Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1483

    Far Cry 5 İlk Bakış

    0

    Vakti zamanında Alman geliştirici olan ve ülkemizin oyuncularının da yakından tanıdığı Crytek’in elinden çıkan Far Cry serisi, yakında beşinci oyununun altına imzasını atacak. İkinci oyunu ile birlikte seriyi kendi üzerine alan Ubisoft ise yıllar içerisinde Far Cry’ın hem bilinirliğini yükseltti, hem de oynanış mekaniklerini pozitif anlamda geliştirmeyi başardı. Özellikle üçüncü oyunda oyunu milyonlarca oyuncuya ulaştıran Ubisoft, aynı Assassin’s Creed’de olduğu gibi serinin marka değerini milyonlarca dolar değerine yükseltti.

    Geliştiriciler Far Cry 5’te bu sefer oyunun hikaye tarafına daha fazla ağırlık verecek gibi gözüküyor. Bu sebepten dolayı Far Cry 5’in en dikkat çekici unsurunun bu taraf olduğunu düşünüyorum. Diğer Ubisoft yapımlarında olduğu gibi tekrar bir direniş örgütüne liderlik edeceğiz. Fakat işler bu sefer biraz daha farklı durumda. Oyunun hikayesinde bu kez dini bir tarikatı al aşağı etmek için yola çıkacağız. Oyunun ana senaryosunun temelinde Montana’nın engebeli arazilerini illegal bir şekilde kontrol eden Josehp Seed isimli din adamına ve kardeşleri ile birlikte kurduğu Hope County’e karşı mücadele vereceğiz. Umut Ülkesi adı altında insanların dini duygularını sömüren bir kötü karakter portresi, muhtemelen herkesin ilgisini çekecektir.

    Far Cry 5 Yakında Bizlerle

    Oynanış kısmına geçtiğimizde ise yeni oyunun şu ana kadar karşılaştığımız en dolu dolu açık dünyaya sahip Far Cry oyunu olacağı söyleniyor. Ana hikayeyi baştan sona co – op olarak bitirmemize sağlayan yapımcılar, böylelikle serinin aksiyon dolu oynanış yapısını taktiksel unsurlar ile birleştirmiş olabilirler. Ayrıca geliştirici ekibin söylediğine göre haritanın her bir köşesinde yapacak ayrı ayrı bir dolu işlerimiz olacak. Diğer bir yandan beraber oynadığımız arkadaşımıza meydan okuyabileceğimiz etkinliklerin de olacağını unutmadan belirtelim. Bu yüzden Far Cry 5’in yeniden oynanabilirlik konusunda güzel işlere imza atacağını varsayıyorum. Diğer oyunlarda olduğu gibi yan görevlerden sıkıldığımızda beraber oynayacağımız arkadaşımızla vakit geçirme fikri hiç fena durmuyor.

    Ayrıca tüm bunların yanında oyununuza dahil olan oyun arkadaşınızın da kendine özel bir karakteri olacak. Böylelikle arkadaşınız ve siz aynı karakterler ile oynamak durumunda kalmıyorsunuz. Co – op anlamında Far Cry 5’i geliştirmeyi başaran Ubisoft geliştiricileri, oyuna eklediği bir başka teknik mod ile harita üzerinde düzenlemeler yapabileceğimizi de söylüyorlar. Map editor aracını kullanarak kendimize özel savaş alanları oluşturabileceğiz. Bu özellik diğer oyunlarda da bulunuyordu. Ancak Far Cry 5 ile gelecek olan co – op oynanış mekaniğinin eğlencesine bu unsurun da eklenmesi oyunu mutlaka daha güzel bir hale sokacaktır.

    Ubisoft’un son oyunu olan Assassin’s Creed: Origins’te gördüğümüz rastgele açık dünya etkinliklerinin Far Cry 5’te de yer alacağı söyleniyor. Ancak bunların ne şekilde karşımıza çıkacağı şimdilik belli değil. Başka bir dikkat çekici mekanik olan balık tutmanın ise nasıl bir şekilde bize sunulacağını oldukça merak ediyorum. Eski oyunlarda karşılaştığımız eşya yapımı veya karakol ele geçirme gibi mekaniklere değinmeye gerek yok çünkü bu mekaniklerin birebir şekilde aynı olarak Far Cry 5’te de karşımıza çıkacağı oldukça belli.

    Sona geldiğimizde elimizde bulunan bilgiler bunlarla sınırlı durumda. Ancak hikayeye dair bilgiler vermeye devam eden geliştiriciler, oyun için Far Cry 5 Inside Eden’s Gate adında bir kısa film de yayınlamış durumda. Aynı reklam çalışmalarını Ubisoft’tan, Far Cry 3 için de görmüştük. Oyunun kötü karakteri üzerinden reklamlarına devam eden geliştiriciler, öyle veya böyle başarılı oldu diyebiliriz. Geriye kalan detayları ise 27 Mart 2018 tarihinde öğrenebileceğiz.

    Bilgisayarda Disk Bölümleme Nedir? Nasıl Çalışır?

          Disk bölümü (partition); bir sabit diskin bir bölümü veya bir parçası olarak ifade edilir. Bilgisayarda  bulanan SSD veya HDD diskler üzerinde işletim sistemlerine özgü mantıksal formatlamaya izin veren mantıksal birimler oluşturulması olarak tanımlanır. Disk bölümlemede çoğu kez; Birincil (primary), Etkin (active), Genişletilmiş (extended) ve Mantıksal (logical) bölümler gibi terimlerden bahsedilir. Bu haftaki ” Bilgisayarda disk bölümleme nedir? Nasıl çalışır? ” konusundaki yazımda; öncelikle yukarıda bahsettiğim terimlerden bahsederek, sabit disklerin nasıl bölümlere ayrıldığından ve bölümlemenin amacından bahsedeceğim.

    Birincil, Genişletilmiş ve Mantıksal Bölümler nedir?

          Üzerinde işletim sistemi yüklü olan herhangi bir bölüme “birincil” bölüm adı verilir. Disk üzerinde bulunan ana önyükleme kaydı (MBR) en fazla 4 tane birincil disk bölümüne izin verir. Birincil bölümün maksimum 4 tane olması sayesinde, bilgisayar başlatıldığında daha önce kurulan 4 adet işletim sisteminden seçim yapılabilir. Aynı disk üzerinde aynı anda 4 birincil bölüm tanımlanıp, 4 adet farklı işletim sistemi kurulabilir fakat açılışta sadece bir tanesi “etkin” olarak seçilebilir. Bilgisayarın açılışta varsayılan olarak önyükleme yaptığı bölüm “aktif bölüm” olarak ifade edilir.

          Bir diskte toplamda 4 adet birincil bölüm olabileceğinden bahsetmiştim. Bu dört birincil bölümün en fazla bir tanesi “Genişletilmiş” bölüm olarak tanımlanabilir. Bu durum; bir diskte toplamda 4 adet birincil bölüm olabileceğini ama bunların 3 tanesinin birincil ve 1 tanesinin de genişletilmiş bölüm olarak kullanılabileceğini ortaya koyar. Diskteki genişletilmiş bölüm kendi başına veri tutmaz. Bunun yerine, diğer disk bölüm bilgilerini tanımlamak için kullanılır. Diğer disk bölümlerine de “Mantıksal” bölüm adı verilir.

          Bilgisayardaki mantıksal disk bölümü sayısında herhangi bir sınır yoktur. Mantıksal bölümler; işletim sistemlerinin değil, çoğunlukla müzik, film, yazılımlar, programlar vb. dosyaların bulunduğu depolama alanlarıdır.

    Sabit Disk Nasıl Bölümlere Ayrılır?

          Her işletim sisteminin kendine özgü disk bölümleme servisi vardır. İşletim sisteminin kurulumu aşamasında disk bölümlemesi yapılır. Disk bölümlemesi için ayrıca özel uygulamalar da vardır. İşletim sistemi kurulumu esnasında; disk bölümlemesi konusunda, kurulum yapanın ayrıntılı bilgisi olmasa bile, sistem, otomatik bölümleme yaparak kuruluma devam edebilir. Bilgisayara işletim sistemi kurulumu yapıldıktan sonra da disk bölümleme yapılabilir. Bu bölümlere “mantıksal” bölüm adı verilir.

    Bir Disk Bölümünün Amacı Nedir?

          Disk bölümleme; diski işletim sistemi kurulumuna hazır hale getirmek anlamına geliyor. Tıpkı bir tarlanın sınırlarının belirlenmesi ve ürün ekmek için sürülmesine de benzetilebilir. Örneğin, diske Windows işletim sistemi kurulacaksa; Windows’un tüm dosyalarını yüklemek için sabit disk sürücüsü üzerinde bir alan tanımlanması gerekiyor. Windows işletim sisteminde bu alana birincil bölüm adı verilir ve “C” sürücü adı ile tanımlanır.

          Günümüzde işletim sistemleri, yukarıda tanımlanan disk bölümlemelerini baz alarak, ek yenilikler geliştirmiştir. Örneğin, Windows 10 işletim sistemi kurulumu yapılırken, aynı zamanda otomatik olarak kurtarma bölümü de oluşturulur. Bu sayede, “C” sürücüsüne kurulumu yapılan işletim sisteminde bir sorun olursa, bu kurtarma bölümünden sorunu çözmek için işlemler yapılabilir.

          Bir bölüm oluşturmanın ana nedenlerinden bir diğeri ise, aynı disk üzerine birden fazla işletim sistemi kurulmasına izin verilmesidir. Aynı disk üzerinde bölümleme yapılarak Windows, Linux, Windows 10, Windows 7 gibi farklı işletim sistemleri kurulabilir. Kurulum yapılan işletim sistemlerinden sadece birisi aktif olarak aynı anda çalışabilir. Bilgisayar, açıldığında hangi işletim siteminden açılış yapılacağının seçilebileceği bir ekran gösterir. Seçilen işletim sistemine göre yükleme yapılır.

          Birden fazla işletim sistemi çalıştırmak demek, diskte birden fazla bölüm anlamına gelir. İşletim sistemleri bölümleri kendileri için ayrı sürücüler olarak göreceklerdir. Birden fazla bölüm olması demek, işletim sistemlerini birden fazla sabit diske yüklemek anlamına gelmez. Bir sabit diskte farklı işletim sistemleri kurulabilir.

    Apple’dan yazılım geliştiricilere son tarih

    1

    Apple, iPhone X ekranıyla uyumlu uygulamaların sayısını artırmayı hedefliyor. İşte detaylar…

    Apple, iPhone X modeline uyumlu olmayan uygulamaları, bu alanda güncelleme yayınlamaya teşvik edici bir adım attı. Bir basın bildirisiyle duyurulan detaylara göre, 1 Nisan 2018 tarihinden itibaren tüm yeni iPhone ve önyüklü diğer uygulamaların, iPhone X’daki Super Retina ekranı desteklemesi istendi. Böylelikle yeni uygulama geliştirmeyi planlayan firma veya girişimcilerin, bu bildiriyi dikkate alması önem taşıyor. Aksi halde Apple tarafından uygulama mağazasında yayınlanma izni verilmeyebilir.

    Söz konusu gelişme, Apple’ın sonraki nesil iPhone modelleriyle ilgili bir ipucu olarak yorumlandı. Teknoloji şirketinin daha fazla sayıda Super Retina ekranlı aygıt sunabileceği belirtildi. İlginç bir detay olarak iOS 7’yle birlikte bir dizi değişiklik isteyen, iOS 8’de ise 64 bit desteğini sunan Apple, 12.9 inçlik daha büyük ekranlı iPad Pro modelleri için herhangi bir ekran desteği talebinde ise bulunmadı. Bu açıdan bakıldığında yenilikçi bir yaklaşımın söz konusu olduğu görülüyor.

    Öte yandan Apple, watchOS 1 SDK ile oluşturulan eski nesil Apple Watch uygulama desteğini sonlandırdığını duyurdu. iOS cihazlarının yüzde 65’i iOS 11 ile çalışıyor, yüzde 28’lik oran iOS 10, yüzde 7 ise önceki nesil sürümlerle kullanılıyor. watchOS içinse benzer bilgiler mevcut değil. Yine de duyuru sonrasında bu alanda geliştirilen uygulamaların çok düşük bir kesiminin watchOS 1 SDK ile hazırlandığı anlaşılıyor.

    Human: Fall Flat satışları 2 milyonu aştı

    0

    İlginç gelişmeler yaşanıyor… Bunu baştan belirtelim, No Brake Games tarafından geliştirilen Human: Fall Flat, PC ve konsol platformlarında yayınlanan ‘tuhaf’ bir oyun. Özü oldukça basit; jel benzeri bir insansınuz ve bir takım engelleri aşmak, koşmak, bir şeylerle savaşmanız gerekiyor. Bir mobil oyun için keyifli olabilir, ancak görünüşe bakılırsa büyük platformlarda da sevildi.

    No Brake Games tarafından paylaşılan bilgiye göre oyun, 2 milyonun üzerinde satış rakamına ulaştı. Sony PlayStation 4, Microsoft Xbox One ve Nintendo Switch’de oynanabilen yapım, PC’de de var. Geçtiğimiz aylarda çokoyunculu mod desteği de alan PC versiyonunun ilginin tavan yaptığı alanlardan biri olduğu belirtiliyor.  

    Gelişme karşısında açıklama yapma zorunluluğu hisseden No Brake Games CEO’su Tomas Sakalauskas, oyunun aslında büyük hedefleri olmadığını, ancak şu anda dünya genelinde 2 milyondan fazla oyuncu tarafından oynanmasının şaşırtıcı olduğunu söyledi. Başarının kaynağı olaraksa Human: Fall Flat’ın hazırlanması sırasında ‘oyun severleri dinlemesini’ gösterdi.

    Human: Fall Flat’ın yankı yarattığı diğer alanlar da YouTube ve Twitch. Oyun, özellikle komedi videoları için son derece elverişli ve bu da yaygınlaşmasında pozitif etki unsuru yaratmış durumda. Ayrıca ‘iyi oyuncu olmamanın’ bir eğlence unsuru olabildiği nadir yapımlardan.

    Haberin devamındaki videoya göz atmanız faydalı olabilir, iyi seyirler…

    [vsw id=”mKlWeZMqX14″ source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Gmail Go yayınlandı

    Gmail mobil uygulaması için ‘Go’ versiyonu yayınlandı. İşte detaylar…

    Google’ın daha çok internet bağlantısının yeteri seviyede iyi olmadığı ülke ve bölgelerde kullanım esasında sunduğu bazı uyglamalarının ‘Go’ adını alan versiyonlarına popüler e-mail uygulaması Gmail de katıldı. Files Go, Youtube Go ve Map Go’nun ardından yayınlanan Gmail Go, Android cihazlara belli ülkelerde ücretsiz olarak indirilebiliyor.

    Önemli bir bilgi, cihaz sadece Android 8.1 Oreo kullanan akıllı cihazlara yüklenebiliyor, söz konusu yazılım versiyonunun dünya genelindeki düşük kullanım oranı üzerinden ele alındığında Gmail Go’nun ilk etapta çok sınırlı bir kesim tarafından deneyimlenebileceğini belirtmek mümkün.

    Diğer detay olarak ise bir miktar ileri seviye kullanıcılar için sevindirici bir bilgi olarak cihazlara APK yoluyla indirilebiliyor.

    Uygulamayla ilgili olarak Google tarafından yapılan açıklama şöyle; 

     “Sevdiğiniz Gmail artık daha hafif ve bir o kadar hızlı. İletilerinizin güvenliğini sağlayan ve düzeninizi korumanıza yardımcı olan akıllı bir gelen kutusuna sahip olun. Gelen postalara ilişkin bildirimler alın, sonra da ister internete bağlanarak isterse bağlanmadan iletileri okuyup yanıtlayın. Ayrıca, güçlü arama işlevi ile iletileri hızla bulabilir ve daha pek çok işlem yapabilirsiniz.”

    Peki Gmail Go’nun özellikleri neler? Öncelikle Gmail’de yapılabilen her şey, Go versiyonunda da yapılabiliyor. Bununla birlikte 1 GB RAM’e sahip olan akıllı telefonlarda dahi verimli bir işleyiş gösteriyor. Uygulamadaki multimedyalar (resim ve diğer veriler) sadece istendiği taktirde cihazlara indiriliyor. Bu da veri kullanımında opsiyonel bir kullanım durumu sağlıyor.

    Robotlardan Hemen Önce: Drone’lar Her Yerde!

     

     

    Drone’lar bir süredir hayatımızdalar. Oldukça geniş ve bir o kadar da ekstrem kullanım alanlarında insanoğluna hizmet veren drone’ları bugün daha yakından tanıyacağız ve ne kadar ileri gidebildiklerine tanık olacağız. Ama öncesinde, drone’un geçmişini ve bugününü size kısaca açıklamakta fayda görüyorum.

    “Radio Control” Tutkusunun Son Düğümü

    Biz drone’ları yeni yeni keşfediyor olsak da, RC tutkunları daha önceden RC helikopter olarak uzun yıllardır kullanıyorlardı. Elektrikli veya benzinli helikopterler, 4 veya 6 kanallı kumandalar, özel programlanmış uçuşlar… RC helikopterler bir ana ve bir kuyruk pervanesinden oluşan, ilk nesil drone’lardı. Kullanması oldukça ustalık gerektiren, kolayca kırım yaşamaya elverişli cihazlardı. Bununla beraber RC meraklıları için her zaman yeri ayrıydı. Bugün drone’lar meşhur olup ortalıkta cirit atana değin RC helikopterlere gönül verenlere “sanki oyuncakla oynuyorlarmış gibi” son derece kötü bir yakıştırma yapılıyordu. Artık o günler geride kalmış görünüyor…

    Kayıt ve Görüntülemede Drone’lar…

    Drone’ların 4, 6 ya da 8 pervaneli modelleri mevcuttur. Havada asılı kalma becerileri, kontrollerinin nispeten daha kolay olması ve doğru şekilde bağlanan kimi yükleri taşıyabildikleri için, insanoğlu tarafından drone’lara biçilen mesleki roller hiç de küçümsenecek türden değildir.

