Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1454

    10.000 mAh kapasiteli pile sahip telefon duyuruldu

    10.000 mAh kapasiteli piliyle dikkat çeken Android işletim sistemine sahip telefon Blackview P10000 Pro ile tanışın…

    Akıllı telefonlar için şarj dayanıklılığı her ne kadar öne çıkan gerekliliklerden biri olsa da çoğu üretici açısından sınırlı alanda yer alması gereken daha önemli teknolojiler (kamera, vb) söz konusu, bu yüzden de pile ayrılan alanlar pek de geniş olamayabiliyor. Ancak bazı üreticiler, pil dayanıklılığı konusunda sınırları zorlayacak adımlar atabiliyor, işte Blackview adlı şirketin yaptığı da tam olarak bu.

    Blackview, P10000 Pro adını verdiği modelin duyurusunu gerçekleştirdi. Adından da anlaşılacağı üzere bu akıllı telefonun pil kapasitesi örneğine az rastlanır bir yapıda, 10.000 mAh seviyesinde. Günümüzde çoğu akıllı telefonun 3000 mAh ve yakınında pil kapasitelerine sahip olduğu baz alındığında sunduğu özelliğin dikkat çektiğine şüphe yok.

    7 günü bulan ‘aktif’ kullanıma dayanıklı bir pille gelen Blackview P10000 Pro , 5V/5A şarj cihazı ile 2 saat 25 dakikada tamamen dolabiliyor.

    4 adet kamerası var…

    Öte yandan Android işletim sistemine sahip olan cihaz, 5,99 inçlik 2160×1080 piksel ekran, 4 GB RAM, Helio P23 işlemci, 16 megapiksel + 0.3 megapiksel F2.0 diyaframlı ana kamera, 13 megapiksel + 0.3 megapiksel ön kamerayla geliyor.

    Blackview P10000 Pro için Çin pazarına yönelik olarak belirlenen fiyat etiketi ise 200 dolar civarında.

    Louis Vuitton’dan valiz takip cihazı

    Louis Vuitton,akıllı telefon uyumlu valiz takip cihazı LV Echo’yu satışa sundu. İşte detaylar…

    Louis Vuitton, önde gelen moda markalarından biri olmasının yanı sıra inovatif fikirlere de açıktır. Aynı zamanda teknolojiyle arasını pek de uzak tutmadığı da bilinir. Daha önce tanıttığı akıllı saat serisiyle adından söz ettiren moda markası, şimdi de seyahat eden kimseler için geliştirdiği teknolojiyle gündeme geliyor. Şirketin yeni ürünü, birkaç önce sertifikasyon kayıtlarıyla ortaya çıkan valiz takibi ürünü, resmi olarak kamuoyuyla paylaşıldı.

    Louis Vuitton’un LV Echo adı verilen valiz takip cihazı, akıllı telefon entegrasyonuyla işlev görüyor. iOS ve Android cihazlardaki LV Pass adlı uygulama ile çantanın izlenebilmesi mümkün oluyor. Üç yıl süreli bir abonelikle (Sigfox aboneliği adı veriliyor) birlikte kullanılan ürün, bagajın konumunu akıllı telefon üzerinden izlenenizi sağlıyor. Ayrıca yolculuklarda karşılaşılan bir risk olarak açılıp açılmadığını da kullanıcısına bildiriyor.

    Peki ya fiyatı?

    Öte yandan LV Echo, şirketin Horizon serisi valizlerine menteşe ile takılmak suretiyle çalışıyor. Yani tüm valizlerle uyumlu değil. ZArif tasarımıyla dikkat çeken bu ilgi çekici teknolojik cihaz, 6 aya varan pil ömrüyle geliyor. 6 ay sonu da ise bir saat kadar şarj edilerek yeniden doluyor. Fiyatı ABD pazarı için 370 dolar olan cihazın uyumlu olacağı valizler ise 4300 dolar gibi bir fiyat etiketiyle satılıyor.

    Microsoft Open Source Summit İstanbul’da düzenlendi

    Microsoft, açık kaynak geliştiricileri Open Source Summit 2018’de etkinliğinde bir araya getirdi. İşte detaylar…

    5 Nisan’da UNIQ İstanbul’da gerçekleştirilen ve Türkiye’de bir ilk olan Open Source Summit 2018 etkinliğinde açık kaynak dünyasının önde gelen isimleri konuşmacı olarak yer aldı. Ayrıca dünya çapında bilinen dağıtıcıların yeni teknolojileri de deneyimlendi.

