Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 646

    Windows 11 İçin Son Derece Önemli Olan TPM Nedir?

    Windows 11’in hayatımıza girmesiyle çok önemli bir hale gelen TPM nedir? Aslında bilgisayar üreticileri Güvenilir Platform Modülü’nü (Trusted Platform Module-TPM) dizüstü bilgisayarlar ve masaüstü bilgisayarlar için bir güvenlik özelliği olarak listeliyor. Birçoğumuz TPM’i Windows 11 ile birlikte duymaya başladı ama aslında uzun süredir bilinen bir protokoldü.

    TPM güvenliği yazılım yeteneklerinin üzerinde ve ötesinde geliştirebiliyor ve PC’nizin daha stabil çalışmasını sağlamak için de kullanılabilir. Trusted Computing Group (TCG) adlı bir endüstri konsorsiyumu 2009’da TPM’yi sunduğundan beri, 2 milyardan fazla çip PC’lere, ATM’lere, set üstü kutularına (dijital yayın alıcısı) ve farklı teknolojik cihazlara yerleştirildi. TPM standardı yıllar içinde güncellendi ve en son TPM 2.0 sürümü 2014 Ekim ayında yayınlandı.

    Güvenilir Platform Modülü, donanım tabanlı güvenlik sağlamak için genellikle bir bilgisayarda yerleşik olarak bulunan bir mikroçiptir. Bu çipler genellikle anakartların üzerinde tümleşik olarak geliyor ve bazı kullanıcılar daha sonradan ekleme yapabilir. Eğer sisteminiz halihazırda TPM 2.0 destekliyor olsa bile bu güvenlik özelliği varsayılan olarak aktif olmayabilir. Bu özelliği aktif etmek istiyorsanız buradaki makalemizden faydalanabilirsiniz.

    Gün boyunca ilettiğimiz verilerin tamamı olmasa da bir kısmı şifresiz düz metin olarak aktarılır. TPM yongaları ise şifrelenmemiş biçimde gönderilen bu verileri, önemli parolaları veya şifreleme anahtarlarını korumak için bir yazılım ve donanım karışımı kullanmakta.

    Bir TPM yongası, sistemin bütünlüğünün bir virüs veya kötü amaçlı yazılım tarafından tehlikeye atıldığını algılarsa, sorunu çözmeye yardımcı olmak için karantina modunda başlayabilir. Bazı Google Chromebook’larda TPM çipleri mevcut ve başlatma sırasında çip, yetkisiz değişiklikler için BIOS’ta (başlatma sürecini başlatan bir anakart üretici yazılımı) tarama yapar.

    TPM çipleri ayrıca çevrimiçi hizmetlere giriş yapmak için kullanılan şifreleme anahtarlarının, sertifikaların ve parolaların güvenli bir şekilde saklanmasını sağlıyor. Bu yöntem ise verilerin sabit sürücüdeki yazılımın içinde depolanmasından çok daha güvenli.

    Ağa bağlı set üstü kutulardaki TPM yongaları, dijital haklar yönetimini mümkün kılarken böylece medya şirketleri hırsızlık endişesi duymadan içerik dağıtabiliyor.

    Başlangıçta verilerini güvence altına almak isteyen işletmeleri veya daha büyük şirketleri hedef alırken, TPM yongaları artık tüm kullanıcılara güvenlik sağlamak için dizüstü bilgisayarlar ve masaüstü bilgisayarlar için bir gereklilik haline geliyor.

    Microsoft, Windows 11 ile birlikte TPM 2.0’ın bir zorunluluk haline geleceğini duyurdu. Bu özellik 2016’dan beri birçok dizüstü bilgisayarda ve CPU’larda mevcut olduğu için çoğu kullanıcı için bir sorun teşkil etmiyor. Ancak eski sistemleri kullanan insanların sayısı yadsınamaz ve eski donanımlar çöpe gitmiş değil. Bu bağlamda Windows 11’e geçiş yapmak isteyenlerin TPM destekli bir bilgisayara geçmesi gerekecek.

    Burada bir parantez açmak gerekirse, Microsoft’un TPM gereksinimlerini atlatmak için çeşitli yöntemler olduğunu, 2006 üretimi Pentium 4 sisteme Windows 11 kurulduğunu belirtmiştik.

    TPM ile Neler Yapabilirsiniz?

