Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 347

    El konsolları yeniden trend oluyor!

    0

    Akıllı telefonların yükselişe geçmesiyle birlikte el konsolları için yolun sonunun geldiği düşünülmüştü. Fakat devir tersine döndü.

    El konsolu denildiğinde akla gelen ilk isim şüphesiz Nintendo olacaktır. Japon konsol devi 1980’lerden günümüze el konsolu pazarını tek başına domine etmeyi başarıyor. Belli dönemlerde bu pazarlarda çeşitli rakipler ortaya çıksa da sonuç hiçbir zaman değişmedi.

    Steam Deck

    Bu süreçte Nintendo’yu en çok zorlayan isim ise Sony oldu. PSP ile pazarda belli bir kitle edinmeyi başaran Sony, aynı başarıyı Vita ile sergileyemedi ve el konsolu pazarına veda etti. Vita’nın en büyük şanssızlığı akıllı telefonların yükseliş dönemine denk gelmesiydi. Hatta bu dönemde Nintendo da 3DS’i satışa sunmuş, sonrasında ise donanımsal anlamda daha güçlü bir el konsolu çıkarmamıştı. Ta ki 2017 yılına kadar.

    2017 yılında satışa sunulan Switch, el konsolları için de nemli bir dönüm noktası oldu. ARM mimarisine sahip donanımların yaygınlaşması ve güçlenmesi, konsol kalitesindeki oyunların ufak cihazlara gelmesinin de yolunu açtı.

    El konsolları yeniden trend oluyor!

    Oyun bilgisayarı kadar güçlü el konsollarının ortaya çıkmaya başlamasıyla birlikte, sektörde yeni bir trend başladı. Valve, Asus, Nintendo ve Sony gibi dev isimlerin somut adımlarıyla birlikte el konsollarına olan talep de yeniden artmış oldu.

    Valve’in yaklaşık olarak 1 yıl önce satışa sunmuş olduğu Steam Deck isimli oyun konsolu kısa sürede büyük başarılara imza attı. Adeta satış rekorları kıran bu konsolu Rog Ally izledi. Türkiye’de de satışa çıkan Ally, yüksek fiyatına rağmen yok sattı ve stokları tükendi.

    Dolayısıyla şu anda sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde el konsollarına karşı önemli bir talep söz konusu. Bu talep Sony’nin bile yıllar sonra sektöre geri dönme kararı almasına zemin hazırladı. Sony haricinde Microsoft da yeni bir el konsolu için kolları sıvadı.

    Nintendo yeni nesilde Switch benzeri bir cihazla yoluna devam etme kararı aldı. Kısaca özetlememiz gerekirse, akıllı telefonların ortaya çıkmasıyla bitme noktasına gelen bir sektör, yıllar sonra beklenmedik bir anda tekrardan trend oldu.

    Muhtemelen önümüzdeki süreçte el konsollarına olan ilgi daha da artacaktır. Bu da sektördeki oyuncu sayısının artmasına zemin hazırlayacaktır.

    Bulut oyunculuğu sona mı eriyor?

    0

    Birkaç sene öncesinde konsolların yerini alacağı iddia edilen bulut oyunculuğu beklenen ilginin uzağında kaldı. İşte tüm detaylar.

    İnternetin yaygınlaşması ve hızlanması, pek çok alışkanlığı da kökünden değiştirdi. Hali hazırda 6G teknolojisi ile birlikte remote bir şekilde uzaktan ameliyatların gerçekleştirilebileceği söyleniyor. Fakat günümüzde uzaktan ameliyatı bırakın, oyun oynamak bile çok da mümkün olmadı.

    Aslında teknik koşullara baktığımız zaman herşey kusursuza yakındı. En azından birçok ülke için bu böyleydi. Fakat işin içerisine hesapta olmayan pek çok etken dahil oldu.

