Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1498

    Öğrenciler için en faydalı 5 mobil uygulama

    0

    Bundan yıllar önce öğretmenler ödev verdiklerinde en yakın kütüphanenin yolunu tutardık. Bulunduğumuz yerdeki kütüphanede aradıklarımızı bulamazsak daha büyük milli kütüphanelere ya da üniversite kütüphanelerine yönümüzü çevirirdik. Kütüphanedeki görevliler inanılmaz bir şekilde ne ararsak bizi doğru yere nokta atışı gibi yönlendirirdi. Şimdi düşünüyorum da yaptıkları gerçekten müthiş bir işmiş. İnternet ortaya çıktıktan sonra işler değişti, artık çoğu öğrenci verilen ödevleri internetten bulup kopyala yapıştır ile hallediyor. Ama diğer taraftan bilgisayarları, tabletleri ve akıllı telefonları sayesinde bilgiye her an her yerden erişebiliyorlar. Bu tarafını da unutmamak lazım. Diğer taraftan da akıllı telefonlarında kullanabilecekleri birçok uygulama var. Örneğin akıllı telefonlar için geliştirilmiş ileri düzeyde hesaplama yapılabilmesini sağlayan hesap makineleri var. Biz bunun için özel hesap makineleri alırdık eskiden. Ya da İngilizce Türkçe, Almanca Türkçe, Fransızca Türkçe ve diğer dillerdeki sözlükler hepsi her an cebimizde artık. Bu haftaki yazımda öğrenciler için geliştirilmiş en faydalı mobil uygulamaları derledim.

    Brainly

    Brainly (eodev.com), öğrencilerin ödevlerinde, sınavlarında ve projelerinde birbirlerine soru sorabildikleri, iletişim kurabildikleri ve yardımcı oldukları online bir sosyal öğrenme platformu. Brainly’yi ayda ortalama 60 milyon kişi kullanıyor. 1’inci sınıfta 12’inci sınıfa kadar öğrencilerin yer aldığı toplulukta matematikten Türkçeye, sosyal bilgilere, İngilizceye, Fiziğe, tarihe, biyolojiye kadar birçok ders için yardım alınabiliyor. Kullanıcılar diğer kullanıcılara yardım ettikçe rütbe alıyor. Rütbeler acemiden dâhiye kadar ilerliyor. Brainly platformu tamamen ücretsiz. Platformda TEOG, YGS ve LYS gibi sınavlara öğrencilerin daha iyi çalışmaları için ayrı bölümler bulunuyor.

    Android sürümü için: https://play.google.com/store/apps/details?id=co.brainly&_branch_match_id=484815722012502512

    iOS sürümü için: https://itunes.apple.com/app/brainly/id745089947?_branch_match_id=484815722012502512

    Brainly

    RealCalc

    Sayısal bölümlerde okuyan öğrenciler için diğer kullanışlı bir uygulama RealCalc Bilimsel Hesap Makinesi. Sık sık gelişmiş hesaplar yapması gereken öğrenciler için büyük kolaylık sağlayan uygulama pek çok matematik işleminin yapılabilmesini sağlıyor. Uygulamada kullanıcılar istedikleri biçim ve stilleri seçebiliyorlar. Uygulamanın aynı zamanda daha gelişmiş özellikler sunan ücretli sürümü de bulunuyor.

    Android sürümü için: https://play.google.com/store/apps/details?id=uk.co.nickfines.RealCalc

    Smart Recorder

    Kullanımı oldukça kolay ve gelişmiş özelliklere sahip olan Smart Recorder uygulamasıyla öğrenciler ders notlarını ya da ders anlatımlarını kaydedip sonradan otobüste, yürürken, okula giderken ya da yatmadan önce dinleyebilirler. Bazı insanlar okumaktansa dinleyerek konuları daha iyi anlayabiliyor. Bu yüzden Smart Recorder öğrenciler için faydalı mobil uygulamalar listemizin üst sıralarında yer alıyor.

    Android sürümü için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.andrwq.recorder&hl=tr

    TED Mobil Uygulaması

    Kendini geliştirmek isteyen öğrencilerin akıllı telefonlarında ve tabletlerinde kesinlikle olması gereken uygulamalardan biri TED. Bilimden spora, iş dünyasından akademisyenlere, iş dünyasının tanınmış kişilerinden eğlence dünyasının fenomenlerine çok önemli çalışmalara imza atmış tanınmış kişilerin özel olarak katıldıkları konferansları izleme şansı sağlıyor. Eğer vizyonunuzu geliştirmek istiyor, örnek almak istediğiniz kişileri yakından takip etmek istiyorsanız bu uygulama bu iş için biçilmiş kaftan. Uygulamadaki videoları Türkçe altyazılı olarak da izlemek mümkün. Yaklaşık 90 farklı dilde altyazı desteği bulunuyor. Uygulamanın hem Android hem de iOS sürümü bulunuyor. TED videoları aynı zamanda Web’den de izlenebiliyor.

