Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 647

    Rainbow Six Extraction inceleme

    0

    Rainbow Six serisinin yeni bir fikir ve deneyim odağında ortaya çıkardığı Rainbow Six Extraction inceleme konuğumuz. Yapım bize neler sunuyor ve sunduklarından neleri başarıyla gerçekleştiriyor sizin için değerlendirdik.

    Rainbow Six oyun dünyası için belli başlı değişimlere öncülük yapan bir oyundu. Vakti zamanında Delta Force, SWAT ve Operation Flashpoint gibi oyunlarla büyümüş bir nesil olarak Rainbow Six adı geçen bir yerde rahmetli Tom Clancy amcamızı anmazsak olmaz. Bugün Rainbow Six konuşuyorsak, her ne kadar bir yerden sonra üzerindeki hakları devretmiş olsa bile, Soğuk Savaş dönemi ve sonrasında yazdığı askeri, siyasi ve polisiye macera romanları ile ünlenen Amerikalı yazarın bu yapım ve benzeri çıkan seri yapımlarda Rainbow Six ismine kattığı tecrübesi büyük.

    Tom Clancy Kitapları
    Ülkemizde sahaflarda bulup arşivinize katabileceğiniz bazı Tom Clancy kitapları

    Muhtemelen siz onu televizyondan yayınlanan The Hunt for Red October, The Sum Of All Fears ve Jack Ryan ile tanımış olabilirsiniz. Polisiye romanları sevenler için çok daha bilindik bir isim aslında Clancy. Kremlin Şeytanı, Başkan’ın Emirleri, Tehlikeli Oyunlar, Gökkuşağı 6 (tanıdık geldi değil mi :D), Operasyon Merkezi ve NetForce bilinen kitapları arasında.

    Oyun tarafı ise ürettiği eserlerle aynı mizaçta ve oldukça keyifli yapımlar olarak karşımıza çıktı. 1998 yılından günümüze kadar gelen Rainbow Six, 2001 yılında ortaya çıkan ve yine günümüzde de devam eden Ghost Recon serisi, 2002 yılında oyun dünyasını yenilikleri ile sallayan ve günümüzde de yeni yapımları beklenen Splinter Cell serisi, 2008-2014 yılları arasında popüler olan Endwar, 2009 ve 2010’da birer oyun ile Arcade hava kapışmalarını bize sunan, benim aşırı beğendiğim fakat nedense devamı gelmeyen H.A.W.X ve son olarak 2016 yılında bizlerle buluşan The Division serisi Tom Clancy’nin mirasını devam ettiriyor.

    Rainbow Six serisi özellikle Gökkuşağı 6 romanıyla birlikte okunup oynandığında çoğu oyundan alamayacağınız bir hazzı size sunuyordu. Olay örgüleri, ortamdaki gelişmeler, karakterler ve isimlerle birlikte oyunu bir oyun olarak değil, bir kesit gibi görmenize olanak tanıyordu. Özellikle Rainbow Six’in Arcade yaklaşıma dönüşmeden önce plan aşamaları, oluşturacağınız timinizi belirli isimler üzerinden seçebildiğiniz aşamalarda artık ekibinizi isim isim tanımanın keyfine varıyordunuz.

    Rainbow Six
    Rainbow Six sevgimin başladığı yıllar. Rainbow Six: Rogue Spear Covert Ops Essentials (2000) – Rainbow Six (1998)

    Yıllar içinde yapımın gelişimleri ve çok oyunculu dünyaya evrilmesi, 5vs5’lik bir oyun düzenine geçmesiyle birlikte artık seçtiğiniz karakterin ya da ekibinizdeki diğer karakterlerin hikayesi ile bağınız önceki zamandaki ile paralelde gitmemeye başlamıştı. Bir MOBA oynar gibi kahramanımızı seçip bam-güm mevzuya girişiyorduk. Bu durum bizim gibi hikaye odaklı oynanışları, görev yapılarını ve karakter örgülerini merkeze alan oyunseverler için elbette hoş bir durum değildi. Yıllar içinde bu açığın kapatılması için Ubisoft çeşitli Co-Op görevler oyuna dahil etti. Son olarak vardığımız nokta ise Rainbow Six adının ana oyunun çıktığı 2015 yılından tam 8 yıl sonra genişleyerek Rainbow Six Extraction adıyla birlikte yeni bir görev ve co-op tabanlı oynanışa yelken açıyor olması diyebiliriz.

    2015 yılından beri düzenli olarak geliştirilen ve sezonlar halinde güçlendirilen Rainbow Six Siege üzerinden bir spin-off yapım olan Rainbow Six Extraction, Siege karakterlerini temele alan ve bir virüsün etkisinde kalmış bölgeler üzerinde mücadeleyi merkeze koyan bir oyun. E3 2019’da Quarantine adıyla gösterilen ve 2020 yılında çıkması planlanan bir yapımdı. Tesadüfün böylesi, 2020 yılında tüm dünyanın Covid-19 pandemisinin pençesine düşeceğinden kimsenin haberi olamazdı elbette. Bu sebeple hem oyunun geliştirilmesinin tamamlanamaması hem de cidden çok iyi gelecek bir isim değişikliği ile birlikte Extraction olarak oyun çıkışını gerçekleştirdi.

