşmesini geciktirmişti.

    6 VEYA 8 GB RAM, 128 VEYA 256 GB BELLEK

    Samsung Galaxy S9 serisinde 6 GB’lık RAM kapasitesi beklentisi mevcut. Bazı kaynaklara göre serinin RAM kapasitesi 8 GB’tan başlayabilir. Dahili depolama olarak ise 128 veya 256 GB tahmini yapılıyor. Yine ürünlerde her zaman olduğu gibi microSD yuvası bulunacak ve dahili hafıza gerektiğinde 2 TB’a kadar yükseltilebilecek.

    DİKEY KONUMLANMIŞ 2 ANA KAMERA

    Bazı konsept tasarımlarda S9 serisinin dikey konumlanmış iki ana kamera ile geleceği öngörüsü yer alıyor. Serinin büyük ihtimalle iki ana kamera ve bir ön kamera ile pazara sunulması bekleniyor. Ana kameraların 16 MP, ön kameranın ise 8 MP olacağı ileri sürülüyor.

    1.2 GBPS HIZA ULAŞAN BİR MODEMLE GELEBİLİR

    Samsung’un amiral gemisi Galaxy S9’un hız olarak da rekor getirebileceği yönünde beklentiler var. Bu iddiaya gelecek nesil Exynos işlemcilerde yer alacak 6 taşıyıcılı LTE modemlerin toplamda 1.2 Gbps maksimum indirme hızı sağlaması dayanak gösteriliyor. Bu yenilik yüzde 20’lik bir hız artışı getirecek ve HD bir filmi 10 saniyede indirmek mümkün olabilecek.

    2018’İN İLK YARISINDA BEKLENİYOR

    Galaxy S9 ve Galaxy S9 Plus’ın 2018 yılının ilk yarısında, muhtemelen önümüzdeki yılın şubat veya en geç mart ayında tanıtılması bekleniyor. Fiyat tahmini ise 950 dolar seviyelerini gösteriyor.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede

    Dijital çağın yeni yaka meslekleri

    Pek çok yazımda dile getirdiğim dijital dönüşüm rüzgarı yaşam biçimlerimiz gibi iş yapış biçimlerimizi de hızla bir şekilde dönüştürüyor. Bu dönüşüm elbette istihdam ihtiyaçları üzerinde de doğrudan etkili oluyor. Bildiğiniz gibi Amerikalılar tarihsel olarak işleri mavi ve beyaz yaka olarak sınıflarlar. Ancak bu çizgi son yıllarda özellikle teknolojinin etkisiyle ortadan kalkmaya başladı ve yakın zaman içinde yaşadığımız bu yeni çağ yeni iş pozisyonlarını doğurdu. Teknoloji devi IBM’in üzerinde fazlaca durduğu bu konuda çok fazla çalışması olduğu gib, yeni dönemde ortaya çıkan meslekler için “new collar” yani “yeni yaka” isimli bir tabiri de var. Yeni yaka işler 4 yıllık lisans diploması gerektirmiyor. Ancak yapay zeka, bulut, siber güvenlik gibi dijital çağın gereksinimleri konusunda bilgi ve beceri gerektiriyor. Yeni yaka mesleklere özellikle sağlık sektöründe son yıllarda ortaya çıkan klinik ve IT işlerini bir araya getiren sağlık enformatiği çok iyi bir örnek olabilir. Yazılım, programlama, istatistik ve matematik yeteneklerinin daha da değer kazanacağı önümüzdeki dönemlerde özellikle yapay zeka ve büyük veri konusunda teknolojik çözümleri yönetebilecek çalışan istihdamı büyük önem kazanacak. Bir diğer alan ise siber güvenlik olacak. Hali hazırda dahi siber güvenlik personeline ciddi talep var.

    IBM CEO’sundan Trump’a mektup
    IBM CEO’su Ginni Rometty geçtiğimiz haftalarda 4 yıllık üniversite eğitimi gerektirmeyen ancak iyi seviyede yetenek gerektiren meslekleri açıkladı. Beyaz yakalılar açısında teknik endüstrideki yetenek eksikliğini, tarım, üretim gibi iş imkanlarının azaldığı mavi yaka endüstrideki tabloyu fark eden CEO bu konuda ABD Başkanı Donald Trump’a bir de mektup yazdı. Mektubun içeriği ağırlıklı olarak yeni yaka işlerle ilgili. IBM önümüzdeki 4 yıl içinde yeni yaka işler için 25 bin kişiyi işe almayı planlıyor. Bunların 6 bini 2017 için planlanıyor.

    Yeni yakanın eğitiminde öne çıkacak başlıklar
    Teknoloji, bilim, matematik, mühendislik yeteneklerinin artırılması yeni yakanın eğitiminde kilit rol oynayan unsurlar olacak. Bu disiplinlerle ilgili beceriler modern mesleki eğitim, kodlama kampları, 21. yüzyıl usta-çırak modeli ve mesleki sertifika programları sayesinde edinilebiliyor. Bu tarz eğitimlerin yaygınlaştırılması için çok kolay bir süreç değil. Yüksek teknoloji becerileri açığının kapatılması için büyük ölçekli eğitim olanağı ve kamu-özel sektör ortaklıkları da büyük önem taşıyor.

    IBM’nin stratejisi net bir şekilde gösteriyor ki veri, bulut bilişim ve diğer yeni nesil yeteneklerle birlikte yakın gelecekte pek çok endüstri yeniden şekillenecek. Özellikle sağlık ve IT alanında olacak değişimin tekrar altını çizmek de fayda var. Eğer siz de bu işlerle ilgili iseniz yakın gelecekte daha fazla ihtiyaç duyulacak aşağıdaki 5 yeni yaka mesleğe bir göz atın derim.

    Siber güvenlik mimarı
    Siber güvenlik yukarıda da belirttiğim gibi en fazla istihdama ihtiyaç duyulan alanlardan. 2022 yılı itibariyle siber güvenlik alanında kalifiye olan profesyoneller ile bu alandaki boş pozisyonlar arasındaki açığın 1,8 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Siber güvenlikle ilgili pozisyonlar 4 yıllık eğitim gerektirse de çoğu şirket bununla pek ilgilenmiyor. Şirketler için yakın zaman içinde çok kritik bir öneme sahip olarak siber güvenlik mimarında aranan özellikler ise genel olarak şöyle; benzer sektörlerde siber güvenlik ile ilgili deneyim, TCP/IP ağları, network servis ve tasarım prensipleri konularında bilgi sahibi olmak.
    Hizmet satış analisti
    4 yıllık lisans eğitimi gerektirmeyen ancak bazı teknoloji odaklı yetenekleri gerekli kılan yeni yaka mesleklerden bir diğeri de hizmet satış analisti. Bu pozisyona başvuracak adaylardan genel olarak beklentiler ise şöyle; Benzer sektörlerde 3-5 yıllık deneyim, Microsoft ofis programlarını kullanabilme, iletişim beceresi, programlama konusunda eğitim ve deneyim.
    Sonograf operatörü
    Profesyonel sertifikanın gerekli olduğu bu işte ABD’de ortalama kazanç 65 bin dolar civarı. İstatistiklere göre 2014-2024 yılları arasında bu sektördeki iş imkanlarının yüzde 26 oranında artması bekleniyor. Bu işi tercih edecek olan kişiler bir fizikçiye bağlı olarak çalışıyor ve ultrason görüntüler elde etmek üzere farklı cihazlar kullanıyorlar.
    Eczane teknisyeni
    Öncelikle mesleki bir eğitim gerektiren bu işte ilgili eğitimi alıp işe başladıktan sonra bir süpervizörün altında çalışmaya başlıyorsunuz. İş genel olarak hasta kayıtlarıyla ilgilenme, envanter ile diğer yönetsel ve müşteri servisi ile ilgili genel sorumlulukları yerine getirme şeklinde tasarlanmış. İnternette araştırma yaptığınızda bu alanda çok fazla iş ilanı görmek mümkün. Gelecek senelerde nüfusta yaşanan artışla bu alandaki iş imkanları da artacaktır.
    Bulut yöneticisi
    Bulut bilişim yetenekli personel bulma sıkıntısının yaşandığı ve CEO Rometty’nin yeni meslekler olarak gösterdiği işlerin başında geliyor. Bu alandaki eksiklik sertifika programlarını tamamlamış ya da kendisini yetiştirmiş kişilerce doldurulabilir. Globalde Amazon, Google ve Micrsosoft’un bulut ürünlerle ilgili sertifika programları bulunuyor. Bulut bilişim pozisyonları Perl, Ruby ve Python gibi dilleri de bilmeyi gerektiriyor. Ancak bu diller de geleneksel olmayan eğitim kurumları dışında öğrenilebiliyor.

    Ana görsel kaynak:cavie.org

    Yazın Kaçırdığınız Oyunlar

    0

    Yaz sıcakları altında kavrulup terlerken umarız sıcak kumlardan soğuk denizlere uzanan bir tatili es geçmemişsinizdir. Hazır yaz tatilindeyken sizler için bu yaz oynanması gereken kaliteli oyunlardan bahsedelim istedik. Hem PC, hem de konsol tarafında oyuncuların beğenisini kazanan, aynı zamanda eleştirmenlerden de tam puan alan bu oyunlar eminiz oldukça hoşunuza gidecektir. Aksiyondan FPS türüne, macera, bulmaca ve daha fazlasını içerek yaz oyunları oyunculara bambaşka fantastik dünyaların kapılarını aralıyor.

    1- Uncarted: Kayıp Miras

    Son iki nesildir PlayStation markasını adam eden firma Naughty Dog, Uncharted’ın son halkasını piyasaya sürdü. Nathan Drake’in konu oldugu bir dörtlemeden sonra ilk defa bir kadın karakterin başrolde olduğu Kayıp Miraz, Chloe’nin Hindistan macerasını konu ediniyor. Uncharted’ın klasiklesen aksiyon sekanslarını bol bol görebildiğiniz oyunda yine kaybolan hazinelerin peşine düşüyoruz. Diğer Uncharted oyunlarından farklı olarak dövüş sekanslarında iki adet karakteri gördüğümüz Kayıp Miraz, yazın bitirilmesi gereken oyunların başında geliyor.