    Android sürümü için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.ted.android&hl=tr

    iOS sürümü için: https://itunes.apple.com/us/app/ted/id376183339?mt=8

    TED

    WolframAlpha

    Listemizin son sırasında ücretli bir uygulama olan WolframAlpha var. Bu uygulama, matematikteki fonksiyonlar, geometri, trigonometri gibi birçok alanda problemleri çözmenize yardımcı olan bir uygulama. Hatta uygulamanın bir kısmı Apple’ın sanal asistanı Siri’de kullanılmış. Yani Siri’ye sorduğunuz matematik sorularını salında çözen WolgramAlpha. 11 TL’lik fiyat etiketine sahip olan uygulama performansıyla bu fiyatı hakkediyor.

    Android sürümü için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.wolfram.android.alpha&hl=tr

    iOS sürümü için: https://itunes.apple.com/us/app/wolframalpha/id334989259?mt=8

     

    Yılın en kötü şifreleri açıklandı

    Şifreler – parolalar, siber güvenlikteki en temel korunma önlemlerinin başında geliyor. Ancak bilgisayar kullanıcılarının bu konudaki karnesi hayli zayıf görünüyor. 2017 yılı boyunca beş milyondan fazla şifrenin siber korsanlar tarafından ele geçirildiğini bildiren bir global antivirüs yazılım kuruluşu, geride bıraktığımız yılın en kötü şifrelerini sıraladı.

     

    İşte yılın en kötü 30 şifresi:

    1. 123456

    2. password

    3. 12345678

    4. qwerty

    5. 12345

    6. 123456789

    7. letmein

    8. 1234567

    9. football

    10. iloveyou

    11. admin

    12. welcome

    13. monkey

    14. login

    15. abc123

    16. starwars

    17. 123123

    18. dragon

    19. passw0rd

    20. master

    21. hello

    22. freedom

    23. whatever

    24. qazwsx

    25. trustno1

    26. 654321

    27. jordan23

    28. harley

    29. password1

    30. 1234

    Korsanlar önce bu şifreleri deniyor

    “Bu şifreleri kullanmaktan vazgeçin” uyarısında bulunan tanınmış bir güvenlik araştırmacısı Graham Cluley, “Bu şifreler yalnızca kolay tahmin edilmekle kalmazlar. Şifre kırma veritabanlarında, korsanların ellerinin altında çoktan yerlerini almışlardır bile” diye konuşarak sözlerini şöyle devam ettirdi: ”İyi haber şu ki, daha iyi bir şifre güvenliği sağlamak zor değil. Biraz daha karmaşık şifrelerle başarıya ulaşmanız mümkün. Bilgisayar kullanıcılarının büyük çoğunluğunun, şifrelerini yalnızca güvenli bir şekilde saklamalarının yanı sıra, bir web sitesinde hesap oluştururken tahmin edilmesi zor, karmaşık şifreler oluşturabilen iyi bir şifre yöneticisi (Password Manager) kullanmalarının da avantajlı olacağına inanıyorum. Buna ek olarak, daha fazla web sitesi yöneticisinin iki aşamalı kimlik doğrulamayı (2FA) yeni yılda uygulamaya geçirdiğini görmek isterim. Bu şekilde, kullanıcı bilgileri yanlış kişiler tarafından ele geçirilse de, hesaba giriş yapmak için yeterli olmayacaktır.”

    Street Fighter V Arcade

    0

    Street Fighter için muhtemelen video oyun tarihinin en köklü dövüş oyunu serisi diyebiliriz. Son oyunu ile de dikkat çekmeyi başaran Street Fighter, aslında bir süre sonra oyuncular tarafından unutulmaya yüz tuttu. Nedeni ise çoğu istenilen ve Street Fighter ile bağdaşmış karakterlerin başlangıçta bulunmaması olmuştu. Ayrıca meta olarak adlandırılan sistemin devamlı olarak değişmesi oyuncuların canını sıkmıştı. Şimdi ise karşımızda oynanış temel oyundan biraz daha farklı olan Arcade mod duruyor. Eğer oyunun temel oynanış mekaniklerini ısınamadıysanız, Arcade modun sizlere sunduğu özelliklere bayılacaksınız.

    Street Fighter Arcade Modu Nedir?

