Dayanıklılığı ve ekran kalitesini yeniden tanımlayan bir akıllı telefon serisi ile yeni bir döneme adım atın: HUAWEI nova 11 Pro. Son derece dayanıklı bir ekran serisine sahip olan nova 11 Pro ile hasarlı ekranların yarattığı hayal kırıklıklarına veda edebilirsiniz. Yükseltilmiş ekranı aynı zamanda sürükleyici bir görsel deneyim sunuyor.
Pazar verileri, satış sonrası yaşanan sorunların yarısından fazlasının ekran onarımından kaynaklandığını ortaya koyuyor. Ekranın değiştirilmesi için gereken yüksek bakım ücretlerinin yanı sıra batarya gibi bileşenlerin de zarar görebileceği göz önünde bulundurulduğunda, kullanıcıların sağlam ekranlı bir akıllı telefona yatırım yapmaları akıllıca olacaktır.
İster fiziksel olarak zorlu ders dışı aktiviteleri olan zeki ve gayretli bir öğrenci olun, ister sık seyahat gerektiren yoğun bir programa sahip genç bir yetişkin olun, beton yüzeye düşmeye dayanabilecek kadar sağlam bir ekrana sahip bir akıllı telefon seçmek çok önemlidir. Bu, yaşam tarzınız ne kadar aktif veya hareket halinde olursa olsun, gönül rahatlığı ve kesintisiz kullanım sağlamaya yardımcı olur.
Neyse ki, kullanıcılar artık HUAWEI nova 11 Pro ile tam da bunun tadını çıkarabilirler. HUAWEI, akıllı telefonlarının ekranlarını sertleştirmek ve kazara düşmelerden kaynaklanan hasarı azaltmak için HUAWEI nova telefonlarına Kunlun Glass uyguladı.
İsviçre SGS’den beş yıldızlı cam düşme direnci sertifikası alan HUAWEI Kunlun Glass ile donatılan telefon, artık genel düşme direncinde 10 kat artışa sahip.
Parmaklarınızın ucundaki özgün görselleri keşfedin
İster film izlemek ister oyun oynamak olsun, eğlence ihtiyaçlarımızı karşılayan gerçekten büyüleyici bir ekran için artık evlerimizle veya kapalı alanlarla sınırlı değiliz. Teknolojideki gelişmeler sayesinde akıllı telefon ekranları daha büyük ve etkileyici hale geldi, şık ve ince silüetlerle tamamlandı. Artık kullanıcılar hareket halindeyken eğlence arzularını zahmetsizce tatmin edebilir ve geleneksel ev kurulumlarına rakip olan sürükleyici görselleri deneyimleyebilirler.
Sosyal medyada paylaşmak için mükemmel tatil fotoğrafını aramak gözleriniz için hiç bu kadar kolay olmamıştı. HUAWEI nova 11 serisi ile, görüntülerinizdeki renkleri gerçekçi bir şekilde geri yükleyen, kontrastı artıran ve renk doygunluğunu geliştiren HDR teknolojisinin avantajlarından yararlanabilirsiniz. Titiz kare kare ayarlamalar sayesinde ekran, fotoğraflarınızın doğal olarak güzel ve görsel olarak çarpıcı görünmesini sağlayarak ideal görüntü kalitesi sunuyor.
Ekran, 120 Hz’e varan yüksek yenileme hızıyla tereyağı kadar pürüzsüzdür ve saniyede 120 kare sunar. İster bir haber uygulamasına göz atın, ister internette gezinin, ister ailenizi veya iş arkadaşlarınızı görüntülü arayın, ultra kusursuz bir deneyimin tadını çıkarabilirsiniz. HUAWEI nova 11, çoğu kullanıcıyı tatmin edecek geniş bir 6,7 inç 120 Hz Kusursuz OLED Düz Kenar Ekran sunuyor. HUAWEI nova 11 Pro ise daha üst düzey bir cihaz arayanlar için mükemmel olan daha da büyük 6,78 inç 120 Hz Kusursuz OLED Kavisli Ekrana sahip.
Samsung Electronics, Galaxy Watch serisi için geliştirilen bir dizi yeni uygulama, Galaxy kullanıcıları için daha duyarlı, uyarlanabilir ve çok işlevli akıllı saat deneyimleri sunacak. Samsung SWallet ve WhatsApp ile, kullanıcılar her zamankinden daha fazlasını doğrudan bileklerinden yapabilecekler.
Samsung SWallet: Samsung SWallet geçtiğimiz yıl, kullanıcıların cüzdanları ve akıllı telefonları arasındaki ilişkiyi daha da sağlamlaştırmak için Samsung Pay ile Samsung Pass’i birleştirmişti. Şimdi, Samsung SWallet yeni Galaxy Watch serisine de geliyor. Hepsi bir arada Samsung SWallet uygulamasıyla kullanıcılar, akıllı saatlerinden kolayca ödeme yapabiliyor, kimliklerini gösterebiliyor ve etkinlik biletlerini alabiliyorlar.
WhatsApp: Giyilebilir teknoloji ekosisteminin yeni bir inovasyonu olarak, Galaxy Watch5 ve Galaxy Watch4 kullanıcıları artık WhatsApp’ın ilk akıllı saat uygulamasını kullanabilecek. Uygulama, kullanıcıların telefonlarını çıkarmalarına gerek kalmadan konuşmalara devam etmelerine, mesajlara sesli yanıt vermelerine ve hatta aramaları yanıtlamalarına olanak tanıyacak.
Bu yeni özellikler sayesinde Samsung Galaxy Watch serisi, çok yönlü işlevler ve daha kolay kullanılabilirlik kazanacak. Samsung, 26 Temmuz’da Türkiye saatiyle 14:00’te gerçekleşecek Galaxy Unpacked etkinliğinde tanıtılacak daha pek çok özellikle birlikte, Galaxy Watch serisinde daha geniş bir uygulama ekosistemini kullanıma sunmaya ve kullanıcıların deneyimini en üst düzeye çıkarmaya devam ediyor.
