Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1561

    Tuhaftan bir adım ötesi: Untitled Goose Game

    Tüm ‘trend’ endekslerinin FIFA 18, PES 2018, NBA 2K18 gibi dev spor yapımlarında olduğu günümüzde oyun endüstrisi, özellikle indie yapımlarla zaman zaman şaşırtır; her zamankinden daha ilginç konular, senaryo ve grafikler söz konusu olabilir. İşte bu türden bir oyuna dair ilk emareler paylaşıldı. İsmi, 2018 yılında çıkışını gerçekleştirecek ‘stratejik hırsızlık oyunu’ Untitled Goose Game…

    Gerçekten tuhaf bir video oyunu olduğuna hak vermeniz için haberin devamındaki videoya göz atmanız yeterli. Biraz da ayrıntı…

    Oyun, bir kaz kuşunun yönetilmesi ve belli görevlerin tamamlanması şeklinde özetlenebilir. Görevlerin suya dalıp biraz su sıçratmak, çimenlik alanda belirlediğiniz bir yere yuva kurmak türünde klişeler halinde olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, kazınızı, durmaksızın strateji geliştirip bir şeyler çalmak için çılgınca yönetmeniz bekleniyor. Kurnaz olmalısınız, çünkü zor parkurlar var, ayrıca bir kaz, yani eli de yok; zorluk seviyesini artıran önemli faktörlerden biri bu. Eliniz olmadan işi bitirmeniz lazım.

    [vsw id=”wQknBJo4aBQ” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Indie oyun geliştiricisi House House tarafından geliştirilme süreci devam eden yapım, şu an için pre-alpha aşamasında. Yani önünde uzun bir yol var, ancak şimdiden dikkat çektiği de bir gerçek. Önümüzdeki yılın öne çıkan video oyunlarından biri olacağı daha şimdiden konuşulmaya başlandı. Final versiyonunu merakla beklediğimizi belirtelim.

    Videoya göz atmayı aman unutmayın. İyi seyirler…

    Oyun dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Yeni Tamagotçu’lar geliyor!

    Yıllar önce çok büyük çılgınlıkla oynanan ev hayvanı oyunları günümüzde yenilenmiş olarak tekrar sunuluyor.

    Orijinal ismi Tamagotchi ve Türkçe yaygın söylenişi “Tamagotçu” olan oyunların yenilenerek tekrara heyecan duyulacak bir şekilde sunulacağı duyuruldu.

    Bandai America isimli firma, sanal ev hayvanı ürünlerinin 5 Kasım 2017’den itibaren tüm dünyada satışa sunulacağını açıkladı. Yalnız yeni ürünler öncekillere göre biraz pahalı olacak. Örneğin ABD piyasasında yaklaşık 15 dolardan satışa çıkacağı belirtiliyor.

    90’lı yılların en çok taşınan cihazı olan bu oyunlar günümüzde, hem şekil hem yapı olarak değişiklik göstererek sunuluyor. Minyatür bir versiyonu diyebiliriz. Mini Tamagotçu’lar 6 farklı tasarımı ile Japonya’daki lansmanda detaylı bir şekilde sergilendi.

    Bandai America firmasında çalışan bir yönetici de oyunun piyasaya sunulması ile ilgili açıklamalarda bulundu. Pazarlama ve Marka müdür yardımcısı olan Liz Grampp; ‘dünya üzerinde 90’lı yıllara büyük bir özlem var. Nostaljiye eğilimin bu kadar fazla olduğu bir kültür de bu gibi bir oyuncağın olmaması şaşırtıcı olurdu’ şeklinde konuştu.

    İlk oyun 1996’da çıkmıştı

    1996 yılında Japonya’da piyasaya sunulan oyun, 1 yıl sonra Amerika pazarını açılmış ve toplamda 82 milyon adet satmayı başarmıştı.

    NOT: Görseller The Verge’den alınmıştır.

    Mesajlaşma bağımlısı mısınız?

