Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 352

    vivo’dan bütçe dostu yeni model: Y36

    0

    Şık ve zarif tasarımı, güçlü teknolojik özellikleri ve fiyat performans avantajı ile rakiplerini geride bırakan vivo Y36, Türkiye’de satışa sunuldu.

    vivo’nun Türkiye’de tüketicilerin büyük beğenisini kazanan Y serisinin yeni üyesi Y36 satışa çıktı. Şık ve zarif tasarımıyla göz dolduran vivo Y36, başta Y ve Z kuşakları olmak üzere hızlı tempolu ve dinamik yaşam tarzını benimseyen tüketicilerin kalite, yüksek performans, geniş depolama alanı, gelişmiş kamera özellikleri, güçlü batarya ve uygun fiyat gibi tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.

    Gücünü Qualcomm Snapdragon 680 işlemcisinden alan vivo Y36, Android 13 işletim sistemi ve Funtouch OS 13 arayüzü üzerinde çalışıyor. 256 GB depolama alanına sahip Y36’nın hafızası microSD kartla 1 TB’a kadar genişletilebiliyor. Bu geniş depolama kapasitesi kullanıcılara 250 bin adede kadar fotoğraf, 500 saatin üzerinde HD video ve 6,5 milyon belge saklama olanağı sunuyor.

    Y36, kullanıcıların aynı anda 25 uygulamayı gecikme olmadan çalıştırmasına olanak tanımak için 8GB+8GB Genişletilmiş RAM 3.0 ve Memory Booster teknolojisi ile geliyor. vivo’nun öncülük ettiği yenilikçi hafıza yönetimi teknolojisi Genişletilmiş RAM, boşta kalan ROM alanını RAM olarak tahsis edip kullanarak telefonun daha sorunsuz çalışmasını ve arka planda daha fazla uygulamanın aktif kalmasını sağlıyor. Böylece tüketiciler arka plan uygulamalarını tek dokunuşla başlatıp hiç beklemeden kullanabiliyor.

    Kullanıcılar Y36’nın 6.64 inç büyüklüğündeki delik çentikli LCD ekranı ve 90Hz yenileme hızı ile rahat bir izleme deneyimine kavuşuyor. 16 MP ön kamera, 50MP arka ana kamera ve bu ana kameraya eşlik eden 2MP derinlik sensörüne sahip olan telefonun makro ve bokeh kameraları da kullanıcılara profesyonel kalitede fotoğraf kareleri yakalama şansı veriyor.

     

     

    Emojilerin Günü Kutlandı

    Duygularımızı sembolleştirmemize imkân veren emojilerin günü bu yıl dokuzuncu yaşına coşkuyla ve yeni duyurularla girdi.

    Google’dan yapay zeka destekli arama özellikleri

    Google, kullanıcılarının aradığı bilgileri bulmalarına yardımcı olmak için onları aramanın yeni yollarıyla buluşturuyor.

    Yapay zeka destekli arama özellikleri sayesinde kullanıcılar aramanın yaratıcı yollarını keşfedebiliyor. Yalnızca yazıyla değil aynı zamanda görsel arama yolu da sunan Google Lens uygulaması ile gördüklerinizi aramak mümkün. Yapılan görsel aramaya yeni sorgular ekleyebilen “multisearch” özelliği ise aramaya yeni bir boyut kazandırıyor.

    Dünyadaki bilgileri düzenleyerek herkesin erişebileceği ve yararlanabileceği hale getirmek misyonuyla hareket eden Google, aranan bilgilerin bulunmasına yardımcı olmanın yeni yollarını kullanıcılarla buluşturmaya devam ediyor. Google Lens’in yapay zeka destekli özellikleri sayesinde kullanıcılar merak ettikleri ve farklı yöntemlerle aramaya çalıştıkları pek çok şeyi kolayca bulabiliyor; günlük hayatlarının bir parçası haline getirebiliyor. Google Lens aracılığıyla kulanıcılarının gördüklerini aramalarına olanak tanıyan Google, şimdi de uygulamaya eklenen “multisearch” özelliğiyle görsel ve metin aramasını aynı anda gerçekleştirebiliyor. Google Lens’in yeni özelliği olan multisearch sayesinde kullanıcılar aramalarına yeni sorgular ekleyerek yemekten seyahate, modadan dekorasyona ve mimariye farklı alanlarda araştırmasını derinleştirebiliyor.

