Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 538

    Siz seyahat ederken eviniz güvende kalsın

    Sizin için önerdiğim güvenlik kameraları ile aklınız evinizde kalmasın, siz seyahat ederken eviniz güvende kalsın.

    AMD Threadripper 5000 Pro Serisi İşlemciler Nasıl Performans Sağlıyor?

    0

    AMD, gecikmelerin ardından Mart ayının başlarında Threadripper 5000 Pro serisini piyasaya sürmüştü. Puget Systems ise yakın zamanda AMD’nin yeni Ryzen Threadripper Pro 5000 WX işlemcilerini birkaç profesyonel uygulamada test ederken performansın eski Ryzen Threadripper 3000 serisine kıyasla çoğu iş yükünde önemli ölçüde daha iyi olduğu sonucuna vardı.

    Ayrıca Xeon W 3000 serisi ve i9-12900K dahil olmak üzere birkaç Intel yongası da test edildi. Threadripper 5000, çok çekirdekli ağır iş yüklerinde tamamen üstünlük kurmayı başardı.

    AMD’nin yeni 5000 WX Serisi modelleri 4,5 GHz’e kadar daha yüksek saat hızları, Zen 3 mikro mimarisi, sekiz kanal DDR4 bellek ve 128 PCIe 4.0 şeridiyle birlikte geliyor. İş istasyonları için geliştirilen yongalar 12 çekirdekten başlayarak 64 çekirdekli 128 iş parçacıklı Threadripper Pro 5995WX modeline kadar uzanıyor.

    Yeni Threadripper serisi, iş istasyonlarına biraz değiştirilmiş bir EPYC Milan tasarımı getiriyor ve 2020’nin ortalarından bu yana iş istasyonu segmentine hakim olan Zen 2 ile güçlendirilmiş Threadripper Pro 3000 serisi için bir yenileme görevi görüyor. Aslında AMD, Kuzey Amerika iş istasyonu pazarının (IDC) %60’ını ele geçirdiğini iddia ediyor. Yeni çipler, Intel’in rakip yongalarının eksik olduğu bir alan olan AMD’nin Pro Güvenlik, Yönetilebilirlik ve İşe Hazır paketleri (18 aylık yazılım kararlılığı, 2 yıllık yonga kullanılabilirliği) gibi öncekilerle aynı Pro özelliklerinin tümünü taşıyor.

    Testler 64 çekirdekli 5995WX, 32 çekirdekli 5975WX, 24 çekirdekli 5965WX, 64 çekirdekli 3995WX, 32 çekirdekli 3975WX ve 16 çekirdekli 3955WX modellerini kapsıyor. Intel imzalı çiplere gelince, tek çekirdekli ağır iş yüklerini test etmek için Xeon W serisi (W-3365, W-3345, W-3335) ve Core i9-12900K kullanılmış.

    Threadriper 5995WX, 5975WX ve 5965WX CPU’ların tümü, Adobe Premiere Pro’da Zen 2 muadillerinin yanı sıra Intel’in W-3345 ve W-3335 işlemcileri üzerinde bariz bir üstünlük kurdu. En yüksek sonucu alan Core i9-12900K ise sadece birkaç puanla Zen 3 yongaları geride bıraktı. Bu bize Premiere Pro’nun ağırlıklı olarak tek iş parçacıklı bir uygulama olduğunu gösteriyor. Ancak AMD’nin Zen 3 çipleri, Intel’in Alder Lake ailesine ayak uydurabilecek kadar güçlü.

    Threadripper Pro 5000 serisi, Adobe After Effects testlerinde Intel’in tüm işlemcilerini ve geçmiş nesil AMD’nin Threadripper 3000 serisini rahatlıkla geride bırakıyor. Davinci Resolve, After Effects ile benzer bir davranış sergiliyor ve tüm çipler performans olarak birbirine çok daha yakın. Testlerde yine AMD’nin Threadripper 5000 yongaları öndeydi.

    Intel’in Core i9-12900K’sı, Adobe Photoshop işlerinde Threadripper 5000 dahil olmak üzere tüm CPU’ları geride bırakıyor. Öte yandan AMD’nin Zen 3 çipleri, Xeon W serisini ve AMD’nin Zen 2 seleflerini geride bırakarak ikinci sırada yer alıyor. Skorlardan görebileceğiniz gibi, Photoshop tam anlamıyla tek çekirdeğe odaklanan bir yazılım. Bu nedenle Intel’in Alder Lake’deki daha üstün IPC’si, AMD’nin Zen 3 yongalarını geride bıraktı.

    Adobe Lightroom Classic sonuçları biraz tuhaf. 24 çekirdekli 5965WX ve 32 çekirdekli 5975WX, testlerde zirvede yer alıyor. Ancak 64 çekirdekli amiral gemisi 5995WX, önceki nesil 32 çekirdekli 3975WX’den ve Core i9-12900K’dan daha kötü performans sergiliyor. Muhtemelen Lightroom’un çekirdek yönetimi, düşük çekirdekli işlemcileri etkilemeyen bazı sorunlara sahip.

