Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1231

    Düğün mevsimine hazırlayan 4 al 3 öde kampanyası!

    Bahar aylarının tam ortasındayız. Yaz aylarına doğru tam gaz ilerliyoruz. Hepimizin bildiği gibi yaz ayları aynı zamanda düğün mevsimi. MediaMarkt da bu mevsimde tüketicilerini düşünen kampanyasını uzattı. Özellikle yeni evlenenler ve evini yenilemek isteyenler için 4 al 3 öde kampanyası uzatıldı. Bu videomuzda biz de kampanyanın detaylarına yakından bakıyoruz.

    Yeni kampanya kapsamında tüm beyaz eşya ve küçük ev aletleri yer alıyor. Biz de bu videoda kampanya detaylarını ve kampanya kapsamında yer alan ürünleri yakından inceliyoruz.

    Özellikle yeni evlenecekseniz ya da evinizi yenileyecekseniz bu videoyu kaçırmayın. İyi seyirler…

    4 al 3 öde kampanyası uzatıldı!

    Kampanyadan yararlanmak için evlenmeniz ya da evinizi yenilemeniz şart değil. Eşinize dostunuza bir ev eşyası almak ya da kendinizi yeni bir elektronik eşya ile neşelendirmek için de 4 al 3 öde kampanyası’ndan faydalanabilirsiniz.

    MediaMarkt mağazalarında girdiğinizde hangi ürünlerin bu kampanyaya dahil olduğunu görebileceğiniz yönlendirmeler sizi bekliyor. 4 ürün aldığınız durumda yalnızca 3 ürünün ödemesini yapıyorsunuz. Kampanya kapsamında klima modellerinin de olması dikkat çekiyor.

    MediaMarkt 4 al 3 öde kampanyası, 23 Nisan tarihine kadar devam ediyor.

    Kampanyanın bir diğer özelliği ise kredi kartına peşin fiyatına 12 taksit yapılabiliyor olması.

    Facebook’ta ‘reanimasyon oyunlar’ oynanabilecek [Yapay zeka]

    Facebook kendi platformunda paylaşılan içeriklerini temel alarak video oyun üretimi konusunda son derece ilginç bir şekilde yaklaşım sergiliyor. İşte detaylar…

    Önceden kaydedilmiş klipleri animasyon ve 3D modellerle bir araya getiren 90’ların FMW oyunlarını hatırlayanların yüzlerinde birazdan küçük gülümsemeler görülebilir. Çünkü, Facebook, bu kökeni yeniden ele alıyor, üstelik 10 kat geliştirilmiş haliyle…

    Facebook bilim insanları, gerçek dünyadaki videolarda bulunan insanların kontrol edilebilir karaktere dönüşümünü esas alan bir sistem üzerinde çalışıyor.

    Bu sistem sayesinde örneğin paylaşılan bir videoda futbol oynayan çocuk alınıp başka bir arka planda kontrol edilebilecek, dinamikleri yani örneğin topa vurması sağlanacak. Teoride bir nevi ‘reanimasyon’ demek mümkün.

    Peki videodan alınan karakter nasıl kontrol edilebilecek? Burada joystick ya da klavye üzerinden yönetim öngörülüyor. Araştırmacılar, dinamik arka planlardan da söz ediyor. Katedilen ilerlemenin sonuçlarının potansiyelinin son derece yüksek olduğu belirtiliyor.

    Özetle Facebook video oyun üretimi konusunda son derece ilginç bir şekilde yaklaşım sergiliyor: Kendi içeriklerini temel alarak.

    Yapay zekaya yoğun ilgi…

    Facebook, oyun tasarımı için yapay zeka sistemlerini araştıran tek şirket değil. Promethean, oyunlar için sanatsal tasarımlar oluşturulmasını mümkün kılmak için makine öğrenmesinden yararlanan bir şirket. Nvidia, sanal ortamların video pasajlarıyla oluşturulması üzerine çalışıyor. Makine öğrenmesi, Final Fantasy VII gibi retro oyunlarda eski oyun dokularının kurtarılması ve sıfırdan Doom gibi oyunlarda binlerce seviye üretmek için de kullanılıyor.

    Araştırma: Biyometrik güvenlik tek başına yeterli değil

    Yüz tanıma yazılımı gibi biyometrik teknolojilerin bir doğrulama yöntemi olarak hızla yaygınlaşması, siber suçluların ilgisini çekmeye devam ediyor.

    Yüz tanıma yazılımları ve parmak iziyle doğrulama sistemleri, biyometrik teknolojilerin son kullanıcı tarafında da hızla yaygınlaşmasını sağlıyor. Parolaların yerini insan yüzü ve parmak izi alırken, siber suçluların gündeminde de bu yenilikçi teknolojileri “kırarak” ele geçirmek ilk sıraya yerleşti. Küresel siber güvenlik şirketi Forcepoint’in 2019 Siber Güvenlik Öngörüleri Raporu‘nda yüz tanıma yazılımı gibi biyometrik teknolojilerin siber saldırılar karşısındaki durumu irdeleniyor.

    Biyometrik güvenlik, oltalama saldırılarına karşı en etkili yöntemlerden biri olarak öne çıkıyor. E-posta, parola veya son kullanıcıya ait diğer kişisel bilgilerin ele geçirilmesini sağlayan oltalama (phishing) saldırıları, Google, Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley ve Uluslararası Bilgisayar Bilimleri Enstitüsü tarafından yapılan araştırmaya göre halen hacker’ların en sık kullandığı yöntemler arasında başı çekiyor. Sadece 2016 ile 2017 yılları arasında oltalama saldırılarından mağdur olan 12,4 milyonu aşkın kullanıcı olduğu tahmin ediliyor.