    TPM’nin en temel kullanımı, sisteminiz için bir oturum açma parolası belirlemek. Çip, bu verileri sabit sürücünüzde saklamak yerine otomatik olarak koruyacaktır. Bir sistemde TPM yongası varsa, kullanıcı sistemi veya belirli dosyaları kilitlemek için kullanılan şifreleme anahtarlarını oluşturabilir ve yönetebilir.

    Birçok kişi Windows’un BitLocker Drive şifreleme yardımcı programını etkinleştirmek için bir TPM kullanıyor. TPM ve BitLocker içeren bir sistemi çalıştırdığınızda, çip başlatmanın güvenli olup olmadığını görmek için bir dizi koşullu testi faaliyete geçiriyor. TPM yongası ayrıca sabit diskin çalınması durumunda olabileceği gibi başka bir konuma taşındığını algılarsa sistemi kilitleyebilir.

    Yerleşik parmak izi okuyuculu dizüstü bilgisayarlar, doğal olarak elde edilen parmak izi verileri bir yerde depolamak zorunda. Kaydedilen parmak izleri ise genellikle TPM’de saklanıyor. TPM yongası ek olarak belirli şirketlerin kullanıcı kimlik doğrulaması ve oturum açma için ihtiyaç duyduğu akıllı kart okuyucularını da etkinleştiriyor.

     

    Xiaomi Mix 5 Pro render görüntüleri sızdırıldı

    Geçtiğimiz haftalarda Xiaomi Mix 5 ailesinin tanıtım tarihi sızdırılmıştı. Şirketin yeni amiral gemisi modeli olan Xiaomi Mix 5 Pro’nun render görüntüleri ortaya çıktı.

     

    Xiaomi Mix 5 Pro render görüntüleri

    Xiaomi Mix 5 ailesi, gücünü Qualcomm tarafından üretilen Snapdragon 8 Gen 1 işlemciden alacak. Snapdragon 8 Gen1 işlemcide 1 adet 3.09GHz Cortex-X2, 2 adet 2.50GHz ve 4 adet 1.79GHz çekirdek mevcut. Dimensity 9000 modelinde de olduğu gibi 4nm teknolojisi ile üretilecek işlemci, Adreno 730 grafik arabirimiyle karşımıza çıkacak.

    Xiaomi Mix 5, 8 GB LPDDR5 RAM ve 128 GB depolama ile kullanıcıların karşısına çıkacak. Mix 5 Pro modelinin ise 12 GB LPDRR5 RAM ve 256 GB depolama ile tanıtılacağı tahmin ediliyor.

    L1A ve L1 model numaraları ile ortaya çıkan Xiaomi Mix 5 ailesi, kamera sensörleri konusunda biri birinden farklı olacak. Xiaomi Mix Fold modelinde karşımıza çıkan Surge C1, Mix 4 Pro’da da yer alacak. 3A algoritmasına sahip olan Surge C1, otomatik odaklama ve otomatik beyaz dengesi gibi işlevleri aynı anda gerçekleştirebiliyor.

    Hem Mix 5 hem de Mix 5 Pro modelinin 48 Megapiksel ön kamera ile geleceği sızdırılan bilgiler arasında yer alıyor. Mix 5 modelinin ana kamerasının Sony IMX766, Mix 5 Pro modelinin ana kamerasının ise IMX 707 sensör ile geleceği tahmin ediliyor. Mix 5 Pro modelinde OIS desstekli 50 Megapiksel ana kamera, 48 Megapiksel ultra geniş açılı kamera ve 5x optik yakınlaştırmaya sahip 48 Megapiksel telefoto kamera yer alacak.

    İddia: Google’ın artırılmış gerçeklik gözlüğü 2024’te geliyor

    Google, Project Iris ismini verdiği artırılmış gerçeklik gözlüğünü geliştirme sürecindeki çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ediyor. 300 kişilik devasa bir ekip tarafından geliştirilen Project Iris, planlara göre 2024 yılında satışa sunulacak.

    Sadece Google değil, birçok şirket sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gibi yeni teknolojilere sahip gözlükler üretmeye çalışıyor. Google da bu rekabete uzak kalmak istemediğini yaptığı çalışmalarla iyiden iyiye belli ediyor.