    En bilinenlerinden başlayalım. Uzun üredir drone’lar çekim yapmak ve görüntü kaydetmek amacıyla kullanılabiliyor. Tek kare manzara fotoğraflarından reklâm filmlerine, dizi çekimlerinden Hollywood’un efsane yapımlarına kadar; drone’lar her türlü çekim işleri için uygun olarak tasarlanabiliyor. Uygun bir drone ve altına bağlayacağınız DSLR kameranızla, çok ucuza neler kaydedebileceğinizin gerçekten de sınırı yok. Maliyetin düşmesiyle beraber prodüksiyon kalitesinden ödün vermemek, her yönetmenin setinde isteyeceği bir ilerlemedir.

    Ulaşımda Drone Gücü!

    Belki hayatımıza henüz uçan arabalar giremedi fakat drone taksiler bu iş için geliştirilmeye başlandı bile… Dubai’de uzun süredir geliştirilmeye çalışılan ve yakın zamanda ilk deneme uçuşunu yapan drone taksi, adeta sınırları yeniden çiziyor. Otonom teknolojiyle çeşitli güzergâhlarda hizmet vermesi plânlanan drone taksilerin, turistik gezilerde oldukça farklı bir deneyim yaratacağına hiç şüphe yok Nitekim trafik sorununu çözmeye yönelik bir adım olarak kabul edilebilmeleri için, biraz daha vakit gerekli gibi görünüyor…

    Öte yandan Kalaşnikof firması da (Evet, bildiğiniz Kalaşnikof…) uçan araba konseptini drone temeliyle geliştirdiğini duyurdu ve bir tanıtım gerçekleştirdi. Bu aslında önemli, çünkü uçan araba konseptini her zaman jet ve itiş gücü üzerinden hayal ediyorduk. Şimdi görünüyor ki, daha geleneksel metotlarla uçmaya başlayacağız.

    Acaba 11ÜS hattında çalışan drone otobüsler de görebilecek miyiz? Yorumunu sizlere bırakmak istiyorum.

    Taşımacılık Hizmetleri ve Drone’lar…

    Drone’ların belirli kapasitelere kadar yük taşıyabilmeleri, onları kargo işlerinde kullanılabilir hale getiren önemli bir detay. Belki satın aldığımız elektrogitarımızı bize teslim edebilmeleri için henüz çok erken, fakat motorlu kuryelere alternatif bir çözüm olmaları gayet mümkün görünüyor. Bununla beraber kurum ve kuruluşların farklı lokasyonlarında bulunan şubeleri arasında evrak ve dosya taşımacılığı yapmak için drone’ların iyi bir alternatif olduğu da gündemde. Drone üreticileri süratle bu alanda testler yapmaya ve drone’ları daha fonksiyonel kılacak yenilikleri eklemeye devam ediyorlar.

    Sağlığımız Drone’lara Emanet

    Sağlık hizmetlerinde teknolojinin kullanımına yönelik çalışmalarla, drone’ların trafikten bağımsız özgür hareket yetenekleri birleştiğinde drone ambulanslar kaçınılmaz bir inovasyon projesi olarak ortaya çıktı.

    İlk drone ambulans prototiplerinin amacı şuydu: Ulaşımın çok zor olduğu yerlere veya normal ambulansların bir nedenle gitmekte zorlandığı noktalara drone ambulanslar gönderilecekti. Bu drone’lar, beraberlerinde tıbbi araç-gereçlerin bulunduğu bir çanta ile hasta ve yaralılara ulaşacaktı. Bir telsiz aracılığıyla görevli doktorların vereceği direktifleri, o anda hastanın yanındaki sağlıklı bireyler uygulayacak ve ekipler ulaşana dek acil müdahale ile hastaya yardım edilecekti. Kullanım şekli itibariyle müdahale biçimi biraz kısıtlı kalsa da, gerçekten önemli durumlarda hayat kurtarıcı bir çözüm olabilir. (http://rxreviewz.com/) İnternette bu tip ambulans drone’larla ilgili pek çok test ve haber videosu bulunabiliyor.

    Peki hastaları taşımaya elverişli drone ambulanslar yok mu? Prototip görseller ve tasarımlar var; üstelik drone üreticileri de bu konunun üstünde sıkı bir şekilde çalışıyorlar. Drone’larla insanların taşınabilmesinin mümkün olduğu anlaşıldığından beridir bu çalışmalar sürüyor. Ambulans olarak kullanılan minibüslerin trafik ve yol durumu nedeniyle işlevsiz kaldığı noktalarda kullanılabilecek, tam kapasiteli ve hasta taşımaya elverişli bir ambulans drone’un acil sağlık hizmetlerinde devrim olacağı hiç şüphesiz bir gerçek.