    Google Lens, pek çok alanda olduğu gibi seyahatlerde de kullanıcıların kurtarıcısı oluyor. Şu anda dünya genelinde 70 dilde kullanıma açık durumda olan uygulama, yurt dışı seyahatlerinde adeta bir çevirmen olarak görev yapabiliyor. Üstelik çevrilen metinleri, web sitelerini ya da adresleri metin olarak da kaydedebiliyor. İster dünyayı gezerek keşfedin ister mobil olarak yeni mekanların arayışında olun, Google Lens uygulaması aradığınız şeyleri bütün detaylarıyla sizinle paylaşabiliyor. Örneğin bir araştırma yaparken ya da bir video izlerken nerede olduğunu bilmediğiniz bir mekanla mı karşılaştınız? Ya da tarihi bir binanın ne olduğunu mu öğrenmek istediniz? Google Lens bu mekanlarla ilgili de bütün detayları iletebiliyor.

    Quest 3 ile Meta, Sanal Gerçeklik Dünyasında Zirve Yarışında

    0

    Facebook ve Instagram’ın sahibi Meta’nın yeni “oyuncağı” Quest 3 birkaç ay sonra piyasada. 500 dolara satışa çıkacak ürün için Meta bir hayli heyecanlı ve oldukça iddialı. Öncelikle ürünün donanım özelliklerinin güçlendiğini görüyoruz. Yeni nesil Qualcomm Snapdragon XR işlemci kullanan Quest 3, Meta’ya göre bir önceki modelden 2 kat güçlü. Ayrıca Meta’nın Luxexcel isimli şirketi satın aldığını unutmayalım. 3D baskı ile reçeteli lens üreten bu şirketin teknolojisi, gözlüklü kullanıcılar için büyük bir avantaj olacaktır. Bu yatırımların başlıkta kullanılan lens tipine etki ettiğini hemen görüyoruz. Önceki modeller Fresnel tipi lens kullanırken yeni model Pancake tarza geçiyor. Tabii bu detaylı bir konu ancak yenilikçi tasarımın önemli bir artısı var. Pancake lens teknolojisi sayesinde Quest 2’ye göre %40 hafifleyen ürün, ergonomi şikayetlerini de bitirecek.

    quest 3
    Quest 3 sağda duruyor ve yeni lens teknolojisi ile küçülüp hafifliyor

    Quest 3 ile gerçeklik sınırı ince bir çizgiye dönüşüyor

    Yukarıdaki hamlelerden hareketle Meta’nın, daha geniş bir kitleye hitap etmenin hesaplarını yaptığını söyleyebiliriz. Ancak şirketin asıl önem verdiği konu, Mixed Reality (MR) ya da Karma Gerçeklik desteği. Peki, bu ne anlama geliyor? MR aslında Artırılmış Gerçeklik dediğimiz Augmented Reality ile benzer mantığa sahip. Önemli olan nokta gerçek dünya ile sanal olanın iç içe geçmesi. Meta Ürün Müdürü Sarthak Ray, MR’ı uzun vadeli vizyona doğru bir adım olarak ifade ediyor. “Etrafınızdaki fiziksel dünyayı görebilmek ve onu sanal içerikle harmanlayabilmek, bugün VR için yeni olanaklar sunuyor. Aynı fiziksel odada arkadaşlarınızla oynayabileceğiniz gibi fiziksel araçlarla birleşen yeni deneyimler yaşayabileceksiniz.”