    Microsoft Türkiye’nin organizasyonu olan Open Source Summit etkinliğinde bir araya gelen 600’e yakın açık kaynak tutkunu, bilgi alışverişi yaparken en yeni teknolojileri deneyimleme fırsatına kavuştu. Etkinliğin açılış konuşması Microsoft CTO’su Onur Koç ve Microsoft Türkiye Açık Kaynak Strateji Lideri Kaan Demircan tarafından yapıldı. Open Source Summit’e DevOps’un efsane isimlerinden Donovan Brown ve açık kaynak dünyasında yakından tanınan Stephen Walli de konuşmacı olarak katıldı.

    “2009’den beri destek devam ediyor…”

    Microsoft’un 2009 yılından bu yana açık kaynaklı yazılımlara olan desteğini sürdürdüğü söyleyen Microsoft Türkiye CTO’su Onur Koç, “Açık kaynak konusu özellikle bulut stratejimizin önemli bir parçası. Yazılımcılar tamamı açık kaynaklı olmak kaydıyla istedikleri veri tabanını, yazılım dilini ve altyapıyı kullanarak Azure üzerinde uygulama geliştirebiliyor. Bugün Türkiye’deki müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın Azure tabanlı uygulamalarının yüzde 40’ı açık kaynaklı yazılımlardan oluşuyor. Bu oranın gelecekte daha da artacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.

    Sosyal medyada kişisel verileriniz güvende mi?

    0

    Son dönemde veri paylaşımı skandalıyla tüm dünya kamuoyunun dilinden düşmeyen Facebook’un adından, internet ortamına; bilhassa sosyal medya sitelerine ve uygulamalara yüklenen verilere ilişki veri güvenliği endişesi insanların zihinlerinde kendine yer bulmaya başladı. Elbette veri güvenliği konusunu hiçbir şekilde ihmal edemeyiz ancak bu skandallar ne bir ilk, ne de son olacak bizler için…  Bu sebeple de tek bir olay için aşırı tepki vererek bir müddet sonra sönümlenmek yerine, sorunun ana kaynağına ve neler yapılabileceğine odaklanmamızın en doğrusu olacağını düşünüyorum. Yarın Facebook, adının karıştığı bir veri paylaşımı nedeniyle kapatılsa dahi (öyle bir şey olmayacağını biliyoruz) bu defa başka bir sosyal medya platformu türeyecektir ya da mevcut diğer alternatifler güçlenecektir. Bu hafta kişisel veriler ile ilgili karşılaşabileceğimiz güvenlik risklerini ve alabileceğiniz basit önlemleri paylaşıyorum. 

    Sosyal medyada kişisel verilerimiz ne kadar güvende?

    Bu sorunun cevabını oluşturan sayısız faktör bulunuyor. Örneğin: Üyesi olduğunuz sosyal medya platformu, gizlilik ilkelerini açıkça paylaşıyor mu? Gizlilik denetimlerini tamamen kullanıcılara bırakıyor mu? İlgili sosyal medya, üzerinde yazdığınız yazılarla paylaşımlarını analiz etmekle başlayıp sizinle “ilgili” reklamları gösteriyor mu?  Yüklediğimiz fotoğraflardaki yüzleri tanımlayarak etiketleme yapıyor mu? Sorulabilecek böyle düzinelerce soru bulunuyor. Ama asıl korkunç olanı, bu soruların cevaplarını önemsemiyor oluşumuz…

    Uygulamalara verdiğimiz izinler; galeri erişimleri, konum erişimleri, rehber erişimleri, SMS gönderme / alma / okuma, cihaz bilgileri, çerez toplama gibi konular, paylaştığımız en genel veriler olarak ortaya çıkıyor. Garip bir şekilde bu verilerin aslında birileri tarafından üçüncü bir yerde depolanmadığına yönelik kendimizi kandırıyoruz. Facebook testlerinde verdiğimiz özel izinler; profile, gönderilere, beğenilere, kişilere, mesajlara, bildirimlere, gizli fotoğraflara kadar bunların erişimini mümkün kılabilir. Bugün pek çok kullanıcının “güvenlik” önceliğini ortaya koyarak kullanmaya devam Apple bile bir dönem iCloud’un hacklenmesi ve çıplak fotoğrafları internete düşen ünlülerle anılıyordu.