    Bilindiği üzere bulut oyunculuğunda ilk adımlardan birisi Google’dan gelmişti. Google Stadia platformu ile konsollara göz dağı vermişti. Hatta pek çok kişi bu sistemin, konsolların sonu olacağını iddia etmişti. Fakat pek de sanıldığı gibi olmadı. Konsollar yoluna dolu dizgin devam ederken, Stadia için bu macera başlamadan sona erdi.

    Peki bulut oyunculuğu neden istenilen verimi sağlayamadı? Neden beklentiler karşılanmadı?

    Oyuncu modemi Keenetic
    Oyuncu modemi Keenetic

    Bulut oyunculuğu sona mı eriyor?

    Bulut sisteminin tutmamasında elbette pek çok etken vardı. Fakat en önemlisi, her ülke için yakın bir sunucu planlanmamasıydı. Sanıldı ki tek bir sunucu ile birçok ülkede bu servis kusursuz bir şekilde çalışacak. Fakat beklenildiği gibi olmadı. Her ülke için ayrı bir sunucunun olması gerektiği çok geçmeden anlaşıldı. Bu sorun kısa sürede çözüldü. Fakat sonrasında çok daha büyük bir sorun ortaya çıktı. Telif hakları!

    Aslında bulut sistemi oyuncuların sahip oldukları oyunları direkt olarak oynamasına odaklanacaktı. Fakat pek çok yayıncı bu oyunların bulut üzerinden oynanabilmesi için ekstra telif talep etti. Bu da oyun kütüphanesinin sil baştan yeniden planlanmasını gerektirdi.

    Oyun severlerin bu hizmete çok fazla ilgi göstermemesinin üçüncü nedeni ise yüksek üyelik ücretleri oldu. Oyuna ayrı para, servise ayrı para, cihaza ayrı para vermek pek çok kişinin işine gelmedi. GamePass gibi bir sistem de hayata geçirilemediğinden ötürü pek çok bulut oyunculuğu sistemi yolun başında beyaz bayrak çekti.

    Elbette yoluna devam eden bulut oyun servisleri mevcut. Fakat bu servislerde ilk duyuruldukları görkemli günlerinden hayli uzaktalar. Oyuncular günden güne bu sisteme daha da uzak bir hal alıyorlar.

    Dijital güvene yönelik talep artıyor

    Kaspersky bu yıl, tedarik zinciri riskleriyle mücadelede sektörde kıstas oluşturmayı amaçlayan öncü programı Global Şeffaflık Girişimi’nin (Global Transparency Initiative – GTI) beşinci yıl dönümüne kutluyor. Üçüncü parti yazılımların kullanımıyla ilişkili risklere yönelik genel tutumun yaygınlaşmasının yanı sıra şirketlerin ve regülasyon kurumlarının kullandıkları yazılımların ne kadar güvenli olduğunu öğrenmenin önemine bağlı olarak Kaspersky, dünya genelindeki Şeffaflık Merkezleri ağını büyüterek ve kaynak kodu inceleme seçeneklerini genişleterek bu girişimini daha da büyütmeyi planladığını duyurdu.

    Dijital egemenliğe yönelik Avrupa Siber Dayanıklılık Yasası önerisi gibi düzenlemelerin ortaya çıkışı gibi önemli kilometre taşlarının belirlenmesiyle, daha fazla dijital güvene yönelik talep de artıyor. Bunların en sonuncusu, dijital ürünlerin kanıta dayalı kriterlerini ve uyumluluklarını doğrulamak için alınan önlemler hakkında bazı soruları gündeme getiriyor. Bu noktada evrensel güven oluşturma çerçeveleri daha önce olmadığı ölçüde talep görüyor.

    Kaspersky çözümlerinin güvenilirliğini vurgulamayı ve siber güvenlik sektöründe şeffaflık standartlarını bir bütün olarak teşvik etmeyi amaçlayan GTI, şirketin projeye yaptığı toplam 7,9 milyon ABD dolarına karşılık gelen yatırımı eşliğinde gelişiyor ve ölçeği genişliyor. GTI bugün verilerin yeniden konumlandırılması, dünya çapında şeffaflık merkezlerinin açılması, düzenli bağımsız denetimler, güvenlik açığı yönetim programı, eğitim amaçlı siber kapasite geliştirme programı ve şeffaflık raporları olmak üzere altı ana ayağı kapsıyor.