    2- Hellblade: Senua’s Sacrifice

    İngiltere’li oyun geliştiricisi Ninja Theory, DmC: Devil May Cry ve Heavenly Sword ile kaliteli işler yapabileceklerini kanıtlamışlardı. Tecrübeli ekibin yeni oyunu Hellblade: Senua’s Sacrifice, Senua’nın ölen sevgilisinin kayıp ruhunu aramasını bizlere gösteriyor. Geliştirilme aşamasında psikologlardan yardım alındığını söyleyen geliştirici ekip, oyunda Senua’nın psikoz bozukluğuna da dikkat çekiyor. Akıl sağlığı pek dengeli olmayan karakterimiz ile birlikte Nors tanrılarının peşine düşüyoruz. Grafiksel anlamda eline su dökülmeyecek kadar kaliteli bir yapım olan Hellblade’in Türkçe altyazıya da sahip olduğunu belirtelim.

    3- LawBreakers

    Unreal Tournament ve Gears of War serisinden tanıdığımız başarılı oyun geliştiricisi Cliff Blezinski’nin yeni oyunu LawBreakers, yaza bomba bir giriş yaptı. Hızlı oynanış yapısının yanında objektife dayalı mekanikleri sayesinde Quake tarzında oyunları seviyorsanız LawBreakers’a kesinlikle bir şans tanımalısınız. Oyun her ne kadar ilk bakışta Unreal Tournament ve Overwatch’u anımsatsa da, mekaniksel anlamda geriye kalan tüm FPS oyunlarından farklı dinamikler barındırıyor. 10 adet sınıfa ve 20 adet karaktere ev sahipliği yapan LawBreakers, FPS oyunlarında karakter çeşitliliği ve hızı seven oyuncuların bir numaralı tercihi konumunda.

    4- Agents of Mayhem

    Saints’s Row serisi sayesinde ün kazanan Volition oyun stüdyosunun yeni oyunu Agents of Mayhem, yaz sıcaklarında sahip olduğunuz stresi atmak için en iyi tercih olabilir. Farklı karakterler ile birlikte oyunun geçtiği şehrin zevkinize göre bombalayabilirsiniz. Oynanış mekanikleri konusunda oyuncuların dikkatini çeken yapımın ana karakterleri de bir o kadar eğlenceli. Farklı farklı tiplemeler ile günümüzün popüler kültürüne göndermeler yapan Agents of Mayhem daha çok yetişkinlere yönelik bir oyun olduğunu unutmadan geçmeyelim.

    5- Sonic Mania

    Video oyun dünyasının en hızlı karakteri Sonic’in yeni oyunu Sonic Mania, sizi eski retro zamanlarınıza götürebilir. Hem konsollarda hem de PC platformunda bulunan oyun, yeni ve eski Sonic dinamiklerini bir araya getiriyor. Müzikler konusunda oyunculardan büyük övgü toplayan Sonic’i oynarken oyun için özel olarak tasarlanmış bölümleri es geçmemenizi öneririz. Sonic evreninin ikonik karakterleri Tails ve Knuckles ile oynamaya da izin veren oyun, hem eski hem de yeni nesil oyuncuları memnun etmek için raflarda yerini aldı. Christian Whitehead, Headcannon, SEGA of America ve PagodaWest Games’in ortaklığı ile geliştirilen oyunun fiyatı da diğer oyunlara göre ucuz durumda. Platform oyunları arasında en kaliteli bölüm tasarımlarına sahip olan Sonic Mania’yı kaçırmamanızı öneriyoruz.

    Arzum IFA 2017’de OKKA’lı Türk kahvesiyle dikkat çekti

    0

    Arzum, Almanya’nın başkenti Berlin’de gerçekleştirilen ve dünyanın en önemli teknoloji fuarlarından biri olarak kabul edilen IFA’de yeni renk serileri ve OKKA’lı Türk Kahvesi deneyimi ile dikkat çekti.

    Tüketici elektroniği ve küçük ev aletleri alanında en önemli ticaret fuarlarından biri olan IFA 2017’de Arzum, yeni renk serileri ve OKKA ailesinin üyeleri ile ziyaretçilere “OKKA’lı bir Türk Kahvesi” deneyimi yaşattı.

    20 farklı ülke, 600 fincal Türk kahvesi…

    Arzum, OKKA ve OKKA Minio ile Türk kahvesinin eşsiz lezzetini, 20 farklı ülkeden gelen ziyaretçilere tattırdı. 600 fincanın üzerinde kahvenin ikram edildiği fuarda bugüne kadar birçok marka, çok sayıda ürününü görücüye çıkarttı.