    Sizlere uzun uzun burada yaşanmış olayları bir kez daha hatırlatmayı doğru bulmuyorum. Ancak kişisel bilgisayarlarımıza internetin geldiği ilk günden itibaren verilerimizin her zaman birileri için çekici olduğunu unutmamalıyız. Düşünüldüğü zaman büyük veri yığınlarının ne işe yarayacağını kendinize soruyor olmalısınız. Doğru big data analizleriyle ve veri madenciliği uygulamalarıyla, erişilmek istenen kitlelere erişilebilir. Devletler bu verileri çeşitli nedenlerle her zaman kontrol etmek ve ellerinde bulundurmak isterler. Bunun olumlu ve olumsuz sonuçlarını muhakeme edebilirsiniz. Ayrıca bu verilere erişmeye istekli ticari oluşumlar daha fazla göz önünde bulunduğu için, değerlendirmeyi bu eksende yapmamız daha sağlıklı olacaktır.

    Şimdi koca koca şirketlerin işi gücü yok da bizim verilerimizle mi ilgileniyorlar? Cevap: Evet…  Size satacakları ürünleri belirlemek için, sizden para kazanabilmek için bu devasa veriler büyük birer fırsat. Basitçe örnek verelim: Sadece bir mobil uygulamaya telefon numaranızı görmesi için izin vermiş olun. Eğer çok ciddi gizlilik kuralları yoksa, bu telefon numarası yığınlarını size çağrı göndermek ya da reklam SMS’leri atmak için kullanabilirler. 1000 kişiden 1 kişi bile gelen reklâm iletisi sayesinde ürün satın alsa, kâr değil midir?

    Sosyal medyada verilerimiz satılıyor mu?

    Bu sorunun cevabı da aynı şekilde: Evet, satılıyor… Bunu sosyal medya siteleri doğrudan bile isteye bir politika hâline getirerek yapıyorlar mı derseniz, buna yanıt vermek oldukça zor. Fakat bugüne kadar bildiklerimizin ışığında söyleyebileceklerimiz var. Sosyal medya platformlarının adının karıştığı veri sızdırma skandalları ne ilk, ne de son olacak. Birtakım aracı firmalar, yasal boşluklardan ve sosyal medya sitelerinin gizlilik kurallarındaki boşluklardan yararlanarak verilerinizi toplamaya devam edecek. Basit bulmacalarla, sosyal medya testleriyle, oyun ve uygulamalarıyla bunu yapacaklar. Ellerinde oluşturdukları bu dev veri yığını için çok ciddi ödemeler yapacak markalar her zaman bulunacaktır.

    Sosyal medya platformları çoğunlukla ücretsiz hizmet verirler. Gelirlerini reklamlardan, sponsor bağlantılardan ya da kullanıcıların çeşitli ekstralar elde etmek için yaptığı ödemelerden sağlarlar. Oysa bugün popüler sosyal medya platformlarının çok ciddi ölçüde bir kullanıcı kitlesi, genel merkezleri, şirket oluşumları var. Hatta başka platformları yüksek ödemeler karşılığında satın alarak bünyelerine kattıklarını duyuyoruz. Bu kadar para yalnızca reklamlardan kazanılıyor mudur? Bunun takdirini size bırakacağım.

    Bizler ne yapabiliriz?

    Elbette sosyal medyadan tümüyle arınmak kesin çözüm olsa da, bunun günümüz şartlarında o kadar kolay olmadığını biliyorum. Öyleyse, üye olduğumuz sosyal medya platformlarında hangi verilerimize kimlerin ne kadar erişebileceğini sınırlandıralım. Gizlilik ayarlarımızı yaparken kılı kırk yararak seçeneklerimizi belirleyelim. Geçmişe dönük paylaşımlarımızı zaman ayırarak muhakkak ama muhakkak gizlilik yönünden kontrol edelim. Bir uygulama, sosyal medya testi ya da başka bir şey eğer çalışabilmek için bizden erişim izinleri istiyorsa, bu izinleri niye istediği konusunda hassas olalım. Şüphe duyuyorsak asla izin vermeyelim. Devir ticaret devri ve sosyal medya sistemindeki karar vericilerin dostumuz olduğu fikrini kafamızdan atalım. Bu insanlar birer şirket sahibi ve şirketlerinin varlığını devam ettirmek için sınırları zorlayacaklarına emin olmalısınız.

    En önemlisi de… İsteğiniz dışında ortaya çıkması durumunda başınıza sıkıntı çıkarabilecek bir bilginiz ya da veriniz varsa, sosyal medyada paylaşmayın. Bilinçli bir sosyal medya kullanıcısı olmak ve verilerinizi korumak, biraz da bu yönüyle bizlerin elindedir.