    Yabancı basında çıkan haberlere göre Pixel ekibinden de isimleri içeren 300 kişilik bir ekip tarafından geliştirilen Project Iris, aynı zamanda Project Starline’ı da yöneten Clay Bavor tarafından denetleniyor ve denetlemeler sonucu çıkan raporlar da direkt olarak şirket CEO’su Sundar Pichai’ye sunuluyor.

    Google’ın artırılmış gerçeklik gözlüğünün, piyasada olan mevcut gözlüklerden çok daha gelişmiş ve kaliteli olacağı, aynı zamanda da yaşattığı sürükleyicilik hissinin oldukça iyi olacağı belirtiliyor.

    Her ne kadar elimizde net bir bilgi olmasa da, San Francisco’da geliştirilen Project Iris’in dış görünüşünün bir kayak gözlüğünü andırdığı söyleniyor.

    DJI Action 2 neler sunuyor!

    DJI Action 2 aksiyon kamerası yenilenmiş ve güncellenmiş özellikleri ile bu tarz ürün tutkunlarını etkilemeye devam ediyor.

    Konu aksiyon kamerası dendiğinde akla GoPro geliyor olsa da son yıllarda bu markanın önemli bir rakibi de DJI cephesinden geldi: Osmo Action. Markanın bu modeli ilk piyasaya sürüldüğünde yenilikçi ön ekran özelliği ile dikkat çekiyordu. Sonradan GoPro‘nun kendi modellerine de getirdiği bu özellik çekim yapan kişinin kendini görebilmesini sağlıyordu.

    DJI Action 2 neler sunuyor!

    DJI ilk aksiyon kamerası modelini 2019 yılında piyasaya sürmüştü. Osmo Action‘ın ardından ürün ismini değiştiren marka Osmo kelimesini çıkarıp Action 2 modelini satışa sundu.

    Yeni model ilkine sadece isim olarak benziyor. Tasarım anlamında ise tamamen farklı bir model bizleri karşılıyor. Artık sadece bir kamera görünümünde olan Action 2’nin ön yüzünde ekran da bulunmuyor. daha kompakt bir yapıya kavuşan aksiyon kamerası eskinin dikdörtgen tasarımı yerine kare bir tasarımla geliyor.

    Cihazın arka yüzünde 1.76 inçlik bir OLED dokunmatik ekran bulunuyor. Cihazda önceki sürümden farklı olarak artık bellek kartı yuvası bulunmuyor. Bunun yerine 32 GB depolama alanı bulunan Action 2‘de ek modüllerdeki yuvalarla bu alanı genişletebiliyorsunuz.

    4K 120 fps video kayıt edebilen aksiyon kamerası aynı zamanda 12 MP fotoğraf kayıt edebilme özelliğine sahip. HorizonSteady özelliği ile titreşimsiz ve yatay eksine sabit fotoğraf ve videolar kayıt edebilen Action 2 aynı zamanda 4X dijital zoom özelliği ile donatılmış.

    10 metreye kadar su altında da kullanılabilen aksiyon kamerası Wi-Fi ve Bluetooth teknolojilerini destekliyor.

    Modül özelliği

    Action 2’nin önemli bir özelliği ise farklı modüllerle farklı özellikler sunabilmesi. Mesela harici ekran modülü ile cihazın ne çektiğini ön taraftan bakarken de görebiliyorsunuz. Pil modülü ile çalışma süresini artırabiliyorsunuz. bu ve benzeri ek aksesuarları cihazın mıknatıs özellikli yuvalarına takarak kullanabiliyorsunuz.

    Action 2 o kadar küçük ki özel mıknatıslı bir tutucu ile tişörtünüze bile takarak kullanabiliyorsunuz. Bu da yapabileceklerinizi hayal gücünüze bağlı olarak geliştirebileceğiniz anlamına geliyor.

    Video ve görüntü kalitesi oldukça iyi olan aksiyon kamerasının titreşim engelleme özelliği de gayet güzel bir şekilde çalışıyor.

    İki farklı paket seçeneği var

    Türkiye’de ve dünyada farklı iki paket ile satılan DJI Action 2, Çift Ekranlı Combo Set ya da Güç Modülü Combo Set olarak satın alabiliyorsunuz.

    DJI Action 2

    4K 120 fps
    155 derece görüş açısı
    HorizonSteady özelliği
    Ekran ve pil modül desteği
    10 metreye kadar su altında kullanılabilme
    56 gram ağırlık
    12 MP fotoğraf çözünürlüğü
    HDR video
    4X zoom

    Ghostwire: Tokyo’nun çıkış tarihi sızdırıldı

    Bethesda’nın yaptığı ve Tango Gameworks tarafından geliştirilen korku türündeki PS5 özel oyunu Ghostwire: Tokyo’nun çıkış tarihi sızdırıldı.