    Çözüm: Davranış odaklı siber güvenlik

    Parola ve iki adımlı doğrulama bilgilerinin aksine, parmak izi veya yüz gibi biyometrik özelliklerin değiştirilemediğini hatırlatan Forcepoint Global CTO’su Nico Fischbach, “Yüz veya parmak izininin yanı sıra tuşa basma sertliği, fare hareketi, kaydırma hızı gibi fiziksel hareketleri de sürekli olarak takip eden bir doğrulama katmanı sayesinde davranışa dayalı güvenliği biyometrik teknolojilere uygulamak mümkün olacaktır. Bu düzeyde katmanlı bir veriyi kopyalamak imkansızdır.” dedi.

    Dijital vatandaşlık nedir?

    İnternetin günlük hayatımızın bir parçası olduğu bir çağda yaşıyoruz. İnterneti birçok şey için kullanıyoruz: Araştırma yapmak, uzaktan öğrenme, aile ve arkadaşlarla bağlantı kurmak, alışveriş yapmak, yemek tarifleri aramak ve bankacılık yapmak. İnternet hayatı kesinlikle daha verimli hale getirmiş olsa da, dijital dönüşüme ayak uydurmak zor olabilir. Peki bizler yaşadığımız çağın dijital vatandaşları olarak ne yapacağız, sorumluluklarımız nelerdir?

    Dijital vatandaşlık nedir?

    Dijital vatandaş bilgi ve iletişim kaynaklarını kullanırken eleştirebilen, online davranışlarının etik sonuçlanırını bilen, ahlaki online kararlar alabilen, teknolojiyi kötüye kullanmayan, dijital dünyada iletişim kurarken ve işbirliği yaparken doğru davranışı teşvik eden vatandaştır.

    Dijital vatandaşlık, dijital ortamda pozitif, eleştirel ve yetkin bir şekilde etkileşime girme, etkili iletişim ve yaratma becerilerini kullanarak, teknolojinin sorumlu kullanımı ile insan haklarına ve onuruna saygılı sosyal katılım biçimlerini uygulama becerisi anlamına gelir.

    Avrupa Konseyi’nin Demokratik Kültür Yeterlilikleri (Avrupa Konseyi, 2016), dijital demokrasiye etkin bir şekilde katılmak için vatandaşların kazanması gereken yeterliliklerin otomatik olarak elde edilmediğine dikkat çekerek, dijital vatandaşlığa bu yaklaşım için başlangıç ​​noktası sağlar. ama bunun yerine bu kavram içselleştirilmeli, öğrenilmeli ve uygulanmalıdır. Bu nedenle eğitim, gençleri aktif vatandaşlar olarak yaşamaya hazırlamada ve ihtiyaç duydukları beceri ve yetkinlikleri kazanmalarına yardımcı olmada hayati bir role sahiptir.

    Okullarda dijital vatandaşlık eğitimi verilmeli

    Çocukların ve gençlerin sosyal medya ve dijital teknolojilerle dolu bir dünyaya güvenli, etkili, eleştirel ve sorumlu bir şekilde katılmalarını desteklemek dünyadaki eğitimciler için bir önceliktir. Dijital vatandaşlık nosyonu, çevrimiçi dünyanın potansiyel zararlara karşı dayanıklılık oluştururken, sağladığı yararları ve fırsatları kullanan bir dizi yetkinliği, niteliği ve davranışı kapsayacak şekilde gelişti.

    Günümüzde gençler, dijital teknolojiler tarafından dönüştürülmüş, sosyal medya yoluyla bağlantı kurulmasını ve büyük miktarlarda bilgiye erişmeyi zahmetsizce sağlayan bir dünyada yaşıyorlar. Bu aşırı zengin bilgiyi anlamak ve etkili ve sorumlu bir şekilde meşgul olmak, gençleri vatandaş olarak hazırlamaya, haklarını kullanmaya ve toplumun işlerine etkin bir şekilde katılmaya çalışırken eğitimciler için yepyeni bir zorluklar ortaya koymaktadır.

    Dijital vatandaşlık eğitimi neden verilmeli?

    Dijital vatandaşlık eğitimi, çocukların eğitim yoluyla geleceğe hazırlanması veya dijital topluma öğrenme ve aktif katılım için yeterliliklerin kazanılmasıdır.

    Bu, kullanıcıların çevrimiçi olarak demokratik hak ve sorumluluklarını kullanmaları ve savunmaları ve insan haklarını, demokrasiyi ve siber uzayda hukukun üstünlüğünü desteklemesi ve koruması için gerekli olan bilgi, beceri ve anlayıştır.

    Bazı ülkelerde, okullar gençleri çevrimiçi yeterliliklerini, katılımlarını ve yaratıcılıklarını geliştirmenin yanı sıra çevrimiçi faaliyetlerinin yasal sonuçları hakkında bir farkındalık geliştirmeleri için “Dijital Vatandaşlık Eğitimi” ni de sunmaktadır.

    Dijital vatandaşlık, öğrencilere dijital ortamlarda olumlu bir şekilde çalışmayı, yaşamayı ve paylaşmayı öğretmeye odaklanan yeni bir vatandaşlık eğitimi boyutunu temsil eder.

