Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    HaberlerOyunCall of Duty: WWII İnceleme

    Call of Duty: WWII İnceleme

    Call of Duty: WWII oyun dünyasına sinematik oynanışı hediye etmiş, içerisindeki dramatik sahneler ile gözlerimizden bir damla yaş akıtmış, hikayesi ve karakterleri ile ölümsüz olmuş serilerden biridir Call of Duty. İlk oyundaki Stalingrad çıkarması, ikinci oyundaki Normandiya saldırısı, Modern Warfare’deki keskin nişancı bölümü, Modern Warfare 2’deki hava alanı vs. vs. derken, bir oyun serisi için fazlasıyla anı barındırır COD, ancak ne yazık ki son yıllarda Call of Duty ismi anılar yerine hayal kırıklıkları ile anılmaya başlandı. Call of Duty: WWII’de durum değişti mi?

    Call of Duty: WWII özüne dönüyor

    Duyurusunda en çok vurgu yapılan durumun, Call of Duty’nin özüne döneceği olduğunu hatırlayalım. Buradaki öze dönüş aslında oyunun genel temasının özüne dönmesi değil, sadece futuristik Call of Duty’lerin seriye kattığı jetpack’li uçmalı, uçarken 360 derece dönüp, keskin nişancı silahı ile birini kafadan indirip yere düşmeden önce 3 kişiye de tekme attığınız durumların meydana gelmeyecek olmasıydı. Peki bu iddia gerçeğe dönüştü mü? Call of Duty, WWII ile birlikte özüne döndü mü, oynanış bakımından kısmen evet, oyun ruhu bakımından ise koca bir hayır.  Call of Duty ne verdiği his ile, ne hikayesi ile, ne de çoklu oyuncu kısmı ile önceki tadın zerresini bile veremiyor.


    Hikaye tarafında ise HBO’nun unutulmaz mini dizisi Band of Brothers (Kardeşler Takımı) benzeri hikayesi, hem de yeni teknolojiler ile bir 2. Dünya Savaşı oyunun nasıl görüneceğini ciddi derecede merak ediyorduk. Fragmanda gösterilen Normandiya çıkarması ise ayrı bir merak konusuydu. Oyun tam olarak da beklediğim şekilde Normandiya çıkarması ile başladı. Ancak oyuna geçmeden önce oyunda sürekli olarak yanımızda bulunacak olan “kardeşlerimiz” kısa bir sahne ile bize tanıtılmıştı. Burada oyundaki dostlarımızın ne tür kişiliklere sahip olduğu kısaca bizlere gösteriliyor. Ancak arka planda bu tanıtımın desteklenmemesi, dostlarımızın sadece anlık kişilikleri ile tanışmamıza izin veriyor, arka planları ile ilgili çok fazla bilgi gösterilmemesi karakterlere ısınmamıza engel oluyor.

    Hikayenin işleyişi bakımından oyunun önceki Call of Duty oyunları gibi, sürekli olarak ikinci dünya savaşının kuzey cephelerinde ilerliyorsunuz. İlk Call of Duty ve Call of Duty 2’deki farklı cephelere ne yazık ki tanık olmuyoruz. Gönül isterdi ki bir Afrika cephesini görelim, yada savaşı Rus tarafından da yaşayalım, hatta Alman tarafını bile oynama şansına erişelim. Ancak ne yazık ki bu hayallerimiz gerçeğe dönüşmedi. Oyun boyunca genellikle ana karakterimiz ile oynuyoruz. Ara sıra destek gereken zamanlarda farklı kişileri de kontrol altına alıyor olsak da bu durumlar çok kısa sürüyor. Ancak yine de hakkını yememek gerek, oyun içerisinde tank kullandığımız bölüm gayet keyifli ve gerilimliydi.


    Dönemin silahları gerçekçi bir şekilde oyuna yedirilmiş. Tasarım ve animasyonlarda sorun olmasa da, sesler konusunda aynı şeyleri ne yazık ki söyleyemeyeceğim. Hatta sesler konusunda ciddi bir parantez açmak gerekiyor. Oyunun sesleri kötü. Silah sesleri çok kötü. Müzikler çok yetersiz. Ateş ederken sanki sürekli aynı silahla ateş ediyormuşsunuz gibi bir his oluşuyor. Müziklerin sayısının da az olması, Call of Duty gibi, hele ki kardeşliğin ön planda olduğu duygusal bir oyun için çok önemli bir durumdu. Bu konuda da Sledgehammer Games sınıfta kaldı. Oyun boyunca hafızamda kalan tek bir müzik bile yok. Bu konuda Activision ve stüdyolarının DICE’tan öğrenmesi gereken çok şey var diyebiliriz. Grafiklerde ise yine harikalar beklememek gerekiyor. Oyunun tanıtım fragmanında gösterilen grafikler ise oyunda ciddi şekilde downgrade yemiş. Fragmanda gösterilen görseller ile alakası bile yok oyunun. Işıklandırmalar ve kaplamalar başarılı olsa da oyunun motorunun yaşı kendini gösteriyor. Grafik ve müzikten de bahsettikten sonra Call of Duty: WWII’nin hikaye, yani tek kişilik mod’u ile ilgili son sözlere gelmek istiyorum. WWII, hikayesi ile önceki son üç Call of Duty’ye göre başarılı olmuş. Ancak bu oyunu kurtarmaya yetmemiş. Çünkü oyunu satın alan oyuncuların %90’ı, hikaye değil, çoklu oyuncu tarafı için satın alıyor.


    Kısaca Call of Duty: WWII hikaye mod’u ile ortalama bir deneyim sunmayı başarsa da, birçoğumuzun oyunu satın alma sebebi olan çoklu oyuncu mod’u ile beklentilerimizin çok ama çok altında kalıyor. War mod’u ile kısmen keyifli bir deneyim sunabilse de, bu mod’da yalnızca üç haritanın bulunuyor olması da oyunun ömrünün kısa olmasına neden oluyor.

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN