Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 711

    Tesla Cybertruck’ın ayrıntıları ilgili web sitesinden kaldırıldı

    Tesla, 2022 gecikmesinin ardından Cybertruck’ın ayrıntılarını web sitesinden kaldırdı. İşte detaylar…

    Cybertruck efsanesi, her geçen gün daha da tuhaflaşmaya devam ediyor. Zira Tesla’nın, Cybertruck web sitesinden tüm fiyatlandırma ve araç yapım bilgilerini kaldırdığı fark edildi.

    İşin ilginç yanı ise bu olay, Elon Musk’ın Cybertruck üretimin başlangıçta planlandığı şekilde 2021’in sonları yerine 2022 yılının son aylarına ertelendiğini onaylamasından bir ay kadar sonra gerçekleşti.

    Tesla Cybertruck ile ilgili bilgiler kaldırılmadan önce, ilgili web sayfasında tek motorlu (39.900 $), çift motorlu (49.900 $) ve üç motorlu (69.900 $) yapılandırmaların ayrıntılı özelliklerini ve fiyatlandırmasını görebiliyorduk. Şu an ise bazı tanıtım resimleri ve bir video dışında sayfanın aşağı yukarı boş olduğu söylenebilir.

    Değişim beklentisi…

    Tesla’nın, Cybertruck ile ilgili bilgileri sitesinden kaldırmasının ardından, üretimin ertelenmesinin de etkisiyle yüksek ihtimalle hem özelliklerinde hem de fiyatlarında değişiklik olacak.

    Ön siparişini çoktan vermiş olan bir milyondan fazla insanın durumu ise hala belirsizliğini koruyor. İnsanların bir kısmı Tesla’ya güvenmeye devam ederken, diğer kısmı ise kimilerine göre nispeten tecrübesiz sayılan ve sıklıkla teslimat problemleri yaşayan şirkete karşı tavır almış durumda.

    Tüm bilgisayar, tablet ve telefonlarda karanlık mod nasıl kullanılır?

    Tüm bilgisayar, akıllı telefon, tablet, işletim sistemi ve uygulamalarda karanlık mod açma işlemi nasıl yapılır bu yazımda anlatıyorum.

    Karanlık mod nedir?

    Karanlık mod, arayüz öğelerinin renklerinin, koyu bir arka plan üzerinde açık renklerin kullanılması için normalin tersine çevrildiği, renk paletinde yapılan bir değişikliktir. Karanlık mod açıldığında ekran parlaklığı da azalır, bu da göz yorgunluğunu önlerken, mobil cihazlarda pil tasarrufunu artırır.

    Karanlık mod tasarımı neredeyse tüm işletim sistemleri için popüler hale geldiğinden, iOS, Android, Windows, macOS gibi işletim sistemlerinde karanlık modun nasıl tasarlanıp oluşturulacağına dair belgeler yayınlandı.

    Karanlık modun faydaları

    Karanlık mod, cihaz ekranlarından yayılan ışığı azaltmak için kullanılır. Sadece siyah beyaz kullanmak zorunda değilsiniz, arayüzün okunabilmesi için renkler arasındaki kontrast oranlarının yeterli olduğundan emin olmalısınız.

    Karanlık arayüzler göz yorgunluğunu en aza indirir ve genellikle minimalist ve zariftir. Ayrıca, gerekli renk kontrastı standartları, web’de ya da her neye bakıyorsanız, orada işinizi kolaylaştırır. Ayrıca görsel bir hiyerarşi sağlar.

    Karanlık mod nasıl ortaya çıktı?

    Grafik arayüzler hayatımıza girdiğinden açık renk metinler ve koyu renk ekranlar gördük. Yani aslında en başta karanlık mod daha yaygındı. İlk CRT monitörler siyah bir arka plana sahip harfleri görüntülemek için fosforesans kullanarak onları aydınlatıyordu.

    Daha sonra yeni ekran teknolojileri ve Wordperfect gibi metin işleme yazılımları beyaz kağıda öykünmek istendiler ve böylece ışık modu ve kontrast kullanımı hayatımızda daha büyük bir yere sahip oldular. Diğer yandan işletim sistemleri de metin tabanlıdan grafik tabanlıya geçtiklerinde “masaüstü” kavramıyla, arka fon karanlıktan kurtulmaya başladı.

    Peki karanlık mod ne zaman daha popüler oldu?

    2017 yılında Sylvain Boyer adlı bir tasarımcı, dünyaya bir ekolojik markalaşma kampanyası önerdi: “Popüler logolarda renk kullanımını azaltın, böylece basıldığında daha az mürekkep kullanılır”. Ardından bu fikri akıllı telefon arayüzüne aktardı ve buna FriendlUI “ilk karanlık mod” adını verdi. Bunu tasarımcının Behance sayfasından da görmek mümkün.

    iOS 13’te Google’ın Materyal Tasarımı ve Karanlık Modunun çıkmasıyla, çoğu dijital ürün ve hizmetin bu yeni görünümü benimsemesi an meselesi oldu. Netflix gibi uygulamalar da hızlı bir şekilde bunu benimsediler.

    Karanlık modun kullanılması, genelde kullanıcının tercihine bırakıldığından her cihazda, uygulamada ya da işletim sisteminde farklı bir ayar yapmak gerekebiliyor. Bu yüzden size kapsamlı bir rehber hazırlamaya karar verdim.

    Karanlık mod açma

    Windows 10’da karanlık mod nasıl açılır?

    windows'ta karanlık mod açma

    Windows 10’un bir süredir karanlık modu vardı, ancak uzun süredir yalnızca ayarlar panelini ve Microsoft Store’u etkiledi. 2018’de Microsoft, bu gri arka planları Dosya Gezgini’ne de genişleterek sistem genelinde karanlık mod kullanımına bir adım daha yaklaştı. Şu an buna karanlık bir duvar kağıdı eklerseniz, geceleri de rahatça kullanabileceğiniz bir masaüstü sistemi oluşturabilirsiniz.

    • Ayarlar uygulamasını açın
    • Kişiselleştirme > Renkler’e gidin
    • Renginizi seçin altında Koyu’yu seçin.