    Arcade modunu açıklarsak, geçmişten günümüze gelen ve Street Fighter serisinde ses getirmiş oyunların toplamı şeklinde oyunda yer alıyor diyebiliriz. Sırasıyla SF, SFII, SF Alpha, SFIII, SFIV ve SFVoyunlarının toplamı, paket olarak bizlere sunulmuş. İlk olarak eski kafalı olan birisi olarak, zamanın grafiklerini ve karakterlerinin oyunda olacağını merak etmiştim. Geliştirilmiş olan Street Fighter V’de, iki-üç sprite koymanın zorlu olmayacağını düşünüyordum ve büyük ihtimalle bunun olacağını tahmin etmiştim. Fakat geliştiriciler bu konuda beni yanılttı. Bunlarla birlikte V. yapımın motoru ile, Arcade serisini oynamak oldukça keyifli olmuş. En azından kendim, yeni modun eski oyuncu kitlesini mutlu edemeyeceğini düşünmüştüm ancak bu konuda biraz yanılmışım. Diğer bir yandan önceki versiyonda meşhur karakterimiz Hakan’ın oyunda yer almasını bekliyordum ama göremedim. Muhtemelen bu durum, daha önceki serilerde de bulunan aynı karakterler için de geçerlidir.

    İsminden de belli olduğu gibi Arcade’in oynanışı, daha önceki Street Fighter‘ın arcade makinelerinde bulunan sistem ile bire bir aynı. Karakterinizi seçiyorsunuz ve belirli dövüşçülere karşı savaşmaya başlıyorsunuz. Beklendiği gibi her dövüşçü geçildiğinde yapay zekanın seviyesi zorlaşıyor ve son dövüşçüye geldiğinizde tüm öğrendiklerinizi kullanmanız gerekiyor. Konsept diğer oyunlarda olduğu gibi güzel bir temel üzerine oturtulmuş. Hem eski oyunları seven oyuncuların istediği bir oynanış stili, hem de dikkat çekmek için birebir. Ancak bu mod oyunun çıkışında da oyuna eklenebilirdi. Çünkü çoğu popüler dövüş oyunu, bu tür bir modu serilerinde çıkış döneminde ekliyorlar. Bunun en iyi örneklerinden birisi ise Mortal Kombat olarak karşımızda duruyor. Her oyunda yer alan “Tower” sistemi, oyunculara ne kadar gelişmiş olduklarını ve arcade modunda ne kadar yetenekli olduklarını gösterebiliyordu.

    Street Fighter V’de Yeni Sistem

    Eklenen yeni V-Trigger sistemine yakından bakacak olursak ise daha önceden var olan stillerin alternatifi olarak karşımıza çıkıyor. Seçilen stiller ise zaten V-I ve V-II olarak alt köşelerde yer alıyor. V-Trigger’ları kazanma yolu ise Street Fighter V’te olduğu gibi bırakılmış. Ssavunma mekanizması olarak da kullanılan V-Triggler’ı hasar aldıkça dolduruyoruz. Ayrıca yine aynı buton kombinasyonları ile de kullanabiliyoruz. Arcade modu bitiriseniz de çizimler eşliğinde karakterlerin hikayelerine tanık olabiliyorsunuz. Ayrıca Arcade modunun sonunda kazandığınız puan ile, belirli sıralamalara girebiliyorsunuz.

    Sona geldiğimizde, SFV için çıkarılan Arcade modu aslında iyi bir eklenti olarak karşımızda duruyor. Fakat eklenme zamanı bir hayli yanlış. Eğer bu mod oyuna daha erken eklenebilseydi, oyuncuların oyuna daha çok bağlanabileceğini söyleyebilirdik. Bunların yanında yeni nesil SF oyunları ile birlikte eski oyunları da oynamak istiyorsanız Street Fighter V: Arcade Edition‘ı tercih edebilirsiniz. Şahsen oyunun normal sürümüne sahip olan ve seriye hayran biri olarak Arcade Edition’ı gözüm kapalı satın aldım. Dördüncü oyunda olduğu gibi SF oyunlarına devamlı olarak modların geldiğini de belirtelim. Yani Capcom Arcade modun ardından, yeni bir Street Fighter 5 modu olarak ayrı bir oyun daha çıkartacaktır.

    Eğer dövüş oyunları tarzınız değilse Call of Duty incelememize göz atabilirsiniz.

    Ayrıca GameZone bölümüne de bakmanızı tavsiye ederim.

    Kurumlar Dijital İtibarlarını Korumak İçin Neler Yapmalı?

    0

    Birçok kurum için dijital itibar sadece iyi bir web sitesine sahip olmak anlamına gelse de işi bilen ve daha profesyonel çalışan kurumlar için çok daha önemli ve detaylı bir kavramdır. Günümüzde bir kurum ile ilgili bilgi edinmek için ilk yapılan şey kurumun adını yazarak arama motorlarında aratmaktır.  Arama sonuçlarında karşılaşılan olumlu-olumsuz içerikler de o kurum hakkındaki algıyı doğrudan etkiler.  

    Kurumlar Dijital İtibarlarını Korumak İçin Ne Yapmalılar?