    Unreal Engine ve Blender testleri de mevcut. Ryzen Threadripper Pro 5000, genel olarak önceki nesle kıyasla %15’lik bir performans artışı sunuyor. Intel ile bir kıyaslama yaparsak, 32 çekirdekli W-3365, AMD’nin 24 çekirdekli 5965WX işlemcisinin bile gerisinde kalıyor.

     

    Android 13 ile hayatımıza girmesi beklenen özellikler

    0

    Google, her yeni güncellemeyle birlikte Android’e yeni özellikler kazandırmaya devam ediyor. Bugün de birçok yeniliği beraberinde getiren Android 13 Beta 3 çıktı. Önceki sürümlerden farklı olarak burada kararlı ve stabil çalışmanın ön planda tutulduğu belirtildi. Peki Android 13’ün hayatımıza getirmesi beklenen özellikler neler?

    Android 13, kullanıcılara neler sunuyor?

    Bugün itibariyle Android 13 Beta 3 yayınlandı. Google tarafından yapılan açıklamaya göre beta 1, beta 2 ve beta 2.1 sürümlerine kıyasla burada yenilik anlamında fazla bir şey görmeyeceğiz. Fakat seleflerinde yaşanan bir çok problem çözüldüğü için beta kullanıcılarının mutlaka indirmeleri tavsiye ediliyor.

    • Android 13 Material You dizaynıyla geliyor.
    • Yenilenen medya kontrolü ve kilit ekranında müzik arayüzü
    • Google Wallet (Cüzdan) uygulaması tanıtıldı.
    • Uygulama özelinde dil seçeneği belirleme geldi.
    • Kullanıcılar simge teması ve rengini değiştirebiliyor.
    • Akıllı saat ile Acil SOS gönderilebilecek.
    • Kilit Ekranı’nda saat arayüzleri arasında geçiş sağlanabiliyor.
    • Yeni Güvenlik ve Gizlilik özellikleri
    • Uçtan uca şifreli RCS mesajlaşma özelliği (Google Mesajlar)
    • Cihazlar arası medya paylaşma özelliği getirildi.
    • Uygulamalar arası medya taşıyan Fotoğraf Seçici özelliği geldi.
    • İşletim sistemine Fast Pair (Hızlı eşleşme) dahil edildi.
    • Uyku Vakti modu ile sistem duvar kağıdını otomatik olarak karartacak.
    • Çince ve Japonca gibi diller için metin dönüştürme API’si getirildi.
    • Makine öğrenimi ve yapay zeka özellikleri geliştirildi.
    • Arayüz üreticileri için daha iyi entegrasyon sağlandı.
    • Bildirim izinleri güncellendi.
    • Mevcut Android 12 özellikleri iyileştirildi.

    Beta sürüm nasıl kurulur? Tüm adımlar

    Android 13 beta sürümünü kurmanın en kolay yolu, Android Beta programına kaydolmaktır. Bunun için aşağıdaki adımları uygulayabilirsiniz. Fakat tercihen kullanmadığınız bir cihazda bu işlemi gerçekleştirmeniz öneriliyor. Zira bazı yazılım problemleri ile karşılaşabilirsiniz.

    Android 13 Beta 3
    • Burayı tıklayarak Android Beta programına kaydolmak için ilgili siteye gidin.
    • Giriş yaptığını telefonla ilişkili Google hesabında oturum açın.
    • Uygun cihazlarınız seçeneğine ilerleyin.
    • Beta programına kaydettirmek istediğiniz cihazı bulun.
    • Kaydol butonuna tıklayın.
    • Kablosuz indirmeyi kabul etmek için telefonunuzdan onay verin.

    Android 13 beta sürümünü yüklemek için aynı zamanda Android Flash Tool özelliğini kullanabilirsiniz. Bunun için de aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz.

    Android 13 Beta 3
    • Burayı tıklayarak Android Flash Tool sitesine gidin.
    • Sitenin tarayıcınızda ADB’ye erişmesine izin verin.
    • Telefonunuzda Geliştirici Seçeneklerini etkinleştirin.
    • Geliştirici modunu nasıl etkinleştireceğinizi bilmiyorsanız yazının sonundaki videoyu izleyebilirsiniz.
    • Geliştirici seçeneklerinde USB Hata Ayıklamayı etkinleştirin.
    • Cihazınızda OEM Kilit Açmayı etkinleştirin.
    • Telefonunuzu bilgisayarınızdaki bir USB bağlantı noktasına takın.
    • Açılır pencereden cihazı seçin ve betayı yüklemek için onaylayın.

    Elektroniğin yıldız ürünleri MediaMarkt’ta kampanyada

    MediaMarkt, teknolojiseverlerin talebi üzerine “Elektroniğin Yıldızları MediaMarkt’ta” kampanyasını tekrar başlatıyor. Tabletlerden akıllı telefonlara, kahve makinelerinden robot süpürgelere kadar pek çok kategoriden çeşitli ürünler, 8 Ağustos’a kadar tüketicilere avantajlarla sunulacak.