    GTI’nın ilk eylemlerinden biri, Kaspersky kullanıcılarından alınan siber tehditlere dair verilerin güçlü veri koruması ve tarafsızlığı ile bilinen İsviçre’deki veri merkezlerine taşınması oldu. Bugün Avrupa, Kuzey ve Latin Amerika, Orta Doğu ve Asya-Pasifik bölgesindeki bazı ülkelerdeki Kaspersky kullanıcılarının verileri Zürih’teki iki veri merkezinde depolanıyor ve işleniyor.

    Kaspersky’nin Teknolojiden Sorumlu Tepe Yöneticisi Anton Ivanov, şunları söylüyor: “Kaspersky’de kullanıcıların verilerini koruma konusunu her zaman son derece ciddiyetle ele alıyoruz. Müşterilerimizin bize emanet ettiği verilerin güvende olduğundan emin olmak için, veri yönetimi uygulamalarımızı önde gelen endüstri standartlarıyla uyumlu hale getiren entegre bir yaklaşım izliyoruz, Bunu doğrulamak için veri depolama ve işleme için endüstri standartlarına uygun birinci sınıf tesisleri seçtik ve üçüncü taraf denetçileri de davet ettik. Bu bütünsel bakış açısıyla, Kaspersky ürünlerinin kullanıcılarına verilerinin güvenliği ve gizliliği konusunda tam bir gönül rahatlığı sağlamayı umuyoruz.”

    Sosyal Medyada Güvende Kalmak ve Profilinizi Geliştirmenin Yolları

    Sosyal medyada Güvende Kalmak artık günümüzün en popüler konuları arasına girmiş durumda. Çünkü sosyal medya günümüzde insanların birbirleriyle bağlantı kurdukları, bilgi paylaştıkları ve topluluklarla etkileşime girdikleri önemli bir platform haline geldi. Lakin bu platformda profilinizi güvende tutmak ve etkili bir şekilde geliştirmek çok hassas bir konu. Aşağıda sosyal medyada güvende kalmak için neler yapmanız gerektiğini anlatacağım.

    Sosyal Medyada Güvende Kalmak

    Aşağıda sizi sosyal medyada güvende tutacak bazı bilgiler mevcut. Bu başlıklara dikkat ederek kendinizi daha fazla güvende tutabilirsiniz.

    Gizlilik Ayarlarınızı Kontrol Edin

    Sosyal medya platformlarının hemen hepsi kullanıcıların gizlilik ayarlarını yönetmesine izin verir. Profilinizi geliştirmenin ve güvende tutmak için ilk olarak gizlilik ayarlarınızı kontrol ederek düzenleyin. Hangi bilgilerinizin başkaları tarafından görülebileceğini ve hangi bilgilerin gizli kalacağını belirleyin. Paylaşımlarınızda sadece gerekli bilgileri paylaşarak özel bilgilerinizi gizli tutmak çok önemlidir.

    Güçlü Bir Şifre Kullanın

    Güvenliğinizi sağlamak için güçlü bir şifre kullanmalısınız. Şifrenizin karmaşık ve tahmin edilmesinin zor olması gerekir. Şifrenizde mutlaka büyük ve küçük harfler, rakamlar ve semboller içeren bir kombinasyon bulunsun. Şifrenizi rutin olarak değiştirin ve aynı şifrenizi farklı farklı platformlarda kullanmaktan kaçının. Böylece Sosyal Medyada Güvende Kalmak daha kolay olur.