    PlayStation Store’daki bir hata üzerine PlayStation kullanıcıları, oyunun çıkış tarihini 24 Mart 2022 olarak gördü. Geliştirici şirket tarafından oyunun çıkış tarihi daha önceden 2022 yılının ilkbahar aylarına ertelendiği için, bu sızdırılan tarihin gerçek olması oldukça muhtemel. PlayStation Store’daki bu hata, kısa bir sürenin ardından hemen düzeltildi ve oyunun çıkış tarihi kaldırıldı.

    Sony ile Bethesda’nın anlaşması üzerine PlayStation 5’e özel olarak yapılacak olan Ghostwire: Tokyo, belirli bir sürenin ardından PC ve Xbox’a da çıkış yapacak.

    Oyunda Tokyo, nüfusunun %99’unun ortadan kaybolmasının ardınan ölümcül kötü güçler tarafından istila ediliyor. Bizim görevimiz ise bu istilanın ardınan değer verdiğimiz şeyleri kurtarmak ve hem halkın neden kaybolduğu ile hem de istila ile ilgili bilgi toplamak olacak.

    Metaverse Nedir? Bu Terimle Birlikte Hayatmızda Neler Değişti?

    Metaverse aslında kaba tabiriyle sanal evrendir. Sanal evren, geleneksel kişisel bilgisayarların yanı sıra, sanal ve artırılmış gerçeklik cihazları aracılığıyla kalıcı çevrimiçi 3 boyutlu sanal ortamları destekleyen, İnternet’in varsayımsal bir yinelemesidir.


    Bakmakta fayda var: realme iddialı serisi ile küresel olarak 40 milyon sevkiyata ulaştı 


    İlk defa “metaverse” kavramı Neal Stephenson’ın 1992 yılında yayımladığı bilimkurgu romanı Snow Crash’de ortaya çıkmıştır. Metaverse kavramı kurgusal bir dünyayı nitelemiş. Kelimelerin anlamına bakacak olursakta “Meta” Yunancada “öte, sonra” anlamlarına gelen bir kavram, “universe” İngilizcede evren anlamında kullanılan bir kelime.  Metaverse ise, bu iki kelimenin bir araya gelmesiyle oluşturulan ve Türkçeye “evren ötesi” ya da “öte evren” olarak çevrilen bir kavram.

    Son dönemlerin popüler kavramlarından kripto paralar (coin), Non-Fungible Token (NFT) ve son olarak Metaverse. Peki Metaverse ne işe yarar, ne için kullanılır ya da yaşadığımız fiziki dünyadan ne gibi bir farklılıları var onlara yakından bakalım.

    Metaverse ne işe yarar?

    Metaverse Evreninde Veri Güvenliği, Verilerin İşlenmesi ve Yapay Zeka • Girişimio

    Özellikle Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in yaptığı açıklama sonrasında şirket, Meta adında bir oluşum altında faaliyetlerine devam edeceğini açıkladı. Bundan sonra ise herkesin dilinde bir “Meta” kavramı kazımış oldu. Elinde büyük bir veri havuzu olan Facebook, milyonlarca insanın metaverilerine sahip. Metaverse evreni  içerisinde harcanabilecek birçok coin projeleri, NFT’ler direkt olarak metaverse ile ilişkisi içerisinde.  Bu projelerin çoğu metaverse evreninde farklı alanlarda hizmet vermek özelliği taşıyor. Peki tam olarak Metaverse ile neler yapılabilir:

    • Dijital sanat eseri olarak geçen NFT’ler metaverse ekosisteminde sergilenip satılabilir.
    • Sahip olunan herhangi bir dijital varlık, eser veya ürün metaverse’e eklenebilir.
    • Metaverse coinler, metaverse dünyasında sanal bir ekonomi oluşturmak için kullanılabilir.
    • İnsanlar takım arkadaşları ile 3 boyutlu bir ofis ortamında toplantı düzenleyebilir, iletişim kurabilir ve sorunların çözümünü gerçeğe en yakın şekilde sadece oturma odasında oturarak gerçekleştirebilir.
    • Metaverse konsere gitmek, müze ziyaret etmek, etkinliklere katılmak, sosyalleşmek ve oyun oynamak için kullanılabilir.
    • Günlük hayatta yapılan her şey 3 boyutlu avatarlar ile metaverse’te yapılabilir.
    • Artırılmış gerçeklik yoluyla insanlar metaverse içinde kendini gerçek dünyadan çok daha farklı şekilde ifade edebilir ve evrenler arası geçiş yapabilir.
    • Çalışmak, gezmek, bir yerleri ziyaret etmek, alışveriş yapmak gibi akla gelebilecek her şey ve çok daha fazlası metaverse ile gerçekleştirilebilir. (Kaynak:kriptoparadunyasi.net)

    Gelecek adına Metaverse neler vadediyor?

    Metaverse nedir? Neden gelecekte internetin yerini alacak? - Webrazzi

    Bu sorunun ucunun çok açık olmasıyla beraber, ne kadar gelişeceği ve ne kadar kullanımının yayılacağına hep beraber şahit olacağız. Bu teknoloji yeterince geliştiği takdirde, insanlar edindikleri sanal gerçeklik cihazları (bknz: oculus) sayesinde alışveriş yapma, sinemaya gitme, kafede zaman geçirme gibi pek çok eylemi fiziksel bir çaba harcamaksızın yapma fırsatına erişecektir. Hatta 2020 yılında ünlü rap sanatçısı Travis Scott Fortnite platformu içerisinde metaverse ortamında sanal bir konser düzenlemiştir. Bunun gibi birçok etkinlikleri de ilerleyen dönemlerde fazlasıyla göreceğiz.

    Redmi Note 10S: Pil sıkıntısı çeken kişilere özel

    Redmi Note 10S , 5000 mAh’lik pil kapasitesi ve yapay zeka destekli 4’lü kamera sistemi ile özellikle gençlere hitap ediyor. Tam bir fiyat/performans ürünü olan Note 10S’e yakından bakıyoruz.

     Redmi Note 10S , dört farklı renk seçeneğiyle piyasada bulunuyorç. Bunlar: yıldız ışığı moru, oniks grisi, çakıl beyazı ve okyanus mavisi.  Ürüne yakından baktığımızda arka tarafı pürüzsüz ve parlak bir yüzeye sahip olduğu hemen anlaşılıyor. Yanlardan yumuşatılmış güzel bir tasarım hattı oluşturan Note 10s. 8.29mm kalınlığında ve  178.8 gram ağırlığında. Telefonumuz Type-C bağlantı noktasına ve 3.5mm kulaklık girişine sahip. Arka tarafa baktığımızda ise, yapay zekâ destekli dörtlü kamera sistemini görüyoruz.

    Unutmadan. Redmi, aynı zamanda ikili hoparlör ve yüksek çözünürlüklü ses sertifikalı bir ses sistemiyle geliyor. Yani işitsel tarafta da iddialı bir üründen söz edebiliriz.Buna ek olarak cihazın parmak izi okuyucu sensörü ise, sağ yan tarafta, güç tuşuna konumlandırılmış ve oldukça hızlı çalışıyor.

    Redmi Note 10S

    6.43 inç ekran

    Redmi Note 10S, 6.43 inç değerde ekrana sahip. Amoled teknolojisinin kullanıldığı ekran, 2400×1080 çözünürlüğe ulaşıyor ve maksimum olarak 1100 nit parlaklık değerini sunabiliyor. Yani ürün, hem iç mekânda, hem de güneş ışığının yoğun olduğu dış mekân kullanımlarında da iyi bir performansa sergiliyor.

    Ekran ayarlarına gittiğimizde, başlıklar arasında okuma modu da bulunuyor. Bu mod sayesinde, uzun süreli kullanımlarda gözlerimiz rahatsız olmadan hareket edebiliriz. Tabii e-kitap okumayı sevenler için de iyi bir tercih.

    Redmi Note 10S

    Helio G95 işlemci

    Telefonda MediaTek Helio G95 işlemcisi kullanılıyor. MediaTek’in 2020 yılında tanıttığı çipset, çoklu kamera desteğinden oyunlarda yüksek performansa kadar pek çok amacı gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bize deneyimleyebilmemiz için gelen telefonda, 6GB LPDDR4X RAM ve 128GB UFS 2.2 dahili depolama mevcut. Yani hem depolama hem de çalıştırma tarafında tatmin edici performanslardan söz etmek mümkün.