    Biraz Rainbow Six 101 gibi oldu buraya kadar yazdıklarım lakin temele dair bilgilendirmeleri yapmadan oyun hakkında konuşmak, hele bir spin-off üzerinde görüş beyan etmek benim tercih ettiğim bir durum değil. Artık Rainbow Six Extraction için detaylara doğru geçebiliriz.

    Rainbow Six Extraction yukarıda da bahsettiğim gibi PvE ve Co-Op odaklı bir yapım. Archaean adlı bir virüsün yayılması ile birlikte durumun kontrolden çıktığı aşamada devreye giren REACT isimli özel bir ekibin olaya el koyması ile bizde konuya dahil oluyoruz. Burada farklı bir bakış olarak bugüne kadar gördüğünüz oyunlar özelinde belki de deneyimlemediğiniz bir yaklaşım ile geliyor.

    Olayın temeli oyunu bitirmek için oynamak değil geliştirmek ve genişletmek için oynamak üzerine kurulu. Rainbow Six Siege tarafından tanıyacağınız operatörler ile birlikte New York City, San Francisco, Alaska gibi merkezlerde Hot Zone ve Sub Zone yapısı ile operasyonlara katılıyoruz.

    İlerleyiş kolaydan zora doğru sekansta gerçekleşiyor. Yeni operatör açmak ya da var olanların seviyesini ilerletmek için izleyeceğiniz yolda size basamak olarak sunuluyor.  Ayrıca görev yapısında da inovatif bir durum var. Görevlerin ilerleme aşamasına göre yorulduğunuz ya da sıkıldığınız noktada bölgeden güvenli çıkış noktalarından çıkabiliyorsunuz. Böylece görevin başarısız olması gibi bir durum olmadan ve sürecinizi de bozmadan oynamaya devam edebiliyorsunuz.

    Elbette görevleri ve Challenge’ları tamamlamak size iyi bir puan olarak geri dönüyor. Bu da oyun içinde daha fazla güçlenmenizi, yeni ekipmanlar, bölgeler ve operatörler olarak geri dönüyor. Operatörler, eşyalar, şehirler ve Progress olarak sürecin ilerlediği sizi uzun süre oyalayabilecek bir malzeme ortada duruyor.

    3 kişilik ekip olarak iniş yaptığınız virüslü bölgelerde çeşitli tek atımlık görevler ve operatör kurtarma gibi aksiyonlarımız mevcut. Burada önemli olan nokta “Sessizliği sağlayacak mıyız?” yoksa “Gürültü kopartacak mıyız?” sorularından birini cevap olarak seçmekte. İlk aşamalar oldukça hafif düşmanlarla karşılaşıyoruz fakat ilerledikçe gürültü kopartma fikri size hiç sıcak gelmeyebilir. Mermiler ve can paketleri limitli, farklı düşmanların saldırı yetenekleri, sizi zorlayacak yaklaşımları mevcut. Taktiksel ve olabildiğine doğru zamanda doğru yerde tetiği çekmeyi, bir gürültü kopacaksa bile onu yönetebileceğinizden emin olmanızı gerektiriyor. Bu durum bence Extraction’ı keyifli kılmış.

    Bu oynanış esnasında seçtiğiniz operatörün çatışmanın gidişatına nasıl etki ettiğine de dikkat etmeniz gerekiyor. Bazı operatörler sıhhiyet benzeri size destek olabilirken, bazıları daha sessiz ve gizlilik üzerine odaklı. Kimisi tuzak kurmada, başkaları ise sersemletme üzerine başarılı. Bu açıdan Kodeks’i okumanızı ve karakterlerin detayları üzerinden bir kompozisyon oluşturmanızı öneririm. Oyunun Türkçe olarak geliyor olması bu konuda işinizi oldukça kolaylaştıracaktır.

    Oynanış bilindik Rainbow Six Siege’den çok farklı değil. Ekipmanlar ve silahlar da aynı şekilde. Kısa bir okuma sonrasında temel bilgilendirme ile silahlarda neyi kullanmanız gerektiğini sizin oyun eğiliminize göre tercih edebiliyorsunuz.

    Benzer zombili – yaratıklı Co-Op oyunlarda olduğu gibi karşımızdaki düşmanların farklı türleri mevcut. Üzerinize koşanlar, sizi belli noktalarda sabitleyenler, etrafı tuzaklayanlar, görünmezlik kullananlar derken adım adım tansiyon yükseliyor. Bu konuda gördüğüm en yaratıcı fikir ise sizin kopyanız olarak karşınıza çıkan Protean türü. Sadece düşmanlar olarak değil, çevresel olarak yayılabilen sporlar, mayınlar ve diğer yavaşlatıcı unsurlar ile direncinizi kırmak, ses çıkartmanızı sağlamak ve yerinizin tespit edilmesi burada fark edilmenize olanak tanıyor. Dikkat çekmenizle birlikte de olaylar başlıyor.