    Silahlı Kuvvetlere Müttefik ve Düşman Drone’lar

    Bir teknoloji ortaya çıkmışsa, bu zaten ordular tarafından kullanılıyordur veya kullanılmaya başlanacaktır. Savunma sanayisi ve savaş teknolojileri için drone’lar oldukça önemli birer oyuncu olmaya devam ediyorlar. Biz onları daha çok “İnsansız Hava Aracı / İHA ” ismiyle yakından tanıyoruz ve epeydir kullanıyoruz. İHA’ların yapabildikleri ise, mücadelenin seyrini değiştirecek türden…

    İHA’lar yardımıyla yapılan keşif uçuşları, silahlara kuvvetler için ciddi istihbarat verileri topluyor. Bu sayede, yapılması muhtemel harekâtlar için stratejik öneme sahip coğrafi ve lojistik bilgilere ulaşılabiliyor. Ayrıca, özel silahlarla donatılmış İHA’lar; askerlerinin erişiminin çok zor olduğu ve ciddi kayıplarla ancak ulaşılabilecek hedef noktalarına bombardıman yapabiliyorlar. İHA’ların saldırı nüfuzunu arttırmaya yönelik çalışmalar devam etmekle beraber, stratejik bölgeleri ele geçirmek için yapılacak olası bir hava saldırısında İHA’lar aktif olarak günümüzde görev yapıyorlar.

    Elbette bir İHA’nın her koşulda dostumuz olmasını bekleyemeyiz. Ülkeler, geleceğin savaş teknolojileri arasında drone’un yükselen önemini gördükleri için şimdiden stratejik bölgelere drone-savar sistemler kurmaya başladılar. Drone’ların hızlı casusluk denemeleri ve nokta atışına dayalı intihar saldırılarına karşı geliştirilen anti-iha / anti-drone sistemleri gittikçe önem kazanıyor. Bu savunma sistemi tespite dayalı radarlı füzelerden oluşabildiği gibi, daha modern bir çözüm olarak sinyal bozucu prensibiyle ile çalışanları da var. Düşmana ait bir İHA’yı tamamen imha etmek yerine çalışma sistemini bozarak düşürmek, o İHA’dan elde edilebilecek bilgiler olduğu anlamına gelir. Düşman casusunu vurmak yerine, onu esir alıp sorgulamayı hangi ordu tercih etmez ki?

    Öyle görünüyor ki, drone’lar basit bir hobi olmaktan çıkalı uzun zaman oldu. Onlar hayatımızın her yerinde ve farklı işlerde insanlığın gelecekteki yardımcılarından biri olma yolunda hızla ilerliyorlar. Bakalım drone teknolojisi daha neleri başaracak? Hep beraber göreceğiz.

    Galaxy S9 tasarımı nasıl olacak?

    0

    Galaxy S9’un bu kez de kılıfları ortaya çıktı. Böylelikle akıllı telefon tanıtılmadan kılıfları ortaya çıkmış oldu.İşte detaylar…

    Samsung Galaxy S9 için geri sayım devam ederken kısa bir süre içerisinde İspanya’nın spor kulüpleri ve tarihi atmosferiyle tanınan şehri Barselona’da tanıtılacak olan Android işletim sistemine sahip üst düzey modele ilişkin bilgiler de sıklıkla ortaya çıkıyor. Mobile World Congress 2018 teknoloji fuarı kapsamında teknoloji severlerle buluşacak olan Galaxy S9’un bu kez de kılıfları ortaya çıktı. Böylelikle akıllı telefon tanıtılmadan kılıfları çıkmış oldu. Üstelik satışlarına da başlandı.

    LED görünümlü kılıflar, çantalarda ağırlıklı olarak kullanılan hiperknit malzemeden üretilirken kendi tasarımlarından öte, Galaxy S9 tasarımına işaret eden detayları dikkat çekti. Galaxy S9’un yanı sıra Galaxy S9+ versiyonu da bulunan kılıfların akıllı telefonların arka kısmındaki kamera-flaş tasarımına ışık tuttuğu görüldü. Ön yüzde ekranın boyutları ve kavisli detayları hakkında da bilgiler sunan kılıflar, genel itibarıyla Galaxy S8’e yakın ölçülerde bir S9 serisinin söz konusu olduğuna da açıklık kazandırdı.