    Paylaştığınız İçeriği Çok Dikkat Edin

    Profilinizi geliştirmek amacıyla sosyal medyada paylaştığınız içerik oldukça hassas öneme sahiptir. Paylaşılan içeriklerin kaliteli, ilgi çekici ve başkaları için değerli olmasına dikkat edin. Paylaştığınız fotoğrafların ve videoların uygunluğundan emin olun ve hassas olabilecek içerikleri paylaşırken temkinli olun. Ayrıca paylaştığınız içeriklerde kullandığınız dile ve üsluba çok dikkat edin. İçeriklerin ve paylaşımlarınızın olumlu, yapıcı ve hoşgörülü bir şekilde olmasına özen gösterin. Negatif veya saldırgan içeriklerden kaçınmanız önemli çünkü bu tür paylaşımlar profilinizi olumsuz etkileyebilir. Ayrıca diğer kullanıcılarla aranızdaki ilişkileri bozabilir.

    Bir İçerik Stratejisi Geliştirin

    Profilinizi geliştirmek ve takipçi kitlenizi artırmak için iyi bir içerik stratejisi oluşturmanız önemlidir. Belirli bir temaya veya konuya odaklanarak ilgi çekici ve faydalı içerikler üretin. Paylaşımlarınızı düzenli olarak yapın ve takipçilerinizle mutlaka etkileşimde olun. Sorular sorarak, anketler düzenleyerek veya tartışmalara katılmak onlarla etkileşimi canlı tutarak arttırın.

    Güçlü Bir İmaja Sahip Olun

    Profilinizi geliştirmek için sosyal medyada güçlü bir imajın önemi büyüktür. Bu yüzden profil ve kapak fotoğrafınızı özenle seçin. Kendinizi profesyonel, güvenilir ve samimi bir şekilde yansıtacak fotoğraflar kullanmaya özen gösterin. Başka bir deyişle kendinizi tanıtırken ilgi çekmeye ve özgün olmaya gayret edin. Her zaman iyi bir imaj diğer kullanıcıların size olan güvenini ve ilgisini arttırarak hesabınızı daha çekici bir hale getirir.

    Paylaşımlarınız Güvenilir Kaynaklardan Oluşsun

    Paylaşımlarınızı mutlaka güvenilir kaynaklardan bilgi alarak yapın. Haberlerin ve bilgilerin doğruluğunu kontrol etmeden paylaşımda bulunmayın. Araştırma yaparak doğru kaynaklardan bilgi alarak paylaşım yapmak hesabınıza olan güveni arttırır.

    Özet

    Sosyal medya profilinizin sizin dijital kimliğiniz olduğunu asla unutmayın. Sosyal medyayı nasıl yönettiğiniz, nasıl göründüğünüz ve nasıl etkileşimde bulunduğunuz çok önemlidir. Dolayısıyla profilinizi geliştirmek ve güvende tutmak için dikkatli ve bilinçli adımlar atmaya özen gösterin. İyi bir planlama, dikkatli yönetim ve bilinçli kullanım ile sosyal medyada başarılı bir profil oluşturabilirsiniz. Üstelik bunun sonucunda dijital dünyada olumlu bir izlenim bırakabilme şansınız olur.

    www.mediamarkt.com.tr

    Samsung’dan birçok ilke imza atan yeni 5K monitör: ViewFinity S9

    Gerçeğe yakın renkler, yüksek çözünürlükle gelen görüntü kalitesi, Akıllı Kalibrasyon özelliği ve kullanıcıya sunduğu pek çok özellik sayesinde Samsung’un yeni 5K monitörü ViewFinity S9 birçok ilke imza atıyor.

    Samsung Electronics, ViewFinity monitör serisini genişlettiğini duyurdu. 27 inç ViewFinity S9 monitör (model adıyla S90PC) dünya çapında satışa sunuldu. Ultra High Definition (UHD) çözünürlüğe sahip ViewFinity S8’in (model adıyla S80PB) Haziran 2022’de piyasaya sürülmesinin ardından ViewFinity S9’un pazara sunulması Samsung’un yüksek çözünürlüklü serisini güçlendirdi. Grafik tasarım ve fotoğrafçılık gibi alanlarda ihtiyaç duyulan araçlara göre optimize edilen yeni ViewFinity S9, 2023 yılında CES İnovasyon Ödülü de almıştı.