    Rainbow Six Extraction grafikleri ve sesleri ile de başarılı bir çizgide ilerliyor. Siege’in günümüzde bile ne kadar güzel gözüktüğünü düşündüğümüzde, sistemi yormayan, oldukça akıcı ve göze hoş gelen görsel stili ile yapım kaliteli grafikler eşliğinde çoğu sistemde iyi optimize edilmiş olarak oyuncuların karşısına çıkmış.

    Yapımın Xbox Game Pass tarafında da ilk günden itibaren ücretsiz olarak oyuncuların karşısına çıktığını da belirtmeden geçmeyelim. Taktik oyunları seviyor, arkadaşlarınızla heyecanlı ve uzun soluklu macera istiyorsanız Rainbow Six Extraction sizin için güzel bir seçenek olabilir.

    Kış fotoğrafçılığı için dikkat edilmesi gereken püf noktalar

    Kış fotoğrafçılığı, bir taraftan eşsiz manzaralar yakalamanıza imkân tanır. Diğer taraftan ise mevsimin getirdiği hava koşulları fotoğraf tutkunları için olumsuz fiziki şartlara neden olur. Bu nedenle kış mevsiminde iyi bir manzara yakalamadan önce kış şartlarına uygun giyinmekte fayda var. Peki, kışın eşsiz manzaralar elde etmek için nelere dikkat etmek gerekiyor?

    Kış manzaraları çekerken dikkat edilmesi gerekenler

    Kış fotoğrafları genelde kar manzaralı ve beyaz tonun baskın olduğu fotoğraflardır. Öncelikli olarak çekim yaptığımız akıllı telefon ya da fotoğraf makinesinin beyaz ayarını doğru yapmak gerekiyor. Hava şartları ise belki de kış fotoğrafları için en önemli detaylardan biri. Eşsiz manzaralar yakalamak için öncelikle hava şartlarına uygun hazırlanmak şart. Kış fotoğraflarında portre çekimlerinde dikkat edilmesi gerekenler ve ters ışık manzaralarının önemi ise diğer önemli başlıklar. 

    Beyaz ayarı ve düşük pozlama

    Otomatik beyaz ayarı ile çekilen kış manzaraları genel anlamda griye dönük bir tona sahip oluyor. Burada pozlama telafisini artıya çekmek önemli. Akıllı telefonlarda bu telafi ayarlarına profesyonel ayarlar üzerinden ulaşmak mümkün. Yine bazı ücretli uygulamalar yoluyla hem ISO hem de pozlama telafisi ayarı yapabilirsiniz. Burada pozlama telafisini manzaranın parlaklığına göre en az +1 seviyesine çekmek gerekiyor. 

    Özellikle parlaklığın fazla olduğu bu manzaralarda daha yumuşak bir ışık etkisi için diyaframı daha fazla açmak ya da daha uzun pozlama yapmak da önemli. Bu tür pozlarda ise akıllı telefon ya da fotoğraf makinesi fark etmeksizin tripod kullanmanız gerekiyor. Özellikle uzun pozlama kameranın sarsıntı ve titremelere karşı daha hassas olmasına neden olur. 

    Hava şartlarına göre hazırlık

    Kışın fotoğraf çekimine planlı olarak çıktığınız günlerde daha detaylı ve anlık hava durumlarını kontrol etmek daha doğru. Bir kar fırtınası ya da yoğun yağış tüm planlarınızı altüst edebilir. 

    Hava şartlarına uygun giyinmenin yanında fotoğraf çekiminde kullanacağımız eldivenin de önemi büyük. Özellikle fotoğraf makinesi kullanıcılarının kar manzaraları çekerken fotoğraf makinesi eldiveni edinmesin de yarar var. Parmak uçlarını çok daha serbest kullanmanızı sağlayan bu eldivenler, el sıcaklığınızı da maksimum korumayı amaçlıyor.

    Yine tam bu işlevde olmasa da daha kolay kavrama sağlayacak eldivenler ya da parmaksız eldiven üzerine giyilen bir başka eldivende işinizi görebilir. Böylece fotoğraf çekerken parmaksız eldivenle makineyi daha iyi kontrol edersiniz. Çekim sonrası ise el sıcaklığını korumak için üzerine eldiven giyerek profesyonel ekipmana ihtiyaç duymadan da çekim yapabilirsiniz. 

    Fotoğraf çekiminde akıllı telefon kullananlar ise uzun süre çeki yapacaksa, telefon için özel hazırlanmış su ve darbe geçirmesine engel olan kılıflar kullanmalarında fayda var. Yine çekim sonrasında cihazın zarar görmemesi için sıcak kalacağı soğuktan koruyan bir mont cebinde taşımak daha doğru. 

