Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1233

    ASUS’tan Dolby Vision destekli iki monitör

    ASUS, sinema ve post prodüksiyon, 3D tasarım, fotoğrafçılık ve grafik tasarımı üzerine çalışanlara yönelik ProArt PA32UCX ve PQ22UC profesyonel monitör modellerini duyurdu.

    ASUS, NAB (National Association of Broadcasters – Ulusal Yayıncılar Derneği) Show 2019’daki standında monitörler, mini PC’ler, iş istasyonları ve dizüstü bilgisayarlardan oluşan ürün serilerini sergiledi. Sergilenen ürünler arasında yer alan ASUS ProArt PA32UCX ve PQ22UC, dünyanın Dolby Vision destekli ilk monitörleri olma unvanına sahip olmasıyla göze çarpıyor.

    Dünyanın Dolby Vision destekli ilk bilgisayar monitörleri olan ASUS ProArt PA32UCX ve PQ22UC’yi tanıtmaktan gurur ve heyecan duyduklarını belirten ASUS İkinci Başkan Yardımcısı Vincent Chiou, “Renk doğruluğunun günümüzde profesyonel tasarımcılar ve talepkar kullanıcılar için önemli olduğunu biliyoruz. Yeni ProArt serimiz her iki kullanıcı grubunu da memnun etmenin yanında beklentilerinin çok üzerinde bir deneyim sunacak.” dedi.

    “Pencereden dışarı bakıyormuş gibi…”

    ASUS ProArt PA32UCX ve PQ22UC modellerinin Dolby Vision desteği sunan ilk monitörler olduğunu ve bu ürünler sayesinde profesyonel kullanıcıların ve tüketicilerin Dolby Vision deneyimini kolaylıkla yaşayabileceklerini belirten Dolby Laboratories Görüntüleme İş Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Taeho Oh “Elde edilen görüntüler o kadar gerçekçi ki kullanıcılar pencereden dışarı bakıyormuş gibi hissedecek. ASUS ProArt monitörlerin Dolby Vision’ın sahip olduğu avantajları tüm dünyada kullanıcılarla tanıştırması için sabırsızlanıyoruz.” dedi.

    Huawei iki yıllık satış hedefini açıkladı!

    0

    Huawei tanıttığı akıllı telefonlarda özellikle fiyat / performans açısından dikkatleri oldukça çekiyor. Şirket bu açıdan baktığımızda oldukça iyi satış miktarlarına da ulaşabiliyor. Geçtiğimiz seneyi de kendi içinde rekor bir gelirle kapatan şirket, ileriye dönük satış hedeflerini açıkladı. Huawei hız kesmeden büyümeye devam etmeyi hedefliyor.

    Huawei iki yıllık satış hedefini açıkladı!

    Geçtiğimiz yıl 52 milyar dolarlık bir gelir elde eden şirket, yaklaşık 206 milyon ünite cihaz satmıştı. Hem gelir hem de satış miktarı olarak kendi rekorunu kıran şirket, 2019 ve 2020 yıllarında da rekorlarını tazelemeyi hedefliyor. Geçtiğimiz günlerde ön siparişe sunulan P30 serisi de yaklaşık 10 saniye içinde tükenmişti.

    Huawei

    Huawei Tüketici İşleri Başkan Yardımcısı Zhu Ping, bu yıl istenilen satış hedefinin yaklaşık 250 milyon ünite olduğunu belirtti. Yani şirketin bu sene satışlarında yüzde 22 civarında artış beklediğini söyleyebiliriz. Bununla birlikte Ping, 2020 yılı için bulunan hedefleri de paylaştı.

    Ping’e göre şirketin 2020 yılı için yıllık satış hedefi ise 300 milyon birim cihaz. Yani şirketin 2020 yılında satışlarının, bir önceki yıla göre yüzde 20 artmasını beklediğini söyleyebiliriz.