    Apple Vision Pro ile psikolojik üstünlük savaşı

    Meta Quest 3, MR ile kitlesini genişletebilecek mi? Bu noktada bence iki konu belirleyici olacak. Öncelikle Meta, iddialarını boşa çıkarmayacak hatta insanları özendirecek yazılım geliştirmek durumunda. İlk bilgilere göre Threads ile Quest 3 özel bir uyum içinde çalışacak. Tabii ki bu tek başına asla yeterli değil. Meta’nın çok daha heyecan uyandıran girişimlere imza atması gerekiyor. İkinci konu da Apple Vision Pro’nun başarısı. Apple, çok yüksek fiyatlı premium bir ürün ile MR alanında gördüğü boşluğu doldurmaya çalışıyor. Sınırlı bilgilere, videolara ve yorumlara bakacak olursak Apple bu alanda çok iyi. Her ne kadar ticari olarak Vision Pro’nun hüsran olacağını düşünsem de imaj çok önemli. Çünkü potansiyel Quest 3 kullanıcıları satın almasabiler bile Apple’ın teknoloji üstünlüğü karşısında psikolojik olarak ezilebilirler.

    Quest 3
    Yeni kumanda sistemi modern bir çizgide geliyor

    Yanlış odak noktası

    Gelelim Quest 3’ün kütüphanesine. Meta, yıl sonuna kadar 41 yeni uygulama ve oyun sözü veriyor. Buna ek olarak mevcut 500 civarı eski oyun %100 uyumlu. Fakat bence Meta burada önemli bir noktayı atlıyor. Donanım tarafını güçlendirmeye çalıştıkça Quest, daha premium ve erişilmez bir ürüne dönüşüyor. Bana göre sanal başlıkların yeterince popüler olmama nedeni ağırlığı ya da çözünürlüğü değil. Önceki nesilde Sony, ilk PSVR ile güçsüz bir donanıma sahip olmasına rağmen yüksek satış yakalamıştı. Çünkü kütüphanesi heyecan vericiydi.
    Özetle demek istediğim, oyunların ikna edici olmaması.

    Talep yok arz çok

    Meta, milyar dolarlık çok güçlü bir teknoloji şirketi. Ve bence güçlerini yanlış yere odaklıyorlar. Olması gereken Meta’nın birçok büyük ve bağımsız yapımcıyı yanına alması ve Quest 3 için ufuk açıcı projeler geliştirmesi. Aynı tehlike Quest 3 ve Apple Vision Pro’nun MR teknolojisi için de geçerli. Tabii ki bahsettiğim bu noktalar ve sıkıntılar son tüketici için geçerli. Elbette eğitim, tasarım gibi alanlarda bu başlıklar kendilerine sağlam bir yer bulabilirler. Mağazalarda, otomobil galerinde ya da üniversitelerde MR, ayrı bir başarı yakalama potansiyeline sahip.

    Sonuçta ortada olmayan bir talep var. Doğruyu söylemek gerekirse kimse şu an MR aşkıyla yanıp tutuşmuyor. Özetle, bu özelliği anlamlı hale getirecek ve gerçekten işlevsel uygulamalara imza atan şirket, rekabette öne geçecek. Yoksa bir mağazada bakıp deneyip “Aa güzelmiş” deyip unutacağız.

    Monitör Satın Alırken Dikkat! Ghosting Nedir?

    Genellikle monitörlerde en çok dikkat ettiğimiz özellikler, çözünürlük, tazeleme hızı, gecikme süresi ve renk gamutu gibi unsurlar oluyor. Ancak göz ardı ettiğimiz bir başka önemli faktör ise monitörde meydana gelen hayalet efektleri denen olgu, yani “Ghosting”.

    Monitör üzerindeki hareketli görüntüler etraflarında kalıntılar bırakır. Biz bu kalıntılara “hayaletlenme” ismini veriyoruz. Bu hayaletlenme görüntünün önünde veya arkasında olabilir. Bu görüntü çoğunlukla bilgisayar oyunlarında hızlı hareket eden nesneler etrafında ya da bilgisayarda herhangi bir site üzerinde fare tekerleği ile gezinirken yazıların etrafında çıkar. Bir kez fark edildiğinde de görmezden gelmesi çok zordur.