    MacOS’ta karanlık mod açma

    Mac kullanıcıları, bir süredir menü çubuğunu ve birçok uygulamayı etkileyen bir karanlık mod seçeneğine sahipti.

    • Sistem Tercihleri’ni açın ve Genel bölmesine tıklayın.
    • Pencerenin üst kısmında, görünümünüz için Karanlık’ı seçin.

    Google Chrome ve Firefox karanlık mod ayarı

    Günün büyük bölümünü karşısında geçirdiğimiz web tarayıcıları da karanlık moda geçirmek, kullanımda büyük bir rahatlık sağlıyor. Hem Chrome hem de Firefox işletim sistemlerinin (Windows 10 ve macOS) sunduğu karanlık mod özelliğine doğrudan bağlıdır, bu nedenle işletim sisteminizi karanlık moda geçirirseniz, tarayıcınız da otomatik olarak bu ayarı uygular.

    Ancak Chrome’da yüklü bir temanız varsa, sistem karanlık modu onu geçersiz kılmaz, bu nedenle geri dönüp varsayılan temaya sıfırlamanız gerekir.

    • Sağ üst köşedeki üç noktaya tıklayın
    • Ardından Ayarlar’a gidin.
    • Soldaki panelde Görünüm’e tıklayın.
    • ilk satırda Varsayılana sıfırla’yı seçin.

    Karanlık modu kendi başına etkinleştirmeyi tercih ederseniz:

    • Firefox başlık çubuğuna sağ tıklayıp Özelleştir’i seçin.
    • Pencerenin altındaki Temalar’a gidin.
    • Karanlık’ı seçin.

    Diğer tarayıcıların da, ilgili ayar menülerinde bulabileceğiniz kendi ayrı karanlık mod ayarları bulunmaktadır.

    iPhone’da karanlık mod açma

    iOS'ta ve iPhone'da karanlık mod açma

    iPhone, özelleştirilebilir bir karanlık mod özelliğine sahiptir ve birçok iOS uygulamasının da ayrıca kendi özellikleri bulunur.

    • iOS’ta karanlık modu açmak için Ayarlar’ı açın.
    • Ekran ve Parlaklık’a gidin.
    • Koyu’nun altındaki balona dokunun. Açık ve koyu arasında otomatik olarak geçiş yapmak istiyorsanız, Otomatik’in yanındaki geçiş anahtarını açın ve bir program seçin. Daha açık veya daha koyu bir karanlık modu istiyorsanız, Parlaklık kaydırıcısını isteğinize göre ayarlayabilirsiniz.

    Biraz daha farklı bir görünüm için veya Apple gerçek bir karanlık modu sunmadan önce ne yapmamız gerektiğini görmek için iPhone’unuzun ekranını fotoğraf negatifi gibi gösteren renk tersine çevirme seçeneğini veya karartmayı amaçlayan, daha yeni Smart Invert özelliğini deneyebilirsiniz.

    • Bunun için Ayarlar, Erişilebilirlik ve ardından Görüntü ve Metin Boyutu’na gidin.
    • Burada Smart Invert veya Classic Invert arasında geçiş yapabilirsiniz.

    Erişilebilirlik menüsüne geri dönüp, listenin altındaki Erişilebilirlik Kısayolu’nu seçerek ve Akıllı Çevir’i işaretleyerek bu renk değişikliği için bir kısayol da oluşturabilirsiniz. Bu işaretlendiğinde, Smart Invert’i bir an önce açmak için yan düğmenize (veya telefonunuzda varsa ana düğmenize) üç kez basabilirsiniz.

    Android cihazlarda karanlık mod nasıl kullanılır?

    Her Android telefon, kullandığı işletim sistemi sürümü ve çeşitli üretici kullanıcı arayüzleri yüklemesi sebebiyle birbirinden biraz da olsa farklıdır. Telefonunuz Android 11 sürümünü kullanıyorsa;

    • Ayarlar, Ekran’a gidin.
    • Koyu temayı etkinleştirin.

    Yine, Android’de karanlık mod telefondan telefona farklılık gösterebilir, bu nedenle cihazınızda ekranı tam olarak nasıl göreceğiniz ve karanlık mod nasıl açılır, değişebilir. Ancak büyük olasılıkla bu ayarı Ayarlar altında bulacaksınız.

    android'de karanlık mod nasıl açılır?

    Yukarıdaki ayarlar çoğu popüler işletim sistemlerini kapsıyor, ancak bir sürü uygulama da kendi karanlık modlarına sahip. İşte en yaygın olanlardan birkaçı:

    WhatsApp’ta karanlık mod açma

    • WhatsApp uygulamasını açın.
    • Diğer seçenekler > Ayarlar > Sohbetler > Tema’ya dokunun.
    • Buradan Karanlık’a dokunarak karanlık modu açabilirsiniz.
    • whatsapp'ta karanlık mod açma

    WhatsApp Web’de karanlık mod nasıl açılır?

    • WhatsApp Web’i açın ve QR kod ile giriş yapın
    • Son sohbetler > Ayarlar > Tema listesinin en üstündeki üç nokta simgesine tıklayın.
    • Şimdi Karanlık’ı seçin ve Tamam’ı tıklayın.

    Gmail’de karanlık mod kullanma

    • Gmail web sitesinde sağ üst köşedeki Ayarlar’a tıklayın
    • Tüm ayarları gör’e tıklayın ve Temalar’a gidin.
    • Buradan koyu bir tema seçebilirsiniz. Temayı ayarla’ya tıklayın ve açılır pencerede renk temalarına gidin ve Koyu’yu seçin. (Yine de e-postalarınızı açtığınızda hala beyaz bir arka planda görünecekler.)

    gmail'da karanlık mod nasıl açılır?

    Gmail uygulamasında karanlık mod açma

    • Mobilde Gmail uygulamasını açın ve sol üst köşedeki üç satıra dokunun.
    • Ayarlar’ı bulmak için yukarı kaydırın. Önce buraya, ardından Genel ayarlar’a ve ardından Temalar’a dokunun.
    • Son olarak, Dark’ın yanındaki onay kutusuna dokunun.

    Facebook Messenger’da karanlık mod nasıl açılır?