    Samsung Electronics Görsel Ekran Bölümü Başkan Yardımcısı Hoon Chung, yeni modelle ilgili olarak, “Yeni 5K monitörümüz, yaratıcı ve görsel alanlarda çalışan profesyonellere yüksek performans ve iyi bir deneyim sunmak üzere geliştirildi. ViewFinity serisiyle, yaratıcılara alanında öncü görsel deneyimler yaşatmanın yanı sıra her projede etkileyici sonuçları sunacak renk netliğini ve çok yönlü bağlantı imkanlarını sağlıyoruz” dedi.

    Etkileyici netlikte görüntüler ve metinler sunan yeni ViewFinity S9, diğer UHD monitörlerden yüzde 50 daha büyük bir çalışma alanına imkan tanıyan 5K (5120×2880) çözünürlükte 27 inçlik ekrana sahip. Profesyonellerin yakınlaştırmaya gerek kalmadan ultra yüksek çözünürlüklü içerikler üzerinde çalışmasına imkan tanıyan bu özellik sayesinde, tüm düzenleme araçları ekrana sığabiliyor ve üzerinde çalışılan projeler 5K çözünürlükte görüntülenebiliyor.

     

    Yeni Acer Swift 14 tasarımı ile iddialı

    Acer Swift 14, modern tasarımı, son teknoloji donanım bileşenleri ve kullanıcıların hareket halindeyken üretken ve bağlı kalmalarına yardımcı olan kapsamlı araçlarıyla kullanıcılara üst düzey performans sunuyor. Son derece şık, ultra taşınabilir tasarımıyla öne çıkan cihaz, köşeli kenarlar ve yapısal çizgiler gibi iyi düşünülmüş özellikleri ve üstün performansıyla öğrenciler, hibrit ve uzaktan çalışanlar gibi mobil kullanıcıların tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.

    Acer Swift 14, şık ve üstün tasarımıyla dikkatleri üzerine topluyor

    Swift 14 (SF14-71T), havacılık sınıfı muhteşem alüminyumla kaplı ince ve hafif CNC ile işlenmiş yekpare gövdesi ve Steam Blue rengiyle geliyor. Elmas kesimli kenarlar ve çift eloksal kaplama, cihazın yalnızca 14,95 mm inceliğinde ve 1,2 kg ağırlığındaki ince ve birinci sınıf kasasının tasarımına güç katıyor. Okyanusa bağlı plastik atıklar kullanılarak yapılan OceanGlass dokunmatik yüzey, dizüstü bilgisayarın birinci sınıf stilini tamamlarken aynı zamanda Acer’ın Earthion misyonuna da katkıda bulunuyor.

    Gücünü güçlü donanımsal özelliklerden alıyor

    13. Nesil Intel i7-13700H işlemciden güç alan ve 15,5 saate kadar pil ömrü sunan Intel Evo onaylı Acer Swift 14 dizüstü bilgisayar bu özellikleri ile tasarımı kadar performans ile de öne çıkıyor. Cihaz, 512 GB PCIe Gen 4 SSD ve 16 GB LPDDR5 belleği destekliyor. (Alprazolam) Dizüstü bilgisayar ayrıca, kullanıcılara farklı işletim sistemlerinde çalışma özgürlüğü sunarak üretkenliklerinin artmasını sağlayan Intel Unison ile geliyor. Intel® Unison™ sayesinde istediğiniz telefon ile sorunsuzca bağlantı kurarak bilgisayarınızdan dosya ve fotoğraf aktarabilir, arama yapabilir, kısa mesaj gönderip alabilir ve telefon bildirimlerini alarak yönetebilirsiniz. Swift 14’ün etkileyici termal çözümleri, sistemleri serin tutan hava akışını artırmak için Acer’ın TwinAir çift fan sistemi ve D6 bakır ısı borularından oluşan bir hava girişi tasarımı sunuyor.