    Arma Motorlarında Adınızı Sürekli Takip Edin

    Kurumların ilk önceliği kurum adını arama motorlarında arama yapanların karşısına düzgün, güncel ve erişilebilir bir web sitesi ile çıkmak olmalıdır. Çünkü arama motorlarında kurumunuzun ismini aratan insanların karşısına gelen sonuçlarda, fotoğraflarda, yapılmış yorumlarda, videolarda ve bloglarda kurumsal yapınıza zararı dokunacak içeriklerin olması kurumların dijital itibarlarını zedeleyecektir. O yüzden arama sonuçlarında kurum itibarını sıkıntıya sokacak bir şey bulursanız bu içeriğin kaldırılması için hemen çalışmalar yapmalısınız.

    Hakkınızda Çıkan Olumsuz İçeriklere Dikkat

    Kurum hakkında çıkan olumsuz içerik potansiyel müşterilerin kuruma bakış algısında negatif yönde etki oluşturabileceği için hakkınızdaki sadece bir adet olumsuz haberden ötürü bile satışlarınız düşebilir. Satın alma işlemi gerçekleşmeden önce müşterinin ilk olarak ürünü daha sonra da ürünü satın alacağı kurumu arama motorlarından aratarak bir fikir sahibi olduğu gerçeğini aklımızdan hiç çıkarmayalım.

    Kurum Adına Sosyal Medyada Paylaşım Yaparken Çok Dikkatli Olun

    Kurumun dijital itibarını zedeleyebilecek konulardan bir tanesi de sosyal medyada kurum adına yapılacak paylaşımlardır. Yapacağınız paylaşım öncesinde kendinizi o paylaşımı okuyan farklı kültürlerden, farklı etnik kökenden ve farklı gelir seviyelerinden gelen potansiyel müşterilerinizin yerine koyarak onlarla enpati kurun. Bunu yaptıktan sonra yazdıklarınızda bir sorun olduğunu düşünmüyorsanız paylaşım yapabilirsiniz. Eğer sıkıntı olabileceğini düşündüğünüz bir konuysa kurum içindeki çalışma arkadaşlarınızdan da fikir alabilirsiniz.

    Altın kural olarak kızgın ve üzgünken asla sosyal medyada kurumunuz adına paylaşım yapmayınız. Müşterilerinizle asla tartışmayın ve kesinlikle onları suçlayıcı ve alaycı bir yaklaşım içinde olmayın. Bu konuda duygularınızı ve egonuzu bir tarafa bırakarak profesyonelce hareket etmelisiniz.

    Etkin Şikayet Yönetimi Hassas Bir Konudur

    Kurumların sosyal medya kanallarından, kendi web sitelerinden veya şikayet sitelerinden gelen müşteri yorum ve isteklerine karşı da aşırı duyarlı olması gerekir. Zamanla bir yarış içinde olunduğu kesinlikle unutulmamalıdır çünkü mutsuz bir müşteri mutsuzluğu devam ettiği sürece kurumunuzun markasına zarar vermeyi sürdürecektir. Markanız hakkında karalama, kötüleme ve bilgi kirliliği zaman geçtikçe yayılmaya devam eder. Eğer mevcut müşterilerin memnuniyetini sağlamak ve müşteri kaybı yaşamak istemiyorsanız müşteri şikayetlerine çok hızlı ve sonuç odaklı geri dönmelisiniz. Bunu yaparsanız müşteriniz bilir ki; yine böyle bir olay başına geldiğinde kolayca çözüm bulunacak. Böylece kurumunuza güvenen bir müşteri daha kurum portföyüne eklenir.

    Hakkınızda Çıkan Her İçeriği – Haberi Takip Edin ve Haberdar Olun

    Hakkınızda çıkan haber, video, yorum vs. gibi içerikleri takip edebileceğiniz profesyonel çözümler olduğu gibi “Google Alarm” türünde ücretsiz servis alabileceğiniz yapılar da mevcuttur. Kurumun hakkında internete düşen her şeyden haberi olması için mutlaka bir alarm sistemi oluşturması gerekir.

    Kurumunuzla İlgili Kullanılmayan Sosyal Medya Hesaplarını Silin

    Kurumunuz adına internet üzerinde açılmış ne kadar hesap varsa mutlaka bunların bir envanteri tutulmalıdır. Bunlar arasında aktif olarak veya hiç kullanılmayanlar tespit edilerek kapatılmalıdır. Çünkü bu temizliği yapmazsanız kurumla ilgili arama yapanların karşısına güncel olmayan, gözden kaçan veya artık gerçek olmayan bilgiler çıkacak ve kurum itibarını zedeleyecek sonuçlara sebep olacaktır.