    Bir monitör pikseline yeterince yakınlaştığımızda her bir pikselin; kırmızı, yeşil ve mavi olmak üzere üç farklı renkten oluştuğunu görmekteyiz. Hayaletlenmenin bağlantılı olduğu en önemli unsurlardan biri tazeleme hızı. Tazeleme hızı düşük olduğunda bu üç alt piksel daha geç ve daha sert bir biçimde güncelleniyor. Ekrandaki görüntünün güncellenmesi esnasında oluşan bu gecikme ve sertlik görüntünün bulanıklaşmasına yol açtığı gibi, hareket eden cismin arkasında veya önünde orijinal görüntünün bir hayaletini oluşturuyor. Bu açıdan tazeleme hızı ne kadar fazlaysa hayaletlenme de o kadar az oluyor.

    Ghosting, bir kullanıcının bilgisayar deneyiminin büyük bir oranında görebileceği bir sorun. Web üzerinde bir yazı okurken fare tekerleğiyle aşağı inme ya da video oyunları esnasında fareyi hızlıca hareket ettirme durumunda ekrandaki görüntünün netliği azalıyor. Hayaletlenme konseptiyle aşina olmayan kullanıcılar bunu fark etmekte zorlansalar da bu durumun minimumda gerçekleştiği bir monitörle karşılaştırılması durumunda fark bariz bir şekilde ortada oluyor.

    Monitördeki hayaletlenme çeşitli şekillerde oluşabiliyor, örneğin önünde. Cismin hareketi esnasında LCD paneldeki bir pikseli oluşturan alt pikseller birkaç milisaniye gibi çok kısa süreler için olması gereken parlaklığın %25 kadar üstüne çıkabiliyor. Bu kararsız hal, hareket eden cismin arkasında hayaletlenme olduğu yetmezmiş gibi; bir de önünde hayalet oluşturuyor. Çoğu zaman gereğinden fazla voltajla çalışmaktan kaynaklanan bu sorun, çoğu zaman monitörün Overdrive ayarını optimize ederek çözülebiliyor.

    Ghosting Nasıl Ölçülür?

    Bunun için kullanabileceğimiz iki araç var, ikisi de kullanmak için gereken efora kıyasla oldukça kullanışlı.

    İlk araç: UFO Test

    Testufo.com aracılığıyla monitörde ne kadar hayaletlenme olduğunu ölçmeniz mümkün. Bu araç üzerinde saniye başına düşen piksel sayısını ayarlayarak UFO’ların hareket hızını değiştirmek, farklı testler ile farklı sonuçlar almak mümkün.

    Ancak UFO Test’in kötü bir yanı var: tarayıcı üzerinde çalışıyor olması. Monitörün tazeleme hızını tarayıcıdaki donanım hızlandırma sayesinde algılayabilen UFO Test, zaman zaman tazeleme hızını doğru algılayamayıp takılmalara sebebiyet verebiliyor ve test sonuçlarının tutarsızlaşmasına yol açabiliyor. Bu tutarsızlıkların ortadan kalkması için devreye dahili bir yazılım girmesi gerekiyor.

    İkinci araç: Frog Pursuit

    Bu noktada imdadımıza yetişen Frog Pursuit, Aperture Grille tarafından Unreal Engine üzerinde tasarlanmış Smooth Frog monitör ve fare test yazılımının monitör sekmesi. Bu yazılım, DirectX 11 üzerinde çalışan bir “oyun” gibi göründüğü için UFO Test gibi tarayıcı sınırlarına yenik düşmeden daha gelişmiş özelleştirmelerle monitör hayaletlenmesini ölçmek mümkün.

    Monitörün ekran üzerinde görüntülenen menüsü (OSD) üzerinde çeşitli ayarlar mevcut oluyor. Bunlardan hayaletlenmeyi önlemek için en kritik olanı Overdrive ayarı.