    Doğanın sıcaklığı ve enerjisini Mürdüm ve Papatya serileri ile evlere taşıyan Arzum, tasarım ve şıklığın bir arada buluştuğu ve 2017’de Türkiye pazarında kısa sürede öne çıkan yeni renk serilerini IFA Fuarı’nda uluslararası katılımcıların beğenisine sundu.

    “En İyi Ürün” belgeli modeller fuardaydı

    Şık tasarımıyla ön plana çıkan, geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen Ambiente Fuarı’nda yer alarak “Sehr Gut” (En iyi Ürün) belgesine layık görülen Arzum OKKA ve OKKA Minio da bu sene ilk defa IFA Fuarı’nda yer aldı.

    Arzum Okka Minio Türk Kahve Makinesi’ni MediaMarkt internet mağazası üzerinden satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

    Kimlik Avı e-postalarını Tespit Etmek İçin İpuçları

          Dünya dijital posta transferinin çok büyük bir kısmı zararlı içerik barındıran e-postalardan oluşuyor. Her gün sayısız phishing (oltalama) e-postaları tüm dünyada masum kurbanlarına gönderiliyor. Gelen zararlı e-postaların büyük bir kısmının bariz şekilde dolandırıcılık amacıyla gönderildiği anlaşılsa da, diğerlerinin inandırıcılığı o kadar fazla ki, ayırt etmek oldukça güç olabiliyor.  Peki bu zararlı mesajları ayırt edebilmenin standart bir yolu var mı diye sorulduğunda, bu soruya olumlu yanıt vermek maalesef mümkün değil. Ne yazık ki, her durumda işe yarayan bir teknik bulunmuyor.

          Bu haftaki yazımda; zararlı içerik barındıran e-postaların nasıl tespit edileceği konusunda kısa ipuçları vereceğim.

    Gelen e-postaların dil bilgisi ve yazım hataları içermesi


          Bilinmeyen bir adresten gelen e-postaların zararlı içerik barındırıyor olduğunu anlamanın en kolay yöntemlerinden birisi; posta içerisinde kullanılan dil bilgisi ve gramerin hatalı olmasıdır. Bu tür e-postalar genellikle bir yazılım ile farklı dillere otomatik dönüştürülüp gönderildiğinden yazım hataları ile doludur. Beklenilmeyen bir adresten gelen bir e-posta eğer kurumsal bir şirket tarafından gönderilmiş ise, mutlaka üzerinde ayrıntılı inceleme yapılmış, herhangi bir hukuki sorun oluşturmayacak şekilde ilgili firmanın hukuk departmanı tarafından incelenerek gönderilmiştir. Bilinmeyen bir adresten gelen e-postanın, oltalama amaçlı gönderilip gönderilmediğini anlamanın yollarından olan dil bilgisi uyumluluğu, diğer etkenlerle birlikte oldukça etkilidir.

    Kişisel bilgiler isteyen mesajlar

          Posta kutusuna düşen her türlü kişisel bilgi talebi içeren mesajın, kötü amaçlı olma olasılığı oldukça yüksektir. Örneğin, bankanızdan geldiği izlenimi veren bir mesajda, kesinlikle hesap numarası talep edilmez. Bu zaten bankanız bilgisi dahilindedir. Bu tür talepler ile gelen e-postaların bilgi sızdırmak amacı ile gönderilme olasılığı yüksektir. Aynı şekilde, saygın bir şirket hiç bir zaman kredi kartı numarası veya güvenlik sorusunun cevabını soran bir e-posta göndermez.

    Gerçekte olmayacak kadar iyi teklifler içeren mesajlar

          Her zaman iletişim yapılan e-postalar dışında, bilinmeyen bir adresten büyük vaatler içeren bir mesaj alındı ise, çok büyük bir ihtimalle aldatma amaçlı gönderilmiş bir mesaj ile karşı karşıyasınız demektir. Eminim herkes bir şekilde piyasa değerinin neredeyse dörtte biri fiyatla akıllı telefon pazarlamaya çalışılan e-postalar almıştır. Bu tür mesajların esas amacının kredi kartı bilgisi ele geçirmek olduğu ortaya konmuştur.

    Mail adresi ile uyumsuz URL içerme

          Şüpheli olduğunu düşünülen bir e-posta’da kontrol edilmesi gereken bilgilerden birisi de; gelen e-postanın gerçekten de gönderilen adresten geldiğinin kontrol edilmesidir. Bazı e-postalarda gelen mesajın gönderen kısmındaki görünen adres ile gerçekteki adres arasında farklılıklar bulunabilir. Gelen mesajın gerçekten de görülen adresten gelip gelmediğini anlamak için MS Outlook servisinde fareyi ilgili e-posta adresi üzerine getirip beklendiğinde, mesajın gerçek gönderici linki görülebilir.  Gelen e-postanın görünen adresi ile farenin üzerine getirildiğinde görünen adresin aynı olması gereklidir. Farklılık söz konusu ise, büyük bir ihtimalle aldatmaya yönelik bir mesaj ile karşı karşıyayız demektir.