    Örnek vermek gerekirse: Kullanmadığınız bir sosyal medya hesabınızda kalan eski telefon numaranız kurumunuza hem ulaşamayan hem de “Telefonu bile çalışmıyor” diyen, bunun sonucunda da kurumunuza artık güvenmeyecek müşteriler yaratabilir. Özetle kullanmadığınız hesaplarınızı mutlaka silin.

    Instagram’da GIF dönemi başladı

    Popüler sosyal medya ağı Instagram, aslında çok da uzun olmayan bir süre öncesinde sadece fotoğraf paylaşımlarının odak noktalarından biriydi. Artık çok daha fazlası… Günümüzde aralıksız şekilde kendisini geliştiren platform, artık canlı yayından hikaye paylaşımına farklı türlerde birçok özelliği aynı uygulamada sunmayı başarıyor. Son bir yılda kullanıcı tabanında da ciddi artış kaydeden Instagram, yeniliklerine bir başkasını ekleyerek Hikayeler özelliği kapsamında GIF formatına da destek vermeye başladığını duyurdu.

    Instagram, Hikayeler’e GIF özelliğini sunduğunu açıkladı. İnsanlar artık Hikayeler’de fotoğraf ve videolarının üzerinde çıkartma şeklinde hareketli GIF’ler paylaşabilecek. Bu sayede bir bakıma sosyal medyanın önemli öğelerinden biri olan hareketli resimler, bir diğer trend özellik Instagram Hikayeler’le buluşmuş oluyor…

    GIF seçeneğine nereden erişim sağlanacak, kullanımı nasıl?

    Hikayeler’de GIF seçeneğine, sağ üst köşedeki çıkartma sembolünden erişiliyor. Instagram kullanıcıları, öne çıkanlardan veya arama yaparak GIPHY’nin kütüphanesinden yaşadıkları anı en iyi anlatan GIF’i seçebiliyor. Bir hikayeye eklenebilen GIF sayısında bir sınırlama bulunmuyor.

    Instagram aynı zamanda önümüzdeki haftalarda Hikayeler’e yeni bir özellik daha geleceğini de duyurdu. Yeni özellik sayesinde insanlar Hikayeler’de fotoğraf veya videolarını orijinal boyutlarında paylaşabilecek. Ekranda boş kalan alanlar ise görsele uygun özel renk skalasıyla doldurulacak.

    Xbox Game Pass’in kapsamı genişletiliyor

    Geçen yıl Eylül ayında Türkiye’de de kullanıma sunulan üyelik sistemi Xbox Game Pass ile ilgili dikkat çekici gelişmeler var…

    Microsoft’un oyun konsolu için geliştirilen ve geçen yıl Eylül ayında Türkiye’de de kullanıma sunulan üyelik sistemi Xbox Game Pass, kapsamını genişletiyor. Yapılan yeni düzenleme ile Xbox One’a özel oyunlar piyasaya sürüldüğü gün Game Pass üyeleri tarafından oynanabilecek. İlk uygulama önümüzdeki günlerde kullanıma sunulacak olan Sea of Thieves ile başlıyor.

    Microsoft tarafından geliştirilen Xbox oyun konsolu ekosisteminde kullanılmak üzere tasarlanan yeni üyelik sistemi Xbox Game Pass, geçen yıl 1 Haziran’da resmi olarak duyurulmuştu. Xbox Game Pass, 1 Eylül’den itibaren Türkiye’de de kullanıma sunulmuştu. Yapılan yeni düzenleme ile Xbox One’a özel oyunlar çıktığı andan itibaren Game Pass üyeleri tarafından deneyimlenebilecek. Bu sayede platforma özel oyunlar Game Pass üyeleri tarafından hemen oynanabilecek.

    20 Mart’ta geliyor

    İlk etapta 20 Mart’ta kullanıma sunulacak olan Sea of Thieves oyunu üyelik sistemine dahil olacak. İlerleyen günlerde Xbox One eko sistemine gelecek State of Decay 2 ve Crackdown 3 gibi oyunlarla Halo, Forza ve Gears of War serilerinin yeni sürümleri de yine Game Pass üyeleri tarafından çıkar çıkmaz oynanabilecek.

    Öte yandan Xbox Game Pass ile kullanılabilecek oyunların listesi de açıklandı.