    Öte yandan duyurulan yeni Samsung Galaxy S9 kılıfları, modelin ön ekranını tamamiyle kapatmasına karşın aramalar, pil durumu, gelen mesajlar, saat gibi bilgilerin görülmesini ayrı bir arayüz eşliğinde sağlayacak. Ayrıca üzerlerindeki bölmeye yerleştirilmesi ile temassız kredi kartı kullanımına da imkan tanıdığı görülen kılıflar, 25 Şubat 2018’de gerçekleştirilecek Unpacket adını alan etkinlik öncesinde Galaxy S9 özellikleri ve tasarımı hakkında fikir verdi.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Twitter’da nasıl hesap açılır? Cevabı bu videoda…

    0

    Gündemi yakından takip edebilmenizi, arkadaşlarınızla, sanatçılarla, ünlülerle ve politikacılarla etkileşim kurabilmenizi sağlayan son yılların en popüler sosyal medya araçlarından biri olan Twitter’da hala bir hesabınız yok mu? O zaman bu Nasıl Yapılır videomuzu izleyin ve siz de Twitter’da hemen yerinizi alın. Twitter’da hesap açmak çok kolay, tek ihtiyacınız olan bir e-posta adresi. Hazırsanız hemen videomuzu izlemeye başlayın!

    Fotoğraflarınızı ve videolarınızı bulutta saklayın

    Cep telefonlarına kamera özelliğinin eklenmesiyle birlikte kullanıcıların oluşturdukları miktarda büyük bir artış yaşandı. Akıllı telefonların kamerası teknolojinin de gelişmesiyle birlikte daha kaliteli bir hale geldi. Kullanıcıların akıllı telefon satın alırken kamera özelliğinin tercihlerinde büyük rol oynaması üreticilerin profesyonel fotoğraf makineleriyle yarışır kamera özellikleri eklemeleriyle sonuçlandı. Kaliteli bir kameraya sahip akıllı telefonla çekilen fotoğrafların boyutu 10 megabaytı buluyor. Full HD ya da 4K çekilen videoların boyutlarından bahsetmek bile gereksiz. Her gün onlarca fotoğraf ve video çekiyoruz. Çözünürlükleri 20 megapikseli geçen, 4K video çeken DSLR kameralarla ya da video kameralarla çekilen fotoğraflar ve videolar da işin içine girdiğinde işler iyice sarpa sarıyor. Yapılan araştırmalar her bir kullanıcının ürettiği veri miktarının aylık 10 GB’ye ulaştığını gösteriyor. Bu kadar veriyi akıllı telefon ya da bilgisayarda tutmak mümkün değil. Bu verileri harici disk gibi ayrı bir alanda saklamak gerekiyor. Ama fotoğraf ve video gibi bizim için manevi açıdan çok önemli olan verileri sadece tek bir yerde saklamak büyük bir risk oluşturuyor. Bu yüzden fotoğrafları ve videoları bulutta saklamak şu an için en iyi çözüm gibi gözüküyor. Fotoğraflarınızı ve videolarınızı hem harici bir diskte hem de bulutta saklamak donanım arızaları, hırsızlık ve diğer risklere karşı güvende olmanızı sağlar.

    Fotoğraflarınızı ve videolarınızı bulutta saklayın

    Fotoğraflarınızı ve videolarınızı saklayabileceğiniz ücretli ve ücretsiz çeşitli bulut hizmetleri bulunuyor. Fotoğraf ve videolarınızın çözünürlüğünü biraz düşük tuttuğunuz takdirde sınırsız depolama alanı sağlayan çeşitli hizmetler bulunuyor. Çözünürlükten ödün vermek istemiyorsanız kesenin ağzını açmanız gerekiyor. Şimdi birlikte fotoğraflarınızı ve videolarınızı ücretsiz olarak depolayabilmenizi sağlayan çeşitli hizmetlere birlikte bakalım.

    Google Fotoğraflar

    Google tarafından verilen bu hizmet kullanıcılara belirli şartlar altında sınırsız depolama alanı sağlıyor. Bu sayede akıllı telefonunuz ya da fotoğraf makinenizle çektiğiniz tüm fotoğrafları buluta yedekleyebiliyorsunuz. Sınırsız fotoğraf yükleyebilme özelliği için fotoğrafınızın 16 megapiksel ya da daha küçük boyutta olması gerekiyor. Fotoğrafınız 16 megapikselden büyükse otomatik olarak veri kaybı en düşük olacak şekilde yeniden ölçeklendiriliyor. Videolarda ise 1080p ve daha düşük videolarınızı ücretsiz ve sınırsız bir şekilde saklayabiliyorsunuz. 1080p’nin üzerindeki videolar 1080p olacak şekilde ölçeklendiriliyor. Fotoğraflarınızı orijinal kalitede saklamak istiyorsanız (16 megapiksel ve 1080p üzeri videolar için) ekstra alan satın almanız gerekiyor. Akıllı telefonunuz ve tabletinizden Google Fotoğraflar uygulaması ile otomatik olarak yükleme yapabiliyorsunuz. Arama, düzenleme ve diğer özelliklere de sahip. iOS, Android ve bilgisayar için otomatik senkronizasyon yapan uygulamaları bulunuyor. Fotoğraflarınızı ve videolarınızı diğer kullanıcılarla güvenli bir şekilde paylaşabiliyorsunuz.