    Facebook, bir sohbette bir arkadaşınıza hilal emojisi göndermenizi gerektiren sevimli bir gizli numarayla Messenger’ın karanlık modunu devreyte almıştı. Ancak şimdi daha farklı bir şekilde bunu yapmak mümkün. Şu adımları izleyin:

    • Facebook sayfasını açın ve ekranınızın sağ üst köşesindeki aşağı oka tıklayın.
    • Buradan Görüntü ve Erişilebilirlik’i seçin ve Karanlık mod altında Açık’ın yanındaki onay kutusunu işaretleyin.

    Facebook Messenger uygulamasında karanlık moda geçiş

    • Uygulamada önce profil resminize, ardından Karanlık moda ve son olarak Açık’ın hemen yanındaki onay kutusuna dokunmanız yeterli.

    Instagram’da karanlık mod açma

    Android

    • Android kullanıyorsanız telefonunuzun ayarlarına gidin.
    • Ayarlar ekranını aşağı kaydırın ve ‘Ekran’ üzerine dokunun.
    • Şimdi, mevcut seçeneklerden ‘Karanlık tema’yı etkinleştirin.
    • Ardından, Instagram’ı başlatın ve karanlık mod otomatik olarak etkinleştirilecektir.

    iOS

    iOS 13 kullanıyorsanız aşağıdaki adımları izleyerek Instagram için karanlık modu etkinleştirebilirsiniz:

    • Telefonunuzun ayarlarına gidin.
    • Şimdi, ‘Ekran ve parlaklık’ı seçin.
    • Telefonunuzun temasını değiştirmek için ‘Karanlık’ üzerine dokunun.
    • Şimdi Instagram’ı başlatın ve karanlık mod otomatik olarak etkinleştirilecektir.

    Twitter’da web ve uygulamada karanlık mod kullanma

    Twitter bu özelliği birkaç yıl önce güncelledi. Karanlık modu açmak için aşağıdaki adımları izleyin:

    • Sol taraftaki panelde Diğer’e dokunun.
    • Ekran’a dokunun ve karanlık modu etkinleştirin.

    Twitter uygulamasında karanlık moda geçmek için:

    • Ekranınızın sol üst köşesindeki üç çizgiye ve sol alttaki ampule dokunun.
    • Buradan karanlık mod teması seçebilirsiniz. Ancak Açık’ın yanındaki onay kutusuna dokunarak da Koyu yani karanlık modu açabilirsiniz.

    Youtube karanlık moda geçiş

    YouTube hem web’de hem de mobil uygulamalarında kullanılabilen Karanlık Mod özelliğiyle bu işi en iyi uygulayanlardan birisi.

    YouTube Web

    • Sağ üst köşedeki profil resminize tıklayın.
    • Görünüm’e ve ardından Koyu Tema’ya tıklayın.

    YouTube uygulaması

    • Mobil uygulamada, profil resminizden Uygulama Ayarları’nı açın.
    • Android’de profil resminize, ardından Ayarlar’a ve ardından Genel’e dokunun. Orada Görünüm’ü seçin ve Koyu tema’nın yanındaki onay kutusuna dokunun.
    • iOS’ta Ayarlar’ı açın, ardından Genel’e gidin ve Karanlık tema geçiş anahtarını etkinleştirin.

    PlayStation 4’te karanlık mod açma

    PS4'te karanlık mod açma

    Resmi bir karanlık mod bulunmasa da aşağıdaki adımlarla koyu bir temaya geçebilirsiniz.

    • Ayarlar’ı açın.
    • Temalar’a girin ve buradan daha koyu bir tema seçin.

    Xbox One’da karanlık mod nasıl açılır?

    • Oyun kolundaki Xbox düğmesine basın.
    • Profil ve Sistem’i, ardından Ayarlar, Erişim Kolaylığı, Yüksek Karşıtlık’ı seçin.
    • Buradan Koyu Tema’yı açın.

    Diğer uygulamalar ve web sitelerinde karanlık mod açma

    Buraya kadar tüm seçenekleri incelediyseniz, ana fikrin ne olduğunu anlamış olmalısınız. Burada listelenmeyen bir favori uygulamanız varsa, ayarlarını kontrol edin ve karanlık modu destekleyip desteklemediğine bakın. Wikipedia, Instagram, Pocket, IMDB, Waze, Google Haritalar, hava durumu uygulamaları vb. her yerde, varsa karanlık moda geçebilirsiniz. Web sitelerinde bunu bulmak daha düşük bir ihtimal, ancak Chrome için Dark Mode veya Dark Theme gibi eklentiler de birçok web sitesini karanlık moda almanıza yardımcı olabilir.

    Acer, yeni monitörlerini ve 4K projeksiyon cihazını tanıttı

    Ultra kısa mesafeli bir projektör olan Acer L811, ideal bir ev sineması deneyimi için HDR10 uyumlu 4K çözünürlük ve 3000 lümen parlaklık sunuyor…

    Acer, yaptığı açıklamayla projektör ve monitör kategorisinde oyunculara ve ev eğlencesi meraklılarına yeni seçenekler sunan ürünlerini duyurdu. Acer’ın yeni 4K lazer projeksiyon cihazı L811, pazara yüksek performans ve yüksek ECO verimliliği özelliklerini getiriyor.

    Şirket, ayrıcabiri hem evden çalışan hem de oyun oynayan profesyonel kullanıcılar için WQHD IPS ekrana, diğeri ise oyuncular için WQHD 300 Hz panele sahip iki yeni monitör modelini tanıttı.

    Acer Dijital Görüntü Birimi Başkanı Victor Chien, “Pandemi, insanların işe ve eğlenceye yaklaşımını değiştirdi. İşlerini dizüstü bilgisayarlarda yapan kullanıcılar monitörlere yatırım yapıyor ve daha fazla aile ev sineması teknolojisini keşfediyor. Acer olarak artan talebi karşılamak için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz” dedi.

    Ultra kısa mesafeli bir lazer projeksiyon cihazı olan Acer L811, ideal bir ev sineması deneyimi sunmak için HDR10, 4K çözünürlük ve 3000 lümen parlaklık özellikleri taşıyor.

    Android ve Windows cihaz kullanıcıları Miracast aracılığıyla, iOS veya Android kullanıcıları ise EShare aracılığıyla izlemek istedikleri içerikleri kablosuz olarak kolayca duvara yansıtabiliyorlar.