     

    Sektöründe gençlerin en çok tercih ettiğini ve güvendiği marka olan MediaMarkt, gelenekselleşen “Elektroniğin Yıldızları MediaMarkt’ta” kampanyasını tekrar başlattı. 8 Ağustos tarihine kadar MediaMarkt mağazalarında, mediamarkt.com.tr ve markanın mobil uygulamasında tüketicilere çeşitli ürün kategorilerinde fırsatlar, markanın uzmanlığıyla sunulacak.

     

    Kampanyada öne çıkan fırsatlarsa şöyle: 

    • Apple iPad Mini 6.Nesil Wi-Fi 64GB Tablet Starlight 8.999 TL
    • Yanında Samsung Galaxy Fit2 hediyeli Samsung Galaxy S20 FE 128GB Akıllı Telefon 10.999 TL
    • Bosch Kahve Makinesi 699 TL
    • Xiaomi Robot Vacuum-Mop 2 Pro Robot Süpürge 6.799 TL
    • Delonghi Izgara ve Tost Makinesi 2.499 TL

     

    M1 işlemcili 5. nesil iPad Air inceleme!

    İlk nesli 2013 yılında tanıtılan iPad Air’in ikinci jenerasyonu 2014 yılında piyasaya çıkmıştı. 2019’da 3. nesil iPad Air’i satışa sunan teknoloji devi, bundan bir yıl sonra da 4. nesil iPad Air’i duyurdu. Şimdi iki yıldır güncellenmeyen seri 5. nesil iPad Air ile geri döndü. Yeni iPad Air, MediaMarkt mağazaları ve internet sitesinde sizleri bekliyor.

    M1 işlemcili 5. nesil iPad Air inceleme

    iPad Air 5 ile en önemli yenilik işlemci tarafında oldu. Apple hali hazırdaki tüm iPad Air modellerinde A serisi çipleri kullanıyorken, yeni iPad Air ise MacBook Air ve MacBook Pro’da da kullanılan Apple M1 çipten gücünü alıyor. Cihaz, M1 çiple beraber iPad Air 4’e göre yüzde 60 daha performanslı çalışıyor ve grafik tarafında da iki kat daha fazla performans sunuyor.

    16 çekirdekli yapay zeka motoru içeren Apple M1 saniyede 11 trilyon işlem kapasitesine sahip. Yeni yapay zeka motoru yaklaşık 15 kat daha hızlı makine öğrenimi sağlıyor. M1 işlemcide bulunan birleşik bellek mimarisi sayesinde 5. nesil iPad Air daha performanslı. Kullanılan uygulamalar her zamankinden daha hızlı grafik belleğine erişebiliyor.

    Apple’ın açıklamasına göre M1 çipin performansı, birden fazla 4K video akışını düzenlemekten grafiklerin yoğun olarak kullanıldığı oyunlar oynamaya, bir odayı 3D olarak yeniden tasarlamaya ve daha gerçekçi artırılmış gerçeklik (AR) deneyimlerine kadar akla gelebilecek her şeyi yapabilme imkanı tanıyor.

    Ön tarafında 12 Megapiksel kamera bulunan 5. nesil iPad Air, video konferans sırasında kullanıcıyı takip ederek kadrajda kalmanızı sağlayan Ana Sahne özelliğine sahip. Arka tarafında da 12 Megapiksel kamera barındıran cihaz ile 4K çözünürlükte videolar çekilebiliyor.

    5. nesil iPad Air özellikleri arasında 5G desteği dikkat çekiyor. Cihaz 5G sayesinde 3,5 Gbps’ye kadar bağlantı hızına erişebilirken, aynı zamanda Wi-Fi 6 ve eSIM özelliklerini de bünyesinde barındırıyor. Diğer yandan önceki nesle göre 2 kata kadar daha hızlı olan USB-C bağlantı noktası, 10 Gbps’ye kadar veri aktarımı gerçekleştirebiliyor.

    Aynı zamanda Magic Keyboard ve Smart Folio ile de uyumlu çalışıyor ve Apple Pencil desteği de bulunuyor. Yeni iPad Air 5, 8 GB RAM + 64 GB ve 256 GB depolama alanıyla birlikte geliyor.

    Kapsüllü kahve makineleri ile lezzetin kapısını aralayın

    Kahve bir tutku. Onu tüketmenin farklı damak tatları oluşturan farklı metotları var. Bunlardan biri de içecekleri, kapsüllü kahve makinesi kullanarak hazırlamak. Kapsüllü kahve makineleri, genellikle bu makinelerin üreticileri tarafından hazırlanan özel kapsülleri kullanıyor ve her kapsülde aynı damak tadını veren, taze ve içimi nefis kahveler sunuyor bizlere. Hava almayacak şekilde paketlenen bu kapsüller, kahvenin öğütüldüğü andaki aroma ve lezzetini fincanlarımıza kadar taşıyor. Su ve süt tankı bulunan kapsüllü kahve makineleri, ekrandan verdiğimiz komutlara göre bize istediğimiz lezzeti kısa sürede hazırlıyor. Bu yazıda MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim kapsüllü kahve makinelerine yakından bakıyoruz. Hazırsanız, gelin hemen başlayalım:

    NESPRESSO Creatista Plus

    NESPRESSO Creatista Plus

    Nespresso Creatista Plus kapsüllü kahve makinesi, paslanmaz çelik malzemeden üretilmiş oluşuyla öne çıkıyor ve hem kalite hem sağlık hem de lezzeti bir arada sunuyor. Otantik ve yüksek kaliteli Latte Art kahveler hazırlamayı otomatik hale getiren bu teknolojik oyuncak, hayal gücünüzü harekete geçirmek için eşsiz aromatik tatlara sahip Nespresso kapsül çeşitleri içeren bir kahve seti ile birlikte geliyor. 8 farklı tarif seçeneği, 11 farklı süt sıcaklığı, 8 farklı süt kıvamı ayarı sayesinde Nespresso Creatista Plus kapsüllü kahve makinesi ile kahvenizi kişisel tercihlerinize göre pratik bir şekilde hazırlayabilirsiniz. Akıllı dokunmatik ekrana sahip olan Nespresso Creatista Plus kapsüllü kahve makinesi, ister Ristretto, Espresso veya Lungo ile yoğun kahve anlarının tadını çıkarabilir; ister Cappuccino, Cafè Latte, Flat White, Latte Macchiato veya sadece süt köpüğü ile barista tarzında tarifler oluşturabilirsiniz.

    NESPRESSO Atelier S85

    NESPRESSO Atelier S85

    Kahvenizle tarzınızı yansıtma imkânı sunan Nespresso Atelier S85 kapsüllü kahve makinesi, sadece tek bir tuşa dokunarak sade ve sütlü kahve tariflerini tadabilmenizi sağlıyor. Nespresso Atelier S85 ile heyecan verici Espressoların tadını çıkarabilir; Cappuccino, Latte Macchiato, Flat White ve Mocha gibi sütlü kahve tariflerini usta bir barista gibi zahmetsizce hazırlayabilirsiniz. Ürün sahip olduğu üstün teknolojisi sayesinde günlük süt, badem veya soya gibi bitki bazlı her türlü süt alternatiflerini içeceklerinizde kullanma fırsatı sunmasıyla da çok ayrıcalıklı. Sıcak yaz günlerinde soğuk köpürtme seçeneğini kullnarak buzlu içeçecekler hazırlayarak serinlemek bile mümkün Nespresso Atelier S85 ile. İnce ve modern bir tasarım ile gelen, fırçalı krom kaplamalara sahip olan Nespresso Atelier S85 kapsüllü kahve makinesinin süt köpürtücüsünü gerektiğinde kolaylıkla çıkarıp bulaşık makinesinde bile yıkayabilirsiniz

    TCHIBO Cafissimo Easy

    TCHIBO Cafissimo Easy

    Standartların üstünde kahve kalitesini evde yakalamanız için üretilen TCHIBO Cafissimo Easy kapsüllü kahve makinesi, fazla yer kaplamayan, modern tasarımla kullanım kolaylığını bir arada bulunduran bir ürün. TCHIBO kahve lezzetlerini kısa sürede size sunan ürünle, kahve, espresso ve caffè crema tatlarını kendi başınıza hazırlanabilirsiniz. Şirketin patentli üç basınçlı demleme sistemi, her kahveyi en iyi demleme basıncıyla hazırlıyor ve böylece en sevdiğiniz kahve dükkânında olduğu gibi kahvenizin tadını evinizde çıkarabiliyorsunuz. TCHIBO’nun zengin çeşitliliğe sahip kahve kapsülleriyle farklı tatlar denemeniz mümkün dilediğiniz zaman. Mutfağınıza görsel uyum sağlaması için, kırmızı, siyah, gri ve beyaz renk seçenekleri bulunan TCHIBO Cafissimo Easy kapsüllü kahve makinesi, yaklaşık 9 dakika sonra otomatik kapanma özelliği ve entegre kireç çözme ekranı fonksiyonu da içeriyor.

    TCHIBO Cafissimo Milk

    TCHIBO Cafissimo Milk

    Mutfağınızda kolayca Espresso, Caffè Crema, filtre kahve, Cappuccino ve köpüklü süt hazırlamanız için geliştirilen TCHIBO Cafissimo kapsüllü kahve makinesi, istediğiniz lezzeti size tek tuşla pratik olarak sunuyor. Patentli üç basınçlı demleme sistemi ve entegre süt sistemi sayesinde her kahveyi ideal demleme basıncı ile hazırlayan ürün, Tchibo’nun kapsül yelpazesi sayesinde çok farklı kahve lezzetini mutfağınıza taşıyor. Yaklaşık 9 dakika sonra otomatik kapanma özelliği ve entegre kireç çözme ekranı bulunan TCHIBO Cafissimo kapsüllü kahve makinesi, içecek miktarını isteğe göre 30 ml ila 250 ml arası kişisel olarak programa fonksiyonuna sahip. Son olarak ürünün mutfağınızın dekoruna göre uyum sağlayacak farklı renk seçenekleriyle satışa sunulduğunuda not düşelim.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    Bu yazıda kapsüllü kahve makineleri hakkında detaylı bilgi vermeye çalıştım. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm kahve makinesi modellerini buradan görebilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıya yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Anker Soundcore Life Note kablosuz kulaklık neler sunuyor?