    MediaMarkt, tüketici içgörülerine dayalı başarılı pazarlama faaliyetlerini anlattı

    MediaMarkt Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Çağanur Uçtu Atay “Alışveriş ilgisini tetikleyen bazı özel günler var. Bu özel günlerin iletişimini yapmak içinse referansımızı müşteriden almalı ve önce müşteriyi doğru An’lamalıyız” dedi.

    Teknolojinin yaşama kattığı gelişmeler hayatın her alanında değişimler yaratırken markaların tüketiciye ulaşmak için kullandığı araçlarda da farklılıklar gerçekleşiyor. Markalar artık tüketicilere daha özel yaklaşımlar sergiliyor. Bu yılki ana teması “An’lamak” olan ve 9 – 10 Nisan tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen Araştırma Zirvesi, farklı sektörlerden alanında başarılı iş insanlarını buluşturdu. Farklı sektörlerden iş insanlarını buluşturan zirvenin odağında ise tüketiciyi anlamak, dinlemek, anlayıp içselleştirmek ve hızlı reaksiyon vermek vardı.

    Zirvede konuşan MediaMarkt Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Çağanur Uçtu Atay MediaMarkt’ın bugün nasıl Avrupa’nın 1 numaralı elektronik perakendecisi olduğunu anlattı. Atay, konuşmasında pazarlama ve iletişim trendlerine değinirken özellikle tüketicilerin alışveriş ilgisini önemli derecede etkileyen faktörlerden bahsederek şunları söyledi:
    “Tüketicilerimize mağazalarımızı ve internet sitemizi tekrar tekrar ziyaret etmesi için sürekli sebep yaratmalıyız. Bu yüzden de sürekli aktif olmalıyız. Ama özellikle yılın bütününe baktığımızda alışveriş ilgisini tetikleyen bazı özel günler var. Bu özel günlerin iletişimini yapmak içinse referansımızı müşteriden almalı ve önce müşteriyi doğru An’lamalıyız. Biz, MediaMarkt olarak; geleneksel yöntemleri de,yeni pazar araştırma yöntemlerini de birlikte uyguluyoruz. Müşterilerimizle ilgili hem niceliksel hem de niteliksel verileri elde etmeye ve verilerin stratejik bir şekilde kullanmaya özen gösteriyoruz. Bu sadece anketler yoluyla veri toplamakla ilgili değil. Müşterilerle sosyal medya kanallarımızdan veya Çağrı Merkezimiz üzerinden doğrudan görüşmelerin öneminin farkındayız. Hem mağazada hem de e-ticarette en iyi deneyimi yaşatmak için çalışıyoruz.”

    Dönüştürülebilir dizüstü bilgisayar Acer Spin 3 yenilendi

    Yeni Acer Spin 3, genç profesyoneller için şık ve güvenilir bir yol arkadaşı olma iddiasında. İşte detaylar…

    Acer, popüler Spin dönüştürülebilir dizüstü bilgisayar serisinin en yeni üyesi Spin 3’ü duyurdu. Acer Spin 3; sahip olduğu güç, değer, uzun pil ömrü ve geniş ekran boyutuyla iddialı. Windows 10 işletim sistemi, 8. Nesil Intel Core i7 işlemci ve tercihe bağlı NVIDIA GeForce MX230 GPU ile gelen modelde 512 GB PCIe SSD ve 1 TB’a kadar HDD depolama, şarj edilebilir ve saklanabilir kalem öne çıkıyor.

    1,7 kg ağırlığındaki yeni Spin 3; 9,6 mm inceliğindeki çerçeve ve yüzde 79 ekran/gövde oranıyla daha geniş alan sunan ekran, 360 derece dönebilmesi sayesinde cihazın dizüstü bilgisayar veya tablet olarak kullanım gibi olanaklar sağlıyor. 360 derece dönebilen dayanıklı menteşenin çalışmak, yazı yazmak, sunum paylaşmak ve oyunlar için ideal olduğu kaydediliyor.

    Spin 3’te yer alan 14 inç Full HD IPS dokunmatik ekranı kalem ve parmakla aynı anda kullanmak mümkün. Birçok temas noktasına sahip Acer Active Pen ile ekrana hassas çizimler yapılabiliyor.