    Teknolojinin iletişim imkânları açısından yarattığı değişimlerin, insanoğlu için çok kısa sürede ciddi değişikliklere neden olduğunu gözlemlemek hepimiz için mümkündür. Bu değişim sürecinin hızını anlatabilmek için 20-25 yıl geriye gitmek yeterlidir. Bu süre, aslında insanlık tarihi için önemsiz olsa da, içerisine sığdırdığı büyük teknolojik değişimler düşünüldüğünde, insanlığın yapabilecekleri konusunda hayran olmamak elde değil. Teknolojinin, iletişim imkânları açısından değişimi öyle büyük ki, bir yeniliğe olan hayranlığımız bitmeden yenisi bizlere servis ediliyor. Doğal olarak bir döngü, hatta girdap içerisinde teknolojiden kendimizi alamıyor, iletişi teknolojilerini kullanma alışkanlıklarımız bağımlılığa dönüşüyor.

    Mobil mesajlaşma trafiği SMS’le başladı…
    Mobil teknolojiyle başlayalım. Doksanlı yıllarda hayatımıza giren cep telefonlarıyla beraber konuşma ve mesajlaşma kavramları hayatımızda yer edinmeye başladı. Birbiri ardında ortaya çıkan mobil operatörler, çeşitli avantajlı dakika paketleri ve kısa mesaj (SMS) paketleri sundular. Rekabet arttıkça, kullanıcılara sunulan SMS miktarları da artmaya başladı. Gençler arasında hızla yayılan SMS kullanımı, toplu mesajlaşmalar, adeta birer bağımlılığa dönüşür oldu. Bunu kanıtlayacak delil mi?  Aylık sınırsız SMS kampanyalarını, 10.000/11.000 mesajlık kampanyaları hatırlarsınız. Bu kadar çok SMS’in bir insana yetersiz gelebilmesi mümkün değildir. Nitekim bu kullanım hakkını dahi bitirmeyi başaran kullanıcılar ortaya çıkmaya başladı. Popüler olmak için, sosyal statü için en başta gençlerin hücum ettiği bir metottu.

    Whatsapp SMS’i tahtından indirdi
    Tabii zaman değişti, mobil sektör ilerledi ve bugün SMS’lerin önemi neredeyse kalmadı. Mesajlaşmak için mobil aplikasyonlar kullanıyoruz. Whatsapp,  Telegram, Viber, LINE, Snapchat, Kakao Talk gibi uygulamalar hayatımızda. Emoji gönderim olanakları, görüntülü görüşmeler, anlık videolu mesajlar, hikâye adı verilen durum paylaşımları gibi yenilikler hızla hayatımıza yerleşti ve kullanım istatistikleri sürekli artar duruma geldi. Mesajlaşma uygulamaları öylesine insanları bağımlı kılıyor ki, buluştuğunuz arkadaş ortamlarında birer yabancıya dönüştüğümüzü, her kişinin yalnızca akıllı telefonuna odaklanarak gerçek dünyadan uzaklaştığını gözlemlemek hiç de zor değil.

    Arkadaşlarınızla yazışmak için internet kafelere gittiniz mi? 
    Bütün bunlar olurken bilgisayar cephesinde neler oldu? Efsane IRC kullanımlarını kim unutabilir ki? Öyle ki anlık mesajlaşmanın miladı kabul edebiliriz. Evlerde internetin sık görülmediği yıllarda, internet kafeler IRC kullanan erkek ve kadınlarla dolup taşmaktaydı. IRC üzerinden kurulan arkadaşlıklar, sevgililikler… Saatlerinizi IRC sohbet odalarında harcamak mümkündü. Elbette bu da zamanla yerini başka uygulamaya bıraktı: Windows Messenger.


    Messenger konusu öylesine geniş ki, ana konumuzdan sapmayı doğrusu istemiyorum. Ancak genç yaşlı, kadın, erkek, çocuk fark etmeden; internete erişimi olan herkesin en az bir defa kullandığı bir masaüstü sohbet platformuydu. Sürekli arka planda açık kalan, sabahları uyanıldığında çevrimdışı iletileri görmenin merakıyla yüzümüzü yıkamadan bilgisayarımızı açmamıza neden olan Messenger… Sanırım bu kadar bahsetmek yeterli.