    Sorumlu bir dijital vatandaş nasıl olunur?

    İnternet, kuruluşundan bu yana hayatımızı değiştirdi, kullanıcıları birbirine bağladı ve ortak çıkarları keşfettiğimiz, bilgiyi paylaştığımız ve anlamlı tartışmalar yaptığımız için herkes için sanal bir çevrimiçi dünya topluluğunu sağladı.

    Büyüme çağında olan bir çocuğa karşı çeşitli sorumluluklarımız var. Örneğin; sorumlu bir vatandaş olmayı öğrenmek, yasalara uymak, mahremiyetlerini korumak ve başkalarının haklarına saygı duymak gibi. Aynı şekilde, çocuğunuz dijital bir vatandaş olduğunda ve dünya çapında web dediğimiz çevrimiçi topluluğu araştırdığında,  belirli kuralları, davranışları ve iyi uygulamaları öğrenmeleri gerekir.

    İşte çocuğunuzu sorumlu bir dijital vatandaş olmaya yönlendirirken aklınızda bulundurmanız gereken bazı önemli noktalar.

    Başkalarına ve kendinize saygı gösterin
    İyi bir dijital vatandaş olmak, interneti kullanan başka insanlarla saygı duymakla başlar. Ne yazık ki, internetin algılanan anonimliği, bazı insanlara, yüz yüze kimseye asla söyleyemeyecekleri çevrimiçi yorum yapmalarını sağlayabiliyor…

    Bu, son yıllarda o kadar kötüleşti ki, birçok web sitesi yorum yapma olanağını ortadan kısıtlandı veya ortadan kaldırdı; çünkü hakarete varan yorumlar, siber zorbalık ve spam, asıl sitenin içeriği hakkında anlamlı bir diyalog kurmanın zor ya da neredeyse imkansız hale getirdi… Sorumlu bir dijital vatandaş bunun farkında olmalı ve kimsenin fikrini değiştirmekten ziyade daha fazla anlaşmazlık yarattığı için bu tür tartışmalara katılmamalıdır.

     

    Sosyal medyada itibarınızı zedelemeyin
    Birçok kullanıcı, hayatlarının önemli bir bölümünü çevrimiçi hale getirdi. Instagram, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya sitelerinde ve YouTube’da her gün milyonlarca içerik paylaşıyoruz.  Ancak bu paylaşımları sadece aileniz ve arkadaşlarınız görmüyor. İnternete bıraktığınız ayak izleri artık hem insan kaynakları şirketlerinin hem de hakkınızda bilgi sahibi olmak isteyenlerin radarında. Bu yüzden olumsuz içerik paylaşırken bir kez  daha düşünün.

    Güçlü şifreler oluşturun
    İçeriği çevrimiçi olarak paylaşmak eğlenceli olsa da, kullanıcıların kendi gizliliklerinin de farkında olmaları gerekir. Çocuklara, en az 12 karakter uzunluğunda olan, büyük harf, küçük harf, sayı ve rasgele birleşim şeklinde düzenlenmiş, sözlük kelimeleri değil, özel karakterler içeren güçlü şifreler kullanmaları öğretilmelidir. Neyse ki, bu bir şifre yöneticisi kullanılarak bunu kolayca yapabilirsiniz. Parolanın ötesine geçerken, iki faktörlü kimlik doğrulaması  daha güvenli olarak kabul edilir ve tesisi sunan tüm hesaplarda etkinleştirilmelidir.

    Gizlilik ayrıca şifrelerden daha fazlası için de geçerlidir. İyi bir dijital vatandaş, adresler, telefon numaraları, doğum günleri, maaşlar, kredi kartı bilgileri ve sosyal güvenlik numaraları gibi çok fazla bilgi isteyen sitelere karşı dikkatli olmalıdır.
    Ayrıca, şüpheli kaynaklardan yazılım indirme ve uygulama konusunda da şüpheci olun.

    Farkında olmadan suç işleyebilirsiniz
    Dijital vatandaşlara, çevrimiçi yaptıkları her şeyde yasalara uymaları öğretilmeli. Birçok insan doğru şeyi yapma erdemine sahip olsa da, her kullanıcının dijital parmak izlerinin olduğunu ve hiç kimsenin gerçekten% 100 isimsiz ve izlenemez olmadığının farkında olmalı. Keza ülkemizde suç kapsamına giren tehdit, şantaj, hakaret, aşağılama gibi siber zorbalık davranışları sosyal medyada oldukça yaygın. Ancak bu olumsuz davranışları yapanlar da,  suça maruz kalanlar da durumun farkında değiller. Dolayısı ile bu konuda bir bilinç kazanılması şart.

    Tanımadığınız kişilerle iletişim kurarken dikkat

    Sosyal medya ve arkadaşlık uygulamaları sayesinde artık birçok insanla hızlıca iletişim kurabilir ve tanışabilirsiniz. Teknolojinin getirdiği bu kolaylık beraberinde hem çocuklar hem de yetişkinler için çeşitli riskler getiriyor. Örneğin çocuk kaçırma ve yetişkinlere yapılan saldırıları örnek gösterebiliriz. Bu yüzden sorumlu dijital vatandaşlar internet ortamında tanıştıkları kişilere karşı şüpheci olmalı, dijital ve fiziksel güvenliğini tehlikeye atacak davranışlardan kaçınmalıdır.