     

    Xiaomi Pad 6 Türkiye’de

    0

    Xiaomi, daha verimli çalışma ve daha fazla eğlence için tasarlanan Xiaomi Pad 6’yı Türkiye’de kullanıcılarının beğenisine sundu.

     

    Uluslararası pazarlara yönelik hem iş hem eğlence amaçlı tasarlanan Xiaomi Pad 6 satışa sunuldu. Günümüz profesyonelleri için verimli bir iş istasyonu olarak tasarlanan cihaz, keskin ve net görüntüler sunan 309 ppi, 11 inç WQHD+ (2880×1800) ekrana sahip. Xiaomi Pad 6, aynı zamanda Snapdragon® 870 Mobile Platform sayesinde iş günü boyunca güçlü performans sağlıyor. Üstün enerji verimliliği ve yüksek kapasiteli 8840mAh (typ) piliyle profesyonellerin açık uygulamalar arasında hızla geçiş yapmalarına ve işlerini kesintisiz bir şekilde gerçekleştirmelerine olanak tanıyor.

     

    Üretkenliği artırmak ve her gün daha fazlasını başarmak için tasarlandı

    Kullanışlı birçok özelliğe sahip üst düzey performans sunan Xiaomi Pad 6, yoğun çalışan profesyonellerin ihtiyaçlarını öngörmek ve karşılamak için geliştirildi. Özel bir mobil kullanıcı arayüzü olan MIUI for Pad yazılımı, yükseltilmiş Xiaomi Akıllı Kalem (2. nesil) ve genel üretkenliği sorunsuz bir şekilde iyileştiren Xiaomi Pad 6 Klavye ile üretkenliği artırıyor. Xiaomi Akıllı Kalem (2. nesil)  not almayı, ekran görüntüsü almayı veya yaratıcı fikirleri göstermek için çizim işlevini kullanmayı daha da kolaylaştırıyor.


    Xiaomi Akıllı Kalem (2. nesil) üzerindeki kullanışlı düğmeler, hızla ekran görüntüsü almanızı veya Notlar uygulamasında gerektiğinde yazma, boyama ve renk işlevleri arasında hızla geçiş yapmanızı sağlıyor. Ayrıca, ekranın yüksek piksel yoğunluğu küçük yazı tipi boyutlarının daha kolay okunmasını sağlayarak ekranda daha fazla içeriğin görüntülenmesine ve böylece daha az kaydırma yapılmasına imkan sağlıyor.

     

    Cihazın işlevselliği Xiaomi Pad 6 Klavye ile kullanıldığında daha da artıyor. Arayüzün özelleştirilebilir olması sayesinde kullanıcılar kişiselleştirilmiş kısayollar oluşturabiliyor.

     

    ecoDrone’lar aracılığıyla tohum topları doğa ile buluşuyor

    Sürdürülebilirlik alanında küresel bir lider olan Schneider Electric, Türkiye’de doğal alanların güçlendirilmesi ve sürdürülebilir bir gelecek yaratılması için ecording iş birliği ile Tohum Hareketini başlattı.

    Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne liderlik eden Schneider Electric, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde başlattığı tohum topu projesiyle ormanlaştırma çalışmalarını destekliyor. ecording iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında Schneider Electric, ücretsiz olarak her bir kayıt yaptıran kişi için bir tohum topunu Muğla bölgesinde doğa ile buluşturuyor. ecoDrone’lar aracılığıyla gerçekleştirilen bu çalışmada, tohum toplarını kırsal bölgelerde yaşayan ve iklim krizinin etkileri ile sosyal ve ekonomik zorluklar yaşayan kadınlar hazırlıyor ve böylece sürdürülebilir bir gelir kaynağı elde ediyorlar.

    Schneider Electric’in tohum hareketine katılmak için kampanya linki aracılığıyla başvuru yapmak yeterli. Link üzerinden yönlendirmelerle katılımcılar diledikleri tohum türünü seçiyor ve hiçbir ücret ödemeden tohum toplarının doğa ile buluşmasına destek oluyorlar. Ayrıca bu tohumların doğadaki yolculuklarını online olarak takip etme fırsatı da yakalıyorlar.