    Uzun pil ömrü…

    12 saate kadar pil ömrü vaat eden modelde ön tarafa dönük hoparlörler tüm kullanım modlarında net ve güçlü ses verebiliyor. MU-MIMO teknolojisine sahip Gigabit Çift Bant Wi-Fi 5 teknolojisi ise kullanıcıların meslektaşlarına, müşterilerine ve arkadaşlarına bağlanmasını sağlıyor.

    Acer Spin 3 fiyatı da belli oldu; ürün, Haziran ayında Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde 699,99 €’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak

    Orta segment telefonlara yönelik Qualcomm işlemciler duyuruldu

    Çip üreticisi Qualcomm, üç yeni işlemci tanıttı. İşte detaylar…

    Qualcomm, 2019 yılının devamında satışa sunulacak orta ve orta-üst şeklinde sınıflandırılan ‘bütçe dostu’ akıllı telefonlar için geliştirdiği işlemci modeli Snapdragon 730’u duyurdu. Snapdragon 730, Xiaomi Mi 8 SE, Samsung Galaxy A8s’te yer alan Snapdragon 712’nin bir dizi yönüyle geliştirilmiş versiyonu olarak tanımlanabilir.

    8 işlemci çekirdeğine sahip olan Snapdragon 730, 2.2 GHz’ye kadar maksimum saat hızlarında çalışabiliyor. 8nm mimarisiyle gelen işlemcide Adreno 618 GPU, Hexagon 688 tensor hızlandırıcı, X15 LTE modem, Spectra 350 işaret işlemcisi ve WiFi 6 desteği bulunuyor. Bu faktörler ile birlikte işlemcinin özellikle kamera tarafına yansımaları ilginç olabilir, çünkü halihazırda yapay zeka sunmayan modellerde dahi söz konusu özellik ön tanımlı halde bulunacak. Bu işlemci ile 1080p ekranlar desteklenecek.

    Oyun işlemcisi geldi…

    Diğer yandan Qualcomm, yalnızca Snapdragon 730’la kalmadı, teknoloji şirketi oyun odaklı akıllı telefonlarda kullanılabilecek Snapdragon 730G’yi ve Snapdragon 665’ı da tanıttı. Snapdragon 730G’nin öne çıkan özellikleri daha hızlı grafik işlemcisi (yüzde 15) ve 960fps ağır çekim video şeklinde. Aynı zamanda Snapdragon 730’u görüntü tarafında da geçerek ekranda 1440p ekran desteği sunacak. Ek olarak Qualcomm, Jank Reducer adını verdiği özelliğin Snapdragon 730G’de bulunduğuğu kaydetti. Bu özellik, temelde 30fps oyunlarda daha yüksek kalitede bir deneyim vaat ediyor.

    11nm tabanlı ve 8 çekirdekli Snapdragon 665, Snapdragon 660’ın bazı yönlerden geliştirilmiş hali. 48 MP kamera sensör desteği ile öne çıkıyor.

    XPG GAMMIX S5 SSD’ye yakından bakıyoruz

    Oyuncular için tasarlanan ADATA XPG GAMMIX S5 SSD sonunda ortaya çıktı. Sunduğu performans ile oyuncuları büyüleyecek olan ADATA XPG GAMMIX S5 SSD inceleme altında.

    Bilgisayarınızı her türlü tehditlere karşı taradınız. Tüm sistemin bakımını yaptınız ve hala bilgisayarınızın performansından memnun değilsiniz. Günümüzde bu çokça yaşanan bir sorun. Çünkü sisteminiz her ne kadar yeni olsa da, sistem maliyetini düşürmek için hala klasik sabit diskler kullanılıyor.

    Klasik sabit diskler teknolojik gelişiminin sonuna geldiler. Artık bu ürünler modern sistemlerde kesinlikle bir dar boğaz oluşturuyorlar. Karmaşık bir mekaniğe sahip olan bu ürünler yerine modern depolama teknikleri ile donatılmış ürünler tercih edilmeli. Yani, daha çok Tablet ve akıllı telefonlardan bildiğimiz depolama birimlerine, SSD disklere ihtiyaç duyuluyor.