Casper, Nirvana C550’i piyasaya sürüyor. Güçlü donanımları, konforlu bir deneyim sunan uplift menteşe tasarımı ve ışıklı klavyesi ile öne çıkan C550 kullanıcılara en güncel teknolojiden çok daha fazlasını sunuyor.
Bilgisayar başında geçirilen sürenin uzaması ile birlikte kullanıcılar satın alma tercihlerinde konforu ilk sıralara yerleştiriyor. Casper, kullanıcıların konforlu bir dizsüstü bilgisayar deneyimi yaşanmasına yardımcı olmak için el ve bileklerde bulunan eklemlerin uzun süre sağlıklı şekilde çalışabilmesine olanak tanıyan Nirvana C550’yi piyasaya sürdü. Uplift tasarımı, 135° açılabilen özel menteşe yapısı sayesinde klavyeyi yerden yükselterek kullanımı daha ergonomik hale getiriyor. Bu sayede dizüstü bilgisayarın altındaki havalandırma panelinde boşluk yaratarak hava sirkülasyonunun daha iyi yapabilmesinin de önünü açılıyor.
Bireysel Kullanımda Modern Tasarım, Mobilite ile Buluşuyor
Dizüstü bilgisayarını yanından ayırmak istemeyen kullanıcılar, mobilitenin sınırlarını zorlayan Nirvana C550 ile konfora ek olarak performans, düşük enerji tüketimi ve ergonomiyi bir arada deneyimliyor. Casper Nirvana C550, 19.8mm inceliği ve 1.8 kg hafifliği ile her yere kolay taşınabiliyor. Pil ve batarya performansını etkileyebilecek üst düzey işlemci ve ekran kartı bileşenlerine sahip C550, ”akıllı batarya teknolojisi” özelliği sayesinde uzun süreli kullanım imkanı da sağlıyor. Şarj esnasında belli bir dolum oranına ulaştığında aldığı akım miktarını düşürerek daha düşük akımla daha stabil bir dolum yapan “akıllı batarya teknolojisi” sayesinde bataryası her dolumda tükenen bataryalara kıyasla çok daha uzun kullanım ömrü sunuyor.
Çevrimiçi görüşmelerde, ders sırasında veya video izlerken gerçek bir ses kalitesi sunan Casper Nirvana C550, Dolby ses teknolojisi ile zenginleştirilmiş 2 adet stereo hoparlörü bulunuyor. 15.6” geniş ekranı, FHD çözünürlüğü, IPS paneli ve ekran yansıma önleme özelliğine sahip paneli ile görüntü kaybı yaşamadan kullanım sağlıyor. 1MP 720P değerinde gürültü önleme özelliği, açılır kapanır sürgülü kamera sistemi de bulunan C550’nin özelleştirilmiş kamera sistemi ile istenmeyen durumlarda kişisel güvenliğinizi de kolayca sağlayabilirsiniz.
Samsung Galaxy Z Flip 5 cep telefonun tanıtılması günler kala olası özelliklerini sizler için araştırdım.
Katlanabilir ekranlı telefon dendiğinde akla ilk gelen markalardan biri Samsung. Markanın hem kitap şeklinde (Fold) hem de istiridye kapak şeklinde (Flip) katlanabilir ekranlı telefonları bulunuyor.
Benim en sevdiğim katlanabilir ekran formu olan istiridye kapaklı telefon türünde Flip modellerini hem beğendim. 26 Temmuz tarihinde yapılacak bir etkinlikle dünya çapında tanıtalacak olan ailenin en yeni modeli Z Flip 5’in bir dizi yenilik getirmesi bekleniyor.
Samsung Z Flip 5 geliyor!
Elbette beklentilerin başında işlemci değişikliği geliyor. Daha güçlü bir işlemciye kavuşması beklenen Z Flip 5’te yine Snapdragon ailesinin bir çözümü kullanılacak.
Bir diğer yenilik ise telefonun katlandığında oluşan boşlukların iyice azaltılmış olması. Samsung’un resmi paylaşımlarındaki görüntülere göre yapılan bu yorum pek mantıksız değil. Gerçektende telefon katlandığında her iki tarafı da tam olarak oturuyor.
Öte yandan telefonla ilgili iddiaların başında daha büyük ve kabiliyetli ön ekran da yer alıyor. Z Flip 4’teki ekranın daha da büyüyeceği ve artık daha kabiliyetli olacağı iddiaları da internette paylaşılıyor.
Kamera tarafında büyük bir yenilik beklenmediğini belirteyim. Muhtemelen önceki sürümle benzer bir kamera yer alacak bu yeni modelde de.
Bunlar dışında bazı küçük farklılıkların da gelmesi bekleniyor. Belki daha hızı şarj, biraz daha güçlü bir menteşe ve benzeri özelliklerin Flip 5 modelinde bizlerle buluşacağını düşünüyorum.
Yine de bu bilgilerin henüz kesinlik kazanmadığını ve 26 Temmuz’da yapılacak etkinlik sonrasında resmileşeceğini belirtmek isterim. Muhtemelen Ağustos ayı içinde satışa sunulacak olan Samsung Galaxy Z Flip 5 modeli bence kendi kategorisinin en çok satan ürünü olabilir. Zira rakiplerin benzer modelleri ne yazık ki ülkemizde satılmıyor. Bu tarz bir telefon arayanlar için tek alternatif Z Flip ailesi oluyor. Bu da telefonun popülerliğini artıran önemli etkenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Katlanabilir ekranlı telefonlar içinde en sevdiğim tür olan Z Flip ailesinin yeni modeline hoş geldin diyorum. Bu arada önceki sürüm de halen alınabilecek bir cep telefonu ve piyasa şartlarında fiyatının makul olduğunu söyleyebilirim.