    “Piyango kazandınız” e-postaları

          Bazen, hiç başvuru yapmadığınız bir adresten, herhangi bir konuda yapılan çekilişte hediye kazandınız türünden e-postalar alabilirsiniz. Birden kendinizi şanslı hissedebilirsiniz,  tek sorun, daha önce bu tür bir çekilişe herhangi bir başvuru yapmamanızdır. Bu tür bir e-posta aldığınızda, çok büyük bir ihtimalle aldatma amaçlı bir mesaj ile karşı karşıyasınız demektir. Bu tür mesajlara itibar etmemek gerekir.

    “Resmi e-posta hesabınızın kotasının doldu, lütfen bilgilerinizi güncelleyin” mesajları

          Şirket çalışanları ya da resmi kurumda görev yapan kişilerin karşı karşıya kalabildiği bir diğer kötü amaçlı mesaj türü ise; şirket bilgi işlemi tarafından  gönderilmiş izlenimi verip, kullanılan e-posta hesabının kotasının dolduğu yönünde uyarıların olduğu mesajlardır. Hiç bir kurumsal firma bu tür mesajlar göndermez. Bu sebeple, bu tür e-postalara dikkat edilmelidir.

    Çocuklarımızı dijital dünya ile nasıl tanıştırmalıyız?

    0


    İçinde yaşadığımız dijital dünya baş döndürücü bir hızla gelişiyor. Bu değişim ve sürekli gelişime adapte olmak da bir o kadar zorlaşıyor. Özellikle de çocuklar için! İnternet ve sosyal medya güvenlik önlemleri alınmadan, bilinçsiz bir şekilde kullanıldığında korkunç sonuçlar doğurabilir. Bu hafta çocuğunuzun dijital hayatına rehber olabilecek öneriler hazırladım.

    Çocukları çevrimiçi olduklarında çalışan anneler her zaman etrafında olamazlar. Dolayısıyla çeşitli nedenlerden ötürü çocuklar, Internetin faydalarından ve tuzaklarından haberdar olmalı ve bu yeni dijital dünyayı böylece keşfederken daha dikkatli olmalısınız.

    Bir çocuğun internet kullanımını izlemek ve kontrol etmek çok zor bir görevdir. Yetişkinlere yönelik web siteleri, siber zorbalık, gizlilik, sosyal ağlar, uygunsuz içerik, oyun, web cam kullanımı gibi pek çok risk ve endişe kaynağı var. Daha da kötüsü hiç istemediğiniz, düşünmekten kaçındığınız fiziksel riskler de ciddi bir problem olabilir. Bu nedenle dijital dünyanın dijital anneleri olarak çocuğunuza interneti ve teknolojiyi anlatmanız, onu gerçeklerle yüzleştirmeniz gerekiyor. Peki ne yapmalı, çocuğunuzla bu konuda nasıl iletişim kurmalısınız? Dijital anne olma yolunda hazırsanız başlayalım.

    Doğru yaşın önemi

    Çocuğunuzu internete dahil etmek için her ne kadar belirli yaş kriterleri konmuş olsa da, ben bunun sağlıklı olmadığı görüşündeyim. Çünkü her çocuk, aynı zekâ ve duygu gelişimi sürecini yaşamamaktadır. Bazı çocuklar erken olgunlaşıp kendisine verilenleri kavramakta hızlı olurken, bazı çocuklar daha yavaş öğrenmekte ve duygusal gelişimleri yavaş ilerlemektedir. Çocukla internete ve sosyalliğe dair en doğru iletişimin kurulacağı zamanı, annelik içgüdülerinize güvenerek sezinlemelisiniz. Çocuğunuza yalnızca doğruları ve gerçekleri anlatarak, internet dünyasına adım atmasını sağlamalısınız. Çocuğunuzu tamamen bilgisiz bırakmak, onu risklere açık hale getirebileceği gibi, gereğinden daha erken sanal dünyaya adım atmak da çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.

    Başlangıç için yasakçı değil, uyarıcı ve bilgilendirici olun

    İnsan, doğası gereği yasak olana daima ilgi duymuştur. Özellikle çocuklarda, anne ve babalarının yasakladıklarına karşı sempati sıklıkla görülmektedir. Çocuk, bu yöndeki hislerini dışa vurmaktan asla çekinmez. Nedensiz bir şekilde çocuğunuza sosyalleşme yasakları koymanız, sizin otoritenizi sorgulanır hale getirecektir. Çocuğunuz, yasakladıklarınızı yapmaya başlayacak ve inatlaşmaya vardığı zaman, çocuğunuz bunu sizden intikam alma yöntemi olarak görecektir.

    Bunun yerine başlangıç için bilgilendirici olun. Mesela niçin herkesle konuşmaması gerektiğini anlatın. İnternetteki insanların nasıl yalanlar söyleyebildiğini anlatın. Çocuğun internetten görebileceği zararları anlatın ve en önemlisi de; İnternette yaptığı hiçbir şeyin gizli kalmayacağını ona öğretin. Öğrendikçe, çocuğunuz sizden kopmayacak ve korkacağı durumlardan uzak durmak için sözlerinize değer verecektir. Bu, çocuğunuzu koruma yolundaki önemli adımlardan biridir.