    Fotoğraf makinesi kullanıcıları ise makineyi sıcak tutmak için kılıfında ya da özel çantasında taşımak önemli. Ancak burada kullanacağınız çantanın soğuk havalar için kullanılan termal özellikte olması gerekiyor. 

    Eğer böyle bir çantanız yoksa fotoğraf makinenizi ve ekipmanlarınızı hava almayan contalı özel torbalarda tutmak önemli. Özellikle pillerin sıcak kalması için ekstra önlem almanız gerekebilir. Kış şartlarında çekilen fotoğraflarda pilinizin bitmesi durumunda yedek piliniz soğuk havaya maruz kaldıysa hemen devreye girmeyecektir. 

    Yine dışarıdan sıcak bir mekâna giriş yapacaksanız fotoğraf makinenizi torbaya alıp çantanıza koymak önemli. Sıcaklık farkından dolayı makineniz iç mekânda buğu yapacaktır. Ancak makineyi çantanıza torba ile koyduğunuzda bu sıcaklık değişimine daha kolay uyum sağlar. 

    Kış fotoğrafları ve portre çekimleri

    Kış fotoğrafları genel anlamda beyaz tonludur. Bu anlamda fotoğraf çekerken kullanacağınız model ya da arkadaşlarınızın daha renkli kıyafetler giymesi daha karşıt manzaralar elde etmenizi sağlayacak. 

    Kış fotoğrafları için yaptığınız portre çekimlerinde de beyaza yakın renkler yerine daha zıt ya da karşıt renkleri tercih etmeniz önemli. Kışın çekilen portre fotoğraflarında en çok karşılaşılan durumlardan biri ise kırmızı burunlar. Bu sorundan teknik olarak kurtulmanın pek yolu yok. Ancak çekim sonrası fotoğraf düzenleme uygulamaları ile ton ve doygunluk ayarında kırmızı ve turuncu renkleri eksiye doğru almanız önemli. 

    Kış fotoğrafları ve ters ışık manzaraları

    Kış fotoğrafçılığında en önemli sahnelerden birisi güneç batımı ve doğumuna şahitlik etmek. Özellikle karla kaplanmış bir manzaranın güneş ışığı ile ilk buluşması eşsiz manzaralara neden oluyor. 

    Güneş batımı sırasında ise güneş ışığının kızıllığı ve gökyüzünün mavisinin beyazla buluşması büyülü bir mavi kontrasta neden olur. Özellikle doğanın içerisinde yakalanan gün batımı kış fotoğrafları daha eşsiz manzaralar yakalamanızı sağlar. 

    Gün doğumunda ise kışın ortaya çıkan sabah sisi çok daha kontrastlı manzaralar yakalamanıza neden olur. Ters ışıkla birlikte bu sis manzarası sabahın ilk ışıklarında daha da eşsiz hale gelir. 

    Ters ışığı güneşin zirvede olduğu ve kar yağışının devam ettiği saatler de kullanabilirsiniz. Ancak burada deklanşör hızını kar yağışının hızına göre ayarlamanız gerekiyor. Çok hızlı bir yağışta daha hızlı bir deklanşör hızı gerekebilir. Ancak en iyi sonuçlar için kar yağışının daha yavaş olduğu havaları tercih etmek önemli. 

    Yine kar yağdıktan hemen sonra güneş ışığının hafif sis üzerinden bu manzaranın üzerine vurması da ters ışık fotoğrafçılığı açısından eşsiz manzaralar yakalamanıza neden olur. 

     

    Xiaomi durmuyor! MIUI 13’e yeni özellikler geliyor

    Dünyanın en büyük akıllı telefon üreticilerinden Xiaomi, sevilen arayüzü MIUI 13’te yeni özellikleri test etmeye başladı.

    Çinli teknoloji devi , yazılım konusunda iyi bir ivme yakaladı. Firma, geçtiğimiz ay dağıtımına başladığı MIUI 13 güncellemesini desteklenen modellere ulaştırmaya başladı.

    MIUI 13’e dinamik duvar kağıtları geliyor

    Halihazırda pek çok model yeni arayüz güncellemesini alırken, bununla beraber Xiaomi, beta süreçte bazı özelliklere yer vermeye başladı. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan 22.1.17 beta güncellemesinde, MIUI 13 arayüzüne Android 12’nin dinamik tema özelliği eklendi. Bu özellik ile cihazın teması, duvar kağıtlarına göre renk değişimi yapabilecek.

    Ancak yeni özellik şu anda sınırlı uygulamada çalışıyor. Android 12’de görülen dinamik duvar kağıtları, Google uygulamaları ve diğer Monet destekli uygulamalarda çalışıyor. Dolayısıyla yeni renk paletleri, MIUI uygulamalarıyla uyumlu çalışmıyor. Ancak Xiaomi, beta sürecinin ilerleyen zamanlarında bu desteği kendi uygulamaları içinde getirecektir.