    Teknolojik seyahat trendleri

    0

    Seyahatiniz sırasında teknolojiyi ne kadar kullanıyorsunuz? Gitmek istediğiniz yerler hakkında internetten bilgi edinebilir ya da birkaç mobil uygulama sayesinde daha önce gidenlerden fikir önerileri alabilirsiniz. Peki, seyahatiniz sırasında teknolojiden ne kadar faydalanmak istiyorsunuz? Yapılan bir araştırma oldukça ilginç sonuçları ortaya koyuyor. İşte, teknolojik seyahat trendleri…

    teknolojik seyahat trendleri

    Teknolojik seyahat trendleri

    Artık hepimiz seyahat ederken bir şekilde teknolojiyi kullanıyoruz. Gitmek istediğimiz yeri öncesinde internette görüyor, yorumları inceliyor ve sonrasında karar veriyoruz. Seyahat edeceğimiz yerde konaklayacağımız yer, yemek yiyebileceğimiz restoranlar, gezebileceğimiz tarihi ya da görülmesi gereken yerleri de yine internette yapabileceğimiz kısa bir araştırma sayesinde öğrenebiliyoruz. Ve hatta seyahate yönelik mobil uygulamalar sayesinde daha önce aynı yeri ziyaret edenlerin fikirlerini, önerilerini ve şikayetlerini görebiliyoruz. Eskiden, özellikle karayolu seyahatlerinde elimizde arabanın ön camını kapsayacak kadar açılan haritaları hatırlayamayan var mı? Şimdi mobil navigasyon uygulamaları sayesinde gezeceğimiz yerleri haritadan işaretleyebiliyor ve kaybolmadan kolaylıkla yönümüzü bulabiliyoruz. Peki, seyahate çıktığımızda teknolojik olarak neleri görmek istiyoruz? Deneyim tasarım ajansı I-AM tarafından hazırlanan bir rapor, oldukça ilginç sonuçları ortaya çıkardı…

    Neleri tercih ediyoruz?

    Raporun teknolojik sonuçlarına bakmadan önce, seyahatseverlerin tercihlerine bir göz atalım… Seyahat edenlerin yüzde 64’ü konakladıkları otelde önemli ihtiyaçlarının, oraya ulaşmadan önce hazır olmasını istiyor. Birçoğu ise tatile evdeki hayvanlarını da götürmek istiyor. Otel misafirlerinin neredeyse tamamı kaldıkları otelden kendilerini yerel kültürle tanıştırmasını bekliyor. Yüzde 67’si de kendi ilgi alanlarına hitap eden deneyimler yaşamak istiyor. Seyahatseverlerin yüzde 42’si seyahat sırasında spor aktivitelerine devam edebilmek istiyor. Öyle ki, seyahatseverlerin üçte biri kaldıkları otelde özel fitness ders paketleri olmasını, yarısı ise odalarında spor ekipmanları istiyor. Seyahatlerde tercihler farklı isteklere göre şekillenebiliyor. Peki, seyahatseverler akla teknoloji geldiğinde, gezileri sırasında neleri görmek istiyorlar?

    Sanal gerçeklik arıyoruz

    Peki, rapordan ortaya çıkan enteresan teknolojik seyahat trendleri neler? Otelcilik ve konaklama sektörünün gelecekte sanal ve yaşadığımız gerçekliği birlikte kullanarak şekilleneceğini gösteren araştırmada, seyahatseverlerin yüzde 80’i rezervasyon yaptırmadan önce sanal turla kalacağı oteli gezebilmek istiyor. Araştırma, değişen seyahat alışkanlıklarının ortaya çıkardığı kişiye özgü ihtiyaçların neler olduğuna da ışık tutuyor. Her şeyin mobil hale geldiği günümüzde seyahatseverlerin yüzde 88’i mobil bir uygulama aracılığıyla rezervasyon, check in ve check out yapabilmek istiyor. Aynı şekilde, gezdiklerini ve gördüklerini başkalarıyla paylaşmak istiyor ve bunu sosyal medyayla yapıyor. Araştırmaya göre, 2 kişiden 1’i seyahat deneyimlerini paylaşmanın önemli olduğunu düşünüyor. Seyahatseverlerin yüzde 85’i otellerinde kişisel Netflix ve YouTube hesaplarını kullanabilmeyi, yüzde 77’si mobil bir uygulama aracılığıyla oda servisi ya da başka hizmetleri kullanabilmeyi istiyor.

    Otelin Instagram köşesi

    Seyahat sırasında arkadaşlarıyla fotoğraf çekmeyen var mı? Ya da selfie çekmeyen? Her seyahate çıktığımızda güzel bir manzara önünde ya da ideal bir doğal ışığın altında bir fotoğrafımız olsun mutlaka isteriz. Araştırma yapılırken oldukça ilginç bir sonuç da, fotoğraf çekme konusunda yönlendirme yapan oteller oldu. Evet, yanlış duymadınız. Türkiye’de değil fakat yurt dışında bazı oteller, misafirlerinin daha etkileyici fotoğraflar ve selfieler çekmeleri için özel yönlendirme yapıyor. Örneğin havuz kenarında ‘instagram’ işaretli bir yer görürseniz, orasının ışığın en iyi geldiği, manzaranın en iyi şekilde yansıdığı yer olduğunu anlayabilirsiniz. Ya da otelin içinde fotoğrafların en güzel çıktığı dekorların olduğu yerleri ‘instagram’ yeri olarak işaretliyor. Hâl böyle olunca siz de ‘acaba nerede fotoğraf çektirsek’ diye aranmıyorsunuz.