    İddialı IPS oyun monitörleri

    Yeni Nitro XV272U KF, sahip olduğu 300 Hz yenileme hızı ve 27 inçlik WQHD ekranı ile en akıcı görüntüler sunabiliyor. Cihazın AMD FreeSync Premium Teknolojisi, ekranın yenileme hızını GPU’nunkiyle eşleşecek şekilde değiştirerek görsel performansı daha da iyileştiriyor ve oyunun en heyecanlı anlarında görüntüde oluşabilen kesintileri ortadan kaldırıyor.

    LEAD Network liderliğinde iş hayatında ‘Oyunu Sürdürme Sanatı’ konuşuldu

    Üst düzey kadın yöneticilerin sayısını artırmayı ve onların gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefleyen LEAD Network Türkiye’nin iş dünyasını bir araya getiren buluşmasına bu kez MediaMarkt Türkiye ev sahipliği yaptı. “Oyunu Sürdürme Sanatı: Resilience” isimli etkinlikte konuşan Klinik Psikolog Beyhan Budak hem fiziki hem de zihinsel olarak sınırları zorlayabilecek iş temposunda sağlıklı ve başarılı kalabilmek için katılımcılara önemli tavsiyelerde bulundu. MediaMarkt Türkiye CEO’su Yenal Gökyıldırım ise dayanıklılık kavramına dair kendi tecrübelerinin yanısıra çeşitlilik ve kapsayıcılık alanında MediaMarkt olarak yaptıkları çalışmaları paylaştı.

    MediaMarkt Türkiye, üst düzey kadın yöneticilerin sayılarını artırmayı ve onların gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefleyen LEAD Network Türkiye’nin Ekim ayı buluşmasına ev sahipliği yaptı.  İş dünyasından birçok yöneticinin katıldığı ve online olarak düzenlenen etkinliğe konuk olarak katılan konuşmacı ise Klinik Psikolog Beyhan Budak oldu.

    “Oyunu Sürdürme Sanatı: Resilience” başlığıyla düzenlenen oturumda Klinik Psikolog Beyhan Budak; makro ve mikro düzeydeki olumsuz yaşantıların insanları nasıl etkilediğinden, psikolojik bağışıklığı korumak için neler yapılabileceğine, düşünce kalıplarından, kabullenmeden, insanın “kendisine” iyi davranmasına kadar pek çok konudan bahsetti ve en zor koşullarda dahi psikolojik dayanıklılığı artırmak için pratik önerilerde bulundu.

    Bir liderin karşılaştığı en büyük zorlukların başında dayanıklılığın geldiğini belirten MediaMarktSaturn Perakende Grubu COO’su ve MediaMarkt Türkiye CEO‘su Yenal Gökyıldırım “Aynı zamanda onlar için bir rehber olmalısınız” dedi. Gökyıldırım “Çıktığınız bir ring değil de rekabetin çok yoğun olduğu bir pazarsa tam orada yıkılmadan ayakta durup ‘Maçı kazanabiliriz, daha hiçbir şey bitmedi’ motivasyonunu çalışma arkadaşlarınıza vermek, bu inançla yola çıkmak ve sonuna kadar mücadele etmek bizim işimizin olmazsa olmaz bir parçası” dedi. Gökyıldırım şöyle devam etti:”İş hayatında krizlere karşı güçlü ve dayanıklı duranlar ilerliyor. Bu nedenle Türkiye’den çıkan yöneticiler global arenada el üstünde tutuluyor. Onların krizlere karşı sıkı duruşları, hızlı problem çözebilme ve krizleri avantaja çevirebilme yetileri yurt dışında da takdir görüyor.  Çünkü karşılaştığımız olaylar karşısında mental olarak kolay yıkılmıyor, krizlerin üstesinden gelebiliyoruz. Dayanıklılık tek başına zorluklar karşısında güçlü durmak anlamını taşımıyor elbette. Artan sorumluluklar karşısında doğru bir strateji belirleme, motivasyon kültürü oluşturma, ekip olmanın gücünü herkese hissettirme de dayanıklı olmanın beraberinde getirdiği konular. Bir yönetici olarak çalışanlarınızla birlikte olmanız, onların arkasında olduğunuzu hissettirmeniz çok önemli. Bu, içerisinde bulunduğumuz pandemi gibi dönemlerde bir yönetici olarak etrafınızdaki kişilere karşı sorumluluğunuz.”

    LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Aysun Zaman karşılama konuşmasını yaptığı etkinlikte “LEAD Network Türkiye olarak “dayanıklılık (resilience)” kavramını çok iyi yaşattığımızı düşünüyorum. Her yıl tüm üyelerin katılımı ile gerçekleşen LEAD Network Global konferans ödül töreninde bu sene Türkiye olarak damga vurmuş olmaktan çok mutlu ve gururluyum. Emeklerimizin böylesine kıymetli bir ödülle taçlanması emsalsiz.

    Mükemmel Gönüllülük Ödülü bu yıl LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi/Etkinlik ve İletişim Komitesi Başkanı, Lila Group Kurumsal İletişim Müdürü Banu Kılıç’ın oldu. Kendisini tebrik ediyorum.

    Diğer ödümüz ise Türkiye adına aldığımız ve geçtiğimiz sene de layık görüldüğümüz “Outstanding Chapter” ödülü, böylesine zor bir dönemde elbette üst üste iki yıl almış olmak Türkiye Chapter’ının zorluklar karşısında ne kadar dayanıklı, istikrarlı şekilde ilerlediğini ve derneğin misyonuna ne denli sahip çıktığının en güzel örneği iki yıl üst üste kazandığımız bu ödülün haklı gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Bize inanan ve amacımızda emin adımlarla bizimle yürüyen kurumsal destekçilerimize, tüm gönüllülerimize tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum” dedi.

    GoPro Hero10 Black Hakkında Merak Edilen Her Şey!

    Uzun süredir sessizliğini koruyan GoPro, bu sessizliği HERO10 Black modeliyle bozdu. Bu bekleyişin sonunda GoPro beklentileri karşılamış gibi gözüküyor. Birçok yeni özelliğiyle gelen HERO10 Black, 2017’de GoPro Hero6 ile tanıtılan GP1 işlemcisi bu güne kadar olan tüm modellerden farklı olarak GP2 işlemcisini kullanıyor.