     

    MediaMarkt Türkiye, Büyüme ve Dijital Dönüşümün Lideri

    Son 3 yıldır Türkiye’de sektörün üzerinde büyüme gerçekleştiren ve bu başarısını 4’üncü yıla taşımış olan MediaMarkt Türkiye, yatırımlarına ve büyümeye devam ederek yılsonunda 80 mağazaya ulaşacak.

    Avrupa’daki MediaMarkt ülkeleri arasında büyüme ve dijital dönüşüm alanlarında rol model olarak öne çıkan MediaMarkt Türkiye, İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım’ın liderliğinde başlatılan Dijital Dönüşüm ve Müşteri Memnuniyeti Projeleri ile de tüketicilerine pürüzsüz bir alışveriş deneyimi vaat ediyor.

    MediaMarkt Türkiye’nin geleneksel yıllık basın toplantısında konuşan şirketin İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım Türkiye’yi üç yıl üst üste, MediaMarkt Saturn Grubu’nun en hızlı büyüyen pazarı haline getirdiklerini ve bu öncülüğünü dördüncü yılda da sürdürmeye kararlı olduklarını söyledi. Bu başarılarını MediaMarkt Türkiye’de uyguladıkları müşteri odaklı iş modeli yanı sıra, dijitalleşme hızına ve bu alandaki yatırımlarına borçlu olduğunun altını çizen Gökyıldırım, Türkiye’de yatırım yapmaya, mağaza açmaya, büyümeye ve istihdama katkı sunmaya devam edeceklerini belirtti. Gökyıldırım, “Müşteriyi merkeze koymaktan vazgeçmiyoruz, bu alanda Avrupa’daki diğer MediaMarkt ülkelerine de örnek olan “Müşteri Memnuniyeti Yol Haritası” projemiz ve yeni sadakat programı MediaMarkt CLUB’a odaklanacağız” dedi.

    MediaMarkt Türkiye zorlu Pazar koşullarına rağmen 3 yıldır kesintisiz olarak sektörün üzerinde büyümeye devam ediyor

    Yenal Gökyıldırım, Aralık 2018’de MediaMarktSaturn Grup İcra Kurulu Üyeliğine ve Doğu Bölgesi Operasyon Başkanlığına atanmıştı. Bu yeni görevinde, Türkiye’nin yanı sıra MediaMarkt Yunanistan’ın da İcra Kurulu Başkanlığına getirilmiş, ayrıca Doğu Bölgesi Operasyon Başkanlığı görevi kapsamında MediaMarkt İsveç’in de sorumluluğunu üstlenmişti. Böylece Gökyıldırım MediaMarktSaturn’un Grup İcra Kurulu üyeliğine getirilen ilk Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı oldu. Konuyla ilgili Gökyıldırım şöyle konuştu:

    “Aslında bu atama en özet ifadesiyle MediaMarkt Türkiye’nin başarısıdır. Son 3 yıldır Türkiye’de, sektör büyümesinin üzerinde büyüme gerçekleştirdik, bu başarımızı 4. yıla taşıdık rol model olarak hem büyüme hem de dijital dönüşümün lideri olduk. Hedefimiz, bir yandan Türkiye’nin yanı sıra Yunanistan ve İsveç operasyonlarının tüm sevk ve idaresini gerçekleştirirken, bir yandan da şirketimizin pazar paylarını artırmak ve teknolojik altyapıyı güçlendirmek gibi stratejik gelişmeleri sağlamak.”

    24 ayda 27 mağaza açtı, 2019 hedefi toplam 80 mağaza

    Türkiye’ye her anlamda yatırım yapmaya devam edeceklerini söyleyen Gökyıldırım, son 24 ayda toplam 27 mağaza açtıklarını hatırlatarak; 2019 yılını toplam 80 mağaza ile kapmayı hedeflediklerini söyledi. Çok kısa süre içinde Çanakkale ve Diyarbakır mağazalarının açılacağını belirten Gökyıldırım, sadece mağaza anlamında değil, geçtiğimiz yıl satışları yüzde 35artan online satışlarda da büyümenin devam edeceğini vurguladı.Gökyıldırım, “ Her anlamda yatırımlarımıza devam ediyoruz. Bütün projelerimizde müşteriyi merkeze alıyoruz. 200 bin metrekare toplam mağaza alanına ulaştık ve yatırımlarımızda hız kesmiyoruz.” diye konuştu.

    Tüm kategorilerde tartışmasız büyüme

    Türkiye tüketici elektroniği pazarının büyük bir büyüme potansiyeli taşıdığına dikkat çeken Gökyıldırım, “ Önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye pazarı, Avrupa’nın en hızlı büyüyen pazarı olacak.Biz bu pazarda, 39 aydır aralıksız büyüyoruz. Üstelik bu büyümeyi tüm kategorilerde pazardan ve rakiplerimizden daha iyi bir performans göstererek sağladık. Sektörümüzde 21 alt kategori var ve hepsinin büyüme lideriz” dedi.