    MediaMarkt 10. yılında 10 çifti teknoloji başkentlerine yolladı!

    0

    Avrupa’nın en hızlı büyüyen elektronik perakendecisi MediaMarkt, 50 yıllık tecrübe ile Türkiye’deki 10. yılını muhteşem bir yarışma ile kutladı. MediaMarkt mağaza ve web sitesinden 200 TL ve üzeri alış veriş yapan müşterilerine 10 teknoloji başkentinden birine çift kişilik tatil çekilişine katılma hakkı verdi.

    Şanslı MediaMarkt müşterisine büyük sürpriz!

    2 milyona yakın kişinin katıldığı çekilişte Ankara, İstanbul, Kayseri, Erzurum, Eskişehir, Kütahya gibi Türkiye’nin dört bir yanından 10 MediaMarkt müşterisi muhteşem bir çift kişilik tatilin kazananı oldular.

    Kazanan çiftler 2-6 Nisan tarihlerinde, 4 gece 5 gün Tokyo, Hong Kong, Singapur, Seul, Stockholm, Lüksemburg, Stuttgart, Berlin, Kopenhag ve Amsterdam gibi teknoloji başkentlerinde konaklıyorlar.

    Kazananlardan biri olan Sedat Çakar’a keyifli bir sürpriz hazırlandı. Kendisini evinde Mediatrend yazarı ve ShiftDelete.Net‘in kurucusu Hakkı Alkan ziyaret etti. Hong Kong seyahati ve MediaMarkt üzerine sohbet ederek sürpriz hediye kendisine verildi. Bu keyifli anları hemen aşağıda bulunan videodan izleyebilirsiniz.

    RED’den Hologram Ekranlı Telefon Hydrogen One

    0

    Akıllı telefonların yeni modelleri sizi eskisi kadar heyecanlandırmıyor mu? Bu konuda yalnız değilsiniz. Zira bir süredir kullanıcılar, akıllı telefonların kısır döngüde olduğunu düşünüyor. Aynı şekilde üreticiler de yenilik arayışı içindeler. İşte bu beklentiler, yakında büyük bir değişimle karşılık bulacak çünkü RED isimli firma hologram ekranı cep telefonuna sığdırmayı başardı. 2018’in ikinci yarısında piyasada olması planlanan telefonların adı ise Hydrogen One. Yeni teknoloji sayesinde artık videolarımızı ekran yerine holograma bakarak izleyebileceğiz. Telefonumuzdaki görüntüleri adeta sihirli bir şekilde yansıtacak Hydrogen One, 5.7 inç ekrana sahip. Ürünün alüminyum modeli 1200 modelden satılacakken “premiumüstü” olarak tanımlanan diğer model 1600 dolara satılacak ve titanyumdan üretilecek. Şu aşamada tasarım ve donanım son aşamaya gelmediği için elimizde kesinleşmiş fazla veri bulunmuyor.

    Hydrogen
    Hologram ekrana sahip Hydrogen One akıllı telefon pazarını değiştirebilecek mi?

    Hologram Ekran Deneyimi

    RED markasını daha önce hiç duymamış olabilirsiniz ancak RED, özellikle Hollywood’da tercih ediliyor. Son derece profesyonel amaçlı üretilen RED marka kameralar Yenilmezler (Avengers) Hobbit, Karayip Korsanları, Transformers gibi birçok filmde yönetmenlerin tercihi olmayı başardı. İleri teknolojiyi kameralarına yansıtan RED, lenslerinden işlemcisine büyük bir özenle üretim sürecini tamamlayarak kayıpsız, yüksek kaliteli ve çözünürlüklü görüntü kaydetmeye yarıyor. İşte RED, bu birikimi telefonlara yansıtıp yeni bir akım yaratmayı hedefliyor.

