Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 658

    Metaverse e-ticaret ekosistemini nasıl dönüştürecek?

    Metaverse son günlerin en popüler teknoloji trendi. 90’lı yıllarda bilimkurgu dünyasında sanal gerçeklik evrenini tasvir etmek için kullanılan Metaverse, bugün AR/VR uygulamalarından, online oyunlara, NFT tabanlı sanat eserlere kadar geniş bir çerçevede kullanılıyor. Sanal gerçeklik teknolojilerinin ve internetin bir araya gelmesiyle oluşturulan kolektif bir alan sunan metaverse, geçtiğimiz aylarda Mark Zuckerberg’in metaverse dünyasına adım attıklarını söylemesiyle tekrar gündeme oturdu. Birkaç aydır ise sıklıkla farklı endüstriler üzerindeki etkileri tartışılıyor.

    Metaverse üzerinden arsalar satılıyor, markalar bu yeni sanal evrende mağazalar açıyor, metaverse ajansları kuruluyor. Tüm bu talep bu ekosistemde ilkler arasında olmakla ilgili şüphesiz. Ancak gerçek şu ki her ne kadar buna yakın veya benzer teknolojiler önceden çıkmış olsa da metaverse daha tam olarak hazır değil. Ancak bu durum metaverse’ü geçici bir trend yapmıyor. Tam aksine şirketlerin pazarlama stratejilerinin, ticaret yapış biçimlerinin yakın gelecekte metaverse ile tekrar yapılanacağını söyleyebiliriz. Özellikle perakende, moda gibi e-ticaretin hakim olduğu alanlar yeniden yapılanacak. Yakın gelecekte birçok şirket bu platform içerisinde dükkan açıp satış yapacak. E-ticaret dükkanları, fiziksel dükkanların dolaşılabilen bir formu haline gelecek.

    Çevrim içi ve çevrim dışı ticaret bütünleşiyor
    Meta veri tabanındaki e-ticaretin önümüzdeki yıllarda hızlanacağı kesin. Bu teknolojinin benimsenmesi arttıkça, çevrimdışı alışverişi çevrimiçi alışverişle birleştiren yeni özellikler ortaya çıkacaktır.
    Artırılmış gerçeklik teknolojisi bu noktada tüketicilerin satın almadan önce ürünle ilgili daha fazla fikir sahibi olmaları, ürüne ve satıcıya güvenebilmeleri açısından önemli bir rol üstleniyor. Bu sadece tüketiciye değil satıcıya büyük fayda sağlayacak. Bu sayede satıcıların iadeleri azalacak ve müşteri tabanları genişleyecek.

    Ürün keşfi ve kişiselleştirme hızlanacak
    Metaverse teknolojisi, markaların müşterilerine son derece kişiselleştirilmiş bir dijital deneyim sunmasına olanak tanıyacak. Meta veri deposu, alışveriş yapanların tam olarak istediklerini, tam olarak istedikleri zaman bulmalarını kolaylaştıran kusursuz bir deneyim sunacak. Kişiselleştirilmiş dijital alışveriş deneyimlerinin mevcut sınırlamalarının aksine, meta veri deposu, markaların alışveriş deneyimini her zamankinden daha fazla müşteriye ulaşmak için geniş ölçekte özelleştirmesini sağlayacak.

    Sosyal medya ve e-ticaret arasındaki ayrım meta veri tabanında kapanmaya devam edecek. Çevrimiçi ürün incelemelerinde olduğu gibi, sosyal kanıt zaten e-ticaretin merkezinde yer alan bir gerçek. Metaverse’de markalar, müşterilerin markanın kendisiyle ve markanın diğer takipçileri ile etkileşim kurmasına olanak tanıyan ilgi çekici topluluklar oluşturabilecek.

    NFT’ler meta evreninde daha fazla öne çıkacak
    NFT’ler, meta veri deposu için başka bir önemli unsur olarak öne çıkacak. Markalar, alışveriş deneyimini geliştirmek için NFT’leri birkaç benzersiz amaç için kullanabilecek. Örneğin NFT’ler tamamen yeni dijital ürünler oluşturmak için kullanılacak. Ayrıca makbuz, özel etkinliklere giriş kartı ve hatta yeni ürün lansmanlarına erken erişim olarak da kullanılacaklar. NFT’ler, bir markanın en tutkulu müşterileri ve marka savunucuları için bir dizi özel fırsat yaratmak için de kullanılabilecek.