    Yeni sadakat programı MediaMarkt CLUB

    Yeni sadakat programı MediaMarkt CLUB ile de sektörün gündeminde yer aldıklarını ve sundukları avantajlarla rakiplerinden ayrıştıklarını ifade eden Yenal Gökyıldırım bu konuda şu görüşlere yer verdi: “Daha çok yeni hayata geçirdiğimiz ve şimdiye kadar sektörümüzde görülmemiş fırsatları üstelik ücretsiz olarak tüketicilerimize sunmakta olan sadakat programımız MediaMarkt CLUB’a müşterilerimiz mağazalarımızdan, mobil uygulamamızdan ve web sitemiz üzerinden üye olabilirler. Bu program ile hoş geldin kuponları, uzatılmış iade süreleri, kişiye ve üyelere özel kampanyalar, aldıkça kazandıran uygulamalar gibi fırsatlar sunuyor. Özellikle tüketicilerimizin satış sonrasında da memnuniyetlerini arttıracak iki özellik olan, faturasız hayat ve uzatılmış garanti sürelerini vurgulamak isterim. Çok yeni olan sadakat programımızda bugün itibariyle üye sayımız 250 bin ve her gün üye sayımızı arttırıyoruz. Halihazırda sahip olduğumuz 3.5 milyon izinli dataya yaptığımız kişiselleştirilmiş teklif ve pazarlama kampanyalarımızın, sadakat programı üyeliği ile yepyeni boyutlar kazanacağına inanıyoruz.

    Müşteri yolculuğu her kanalda haritalandırılıyor

    Artık tüketicilerin çok farklı kanallardan markalarla ilişki kurduğunu, kişiye özel çözüm yolları ve tüm sürecin kendisi için mümkün olduğunca basitleşmesini istediğini hatırlatan Yenal Gökyıldırım, tam da bu noktadan hareketle, odaklarına aldıkları “müşteri memnuniyeti” ilkesinden yola çıkarak sektöre ve Avrupa’daki MediaMarkt ülkelerine örnek olan “Müşteri Memnuniyeti Yol Haritası” projesini başlattıklarını anlattı.

    “Bu projemiz için alanında dünyanın bu konudaki en uzman şirketlerinden biri ile yola çıktık” diyen Gökyıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu proje için son 1 yıldır çok çalışıyoruz. Çok büyük bir yatırım olarak görüyoruz. Projemizde müşterinin MediaMarkt’ı fark edip iletişime geçtiği ilk andan itibaren, gerek mağaza içinde, gerekse de online kanallarda başlayan satın alma yolculuğunun her adımını ve sonrasındaki, çağrı merkezi de dahil,satış sonrası servislerin tamamında yaşadığı tüm deneyimi adım adım haritalandırıyor, tüketicilerin beklentileri ile mevcut durumun analizlerini yaparak, değerlendiriyor ve sadece bugünü değil, geleceği de düşünerek süreçlerimizde ihtiyaç duyulan tüm iyileştirmeleri yapıyoruz. Projenin başarıya ulaşması için belirlediğimiz 48 aksiyonun 37 tanesini şu an itibariyle hayata geçirmiş bulunuyoruz. Hedefimiz müşteri beklentisinin ötesine geçmek. Bu sayede pürüzsüz bir alışveriş süreci vadederek; Türkiye’nin en çok tercih edilen çok kanallı elektronik perakendecisi olmayı sürdüreceğiz”

    Tüketici “gönül bağı” kurdu

    Gökyıldırım, proje sonrasında yaptıkları değişimlerin sonuçlarını da hızla aldıklarını belirterek, müşteri memnuniyet skorunun (NPS) son 1,5 yıl içinde 3’e katlanarak oldukça yüksek bir seviyeye ulaştığını açıkladı. Müşteri beklentisinin ötesinde çözümler geliştirerek açık ara liderlik hedeflerine ulaşacaklarını vurgulayan Gökyıldırım; 2019 yılında IPSOS tarafından yapılan Marka Sağlığı Araştırması’na göre MediaMarkt’ın alanında tüketicinin en fazla gönül bağı kurduğu şirket olduğunu da sözlerine ekledi.

    2019 Yılında Satışa Çıkan Hibrit Otomobiller

    0

    Devir tasarruf devri. Artan benzin fiyatları hem ceplerimizi yakıyor hem de doğayı. Yeni yönetmelikler ve bilinçlenen sürücüler nedeniyle artık neredeyse her marka, hibrit ve elektrikli seçenekler üzerine yoğunlaşıyor. Bu yazımızda yıl içerisinde piyasaya çıkan hibrit araçları inceleyeceğiz.

    toyota
    Geliştirilen iç tasarım ile Toyota Corolla bekleneni veriyor

    Toyota Corolla Hibrit

    Her modelinde hibrit seçeneği sunma sloganıyla yola çıkan Toyota, bu sene en çok satan modeli Corolla’nın hibrit modelini çıkardı. Aracı çok fazla anlatmaya gerek yok. 1.8 motor ve kaliteli iç tasarımla dikkat çeken Corolla, CHR sistemi üzerine inşa edilmiş. Aracın geniş bir iç hacmi, daha agresif bir tasarımı ve artırılmış iç mekan malzemesi bulunuyor. Ancak şunun altını çizmek gerekir ki ülkemizde bulunan fabrikası sayesinde tüm dünyada satılan hibrit Corolla modelinin (Toyota CHR’nin olduğu gibi) üretimini üstlenmek bizler için gurur verici bir gelişme. Vergi teşvik ve çeşitli indirimlerle satışta bulunan Corolla, özellikle tüketici farkındalığı yaratmak gibi bir misyona da sahip.