    Overdrive

    Bu ayar sayesinde paneldeki pikseller daha hızlı renk değiştirir, potansiyel olarak hayaletlenmeyi de engelleyebiliyor. Ancak Overdrive’ın yüzdesi ile oluşan ghosting arasında doğru ya da ters bir orantı yok. Kullanıcının bütün yüzdeleri deneyip en az hayaletlenmeyi sağlayan ayarı bulması gerekiyor.

     

    Diablo IV’de 1. sezon heyecanı başlıyor

    0

    Cehennemin kapıları bir kez daha açılmak üzere. Yeni sezon harkening ustalaşacağı yeni maceralar ve yeni güçler getirirken bıçaklarınızı keskinleştirmenin, karanlık güçlerinizi yönlendirmenin ve iblisleri öldürmenin heyecanını kucaklamanın zamanı geldi.

    Sanctuary’deki yaratıkların özünü bozan ve tüm ülkede kaos yaratan ürkütücü bir şey kıpırdanıyor. Habis Canavarlar diyarda özgürce dolaşıp masum ruhları rastgele vurdukça yolsuzluk yayılmaya başladı. Bu kargaşanın ortasında bir isim suçlanıyor: Lilith. Yeni avlarını ararken karada dolaşan bu iğrenç Kötücül Canavarları öldürmek için bu Kötücül Canavarların kaynağını bulma arayışına giren Işık Katedrali’nin eski bir rahibi olan yeni bir karakter olan Cormond ile ortak olun.

    Sezonun yeni zindanları olarak, Sanctuary’nin yaralı arazisinde bir maceraya atılmaya hazırlanın, Malignant Tunnels, yozlaşmanın her zaman gölgesinde saklandığı her yerde ortaya çıkacak. Burada, yaratıkları sonsuza dek kovmak için canavarları yenme ve kalplerini kapma fırsatı var. Kalpleri kullanılabilecek güçlü bir araç olduğundan, bu canavarların içinde çarpık bir güç yatıyor. Her biri kendi benzersiz gücü, bonusu ve rengiyle donatılabilen dört farklı Habis Kalp vardır. Bunlar, karşılık gelen renkte Habis Soketler içeren Yüzüklere ve Muskalara takılabilir, ancak aynı anda yalnızca üçü donatılabileceğinden akıllıca seçim yapın.

    Yolsuzluğu kesin olarak sona erdirmek için, Malignant Tünellerinin derinliklerinde gizlenen Sığınak’ın en yeni Dünya Patronu Tüketilen Varshan’ı yenmelisin. Yeni oynanış seçenekleri, 6 yeni benzersiz öğe ve keşfedilecek 7 yeni efsanevi özellik ile bu savaşta yardımcı olacak ve her oyuncunun gücünü artıran benzersiz yapılar oluşturmak için yeni fırsatlar sağlayacak.

    Sezonlar, oyun sonu içeriğinin zorluklarıyla yüzleşirken karakter özelleştirme ve güç ilerlemesi için büyüleyici bir yol sunar. Ödüllendirici bir hedef sistemi aracılığıyla birden fazla bölümü geçin ve inanılmaz ödüllerin kilidini açın. Her bölümü tamamlayarak İyilikler kazanın ve Savaş Bileti ilerlemenizi ilerletin. Her Battle Pass katmanına eşlik eden ödülleri toplarken, normal oyun yoluyla İyilikler toplayabilir veya katman atlamaları seçebilirsiniz.

    Yeni bir karaktere başlamak, sıfırdan başlamak anlamına gelmez – harita keşfinden elde edilen, zorlukla kazanılan şöhretinizi ve Lilith Altarları tarafından bahşedilen faydaları devam ettirirsiniz. Bir bineğin kilidini açtıysanız, yeni karakteriniz için hazır olacaktır. Her sezon sona erdiğinde, tüm karakterler Ebedi Diyar’a taşınarak size yiğit kahramanlarınıza kalıcı erişim sağlar.