    Mesajlaşma geçmişinizi hatırlayın… 
    Şimdi bütün bunları niye anlatıp da zaten bildiğiniz konularda size nostalji turu yaptırdım? Mesajlaşma kullanımına dair geçmişinizi hatırlayınız istiyorum. Sadece dünü değil, bugünü de unutmayın, yarını da öngörün. Eğer mesajlaşmak sizin için öncelikli işler arasına girmişse, kapalı konumda olan telefonunuzu sıklıkla “Acaba mesaj geldi mi?” kaygısıyla kontrol ediyorsanız, e-postalarınızı kontrol etme sıklığınız (iş vb. sebepler dışında) günde birkaç defadan fazlaysa, siz de mesajlaşma bağımlısı olabilirsiniz.

    Evlilik bitiren mesajlar
    Bizler, teknolojiyle bir bütün halinde yaşıyoruz. Hızla gelen yeniliklere sürekli adapte olmalıyız zira güncel yaşamdan geri kalmamak, bireyin kişisel gelişimi için son derece önemlidir. Ancak fazla mesajlaşmak, bunu bir bağımlılık halinde getirmek, dünyadan kopmak gerçekten gerekli mi? Unutmayınız bir-iki dakikalık mesajlaşma ve ileti kontrolleri, büyük sıklıklarla yapıldığında ciddi zaman israfına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra, hayatımızda olmasına karşın mesajlaşırken gözden kaçırdığımız nice güzellikler söz konusudur. Mesajlaşmanın neden olduğu ilgisizliğin gerçek hayata yansımasıyla noktalanan arkadaşlıklar, biten sevgililikler, hatta evlilikler…  “Evlilik de biter mi yahu?” diyebilirsiniz. En şiddetli olarak evliliğinize darbe vuracaktır mesajlaşma bağımlılığınız. Önünde sonunda kıskançlıklar yaşanır, ilgisizlik aşkı öldürür, karşılıklı ilginin kesilmesiyle oluşan uzaklaşmalar nihayetinde en sağlam birliktelikleri bile yok edebilir. Peki, değer mi?  Popüler olmanın hırsıyla, kendimizi önemli hissetme kaygısıyla mesajlaşmalara ayırdığımız bu denli süreler gerçekten değer mi?

    Zaman yönetimi önemli

    İnsanoğlunun vaktini değerli harcamasının pek çok yolu vardır. Zaman, yeniden satın alabileceğimiz ya da mesaj yoluyla bize hediye verilebilecek bir değer değildir. Bu nedenle vaktimizi verimli kullanmaya, kendimizi geliştirmeye; hobiler, uğraşılar ve beceriler kazanmaya ihtiyacımız var.  Sizi değerli kılacak olan, başarılarınız ve sahip olacağınız gerçek anlamda sosyal nitelikler olacaktır. İnternette mesajlaşmanın fazla olması durumda, birey olarak kayba uğrayacağımızı bilmek durumundayız.

    Kendinizi değerlendirmekle işe başlayınız. Ne kadar mesajlaşıyorsunuz? Gerçekten mesajlaşmalarınız gerekli mi? Bunu azaltarak reel iletişime ve sosyalleşmeye ağırlık vermeniz, sizi depresyon ve sosyal fobi gibi modern çağın rahatsızlıklarından korumaya yardımcı olacaktır. Sanal değil, gerçek iletişim…  Yaşam mottonuz bu olsun. “Mesajlaşma bağımlısı mısınız?” bunu kendinize sorun, sormaktan korkmayın. Bağımlılığınızı kabullenip kendinizi frenleyerek, bambaşka bir dünyayı ve gerçek hayatı keşfe çıkabilirsiniz.

    Elbette kullanın, elbette mesajlaşın, ancak bağımlı olmamak için telefonunuzla aranıza biraz mesafe koyun. Yaşadığınız an, değerlidir. Boşa geçmesine izin vermeyin.

    Nokia 9 sonunda ortaya çıktı!

    0

    Nokia 9 ile ilgili bir süredir ortaya çıkan dedikodular iyiden iyiye artmaya başladı. Nokia geçtiğimiz günlerde Snapdragon 835’li modelini piyasaya sunmuş olsa da, herkes HDM Global’dan çok daha fazlasını bekliyor.