    Android 11 işletim sistemi bulunan telefon, kolay bir kullanıma sahip. Ekranlar arası geçişler, oyun ve uygulama çalıştırma yeteneklerinden memnun kaldık. Zaten telefonda ön yüklü olarak gelen bazı oyun ve uygulamalar da var. Örneğin, bu cihazda PUBG Mobile’ı akıcı detaylarla oynayabildik ve uzun süreli deneyimlerde de ciddi bir ısınma seviyesiyle karşılaşmadık. Cihaz, Geekbench 5 testimizde de tek çekirdekte 509, çift çekirdekte 1496 puan elde etti.

    Redmi Note 10S

    Yapay zeka kamera sistemi

    Redmi Note 10S, arka tarafta yapay zekâ destekli dörtlü kamera sistemine sahip. 64 + 8 + 2 + 2MP. 64MP ana kamera, f/1.79 açıklık değerine sahip ve iyi ışık alabildiği için gece çekimlerinde de güzel sonuçlar verebiliyor. 8MP ultra geniş açılı kamera, 118 derecelik çekim açısına sahip. Kalabalık çekimler ve manzara çekimleri için özellikle iyi ışıklı ortamlarda güzel sonuçlar veriyor.

    Redmi Note 10S

    2MP makro kamera ise, yakın mesafede minik detayları yakalamanız için önemli ve o da iyi ışıklı ortamlarda güzel sonuçlar veriyor. Ve son olarak 2MP derinlik sensörü de bokehli görseller için önemli. Kameralar, genel olarak iyi ışıklı ortamlarda güzel fotoğraflar ve videolar çekebilmenize imkân sunuyor. Video tarafında, telefonun 4K 30FPS ve 1080p 60FPS gibi çekim seçenekleri olduğunu da belirtelim. Ek olarak, hızlı ve ağır video çekim seçenekleri de var.

    Ön tarafa geldiğimizde ise, 13MP değerdeki kamera, özellikle iyi ışıklı ortamlarda görüntülü görüşmeler ve selfie’ler için güzel sonuçlar veriyor. Tabii bokeh, HDR, çeşitli makyaj ve filtre detayları da mevcut. Video tarafında 1080p 30FPS değerini ve hızlı video çekim özelliğini sunduğunu da ekleyelim.

    Redmi Note 10S

    5000 mAh pil

    Telefon, tam 5000mAh değerde pile sahip ve bu pil, hızlı şarj desteği de sunuyor. Bu pili, 33w hızlı şarj adaptörüyle kısa sürede şarj edebilirsiniz. Deneyimlerimiz itibarıyla, tek şarj ile gündelik kullanımda iki günü görebiliyorsunuz. Tabii şarj seviyeniz azaldığında, performanstan biraz feragat ederek daha uzun süreli kullanım için ultra pil tasarruf modunu da aktifleştirebilirsiniz.

    Redmi ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    2021’in en iyi ekran performansı gösteren akıllı telefonları

    2021 yılı akıllı telefon sektörü açısından bir hayli hareketliydi. Şirketler, rekabette bir adım öne geçebilmek için en yeni modellerini kullanıcıların beğenisine sunarken, bu cihazları çeşitli standartlar altında test ederek karşılaştıran DxOMark gibi platformlar da belirli aralıklarla karşımıza çıkmaya başladı. Son olarak platform, 2021’in en iyi ekran performansı gösteren akıllı telefonlarını açıkladı…

    Not: Listede yalnızca 2021 yılında çıkış yapmış akıllı telefonlar yer almaktadır.

    DxOMark’a göre 2021’in en iyi ekrana sahip akıllı telefonları

    DxOMark tarafından açıklanan verilere göre 2021’in en iyi ekran performansı gösteren akıllı telefonu geçtiğimiz yılın eylül ayında tanıtılan iPhone 13 Pro Max oldu. Toplamda 99 puan almayı başaran modeli, 98 puanla aynı seriden iPhone 13 Pro takip etti. Serinin bir diğer üyesi iPhone 13, 93 puanla üçüncü sıradan kendine yer bulurken, dördüncü sırada 93 puanla ABD yaptırımlarının gölgesinde faaliyetlerini sürdüren Huawei’nin P50 Pro yer aldı. Beşinci sırada ise 91 puanla Samsung Galaxy S21 Ultra 5G’nin Snapdragon sürümü bulunuyor.