Poco F5 Pro’yu ön plana çıkaran ve daha yüksek fiyat etiketlerine sahip amiral gemisi modellerini kıskandıran pek çok özelliği var. Ama özellikle 2 detaya başta dikkat çekmekte yarar var. Bunlar, çipset ve ekran teknolojileri…
Poco F5 Pro, Qualcomm’un 4nm üretim süreciyle hazırlanan SM8475 Snapdragon 8+ Gen 1 çipsetiyle geliyor. Evet, amiral gemisi modellerde gördüğümüz bir detay. Bünyesinde 3GHz çalışma hızına erişebilen işlemci çekirdeği dahi mevcut.
Ekran teknolojilerine göz attığımızda ise , 6.67 inç değerde Amoled ekranla karşılaşıyoruz. Bu ekran, 3200 x 1440 çözünürlük ve 120Hz tazeleme değeri sunabiliyor. Böylece akıcı görsellik mümkün oluyor.
HDR10+ teknolojisi ve Dolby Vision görüntüleme teknolojisine de sahip. Bu sayede, izlediğiniz dizi ve filmlerde daha doygun, canlı renklerle karşılaşabiliyorsunuz. Parlaklık tarafında zirve değeri olarak 1400 nit var. Yani hem iç hem de dış mekân kullanımlarında, yumuşak dokunuşlarla hızlıca hareket edebilir ve net görüntüler elde edebilirsiniz.
Bitmedi. Ekrana yedirilmiş parmak izi okuyucu sensör, sorunsuz çalışıyor. Corning’in Gorilla Glass 5 koruma teknolojisi sayesinde de çizilmelere ve hafif darbelere karşı önlemler alınabiliyor.
Dolayısıyla bu telefon, güçlü oyunları ve popüler uygulamaları sorunsuz, akıcı detaylarla çalıştırmak ve gelişmiş izleme deneyimleri gerçekleştirmek isteyenler için güzel seçeneklerden bir tanesi diyebiliriz.
Oyun Performansı
Oyun demişken, hemen bir de örnek verelim isterseniz. 12GB RAM (Sanal RAM artırma da var ve 256GB UFS 3.1 gibi güncel detaylar sunabilen üründe, Call of Duty gibi popüler bir online FPS oyununu, en yüksek grafik ayarlarında, hiçbir donma olmadan akıcı bir şekilde oynayabilirsiniz. Aşırı ısınma faktörü de yok.
Tekrar hatırlatmakta yarar var. Call of Duty ve PUBG gibi oyunları, orta seviye telefonlarda ve giriş seviyesi telefonlarda da çalıştırıp oynayabilirsiniz. Ama tabii ciddi farklılıklar oluyor. En düşük grafik detaylarında, zaman zaman kasmalar ve aşırı ısınma faktörleri gibi can sıkıcı detaylarlar karşılaşıyorsunuz. Poco F5 Pro’da bunlar yok.
Öte yandan, cihazdaki stereo hoparlör sistemi, güçlü işitsel detaylara erişebilmeniz için iddialı.
Android 13 işletim sistemine sahip olan telefon, kullanımı kolay bir arayüze sahip. Zaten tasarımı da şık ve avuçta rahatlıkla tutuş hissi sunuyor. Yine de, ürünün 204 gram ağırlıkta ve 8.6mm kalınlıkta olduğunu söylemeliyiz. Dolayısıyla çoğu kez iki elle kullanım daha ideal olacaktır. Özellikle toplu taşıma araçlarında ve dış mekân deneyimlerinde.
Kamera performansı
Poco F5 Pro’nun arka kamerası, 8K çözünürlüklü 24FPS değerde videolar çekebilmenize imkân sunuyor. Tabii yapay zekânın da desteğiyle. Video başına 6 dakikalık çekim sınırı var ve çok da akıcı görüntüler elde edilmiyor.
Aşırı ısınma ve bunun sonucunda cihaz performansınızın düşmesini istemezsiniz, değil mi? Yine de, günümüzde 8K içeriklerin az olduğunu ve destekli cihaz yelpazesinin de geniş olmadığını hatırlatmakta yarar var. Dolayısıyla genel kullanıcı kitlesi için an itibarıyla çok da gerekli bir detay değil.
Arka tarafta üçlü kamera sistemi var ve bu sistem, 64+8+2MP kameralardan oluşuyor. Ana kameramızda OIS, yani optik görüntü sabitleme teknolojisi de kullanılıyor.
Kameralar, geniş çekim, makro çekim ve portre gibi detaylar sunuyor. Hem gün ışığında hem de düşük ışıklı ortamlarda, video ve fotoğraf çekim tarafında tatmin edici sonuçlar elde edebilirsiniz.
Ön taraftaki 16MP selfie kameramız da hem bokehli selfie’ler hem de görüntülü görüşmeler için yeterli performansa sahip. Ön kamera, 1080p 60FPS değerde akıcı videolar da çekebiliyor ve bu gerçekten de oldukça başarılı.
Pil perfromansı
Bluetooth 5.3, NFC ve Wi-Fi 6 gibi gelişmiş kablosuz bağlantı teknolojilerine sahip ürün, 5160mAh pille geliyor ve hızlı şarj desteği de var. Telefon, tek şarj ile normal kullanımda 2, yoğun kullanımda da 1 günü geride bırakmanıza yardımcı oluyor.
Cihazı beraberinde gelen 67w hızlı şarj adaptörüyle kısa sürede şarj edebiliyorsunuz. Örneğin, yaklaşık 20 dakikada, cihazı sıfırda %50’ye şarj edebilirsiniz.
Şu an pek çok üretici, cihazlarının yanında adaptör sunmuyor ve hatta bu kadar hızlı şarj değerlerini dahi sağlamıyor. Dolayısıyla Poco, bu noktada da önemli avantajlara sahip. Unutmadan, ürünün 30w değerde kablosuz şarj özelliği de var.