    Bu beklentilerin de yıl içerisinde HMD‘nin Nokia 2, 7 ve 9 olmak üzere üç farklı cihazın tanıtılması ile karşılanması planlanıyor

    Cihazın ön yüzüne baktığımızda, ekran kasa oranı ile dikkat çeken cihazın 3.5 mm‘lik kulaklık girişinin olmaması dikkat çekiyor. Ayrıca alt tarafta bir bölümde hoparlör ızgarası, ortada USB Type-C ve onun hemen yanında mikrofon bulunuyor.

    Nokia 9 için beklentiler büyük

    Cihazın arka tarafında Nokia 8 modelinde olduğu gibi çift arka kamera ve onun hemen altında parmak izi sensörü bulunuyor. Net bir bilgi olmasa da, cihazın arka yüzünün de cam ile kaplanmış olduğu görülüyor.

    Teknik özelliklere göz attığımızdaysa beklentiler yükseliyor. Nokia 9 modeli 5.5 inç boyutlu ekranda Quad HD çözünürlük sunacak. Fiziksel boyutları 140.9 x 72.9 x 7.5 mm olacağı belirtilen telefonun, diğer teknik özellikleriyle alakalı ise henüz bilgi yok. Ancak yazılım noktasında telefonun Android Oreo ile kutudan çıkacak.

    Samsung, düşük fiyatlı telefonlara da ‘portre modu’ sunacak

    Güney Kore merkezli teknoloji şirketi Samsung, geliştirdiği yeni görüntü sensörü ile nispeten düşük fiyatlı akıllı telefonların kameralarında da portre modunun yer alabilmesini sağlayacak. İşte detaylar…

    Samsung Galaxy Note 8 ve iPhone’un yeni modellerindeki portre modu, insan yüzünün ön planda olduğu fotoğraf çekimlerinde önemli ölçüde fark yaratıyor. İyi haber, Apple ve Samsung’un yüksek fiyatlı üst segment modellerinden sonra daha uygun fiyatla gelen cihazlarda da söz konusu teknolojinin mümkün hale gelmesi…

    Büyüleyici portre fotoğrafları daha ulaşılabilir hale gelecek

    Yeni tasarımlı 12 MP destekli Samsung görüntü sensörü, porte modundaki gibi fotoğraf etkisi geliştirmeye olanak tanıyor. Bunu Apple iPhone 8 Plus veya Galaxy Note 8’deki çift arka kamera lensleri yerine tek bir mercekle başarıyor olması ise düşük fiyatlı akıllı telefonlarda kullanımının kapılarını aralıyor. Bu çipin resmi model ismi Fast 2L9.

    Her şey saniyeler içerisinde…

    Samsung Fast 2L9 ile birlikte kısa süre içerisinde perspektif değişikliği sunan kameralar, saniyeler içinde ön planda neyin daha keskin tutulması gerektiğini ve hangi kısımların bulanık olacağını buluyor. Instagram’da sadece Samsung ve Apple’ın amiral gemisi telefonlarıyla çekilen etkileyici portre fotoğrafları, yakın gelecekte daha fazla akıllı telefonla elde etmek mümkün olacak.

    Donanım dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    NOT: Görsel news.samsung.com’dan alınmıştır.

    Instagram ve Facebook yine çöktü!

    Popüler sosyal medya ağları Facebook ve Instagram, 11 Ekim Çarşamba günü uzun saatler boyu erişilmez durumdaydı. Sıklıkla yaşanmaya başlanan durum, akıllarda soru işaretlerine neden oldu. İşte detaylar…

    11 Ekim akşamı yaşanan ve tüm dünyada görülen Facebook ve Instagram sosyal ağlarının kullanımı sorunları milyonlarca kullanıcıyı etkiledi. ilerleyen saatlerde çözülen sorunların ardından her iki platformun hizmet vermeye devam ettiğini belirtelim. Ancak sıklıkla yaşanan bu problemlerin olası nedenleri spekülasyonları da beraberinde getirdi…

    Facebook ve Instagram kullanıcılarının tamamının sorun yaşamadığı görüldü. Instagram’da haber akışına erişimde sorun görüldü, ancak örneğin fotoğraf yüklenebildi. Aynı şekilde Facebook’ta da hesaplara girişlerde sorunlar yaşandı, buna karşın bazı kullanıcılar en ufak bir problem yaşamadı. Facebook’un bakımda olduğu mesajı da milyonlarca kullanıcının ekranlarına geldi. Bu karmaşık durumların nedeni aradan bir gün geçmesine karşın hala net olarak bilinmiyor.