    Ayrıntılı bilgi için: https://support.google.com/photos#topic=6128818

    Yandex.Disk

    Akıllı telefonunuz ve tabletinizle çektiğiniz fotoğrafları ücretsiz olarak saklamak için diğer bir seçenek ise Yandex.Disk. Yandex, geçtiğimiz günlerde mobil cihazlardan yüklenen fotoğraf ve videolar için sınırları kaldırdı. Sınırsız depolama imkanından yararlanabilmek için mobil cihazınıza Yandex.Disk uygulamasını yüklemeniz gerekiyor. Diğer dosyalar için de 20 GB depolama alanı veriyor.

    Ayrıntılı bilgi için: https://disk.yandex.com.tr/photo/#main

    Flickr

    Fotoğraf depolama denince akla gelen ilk yerlerden biri de Flickr. Verizon tarafından satın alınan Flickr, fotoğraflarınızı saklayabilmeniz için size 1 TB ücretsiz alan sağlıyor. RAW dosya saklama gibi bir planınız yoksa reklam gösterme haricinde bu ücretsiz hizmetin herhangi bir sorunu bulunmuyor. Yıllık 50 dolar ücret ödediğiniz takdirde bu reklamlardan kurtulabiliyorsunuz. Fotoğraflarım kaybolmasın her zaman ulaşıp paylaşabileyim diyorsanız Flickr sizin için çok uygun bir çözüm.

    Ayrıntılı bilgi için: https://www.flickr.com/

    Yukarıda saydığımız bulut hizmetlerine alternatif olarak ücretli kullanabileceğiniz çeşitli hizmetler de bulunuyor. Bunların arasında Microsoft OneDrive, Dropbox, Adobe Creative Cloud gibi çeşitli hizmetler bulunuyor.

    Fitbit, Twine Health’ı neden satın aldı?

    Fitbit, uzun aradan sonra yeni bir şirket satın alımı gerçekleştirerek, hipertansiyon ve diyabet odaklı teknolojilere odaklı Twine Health’ı bünyesine dahil etti.

    Çok net bir şekilde giyilebilir teknolojiler geliştiren Fitbit’in, gelecek modelleri için sağlık alanındaki argümanlara daha fazla önem vereceği anlaşılıyor.

    Twine Health, yukarıda belirtilen iki kronik rahatsızlıktan muzdarip kişilere yardımcı olacak araçlar geliştiriyor. İlginç detay ise daha çok kurumsal alanda faaliyet göstermesi, işverenlerin hipertansiyon ve diyabet hastası çalışanlarını ölçeklendirmesine yardımcı olacak yazılımlar sunuyor.

    Satın alımın ardından Fitbit CEO’su James Park, birlikte hastalıkların önlenmesimden yönetimine kadar geniş yelpazede uçtan uca bir deneyim inşa edebileceğiz’ derken yapay zeka ve botlar ile entegre, yenilikçi sonraki nesil cihazlara da işaret etti.  

    2018 ilk çeyreğinde tamamlanması beklenen satın almanın ardından Twine Health‘ın CEO’su John Moore, Fitbit’in sağlık müdürü olacak ve ekibi de Sağlık Çözümleri grubuna katılacak. Öte yandan anlaşmanın detayları hakkında şimdilik bilgiler bulunmuyor.  

    Diğer taraftan teknoloji şirketi, kısa süre önce glikoz takibi alanında yazılım geliştiren Sano’ya 6 milyon dolar yatırım yapmıştı. Ayrıca kendi ürünleriyle entegre edilmesi için de Dexcom ile ortaklık kuruldu.

    Fitbit, geçtiğimiz ay glikoz takibi alanında faaliyet gösteren girişim Sano‘ya 6 milyon dolar yatırım yaptı ve glikoz izleme ürünlerini Fitbit’in kendi ürünleriyle entegre etme yolunda adım atmış oldu. Devamındaki son şirket satın alımı, bu alanda yeni sürprizlerin gelebileceğine dair ipuçları verdi.