Akıllı güvenlik kameraları, evinizi ve çevresini 7/24 gözleyerek olası riskler konusunda sizi bilgilendiren cihazlar. Hırsızlık başta olmak üzere pek çok tehditleri size uyarı göndererek bildiren ve tüm olayları kaydeden bu akıllı cihazlar, bugün güvenlik için olmazsa olmaz çözümler haline gelmiş durumda. Akıllı telefon ve tablet bilgisayarlar üzerinden her yerden evinizin güvenlik durumunu takip etme imkânı sunan akıllı güvenlik kameraları, içerdikleri sensörler sayesinde evinizde beklenmeyen bir hareket olduğunda harekete geçiyor ve bu vakaları kaydederek, size anında bildirim ve görüntü gönderiyor.
Kameralı kapı zili veya akıllı güvenlik kamerası
Evinizde bir güvenlik ihlâli meydana geldiğinde bu durumu kanıtlamanız için veri sağlayan akıllı güvenlik kameraları, evinizdeki yaşlılar, bakıma muhtaç kişiler ya da çocukların takibi için kullanılabiliyor. Ayrıca gelen bir kargo görevlisini kapıyı açmadan karşılamak gibi kolaylıklar da bu kameralar sayesinde mümkün oluyor. Piyasada, kameralı kapı zili, ev içi güvenlik kamerası ya da hem dış hem de iç kamerası bulunan modeller olmak üzere farklı çözümler var. Bu ürünler, Apple HomeKit, Google Assistant ve Amazon Alexa destekli. Dolayısıyla sesle kontrol edilebiliyor. Bu yazıda MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim dört farklı güvenlik çözümünü inceledim ve size satın alma tercihinizde yardımcı olmaya çalıştım.
EZVIZ CS-DB2 Akıllı Kapı Zili ve Güvenlik Kamerası
Akıllı kapı zili formatındaki EZVIZ firmasının CS-DB2 model ürünü, güvenlik kamerası özelliklerini de bünyesinde barındıran pratik bir çözüm. Bu ürün, kapınızın önüne monte edeceğiniz bir kameralı kapı zili ile evinizin içinde yer alan ve Wi-Fi ağınıza bağlanan iç üniteden oluşuyor. Akıllı telefonunuzdan uzaktan kontrol ve takip imkânı sunan bu ürün, 7/24 2K video kaydediyor ve 5 metrelik kızılötesi gece görüşü, geniş görüş açısı ve hareket algılama teknolojileriyle çok iyi sonuç veriyor. Gelenlerle kapıyı açmadan uzaktan konuşma imkânı sunan EZVIZ CS-DB2 akıllı kapı zili, ses değiştirme özelliğine sahip. Böylelikle güvenliğiniz için kapınıza gelenlerle farklı ses tonları kullanarak konuşabiliyor ve kimliğinizi gizli tutabiliyorsunuz. EZVIZ mobil uygulamasıyla yönetilen bu ürün, ayrıca satın alacağınız microSD karta ve ücretli abone olabileceğiniz EZVIZ CloudPlay adlı bulut servisine kayıt yapabiliyor.
Evinizin güvenliği için bir başka çözüm TP-LINK firmasının Tapo C400S2 model akıllı kablosuz güvenlik kamerası sistemi. Bir iç ünite ile 1080p Full HD görüntü kaydeden iki kameradan oluşan bu set, akıllı yapay zekâlı algılama teknolojisine sahip. İnsan, evcil hayvan ile arabaları algılayan ve gerektiğinde size bildiren sistem, belirlenen aktif bölge içine istenmeyen misafir girdiğinde caydırıcı şekilde alarm çalabiliyor. İç ünite sayesinde kapıya gelenlerle dışarı çıkmadan konuşma imkânı veren TP-LINK Tapo C400S2 güvenlik sistemi, görüntüleri iç üniteye takılan ayrıca satın alacağınız MicroSD karta veya ücretli abone olabileceğiniz Tapo Care adlı bulut depolama servisine kaydediyor. 180 gün pil ömrü olan ve evinizdeki Wi-Fi ağına kablosuz bağlanarak çalışan kameralar, ayrıca bir kablolama gerektirmediği için kolayca kurulabiliyor. Ancak kameraları dış alanlara monte etmek için matkap kullanmanız gerekiyor.
Sevdiklerinizin güvenliği için iç mekân güvenlik çözümü olarak XIAOMI C300’ü tercih edebilirsiniz. Bu kamera ev içinde yaşlılar, bakıma muhtaç kişiler, çocuklar ya da evcil hayvanlarınızın durumunu her yerden takip etme ve beklenmeyen olaylarda bildirim alma imkânı sunuyor. 360° yatay ve 108° dikey görüntüleme açısına sahip olan, çift eksenli dönebilen, eğilebilen, zum yapabilen motora sahip olan bu akıllı kamera, bulunduğu alandaki neredeyse tüm olaylara hâkim olmanızı sağlıyor. Yapay zekâ algılama teknolojisi kullanan ve 2K çözünürlüğünde görüntü aktaran bu kamera, F1.4 geniş diyafram açıklığına sahip lensiyle düşük ışıklarda bile iyi sonuçlar veriyor. Telefonunuza yükleyeceğiniz Mi Home/Xiaomi Home uygulamasıyla evinizdekilerle dilediğiniz zaman iletişim kurarak konuşabiliyor ve bilgi alabiliyorsunuz. Bu kamera görüntüleri, Micro SD karta, NAS cihazlarına ve bulut servislerine kaydedebiliyor.
İç mekân güvenliği için ANKER firmasının Eufy Security model kamerası da tercih edilebilir. Her olayı 2K çözünürlüğe varan netlikte (HomeKit kullanırken 1080P) kaydeden ve böylece evinizin içinde tam olarak neler olup bittiğini görme fırsatı veren bu akıllı güvenlik kamerası, sahip olduğu yapay zekâ teknolojisiyle bir hareket algıladığında kayda giriyor ve mekânda insan ya da hayvan olup olmadığını tespit edebiliyor. Tespit edilen nesneyi gerçek zamanlı olarak takip edebiliyor. Anında size bildirim gönderiyor. Konulduğu alanı 360° yatay, 96° dikey görme imkânı veren ANKER Eufy Security, gerektiğinde telefonunuzdaki uygulama üzerinden evdekilerle konuşabilmenizi sağlıyor. Aşırı gürültü algılama teknolojisine sahip olan bu ürün, bebek ağlaması gibi durumlarda sizi hemen bilgilendiriyor. Elde ettiği görüntüleri ayrıca satın alacağınız MicroSD karta ve ücretli abone olabileceğiniz bulut servisine kaydedebiliyor.
Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz
MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim güvenlik kamerası modelleri bu kadar. Tabii ki daha fazla seçenek raflarda mevcut. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm güvenlik kamerası modelleri için buradan bilgi alabilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.
iPhone’unuzun kaybolması ya da çalınması oldukça can sıkıcı olabilir ve bunun daha da kötüsü kişisel verilerinizin başkalarının eline geçmesidir. Neyse ki telefonunuz başkasının eline geçse bile, verilerinizin kolayca ele geçirilemeyeceğinden emin olmak için birkaç ayarlama yapmak rahatlatıcı olacaktır. iPhone’u Daha Güvenli Hale Getirmenin Yolları başlıklı yazımda, telefonunuz başkasının eline geçse bile kişisel verilerinize erişilmesini engellemek için yapılması gerekenlerden bahsedeceğim.
iPhone’u daha güvenli hale getirmek için yapılması gerekenleri sıralayarak devam edelim.
Kilit ekranından özelliklere erişimi sınırlayın
iPhone, kilit ekranında pek çok yararlı özelliğe erişmenizi sağlar. Telefonunuz çalındığında cihazı ele geçiren kişi, kilit ekran özellikleri ile kişisel verilerinize erişim sağlayabilir.
Birkaç özelliği devre dışı bırakarak kilit ekranını daha güvenli hale getirebilirsiniz. Kilit ekranını daha güvenli yapmak için, Ayarlar > Bildirimler > Önizlemeleri Göster’den Kilit Açıldığında öğesini seçin. Daha sonra, Ayarlar > Siri ve Ara’ya giderek Kilitlendiğinde Siri’ye İzin Ver’i devre dışı bırakın . Son olarak, Ayarlar > Yüz Kimliği ve Parola bölümüne gidip parolanızı yazdıktan sonra Kilitlendiğinde Erişime İzin Ver bölümüne geçiş yapın. Buradaki tüm seçenekleri gözden geçirip telefonunuz kilitliyken erişilebilen her şeyi devre dışı bırakarak cihazı daha güvenli hale getirebilirsiniz.
Hassas veriler için ek kilit koyma
Telefon başkasının eline geçtiğinde, ekran kilidi sayesinde belli bir güvenlik sağlanmış olacaktır. Diğer taraftan, uygulamalar için de Face ID kilidi oluşturabilirsiniz. Uygulamalar açılırken Face ID kilidi koyduğunuzda, kilitlenmemiş iPhone başkasının eline geçse bile, bankacılık veya sosyal medya gibi uygulamalara erişim mümkün olmayacağından, kişisel verileriniz de korunmuş olacaktır.
Birçok uygulama, kimlik doğrulaması için Face ID’yi etkinleştirmenize izin veriyor. Önemli verilerinizin bulunduğu uygulamalar için Face ID desteği olanları tercih etmeniz yararlı olacaktır.
Ekran Süresini kısıtlama
Ekran süresi, iPhone’unuz çalıştığı sürece işlemlerinizi kaydeder. Bu durumu telefon çalındığında bir avantaj haline getirmek için, Ayarlar > Ekran Süresi > Ekran Süresi Parolasını Kullan seçeneğini aktifleştirebilirsiniz. Bu özelliğin aktifleştirilmesi, belirli ayarların değiştirilmesini engelleyeceğinden, ekran süresine, ekran kilidi dışında farklı bir parola belirleyerek de, güvenliği bir katman daha artırmış olursunuz. iPhone’u Daha Güvenli Hale Getirmenin Yolları
Ekran süresi ekranında, İçerik ve Gizlilik Kısıtlamaları’na giderek, Hesap Değişikliklerine izin verme seçeneğini kapatabilirsiniz.
SIM kartına şifre koyma
SIM kartınızı dört haneli bir PIN ile kilitleyebilirsiniz. Telefonunuz başkasının eline geçtiğinde, SIM kartınızı başka bir telefona takarak verilerinize ulaşabilir. Karta şifre konulduğunda rehber verileri de korunmuş olacaktır. SIM kartına şifre koyduğunuzda, telefon kapatılıp açılsa bile, mobil verilere otomatik olarak bağlanması da engellenecektir.
SIM kartı şifreli bir iPhone kapanıp açıldığında, otomatik internet bağlantısı yapmadığını söylemem gerekiyor. Örneğin, internet bağlantısı gerektiren iPhone’umu Bul gibi güvenlik özelliği, telefon kapanıp açıldığında kullanılamayacağımdan, bu durum olumsuz sonuçlar doğurabilir. Eğer bu sorun değilse, Ayarlar > Mobil Veri > SIM PIN’e gidip SIM kartına şifre koyabilirsiniz. Unutma ihtimaline karşı PIN’i güvenli bir yerde sakladığınızdan emin olmalısınız.
21-24 Temmuz tarihleri arasında geçerli olacak Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyasında televizyondan airfryera, tost makinesinden akıllı telefona ve bluetooth hoparlörden beyaz eşya çeşitlerine kadar birçok ürün kampanyaya özel fiyatlarla satışa sunulacak.
Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan, Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi MediaMarkt, tüketicileri farklı kampanyalarla buluşturmaya devam ediyor. Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası kapsamında televizyondan airfryera, tost makinesinden akıllı telefona ve bluetooth hoparlörden beyaz eşya çeşitlerine kadar birçok ürün kampanyaya özel fırsatlarla satışa sunulacak. 24 Temmuz tarihine dek sürecek olan Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası dahilinde eski telefonunu getirenler 21.999 TL’den başlayan fiyatlarla iPhone 14 akıllı telefona sahip olabilecekler.