    Facebook kullanıcıları yukarıdaki görüntüyle sıklıkla karşılaşmaya başladı…

    Neler oluyor?

    Öte yandan Facebook sunucularından kaynaklı olduğu belirtilen sorunların en çok Rusya ve Avrupa genelinde kesintiler meydana getirdiği dikkat çekti. Bu aşamada sosyal ağ şirketinin kapasite sorunları yaşıyor olabileceği düşünülüyor. Daha spesifik bir sorun da söz konusu olabilir. Facebook’un bu tür durumlarda genelde ayrıntı içermeyen bilgilendirmeler yaptığı biliniyor.

    Sosyal medya dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Ek bilgi: Instagram, bir Facebook şirketidir.

    Nissan’ın Elektrikli Otomobili Leaf

    0

    Doğayı korumak için alınan önlemlerle birlikte ülkeler yavaş yavaş dizel motorlara veda ediyor. Bu da hibrit otomobillerin önünü açıyor. Bu trende Tesla rüzgarı da eklenince sektörde teknoloji anlamında yıllardır hiç görmediğimiz bir hareketlilik yaşıyoruz. Araştırmalar özellikle genç ve yeni nesil kullanıcıların tercihlerini hibrit veya elektrikli otomobillerden yana kullandığını göstermesi üreticileri yeni pazarlama stratejileri geliştirmeye itiyor. Bu da birçok markanın hibrit başta olmak üzere elektrikli motor modelleriyle piyasada yer alması anlamına geliyor. Teknolojiyi otomobillerine yedirmekten geri durmayan öncü firmalardan Nissan da %100 elektrikli sloganı ile Leaf isimli modelini görücüye çıkarmış durumda. Yaprak anlamına gelen Leaf sözcüğünün seçimini de Nissan’ın çevreci ve yenilikçi imajı doğrultusunda başarılı bulduğumuzu söyleyelim. Öyle ki Dünyanın en çok satan %100 elektrikli otomobili unvanını alması bu başarının göstergesi.

    Leaf aslında yeni bir model değil. Kendisiyle tanışmamız 2010 yılının sonlarını bulmuştu. Dolayısıyla Nissan’ı elektrikli otomobil üreticilerinde eski markalardan biri olarak sayabiliriz. Ancak her sene yenilenen otomobil modellerine göre işi ağırdan alan Leaf tam 7 sene sonra ikinci nesil aracını çıkarmış oldu. Doğrusu araçtaki değişimleri göz önüne alırsak bu beklemeye değdiğini söyleyebiliriz. 5 kapılı hatcback olarak tasarlanan Leaf, 24 kWh batarya ile 170 km civarında menzile sahipti ve tam şarj için 8 saat geçmesi gerekiyordu. 2018 yılında yeni nesliyle tanışacağımız Leaf, aynı boyutlara 40 kWh batarya sığdırıp menzili 240 kilometreye çıkarmış ve tam şarj süresi de 6 saate inmiş durumda. Bunda geliştirilen motor teknolojileri kadar aerodinamik iyileştirmeler de var. Sadece aracın tasarımındaki akıllı dokunuşlar sayesinde hava sürtünmesinin %4 azalmış olması bile Nissan mühendis ve tasarım ekibine şapka çıkarmamızı sağlıyor.