    MIUI 13 global sürümü alacağı belli olan akıllı telefonlar:

    Xiaomi Mi 11
    Xiaomi Mi 11 Ultra
    Xiaomi Mi 11i
    Xiaomi Mi 11X Pro
    Xiaomi 11X
    Xiaomi Mi Pad 5
    Redmi 10
    Redmi 10 Prime
    Xiaomi Mi 11 Lite 5G NE
    Xiaomi Mi 11 Lite NE
    Redmi Note 8 (2021)
    Xiaomi Mi 11T Pro
    Xiaomi Mi 11T
    Redmi Note 10 Pro
    Redmi Note 10 Pro Max
    Xiaomi Mi 11 Lite 5G
    Xiaomi Mi 11 Lite
    Redmi Note 10
    Redmi Note 10 JE

    MIUI 13 global sürümü alması beklenen akıllı telefonlar;

    Mi 11 Pro,
    Mi 10T Pro,
    Mi 10T,
    Mi 10T Lite,
    Mi 10 5G,
    Mi 10 Ultra,
    Mi 10 Youth 5G,
    Mi 10 Lite 5G,
    Mi 10 Pro 5G
    Mi Note 10 Lite,
    Mi Note 10,
    Mi Note 10 Pro
    Mi 9 Pro 5G,
    Mi 9 Pro,
    Mi 9 Explorer Edition
    Mi CC9 Pro
    Mi Mix Alpha
    Redmi K40,
    Redmi K40 Pro,
    Redmi K40 Pro+,
    Redmi K40 Gaming Enhanced Edition
    Redmi K30 Ultra,
    Redmi K30i 5G,
    Redmi K30 5G Racing,
    Redmi K30 Pro Zoom,
    Redmi K30 Pro,
    Redmi K30,
    Remi K30 5G
    Redmi Note 9 Pro,
    Redmi Note 9,
    Redmi Note 9S,
    Redmi Note 9 Pro Max
    Redmi 9 Prime,
    Redmi 9i, Redmi 9,
    Redmi 9A,
    Redmi 9C, R
    Redmi 9
    Redmi Note 10 Lite
    Redmi 10X Pro 5G,
    Redmi 10X 5G,
    Redmi 10X 4G
    Redmi K20 Pro Premium,
    Redmi K20 Pro
    Poco X3 NFC,
    Poco X3,
    Poco X3 Pro,
    Poco X2 Pro (or F2 Pro),
    Poco X2
    Poco M3,
    Poco M2 Pro,
    Poco M2
    Poco C3

    22 GB’a kadar RAM: Lenovo’dan yeni canavar!

    Akıllı telefon pazarında amiral gemisi telefonlar arasında rekabetin dozu bir hayli arttı. Yeni nesil teknolojileri cihazlarına getiren üreticiler, bununla beraber işlemci ve depolama tarafında da inanılmaz işler yapıyor.

    Son zamanlarda piyasaya sürülen Android telefonlar, 12 GB’a kadar RAM ile destekleniyor. Ancak bu işi ileri bir seviyeye taşımak isteyen Lenovo, 18 GB RAM‘i destekleyen bir telefonun üzerine çalışıyor. Ayrıca bu cihaz, sanal RAM desteğiyle birlikte 22 GB’a kadar RAM’e ulaşabilecek.

    Lenovo Savior Y90 geliyor

    Lenovo’nun iddialı özelliklere sahip Savior Y90 oyuncu telefonu, her açıdan yeni nesil özelliklerle gelecek. Cihazın ön tarafında,  144Hz yenileme ve 720 Hz örnekleme hızını destekleyen bir ekrana yer verilecek.

    İşlemci tarafında ise Lenovo Savior Y90, Qualcomm’un en yeni Snapdragon 8 Gen 1 yonga seti tarafından destklenecek. Ayrıca cihazda deneyimi en iyi dereceye ulaştırmak için çift motorlu hava soğutma teknolojisi de yer alacak.

    Kısa süre önce Çinli kaynaklar, Y90 oyuncu telefonunun teknik özelliklerini gösteren bir ekran görüntüsünü ortaya çıkardı. Sızdırılan görüntüde Y90’un depolama ve RAM seçenekleri de gözler önüne serildi. Bu bağlamda Lenovo Savior Y90; toplamı 640 GB olan 512+128 GB depolama ve 18 GB RAM seçeneğiyle gelecek. Yazılım tarafında sanal RAM ile desteklenecek Y90, bu sayede +4 GB ile 22 GB‘a kadar RAM seçeneğine sahip olacak.

    Diğer yandan Lenovo, oyuncu telefonunda 68W hızlı şarj ile desteklenen 5.500 mAh kapasiteli bir pil ile gelecek. Ek olarak cihaz; çift X eksenli lineer motor, Frost Blade 3.0M, Dolby Atmos ve diğer özellikleri de destekleyecek.