    Schneider Electric ve ecording iş birliğinde gerçekleştirilen proje, Türkiye’de küresel iklim değişiminin çevresel, ekonomik ve sosyal etkileri ile mücadele için gerekli çözümleri sunarken, toplumsal bilinç ve farkındalığa da hizmet ediyor.

    • Tohum Hareketine kayıt olarak yapılan ücretsiz başvurularla her bir katılımcı için bir tohum topunu doğayla buluşturan Schneider Electric, Türkiye’ye 125.000 ağaç kazandırmayı hedefliyor.

    Ekran Kartlarında Güç Değerleri Ne İfade Eder?

    Ekran Kartlarında güç değerleri cihaza bağlanan konektörlerle belirleniyor. Bilgisayarınızın güç kaynağından aldığınız bu konektörleri ekran kartlarına bağlayarak enerji sağlayabiliyorsunuz. Elbette her ekran kartının tüketimi farklı ve amaç daha düşük güç ile daha fazla performans alabilmek. Ve 16-pin (12VHPWR) güç konektörüne sahip ekran kartı sahiplerinin artık endişe duymasına gerek yok. Igor’s Lab’in yeni raporuna göre PCI-SIG, 12VHPWR güç bağlantısının kötü geçmişini temizlemek amacıyla standardı revize ediyor.

    Amiral gemisi GeForce RTX 4090’da yaşanan erime ve yanma sorunlarını birçoğunuz hatırlıyor olmalı. Biraz geç olsa bile, çok sayıda kullanıcı şikayetinin ardından PCI-SIG harekete geçmeye karar verdi. Ayrıca NVIDIA’nın 16 pin (12VPHWR) konnektörle ilgili sorunlar gündeme geldikten sonra güncellenmiş bir sürüm üzerinde çalıştığı söyleniyor. Igor’s Lab, ATX 3.1 standardının temelini oluşturacak, yakında çıkacak olan CEM 5.1 spesifikasyonuna ilişkin taslak mühendislik değişiklik bildiriminden küçük bir alıntı paylaştı. 12V-2×6 güç konektörü 12VHPWR güç konektörünün yerini alacak. Taslakta bildirildiğine göre “PCIe Base 6.0” takma adı kullanılıyor ve konnektör için maksimum/sürekli güç ölçüm yönergeleri yer alıyor.

    Önemli bir not olarak 12V-2×6 güç konnektörü, 12VHPWR ile geriye dönük uyumluluğa sahip. NVIDIA, 12VHPWR erime sorunlarını kullanıcı hatalarına bağlamıştı. Bağlantı noktalarının tam oturmadığı ve bu sebepler sorunların ortaya çıktığı söylendi. NVIDIA’nın RTX 4070 Founders Edition ekran kartında zaten halihazırda yenilenmiş 12V-2×6 yardımcı güç konnektörleri kullanılıyor.

    Orijinal 12VHPWR konnektörü ile yeni 12V-2×6 girişi arasındaki temel fark, 1,7 mm’lik daha kısa duyu pinlerinde ortaya çıkıyor. Bu tasarımla birlikte güç bağlantısı konnektöre daha rahat ve tam şekilde oturuyor. Aksi takdirde güç kaynağı yüksek güç modlarını etkinleştirmiyor ve ekran kartı aşırı güç gerektirdiğinde aşırı ısınma ve erime problemleri önleniyor.

    Görünüşe göre şimdilik sadece Astron isimli bir şirket yeni 12V-2×6 güç konektörlerini üretiyor. NVIDIA ise bu ürünü kullanan tek GPU üreticisi. Diğer ekran kartı tedarikçileri büyük olasılıkla PCI-SIG’in işleri resmiyete dökmesini bekleyecek. Eğer Igor’un iddialarıyla doğruysa yeşil takım risk almaktan kaçınmamış, RTX 4070’de direkt olarak tanıtılmamış konnektörler kullanmayı seçmiş.