    RED her ne kadar kameradan gelen uzmanlık alanına güveniyor olsa da hologram konusu bambaşka bir alan. Bu bilinçle hareket eden RED, HP’den ayrılarak 2014 yılında kurulan LEIA Inc ile ortak çalışıyor. LEIA Inc ile RED’in yolları da 2015’te deneysel amaçlı üretilen hologram ekran tanıtımından sonra kesişiyor.

    hologram
    Hologram ekran ile Yıldız Savaşları teknolojisine bir adım daha yakınız

    Gerçek Anlamda Etkileşimli Ekran

    RED’in kurucusu Jim Jannard, özellikle Amazon’un üç boyutlu ekrana sahip Fire Phone modeli veya Nintendo 3DS’teki gibi gözlüksüz üç boyutlu denemeleri çok iyi etüt ettiklerini söylüyor. Hatalardan ders çıkaran Jannard oldukça iddialı: “Bizim ekranımız daha önce gördüğünüz hiçbir şeye benzemiyor,” diyor. Bunun iyi veya kötü olup olmadığını elbette zamanla göreceğiz. Ancak bilinen bir gerçek ekranın gerçekten özel olduğu. Bu özellik de LCD’yi oluşturan her bir pikselin istenildiği takdirde ışığı farklı açılarda yansıtabilmesinden kaynaklanıyor. Farklı açılarda yansıyan ışık da insan gözünde hologram ya da üç boyut ve derinlik yanılsamasına neden oluyor. Hologramın aynı zamanda etkileşimli olacağı da söyleniyor. Detayları tam olarak belirlenmese de özellikle bu telefon için oyun ve uygulama geliştirilirse eşi benzeri görülmemiş bir deneyim yaşayabiliriz. Ellerinizi kullanarak detektifi canlandırdığınızı ya da hologram öğretmen ile yemek yaptığınızı hayal edin. Seçenekler gerçekten de sonsuz. Ekranın diğer avantajı hologram dışında alıştığımız ekranlar gibi iki boyutlu çalışabilmesi. Dolayısıyla hem geleneksel hem de yenilikçi anlamda ekran kullanıcı ve geliştiriciye esneklik sağlıyor.

    Çok Boyutlu Ses

    İddia büyük: Hologram ile izlediğimiz görüntüler üç boyuttan bile daha etkileyici olacak. Ancak RED mühendisleri bizi sadece görsel bir şölenle yalnız bırakmaktansa ses konusunda da iddialı bir hamle yapıyor. Hydrogen One kullanıma bağlı olarak hologram moduna geçtiğinde stereo sesi ona paralel olarak “çok boyutlu” dağıtılacak şekilde ayrıştıracak bir algoritmaya sahip olacak. Yetkililer bu durumu “Duyularınıza saldıracak kadar iddialı olacak sürükleyici bir deneyim” olarak nitelendiriyorlar.

    Peki, bunca avantajına rağmen Hydrogen One piyasada tutacak mı? Şahsi fikrim satış rakamıyla olmasa bile sunduğu yenilik ile RED piyasada büyük bir değişimi başlatacak. Yeni veya mevcut telefon üreticileri Samsung ve Apple’ı devirmek için hologram ekranlı modellere şans verebilir. Ancak asıl önemli olan bu ekranı gerçek anlamda kullanacak yazılımın olması. RED kameradaki başarı ve bilgisini yazılım mühendisleri ile birleştirebilirse akıllı telefonlar kökten değişebilir. Aksi halde hologramın da unutulan teknolojik deneyler arasında yer alma ihtimali var.

    Hologram teknolojisi üzerine bir başka yazı okumak isteyenler bu adresi ziyaret edebilir. Eğer RED markasını merak ediyorsanız buraya bakabilirsiniz.

    Android Project Treble desteği alacak ilk telefonlar açıklandı

    Project Treble ile Android cihazlar en yeni güncellemeleri beklemeden alabilecek…

    Android işletim sistemi güncellemeleri uzun yıllardır ilginç birer süreci de beraberinde getiriyor. Beta süreci, ardından final versiyonunun yayınlanması derken her şey normal görünüyor, ancak konu önceki Android versiyonlarına sahip cihazların ‘güncelleme’ alması noktasına geldiğinde işler karışıyor. Aylar süren bekleme sonrasında dahi gelmeyen güncellemeler kullanıcıların tepkisiyle karşılaşıyor.