    Mekanik depolama birimleri yerine elektronik birimler tercih edilmeli. Günümüzdeki SSD ürünleri yüksek veri yazma ve okuma hızları ile fazlasıyla göze çarpıyorlar. Ama bu alanda da dikkatli olmak gerekiyor. SSD diskleri yüksek veri transfer hızları ile fark yaratıyorlar. Fakat bu ürünleri tercih ederken de arabirimlerini de hesaba katmak gerekiyor. Öyle ki SATA arabirimli SSD diskler bile teknolojik gelişiminin sonuna yaklaşıyorlar. SATA’nın maksimum transfer hızından daha performanslı olan bu bellekler çok daha hızlı arabirimlere ihtiyaç duyuyorlar. Örneğin M.2 PCIe arabirimi gibi.

    ADATA XPG GAMMIX S5 neler sunuyor?

    XPG Gammix S5, yukarıda anlattığımız M.2 PCI Express x4 arabirimli bir SSD disk. Oldukça ufak ve hafif olan bu ürünün kurulumu inanılmaz kolay. Yeni nesil masaüstü anakart ve dizüstü sistemler için geliştirilen bu ürün, o kuma ve yazma performansı ile kendisini farklılaştırıyor.

    Ürün ile beraber bir metal soğutma plakası geliyor. Bu plakayı dilerseniz ürünün arka yüzeyine yapıştırabiliyorsunuz. Bunun avantajı ürün maksimum performansta çok daha az ısınması. Kurulumu ise, ürünü M.2 PCIe yuvasına takmanız yeterli. Hepsi bu kadar

    256 GByte kapasiteli olan bu ürüne işletim sisteminizi kurmanızı tavsiye ederiz. Ancak o zaman eski tip disklere göre performans artışını gözlemleyebilirsiniz. Bu ürünü, başka bir SSD disk ürününüz yoksa, kesinlikle ikinci disk olarak kullanmayın.

    Bu sayede işletim sisteminiz saniyeler içinde hazır olacak. Bununla birlikte yüklediğiniz programlar çok daha hızlı açılacak ve hatta oyunların yükleme süreleri de ciddi anlamda azalacak. Özellikle oyuncular için bu olmazsa olmaz bir donanım. İster masaüstünüze yüklediğiniz oyunlar olsun isterse de online oyunlar. Farkı hemen hissedeceksiniz.

    XPG Gammix S5, Realtek kontrol ünitesi ve ikinci nesil 3D-TLC bellek yongalarını kullanıyor. TLC bellek yongaları, önceki yıllara göre büyük değişime uğradılar ve geliştirilerek çok daha güvenli hale getirildiler. Yeni nesil işletim sistemleri, bu bellek yongaları ile artık çok daha iyi ve problemsiz çalışabiliyorlar.

    Ürünün üzerinde bulunan SLC ön belleği sayesinde 2100 MB/sn okuma ve 1500 MB/sn yazma hızına ulaşıyor. Bununla birlikte HMB teknolojisini desteklemesi sayesinde sistem belleğini ön bellek olarak da atayabiliyor. Bu da ekstra bir performans sağlıyor.

    XPG Gammix S5 genel olarak performanslı bir SSD ürünü. Fiyatı sayesinde de tercih edilebilir. Fakat bu ürün piyasanın en iyisi olmadığını da söylemeliyiz. Okuma ve yazma performansının çok daha iyi olduğu ürünler de mevcut. Ayrıca soğutma plakasının daha çok bir süs olduğunu düşünüyoruz. Bu plakanın çok da etkili olmadığı bir gerçek.

    Adata ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    Redmi yeni amiral gemisinin görüntüsünü yayınladı!