    Hibrit çalışanlar için: Logitech MX Anywhere 3 kablosuz fare

    Logitech MX Vertical ergonomik fare incelemesi

     

    Xiaomi kullanıcılarının en büyük şikayeti ortadan kalkıyor!

    0
    Xiaomi ve Redmi markasının üreticisi olan Xiaomi Group, akıllı telefonlarda LCD ekrandan vazgeçmeye hazırlanıyor. Çinli üreticinin yöneticisi Zhang Yu, orta ve üst seviye modellerinin tamamında OLED ekran kullanabileceklerini ima etti. Bu kapsamda Redmi Note 11T Pro son LCD ekranlı Xiaomi telefonu olacak.

    Xiaomi, Redmi Note 11T Pro ile LCD defterini kapatacak

    Apple, Samsung ve Xiaomi gibi dev akıllı telefon üreticileri en yeni cihazları için LCD panelleri sonlandırmayı amaçlıyor. Hem batarya ömrü hem de performans açısından daha başarılı olan OLED ekranlar, Xiaomi’nin yeni yol haritasında önemli bir noktaya sahip.
    Xiaomi Group Yöneticisi Zhang Yu tarafından verilen son demeçe göre Redmi Note 11T Pro, şirketin son LCD ekranlı telefonu olabilir. Bu karar ekran kalitesi açısından önemli olsa da, Xiaomi hayranlarından karışık tepkiler aldı. Kullanıcılar, tedarik sorunları ve çip kriziyle zamlanan akıllı telefonların OLED paneller yüzünden ek zamlarla karşı karşıya olabileceğini düşünüyor. Xiaomi’nin bu kararı, amiral gemisi modellerinde fiyat farkı yaratmıyor olsa da, orta segment cihazların zamlanmasına yol açabilir. Redmi Note 11T Pro’da 6.6 inç Full HD+ çözünürlüklü IPS LCD panel karşımıza çıkıyor. Ekranda 30 Hz ile 144 Hz arasında değişken yenileme hızları bulunuyor. Ayrıca seride MediaTek Dimensity 8100 işlemcisi mevcut. Xiaomi, Redmi Note serisinde tamamen OLED panele geçiş yapmak istiyor. Note 11’de Amoled tercih ederken, Note 11T Pro’da ise LCD panel kullanıldı. Fakat Xiaomi, DisplayMate A+ sertifikasını alan bu panelin “tarihteki en iyi LCD” olduğunu söyledi. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!

    iPhone 14 serisi benzersiz özelliklerle geliyor

    0

    Apple’ın önümüzdeki süreçte tanıtacağı iPhone 14 serisi benzersiz özelliklerle geliyor! Peki iPhone 14 serisinde bizleri bekleyen sürprizler neler?

    Akıllı telefon sektöründeki en köklü isimlerden biri olan Apple yeni nesil iPhone modelleri için geri sayıma geçmiş durumda. Eğer büyük bir aksilik yaşanmazsa Apple’ın yeni nesil iPhone modellerini Eylül ya da Ekim gibi tanıtması bekleniyor.

    Peki yeni nesil iPhone modellerinde bizleri ne gibi sürprizler bekliyor? Dilerseniz biraz bunlardan bahsedelim.

    Bilindiği üzere Apple son iki yıldır mini ismini verdiği modelini de satışa sunuyordu. Fakat bu yıl yeni bir mini modeli ile karşılaşmayabiliriz. Sızdırılan bilgilere göre Apple mini yerine Max modeline yer vermeyi planlıyor.

    Bu bağlamda Apple’ın önümüzdeki süreçte iPhone 14, iPhone 14 Max, iPhone 14 Pro ve iPhone 14 Pro Max modeller ile kullanıcıların karşısına çıkacağını söyleyebiliriz.

    Bir diğer önemli yenilik ise tasarım tarafında karşımıza çıkacak. İddialara göre Apple, iPhone 14 serisi ile birlikte çentik tasarımından tamamen kurtulacak. Telefonun ön yüzünde kamera ve FaceID sensorleri için iki ayrı delik yer alacağı belirtiliyor. Bazı kaynaklar ise bu tasarımın yalnızca Pro modellerde yer alacağını, iPhone 14 ve 14 Max’ta ise çentik tasarımının devam edeceğini iddia ediyor.

    iPhone 14 serisi benzersiz özelliklerle geliyor

    Apple’ın yeni iPhone modellerindeki en iddialı yenilik ise yonga seti tarafında karşımıza çıkacak. Bilindiği üzere Apple yıllardan beri yeni serideki tüm iPhone cihazlarında aynı yonga setini kullanıyordu. Örneğin geçtiğimiz yıl satışa sunulan iPhone 13 serisindeki tüm modellerde A15 Bionic yonga seti yer almıştı.