    Yenilikçi Teknolojiler

    Elektrikli otomobillerden ister istemez teknolojik gelişmeler bekleniyor. Nissan da bunu bilerek otonom sürüş üzerine birkaç geliştirmede bulunmuş. ProPilot ismi verilen sistem, Tesla gibi tam otomatik olmasa da sürücüye birçok konuda yardımcı olmak için tasarlanmış. Özellikle uzun yolda kullanılacak olacak ProPilot tek şerit ya da karşıdan aracın gelmediği otobanlarda aracı şeritte tutmaya yarıyor. Bunun yanında ayrıca gaz ve fren ayarlarını da yapıyor. Sürücü de çok daha az yıpranarak uzun yol sürecini atlatıyor. Benzer bir teknoloji Nissan’ın Serena isimli aracında denenmiş ve olumlu yorumlar almıştı. Sistem şu aşamada aynı olsa da Nissan, güncellemelerle ek özellikler getireceğini belirtiyor. ProPilot ayrıca, araç ayrıca yokuştayken bile dar alanlara kendi park edebiliyor. Sürüş anlamında Leaf sürücülere bir de tek pedal deneyimi yaşatıyor. Elektronik pedal ismi verilen bu sistemde gaza bastıkça hızlanıyor ayağınızı gazdan çektikçe motorla beraber frenlemeye başlıyorsunuz. Ayağınızı tamamen çektiğinizde ise araç duruyor. Tabii burada araç tarafından birçok hesaplama yapılıyor ve iş biraz da sürücünün alışmasına kalıyor. Yine de freni de iptal ederek sadece tek bir pedalla araç kullanma fikri bile yeterince yenilikçi. Elbette bu modu sevmeyenler için geleneksel olarak fren ve gaz pedalları ile sürüş seçeneği bulunuyor. Bir bilgi de batarya konusunda verelim. Nissan aracın 500 şarjda (100 bin kilometreye denk geliyor) bataryanın %90 verimlilikte olacağının garantisini veriyor. 160 bin kilometrede ya da 8 senede ise batarya verimliliğinin %70’in altına inmeyeceği garanti kapsamında yer alıyor. Tabii bu veriler ülkeden ülkeye değişiklik gösterecektir.

     

    Döneminin en çok satan elektrikli otomobili Nissan’ın piyasada olumlu karşılandığı gerçek. Ancak 30 bin dolara ABD’de satışa çıkacak Leaf için bu raunt daha çetin geçecek. Volkswagen e-Golf, Hyundai Ioniq Electric ve Honda Clarity Electric gibi benzer segmentte araçlar Leaf’i zorlayabilir. Ancak Leaf’e çok güvenen Nissan şimdiden yol haritasını belirlemiş durumda. 2019 yılında 60.0-kWh bataryaya sahip Leaf e+ modeli daha rekabetçi bir şekilde ringe çıkacak. Merakla ve keyifle izlediğimiz “Elektrik Savaşları”nda kazanan elbette doğa ve sürücüler olacak.

    Amazon Kindle Oasis tanıtıldı

    0

    Amazon, su geçirmez özellikli 7 inç Kindle tabletini lanse etti. Kindle cihazların 10. yılı şerefine bir ilk olarak…

    Su geçirmezlik özelliğine ek olarak çok sayıda geliştirme sunan yeni Amazon Kindle Oasis, 194 gram ağırlığında ve 3,4mm kalınlığa sahip. İki haftayı bulan şarj dayanıklılığı vaat ediyor.

    Ön kısmında ayarlanabilir aydınlatma ünitesi ise akıllara 2014 yılındaki Kindle Voyage’ı hatırlatıyor. Tartışmasız şekilde en ilginç özelliği ise Audible. Bu özellikle sesli olarak dinlenebilen e-kitapların, daha sonra metinsel olarak kalınan yerden devam edilebilmesi esas alınıyor. Olası senaryo, seyahat halinde sesli şekilde dinleme, sabitken (örneğin evde) senkronizasyonla okumayla kalınan yerden devam edilmesi şeklinde. Bu özellik, bir OTA güncellemesi yoluyla önümüzdeki aylarda bazı Amazon Kindle cihazlarına da gelecek.

    Kindle Oasis’te 3.5 mm jack’ı yok, bunun yerine sadece Bluetooth üzerinden kulaklıkla ses deneyimi sağlanıyor.

    Temelde bu Kindle tablet, IPX8 sınıfı su geçirmezlik, kulaklık girişine sahip olmama, ayarlanabilir ekran ışığı gibi özellikleri ile öne çıkıyor.

    Su geçirmezlik özelliğine dair detaylar ise şöyle; bir saat boyunca 2 metre derinlikte su altı basıncına dayanıklı olduğu bildiriliyor. Piyasada Kabo gibi diğer rakip modellerin de su geçirmez ürünlere sahip olduğu düşünüldüğünde söz konusu özelliğin beklendiğini belirtmek mümkün.