    0

    Xiaomi CEO‘su Lei Jun, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Redmi‘nin bu yıl içerisinde piyasaya yeni bir amiral gemisi sunacağını belirtmişti. Muadillerine göre daha uygun fiyat konumlandırılmasına sahip olacağı açıklanan cihaz, Snapdragon 855 işlemciden gücünü alacak. Redmi CEO‘su geçtiğimiz saatlerde söz konusu modelle ilgili muhtemel iki tasarımı yayınladı.

    Redmi CEO’su yeni amiral gemisine ait muhtemel tasarımları paylaştı!

    Çin’in ünlü sosyal ağı Weibo‘da paylaşım yapan Lu Weibing, telefonun görünüşüne yönelik iki farklı tasarımı kullanıcılarla paylaştı. Paylaşılan iki tasarım oldukça sade ve yalnızca temel hatları belli ediyor. Bununla birlikte iki tasarım arasında bulunan tek fark kamera konumlandırılması tarafında.

    Bir numaralı tasarımda ön kamera ekran içinde delikle konumlandırmaya sahip. İki numaralı tasarımda ise kamera pop-up bir yapıya sahip. Kızaklı kameranın tam ekran avantajı bulunsa da, bu yapının sağlamlığı konusunda akılda bazı soru işaretleri bulunmakta.

    Redmi CEO’su Lu Weibing, yaptığı paylaşımla birlikte kullanıcılara hangi tasarımı tercih ettiklerini sordu. Şu an anket sonuçlarına göz attığımızda pek çok kullanıcının iki numaralı tasarımı tercih ettiğini söyleyebiliriz.

     

    Teknoloji ile değişen 5 bahar alışkanlığımız!

    Bahar mevsimi hepimizi motive eden, hayat veren, metabolizmamızın yeniden canlandığı eşsiz aylar. Peki teknolojinin, binlerce yıldır geleneklerimize yerleşmiş olan bahar alışkanlıklarını nasıl değiştirdiğini hiç düşündünüz mü? İşte, teknolojiyle değişen 5 bahar alışkanlığımız.

    Baharın önemini anlamak için özellikle Kuzey Avrupa toplumlarına bakmak gerekiyor. Yılın çok uzun zamanı boyunca kapalı bir havayla karşılaşan, güneşle buluşamayan Kuzey Avrupa toplumlarında, depresyon önemli bir problem ve bu sorunu yenmek için çoğu Avrupa ülkesinde “güneş ışığı” simülasyonu yapabilen özel lambaların büyük rağbet gördüğünü biliyoruz. Neyse ki, Türkiye yılın her dönemi insanın içini ısıtan, ruhunu hafifleten güneşli havalara sahip. Ama yine de bahar aylarının kalbimizdeki yeri çok başka. Fakat artık bahar aylarının tadını, keyfini daha fazla sürüyor olabiliriz zira artık teknolojiyle zenginleşen yaşamamızda baharın güzelliklerine odaklanabilmek için daha fazla fırsata sahibiz.

    Elektrikli bisikletler

    Bahar aylarında bisikletleri dışarı çıkarmak, uzun uzun bisiklet sürmek güzel bir alışkanlığımız ancak şunu da biliyoruz ki, yaş ilerledikçe insanların bisiklete binme alışkanlığı kayboluyordu, zira bisiklet hafif yokuşlarda bile yükse fiziksel güç isteyen bir araç. Ama elektrikli bisikletler sayesinde insanoğlu medeniyeti artık bu handikapı ortadan kaldırdı. Her yaştan insan artık “o yokuşu nasıl çıkacağım” diye endişe duymadan, bahar aylarında gönüllerince bisiklete biniyor, sahillerde ve orman içi yollarda bisikletiyle keyif sürüyor.

    Sosyal medya paylaşımları

    Garip ama gerçek, sosyal medyadaki paylaşım alışkanlıkları insanları daha fazla gezmeye teşvik ediyor. Eskiden, çoğu insan yerinden kalkıp bahar aylarında kırlara, doğaya, şehrin kültürel merkezlerine akmak için çok daha isteksizken artık sosyal medyada paylaşım yapmak, biraz da o ünlü özdeyişmizdeki gibi, “dostlar alışverişte görsün” motivasyonu ile artık kapalı havalar yerini güneşe bırakır bırakmaz, bir yere gitmek, gezmek, görmek için heyecanla plan yapmaya başlıyoruz, bahar gezilerine çok daha fazla önem gösteriyoruz. O zaman, elimizdeki cep telefonları, sosyal medya paylaşımları bizi daha aktif, daha sağlıklı, daha güzel bir yaşam sürmeye motive ediyor dersek, hiç de yanlış olmaz.