    Yeni Nesil Hava Nemlendirici ve Temizleyiciler

    Hava sirkülasyonu sağlayan, soluduğumuz havayı temizleyen “Yeni Nesil Hava Nemlendirici ve Temizleyiciler” kötü koku ve tozdan bizi koruyor.

    MIUI 13 global güncellemesi popüler model için çıktı!

    Akıllı telefon pazarının önde gelen isimlerinden Xiaomi, yeni arayüzü MIUI 13’ün dağıtımına istikrarlı olarak devam ediyor. Geçtiğimiz ay tanıtılan ve hemen akabinde Çin’deki modeller için dağıtıma sunulan güncelleme, şimdi ise global olarak kullanıcılara ulaşmaya başladı.

    Kararlı beta yapılarıyla birkaç model için yayınlanan MIUI 13 güncellemesi, kısa süre önce Xiaomi’nin popüler modellerinden Redmi Note 10 için çıktı. Mi Pilot test kullanıcılarıyla sınırlı güncelleme, birkaç hafta içinde herkese ulaşmaya başlayacaktır.

    Redmi Note 10, MIUI 13 güncellemesini aldı

    MIUI 13 güncellemesi, kararlı beta olarak Mi Pilot kullanıcılarına ulaşmaya başladı. V13.0.3.0.SKGMIXM yapı numarasına sahip olan güncelleme, 2.6 GB tam paket boyutuyla geliyor.

    Kullanıcılar TWRP aracılığıyla söz konusu güncellemeyi beta sürüme kayıtlı olmadan da indirebilir. Sizler de Redmi Note 10 cihazınızda MIUI 13 global sürümü deneyimlemek için buraya tıklayarak güncellemeyi indirip, ardından cihazlarınıza yükleyebilirsiniz.  Ancak bu güncellemeyi yüklemek için ROM yükleme konusunda bilgi sahibi olmanız gerektiğini de unutmamakta fayda var. Aksi taktirde güncellemenin OTA yoluyla telefonlarınıza gelmesini beklemek de yerinde bir karar olacaktır. Peki MIUI 13 güncellemesi neler sunuyordu?

    MIUI 12.5′ kıyasla Xiaomi, MIUI 13 güncellemesiyle birlikte tespit edilen yüzlerce hatayı giderdi. Lansman sırasında 400 hatayı düzelttiğini açıklayan şirket, kullanıcıların artık daha akıcı bir arayüz deneyimi yaşayacağının da sözünü verdi. Buna ek olarak tasarım tarafında da bir takım arayüz değişiklikleri yapıldı. Ayrıca yeni eklenen widget’lar da, MIUI 13’ün getirdiği en önemli özelliklerden biri olabilir.

    Apple, iPhone 15 Pro kamerasında önemli bir değişikliğe gidiyor

    Bir süre önce piyasa değeri 3 trilyon doları aşan ilk şirket ünvanını sahibi olan Apple’ın bu başarısında 2007 yılından itibaren piyasaya sürdüğü iPhone serisinin payı büyük. Her yılın eylül ya da ekim aylarında üst düzey özelliklere sahip yeni modellerini kullanıcıların beğenisine sunan şirket, iddialara göre 2023 yılında tanıtmaya hazırlandığı iPhone 15 serisinin Pro modellerinin kameralarında önemli değişikliklere gitmeye hazırlanıyor.

    Galaxy S22 serisi, tanıtılmadan ön siparişe açıldı!

    iPhone 15 Pro modellerinde 5x Periskop kamera iddiası

    Daha iPhone 14 serisi çıkmadan iPhone 15 modelleri ile ilgili sızıntıların ortaya çıkması oldukça ilginç. Ancak şirkete yakınlığıyla bilinen analist Jeff Pu’ya göre Apple, 2023’de çıkması beklenen iPhone 15 serisinin Pro modellerinin kameralarında mobil fotoğrafçılık deneyimini bir üst seviyeye çıkaracak hamleler üzerinde çalışıyor. 

    Apple, iPhone 15 Pro ve Pro Max modellerinde Galaxy S21 Ultra ve Huawei’nin P40 Pro+ gibi amiral gemisi Android telefonlarda kullanılan periskop sensörü üzerinde hummalı bir çalışma yürütüyor. 

    Bilindiği üzere piyasadaki üst segment Android telefonları 10x’e kadar optik yakınlaştırma yapabilirken, şu an için Apple’ın en güçlü modellerinden biri olarak kabul edilen iPhone 13 Pro ve Pro Max’in sensörleri ise 3x’e kadar optik zoom yapabiliyor. Durum böyle olunca söz konusu cihazların kamera performansı açısından rakiplerinin bir nebze gerisinde kaldığını söyleyebiliriz.

    iPhone 15 Pro modellerinde kullanılması beklenen periskop sensör ise maksimum 5x’e kadar optik yakınlaştırma yapabilecek. Bu değerin ilerleyen serilerde daha da artırılması ve yıllar geçtikçe kullanıcılara daha iyi bir  kamera deneyimi sunulması bekleniyor.