    İşte 2021’in en iyi ekran performansına sahip akıllı telefonları:

    1. iPhone 13 Pro Max – 99 puan
    2. iPhone 13 Pro – 98 puan
    3. iPhone 13 – 93 puan
    4. Huawei P50 Pro – 93 puan
    5. Samsung Galaxy S21 Ultra 5G (Snapdragon sürümü) – 91 puan
    6. Samsung Galaxy S21 Ultra 5G (Exynos sürümü) – 91 puan
    7. vivo X70 Pro+  – 91 puan
    8. iPhone 13 mini – 90 puan
    9. Google Pixel 6 Pro – 90 puan
    10. OnePlus 9 Pro – 89 puan
    11. Samsung Galaxy Z Fold 3 5G – 89 puan
    12. TCL 20 Pro 5G – 89 puan
    13. Xiaomi 11T – 89 puan
    14. OnePlus 9 – 88 puan
    15. Oppo Find X3 Pro – 88 puan
    16. Google Pixel 6 – 87 puan
    17. Xiaomi 11T – 87 puan
    18. Xiaomi 11 Ultra – 87 puan
    19. OPPO Reno 6 Pro 5G – 86 puan
    20. Sony Xperia 1 III – 86 puan

    realme iddialı serisi ile küresel olarak 40 milyon sevkiyata ulaştı

    Genç akıllı telefon markası realme, çıkışından bu yana büyük ses getiren Sayı Serisi’ ile 40 milyon satış hacmine ulaştığını duyurdu. Yapılan resmî açıklamayla realme’nin ulaştığı bu satış hacmiyle Yeni Nesil Akıllı Telefon sıralamasında 4. sırada yer aldığı tespit edildi.

    Alanında profesyonel olan Strategy Analytics’e göre, realme’nin ‘Sayı Serisi’nin satış hacmi 40 Milyon sevkiyatlık bir noktaya ulaştı. Sonuçların gösterdiği üzere, realme elde ettiği bu başarıyla orta-segment ürünleri ile daha fazla kişi tarafından destek görmeye başladı. Böylelikle realme’nin Sayı Serisi küresel anlamda en hızlı 40 Milyon gönderiye ulaşan seriler arasına girdi.

    realme, yakaladığı 40 Milyon sevkiyat numarasıyla en hızlı satış hacmine ulaşmayı başaran markalardan birisi oldu. Bu başarıyı, sadece 14 çeyreklik bir sürecin sonunda elde etti.

    2018 yılında Sky Li tarafından kurulan ve “Dare to Leap” ruhunun yön verdiği realme, dünyanın altıncı en büyük akıllı telefon şirketidir ve sadece iki yılda dünya çapındaki 21 pazarda en iyi beş akıllı telefon şirketinden biri haline gelmiştir. 2021 yılının ikinci çeyreği itibariyle, realme Çin ve Güneydoğu Asya, Güney Asya, Avrupa, Orta Doğu, Latin Amerika ve Afrika dahil dünya çapında 61 pazara girerken global kullanıcı tabanı 100 milyonu geçti.

    2021 yılının en popüler 5 mobil uygulaması

    2021 yılında da pandemi nedeniyle evden ve hibrit çalışma modellerinin daha da yaygınlaşmasıyla vaktinin büyük bölümünü evde geçirenlerin sayısı daha da arttı. Vaktinin büyük bölümünü evde geçiren insanlar vakitlerini daha verimli kullanmak için dil öğrenmek, kitap okumak, dizi-film seyretmek gibi aktivitelere yöneldiler. Bu aktivitelerde en büyük yardımcıları akıllı telefonlar oldu. Bu yazımızda 2021 yılında en popüler olan ve kullanıcıların işlerini kolaylaştıran uygulamaları sizler için derledik.