    Bu yıl ise Pro modellerde daha güçlü bir yonga setine yer verileceği iddia ediliyor. Sızıntılara göre iPhone 14 ve iPhone 14 Max modellerinde A16 Bionic yonga seti yer alırken, iPhone 14 Pro ve iPhone 14 Pro Max modellerinde ise A16S Bionic yonga seti yer alacak. Elbette bu isim farklı bir şekilde de karşımıza çıkabilir. Fakat Pro varyantındaki modellerde daha güçlü bir yonga kullanılacağına kesin gözüyle bakıldığını belirtelim.

    Sonuç olarak iPhone 14 modelleri seride köklü değişiklikler yapabilecek yeniliklere gebe. Sızdırılan bu bilgilerin ne kadar doğru olduğunu önümüzdeki Apple etkinliğinde görmüş olacağız.

    Arzum ve Vahaa’dan şehirde topraksız tarımı yaygınlaştıracak bir ürün: Akıllı Bahçe

    Tarım sektöründe tehlike çanları uzun zamandır çalıyor. 90’lı yılların çocuklarının akıllarına kazınan “Türkiye bir tarım ülkesidir” cümlesi bugünün Z kuşağının duyunca şaşıracağı bir iddiadan ibaret olabilir en fazla. Tarım sektörünün azalarak bitmesinin arkasında çok sebep var. Elbette iklim değişimi, su krizi ve toprakların çoraklaşması bunun ana sebepleri. Bununla birlikte ekonomik ve politik sebeplerle çiftçimizin giderek toprağa küsmesi de yabana atılmayacak sebepler arasında. Kendini, Tarım Ekipmanı Üreticileri’nin küresel sesi olarak tanımlayan The Agrievolution Alliance tarafından hazırlanan bir ankete göre tarımın kârlılığına dayalı bir parametre olarak çiftçilerin en mutsuz olduğu yerin Türkiye olduğunu görülüyor. Türkiye’deki kredi koşullarının da bozulması, raporun öne çıkan bulguları arasında yer alıyor. 70’lerde ve 80’lerde büyük şehirlere göçü özendirme politikaları ile başlanan süreç gelinen noktada çiftçiliğinin sürdürülemez bir hale gelmesi ile ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için çok büyük bir tehlikeyi ortaya çıkarmış durumda. Öyle ki hayatlarında tarla görmemiş olan milyonlarca çocuk sebzelerin meyvelerin market raflarında yetiştiklerini zannediyor. Bunun acı ama araştırma tespiti olarak gerçek bir bilgi olduğunun altını çizmeliyiz.
    Peki bu işin bir çözümü var mı? Açık söylemek gerekirse çözüm imkansıza yakın. Çok fazla şeyin değişmesi gerek. Regülasyondan uygulamaya hatta kültürel ve sosyolojik dönüşüm planlamalara kadar ülke olarak orta ve uzun vadeli projeksiyonlarla ancak yeniden bir tarım ülkesi olma yoluna girebiliriz. Peki en iyimser tabloda 10-20 yılda değişebilecek bu devran dönerken biz ne yiyip ne içeceğiz? Çocuklarımız nasıl yetişecek?

    Teknolojinin devreye girdiği alternatif dijital tarım senaryolarını duyuyorsunuzdur. Dikey tarım, topraksız tarım gibi yeni nesil uygulamalar bir toplumunun kaderini belirleyecek kadar geniş çaplı bir fayda getirmeyecek olsa da özellikle taze sebze meyveye nispeten erişimi daha zor olan büyük şehirlerde bireysel olarak hayat kurtarıcı olabilir.

    Topraksız uygulamalar tarımın sürdürülebilirliğinde kritik bir rol üstelenecek
    Bitkilerin ihtiyaçları olan besin elementlerini toprak yerine bitkinin ihtiyacı olan minerallerin özel olarak hazırlandığı besin solüsyonundan karşıladığı topraksız tarım birçok açıdan avantajlı. Bu yöntem ile bitkiler topraktakine göre yüzde 50 daha hızlı büyürken, yılın 365 günü yetiştiricilik de mümkün hale geliyor. Toprakta karşımıza çıkan hastalıklar ortadan kalkarken, evinizde ya da ofisinizde suni ışık altında yetiştiricilik mümkün hale geliyor. Topraksız tarım uygulamalarının yaygınlaşması ile su, gübre ve toprak kullanımını azaltılarak şehir merkezleri tarım arazilerine dönüştürülebiliyor. Toplumda bu konuda farkındalığın artması için ise öncelikle bireysel olarak bu uygulamalara olan ilgiyi artırmak şart. Hedef şehir insanı olduğu için ilgiyi tetiklemek için uygulamaların basit ve otomasyona tabi olması gerek. Bu yüzden de işin merkezinde IoT teknolojilerinin olması gerekiyor. Çünkü yetiştiricilikte manuel müdahalenin minimize edilmesinin yolu akıllı sensörlerin devreye girmesi ile mümkün.
    Modern hayatta tarımın sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından çok kritik bir rol üstlenebilecek topraksız tarım uygulamalarının yaygınlaşmasında bu alanda teknoloji geliştiren girişimlere ve bu girişimleri destekleyen yenilikçi markalara büyük iş düşüyor. Bu noktada iyi bir marka & girişimci iş birliğine imza atan Arzum ve Vahaa’nın geliştirdikleri akıllı bahçe ürünü topraksız tarım uygulamalarına çok iyi bir örnek.