    Honda
    Sedan kralı olmak için kolları sıvayan Honda, yeni Civic’in yolunda

    Honda Insight

    Toyota’nın hibrit modellerdeki amiral gemisi Prius’a, Honda’nın cevabı Insight ile geliyor. Prius’a göre daha spor bir görünümle gelen Insight 2019’da baştan aşağı yenilenmiş şekilde piyasada yer alacak. Oldukça beğenilen yeni Civic’in daha lüks tarzı bir görünüme sahip Insight, 1.5 motor ile geliyor. Bu da aracın Prius ve Corolla gibi modellere göre vergi avantajıyla gelmesini sağlayacak. 100 km’de 4.3 litre benzin tüketme iddiasında olan Honda Insight’ı merakla bekliyoruz. Bu arada Honda, daha çok hibrit ve elektrikli model üretimine ağırlık verecek. Ülkemizdeki fabrikasını kapayacağını üzülerek öğrendiğimiz Honda, 2021 yılında klasik Civic üretimini de durduracak. Dileriz olumlu gelişmeler yaşar ve modernize edilmiş bir fabrika ve ekonomik koşullarla Honda ülkemizde istihdam sağlamaya devam eder.

    hibrit
    En lüks SUV… Artık çevreye daha duyarlı

    Land Rover Range Rover P400e

    2020 yılında tüm modellerini hibrit ve elektriğe çevirecek Jaguar Land Rover, en yoğun otomobil firmalarından biri. Lüks SUV segmentinde performans ve detayları birleştiren firma 398 beygir gücünde 2.0 motor ile geliyor. Araç 100 km hıza 6.4 saniyede çıkabiliyor. Özellikle elektrikli motor kısmına büyük bir geliştirme sağlayan firma, arazi koşullarında düşük hızlarda elektrikli motorun oldukça işlevsel olduğunun altını çiziyor. Hatta uygun koşullarda araç 50 km elektrikli menzile sahip.

    subaru
    Hibrite özel bir yeşil seçeneği ile gelen Subaru XV / Crosstrek, çevreci olduğunu vurgulamak isteyenlere…

    Subaru XV

    Kendi adına bir ilke imza atan Subaru, XV modeliyle hibrit piyasasına adım atıyor. Klasik benzinli motorun yanına iki adet elektrikli motor dahil eden Subaru bu sistemle dört çeker performansını artırmayı hedefliyor. Toplam 150 beygir ve 772 kilometrelik menzili ile oldukça çevreci bir araç olan Subaru’nun ülkemizde ne zaman satışa sunulacağını merakla bekliyoruz. Sadece hibrit modele özgü Plazma Yeşil İnci isimli bir renk seçeneği de bulunan aracı ABD piyasasında Crosstrek ismiyle araştırabilirsiniz.

    porsche
    Emisyon değeri düşük olmasına rağmen 2.9 motoruyla yüksek vergiye tabi tutulan bir Porsche

    Porsche Panamera 4 E-Hybrid

    Lüks ve düşük emisyon değerlerine sahip bir spor otomobil de Porsche’dan geliyor. 100 km hıza 4.6 saniyede çıkan araç 462 beygir/340 kW güç değerlerine sahip. Mühendislerin yoğun çalışması sonucu Porsche’dan beklenen tüm atik sürüş deneyimi, elektrikli motora da sahip bu modele aktarılmış durumda. Özellikle klasik otomobil hissini sevenlerin biraz mekanik bulabildiği elektrikli motor sürüş hissi gibi bir bahane bu modelde minimuma iniyor. Tabii bu cümleler kişiye göre değişen yargılar. Asıl gerçekler ise aracın 2 milyon liranın üzerinde olması ve 2.9 motorla geldiği için yüksek yıllık vergisi. Bu modelle birlikte artık vergilendirmenin motor hacmine göre değil emisyon değerlerine göre yapılması gerektiğini bir kez daha görüyoruz.

    Eğer hibrit otomobiller ilginizi çekiyor ve yakın geçmişle kıyaslama yapmak istiyorsanız, ülkemizde satışı bulunan modeller üzerine olan bu yazımız da ilginizi çekebilir.

    Google Drive ile iPhone’dan Android’e kolayca geçin

    0

    Windows ve Blackberry’nin hayatımızdan çıkmasından sonra akıllı telefon denildiğinde artık önümüzde Apple’ın iOS ve Google’ın Android platformu olmak üzere iki seçenek kaldı. Birçok insan uzun süredir kullandığı platformu sürdürmeyi tercih etse de bazen diğer platformu da denemek istiyor ve iPhone’dan Android cihazlara ya da Android cihazlardan iPhone’a geçebiliyor. Ancak bu geçişi yapmak isteyenlerin en çok korktukları şeylerden birisi eski telefonundaki verilerini tamamen yeni platforma aktarmak. Eskiden insanların gözünü korkutan bu durum artık çok da zor bir iş değil. Geçtiğimiz haftaki yazımızda kısaca Android platformundan iOS platformuna dolayısıyla iPhone’a nasıl kolayca geçilebileceğini anlatmıştık. Bu hafta ise bu işlemin tam tersini anlatacağız.

    Google Drive

    Apple gibi Google da kullanıcıların geçişini kolaylaştırmak için çeşitli yöntemler sunuyor. Bunlardan biri de Google Drive. iPhone’dan Android’e geçerken ilk olarak yoksa telefonunuza iTunes’dan Google Drive’ı indirmeniz gerekiyor. Google Drive’ı kullanabilmek için Google hesabınızın olması gerekiyor. Eğer hali hazırda iPhone cihazınızda Google Drive varsa en son sürüme güncellemenizde fayda bulunuyor. Google Drive’ı buradan yükleyebilirsiniz.