    Bakmakta fayda var: HUAWEI MateBook D 15 :  15.6 inç FullView ekran ile geliyor 


    HERO10 için yeni işlemci: GP2

    HERO10 Black Left

    Yeni işlemciyle gelen HERO10 Black modelinde yeni işlemciyle birlikte artan görüntü kalitesi ve performansındaki artışıyla dikkat çekiyor. Yeni işlemciyi ilk kullanan model olması da onu özel kılan özelliklerden biri yapıyor. HERO10 Black’in dikkat çeken başka özelliklerinden birkaçı ise şu şekilde:

    • HERO10 Black, 20MP yerine 23MP fotoğraflarla, önceki HERO9 Black modelinden daha yüksek çözünürlük sunuyor.
    • HERO9 Black’in 30 fps’de 5K, 60 fps’de 4K ve 120 fps’de 2,7K ile karşılaştırıldığında, 60 fps’de 5,3K, 120 fps’de 4K ve 240 fps’de 2,7K çözünürlüğe kadar video çekebiliyor.

    5.3K çözünürlük ve 60 FPS!

    HERO10 Black Lifestyle

    Yeni işlemcisiyle birlikte daha da güçlenen HERO10 Black GP2 işlemcisinin maharetini 5.3K çözünürlükte 60fps videolar çekebilmenizde gösteriyor. Önceki nesildeki çözünürlük ve FPS modları 4K 120FPS ve 2K 240 FPS aynı şekilde yerini koruyor. Bu sayede yeni işlemciyle beraber de daha rahat bir kullanım sunabiliyor. Normalde 23MP çözünürlüğünde fotoğraflar elde edebiliyorken 5K çözünürlüklü video içerisinden bir kare almak isterseniz maksimum 19,6MP çözünürlüğünde görüntüler elde edebiliyorsunuz.

    HyperSmooth 4.0 ile daha sarsıntısız görüntüler

    HERO10 Black Right

    Yeni GoPro HERO10 Black yenilenen işlemciyle birlikte sabitleme (titreşim önleme) görevini de HyperSmoot 4.0 üstleniyor. Eskisine oranla çok daha iyi bir sabitleme sunan modelde bu özelliği maksimum kare hızında kullanamıyorsunuz. Özelliği kullanmak için kare hızını minimuma getirmek gerekiyor. Web kamerası ve isterseniz canlı yayın kamerası olarak da kullanılabilen model bu modlarda da yalnızca 1080p çözünürlükte çalışabiliyor.

    Düşük ışık ve karanlık ortamdaki çekim performansı da arttırılan modelde dikkat çeken özelliklerden biri de önceki modele göre daha sağlam hale getirilmiş çizilmeye dayanıklı olan kamera camı. Daha dayanıklı hale getirilen bu camla birlikte aksiyonu daha fazla yaşamakta haliyle mümkün.

    Hero10 Black Lifestyle

    Yeni özelliklerden biri de arttırılan horizon levelling. Akıllı telefonlara da yeni gelmeye başlayan bu özellik, kamerayı yatay olarak çevirseniz bile görüntünün düz kalmasını sağlıyor. Öncekmodellerde de olan bu özellik günden güne değişiyor ve gelişiyor. HERO9 Black modelinde 27 dereceye kadar izin verilen bu özellik HERO10 Black modelinde 45 dereceye kadar çıkarılmış. Ancak bu modu kullanırsanız maksimum 4K 60 FPS ya da 2,7K 120FPS çekim yapabiliyorsunuz.

    Bir diğer özellikte eski modellerde olan şarj olurken aktarım yapamama sorununu ortadan kaldırıyor. Artık GoPro HERO10 Black modelini şarj ediyorken çektiğiniz içerikleri bulut servisine aktarımını yapabiliyorsunuz. Birçok kullanıcının hoşuna gidecek bu özellik ayrıca zamandan kazanmanızı da sağlıyor.

    GoPro HERO10 Black Fiyatı

     

    499 dolar fiyat etiketiyle kullanıcılarla buluşan HERO10 Black eğer GoPro aboneliği satın alırsanız 399 dolara satın almak mümkün. GoPro aboneliği ise aylık 5 dolar, yıllık ise 50 dolar. Eğer bu aboneliği satın alırsanız GoPro herhangi bir şekilde hasar alan kameraları değiştirdiği programa da katılabiliyorsunuz. Abonelik olmadan ve aksesuarları ile birlikte satın almak isterseniz de fiyat 549 dolara çıkıyor. Peki siz GoPro HERO10 Black modelini nasıl buldunuz? Hali hazırda bir GoPro kullanıcısı mısınız?

    Apple’ın yeni MacBook Pro modelleri çentikli mi olacak?

    İddialara göre yeni MacBook Pro çentiği 1080p kamera, TrueTone sensörü ve mikrofon barındıracak…

    Apple’ın kısa süre içinde 14 inç ve 16 inç ekranlı modelden oluşan baştan aşağı yeniden tasarlanmış yeni MacBook Pro serisini piyasaya sürmesi bekleniyor. Daha önceki söylentilere göre, yeni dizüstü bilgisayarlar çok daha ince arka ışık bölgelerine sahip mini-LED ekranlara sahip olacak ve iddiaya göre 1000 nit parlaklığa ulaşabilecek.
    Bu söylentilere ek olarak, panel üretimi konusunda da yenilikler olduğunu iddia eden kaynaklar, iki Pro modelinden en az birinin 120Hz yenileme hızına sahip olacağını söylüyor.

    Tabii söylentiler sadece bu kadarla kalmıyor, bir de çentik meselesi var. İddialara göre yeni MacBook Pro, mevcut iPad ve iPhone estetiğini anımsatan kare köşelere sahip, neredeyse çerçevesiz yeni bir ekran tasarımına geçecek. Çentiğin ise 1080p kamera, TrueTone sensörü ve mikrofon barındıracağı bildiriliyor.