    Evinizin salonunda maruldan pazıya, reyhandan fesleğene 3 haftada mahsul almak mümkün
    Nesnelerin interneti (IoT) teknolojisi ve topraksız tarım tekniği ile çalışan Arzum x Vahaa Akıllı Bahçe, yılın 365 günü kolay ve sürdürülebilir üretim yapmanızı ve her mevsim taptaze yeşillikleri dalından toplayarak sağlıklı yemekler hazırlamanızı sağlıyor. Akıllı Bahçe’nin en güzel yanı istediğiniz ürünleri yetiştirirken hiç kimyasal kullanmanıza gerek olmaması. Akıllı Bahçe, çimlenme, büyüme ve meyveleme ışık modlarıyla güneş ışığını taklit ederek kıvırcık maruldan, limon otuna, maruldan pazıya, reyhandan fesleğene, naneye kadar aynı anda 6-18 adet bitkiyi en sağlıklı şekilde yetiştiriyor. Siz sadece su ve besin eklemek için uygulamanızı takip ediyorsunuz. Üçüncü haftadan itibaren ise bitkilerinizi hasat edebiliyorsunuz. Vahaa Ekim Kitleri içerisinde bulunan 6 adet tohum kapsülü ve bitki besinleri Akıllı Bahçe için özel olarak üretilmiş. Akıllı bahçe ile ayrıca ihtiyacınız olan kadar ürünü yetiştirerek sıfır atığa da destek verebiliyorsunuz.

    Kolaylaştırılmış bir yetiştirme deneyimi sunuyor
    Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisi ve topraksız tarım tekniği ile çalışan cihaz, özellikle zamanla yarışan şehir insanı için kolaylaştırılmış bir yetiştirme deneyimi sunmak adına tasarlanmış. Üzerinde yer alan tuş takımı ve dijital göstergesi ile kullanım kolaylığı sağlıyor. Rahatça birbirinden ayrılan parçaları sayesinde sepetler kolayca temizlenebiliyor. Cihaz, Vahaa mobil uygulaması ile entegre çalışıyor. Bu uygulama ile akılı bahçeyi kullanmak için hiçbir tarım bilgisine sahip olmanız gerek de yok. IOS ve Android işletim sistemleriyle uyumlu Vahaa mobil uygulama entegrasyonu ile bitki yetiştirme konusundaki tüm bilgileri ve tohumdan hasada tüm süreci kolayca takip edebiliyorsunuz. Ayrıca yetiştirdiğiniz ürünlerinin kontrolünü uygulama ile uzaktan da yapabiliyorsunuz. Akıllı Bahçe kontrol paneli ile ortam koşullarını ölçümleyip ve akıllı bildirim sistemi ile gerekli hatırlatmaları önceden alabiliyorsunuz.

    Bir süredir deneme fırsatı bulduğum ve ilk mahsullerimi almak için sabırsızlıkla beklediğim Akıllı Bahçe’nin bana göre en özel tarafı marketten satın alarak evimize getirdiğimiz toprakta yetişen her ürünün arkasında müthiş bir emek olduğunu hatırlatması. En azından bana hatırlattı. Düşünün çeşit çeşit yeşillik yetiştirmek için yaptığınız tek şey kapsülü yerine yerleştirmek ve uygulamadan takip ederek büyümelerini beklemek. Bu kadarını bile bir emek olarak görüp, mahsulün gelmesini heyecanla bekliyorsunuz. Bu gibi uygulamaların yaygınlaşması sadece bireysel olarak taze ürünlere erişimi sağlamayacak, uygulama topraksız da olsa toprağa ve emekçilerine duymamız gereken saygıyı bize hatırlatacak.

    Kilitlenmiş Bilgisayar Nasıl Düzeltilir?

          Kilitlenmiş ya da farklı bir ifade ile donmuş bir bilgisayarda sorunun nedeni birden fazla olabilir. Sorunun nedeni güvenlik zafiyetlerine neden olabileceğinden, ayrıntılı incelenmesinde yarar vardır. Örneğin, klavyenin çalışıyor olmasına rağmen farenin hareket etmemesi, fare ve klavyenin çalışmayı durdurup tüm pencerelerinin donması gibi durumlarda ne yapmak gerektiğini Kilitlenmiş Bilgisayar Nasıl Düzeltilir? başlıklı yazımda ayrıntılı inceleyeceğim.

    Bilgisayarın donma belirtileri

    • Klavyenin çalışmasına rağmen farenin hareket etmemesi,
    • Klavye ve farenin çalışmayı durdurup tüm pencerelerin donması,
    • Açık pencerelerin veya uygulamaların kapatılamaması,
    • Tüm ekranın mavi olması ve ekranda hata kodunun görüntülenmesi

          gibi durumlarda bilgisayarın donduğu düşünülebilir.  Bilgisayarın beklenmedik bir şekilde donması nedeni çok net değildir ve sorunun giderilmesi de kolay değildir.