    HONOR PAD performansta iddialı

    HONOR PAD serisinin en güçlü iki üyesi PAD 8 ve PAD X8 günün her anında kullanıcısıyla bütünleşiyor.

    HONOR PAD Serisi eşsiz tasarımları ve güçlü performansları ile işte veya evde hayatınızı kolaylaştırırken küçük molalarda da keyifli dakikalara eşlik ediyor. Nerede olursanız olun sizi her yerde gündemin içinde tutuyor.

    Teknoloji devi HONOR, PAD 8 ve PAD X8 tabletleri ile 7’den 77’ye herkesin gözdesi oluyor. Uzun pil süreleri ile gün boyunca tüm işlerinizi rahatça yapmanıza olanak sağlarken güçlü performansları ve zarif tasarımlarıyla ister işte olsun ister tatilde her anın pratik yardımcısı oluyor.

    Yoğun iş temposunda kaçırdığımız ve merakla beklediğimiz diziler, oyunlar veya son dakika gelişmelerini keyifli tatil günlerinde veya uzunca süren seyahatlerde yakalıyoruz. Bu zamanlarda ise tasarımı veya ağırlığı ile bizi yormayan, güçlü pil kapasitesiyle asla tükenmeyen tabletimiz eğlenceli anlarımıza eşlik ediyor.

    Son teknoloji ile donatılan HONOR PAD serisinde 12.1 inç büyüklüğü ile %87 oranında mükemmel ekran-gövde oranına sahip PAD 8, 7250 mAh ekstra büyük pil kapasitesi ile her an gündemin içinde kalmanıza yardımcı oluyor. Aynı zamanda 10.1 inç ekranı ile Full HD izleme deneyimi sunan PAD X8 ise gündemin enerjisini kullanıcısıyla buluşturuyor.

     

    LG, “akıllı yaşam çözümleri şirketi” haline gelme vizyonunu açıkladı

    LG Electronics (LG), 2030 yılına kadar 100 trilyon KRW’lik küresel yıllık gelir elde ederken müşterilerin farklı deneyimlerini birbirine bağlayabilen ve genişletebilen bir “akıllı yaşam çözümleri şirketi” haline gelme vizyonunu açıkladı.

    Güney Kore, Seul’deki LG Sciencepark’ta dönüm noktası niteliğinde bir konuşma yapan CEO William Cho, üç büyüme motoru üzerine inşa edilen cesur vizyonu özetledi: iş portföyünün geliştirilmesi yoluyla yeni platform tabanlı hizmet işletmelerini takip etme, işletmeler arası hızlandırma (B2B) ve elektronik araç şarjı ve dijital sağlık gibi yeni iş alanlarını keşfetmek. CEO, elektrifikasyon, hizmete dönüştürme ve dijitalleştirmeyi, LG’nin hızlı orta ve uzun vadeli büyüme elde etmek için odaklanacağı kilit dönüm noktaları olarak belirledi.

    CEO Cho; “LG, kaliteli ürünler sunan en iyi ev aletleri markası olarak mevcut pozisyonuna yaslanmak yerine, müşterilerin çeşitli alanlarını ve deneyimlerini birbirine bağlayan ve genişleten bir akıllı yaşam çözümleri şirketi olarak dönüşmek ve ileriye doğru sıçramak için cesur vizyonunu sürdürmeye devam edecek. Bu hedefe yönelik çalışma ve iletişim kurma şeklimizi yeniden keşfederek yepyeni bir LG kuracağız” şeklinde konuştu.

    CEO ayrıca şirketin mali hedeflerini de vurgulayarak; “Yüzde 7 veya daha fazla ortalama büyüme oranı ve faaliyet kârı ile işletme değerinin FAVÖK’e oranı 7’yi kapsayan Üçlü 7’ye ulaşacağız. Geçen yıl 65 trilyon KRW olan satışları 2030 yılına kadar 100 trilyon KRW’ye çıkarma hedefiyle, kendimizi pazar ve müşteriler tarafından gerektiği gibi tanınan bir şirket olarak kuracağız” dedi.