Kampanya kapsamında;
Philips 50PUS8507 50 inç 126 Ekran Uydu Alıcılı Ultra HD LED TV 16.999 TL’den,
Xiaomi 6L Air Fryer 4.499 TL’den,
JBL Charge Essential 2 Bluetooth Hoparlör 3.799 TL’den,
Arzum Tostçu Neo Granite Tost ve Izgara Makinesi 1.499 TL’den,
Grundig GPDF 5711 E Enerji Sınıfı 13 Kişilik 5 Programlı Bulaşık Makinesi 8.499 TL’den satışa sunulacak.
Ayrıca eski telefonunu getirenler 21.999 TL‘den başlayan fiyatlarla iPhone 14 akıllı telefona sahip olabilecekler.
MediaMarkt’ın kampanyası hem Türkiye genelindeki 94 mağazasında hem de online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.
Sıra tabanlı strateji sevgimiz çok başka. Yıllardır eskimeyen, kemik bir oyuncu kadrosu ile piyasaya çıkan tüm oyunları deneyen bir kitleden bahsediyoruz. Her yeni sıra tabanlı strateji duyurusu doğal olarak heyecanımızı yükseltiyor. Fakat tüm bunlar arasında bir Jagged Alliance ismi görünce insan çok başka yükseliyor. Jagged Alliance 3 duyurusundan beri neredeyse hiçbir şeyi takip etmeden oyunun çıkmasını bekledim. Daha önce çıkan çeşitli denemelerde istediğimiz sonuçları hiç göremedik. JA2 ve Unfinished Business ile yakalanan çizgiye bir daha erişemedi geliştirenler.
Fakat Jagged Alliance 3’e kadarmış bu durum. Karşımızda gerçekten köklerine bağlı taş gibi bir yapım var.
Hızlıca bir giriş öncesi bilgi vermemiz gerekirse; Jagged Alliance nedir, bu oyun nasıl oynanır?
JA serisi konunun gidişatına göre paralı askerler üzerinden belli görevleri sağlamaya çalıştığınız, askerlerinizi belirli süreli kontratlarla kiralayıp, onlarla göreve çıktığınız, stratejik kararlar alırken rol yapma unsurları ile her bir karakterin hayatına dokunduğunuz bir yapımdır. Adım attığınız yerlerde yerel halkı silahlı eğitimle güçlendirebilir, elmas madenlerini ele geçirerek gelir kaynağı yaratabilir, etrafı araştırarak daha fazla mühimmata ulaşabilirsiniz.
Günün sonunda her şey size verilen aksiyon puanlarını doğru kullanarak ve iyi stratejiler uygulayarak elde ediliyor. 4 kişilik bir timle ağır silahlı 9 kişinin olduğu bir sektöre kafa atıp canlı çıkmak genellikle bir hayaldir. Çok nadiren de olsa bu elit birimlerle başarılı bir operasyona dönebilir fakat ağır kayıplar olması da çok muhtemeldir.
Bu oyun tam olarak bu şekilde ilerler. Oyun olabildiğince sert ve sizi en ufak hatanızda yerle bir etmeye odaklı bir türdedir. Benzer oyunlarda görmediğiniz kadar vahşi çatışmaları burada görebilirsiniz.
Mermilerin metal plakalardan sekmesi, başka yere giderken gelip sekerek sizin oyuncularınızı yaralaması gibi doğal hayatın içinde yer alan olaylarla karşılaşabilirsiniz. Yanında bomba patlayan bir jeneratörün birkaç tur sonrasında infilak ederek etrafındakilere de hasar vermesi çok olağandır.
Benim bu seri ile tanışmam 1999 yılına, Jagged Alliance 2 oyununa dayanıyor. Devamında 2000’de Unfinished Business ile seri benim için devam etti. O zamanlar en çok hoşuma giden şey karakterlerin birbirleri ile olan iletişimleri, RPG sistematiğinde karakter ekranları ve patlayıcılar, silahlar dahil etrafta bulabileceğiniz maddeleri yetenekleriniz ölçüsünde birleştirerek yeni eşyalara dönüştürebilme gücüydü.
Bu detaylar benzersiz oyun deneyimi sunuyor, tekrar tekrar oynanış sunabiliyordu. Yıllar içinde farklı yapımlar belirdi ufukta. 2012’de Back in Action ile bir heyecanlanır gibi olduk. Arkasından Crossfire eklenti paketi, 2013 yılında Flashback, 2018 yılında Rage! İle denemeler hiç durmadı. Hatta bu aralarda bir Online oyunu bile denendi. 2012 – 2015 yılları arasında ilk fazı denenen online oyun bence zamanının ötesindeydi. 2015 yılında Online kısmı Reloaded ismi ile el değiştirerek tekrar bir piyasaya enjekte edildi. Bu da sadece 3 yıl kadar dayanabildi.
Temel sorun, bende dahil olmak üzere oyunları oynuyorduk fakat hiçbiri bir JA2 değildi. Burun kıvırıyorduk doğal olarak. Artık ne kadar söylendiysek firma kendi içinde toplanarak “ekibi yeniden topluyoruz beyler” kıvamında bir karar alarak JA3 için çatır çatır çalışmışlar ve muazzam bir yapım çıkmış ortaya.
Yalan yok, oyunu kurdum, girdim, oynadım ve öldüm. Uzun süredir beni böyle zorlayacak oyun yokmuş hayatımda. Bir kadro daha kurdum, tekrar öldüm. Öldükçe yüzüm gülmeye ve daha az hata yapmaya başladım. Bu hazzı özlemişim!
Biraz oyunun başlangıcına, gidişatına ve bize sunduklarına doğru geçelim.
Yapım bize kendi paralı askerlerimizi seçtiğimiz ve klişe bir hikaye akışı ile başladığımız deneyim sunuyor. Tropikal bir hayali ülkenin başına gelenleri, acımasız bir asker kökenli liderin ülkeyi ele geçirdiği, ülkenin başkanını rehin almasını ve sonrasında başkanın ailesinin elde avuçta son kalan birikimlerle bize ulaştığı, paralı askerlerle bu durumun değiştirilmesi için mücadele başlattığı bir çizgide gidiyor.