     

    Ev ve ofis kullanıcıları için çok fonksiyonlu yazıcı önerilerim

    Çok fonksiyonlu yazıcılar, yazıcı, tarayıcı, fotokopi makinası ve fotoğraf baskı makinası işlevlerini tek cihazda toplayan çözümler. Kullanışlılığı nedeniyle büyük ilgi gören, öğrenciler, evden çalışanlar ve küçük ofisler için ideal olan çok marifetli yazıcı önerilerimi bu yazıda bir araya getirdim.

    Bu sene üçüncü yılına giren ve tüm dünyayı derinden etkileyen koronavirüs salgını nedeniyle hem evden çalışanlar hem de uzaktan eğitime devam edenler için teknolojik donanımlara ihtiyaç ve talep arttı. Birçok kişi evlerine eğitim ya da iş ortamını kurmaya odaklanırken, masaüstü bilgisayar, taşınabilir bilgisayar ve tablet bilgisayarlar ilk sırada gelen teknolojik donanımlar olma konumunu koruyor. Bilgisayar dışında, baskı, fotokopi, tarama ve fotoğraf ihtiyaçları için çok fonksiyonlu yazıcı ürünlerine yoğun talep yaşanıyor.

    Tüm ihtiyaçlar için tek cihaz yeterli

    Ev ya da küçük ofis tipi yazıcılar söz konusu olduğunda tüm ihtiyaçlara cevap veren, çok fonksiyonlu çözümler öne çıkıyor. Tüm ihtiyaçlar derken, bir yazıcının farklı boyutlarda kâğıda baskı yapabilmesinin yanında, fotokopi, tarayıcı ve mümkünse fotoğraf baskısı da yapabiliyor olmasını tercih ediyor kullanıcılar. Bu yazıda MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan hem ekonomik fiyatlı hem de tüm ihtiyaçları karşılamaya aday ürünler öneriyorum. Hazırsanız hemen başlayalım:

    EPSON EcoTank L3210 Yazıcı+Tarayıcı+Fotokopi Tanklı Yazıcı

    EPSON EcoTank L3210

    İlk önerim EPSON firmsının çok fonksiyonlu bir ürünü olan EcoTank L3210 modeli. Bu çok fonksiyonlu yazıcı, baskı, fotokopi, tarama ve kenarlıksız fotoğraf baskısı işlevlerini tek cihazda birleştiriyor. Kartuş yerine özel olarak tasarlanmış mürekkep şişeleri kullanan ve bu sayede düşük maliyetle yüksek kaliteli baskılar alma imkânı sunan EcoTank L3210, 3 yıl yetecek kadar mürekkep yüklü olarak geliyor. Bu süre içinde hiçbir masrafa girmeden 8100 sayfaya kadar siyah-beyaz ve 6500 sayfaya kadar da renkli baskı alabilirsiniz.

    HP Smart Tank 670 All-in-One Yazıcı (6UU48A)

    HP Smart Tank 670

    Bu kategoride bir başka alternatif ise, HP firmasının Smart Tank 670 modeli. Yazıcı, fotokopi ve tarayıcı fonksiyonlarını yerine getiren ürün, 3 yıl yetecek kadar mürekkeple birlikte geliyor.  Bu hesaplama, 18.000 sayfaya kadar siyah beyaz veya 8.000 sayfaya kadar renkli baskı olarak hesaplanmış. Otomatik çift taraflı baskı alabilme, mobil cihazlardan çıktı gönderebilme gibi özellikleri de bulunan HP Smart Tank 670, çevreci bir ürün. Çünkü plastik ağırlığının yüzde 25’inden fazlası geri dönüştürülmüş yazıcılar ve diğer elektronik eşyalardan üretilmiş.

    CANON Pixma Megatank G2460 Yazıcı/ Tarayıcı/ Fotokopi/ Renkli/ Mürekkep Püskürtmeli Yazıcı

    CANON Pixma Megatank G2460

    Tavsiye edeceğim son ürün ise CANON firmasının Pixma Megatank G2460 model çok fonksiyonlu yazıcısı. Kutusunun içerisinden 5 adet mürekkep şişesi çıkan Pixma Megatank G2460 model çok fonksiyonlu yazıcı, 2 siyah mürekkep şişesi ile 12.000 sayfa veya tek bir renkli şişe setiyle 7.700 sayfa çıktı alma imkânı sunuyor. Mürekkep şişeleri gerektiğinde kolayca yeniden doldurulabiliyor. Bu yazıcı, renkli veya siyah-beyaz belgeler, fotoğraflar ve afiş gibi materyaller basmak için kullanılabiliyor. Belge veya fotoğraf taramanız gerektiğindeyse, 600 x 1200 dpi çözünürlüğünde bu ihtiyacınızı yerine getirmenize yardımcı oluyor.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim yazıcı modelleri bu kadar. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan daha fazla yazıcı seçeneği için buradan bilgi alabilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Fujifilm Instax Mini 11 ile anında fotoğraf baskısı

    Fujifilm Instax Mini 11 ile anında fotoğraf baskısı

    Microsoft Store’daki en popüler ücretsiz uygulamalar

    Redmi Note 11 Pro 4G, tüm özellikleriyle sızdırıldı!