    İşte bu duruma yönelik bir adım olan Project Treble, Google’ın Android işletim sistemli cihazların ‘en yeni’ yazılıma daha hızlı sahip olmasına imkan tanıyor. Temel işletim sistemini yeni eklentilerden ayıran yapısıyla donanım üreticilerine kolaylık sağlayan yazılım adımı için şimdilik tek üzücü konu ise en yeni model akıllı telefonları destekliyor olması, kutudan Android 8.0 ve üzeri işletim sistemiyle çıkan cihazların sonraki güncellemeleri beklemeden alması öngörülüyor. Açıklanan ilk Project Treble destekli Android cihazlar ise şöyle;

    Google Pixel – Google Pixel XL – Huawei Mate 9 – Huawei Mate 10 Lite – Honor 7X – Honor 8 Pro – Honor 9 – Honor 9i – Huawei P10 – Huawei P10 Lite – Huawei P10 Plus – ASUS Zenfone 4 – Razer Phone – Xiaomi Redmi Note 5 Pro

    Önemli adım…

    Öte yandan Project Treble’ın gelecek nesil Android cihazlar için tüketici memnuniyetini artırıcı en önemli faktörlerden biri olacağı kaydediliyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    HTC U12’nin tasarımına dair yeni iddialar

     HTC’nin Mayıs ayında tanıtılması beklenen üst segment akıllı telefonuna dair son spekülasyonlar…

    Tayvan merkezli teknoloji şirketi HTC’nin sonraki nesil üst segment akıllı telefonu U12 için geri sayım devam ediyor. Yılın merakla beklenen Android’li modeline ait olduğu iddia edilen bazı taslak tasarım görselleri basına yansıdı. HTC tarafından henüz herhangi bir doğrulamanın söz konusu olmadığı görsellerin cihazın görünümüne işaret edebileceği belirtiliyor.  

    Öte yandan son dönemin dikkat çeken argümanlarından ‘çentikli’ ekran tasarımının HTC U12’de söz konusu olmadığı anlaşılıyor. Ön kısımda çift kamera ve yüz tanıma sistemi bulunduğu da dikkatlerden kaçmıyor.

    6 GB RAM’le gelebilir

    Mayıs ayında tanıtılması beklenen HTC U12’nin Qualcomm Snapdragon 845 işlemcisi, 64 GB veya 128 GB dahili hafıza, 6 GB RAM, 6 inç ekran, 3420 mAh pil kapasitesi özelliklerine sahip olacağı yönünde bazı iddialar da yine önceki dönemde kamuoyunda yer bulmuştu.

    12 + 16 MP çift arka ve 8 MP’lik çift ön kamera olmak üzere toplam 4 kameralı bir diğer modelin de U12 olacağı iddiası da gündemde.

    IP68 sertifikası ile suya dayanıklılık, telefona hafifçe ve sertçe basılması suretiyle belirli işlemlerin gerçekleşebilmesi, yüz tanıma sistemi gibi diğer özellikler de dikkat çekici detaylar arasında.
    Bakalım HTC, potansiyel U12 kullanıcıların başka hangi sürprizleri yapacak?

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz. Takipte kalınız…

    Mart ayının en beğenilen mobil oyunları

    0

    Son dönemde Android işletim sistemi için çıkan oyun ve uygulama sayısında büyük bir artış oldu. Her gün Google Play’e birçok uygulama ve oyun yükleniyor. Yüklenen oyun ve uygulama sayısı arttıkça bunları da takip giderek zorlaşıyor. Sadece takibi değil, en iyi oyun ve uygulamaları da seçmek zorlaşıyor. Bunun için sürekli araştırmak ve günlük olarak takip etmek gerekiyor. İşinizi kolaylaştırmak için geçtiğimiz ayın en beğenilen oyunlarını sizler için derledik.

    My Tamagotchi Forever

    Bu ayki ilk oyunumuz 1990’lı yılların popüler oyuncaklarından biri olan Tamagotchi’nin yeni çıkan oyunu. 1990’lı yıllarda anahtarlıktan biraz daha büyük olan bu oyuncak küçük büyük birçok kişinin gözdesiydi. O zamanların teknolojisiyle geliştirilen bu oyuncakta amaç dijital hayvanla ilgilenmekti. Oyuncağın yeni versiyonunda da o zamanlar yapılanların aynısını biraz daha gelişmiş bir şekilde yapıyorsunuz. Bu sürümde de sanal hayvanınıza iyi bakmazsanız ölüyor, bu yüzden dikkat etmek gerekiyor. Oyun içi satın alınan öğelerle sanal hayvanınıza daha iyi bakabiliyorsunuz. Vakit öldürmek için birebir diyebiliriz.