    Metaverse içerisinde reklam verme seçenekleri de olacak haliyle. Reklamlar, sanal ilan panoları veya metaverse içerisindeki binaların üstüne konulabilecek. Bu bugün sosyal medya platformlarının kullandığı kişisel reklamlar gibi de olabilir ya da daha önce hiç görmediğimiz formatlar da ortaya çıkabilir.

    Teknolojinin ticareti yeniden şekillendireceği bir döneme girdik. Bu teknolojiler geliştikçe ve fiziksel ve dijital dünya arasındaki çizgiler bulanıklaştıkça, bildiğimiz şekliyle e-ticaret neredeyse tamamen yenilenmiş haliyle meta veri tabanında var olmaya başlayacak. Önümüzdeki dönemde metaverse içerisinde büyük ihtimalle NFT ve blockchain teknolojilerini daha yaygın olarak göreceğiz.

    Apple Watch’da İşleri Hızlandırmanın Yolları

          Bileğimizdeki mini bilgisayarlar olarak tanımlayabileceğimiz akıllı saatlerde bazen uygulamalar arasında kaybolabiliyoruz. Uygulamalar arasında geçişler bazen uzun sürebiliyor.  Apple Watch’da İşleri Hızlandırmanın Yolları başlıklı yazımda, akıllı telefondaki standart işleri hızlandırmaya yardımcı olacak ipuçlarından bahsedeceğim.

    Uygulamalar arasında geçişi hızlandırma

          Apple Watch’da bir uygulamayı kullanırken yanlışlıkla bir bildirime dokunduğunuzda, önceki uygulamaya dönmek için birkaç işlem yapmanız gerekiyor.  Cihazda önceki yaptığınız işleme geri dönmek için  ana ekran düğmesine ( Digital Crown)  iki kez dokunarak bu işlemi hızlandırabilirsiniz.  Ana ekran düğmesine iki kez üst üste basıldığında her zaman en son açılan uygulamaya geri dönülüyor. Bu işlemdeki sınırlama ise sürekli olarak iki uygulama arasında geçiş yapılmasıdır. Eğer ikiden fazla uygulama arasında geçiş yapmak isteniyorsa, ana ekran düğmesine iki kez basılması işe yaramayacaktır.

    Saat ekranında bildirimleri ve Kontrol merkezini açma

          Apple Watch’ta saat kadranı açıkken, kontrol merkezini başlatmak için ekranın altından yukarı doğru kaydırmanız gerekir.  Aynı şekilde, bildirimleri kontrol etmek için de ekranı yukarıdan aşağı hızlıca kaydırmanız gerekir. Akıllı saate herhangi bir uygulama açıldığında, kontrol merkezi ve bildirim setleri çalışmayı durdurur.

          Apple Watch’ta uygulama açıkken kontrol merkezi ve bildirim setinin çalışmasını sağlamanı geçici bir çözümü bulunuyor.  Cihazda bir uygulama açıkken kontrol merkezinin açılmasını sağlamak için ekranın alt kısmına parmağınızı basılı tutup yukarı kaydırmak yeterli olacaktır. Aynı şekilde, bildirimleri görmek için de, ekranın üst kısmına parmağınızı basılı tutup aşağı doğru kaydırmanız yeterlidir.