Aşırı klişe dediğim gibi ama burada önemli olan hikayenin klişe olmasından çok gidişatın her kısmında söz sahibi olabilmeniz ve size yaşatacağı atmosfer deneyimi. Bu çoğu oyunda bulunmayan, bulunan oyunlarında el üstünde tutulduğu bir tat.
Kadın erkek ayrımı olmadan bütçenize göre askerleri seçebiliyorsunuz. Recruit, Veteran, Elite ve Legendary şeklinde farklı bütçe ve yetenek sınıflarına göre paralı askerlerimiz ayrılıyor. Recruit olanlar oyunun başında sizi etrafa alıştırabilen askerler. Ucuzlar ve genellikle kolay savaşların galibi olabilecek kapasitedeler. Yetenek arttıkça bütçe de artıyor. Legendary sınıfı paralı askerler tek başına çoğu zorluğu kaldırabilecek hem mental hem de fiziksel bireyler. Yüzükten mermi geçirebilecek kadar da yetenek fışkıran bir haldeler. Onların kolay kolay ölmesini istemezsiniz.
Asker seçimlerinde bu arkadaşların birer birey olduğunu unutmamanız lazım. Kendi aralarından anlaşabildikleri / anlaşamadıkları kişiler mevcut. JA2 oynarken Ivan ve Igor’u kadroma eklediğimde kendi aralarında Rusça konuştuklarını gördüğüm an yaşadığım şoku ve hiçbir şey anlamadan onları dinlemiş olmamı unutamıyorum. JA böyle bir yapım.
Kenarından tutorial mantığı ile başladığınız ada size adım adım zorluğu artan bir şekilde JA mantığını veriyor. Benzer oyunları unutun. Burası Jagged Alliance, burada sırtınızı sağlam bir yere yaslayıp birlikte çarpışarak hayatta kalacağınız, tüm askerlerinizin bir diğerinin görüş açısında olduğu ve destek verebildiği, en zayıf halkayı hiçbir zaman karşıya göstermemeniz ya da askerinizi bir yerlere “arkalasın” diye tek yollamamanız gereken bir oyun. Yoksa ham yapıyorlar, acımıyorlar.
Görsel olarak izometrik yapımın üzerine harika bir şekilde grafik kurgulanması, harita düzeni ve efektler geliştirilmiş. Etraf o kadar güzel ki, bazen dalıp gidiyorsunuz detaylara. Etkileşime girebileceğiniz objeleri de tek tuşla haritada görebilmeniz harika.
Müzikler ve atmosferle birleşen efektler sizi cidden çatışmanın ortasında hissettiriyor. Yormuyor, aşırı gaza da getirmiyor ama tam kıvamda tutmayı sağlıyor.
Genel harita ekranında askerlerinizi götüreceğiniz yerleri seçerek hareket edebiliyorsunuz. Askerlerinizin insan olduğunu unutmamanız lazım. Dinlenmeye, kendilerini geliştirmeye, moral depolamaya ihtiyaçları oluyor. Bazı askerler moral ve motivasyon olarak çok çabuk kırılabiliyorlar. Yanında öldürücü bir yara alan takım arkadaşını gören bir paralı askeriniz bir anda delirerek %500 daha isabetli atışlar yapıp etrafa ölüm kusabiliyor. Ama bu süreçte o askeri siz yönetemiyorsunuz. Ya da kafayı yiyerek korkup kaçabiliyor. Her bir askerin neye dönüşeceği biraz da olaylara bağlı. Bu arada insan olduklarını belirtirken bu askerlerin birbirlerini sevme ya da nefret etme gibi olayları da oluyor. Cidden bir yerden sonra eeeh diye bağırmak isteyeceğiniz anlar yaşamanız olası.
Oluştıracağınız ekiplerin dengeli olmasına, iyi nişancı askerlere, medikal olarak güçlü kişilere, teknik bilgisi yüksek paralı askerlerin dengeli karışımı olmasına dikkat etmeniz gerekiyor. Farklı silah türleri mevcut. Sniper tüfekleri, tabancalar, pompalı tüfekler, ağır makinalılar derken her biri farklı bir çatışma alanı için avantaj sağlayabiliyor. Tüm bu dengeleri kurmak sizin elinizde.
Jagged Alliance 3 yukarıda anlattığımdan çok daha fazlasını size sunmak için bekliyor. Benim bile henüz görmediğim yerler, kişiler, olaylar mevcut. Sizi uzun süre başında tutacak kadar detaylı bir oyun olarak arşivinizde yerini alabilir.
Google Yapay Zeka modelleri konusunda uzun zamandır çalışmalarını sürdürüyor. Firma yeni yapay zeka aracıyla 60’dan fazla yapay zeka modelini genel kullanıma sunuyor. Bu modeller Yapay Zeka üzerinde çalışan geliştiricilerin pek çok işine yarayacak.
Google’ın geçtiğimiz günlerde düzenlediği yıllık geliştirici konferansında, Vertex AI isimli makine öğrenimi operasyonları platformuna üretken yapay zeka yetenekleri oluşturmaya yardımcı olmak için tasarlanmış yeni araçlar eklediğini duyurdu.
Google Cloud’un Vertex AI’ına eklenen üretken AI araçları, üç yeni temel modeli içeriyor. Metin ve resimler için gömme API’ler; insan geri bildirimlerinden pekiştirmeli öğrenme için bir araç ve metin ve sohbet için Generative AI Studio, Model Garden ve PaLM 2 gibi büyük dil modeli gibi araçlar yer almakta.
Ayrıca Google, geliştiricilerin kod yazmasına yardımcı olmak için tasarlanmış, Google Cloud için yeni bir üretken yapay zeka motoru olan Duet’i de duyurdu.