    Navigasyon uygulamaları

    Bahar ayları gezmek tozmak için çok güzel fırsatlar doğuruyor evet ama ceplerimizde akıllı telefonların olmadığı döneme göre artık çok daha cesurca geziyoruz zira artık kaybolma riskimiz çok daha düşük. Bir zamanlar sadece doğa sporları ile uzmanlık derecesinde uğraşanların cebinde olan gelişmiş GPS cihazları artık hepimizin cep telefonunda standart olarak geliyor ve üç beş arkadaş bir araya gelip o ormana kamp yapmaya, bu patikayı keşfe çıkmaya, şu tepeye tırmanmaya daha fazla cesaret edebiliyoruz. Zira artık akıllı telefonlu modern dünyada, doğada kaybolmak gibi bir tehlike kalmadı. Ve hatta çok uygun fiyatlara edinebileceğiniz minicik ama kameralı dronle’lar sayesinde, bulunduğumuz bölgeyi kuş bakışı olarak onlarca metre yukarıdan inceleyip yolumuzu yönümüzü birkaç dakika tespit edip gezimize devam etmemiz de mümkün.

    Güneş enerjisi hep bizimle

    Evet, dijital teknolojilerin bizi eve daha fazla bağladığını söylemek mümkün, sonuçta artık iş hayatımız bile esnek bir hal aldı ve ofiste olmasak da evimizde bile e-maillerimize bakmak, telefonlarımıza, bilgisayarlarımıza daima erişmek durumunda kalabiliyoruz. Ama teknoloji artık güneş enerjisi toplayan panellerin gelişmesine ve ucuzlamasına neden oldu ve bu sayede dijital dünyadan hiç kopmadan, uzun saatler ve hatta günler boyunca bir elektrik prizi olmadan dijital cihazlarımızı çalıştırmaya devam edebiliyoruz. Ev-ofis çalışmak durumunda olan çoğu insan bahar aylarında, aracına atlayıp güzel bir gölün kenarında bir hafta kamp kurabilir, kuş sesleri arasında uyanıp, bütün gün gölden balık tutarak kendine yoğun bir bahar terapisi yapabilir ve yine de bütün işlerini aksatmadan dijital cihazlarından takip edebilir. Çünkü, yaşasın güneş enerjisi.

    Sosyal spor uygulamaları

    Sosyal medya uygulamalarından biraz daha farklı olarak, Endomondo gibi sosyal spor uygulamaları, bizi sadece fitness salonlarında kardiyo yapmak, ağırlık çalışmak konusunda değil, havalar güzel olduğunda dışarı çıkıp uzun koşulara ve yürüyüşlere çıkmak konusunda da motive ediyor. Rotamızı, hızımızı/süremizi, rekorlarımızı sosyal medyada paylaşmak kadar, uygulamayı kullanan diğer arkadaşlarımızla sanal yarışlar düzenlemek, rekabet yaşamak da spor yapmayı, aktif ve hareketli bir yaşam sürmeyi daha eğlenceli bir hale getiriyor. Bahar aylarını da bulmuşken, elbette fırsatı değerlendirip patikalara, koşu yollarına, bisiklet yollarına daha fazla giriyoruz.

    Xbox One S All Digital kutu tasarımı ortaya çıktı!

    0

    Geçtiğimiz aylarda Xbox tarafında yeni bir konsol hazırlığının bulunduğu ortaya çıkmıştı. Yeni konsolla ilgili detaylar hala tam olarak bilinmese de, sızıntıların sayısı oldukça fazla. Tahmini fiyat noktası ve piyasaya çıkış tarihi gibi bilgiler, söz konusu kutu tasarımıyla birlikte de ortaya sürüldü. Xbox One S All Digital ile ilgili yeni detaylara göz atalım.