    Cho, LG’nin müşteri deneyimine odaklanmanın üç ayağı olarak platform tabanlı hizmet iş modeline geçiş, B2B alanlarının hızlandırılması ve rekabet üstünlüğüne dayalı yeni büyüme motorlarının tedarikine odaklanacağını söyledi. 2030 yılına kadar bu üç maddenin satış ve faaliyet kârındaki payının yüzde 50’nin üzerine çıkması bekleniyor.

     

    Sony A6700 ve ECM-M1 tanıtıldı

    Yapay zekâ ile yüksek hassasiyetli özne tanımayla beraber en yeni fotoğraf ve video performansı ilk kez kompakt bir APS-C gövdeye sığdırıldı.

    Sony, en yeni APS-C aynasız fotoğraf makinesi “A6700″ü piyasaya sundu. “A6700”, en yeni Full Frame Alpha™ ve Cinema Line fotoğraf makinelerinin üstün fotoğraf ve video özelliklerini, α6000 serisinin kompakt ve hafif tasarımıyla birleştirerek Sony’nin bugüne kadarki en gelişmiş APS-C aynasız fotoğraf makinesini yaratıyor.

    Sony’nin gelişmiş BIONZ XR® işleme motorunun hızı ve gücüyle, 26,0 efektif megapiksele sahip APS-C arka aydınlatmalı Exmor R® CMOS görüntü sensörünü bir araya getiren “A6700”, kompakt ve hafif tasarımını korurken olağanüstü görüntüleme performansı sağlıyor.

    Kamera, 120 fps’ei kadar yüksek çözünürlüklü 4K video kaydını ve zorlu veya az ışıklı koşullarda ayrıntıları yakalamak için 14+ duraklıii geniş bir enlemi destekliyor. Ayrıca renk tonlaması gerektirmeyen rafine film görüntüleri için Sony’nin profesyonel Cinema Line modellerinde bulunan S-Cinetone™ görüntü özellikle de insan teni tonlarını en gerçekçi haliyle sunuyor.

    Sony, videograflar ve vloggerlar için stereo dahil sekiz ses alma modu ile yüksek kaliteli ses yakalama kapasitesine sahip “ECM-M1” shotgun mikrofonu da kullancılarla buluşturuyor.

    Sony Avrupa Görüntüleme Çözümleri Ürün Pazarlama Direktörü Yann Salmon Legagneur; “A6700’ün piyasaya sürülmesiyle Sony, yaratıcılığın durmaksızın ilerlemesini sağlayan güçlü son teknolojilerle her yerde ve her düzeyde yaratıcıların yeteneklerini artırma taahhüdünü sürdürüyor. Vizyonumuz durağan değil; Sony, yaratıcıların görüntü prodüksiyonu faaliyetlerini karşılamak ve desteklemek için APS-C serisini genişletmeye devam edecek” dedi.

    Apple Vision Pro: Sanal gözlüğe Apple dokunuşu

    0

    Apple Vision Pro markanın uzun zamandır beklenen sanal gerçeklik gözlüğü olarak tarihteki yerini aldı. Peki bu kadar başarısız örnek varken Apple bu ürünle başarılı olabilir mi?

    Sanal gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik (VR ve AR) uzun bir süredir hayatımızda yer alan kavramlardan ikisi. Özellikle hayal gücümüzün sınırlarını zorladığımız noktalarda bu iki teknoloji bizlere yol gösteriyor. Aslında bu iki teknoloji gözümüze takılarak kullanılan gözlüklerle bilgisayar ya da farklı arayüzlerle etkileşim sağlamamıza yardımcı oluyor.