    Belirli bir yaşa kadar denetim sizde olsun

    Elbette bunu, çocuğunuzun sosyalleşmesine hükmederek yapmamalısınız fakat sizin gözlerinizin onun üstünde olduğunu bilmesi iyi olacaktır. Belirli bir yaşa kadar, yalnızca yüz yüze görüştüğü kişilerle internetten konuşmasına müsaade edin. Daha da önemlisi mutlaka bunun nedenini çocuğunuza anlatın. (texasautotrim.com) İnsanların aslında göründükleri veya söyledikleri gibi olmayacaklarını öğrenmelidir. “Konuştuğum kişi de benim gibi bir çocuk.” diyecektir tüm masumiyetiyle… İnternette insanların yalan söyleyebildiğini, söyledikleri yalanlarla kötülük yapma arzusunda olabileceklerini çocuğunuza öğretin. Belki ilk başta hayal kırıklığına uğrayacaktır ama bununla beraber, yalandan ve yalancıdan uzak durması gerektiğini bilerek hareket edecektir.

    Buraya kadar çocuğunuz için yapabileceklerinize değindik. Peki siz ne kadar hazırsınız? Acaba dijital dünyanın dijital annesi olmak, internette yapacağımız her şeyi meşrulaştırır mı?

    Blogger anneliği ve proje bebekler

    Yükselişte olan bu trendler, iki farklı amaçla yapılabiliyor. Proje bebekler sayesinde anneler, çocuklarının her türlü anını fotoğraflayarak bunu blog veya sosyal medya hesaplarında topluyorlar. Yine bu sayede takipçi, prim ve para kazanmaya çalışıyorlar. Anne oldunuz, her şey çok güzel ama çocuğunuzu kullanarak internette para kazanmak, daha da kötüsü çocuğunuzu insanlara adeta “teşhir etmek” nasıl doğru olabilir ki? Bazen yalnızca bilgilendirici içerikler üreten blog yazarı annelerle de karşılaşabiliyoruz. Yine, onlar için de aynısı geçerlidir. Çocuğumuzun her anını fotoğraflayarak internette teşhir etmeye hakkımız var mı? Çocuğumuzun ya da bebeğimizin özeli/mahrem yok mudur? Kesinlikle vardır! Her şeyden önce, minik bir insandan bahsediyoruz. Geleceği olan ve geleceği yaşayacak bir insan… Onun geleceğine saygı göstermeli ve kendi şahsi isteklerimiz için çocuklarımızı teşhirden kaçınmalıyız.

    Çocuğunuz size gelecekte düşman olabilir

    Eskiden bu pek mümkün olmasa da, artık sosyal medya sayesinde dijital olarak yüklediğimiz anılarımız kaybolmuyor. Gelecekte; yıllar sonra bütün bu yüklediklerimiz yaşamaya devam edecek. Durumun ciddiyetini ele alalım: Bebeğimizi proje olarak kullandık, onun fotoğraflarıyla dolu bir sosyal medya hesabı kurduk ve popüler olduk. Ya da blog yazıları yazdık çocuğumuzla yaşadıklarımıza dair… Belki de çocuğumuzun fotoğrafını çekmeyi ve sosyal medyada paylaşmayı ciddi bir meziyet kabul ettik ve anneliği bundan ibaret sandık. Ancak, çocuğunuz hiç büyümeyecek mi? Çevresinde arkadaşları olacak, bir çevre edinmeye başlayacak, reel yaşamında sosyalleşecek. Sizin internette ona dair yaptığınız paylaşımları gören çocuğunuzun bu durumdan ötürü utanması, içine kapanık hale gelmesi, arkadaşları tarafından alay edilmesi ve zorbalığa maruz kalması ihtimalini de düşünün lütfen.  Öyle bir gün gelecek ki; belki de iş hayatına atıldığı zaman, sizin çocuğunuzla çekildiğiniz o “ponçik” fotoğraflar ortaya çıkacak. Ergenliğe girmiş ya da erişkin olmuş evladınız için bunun bir noktadan sonra utanç verici olacağını kabul etmelisiniz.

    Gizlilik

    Herkes ile her şeyin paylaşılamayacağını ve anne-çocuk-aile arasında özel kalması gereken konular olduğunu unutmamalısınız. Dünyada yalnızca çocuk sahibi olmayı başaran bir tek siz değilsiniz. Bu yüzden çocuğunuza dair her detayı internette yaymak yerine, onun hayatına odaklanın. Ona katabileceklerinize, iyi yetişmesine, sağlıklı olmasına odaklanın… Bırakın bazı şeyler özel kalsın. İnternetin bunları bilmesi gerekmiyor.

    Unutmayın! Ebeveynlik tam zamanlı bir iştir. Hafta sonu ve resmi tatilleri yoktur. Yaz tatili hiç yoktur ve ebeveynlikten para kazanamazsınız. Yalnızca sizden aldıklarını geleceğe taşıyacak bir birey yetiştirmeye odaklanmalısınız. Ebeveynlik internetten, sosyal medya yoluyla ya da mesajlaşarak yapılamaz. Ebeveynlik, annenin birebir olarak orada olmasını, ilgisini ve sevgisini gerektirir.