    Sürpriz iddialar…

    Bildiğimiz kadarıyla yeni MacBook Pro’ların sağ tarafta bir HDMI, Thunderbolt ve SD kart okuyucu, sol tarafta ise diğer iki Thunderbolt bağlantı noktası, 3,5 mm ses jakı ve yeni bir MagSafe konektörü ile bağlantı noktaları açısından çok zengin olacağı söyleniyor.
    Elbette bunların hepsi şimdilik birer olasılık, gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Apple’ın Ekim etkinliğinden beklenenler: M1X MacBook Pro, AirPods 3 ve daha fazlası

    Apple’ın Eylül etkinliğinde iPhone 13, yeni bir giriş seviyesi iPad ve tamamen yeni bir iPad mini tanıtılmıştı. Apple’ın 2021’in geri kalanı için hala tanıtacağı ürünler var ve bu duyuruları yapmak için resmi olarak 18 Ekim’de bir etkinlik düzenlenecek.

    Apple’ın son düzenlediği etkinliklerin tümü gibi, bu etkinlik de devam eden COVID-19 pandemisi nedeniyle tamamen online olarak gerçekleştirilecek. 18 Ekim etkinliği Apple’ın web sitesinden, YouTube kanalından ve iPhone, iPad, Mac ve Apple TV’deki Apple TV uygulaması aracılığıyla canlı olarak takip edilebilecek.

    M1X Macbook Pro

    Apple’ın “M1X” olarak adlandırılan bir işlemci tarafından desteklenen yeni 14 inç ve 16 inç MacBook Pro modelleri üzerinde çalıştığı söyleniyor. Yeni 14 inç ve 16 inç MacBook Pro’ların mini-LED ekran teknolojisini kullanması bekleniyor. Apple, bu yılın başlarında duyurduğu 12.9 inç iPad Pro’da mini’de LED teknolojisi ilk kez kullanılmıştı.

    Mac mini Pro

    Raporlara ve söylentilere göre, Apple’ın üzerinde çalıştığı tek güncelleme yeni MacBook Pro’lar üzerinde değil. Bloomberg’in haberine göre yeni Mac mini, M1X MacBook Pro ile aynı teknik özelliklere sahip olacak.

    macOS Monterey çıkış tarihi

    Apple geçen ay iOS 15, iPadOS 15 ve watchOS 8’i yayınlamışken, hala macOS Monterey’in çıkmasını bekliyoruz. Apple’ın bu etkinlikte yeni Mac’lerinin yanı sıra macOS Monterey’in çıkış tarihini de resmi olarak duyuracağı düşünülüyor.

    AirPods 3

    AirPods 3 bir yıldan uzun süredir konuşuluyordu ve artık nihayet bu sonbaharda duyurulmasını bekliyoruz. AirPods 3’ün AirPods Pro’ya benzer bir tasarıma sahip olması bekleniyor. Farklı olarak ise daha kısa gövdeli ve daha yuvarlak bir kulak tasarımı olacağı düşünülen airPods 3’ün değiştirilebilir kulak uçları olmayacak.

    HUAWEI MateBook D 15 :  15.6 inç FullView ekran ile geliyor

    Huawei, dizüstü PC ailesini genişletmeyi sürdürüyor. MateBook D 15 , gündelik yaşantınızda pek çok ihtiyacınız için tercih edebileceğiniz bir model. Uzaktan eğitim ve uzaktan iş takibi gibi süreçlerde de kullanılabilecek bir dizüstü.

    2021 model MateBook D 15 , bir önceki modeline kıyasla benzerlikler barındırdığı gibi ciddi farklara da sahip. Öncelikle, ürünün tasarım hatları itibarıyla radikal değişiklikleri bulunmuyor. Ekran detayından Türkçe klavye detayına kadar benzerlikler var. Ama öte yandan, bu yeni üründe 11. nesil Intel Core i5 işlemcisi, gelişmiş depolama ve gelişmiş bağlantı teknolojileri gibi yenilikler var. Şimdi biraz daha detay verelim.

    HUAWEI MateBook D 15

    Ürün yaklaşık olarak 1.56 kilo ağırlıkta ve 16.9mm kalınlıkta. 15.6 inç büyüklüğünde bir ekranı olan laptop için güzel değerler olduğunu söyleyebiliriz. Yani yanınızda da rahatlıkla taşıyabilirsiniz.

    Huawei MateBook D 15 ‘in 15.6 inç ekranı var. %87’lik ekran gövde detayından ve 16:9 görüntüleme oranından söz edebiliriz. IPS teknolojisi üzerine inşa edilen bu ekran, FHD çözünürlük sunuyor. 178 derece görüş açısı ve tipik 250nit parlaklık değeri var. Ekran, özellikle iç mekân kullanımlarında canlı renkler ve net detaylar sunabiliyor. Bir şeyler izlemek ve oynamak gerçekten keyifli.

    HUAWEI MateBook D 15

    Klavye ’ye gizlenen kamera

    Huawei, bu ürününde de Türkçe klavye desteğini es geçmemiş. Klavyeyi oluşturan tuşlar genel olarak büyük, tuşlar arası boşluklar yeterli düzeyde. Türkçe karakterlere yer verilmiş olması da hoş. Lakin, bu kez yukarı ve aşağı yön tuşları biraz daha büyük tasarlanabilirdi.
    Ayrıca, ürünün güç tuşu, parmak izi okuyucu sensör görevi de görüyor ve oldukça iyi çalışıyor. Güvenli kullanım için güzel düşünülmüş.

    Peki, Kamera nerede? Evet, kamera yine klavyeyi oluşturan tuşlar arasına yedirilmiş. F6 ve F7 tuşlarının arasında kamera tuşu da yer alıyor.

    HUAWEI MateBook D 15

    Kullanmak istediğinizde basıp aktifleştirmeniz yeterli. Bu, bildiğiniz gibi diğer Huawei laptop’larda da böyle. Ama konuşurken aynı zamanda yazı da yazıyorsanız, bazen parmaklarınız sebebiyle görüş açısı kapanabiliyor. Huawei’nin bu ürünün kamerasında da 720p çözünürlük tercih ettiğini ekleyelim.