    Google Drive ile ilgili işlemi tamamladıysanız ikinci adım olarak telefonunuzdaki içeriği yedeklemeye başlayabilirsiniz. Bunun için Google Drive uygulamasını açın ve Menü > Ayarlar > Yedekleme seçeneğini belirleyerek istediğiniz içerikleri seçin. Dilerseniz “Yedeklemeyi Başlat” seçeneği ile tüm içeriği yedekleyebilirsiniz. Cihazınızda çok veri varsa yedekleme işlemi uzun sürebilir.

    Yedekleme tamamlandıktan sonra yeni aldığınız Android cihazınızdan Google hesabınızda oturum açın. iPhone’da kullandığınız hesabı kullanmayı unutmayın. İşlem tamamlandıktan sonra iPhone’daki tüm kişi bilgilerinin, fotoğraflarının ve takvim verilerinin yeni cihazınıza aktarıldığını göreceksiniz.

    Qualcomm’dan kameralara yeni nesil özellikleri

    Qualcomm Technologies, Münih’teki Uluslararası Güvenlik Konferansı’nda Qualcomm Vision Intelligence platformları için yeni akıllı kameraları vitrine çıkardı.

    Takip etme, insanların ve objelerin kimliklerini belirleme, sınıflandırma gibi yapay zeka ve makine öğrenmesi kullanımlarında, Qualcomm Vision Intelligence 400 & 300 Platformları özel üretilmiş QCS605 ve QCS603 çip üzeri sistemlerini kullanıyor. Bu çip üzeri sistemler entegre edilmiş gelişkin görüntü sinyali işlemcisi ve Qualcomm Yapay Zeka Motoru ve heterojen programlama mimarisi, ileri teknoloji ARM bazlı çok çekirdekli Qualcomm Kryo İşlemci, vektör hızlandırıcılı Qualcomm Hexagon DSP ve Qualcomm Adreno Grafik İşlemci özelliklerini barındırıyor. Bu çipler makine öğrenmesi ve video işlenmesi, analitik destek gibi diğer edge programlama kullanım durumları için ideal durumda. Platform serisi aynı zamanda kanıtlanmış bağlantı, üst seviye ses ve donanım temelli güvenliğin entegrasyonuyla IoT cihazlarının gelişimine iyileştirilmiş güvenlik seçenekleri ile destek vererek Android ve Linux temelli yazılım platformları ve geliştirilmiş kamera yazılım geliştirme kitleri girişimler, farklı sektörler ve tüketici uygulamaları için yeni imkanları geliştirecek şekilde iyileştirildi.

    IoT’nin gelişim çağını besleyecek teknolojiler

    Qualcomm Technologies İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Jeffery Torrance, “Uygulama işlemcisi teknolojimizin gücünü ve güvenliğini arttırarak platformumuza geniş müşteri tabanımızla çözümler getiriyoruz ve kurduğumuz kamera ekosistemiyle akıllı kameraların heyecan verici evrimini ilerletiyoruz,” açıklamasını yaptı.

    Bilgisayarınızda Bahar Temizliği Yapmanın Zamanı Geldi

    Bilgisayarınızda bahar temizliği için neler yapabileceğimize ayrıntılı olarak bakalım. Kullanım yoğunluğuna göre bilgisayarınızda değişen zaman aralıklarında bakım yapılması gerekir. Bu bakım hem bilgisayarın içinde biriken toz ve kiri temizlemek hem de bilgisayarın performansını arttırıcı işlemleri yapmakla olur. Eğer bu işlemleri yapmazsanız bilgisayarınızın performansında zamanla bir düşüş oluşacaktır.

    Neler Yapılabilir?

    Çalışmaya neler yapılarak başlanabileceğine ve yapılması gereken hem fiziksel hem de dijital gerekliliklerin neler olduğuna başlıklar halinde bakalım.

    Yedekleme Yapmadan Bilgisayara El Sürmeyin

    Bahar temizliği aşamasına geçmeden önce yapmanız gereken en önemli konu yedek almak olmalıdır. Olası bir veri kaybında her zaman bir yedeğinizin olması en büyük dayanağınızdır. Böylece yaşanacak veri kaybıyla ilgili bir kriz anında kaybolan verileri geri yükleme yaparak bu iş için harcayacağınız kısa bir geri yükleme zamanı dışında bir kayıp yaşamamış olursunuz.

    Monitör, Klavye, Fare ve Kasa İçi Temizliği

    Monitör

    Monitör için tercihan hafif nemli mikrofiber bir bez kullanarak ve mümkünse temizlik spreyi yardımıyla temizlemeye başlayarak monitörü toz ve lekelerden arındırın. Temizliğe başlamadan önce monitörünüzün kapalı ve soğumuş olduğuna emin olun. Temizlikte kesinlikle alkol içeren sıvılar (kolonya vb.) kullanmamaya özen gösterin.

    Fare

    Kirlenmiş fareler ise sürekli takılarak işinizi rahat yapmanızı engeller. O yüzden farenizin varsa pillerini çıkararak içini ve dışını iyice temizleyin.