    31 Ekim 2017 itibarıyla satışlarına başlanacağı açıklanan modelin ön siparişleri ise belirlenen ülkelerde başlamış durumda. Fiyatlandırma ABD için 8 GB modelde 250 dolardan itibaren yükseliyor.

    Facebook CEO’su, 1 milyar kişinin sanal gerçeklik cihazı kullanacağına inanıyor

    ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki San Jose şehrinde düzenlenen Oculus Connect adlı etkinlikte konuşan Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, sanal gerçeklikle ilgili iddialı sözler sarfetti. Bir hedef belirliyoruz diyen diyen Zuckerberg, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘1 milyar insanı sanal gerçeklikte görmek istiyoruz.’

    ‘Gelecek, daha iyi olabileceğine inanan insanlar tarafından oluşturuluyor’ diyen Facebook CEO’su, 80 yaşındaki İngiliz büyükannesi Dorothy Howard’ın Oculus Rift’i çeşitli yerleri ziyaret etmek için kullandığını, çünkü artık tatil yapmak için yeterince uygun olmadığını belirtiyor. Uzak bölgelerdeki iş arkadaşları veya yakınlarla bir araya gelmek için sanal gerçekliğin kullanılabileceği örneğini veriyor. Facebook’un genç CEO’su, iyimser olmanın iyi bir şey olduğunu vurgulamayı ihmal etmedi.

    Bu noktada Facebook’un alacağı en önemli yollardan biri şüphesiz 199 dolardn satışa sunulacak yeni sanal gerçeklik gözlükleri Oculus Go’nun ciddi satış rakamlarına ulaşması. Ayrıca Zuckerberg, geliştiricilere yönelik Santa Cruz kod adlı yazılımın da gelecek yıl sunulacağını duyurdu.

    Sanal gerçeklik alanındaki satışlar geçtiğimiz yıl 10 milyon ünite civarında gerçekleşti. 2 milyara yaklaşan akıllı telefon satışının yanında azımsanması mümkün bir rakam olduğuna şüphe yok, ancak analizler bunun sadece bir ‘işaret’ olduğu noktasında birleşiyor. Gelecek beklentileri süreklilik halinde yükselen sanal gerçeklik aygıtı satışlarına işaret ediyor.

    Android telefonunuz ve tabletiniz için en iyi 10 uygulama

    0

    Android dünyasında kullanabileceğiniz ücretli, ücretsiz ya da reklam gösterimli olan birçok uygulama bulunuyor. Ancak bu uygulamaların arasından sizin için en iyi faydayı sağlayacak uygulamayı seçmek bazen çok zorlu olabiliyor. Çoğunlukla deneme yanılma yöntemleriyle bu uygulamaları belirlemeye çalışıyoruz. Bazen de ücretli olan bir uygulamanın özelliklerini ücretsiz olarak sağlayabilen uygulamalar bulunuyor. Bu yüzden boşa para harcamamak için uygulamalar arasında iyi bir araştırma yapmak gerekiyor. Bu hafta sizlere bizim deneyerek kullanışlı bulduğumuz en iyi ücretsiz Android uygulamalarını sizler için derledik.

    AppLock

    AppLock birçok özelliğe ve seçeneğe sahip ücretsiz bir uygulama. Bu uygulama ile telefonunuzda ya da tabletinizde bulunan uygulamaları meraklı gözlerden koruyabiliyorsunuz. Uygulamaları korumak için parmak iziniz, desen ya da şifre seçeneklerinden birini kullanabiliyorsunuz. Örneğin çocuğunuza oyun oynamak için telefonunuzu verdiğinizde sadece sizin izin verdiğiniz uygulamaları kullanabilir, diğer uygulamaları kullanamaz. Ya da benzer bir şekilde iş arkadaşınıza telefonunuzu ödünç verdiğinizde sadece belirli bir uygulamayı kullanabilmesine izin verebilirsiniz. Kısacası telefonunuzu bir başkasına verirken korkmanıza gerek kalmıyor. Uygulamanın biraz önce ücretsiz olarak kullanılabildiğini belirtmiştik. Ancak ücretsiz kullanım için reklamlara izin vermeniz gerekiyor. Reklam istemiyorsanız uygulama içi satın alma yöntemiyle reklamları kaldırabilirsiniz ya da sınırlı sürümünü kullanabilirsiniz. Uygulama Android 6.0 ve üzeri cihazlarda çalışıyor.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.domobile.applock