    DJI Mavic Air tanıtıldı

    Ultra kompakt drone DJI Mavic Air lanse edildi. İşte detaylar…

    Drone pazarının önde gelen markalarından DJI, yeni modeli Mavic Air’i ABD’nin New York şehrinde düzenlenen bir etkinlik kapsamında duyurdu. Bir mobil telefon kadar küçük boyutlara sahip olan drone, taşınabilirlik açısından öne çıkma iddiasına sahip.

    Soğutma kanalları ve özel aerodinamik tasarımla gelen modelin kontrolü, 4 km alan içerisinde mümkün. 12 MP fotoğraf ve 30 fps hızda 4K video kaydına olanak tanıyor. Kamerasının öne çıkan diğer detayları ise 1/2.3 inç CMOS sensör ve 24 mm geniş açı lensle F/2.8 diyafram açıklığı şeklinde.

    720p (HD) çözünürlükte 120 fps video kaydı gerçekleştirilebilen drone, bu noktada yavaş çekim özelliğiyle dikkat çekiyor. Önemli bir artı puan olarak sahip olduğu 8 GB dahili depolama alanıyla microSD kartını yanında getirmeyi unutanların yanında olduğunu da belirtelim.

    Üç eksenli görüntü sabitleme teknolojisine sahip olan drone, güvenlik tarafında da bir dizi yetenek sergiliyor; üç tarafındaki sensörler sayesinde bir yere çarpmadan önce yön değiştirebiliyor. APAS adı verilen sistem sayesinde önüne bir engel çıktığında yine yön değiştirerek yanından geçebiliyor.

    68 km/s hıza ulaşabiliyor

    21 dakika süreyle havada kalabilen DJI Mavic Air, spor modunda 68 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. Akıllı telefon üzerinden ve akıllı kontroler aygıtı (aşağıda) ile yönetimi sağlanıyor.

    Ocak ayının sonuna doğru satışlarına başlanacağı kaydedilen drone’un ülkemizde de kısa süre içerisinde teknoloji raflarında yer almamaya başlaması bekleniyor.

    Güvenlik yazılımı seçmeden önce…

    0

    Sisteminizi koruyacak yazılımı doğru seçmek, ihtiyacınızı en iyi şekilde belirleyebilmek için kendinize bazı sorular sormanızda fayda var.

    Öncelikle ilk soru, elbette bir güvenlik yazılımına ihtiyacınız olup olmadığını belirlemek. Eskiden bir virüsün sisteminize girmesi oldukça kolaydı. Bir e-posta eklentisini açmak, bir USB bellekten virüs kapmak, web’de bir bağlantıya tıklamak yeterliydi. Ancak Windows 10 ile gelen güvenlik merkezi temel güvenlik işlevlerini yerine getirebilecek durumda. Ayrıca web tarayıcılar da güvenli olmayan adresler konusunda uyarılar yapıyor. Yine de, hacker’lar ya da siber suçlular sistemleri ele geçirmek için aralıksız şekilde yeni yollar peşindeler. Bu da sistemi korumak için bir güvenlik yazılımı kullanmayı zarurî hâle getiriyor. Güvende olmak için en azından ücretsiz bir anti virüs yazılımı sisteminizde olmalı, tercihen tam sürüm bir koruma paketini tercih edin.

    ÜCRETSİZ YAZILIMLAR YETERLİ Mİ?

    Gelelim ücretsiz ve ücretli güvenlik yazılımı arasındaki farka. Tahmin edilebileceği üzere ücretsiz yazılımlar, daha az özelliğe sahiptir. Bunun yanında reklamlar, ücretli sürüme geçmek için karşınıza çıkan uyarılar biraz sinir bozucu olabilir. Bunun yanı sıra, ücretsiz güvenlik yazılımı kullanan bir sisteme güncelleme farkı yüzünden virüs girerse, itibarları sarsılacağından, güncellemeler konusunda ücretli sürümden hiçbir farkları yok. Tam sürümlerin avantajı ise kritik güvenlik problemlerine daha hızlı çözümler getirebiliyor ve akıllı tahmin sistmlerine eriştikleri için henüz yaması olmayan açıklarda öngörülü davranarak sisteminizi koruyabiliyorlar.

    ANTİVİRÜS MÜ GÜVENLİK PAKETİ Mİ?

    Güvenlik şirketleri genellikle iki farklı ürün sunuyor: Antivirüs yazılımı ve internet güvenlik paketi. Bunların ikisi de zararlı yazılımları tespit etme, bunları kaldırma konusunda kompetan, fakat güvenlik paketleri içerisinde ekstra özellikler de bulunuyor.