Mart ayında Google Cloud, işletmelerin Google’ın temel modellerini yapay zeka destekli sohbet ve arama uygulamaları oluşturmasına yardımcı olmak için Gen App Builder adlı yeni bir hizmeti duyurmuştu. Aynı dönemde şirket, Model Garden ve Generative AI Studio’yu Vertex AI’a ekleyeceğini de açıklamıştı. Model Garden, Google ve iş ortaklarının temel modellerinden oluşan bir havuz olsa da Generative AI Studio, temel modellerin ayarlanması, dağıtılması ve izlenmesi için düşük kodlu bir paket olarak karşımıza çıkıyor.
Google Yapay Zeka Modelleri kodlamaya, görüntüleri düzenlemeye yardımcı olacak temel modeller içeriyor
Google yapay zeka modelleri arasında yer alan Vertex AI’ye eklenen yeni temel modellerin (Codey, Imagen ve Chirp) kod oluşturma, görüntüleri düzenleme ve kullanıcıların çeşitli yerel dillerde sohbet etmesine yardımcı olabilecek uygulamaların oluşturulmasına yardımcı olacağına inanılıyor.
Şirkete göre Codey, kodu tamamlayabilir, geliştiricilerin doğal dil işleme yoluyla kod oluşturmasına yardımcı olabilir ve geliştiricilerin kodda hata ayıklama, belge oluşturma, yeni kavramlar öğrenme ve kodla ilgili diğer sorgular için yardım almak için bir botla sohbet etmesine izin verebilir. Ayrıca Codey, Python, TypeScript, Java, Go ve Google Standard SQL dahil olmak üzere 20’den fazla dili destekliyor.
Imagen ise doğal dil istemleri aracılığıyla görüntü oluşturmak ve düzenlemek için kullanılabilir. Şirket, temel modelin görüntülere altyazı eklemek için de kullanılabileceğini söylüyor.
İşletmeler nu uygulama içerisine pazarlama odaklı içerikler oluşturmak için kendi ürünlerinin resimlerini yükleyebilecek ve oluşturulan resimlerin sonsuza kadar yinelenebileceği de yine uygulama özellikleri arasında yer alıyor.
Şirket, üçüncü yeni model olan Chirp’in, işletmelerin müşterileriyle ana dillerinde konuşmasına yardımcı olmayı amaçladığını söylüyor. Model, sohbet ve ses üzerinden 100 dili destekliyor.
Google Yapay Zeka Modelleri ile geliştirilmiş API’ler yeni veri ilişkilerini bulacak
Vertex AI güncellemelerinin bir parçası olarak Google, kurumsal geliştiricilerin metin ve görüntüleri büyük dil modelleri tarafından işlenmek üzere sayısal vektörlere dönüştürmesine yardımcı olmak için yerleştirme API’leri denilen bir özellik de uygulamaya eklemiş durumda.
Şirket, sayısal vektörlerin veriler arasındaki anlamsal ilişkileri eşlediğini ve modellerin okunmasını kolaylaştırdığını söylüyor.
Bu API’ler, geliştiriciler tarafından bir kuruluşun verilerine dayalı soru-cevap sohbet botları oluşturmak, metin sınıflandırması oluşturmak ve anlamsal aramayı güçlendirmek ve ayrıca kümelemeyi iyileştirme, anormallik algılama ve duyarlılık analizi gibi diğer yetenekler için kullanılabiliyor.
İnsan geri bildirimi, modellerin ayarlanmasına yardımcı olacak
Google ayrıca Vertex AI’ye bir insan istemi ayarlama aracı da eklemiş durumda. İnsan geri bildirimine (RLHF) dayalı pekiştirmeli öğrenme olarak adlandırılan araç, işletmelerin zaman içinde model performansını ve güvenliğini korumalarına yardımcı olacak. Google Yapay Zeka modelleri arasında yer alan ayarlama aracının önyargıyı veya herhangi bir toksisiteyi ortadan kaldırmak için kullanılabileceğini de söylüyor.
Bu, özellikle sağlık hizmetleri gibi doğruluğun çok önemli olduğu veya finans ve e-ticaret gibi müşteri memnuniyetinin kritik olduğu sektörlerde çokça kullanabilir. Yerleştirme API’leri ve RLHF aracı, üretken yapay zeka destekli uygulamalar geliştirmede işletmeler için çok önemli olacak diyebiliriz. Üretken yapay zekaya başlamak ve kendi yeteneklerini oluşturmak isteyen birçok şirket için önemli bir sınırlayıcı faktör ve dahili becerilerdir. Google Cloud ve diğer sağlayıcılar, temel modellerin yeteneklerini geliştirerek onları kurumsal uygulamaya hazır hale getiren araçlar sağlayarak bu karmaşıklık sorununun bir kısmını ortadan kaldırmaya yardımcı olmaya çalışıyor.
Amazon Bedrock, Microsoft OpenAI API’lerine benzer Vertex AI güncellemeleri
Analistler, Google’ın Vertex AI güncellemelerinin genel bulut hizmeti sağlayıcısını AWS, IBM ve Microsoft gibi rakiplerle karşı karşıya getireceğini belirterek, güncellemelerin Amazon Bedrock , Microsoft OpenAPI’ler ve IBM Watsonx gibi tekliflere benzer olduğunu söylüyor.
Google Cloud’un ek yeteneklerle birlikte bu üç temel modeli sunma yetenekleri, hem Amazon Bedrock hem de Azure’un OpenAI Hizmetlerine büyük ölçüde benzer. Belirgin farkın, Google’ın yetenekleri bir grafik arayüz ve veri bilimi aracılığıyla sunması.
Google’ın yeni üretken AI özellikleri, Microsoft’un ChatGPT’nin piyasaya sürülmesiyle ateşlediği rekabeti gözler önüne seriyor. İşletmeleri, küresel gizliliği ve güven veya güvenlik endişelerini destekleyebilecek en iyi altyapıya sahip firma yapay zeka yarışına liderlik edecek gibi gözüküyor.