    Runtastic

    Yürümeden koşmaya, bisiklete binmeye kadar her türlü spor aktivitesini rahatlıkla yapabilmenizi sağlayan Runtastic’i ücretsiz olarak indirip kullanabiliyorsunuz. Uygulama sadece telefonlarda değil aynı zamanda Android Wear 2.0 destekli cihazlarda da kullanılabiliyor.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.runtastic.android&hl=tr

    GBoard

    Google’ın resmi klavye uygulaması olan GBoard kullanımı çok kolay bir sanal klavye. Sesli yazma, emoji, GIF desteği bulunuyor. En güzel özelliği ise doğrudan Google’da arama yapabilmek. Bir diğer güzel tarafı da kullandığınız farklı cihazlar arasında senkronize olabilmesi. Yani kaydettiğiniz kelimeler siz nereye giderseniz oraya gidiyor. Tamamen ücretsiz bir uygulama.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.google.android.inputmethod.latin

    Google Fotoğraflar

    Çok fotoğraf ve video çeken birisiyseniz bu uygulama kesinlikle telefonunuzda bulunmalı. Tüm fotoğraflarınızı ve videolarınızı sınırlama olmadan (sınırsız depolama alanı sağlıyor) yedekleyebilmenizi ve her yerden erişebilmenizi sağlıyor. Ayrıca görseller arasında arama yapabilmeniz de bu uygulama sayesinde mümkün.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.google.android.apps.photos&hl=tr

    Flipboard

    Flipboard, en güncel haberleri tek yerden kolaylıkla okuyabilmenizi sağlayan çok kullanışlı bir uygulama. Türkçe haber desteğiyle birçok kullanıcının favorisi haline geldi.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=flipboard.app&hl=tr

    Speedtest

    Ookla’nın geliştirdiği Speedtest uygulaması internet bağlantı hızınızı ölçebilmenizi sağlıyor. İnternet bağlantınızda sıkıntı olduğunu ve yavaşladığını düşünüyorsanız bu uygulamayla internet bağlantınızı test edebilirsiniz.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=org.zwanoo.android.speedtest&hl=tr

    Smart Voice Recorder

    Eğer telefonunuzla gelen ses kayıt uygulamasından memnun değilseniz bu uygulama tam size göre. Uzun süreli kayıt yapabilmenizi sağlıyor. Örneğin iş toplantılarınızı kaydedebilir ya da gece horlayıp horlamadığınızı öğrenmek için gece uykunuzu kaydedebilirsiniz.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.andrwq.recorder&hl=tr

    Mobiett

    İstanbul’da yaşıyorsanız ya da İstanbul’u ziyaret edecekseniz bu uygulamayı kesinlikle telefonunuza yüklemelisiniz. İETT’nin resmi uygulaması olan Mobiett ile otobüslerin saatlerine bakabiliyor, yakındaki durakları görebiliyor, o duraktan hangi otobüsün kaç dakika sonra geçeceğini öğrenebiliyorsunuz.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.verisun.mobiett&hl=tr

    Yandex Navigasyon

    Android telefonlar ve tabletler için tasarlanan bu uygulama, kullanıcı verilerine dayalı güncel trafik bilgisini sağlıyor ve gitmek istediğiniz yere kolayca ulaşabilmenizi sağlıyor. Canlı trafik haritası sayesinde gideceğiniz yere rahatça ulaşabiliyorsunuz. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin her yerinde çalışıyor.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=ru.yandex.yandexnavi&hl=tr

    MX Player

    Telefonunuzda ya da tabletinizde video seyrediyorsanız MX Player kesinlikle hoşunuza gidecektir. Hemen hemen her türlü video biçimini oynatabilen uygulama, altyazı desteğiyle de dikkat çekiyor.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mxtech.videoplayer.ad&hl=tr