    Klavye

    Klavyenizide ilk olarak ters çevirerek, arkasına vurarak ve sallayarak içinde biriken toz parçalarının tuş aralarından çıkmalarına yardımcı olun. Bu iş için en uygunu hava üfleyici cihazlar ile temizlik gerçekleştirmektir.

    Kasa İçi

    Kasayı açarak bir hava kompresörü ile biriken toz ve kirleri elektronik devrelerin dışına iterek temizleyin. Bu ölüme kesinlikle ıslak bez ile müdahale etmeyin.

    Gereksiz Başlangıç Programlarından Kurtulun

    Bilgisayar açılırken bazı programlar otomatik bir şekilde hafızaya yüklenir ve çalışmaya başlarlar. Bu sayı arttıkça da hafızada fazla yer kaplayarak sistemin daha yavaş çalışmasına neden olurlar. Zaman için atıl kalmış ve kullanılmayan programları açılış dosyasından kaldırarak hafızayı boşaltabilirsiniz.

    Tüm Kullandığınız Programları Güncelleyin

    Kullandığınız işletim sistemini ve aktif olarak kullandığınız tüm yazılımların en güncel halini kullanmaya özen gösterin. Özellikle işletim sisteminizin ve kullandığınız anti virüs yazılımınızın güncel olması hayati önem taşır. Güncellemeleri kontrol edin güncel değillerse güncel hale getirin.

    Masaüstü Temizliği Önemli

    Masaüstünde kullanmadığınız gereksiz tüm bağlantıları, programları, dosyaları ve çöpleri silin. Özellikle programları kaldırmak için “Program Kaldır“ bölümünü kullanabilirsiniz. Bu arada dolan çöp sepetinizi de boşaltmayı ihmal etmeyin.

    Kullandığınız Tüm Şifreleri Yenileyin

    Güvenliğinizi güçlendirmek için de uzun zamandır aynı olan tüm şifrelerinizi kolay tahmin edilemeyecek seviyedeki yenileriyle değiştirebilirsiniz. Bu işlemi rutin olarak da yenileyin.

    İşletim Sistemi ve Virüs Programları Güncel mi?

    Daha güvenli çalışabilmek için işletim sisteminizin ve kullandığınız anti virüs programlarının en güncel sürümlerinin yüklü olmasına özen gösteriniz. Güncel olmayan işletim sisteminde güvenlik açıkları olabileceği gibi güncel olmayan anti virüs programınız da en son günlerde ortaya çıkan zararlı yazılımların (Virüs, Trojan vs.) sisteme bulaşmasını engelleyemez.

     

    Samsung Galaxy Fold ön inceleme!

    Katlanabilir telefon Samsung Galaxy Fold, ülkemize geldi. Biz de bu videomuzda telefonu inceledik ve deneyimlerimizi sizlere aktardık. Akıllı telefon dünyasının yeni bebeği Samsung Galaxy Fold ön inceleme videosunda, nasıl bir kullanıcı deneyimi sunuyor? sorusuna yanıt veriyoruz.

    Samsung Galaxy Fold ön inceleme!

    ABD’de satışa çıkar çıkmaz stokların eridiği Galaxy Fold, akıllı telefon deneyimini farklı bir noktaya taşıyor. Katlanan ekranıyla hem telefon hem de tablet deneyimini bir arada sunan Galaxy Fold ön inceleme videomuzda, telefonun yeteneklerine yakından bakıyoruz.

    Toplamda 6 kamera ile birlikte gelen Galaxy Fold, sahip olduğu özellikleri ve sunduğu deneyim ile oldukça farklı. Şimdi isterseniz lafı daha fazla uzatmadan ön inceleme videomuza geçelim. İyi seyirler…

    Galaxy Fold özellikleri

    Katlanabilir telefon Galaxy Fold, iki ekranla birlikte geliyor. Bunlardan biri kapak ekranı. 4.6 inç büyüklüğündeki ekran HD+ çözünürlüğe sahip. 7.3 inç büyüklüğündeki diğer ekran ise QXGA+ çözünürlüğünde. Her iki ekranın ppi değeri ise 420.

    12 GB RAM ile birlikte gelen akıllı telefon gücünü 7 nm üretim sürecine sahip Snapdragon 855’ten alıyor. Telefonun dahili depolama birimi tarafında ise 12 GB LPDDR4x RAM ve 512 GB UFS 3.0 yer alıyor. Katlanabilir telefonda microSD kart desteği ise yok.

    Şimdi de gelelim telefonun kamera özelliklerine. Kapak kamerasında f/2.2 diyafram değerine sahip 10 MP bir kamera konumlanıyor. Arka tarafta ise 16 MP ultra geniş açılı lense, 12 MP geniş açılı lens ve 12 MP’lik telefoto lens kullanılıyor. Arkadaki Ultra geniş açılı lens f/2.2 diyafram açıklığına sahip. Geniş açılı lensin ise f/1.5 – f/2.5 değişken diyafram değeri bulunuyor. Telefoto lensin diyafram değeri ise f/2.4. Telefonun kapağı açıldığında da karşımıza 10 MP’lik ve 8 MP’lik kameralar çıkıyor. Telefoto lensin ve geniş açılı lensin OIS desteği bulunuyor.

    4.380 mAh bataryayla birlikte gelen telefon, aslında çift batarya sistemine sahip. Bu sayede normal bir şarj cihazına bağlıyken kendini şarj eden telefon, kablosuz güç paylaşımı ile ikinci bir cihazı şarj edebiliyor.