    Egzersiz yaparken müziği kontrol edin

          Apple Watch’unuzdaki egzersiz uygulamasında herhangi bir egzersizinizi kaydederken, uygulamadan çıkmadan müziği kolayca kontrol edebilirsiniz. Egzersiz uygulaması ekranında, ekranı sola doğru kaydırdığınızda müzik çalma kontrollerini göreceksiniz. Yorucu egzersiz sırasında müzik kontrollerine erişim için fazla zaman ve geçiş yapmayı engelleyen bu özelliğin oldukça kullanışlı olduğunu söyleyebilirim. Apple Watch’da İşleri Hızlandırmanın Yolları

    Aramaları sessize almak veye reddetmek için Apple Watch kullanma

          Kolunuzda Apple Watch varken, cep telefonundan bir görüşme isteği aldığınızda, Apple Watch’unuz da çalar. Gelen görüşme isteklerini sessize almak veya reddetmek istiyorsanız, birkaç hızlı numara kullanabilirsiniz. Aramayı susturmak için Apple Watch’unuzun ekranını bir saniyeliğine avucunuzla kapatmanız yeterli olacaktır.  Arama işlemi sadece arayan kişinin işlemine son vermesi ile son bulacaktır. Bu işlem ile siz gelen aramayı sadece susturmuş olursunuz.

    iPhone’un kilidini açmak için Apple Watch’unuzu kullanın

          Apple Watch’u maske takarken iPhone kilidini açmak için kullanabilirsiniz. Bu özelliği kullanıma açtığınızda artık her seferinde Apple Watch üzerinden kilit açılması söz konusu olacaktır. Sadece Face ID servisi üzerinden açılan uygulamalarda Watch üzerinde kilit açma işlemi kullanılamamaktadır.

    Apple Watch’u kullanarak Mac’inizin kilidini açın

          Apple Watch’unuzu aynı zamanda Mac’inizin otomatik olarak kilidinin açılması için de kullanabilirsiniz. Bu özellik çalışırken size  oldukça zaman kazandıracaktır. Bu özellik ile aynı zamanda Mac üzerinde yönetici yetkisi ile işlem yapma hakkı da elde edilmektedir.

          Apple Watch modellerine bir göz atmak için bu linki kullanabilirsiniz.

          Twitter takip için @salihertugrul    YouTube kanalım

     

    İşte Aralık ayının en iyi iOS cihazları!

    AnTuTu ekibi, yeni yıla girilmesiyle birlikte son raporlarını yayınlamaya başladı. Son olarak Android cephesinde en iyi orta ve üst seviye telefonları açıklayan ekip, kısa bir aranın ardından iOS çalıştıran iPhone ve iPad cihazların listesini de yayınladı.

    Bilindiği üzere Apple’ın cihazları, genellikle yılda bir çıktığı için AnTuTu ekibi bu testleri uzun süre aralıklarla paylaşıyor. Dolayısıyla son liste de, hem eski hem de iPhone 13 gibi yeni nesil modelleri kapsıyor.

    AnTuTu, Aralık ayının en iyi performans gösteren Apple cihazlarını açıkladı

    AnTuTu V9 sürümünde yapılan testler, 1-31 Aralık tarihinde hem iPad, hem de iPhone cihazlar üzerinde gerçekleştirildi. Test sonuçların bakıldığında iPad Pro 5 (12.9 inç) modeli, aldığı puan ile en iyi performans gösteren iOS cihazı oldu.

    Listenin ilk üçü, Apple’ın iPad Pro  serisi tabletlerden oluşuyor. İlk sırada iPad Pro  5’i görürken bunu; iPad Pro 5 (11 inç) ve iPad Pro 3 (12.9 inç) modelleri takip ediyor. İlk beş ise, iPhone 13 Pro Max ve iPhone 13 Pro modelleriyle tamamlanıyor. Listenin devamı ise şöyle;

    6- iPad Pro 4 (12.9 inç)
    7- iPad Pro 4 (11 inç)
    8- iPad mini 6
    9- iPad Pro 3 (11 inç)
    10- iPhone 13

    İşte Aralık ayının en iyi performans gösteren iOS cihazları yukarıdaki gibi. AnTuTu bu sonuçların, ortalama puanlara göre hesaplandığını da ayrıca belirtti. Peki listede sizin cihazınız var mı? Yorumlarda paylaşın.

     

    Samsung Galaxy S21 FE 5G’nin fiyatı belli oldu

    Samsung’un yeni amiral gemisi Galaxy S21 FE 5G’nin merakla beklenen Türkiye satış fiyatı belli oldu.