    MateBook D15, bünyesinde stereo hoparlör ve ikili mikrofon sistemiyle geliyor. Bu, hem bir şeyler izliyorken hem de internet üzerinden görüşmeler yapıyorken işitsel detayların olabildiğince berrak ulaşmasının önünü açıyor. Gerçekten de, bir kulaklık takmadan da sesler gayet iyi.

    HUAWEI MateBook D 15

    11.nesil Intel Core i5’den güç alıyor

    Cihaz, Intel’in 11. nesil Core i5 işlemcisiyle geliyor. 2.4GHz değerde çalışan işlemciye, 16GB RAM ve 512GB SSD depolama faktörleri eşlik ediyor. Grafik birimi tarafında Intel Iris Xe Graphics ve işletim sistemi tarafında da Windows 10 var. Eh, tüm bu detaylar, gündelik yaşantınızda gerçekleştirebileceğiniz pek çok işlem için size yeterli performansı sunabilir.

    Deneyimlerimiz itibarıyla; internet gezintileri, ofis uygulamaları aracılığıyla yapacağınız işlemler, internet üzerinden gerçekleştireceğiniz görüntülü toplantılar ve video izleme gibi işlemler için ideal bir ürün.

    Biraz daha derine inecek olursak, Photshop gibi görsel tasarım programlarını, hatta Adobe Premier gibi video düzenleme programlarını da kullanabilirsiniz.

    HUAWEI MateBook D 15

    Oyun tarafına gelecek olur isek… MateBook D15 ile “yüksek performans ve yüksek grafik beklentisi olmadan” pek çok oyunu deneyimleme şansınız var. Özellikle yüksek grafik gücü istemeyen online oyunları örnek verebiliriz, ki cihazın gelişmiş kablosuz bağlantı teknolojileri de burada ekstra kolaylık sunuyor.

    Yine de, görsel kalitesi başarılı bazı oyunları oynayabilirsiniz. Örneğin, Metro 2033 Redux gibi. Gelişmiş grafikleri ve ışık-gölge efektleri sayesinde etkileyici bir atmosfer sunabilen bu oyunu rahatlıkla oynayabiliyorsunuz.

    Huawei Share

    Günümüzde akıllı telefonları da fazlasıyla kullanıyor, bazen kablo aracılığıyla bazen de internet aracılığıyla PC’lerimize veri aktarımlarında bulunabiliyoruz. Huawei, işte bu noktada kablosuz ve kullanımı daha basit bir çözümle karşımızda. İsmi de pek çoğunuzun bildiği gibi Huawei Share.

    İnternet bağlantısına gerek olmadan, Huawei telefonunuz ile Huawei dizüstü PC’nizi eşleştirerek dosya transferi gerçekleştirebilir ya da telefon ekranınızı PC’nize aktararak kullanıma bu şekilde de devam edebilirsiniz.

    HUAWEI MateBook D 15

    Hızlı şarj özelliğine sahip

    Ürün, 42 Wh pile sahip ve Type-C bağlantı özellikli bir adaptörle geliyor. Bu adaptör, yalnızca laptopunuzu değil, aynı zamanda hızlı şarj desteği bulunan akıllı telefonlarınızı da şarj edebiliyor. Ufak boyutları sayesinde, yanınızda taşımanız da oldukça kolay.

    Laptop, 2 saatte tamamen şarj olabiliyor. Ekran parlaklık düzeyi %70 ve kablosuz ağ bağlantısı aktifken, tek şarj ile 6 saat civarı deneyim yaşayabiliyorsunuz. Tabii bu deneyimlerde, video oyunlarını ayrı tutuyoruz. Zira oyun oynadığınızda pil tüketimi daha hızlı gerçekleşiyor.

    Huawei ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    Galaxy S22 serisinin tasarım detayları ortaya çıktı

    Ünlü analist Ice Universe, tanıtımını yaklaşan Samsung Galaxy S22 ailesi ile ilgili yeni sızıntıları paylaştı. Tasarım değişikliğine dikkat çeken Ice Universe, Galaxy S22 serisinin daha kalın olacağını belirtti.

    3.500 TL altı satın alınabilecek Android cihazlar

    Galaxy S22 ailesi daha yuvarlak tasarım ile gelecek

    Twitter üzerinden paylaşım yapan Ice Universe, yeni modellerin ekran koruyucularının fotoğraflarını paylaştı. Bazı özellikleri sızdırılan Galaxy S22, Galaxy S22 Plus ve Galaxy S22 Ultra modelleri gücünü  Exynos 2200 işlemciden alacak.

    Galaxy S22 ailesinin tasarımı ortaya çıktı

    Exynos 2200 işlemcide 1 adet 2.59GHz süper büyük çekirdek, 3 adet 2.5GHz büyük çekirdek ve 4 adet 1.73GHz küçük çekirdek mevcut.

    Galaxy Note serisi yerine geçecek olan Galaxy S22 Ultra, S Pen yuvasına sahip olacak. Samsung S22 Ultra modelinin standart Galaxy S serisinde karşımıza çıkan 20:9 ekran oranının aksine 19.3:9 ile kullanıcıların karşısına çıkacağı belirtiliyor.

    S Pen yuvasına rağmen 5.000 mAh batarya ile tanıtılacağı sızdırılan cihaz, Galaxy S21 Ultra ile aynı batarya kapasitesine sahip olacak.

     

    Back 4 Blood İnceleme

    0

    Arkadaşlarınızla toplanıp, zombilerin arasında türlü türlü silah ve patlayıcı ile aksiyon dolu bir macera mı istiyorsunuz? Left 4 Dead serisinin geliştiricilerinin elinden çıkan Back 4 Blood tam bu iş için aramızda.

    Online oyun dünyası her geçen gün yeni dinamikler ile kendini geliştiriyor. Çok oyunculu ortam yıllar içinde farklı akımlarla bizlere değişik deneyimler yaşattı. Bu akımların bence en keyifli olanlarından bir tanesi Co-op olarak arkadaşlarınızla birlikte belli senaryoların içinde hareket ettiğiniz ve hayatta kalarak bölümü tamamlamaya çalıştığınız oyunlar diyebilirim.