    Xbox One S All Digital kutu tasarımı ortaya çıktı!

    Xbox One S All Digital, adından da anlaşılabileceği gibi bir disk sürücüsüne sahip değil. Yani oynamak istediğiniz oyunları yalnızca Microsoft Store üzerinden indirip oynama şansına sahipsiniz. Yeni konsoldaki görünen teknik detaylar arasında da 4K ve HDR desteği bulunuyor. Bununla birlikte 1 TB depolama alanı kutu üzerinde görünen detaylar arasında.

    Söz konusu kutu tasarımı için normal şartlarda montaj denilebilir. Ancak daha önceki sızıntılara göz attığımızda bütün teknik detayların uyuştuğunu söyleyebiliriz. Bu noktada kutu tasarımının gerçek olma ihtimalinin yüksek olduğu düşünülmekte.

    Xbox One S All Digital

    Kutu tasarımına göz attığımızda Xbox One S modelinin kutu tasarımı ile benzediğini söyleyebiliriz. Ayrıca kutunun üzerinde üç adet önerilen oyun da bulunmakta. Bunlar Minecraft, Sea Of Thieves ve Forza Horizon 3.

    Şu an için tahmin edilen yurt dışı satış fiyatının 230 euro civarında olacağı tahmin ediliyor. Bu fiyatla birlikte standart sürümden daha uygun bir fiyattan satışa sunulabilir. Yeni konsolun Avrupa’da 7 Mayıs’ta satışa sunulacağı iddia ediliyor.

    Teknoloji devlerinin açık kaynak yapay zeka vizyonu

    Geleneksel olarak bilgisayar kullanıcıları yazılımla ve kodla üretilen en son ürünü görür ve kullanırlar. Örneğin Microsoft Word’de yazı yazmak ya da Google Asistsan’a bir şey sormak gibi. Ancak kaynak kod genellikle kullanıcılardan saklanır. Kaynak kodu açık ale getirmek ise radikal bir değişiklik. Çünkü kodu daha fazla insanın görmesi uzun vadeli fırsat ve riskleri de beraberinde getirecektir. Açık kaynak çalışmak aynı sebeplerle bilimsel açıdan da önemli bir değişim. Bilimde geleneksel yaklaşım veri toplama, analiz etme ve sonucu ortaya koyma şeklinde olur. Aslında açık kaynak çalışan sistemler hayatımızda uzun yıllardır var. Linux, Pardus, aLinux, DebXP, Linux XP bunlardan bazıları. Ancak daha geniş kitlelerin ürünlerini kullandığı teknoloji ve yazılım devleri son zamanlarda özellikle de son tüketicinin yapay zeka ile daha fazla haşır neşir olmaya başladığı birkaç yıldır açık kaynağa daha sıcak bakıyorlar. Bu haftaki yazımda teknoloji devlerinin yapay zeka çalışmalarından yola çıkarak açık kaynak yapay zeka meselesine değinmeye çalıştım.