    WhatsApp’ın işletmelere özel uygulaması duyuruldu

    0

    Anlık mesajlaşma uygulamalarının en güçlüsü ve en ‘global’ olanı şüphesiz WhatsApp. Sosyal ağ şirketi Facebook tarafından 19 milyar dolarlık oldukça çarpıcı bir rakamla satın alınmasının ardından gelişimini adeta son viteste devam ettiren platform, yeni özellikleriyle de dikkat çekiyor. İşte bunlardan bir diğeri WhatsApp’ın işletmelere özel uygulaması…

    WhatsApp’ta büyük şirketlere yönelik bir uygulama olarak ek özellikler içeren bir ‘ücretli’ uygulama devreye giriyor. Örnek bir senaryo aktarmak gerekirse, örneğin havayolu şirketleri, uçuş hatırlatmalarını SMS yerine WhatsApp üzerinden yapabilecek. Kargo, vb. için de bilgilendirmeler WhatsApp aracılığıyla sağlanacak. Bsayede popüler platformun önemli bir gelir elde etmesi bekleniyor.

    WhatsApp’a reklamlar mı geliyor?

    Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan WhatsApp COO’su Matt Idema, mesajlaşma servisinin işletmeler ve tüketiciler arasında köprü oluşturmaya yardımcı olacak özellikleri sunmaya hazırlandığını ifade etti.

    Öte yandan Idema, WhatsApp’ın günün birinde reklam yayını yoluyla gelir elde etme olasılığının da mevcut olduğunu sözlerine ekleyerek ilginç bir işaret vermiş oldu.

    Önümüzdeki süreçte WhatsApp’ta da reklamlar görülmeye başlanabilir. Bilindiği üzere Facebook, bünyesine kattığı Instagram platformunu da cidd anlamda reklam gelirleri elde eden bir ağ haline dönüştürmeye devam ediyor. Sırada WhatsApp olabilir…

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Resident Evil 7 Gold Edition’ın duyurusu gerçekleşti

    Oyun endüstrisinin en uzun soluklu serilerinden biri olan Resident Evil’ın en son yapımı Resident Evil 7: Biohazard adıyla gelmiş, otoritelerden olumlu görüşler almayı da bilmişti. Ülkemizde de yoğun ilgi gören yapım arasında bulunan oyunun yeni bir versiyonu için resmi duyuru ve tanıtım videosu paylaşıldı. Resident Evil 7: Biohazard standart versiyonunun geliştirilmiş bir yapısı durumundaki Resident Evil 7 Gold Edition için çıkış tarihi ve detaylar aktarıldı.

    Resident Evil 7 Gold Edition, Resident Evil 7: Biohazard içeriğinin dışında Banned Footage Vol. 1 eklentisi Nightmare, Bedroom & Ethan Must Die ile Banned Footage Vol. 2 (21, Daughters & Jack’s 55th Birthday) eklentilerini de içerecek. Ek olarak söz konusu versiyon, yeni End of Zoe ve Not a Hero adlı içerikleri de sunacak. Bu sayede Oldukça genişletilmiş ve dolayısıyla zenginleştirilmiş bir Resident Evil deneyimi oyun meraklılarıyla buluşacak.

    Haberin devamında tanıtım videosunu paylaştığımız versiyonun çıkış tarihi 12 Aralık 2017 şeklinde belirtilmiş durumda. Geleceği platformlar da beklenildiği üzere Sony PS4, Xbox One ve Windows PC’ler.

    Oyunun Collector’s Edition adlı oldukça kapsamlı bir versiyonu da geçtiğimiz yılın Kasım ayında duyurulmuştu.

    Son bir detay olarak oyunun indirilebilir içerikleri End of Zoe ve Not a Hero, ayrı olarak edinilebilecek, bunların çıkış tarihleri de yine 12 Aralık olarak belirlendi.

    [vsw id=”ic9qavgXDmY” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Oyun dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Akıllı telefonunuz artık otomobilinizin de anahtarı

    0

    Son yıllarda anahtarsız otomobillerin sayısı oldukça arttı. Benim kullandığım model de anahtarsız kullanılıyor. Kapı koluna elimi attığımda kapı açılıyor, herhangi bir yere bir anahtar takmaya gerek kalmadan otomobilimi çalıştırabiliyorum. Ama bunun için yanımda kablosuz iletişimi sağlayan küçük bir kart taşımam gerekiyor. Gerektiğinde bu kartın üzerinde bulunan düğmelerle bagajı ya da farları açabiliyorum. Bu teknoloji ilk çıktığında süpermiş ama güvenlik sorunları olur mu demiştim ama kullandığım süre boyunca herhangi bir sorunla karşılaşmadım.