    İki kavramın birbirinden farkı ise VR (Virtual Reality) yani Sanal Gerçeklik ile gözlük şeklinde bir ekran takıyoruz ve bu gözlükte etrafı görmemiz pek mümkün olmuyor. AR (Augmented Reality) yani Artılmış (buna Karma da deniyor) Gerçeklik ise yine bir ekrana sahip fakat bu sefer dış dünyayı görebiliyoruz. Yani gerçek dünya ile sanal dünya birleştiriliyor.

    Günümüzde her iki örnekten çeşitli çözümleri bulmak mümkün: Mesela Facebook’un büyük umutlarla satın aldığı ama pek bir ilerleme kaydedemediği Oculus firmasının ürünleri VR kategorisine giriyor. Microsoft tarafından geliştirilen HoloLens ise AR kategorisinde bir ürün.

    Apple Vision Pro: Sanal gözlüğe Apple dokunuşu

    Gelelim Apple’ın çözümüne: Apple’ın Vision Pro gözlüğü de AR kategorisinde bir çözüm. Yani dış dünyayı da bu gözlükle görmeniz mümkün. Gözlüğün üzerinde pul büyüklüğünde 23 MP çözünürlüklü iki adet OLED ekran bulunuyor. Apple’ın M2 işlemcisini kullanan gözlük bilgisayar kullanımından film izlemeye kadar birçok alanda kullanılacak. Hazırlanan tanıtım videolarında gözlüğün ne kadar kabiliyetli olduğu da gösteriliyor.

    Apple Vision Pro henüz geliştirme aşamasında olan bir gözlük ve önümüzdeki yıldan itibaren 3499 dolar fiyat etiketi ile satılmaya başlanacak. Bu arada gözlüğün ilk etapta geliştiriciler için kullanılabileceğini belirteyim. Yıllar önce Google da Google Glass adını verdiği çok daha basit bir ürünle benzer bir maceraya atılmıştı. O ürün de sadece geliştiriciler için kullanıma sunuldu ve hiçbir zaman nihai tüketiciye satılan bir gözlük olmadı, olamadı.

    Apple Vision Pro

    Ben kişisel olarak Apple’ın da benzer bir akibete uğrayacağını düşünüyorum. Hazırlanan havalı videolar, ‘şunu yapacağız, bunu yapacağız’ açıklamaları gerçeği yansıtmıyor. Sebeplerine gelecek olursam:

    • Öncelikle bu tarz gözlüklerin kullanımı çok konforlu değil. Uzun süre gözününüz 2-3 cm mesafesinde bir ekrana bakmak çok eğlenceli değil. Mevcut cihazlarda bazı kullanıcılar için baş dönmesi ve mide bulantısı sorunları bile oluşturuyor. Yani teorik olarak fikir güzel ama pratikte bazı sıkıntılar var.
    • Bu tarz ürünlerin içerik desteği ile gelmesi gerekiyor. Bu alanda ne yazık ki çok fazla içerik yok (Oculus gibi modellerin başarısız olmasının en önemli sebebi de bu). Olanlarsa henüz herkesi mutlu edecek seviyede değil. Elbette bu içeriklerin sayısını 2024 yılında daha net göreceğiz. Yine de ben bu içerik konusundan pek umutlu değilim.
    • Bu tarz cihazların üretilmesi zor ve sofistike teknolojiler yüzünden pahalı. Halen satışta olan bu gözlüklerin uygun fiyatlı olduğunu söylemek zor. Ayrıca beraberlerinde güçlü donanım ihtiyaçları da var. Bu da yaygınlaşmalarını engelliyor.

    Apple dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri olduğu için Vision Pro çok konuşulacak ve önümüzdeki birkaç yıl kamuoyunu meşgul edecek bir ürün olacaktır. Günün sonunda bu cihazın büyük kitleleri harekete geçirecek ve geleceğe damgasını vuracak bir ürün olabileceğini düşünmüyorum. Belki küçük bir ihtimal farklı cihazların doğmasına yol açabilir.

    Bu yazı bir kenarda dursun. Birkaç yıl sonra tekrar okursunuz.