    Bazı anti virüs paketlerinde de bu ekstralar var, bu yüzden satın almadan iyice incelemekte fayda var. Bu ekstralar konusunda her üretici farklı bir yaklaşım sergiliyor. Kiminin antivirüs paketindeki tarayıcı eklentileri kiminin güvenlik paketinde yer alıyor. Genelde bu ekstralar arasında, hesaplarınızın giriş bilgilerini güvende tutan parola yöneticileri de yer alıyor. Bir zamanların favorisi olan güvenlik duvarı ise artık Windows’un sıkı bir parçası.

    2018 SÜRÜMÜ ŞART MI?

    Birkaç yıl öncesine kadar güvenlik şirketlerinin yaklaşımı her yıl yeni bir sürüm çıkartmaktı. Ancak artık güvenlik yazılımının adının sonuna yıl ya da sürüm gösteren bir sayı gelmesi yerine, Windows’un da yaptığı gibi güncellenerek ilerlemekten yana bir yaklaşım mevcut. Yani yazılımı bir kez alın, hangi senenin ya da hangi sürümün olduğu önemli değil, bundan sonra ana güncellenerek ilerlemekten yana bir yaklaşım mevcut. Yani yazılımı bir kez alın, hangi senenin ya da hangi sürümün olduğu önemli değil, bundan sonra ana yazılım da yazılım da virüs imzaları da (sistemin virüsleri tanımasını sağlayan göstergeler ya da daha yaygın bilinen adıyla güvenlik güncellemeleri) parasını ödeyerek belirlediğiniz süre boyunca güncel kalsın.

    WEB TEHLİKELERİNE KARŞI…

    Web, oldukça tehlikeli bir yer hâline gelebilir. Bir bağlantının, ona tıklayana kadar ardında ne olduğunu bilemezsiniz. Güvenlik yazılımlarının büyük bölümü web tarayıcınızı takip ederek, sizi tehlikelere karşı uyarır.

    Yani standart çözüm, siz web’de gezdikçe, yani bir siteyi açınca bu korumanın devreye girmesinden ibarettir. Daha entegre bir çözüm için tarayıcı eklentilerini kullanabilirsiniz. Böylece doğrudan sayfa içindeki zararlı ögeleri tespit ederek engellemesini de sağlamış olursunuz. Fakat bunun bir kötü yanı, sistemi biraz da olsa yavaşlatmasıdır. Ayrıca ara sıra da olsa karşınıza çıkacak uyarı vb. pencereler de canınızı sıkabilir. Bazı paketler ise Chrome’un değiştirilmiş bir hâlini size güvenli tarayıcı olarak sunar. Böylece internet bankacılığı başta olmak üzere, kritik verilerinizin geçtiği web tarayıcınız daha güvende olur.

    AİLE KONTROLLERİNDE EK ÖZELLİKLER

    Son olarak, aile kontrollerinden de bahsetmeliyim. Çocuklarınızın bilgisayarı nasıl ve ne zaman kullandığını kontrol etmeyi sağlayan bu eklentiler her pakette aynı detayda yer almıyor. Bu detaylara bakarak, Windows 10’un sunduklarından fazlasına ihtiyacınız olup olmadığınıza da karar vermelisiniz. Windows 10, hesap kullanım süresi kısıtlaması, istenmeyen web sitelerini (sadece Edge ve Internet Explorer’da geçerli) engelleme, oyun, uygulama ve medya içeriklerine yaşa göre erişim kısıtlamaları getirmeyi sağlıyor.

    Giriş seviyesi iPhone müjdesi!

    Apple önümüzdeki Sonbahar aylarında, 3 farklı iPhone modeliyle karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Bu üç modelden ikisi tıpkı iPhone X gibi OLED panele sahip olacakken, giriş seviyesi iPhone modeli 6.1 inç LCD ekranla gelecek.

    Akıllı telefon satın alacaklara 5 öneri

    Giriş seviyesi iPhone 18:9 formatını destekleyecek

    3. iPhone modeli 6.1 inç LCD ekranıyla ve Apple‘ın 2018’deki giriş modeli olacak. Cihazın fiyatının ise 700 – 800 dolar arasında olması bekleniyor. 18:9 ekran oranıyla dikkat çekecek olan bu cihaz, 2160 x 1080 çözünürlüğe sahip olacakken, günümüzün birçok telefonunda olduğu gibi çerçevesiz hatlarla gelecek.

    Alüminyum kasa diğer bir önemli özellik olacakken, bu iPhone modelinin giriş seviyesinde olmasından dolayı 3D Touch teknolojisi ve Plus modellerinin aksine çift arka kamera kullanılmayacak.

    Cihazın diğer özellikleri ise şimdilik bilinmiyor. Apple’ın parmak izi okuyucusunu nereye konumlandıracağı veya bu modelde çentik olup olmayacağı önümüzdeki günlerde ortaya çıkacakmış gibi görünüyor.