    Güçlü performansı, profesyonel düzeyde kamera özellikleri, üstün ekran deneyimi, geliştirilmiş batarya gibi hayranların en sevdiği S21 özellikleriyle donatılan Samsung Galaxy S21 ailesinin en son ve en yeni üyesi Galaxy S21 FE 5G’nin Türkiye satış fiyatı, 8 GB RAM (Bellek) ile 128GB’lık versiyonu için 10.999 TL, 256GB versiyonu için ise 11.999 TL olarak açıklandı.

    11 Ocak tarihinden itibaren Türkiye’de satışa sunulacak cihazın 128 GB’lık versiyonu 10.999 TL, 256GB versiyonu ise 11.999 TL’den başlayan fiyatlarla tüketicilerle buluşacak. Galaxy S21 FE 5G, diğer tüm Samsung akıllı telefonlarında olduğu gibi 3 yıl Android ve 1 yıl güvenlik güncellemesi olmak üzere; toplam 4 yıl güncelleme desteği ile geliyor.

    Galaxy S21 FE, günümüzde 7/24 hareket halinde olan kullanıcılara ayak uydurabilen güçlü bir işlemcinin ve ekranın öneminden yola çıkılarak, Galaxy’nin diğer S21 Serisi cihazlarda da kullanılan en yeni ve süper hızlı işlemci ‘Exynos 2100’ ile donatıldı. Exynos 2100, 5nm EUV (ekstrem ultra-viyole) teknolojisi sayesinde güçlü performans ve yüksek enerji verimliliği sunarak daha iyi çoklu görev ve oyun deneyimini mümkün hale getiriyor.

    Samsung’un ilk 5G-entegrasyonlu amiral gemisi mobil işlemcisi olan Exynos 2100, yüzde 20’ye varan enerji tasarrufu veya öncülü olan 7nm işlemciyle kıyaslandığında yüzde 10 oranında daha yüksek genel performans sağlayan 5nm EUV işleme teknolojisini kullanıyor.

    Citroën, mobilite teknolojilerini CES 2022’de tanıttı

    Mobilite dünyasının yenilikleriyle dikkat çekmeye devam eden Citroën, mobilite teknolojilerini 2022 Tüketici Elektroniği Fuarı’nda (CES) sergiledi.

    Fransız üretici, 5-8 Ocak 2022 tarihleri arasında Las Vegas’ta düzenlenen dünyanın önde gelen elektronik, teknoloji ve inovasyon fuarında mevcut ve gelecekteki ulaşım vizyonu olan Citroën Skate ve Citroën Ami’yi sahneye çıkardı. Otonom bir teknoloji platformu olarak dikkat çeken Skate, kullanıcılarını şehir içerisinde bir noktadan diğerine taşırken onlara benzersiz bir araç içi deneyimi yaşatıyor.

    Bununla birlikte, geçtiğimiz ay içerisinde Türkiye lansmanı da gerçekleştirilen ve Mart ayından itibaren satışa çıkacak olan elektrikli mobilite çözümü Citroën Ami de CES’in yıldızları arasında yer alıyor. Ami, hem bireysel kullanıcıların hem de profesyonellerin mikro mobilite ihtiyaçlarına cevap veririken, erişilebilir, elektrikli ve ultra kompakt yapısı ile de dikkat çekiyor.

    Herkes için mobilite mottosu ile geleceğin ulaşım teknolojilerine öncülük eden Citroën, dünyanın en önemli teknoloji fuarlarından bir tanesi olan CES’e elektrikli mobilite çözümleriyle damga vuruyor. Otonom Ulaşım Vizyonu Konsepti ve Citroën Ami, Las Vegas’ta gerçekleştirilen 2022 CES’te Citroën’in mevcut ve gelecekteki ulaşım ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi çözümlerini gözler önüne seriyor.

    Citroën için geleceğin ulaşımı temiz, paylaşımlı ve bağlantılı. Citroën Otonom Ulaşım Vizyonu konsepti, kullanıcılara ilgili deneyim ve hizmetlerle kişiye özel ulaşım sağlayarak bu felsefeyi somutlaştırıyor. Citroën sayesinde kullanıcıların sürüşe odaklanması gerekmiyor. Bunun yerine serbest zamanlarını en iyi şekilde değerlendiriyor ve seyahat deneyimlerinin tadını çıkartıyorlar.