    Back 4 Blood bu deneyimi fazlasıyla yaşatmak için yakın zamanda piyasaya çıktı. Bizde bu deneyimi yaşamak ve eski günlerde oldukça popüler olan Co-op türünün günümüzde neler sunduğunu görmek için toplanıp oyuna adım attık. Geçmişte yolunuz Left 4 Dead ile kesişmişse ve arkadaşlarınızla üstünüze akın akın gelen zombiler arasında yolunuzu bulup görev tamamlama keyfini yaşadıysanız onun en az 2-3 katını Back 4 Blood içerisinde yaşayabileceğinizi garanti edebilirim.

    İster tek ister arkadaşlarınızla hikayenin akışına dahil olabiliyorsunuz. İsterseniz de PVP tabanlı online maçlar şeklinde bu heyecanı yaşayabiliyorsunuz. Klasik oyun anlayışının ötesinde bu yapımda sizi tekrar tekrar ve zorlaşan sistematikler ile oyunun içinde tutan bir mekanik mevcut. Bu mekanik kart desteleri üzerinden size ve takımınızda bazı artı ve eksi özellikler vererek oyunun gidişatında güç sahibi olmanızı sağlıyor. Aynı şekilde silahlara eklenen modlar ile birlikte klasik bir tüfeği farklılaştırabiliyorsunuz.

    Oyunun genel olarak bir hikaye akışı var, 8 farklı karakter üzerinden belli avantajlar ile 4 ana bölüm altında yer alan toplam 33 bölümde büyük ve heyecanlı bir mücadeleye kendimizi bırakıyoruz. Başlarda biraz tutorial tadındaki aksiyonlar ile ekipmanları, bombaları ve kartlarla elde edilen avantajları tanırken, işler kızıştıkça ve bölümler ilerledikçe türlü türlü mutasyonlu zombilerin arasında hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. İlerlediğiniz yol üzerinde cadıları ürkütmeden, kuşları korkutmadan, alarmları öttürmeden ilerleyelim dedikçe ekipte illaki birileri hata yapıyor ve akın akın zombiler gelmeye başlıyor. Ara ara olaya dahil olan sürü mantığı ile sabrınızın sınandığını düşünebilirsiniz.

    Bu tarz yapımlarda ben oldukça çabuk sıkılırım. Oyun sizi aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde edemeyeceğinize döve döve ikna ediyor. Bazı alan çatışmaları ve boss mücadelelerinde elimizdeki kart ve silah dizilimlerini kontrol ettiğimizi söyleyebilirim. Özellikle bazı kartlar size avantaj sağlarken bazıları tüm ekibinize destek veriyor. Bazı kartların avantajı kadar size verdiği dezavantaj da söz konusu oluyor. Ekibi kurarken seçtiğiniz karakterlere, aldığınız kartlara ve oyun içinde topladığınız silahlara dikkat etmek gerekiyor.

    Bu dinamik oyun anlayışı sizi ekiple sürekli olarak açık iletişimde tutma yönünde ilerliyor. Kritik bazı hatalar bütün takımın ölmesine ya da büyük oranda sargı bezi, ilkyardım kiti vb. eşyaları tüketmesiyle sonuçlanabiliyor.

    Oyun anlayışı böyle iken görsellik ve ambians bize neler sunuyor? Öncelikle ses konusuna burada bir parantez açmak istiyorum. Farklı oyunlarda da içinde bulunduğunuz binaya, konteynere, eve, arabaya göre sesin farklı algılanma deneyimini yaşadık. Yeni bir olay değil elbette. Ses ile olan ilk imtihanımız Creative marka ses kartlarının bazı modellerinde yer alan, ses kartı driver ve uygulamalarının yüklenmesinden sonra Windows açılış sesinin gök gürültüsünü almasına kadar dayanır. O günden beri ses konusu bazılarımız için önemli bir unsur. Oyunlarda “ses kasma” gibi tabirler, özel kulaklık ayarları ya da kolon dizilimi gibi şeyler hep dikkatimizi çekti. Bu bağlamda da oyunun içinde gerçekçi olarak evin içindeki yüzeylerden ayrı, yuvarlak ya da kare dar koridorlarda ayrı, koridorların beton ya da yüzeylerinde farklı metaller olması durumunda daha farklı seslerin yansıma yaptığını Back 4 Blood içinde gördüm. Bu insanı elbette daha bir oyun moduna sokuyor. Açık alanda sesin yankısını geniş geniş alırken, kapalı mekanlarda farklı farklı duymak ayrı bir haz. Çok klas bir çalışma olmuş tebrikler!

    Görsellik açısından oyun size hem performans hem de kaliteyi sunuyor. Etrafınızdaki binalar, tepelik alanlar, çayırlar, tarlalar, araçlar ve zombilerden zarar görmüş ya da gören her şey o kadar iyi bir şekilde hazırlanıp sunuluyor ki, şu da şöyle olsaymış dediğiniz bir durum oluşmuyor. Özellikle NVIDIA ekran kartı kullanıcıları için ilk gün çıkan sürücü desteği ve DLSS ile birlikte oyun performans açısından çok iyi bir çizgi yakalıyor. Bu konuda NVIDIA’nın DLSS performans modunda RTX 2060 ekran kartlarından dahi 4K çözünürlükte 60 FPS civarında alabileceği yönünde testleri mevcut. Normalde 41 FPS civarı alınabilen noktada çok başarılı bir iyileştirme sunulmuş. Bu konuda NVIDIA ile Back 4 Blood ekibi açık betada da birlikte çalışmışlardı ve o dönemde de oldukça iyi bir deneyim oyuncularla buluşmuştu.

    Konuyu kapatmadan önce oyunun Türkçe dil seçeneği ile geldiğini de belirtmem gerekir. Hatta o kadar iyi bir Türkçe lokalizasyona sahip ki, ara ara bu çeviriler sizi oyunun ortasında gülmekten oyunu oynayamaz hale bile sokabilir. 2 tanesini hemen aşağıda görebilirsiniz. Aşırı başarılı bir çalışma!

    Arkadaşlarınızla ister konsol ortamında isterseniz de PC ortamında bu heyecanı yaşamanıza sağlayan Back 4 Blood, tekrar tekrar oynanabilir yapısı ile sizi farklı zorluklarda sonsuz bir mücadeleye davet ediyor.

    Eğer Back 4 Blood’ı beğendiyseniz, buraya tıklayarak satın alabilirsiniz.