Hayatımızın dijitalleşmesi ile birlikte eğitim metodları da değişmeye başladı. Özellikle son yıllarda eğitim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler öğrencilerin bilgiye erişimini son derece kolaylaştırdı. Bu gelişmelerden en önemlisi ise sanal gerçeklik. Peki sanal gerçeklik eğitim alanında nasıl kullanılabilir? 

Eğitimde “eşitlik” zamanı 

Sık sık kendi öğrenciliğimle şimdiki öğrencilerin öğrenme modellerini karşılaştırıyorum. Bizim zamanımızda ansiklopedilerden ve kitaplardan bilgiye ulaşabiliyorduk. O zamanlar görmediğimiz ülkeleri resimlerine bakarak, hayal gücümüzle geziyorduk. Şimdiyse sanal gerçeklik teknolojisi ile gezip göremediğimiz ülkeleri, sanki oradaymış gibi gezebiliyoruz. Bu durum eğitimde fırsat eşitliğini de ayağımıza getirmiş durumda. Artık bilgiye ve deneyime ulaşabilmek eskisinden çok daha kolay.

En verimli öğrenme yönteminin yaşayarak öğrenme olduğunu hepimiz biliyoruzç Sanal gerçeklik uygulamaları işte tam da bu noktada eğitimde önemli bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. Sanal gerçeklik teknolojisi ile birlikte bu alanda geliştirilen uygulamalar, giysiler ve konsollarla birlikte bu teknoloji her geçen gün daha fazla gelişiyor. Bu teknoloji sayesinde öğrenciler, eğitim aldıkları konuyu deneyimleme ve bizzat yaşama imkanına sahip oluyorlar. Sanal gerçeklik alanında geliştirilen teknolojilerin özellikle tarih ve coğrafya dersleri gibi derslerde başarı oranlarını inanılmaz bir şekilde artıracağını düşünüyorum. Diğer taraftan biyoloji derslerinde de öğrenciler insanların ve hayvanların anatomilerini detaylıca inceleyebilir ve gerçek anlamda konuyu öğrenebilirler. Diğer taraftan kitaplarda yer alan illüstrasyon ve fotoğraflarla 2 boyutlu öğrenme gerçekten çok da etkin olmuyor.

Öğrencilere “geleceğe dönüş yolculukları yapabilirler

Sanal gerçeklik teknolojilerini eğitimde sadece dersleri verimli işlemek ve öğrenmeyi kolaylaştırmak amacıyla düşünmeyin. Öğrencilerle eğlenceli ve keyifli deneyimlerde yaşayabilirsiniz. Ne yapacağınız tamamı ile sizin hayal gücünüze kalmış. Örneğin hayvanat bahçesine gitmeye ne dersiniz?  Sanal bir hayvanat bahçesi gezisi öğrencileri son derece mutlu edecektir. Hemde ciddi bir maliyet yükünden kurtulursunuz. Diğer taraftan hayal gücünüzü zorlayın. Mesela bir volkanın çevresinde yürüyebilirsiniz ya da antik Roma şehirlerinin kalıntıları arasında gezebilir, o dönemi adeta yaşayabilirsiniz. Bitti mi? Bitmedi elbette.. Sanal gerçeklik sayesinde öğrenciler zaman ve uzayda seyahat edebilirler. Geçmişi yaşayabilir, “geleceğe dönüş” yolculukları yapabilirler. Kısacası bu konuda yapılabileceklerin bir limiti yok.

Çocukların yaratıcılıklarını geliştiriyor 

Sanal gerçeklik teknolojisinin öğrencilerin yaratıcılığını arttırma noktasında son derece faydalı olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle mimari ve tasarım alanında yapılabileceklerin ucu bucağı yok. Yakın zamanda öğrenciler kendi VR projelerini hayata geçirip, kendi oluşturdukları tasarımların içinde gezebilecekler. Düşünsenize kendi hayal dünyanızı yaratıp, onun içinde geziyorsunuz. Düşünmesi bile insanı son derece heyecanlandırıyor. Ayrıca sanal gerçeklik teknolojisi özel gereksinimli çocuklar için de dünyayı anlayabilmeleri ve algılayabilmeleri açısından harika bir deneyim sunuyor. Gezegenler ve yıldızlarla ilgili yapılan mediatif uygulamalar da otizmli öğrencilerde sakinleştirici bir etkiye sahip.

Uzaktan eğitim imkanı 

Sanal gerçeklik teknolojisi, uzaktan öğrenme endüstrisinde de büyük bir potansiyele sahip. Yapılan araştırmalara göre; VR teknolojisinin çevrimiçi öğrenciler için öğrenme başarısını artırabileceğini gösteriyor. Hatta Stanford Üniversitesi İşletme Fakültesi tamamen VR aracılığıyla verilen bir sertifika programı sunuyor ve öğrenciler, British Columbia Law School’da, VR Chat adlı bir VR sosyal uygulamasını kullanarak sanal gerçeklik dersleri alıyorlar. Uygulama, VR kulaklığı olan öğrencilerin kendilerini yansıtabildikleri ve öğretim üyeleri ve diğer öğrencilerle etkileşime girebilecekleri sanal çevrimiçi sohbet imkanı sunuyor.

Özetle; sanal gerçeklik teknolojisi, hem uzaktan öğrenme hem de sınıf temelli öğretimde öğretmenler ve öğrenciler arasındaki işbirliğini büyük ölçüde geliştirme potansiyeline sahip. Araştırmalar sanal ve artırılmış gerçeklik simülasyonlarının öğrenci motivasyonunu arttırdığını, işbirliğini ve bilgi birikimini geliştirdiğini gösteriyor.