    Samsung Home Hub ile ev işlerini tek cihazdan yönetmek mümkün

    Samsung’un ‘SmartThings’ destekli ve yapay zeka tabanlı tablet ve dokunmatik ekran çözümü ‘Home Hub’, tüm ailelerin ihtiyaçlarını karşılayan, kişiselleştirilmiş ve bağlantılı bir ev deneyimi sunuyor.

    Samsung, kişiselleştirilmiş ve bağlantılı ev hizmetlerine anında erişim sağlayan yeni çözümü Home Hub’ı tanıttı. ‘Home Hub’, kullanıcıların yenilikçi ve tablet tarzı dokunmatik ekranlı bir cihaz üzerinden tüm ev aletlerini yönetilebilmesine imkan sunuyor. Cihaz, akıllı ev aletleri arasında gelişmiş bağlantı oluşturarak kullanıcıların ihtiyaçlarını anlamak ve doğru çözümleri otomatik olarak sunmak üzere yapay zekâ desteği ve SmartThings uygulamasını kullanıyor.

    Daha geniş bir bağlı cihaz yelpazesi

    Evin her köşesindeki akıllı ev aletlerine bağlanan Samsung Home Hub ile kullanıcılar günlük rutinlerini yönetebilirken, evlerinin günlük bakımını tek bir cihazdan gerçekleştirebilecek. Bir ev kumandası olarak evin tamamında bağlantılı ve kapsamlı bir kontrol sistemi sunan Home Hub, her işin üstesinden kolayca gelebilmeyi sağlıyor. Samsung Home Hub, piyasaya sürüldüğü andan itibaren Samsung akıllı cihazlar da dahil olmak üzere ‘SmartThings’ ekosistemindeki tüm cihazlara bağlanabilecek.

    Yapay zeka ve SmartThings ile kişiselleştirilmiş deneyimler

    Yapay zeka destekli çok çeşitli ve kişiselleştirilmiş SmartThings hizmetleri ilk defa Samsung Home Hub ile birleştirilerek tek bir cihaz üzerinden yönetilebiliyor. Söz konusu SmartThings hizmetleri yemek pişirme, giysi bakımı, evcil hayvan, hava, enerji ve ev bakım sihirbazı özelliklerinde kullanılabiliyor.

    Razer Project Sophia ve Enki Pro HyperSense ile tanışın

    Enki Pro HyperSense oyun koltuğu, yeni bir gerçekçilik düzeyi sunarken; tamamen modüler tasarıma sahip olan Project Sophia kullanıcının taleplerine uyacak şekilde kişiselleştirilebilme özelliği vadediyor…

    Razer, dünyanın ilk gerçek oyun masası konsepti Project Sophia ve D-BOX markalı yerleşik yüksek kaliteli haptiklere sahip oyun koltuğu Enki Pro HyperSense ile oyun ve ev bilgisayarlarının geleceğine yönelik vizyonunu açıkladı.

    Razer’ın vizyoner Ar-Ge departmanı tarafından oluşturulan Project Sophia ve Enki Pro HyperSense, herhangi bir ev kurulumunu üst seviyelere çıkartmak adına yenilikçi çözümler sunuyor.

    Evden çalışmanın her zamankinden daha yaygın hale gelmesiyle birlikte, birçok kişi kurulumlarını gün boyunca ihtiyaçları gereği çok sayıda farklı kullanım için yapılandırmakta zorlanıyor. Gerek bir ofis ortamı olsun gerekse oyun, yayın veya içerik üretimi olsun, her farklı kurulum işlevselliğini arttırmak adına kendine özel bir dizi ekstra çevre birimi ve cihaza ihtiyaç duyar.