    Bilgisayarın donma nedenleri

          Bilgisayarın donmasının en yaygın nedeni yazılımla ilgilidir. Sistem ile uyumlu olmayan bir yazılım, döngüye giren bir uygulama, hatalı aygıt sürücüleri, bozuk dosyalar, korumalı sistem dosyaları üzerine yazmaya çalışan virüs veya kötü amaçlı yazılımlar cihazda donmaya neden olabilir. Diğer taraftan, hasarlı sabit sürücüler, arızalı bellek kartları gibi donanımsal cihazlar da bilgisayarda donmaya neden olabilir.

    Donmuş bilgisayar nasıl düzeltilir?

    1. Windows’ta ESC tuşuna iki kez basın. Bu işlem, imleci kilitleyen ve bilgisayarın  donmuş gibi görünmesine neden olan hataları kapatacaktır.
    2. Donmuş uygulamayı kapatma: Windows bilgisayarda Ctrl + Alt + Delete tuşlarına aynı anda basıldığında görev yöneticisi penceresi açılacaktır. Bu pencerede hangi uygulama cevap vermiyorsa uygulamayı buradan kapatabilirsiniz.  Mac bilgisayarlarda kilitlenmiş uygulamadan çıkmak için Command + Option + Esc tuşlarına aynı anda basmayı deneyebilirsiniz.
    3. Herhangi bir uygulama bilgisayarın belli bir süre donmasına neden oluyorsa, uygulamayı kaldırmayı ya da daha güncel bir versiyonunu bulmayı deneyebilirsiniz.
    4. Windows veya Mac bilgisayarınızı yeniden başlatmak: Bir işletim sistemi donuyor veya önbelleğe alınmış uygulamalar soruna neden oluyorsa, bilgisayarı yeniden başlatmak sorunların çoğunu çözecektir. Yeniden başlatmak sorunu ortadan kaldırıyorsa, güvenlik için cihazı kötü amaçlı yazılımlara karşı bir virüs uygulaması ile taratmanızda yarar olacaktır.

    Bilgisayarı güvenli modda açma

          Güvenli mod, sistem güncellemelerine takılmadan, sistem başlangıç ayarlarını kontrol etmek, tüm sistem sürücülerinin en son sürümüne güncellemek için gerekli ayarlamaların yapılabileceği arayüzdür.  Bilgisayarı güvenli modda açarak, donmaya neden olan uygulama ya da donanım hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.  Güvenli modda bilgisayar açıldığında, çoğunlukla sonradan yüklenen uygulamalar başlangıçta yüklenmez. Eğer, bir uygulama donmaya neden oluyorsa, açılışta çalıştırılacak uygulamaları kontrol ederek, ilgili uygulamayı açılışta devre dışı bırakıp, cihazın kilitlenmesini engelleyebilirsiniz.

    Windows’ta SFC taraması yapma

          Windows bilgisayarda, bozuk sistem dosyalarını kontrol etmek için Sistem Dosya Denetleyicisi aracı olan SFC.exe uygulamasını çalıştırabilirsiniz.  Diğer taraftan, bilgisayardaki sabit disk sorunlarını gidermek için de DISM komutunu yönetici yetkileri ile çalıştırmak yararlı olacaktır. Windows  bilgisayarda sol alt kısmında buluna ” Aramak için buraya yazın ” penceresine CMD yazıldığında bulunan ” komut işletimi ” uygulamasını seçip, farenin sağ tuşuna basıldığında gelen ” Yönetici olarak çalıştır ” seçeneğini tıkladığınızda,  gelen komut çalıştırma ekranında:   “Dism /Online /Cleanup-Image /RestoreHealth ” komutu çalıştırarak, cihazdaki sabit disk sorunlarının giderilmesi için işlem başlatabilirsiniz.  Sabit diskte donanımsal bir sorun yoksa, DISM uygulaması diğer yazılımsal sorunları giderecektir.  

    Bilgisayarda donanımları kontrol etme

          Bilgisayardaki kilitlenme ya da donma hatalı bir donanımdan da kaynaklanabilir. Özellikle uygun olmayan RAM kullanımı bu soruna neden olabilir. Diğer taraftan, kilitli bir klavye,  eski batarya kullanımı da sistem kilitlenmelerine neden olabilir.

    Bilgisayarı son iyi duruma getirme

          Windows bilgisayarda donma sorunları sık olmaya başladıysa, işletim sistemini sistem geri yükleme aracı kullanarak, en son iyi duruma getirmeyi deneyebilirsiniz. Mac’te bu işlemi HD Recovery Volume yardımcı uygulaması ile yapabilirsiniz.

    Windows’u sıfırlama

          Yapılan işlemlerden hiç birisi soruna çözüm getirmediyse, işletim sistemini sıfırlamak başka bir seçenek olabilir.  Herhangi bir kurulum USB’si ya da dosya kullanmadan Windows PC’nizi sıfırlamak için yapılması gerekenleri bu videoda ayrıntılı anlattım.

          Twitter takip için @salihertugrul     YouTube kanalım