    Ancak son 5 yıl içerisinde akıllı telefonlar her yere girmeye başladı. Telefon özelliklerinden ziyade artık diğer özellikleriyle daha çok öne çıkıyorlar. Bazen kendi kendime akıllı telefon doğru bir tabir mi diye sormaya dahi başlamış durumdayım. Artık anahtarların yerini dahi almaya başladılar. Akıllı telefonla açılan ev ve işyeri kapılarından sonra artık otomobillerin de kapıları akıllı telefonlarla açılıyor. Elbette akıllı telefon sadece otomobilin kapısının kilidini açıp kapatmakla kalmıyor, otomobilin birçok özelliğini de hem içindeyken hem de uzaktayken yönetebilmenizi sağlıyor.

    Tesla Hero

    Tesla’nın uzun süredir merakla beklenen ve geçtiğimiz ay nihayet satışına başladığı Tesla Model 3 akıllı telefonunuz ile yönetebileceğiniz otomobillerden birisi. Bluetooth LE teknolojisini kullanan otomobilde akıllı telefonunuz anahtar yerine geçiyor. Bluetooth LE teknolojisi çok düşük enerji tüketimine sahip olduğundan dolayı benzer uygulamaların birçoğunda bu teknoloji tercih ediliyor. Anahtarsız çalışan diğer araçlardaki telsiz teknolojisinin yerini Bluetooth alıyor. Eğer akıllı telefonunuzu unutursanız, kaybederseniz, çaldırırsanız, pili tamamen bittiyse ya da otoparka gittiğinizde vale kullanmanız gerekirse yedek olarak NFC destekleyen kartı kullanabiliyorsunuz. Akıllı telefonunuz ile ilgili bir sorun olduğunda başınızın ağrımaması için bu kartı çantanızda taşımanızda, işyerinizde bulundurmanızda fayda var. Diğer taraftan bendeki kartta, kartın pilinin bitmesi, otomobilin aküsünün tamamen boşalması gibi durumlar için üst kısmından çıkan fiziksel bir anahtar var. Henüz Tesla’nın kartını görmedik ve bir açıklamada görmedik ancak böyle bir durumu göz önünde tutmayacaklarını düşünmek biraz abes kaçabilir.

    Tesla’nın mobil uygulaması Android ve iOS işletim sistemine sahip akıllı telefonlarda çalışabiliyor. Özellikleri ise kısaca şöyle:

    • Otomobilin kapı kilitlerini açıp kapatabilme
    • Otomobili çalıştırabilme
    • Şarj durumunu görme
    • Mevcut şarj durumu ile kaç kilometre yapılabileceğini görme
    • Şarj tamamlandığında uyarı alabilme
    • Otomobilin klimasını uzaktan kontrol edebilme
    • GPS özelliği sayesinde otomobili park ettiğiniz yeri bulabilme
    • Vale modu özelliği ile otomobili valeye teslim ettiğinizde ekrandaki kişisel bilgilerin gizlenmesi, maksimum hız ve performans sınırlaması yapabilme, torpido gözü ve bagajı kilitleyebilme

    Açıkçası bu özellikler göze oldukça hoş gözüküyor. Otomobilinizi yıkamaya verdiğinizde torpido gözünüzü ya da bagajınızı karıştıramıyorlar. Ya da kim otomobilini park ettiği yeri unutmamıştır ki, bu özellik sayesinde park yerini unutmak da yok. Hani bu özellikleri şu an kullanılan otomobillere getiren bir uygulama geliştirseler (donanım da gerekli tabii ki) herhalde hayır diyen çıkmaz.

    Bu tarz bir yaklaşımı ilk uygulayan elbette sadece Tesla değil. Daha önce Volvo ve diğer otomobil üreticileri de benzer uygulamalar geliştirdiler. Ancak bu uygulama özelliğini standart olarak araçlarında kullanan ilk üretici Tesla, bunu belirtmekte fayda var. Ayrıca otomobil kiralama şirketlerinin bazıları da benzer uygulamalara sahip. Örneğin otomobil kiralama şirketi ZipCar’ın böyle bir uygulaması var. ZipCar’dan otomobil kiraladığınızda telefonunuza indirdiğiniz uygulama ile kapılarını açıp kapatabiliyorsunuz. Hatta kornasını bile çalabiliyorsunuz (Web sitelerinde aynen bu şekilde yazıyor).

    Sonuç olarak akıllı telefonlar hayatımızın her alanına girmeye başladı. Akıllı telefonlarla fotoğraf ve video çekiyoruz, bankamatiklerden para çekebiliyoruz, bazı şirketlerde giriş çıkış için akıllı telefonlar kullanılıyor, evimizin kapısını akıllı telefonlarla açıyoruz, evimizi gözetleyebiliyoruz. Şimdi de otomobilimizin her şeyini görmekle kalmıyor kapı kilitlerini açıp kapatabiliyor, çalıştırabiliyor ve özelliklerini görüp kontrol edebiliyoruz. Kalp atış hızını da ölçebildiğimizi söylemeyi unuttuk sanırım, yakında kan şekerini ölçüp diğer kontrolleri de yapabileceğiz, bundan eminim.