    Oyunu indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=eu.bandainamcoent.mytamagotchiforever&hl=en

    ChronoBlade

    Sizin için seçtiğimiz ikinci oyun ChronoBlade. Bu oyun piyasaya yeni çıkmasa da uzun zamandır ilgimizi çeken beğeneceğinizi umduğumuz bir oyun. Kılıçların konuştuğu bu uygulamada yönettiğiniz kahramanla önünüze çıkan tüm düşmanları ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz. Oyunda ilerledikçe kahramanınız yeni beceriler elde ediyor ve yeni silahlar alabiliyorsunuz. 3 boyutlu bir dünyada bitmek bilmeyen savaşın içinde durmadan ilerliyorsunuz. Oyunu ücretsiz olarak oynayabiliyorsunuz, hızlı ilerlemek ve daha gelişmiş silahlara sahip olmak için oyun içi satın alma özelliğini kullanmak mümkün.

    Oyunu indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.nway.chronobladeglobal

    chronoblade

    Street Fighter IV Champion Edition

    Sırada neredeyse son 30 yıla damgasını vurmuş bir oyun olan Street Fighter’ın Android telefonlar için geliştirilmiş yeni bir sürümü olan Street Fighter IV Champion Edition var. Neredeyse ilk çıktığı günden beri oyun makinelerinden PC’ye, konsola, tablete, akıllı telefona kadar en çok oynanan oyunlardan biri. Bu sürümde 32 farklı dövüşçü var ve bu dövüşçülerle dünyanın dört bir yanındaki dövüşçülere karşı mücadele ediyorsunuz. Oyunu ücretsiz olarak indirip oynayabiliyorsunuz. Ancak ücretsiz oyunda sadece tek bir karakter ile üç farklı yapay zeka karakterine karşı oynayabiliyorsunuz. Oyunu tamamını oynayabilmek için belirli bir ücret ödenmesi gerekiyor.

    Oyunu indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=jp.co.capcom.sf4ce

    PUBG Mobile

    Bu ayın en önemli oyunu ise PUBG Mobile. Hayatta kalma ve FPS oyunlarını seviyorsanız Android platformunda yeni olan bu oyunu mutlaka oynamanız gerekiyor. Oyunda 100 oyuncunun paraşütle indiği 64 kilometre karelik bir adada zafere ulaşmak için amansız bir mücadeleye girişiyorsunuz. Görsel olarak zengin, taktiksel olarak her ihtimale açık olan savaş alanında rakipleri saf dışı bırakmak için elinizden gelen her şeyi yapıyorsunuz. Adaya iner inmez ihtiyacınız olan teçhizatları bulup hayatta kalmak için varınızı yoğunuzu ortaya koymanız gerekiyor. Oyunun en güzel tarafı ise tamamen ücretsiz oynayabilmeniz. Oyun içi satın alma dahi yok. Ancak oyunu oynayabilmek için elbette internet bağlantınızın olması gerekiyor.

    Oyunu indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.tencent.ig

    pubg

    The Sims Mobile

    Bu ayın listesine giren son oyun ise yine çok eskilerden gelen bir oyun olan Sims’in mobil sürümü. Oyunda kendi geliştirdiğiniz Sim’lerle bir hayat kuruyorsunuz. Sim’lere karakter özelilği verebiliyor, giysi ve saç modellerini siz seçiyorsunuz, diğer Sim’lerle etkileşim kuran bir hayat oluşturuyorsunuz. Oyunu ücretsiz olarak indirip oynayabiliyorsunuz. Oyunda, oyun içi satın alma seçenekleri mevcut.

    Oyunu indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.ea.gp.simsmobile&hl=tr

     

    Cryptojacking Saldırısı Nedir ve Nasıl Korunuruz?

    Cryptojacking saldırısı yapıldığında bilgisayarınızda bir yavaşlama işlemcinizde aşırı bir ışınma ve bilgisayarın normal işleyişinde bazı anormal hareketler olduğunu görürsünüz. Elektrik faturalarınız yükselmeye başladığı gibi normalin dışında bazı değişiklikler hissedersiniz. Aslında farkında bile olmadan başka birileri için kriptopara üretiyor olabilirsiniz.

    Cryptojacking Saldırısı Niçin Yapılıyor?

    İnsanların sırtından haksız para kazanmak amacıyla bilgisayarları kriptopara madenciliği için ele geçirenler bu işlemi başarmak için Cryptojacking olarak isimlendirilen bu yöntemi kullanırlar. Burada amaç kimsenin ruhu duymadan bilgisayarların CPU gücünü çalarak bu gücü farklı bir kaynakta değerlendirerek haksız gelir sağlamaktır. Böyle bir durumda son kullanıcıya bilgisayarda kendi işlerini göremeyecek kadar düşük performans kalır. Çünkü kullanması gereken kaynaklarının büyük bölümü başka amaca hizmet etmektedir.