    Xiaomi’nin Avrupa pazarları için piyasaya sürmeye hazırlandığı Redmi Note 11 Pro 4G, 26 Ocak tarihinde tanıtılacak. Türkiye pazarına da gelmesi beklenen cihaz, tanıtım tarihine günler kala tüm özellikleriyle sızdırıldı.

    Söylentilere göre 26 Ocak serisinde tanıtılacak yeni Note serisi; Redmi Note 11, Redmi Note 11 Pro 4G ve Redmi Note 11 Pro 5G olmak üzere üç model olarak gelecek. Şimdi lansman öncesi bunlardan Redmi Note 11 Pro 5G, bilinmesi gereken tüm ayrıntılarıyla gözler önüne serildi.

    Redmi Note 11 Pro 4G’nin özellikleri belli oldu

    Güvenilir kaynaklar tarafından kısa süre önce ortaya atılan bilgilere göre Redmi Note 11 Pro 4G, işlemci tarafından MediaTek Helio G96 işlemci tarafından desteklenecek. Buna ek olarak Note 11 Pro’nun 4G’li versiyonu, 120Hz yenileme hızını destekleyen 6.6 inç FHD+ AMOLED ekranla donatılacak. Ayrıca selfie kamerası için de ön tarafa ortalanmış bir delikli tasarıma yer verilecek.

    Yukarıdaki teknik özelliklerin yanı sıra Redmi Note 11 Pro 4G, 6/8 GB RAM ve 64/128 GB’a kadar da depolama seçenekleriyle satışa sunulacak. Yazılım tarafında ise cihaz kutudan direkt olarak Android 11 tabanlı MIUI 13 arayüzü ile çıkacak.

    Kameralar açısından Redmi Note 11 Pro’nun global sürümü, arka tarafında 108 Megapiksel ana kamera ile gelecek. Buna aynı zamanda 8+2 Megapiksel de yardımcı sensörler eşlik edecek. Telefonun ön tarafında ise 16 Megapiksel çözünürlükte selfie kamerası yer alacak.

    Pil ömrü açısından ise Note 11 Pro 4G, 67W hızlı şarj ile gelecek. Kısa sürede dolum yapabilen bu şarja, 5.000 mAh pil de eşlik edecek.

    Galaxy S22 serisi, tanıtılmadan ön siparişe açıldı!

    Samsung, önümüzdeki ay düzenleyeceği Galaxy Unpacked etkinliğinde yeni nesil amiral gemileri Galaxy S22 serisini duyuracak. Geçtiğimiz hafta şirket, yeni amiral gemilerine güç verecek Exynos 2200 işlemciyi duyurmuştu. Şimdi ise gözler merakla beklenen Galaxy S22 ailesine çevrildi.

    Son birkaç haftadır somut görüntülerle sızdırılan Galaxy S22 serisi, kısa bir süre önce Samsung’un resmi sitesinde görüntülendi. Bu gelişmelere birkaç saat sonra bir yenisi daha eklendi. Koreli devi, yeni akıllı telefonlarını tanıtmadan ön siparişe açtı.

    Galaxy S22 serisi için geri sayım başladı

    Şubat ayının ilk haftalarında resmiyet kazanacak Galaxy S22 serisi, Samsung tarafından birkaç gün önce onaylandı. Bu gelişmelerin hemen akabinde ise şirket, yeni amiral gemilerini ön siparişe açtı. Şu an için cihazların fiyatı hakkında bir detay verilmedi. Ancak etkinlik sonrası Samsung, tüm modellerinin fiyatını açıklayacaktır. Peki S22 serisinden neler bekleniyor?

    Samsung’un 2022 model amiral gemileri, üç model olarak gelecek. Galaxy S22, S22 Plus ve S22 Ultra serisinden olacak modellerde en güçlü model S22 Ultra olacak.

    Galaxy S22 Ultra,1200 nit parlaklık sunabilen hafif kavisli OLED ekran teknolojisine sahip olacak. Kamera tarafında ise S22 Ultra, dörtlü bir kurulum ile gelecek. waterfordbanquet.com 108 Megapiksel ana kamera ile donatılan cihaza, iki adet 10 Megaoiksel kamera ve 12 Megapiksel geniş açılı lensin eşlik etmesi bekleniyor.

    Öte yandan her üç model de, işlemci tarafında Qualcomm’un Snapdragon 8 Gen 1 yonga seti tarafından desteklenecek. Ancak Avrupa versiyonun Exynos 2200 yonga seti ve 1 TB’a kadar depolama alanı sunacağı iddia ediliyor.