    Kullanıcıların iş için e-postaları ve Word belgelerini karıştırmak, oyun oynarken hedefe giden düşmanları patlatmak veya Twitch’te yayınlar yapmak gibi farklı işler için çalışma alanlarını hızla yeniden yapılandırmalarına olanak tanıyan, tamamen kişiselleştirilebilir, modüler bir tasarım olan Project Sophia, tüm bu zorluklara kusursuz bir çözüm sunuyor.

    Tamamen modüler

    Project Sophia’nın esnekliğinin merkezinde, benzeri görülmemiş bir kişiselleştirme düzeyi için 13 adede kadar ayrı modülü destekleyebilen, tamamen değiştirilebilir bir masa bulunur. Bu, her bölümün ikincil ekranlar, sistem izleme araçları, dokunmatik ekranlı kısayol panelleri, kalem tabletler, ses mikseri birimleri ve hatta harici capture kartlar gibi bir dizi göreve özgü bileşenle yapılandırılmasına olanak tanır. Böylece kullanıcının kurulumu, herhangi bir durum için saniyeler içinde değiştirilebilir duruma geliyor.

    ASUS ve ROG, yenilikçi monitör modellerini tanıttı #CES2022

    Yeni ürünler arasında dünyanın yansıma önleyici Mikro Doku kaplamasına sahip ilk OLED oyuncu monitörü, dünyanın ilk 1440p 360 Hz e-spor monitörü ve Wacom EMR teknolojisinden yararlanan ProArt taşınabilir monitör bulunuyor…

    ASUS ve ROG, CES 2022’de oyuncular, yaratıcı profesyoneller, kurumsal mobil kullanıcılar, evden çalışanlar ve uzaktan eğitim alanlar için geliştirdiği yeni ekranlarını duyurdu.

    Ekran teknolojilerinin sınırlarını zorlayan ROG, CES 2022’de çok sayıda yeni ROG oyuncu monitörü tanıttı. Yeni ürünler arasında dünyanın ilk 1440p 360 Hz oyuncu monitörü PG27AQN, dünyanın yansıma önleyici Mikro Doku kaplamasına sahip ilk 42 inç ve 48 inç OLED oyuncu monitörleri OLED PG42UQ ve PG48UQ, mini LED özelliğine sahip 4K çözünürlüklü ROG Swift PG32UQXE monitör bulunuyor.

    Yaratıcı profesyoneller için sunulan ASUS ProArt ekran modelleri arasındaki PA169CDV hem PANTONE® Validated hem de Calman Verified sertifikalarına sahip ilk taşınabilir monitör olma unvanını taşıyor. PA169CDV ayrıca Wacom EMR teknolojisinden de yararlanıyor. Bunun yanı sıra 15,6 inç 4K (3840 x 2160) HDR OLED monitör ProArt Display OLED PA16DC ve 34 inç 21:9 UWQHD (3440 x 1440) 120 Hz değişken kare hızlı düz ekran ProArt Display PA348CGV modelleri de kullanıcıların beğenisine sunuldu.

    Dışarıda ve seyahat ederken çalışmak veya eğlenmek isteyen kullanıcılar ise yüksek kapasiteli pile sahip ZenScreen Go MB16AWP kablosuz taşınabilir monitörü kesinlikle beğenecek. Tanıtılan modeller arasında yer alan ZenScreen Ink MB14AHD adlı 14 inç IPS panelli modelde ise 10 nokta dokunmatik özelliği ve yazı yazmak için aktif dijital kalem bulunuyor.

    ASUS Webcam BE24ECSNK adlı 23,8 inç FHD (1920 x 1080) IPS monitör, uzaktan çalışma ve eğitim için 2 MP FHD web kamerası ve mikrofon dizilimi gibi ideal özelliklerle donatıldı.

    Togg, CES’te teknoloji ve sanatı birleştirdi

    Togg dünya sahnesine çıktığı ABD’nin Las Vegas kentinde düzenlenen Tüketici Elektroniği Şovu CES’de marka DNA’sına uygun olarak teknoloji ve sanatı bir araya getirdi.