    Duolingo

    2021 yılında birçok kişi yeni bir yabancı dil öğrenmeye yöneldi. Yabancı dil öğrenmek isteyenlerin en büyük yardımcısı Duolingo oldu. 300 milyonu aşkın kullanıcıya sahip uygulama dünyanın en çok indirilen eğitim uygulamalarından biri haline geldi. Dil öğrenmeyi oyun haline getiren uygulama etkileşimli bir şekilde çalıştığı için kullanıcılardan büyük ilgi gördü. Uygulamada İngilizce, Almanca, Fransızca ve Rusça dahil olmak üzere 38’ün üzerinde dil ve 98 farklı kurs bulunuyor. Ancak ana dilinizi Türkçe olarak belirlediğinizde öğrenebileceğiniz dil sayısı kısıtlanıyor. Ana dilinizi İngilizce olarak girerseniz ve seviyeniz yeterliyse birçok farklı dil öğrenmek mümkün. Uygulama sürekli geliştiriliyor ve her geçen gün daha kullanışlı bir hale geliyor.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.duolingo&hl=tr&gl=US

    LastPass

    Kullanıcıların aklında tutması gereken parola sayısı her geçen gün artıyor. Bu nedenle 2021 yılının en popüler mobil uygulamalarından biri LastPass oldu. Uygulama tüm parolalarınızı tek bir yerde güvenle tutmanızı sağlıyor. Tek hatırlamanız gereken LastPass’ın ana parolası. Uygulama, hangi sitelerde aynı parolanın kullanıldığını ve hangi parolaların zayıf olduğunu gösterebiliyor. Parola girmeniz gereken herhangi bir siteye girdiğinizde kullanıcı adınızı ve parolanızı otomatik olarak giriyor. Uygulamayı mobil cihazlarınızda ve bilgisayarlarınızda kullanabiliyorsunuz. Ancak ücretsiz kullanımda bilgisayar ya da mobil arasında seçim yapmanız gerekiyor.  Hem mobil cihazlarınızda hem de bilgisayarda kullanmak istiyorsanız ücret ödemelisiniz.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.lastpass.lpandroid&hl=tr&gl=US

    MX Player

    MX Player uygulaması birçok Android kullanıcısının telefonunda olan uygulamalardan biridir. 2021 yılında da en çok indirilen uygulamalar arasında yer aldı. Telefonunuzda dizi ya da film seyretmeyi seviyorsanız ya da gelişmiş bir video oynatıcı arıyorsanız bu uygulama telefonunuzun olmazsa olmazlarındandır. Gelişmiş AC3 ses desteği, donanım hızlandırması ve altyazı seçenekleri ile videoları telefonunuzda sorunsuz bir şekilde oynatabilirsiniz.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mxtech.videoplayer.ad

    PicsArt Photo Studio

    Listemizin dördüncü sırasında fotoğrafları düzenleyebilmenizi ve kolajlar yapabilmenizi sağlayan PicsArt Photo Studio var. Şu ana kadar 500 milyonun üzerinde kullanıcının indirip telefonunda kullandığı bu uygulama çektiğiniz fotoğraflar üzerinde düzenlemeler yapabilmenizi, yazı ekleyebilmenizi, farklı fotoğrafları bir araya getirebilmenizi sağlayan gelişmiş bir fotoğraf düzenleyicisi. Uygulamada yüzlerce şablon ve efekt bulunuyor. Uygulamayı ücretsiz olarak indirip kullanabiliyorsunuz. Temel özellikler ücretsiz olarak kullanılabiliyor. Ancak daha fazla özellik istiyorsanız bir miktar ücret ödemeniz gerekiyor.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.picsart.studio

    GarageBand

    Listemizin son sırasında GarageBand var. Uygulama iPad, iPhone ve ipod touch’u birer enstrümana ve her türlü özelliğe sahip bir kayıt stüdyosuna dönüştüren, tabletle müzik yapma konusunda en iyi uygulamalardan biri. Sadece iOS tabanlı cihazlarda çalışan bu uygulama ile istediğiniz her yerde müzik yapabiliyorsunuz. İçerisindeki döngüler sayesinde kolayca müzik yapabiliyor, efektler ekleyebiliyorsunuz. Ayrıca i-cihazınızı klavye, gitar ve bateri gibi müzik aletine dönüştürerek müzik yapabiliyorsunuz. 32 kanala kadar kayıt özelliği sayesinde tek tek enstrümanları çalarak, döngüleri de kullanarak mükemmel bir müziğe imza atabiliyorsunuz. Müziğinizi e-posta, Facebook, YouTube, SoundCloud gibi mecralarda kolaylıkla paylaşabiliyorsunuz.

    iOS için: https://itunes.apple.com/tr/app/garageband/id408709785?mt=8&ls=1&v0=www-tr-ios-garageband-app-garageband