    Google, Amazon ve diğerlerinin yapay zeka gündemleri
    Microsoft, Google, Facebook ve Amazon yapay zeka geliştirme konusunda önemli çalışmalar yapan firmalar arasında başı çekenler. Örneğin Google uzun zamandır yapay zeka ve makine öğrenmesi alanındaki startup’lara yatırım yapıyor. Google’ın bu alandaki en büyük satın alması yapay zekânın sağlık ve çevrede kullanımına odaklanan Londra merkezli DeepMind. Arama motoru devinin Kasım 2015’te TensorFlow adını verdiği bir açık kaynak yazılım kütüphanesini sunduğunu da eklemeliyim. Microsoft’un da yapay zeka ile ilgili gündemi bir hayli yoğun. Sanal asistanı Cortana, Skype için geliştirilen makine öğrenme tabanlı Skype Translator ve akıllı telefonlar için geliştirilen Swiftkey isimli klavye Microsoft gündemini meşgul eden çalışmalardan birkaçı. Amazon denilince ise yapay zeka konusunda akla ilk gelen elbette sesli asistan Alexa. Amazon Alexa’yı her geçen gün daha sıradışı yeteneklerle donatırken bir yandan da geçtiğimiz sene duyurduğu kasasız alışveriş deneyimi Amazon GO gibi alışverişte müşteri deneyimini yapay zeka ile daha mükemmel hale getirmek için çalışmalarına devam ediyor. 2017’de yapay zeka geliştirilen laboratuvarlardan birinde, iki program, insanların anlayamadığı bir dil oluşturup aralarında iletişim kurmaya başlayınca buradaki çalışamalarını durduran ve akabinde Cambridge Analytica skandalı ile zor günler geçiren Facebook ise bugünlerde etik yapay zeka konusunda çalışmalarına hız vermiş durumda. Teknoloji devleri Facebook, Amazon, Google ve Microsoft geçtiğimiz dönemlerde yapay zeka alanındaki çalışmalarını ücretsiz olarak halkın kullanımına sundular. Peki bu büyük firmaların temel iş methodlarını halka açmasındaki temel amaç ne olabilir?

    DARPA bile açık kaynağı tercih ediyor
    Amazon’un sesli kişisel asistanı Alexa Haziran 2015’te açık kaynak haline getirilmişti. Yukarıda da belirttiğim gibi Google, ikinci nesil makine öğrenme sistemi TensorFlow’u Kasım 2015’te açık kaynak kodlu hale getirdiğini duyurmuştu. Facebook M kişisel asistan teknolojisini Aralık 2015’te açık kaynak haline getirmişti. Açık kaynak sistemine geçen bir diğer şaşırtıcı örnek ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı İleri Teknoloji Araştırma Projeleri Departmanı DARPA. Makine öğrenmesi alanında önemli çalışmalar yapan departman DARPA geçtiğimiz yıllarda XDATA adlı programını herkesin indirebileceği ve üzerine geliştirmeler yapabileceği bir açık kaynak yazılıma dönüştürdüğünü açıklamıştı. Açık kaynak yapay zeka çalışmalarına bir diğer örnek Elon Musk ve Sam Altman tarafından geliştirilen ve 2015’te duyurulan OpenAI organizasyonu. OpenAI kar kaygısı gütmeden yapay zeka ile insanlığa fayda sağlamayı amaçlıyor.

    Neden açık kaynak?
    Peki yapay zeka çalışmalarının açık kaynak hale getirilmesindeki temel amaç ne? İnsanlık tarihini etkileyecek en önemli teknoloji yapay zeka yazılımlarını halka açmak gelecek için neden bu kadar kritik? Kodun halka açık hale getirilmesi insanların bireysel ve toplu olarak işin sonuçlarını düşünmelerini sağlıyor her şeyden önce. Ve elbette yazılımın daha güçlü ve kullanışlı olmasını ve anlaşılmasını beraberinde getiriyor. Teknoloji şirketlerinin kaynaklarını açık hale getirmelerindeki temel amaç ise DARPA ve diğerlerinden biraz farklı. Google, Facebook ve Amazon gibi şirketlerin uzun vadedeki gelir kaynağı reklamlar ya da ürün satmak değil. Esas kaynak sahip oldukları kullanıcılar. Örneğin Google eposta ya da arama motoru işinde kullanıcı aidiyetini kaybetmemek için her zaman yenilikçi olmak zorunda. Yani bu şirketlerin amacı yazılımlarını her zaman güncel tutmak. Açık kaynak sistemler sayesinde başarılı bir yazılımcı ya da girişimci sistemlere kolayca entegre olabiliyor. Çünkü zaten burada mevzu bahis olan yapay zeka bir ürün değil, “ürün geliştirme aracı”. Bu açıdan bakıldığında teknoloji şirketleri kodlarını açık hale getirmekle kendi geleceklerini inşa etmenin yolunu da açmış oluyorlar.