    Klasik Türk müziğinin 2500 eserini öğrenerek Togg’a özel bir beste yapan yapay zeka, geri dönüştürülmüş malzemeden üç boyutlu yazıcıyla 1001 saatte üretilmiş zeytin ağacı ve kelimelerin anlamlarını görselleştiren dijital çalışma Togg’un CES’e damga vuran farklılıklarıydı.

    Türkiye’nin küresel teknoloji markası Togg, ABD’nin Las Vegas şehrinde 5-7 Ocak tarihleri arasında düzenlenen CES 2022’de (Consumer Electronics Show), marka DNA’sını oluşturan dualite yaklaşımı teknoloji ve sanat kavramlarını birleştirerek vurguladı. Markanın dünyaya merhaba derken kullandığı müziği yapay zeka besteledi. Zeytin ağacının hemen yanında yer alan ve canlıyı korumak kadar atığı da değerlendirmek fikrini vurgulayan geri kazanılmış plastikten üretilmiş zeytin ağacı Togg’un sahiplendiği değerlere dikkat çekti.

    Togg, geleceğe bakışını vurgulayan ‘Transition Concept Smart Device’ adını verdiği konsept otomobilini, yapay zekâ algoritmasıyla bestelenen bir eserle tanıttı. Besteci ve yeni medya sanatçısı Mehmet Ünal, klasik Türk müziğinde bilimsel ölçüm ve hesap yapmaya yönelik yazılım geliştiren Prof. Dr. Barış Bozkurt’un verilerini kullanarak, 2500 eserden yapay zeka algoritmasıyla melodik, ritmik ve tınısal açıdan yeni varyasyonlar elde etti. Mehmet Ünal çalışmasında, Itri, İsmail Dede Efendi, Hacı Arif Bey, Tanburi Cemil Bey ve Sadettin Kaynak gibi değerli sanatçıların eserlerinin de yer aldığı Türk makam müziğindeki ritmik ve melodik analizleri bir araya getirerek, modern ses estetiğine ve farklı müzik tarzlarına bir uyarlama gerçekleştirdi. Yapay zeka tarafından bestelenen eser, bir insan tarafından çalınarak son haline getirildi. Togg, bu yaklaşımıyla en son teknolojilere uyum sağlarken, kültürel mirasına da sahip çıktığını gösterdi.

    BMW en yeni teknolojilerini #CES2022’de lanse etti

    BMW, her yıl Las Vegas’ta düzenlenen dünyanın en önemli teknoloji etkinliklerinden Tüketici Elektroniği Fuarı’nda (CES) elektrikli mobilite alanındaki amiral gemisi iX’in M versiyonunu ve kullanıcı deneyimini en üst noktaya taşımak için geliştirdiği yeni teknolojilerini tanıttı.

    Covid-19 salgını sebebiyle 2021’de düzenlenemeyen Tüketici Elektroniği Fuarı (Consumer Electronics Show – CES), bir yıllık aradan sonra 5-8 Ocak tarihlerinde kapılarını ziyaretçilere açtı. Elektrikli mobilite konusunda otomotiv sektörünün önde gelen markalarından olan BMW, CES 2022 boyunca otomotiv sektöründe yeni bir çığır açan renk değiştirme teknolojisi BMW iX Flow (E Ink) ve BMW IconicSounds Electric ile BMW Theatre Screen teknolojilerini dünyanın beğenisine sundu.

    E Ink Teknolojisiyle Rengi Değişen BMW iX

    CES 2022 fuarına damgasını vuran BMW’nin Flow – E Ink renk değiştirme teknolojisi, BMW iX modelinin üzerinde otomobil ve teknoloji tutkunlarına tanıtıldı. Otomotiv sektörüne yeni bir boyut getiren bu teknoloji, otomobilin dış yüzeyinin elektrik sinyalleriyle uyarılarak gövdenin istenilen rengi alabilmesine olanak sağlıyor.

    Değişken renk yelpazesi sayesinde BMW iX Flow daha verimli bir otomobil haline geliyor. Açık ve koyu renklerin güneş ışığını yansıtma ve soğurma özellikleri dikkate alınarak geliştirilen bu teknoloji, araç içi sıcaklığı hava şartlarına göre optimum seviyede tutabiliyor.

     

    (Xanax)