    CPU Gücünüz Başkalarının Kontrolünde

    Bu güvenlik tehdidinin amacını; ele geçirilen bilgisayarlardan meydana gelen bir büyük bot ağı oluşturarak bu bilgisayarların CPU gücünü kullanıp haksız bir kripto para madenciliği yapılması olarak açıklayabiliriz. Saldırıyı yapanlar hedefledikleri bilgisayarlardan ne şekilde ve hangi türde kripto para kazanabileceklerinin hesabını stratejik olarak belirleyerek bilgisayarları amaçları uğrana ele geçirmeye çalışırlar.

    Kaynaklarınızı Kullananlara Karşı Uyanık Olun

    Bir Cryptojacking saldırısına maruz kaldığınızda kişisel ve kurumsal olarak bazı risklerle karşılaştınız demektir. Farklı yollarla yapılan saldırı sonucunda eğer cihazlarınız ele geçirilmişse birileri sizin isteğinizin dışında kripto para madenciliği için cihazlarınızı kullanıyor olabilir. Milyonlarca ele geçirilmiş cihazın olduğu büyük bir ağa sizin cihazınız da dahil olduğunda cihazınız kripto para madenciliğine başlayarak birilerinin dijital cüzdanını doldurmak için faaliyete başlamıştır.

    Ağınıza Sızan Yazılım Kripto Madencilik Yapmaya Başlar

    Cryptojacking saldırılarında yöntemler farklılık gösterse de en çok uygulanan yöntemlerden bir tanesi şöyledir: Ağınızda açık bulunan sistemlere erişerek JavaScript yardımıyla tarayıcı üzerinden web sitelerinde gezen kullanıcıların sistemlerine kripto madencilik yapabilmek için bir yazılım yüklerler. Ayrıca ele geçirdikleri kablosuz ağ bağlantı noktalarına bağlı olan cihazlara bu zararlı yazılımı yükleyerek sistemlere sızmaya çalışırlar. Hatta yaygınlaşan bu yazılımların açık kaynak kodlu olanları bile vardır.

    Bilgisayarınız Arıza Yapabilir

    Cryptojacking saldırılarına maruz kalan cihazın gücünün sürekli olarak en üst noktada kullanılması aşırı ısınmaya, aşırı yoğun kullanıma bağlı arızaya veya cihazın şarjının çabuk bitmesine neden olabilir.

    İşleriniz Aksayabilir

    Kullandığınız bilgisayarlarınızdan çalınan kaynaklar yüzünden hizmetlerinizde doğal olarak aksamalar yaşayabilirsiniz.

    Kurum Olarak İtibarınız Zedelenebilir

    Eğer bu saldırı bireysel olarak değil de bir kurumdaki bilgisayar ağına bağlı bilgisayarların başına gelir ve bu durum kurumun müşterileri veya rakipleri tarafından duyulursa kurum ciddi bir itibar zedelenmesi yaşayabilir.

    Saldırıdan Korunmak İçin Neler Yapılmalı?

    Bu saldırılardan korunmak için farklı aşamalardan oluşan bir güvenlik politikası gereklidir. Öncelikli olarak yapılması gerekenlerin neler olabileceğini aşağıda maddeler halinde görebilirsiniz.

    1- Öncelikle bu konu hakkında kurumların çalışanlarını bilinçlendirmesi çok önemlidir. Çalışanlar böyle bir durumda karşılaşıldığında nasıl bir yöntem izlemelerini gerektiğinin bilincinde olmalıdırlar. Bireysel bilgisayar kullanıcıları için de durum aynıdır. Bilinçli değilseniz birileri kaynaklarınızı kullanır ve sizin haberiniz bile olmaz.

    2- Bazı web siteleri bilgisayarınızı kripto para birimi madenciliği yapmak için kullanabilir. Bunu önlemek için sisteminizin bu sitelere olan erişimini engelleyin.

    3- Sisteminizdeki Cryptojacking yazılımlarınını tespit ederek durdurun. Daha sonrası için ise benzer yazılımların ağınızda çalışmasına engel olmak için gerekli güvenlik politikalarını oluşturun.

    4- Güvenlik açıkları yamanmış güncel bir işlerim sisteminizin olması sizi daha güvende tutar. İşletim sisteminizi sürekli güncel tutunuz.

    5- En önemlisi bu konuda mutlaka profesyonel destek alın ve kendini kanıtlanmış güvenlik çözümleri kullanın.