    Yine ASUS, RTX 3060 Ti ekran kartını temel alan eski tasarımını 12VHPWER konnektörünü içerecek şekilde yeniledi. Bu, bu tür bir konektör kullanan ilk orta sınıf Ampere kart sayılır. NVIDIA, RTX 30 Founders Edition’ı daha yüksek watt beslemesi sağlayan birden fazla standart 8 pinli kablonun yerini alabilen 12 pinli bir konnektörle piyasaya sürmüştü. Şirket, 12VHPWR olarak bilinen yeni güç konnektörünü benimsedi. Bu söz konusu 12 pinli konnektörün 4 veri pini eklenmesi ve daha da fazla güç kaynağı desteği ile bir evrimdi diyebiliriz.

    RTX 3060 Ti, PCIe konektöründen gelen güç de dahil olmak üzere 225W’a kadar güç sağlamak için yeterli olan 8 pinli bir güç konnektörüyle piyasaya sürüldü. Orijinal model (12 GB olanı) 200W’lık bir TDP’ye sahip, yani bu aralıkta. Bu nedenle, 12 VHPWR konnektörüne geçiş gerekli değildi, ancak Çin’e özel RTX 3060 Ti ATS/Megalodon serisinin başına böyle bir şey geldi. ATS modelinin yeni versiyonunu gösteren ilk fotoğraf Çin sosyal medyasında yayınlandı ve kanıtlar çok açık, bu yeni 12VPHWR konektör olsa gerek. İlginç bir şekilde, ASUS RTX 3060 ATS V2 ekran kartını piyasaya sürmüştü, ancak eski 8 pinli tasarıma dayanıyordu. ASUS’un Ti modelini neden GDDR6X modeliyle güncellediği belli değil.

    Anlayacağınız yeni nesilde yeni güç bağlantıları ve farklı enerji ihtiyaçları ekran kartlarının gideceği yolu çiziyor.

    Güvendiğiniz çalışanların taşıdığı risklerin farkında mısınız?

    Siber güvenlik şirketi ESET  dijital çalışma alanlarının artması, uzaktan çalışmanın yaygınlığı ve şirketlerin esnek politikalar uygulaması nedeni ile güvenlik alanında  daha çok görülmeye başlanan iç tehdit risklerini inceledi.

    İç tehditler, bir şirketin ağlarına, sistemlerine veya verilerine zarar verebilecek eski veya aktif bir çalışanı veya yükleniciyi ifade ettiğinden, bir kuruluşun temelinden gelen bir tür siber güvenlik tehdididir. İç tehditler kasıtlı ve kasıtsız olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Kasıtsız grubu, kazara ve dikkatsiz eylemler olarak tekrar ayrılır. Araştırmalar, içeriden kişilerle ilgili olayların çoğunun kötü niyetten çok dikkatsizlik veya ihmalden kaynaklandığını gösteriyor. Tehdit, gizli verilerin çalınması veya kötüye kullanılması, dahili sistemlere zarar verilmesi, kötü amaçlı aktörlere erişim izni verilmesi ve benzeri pek çok şekilde olabilir. Bu tür tehditler genellikle finansal, intikam, ideoloji, ihmal veya doğrudan kötü niyet gibi çeşitli nedenlerle olabilir.

    Bir kuruluşun iç tehdit riskini en aza indirmek için alabileceği bazı önlemler vardır. Bu önlemler, güvenlik kontrolleri ve güvenlik farkındalığı kültürünün birleşimine dayanır ve araçları, süreçleri ve insanları kapsar. İç tehdit riskini azaltacak önlemler siber güvenlikle ilgili her sorunu çözmez ancak kurumları iç tehditlere karşı koruma konusunda çok yararlıdır.

    Erişim kontrolleri yapın: Rol tabanlı erişim kontrolü (RBAC) gibi erişim kontrollerinin yapılması, hassas verilere ve sistemlere erişimin yalnızca görevleri yerine getirmek için ihtiyaç duyan çalışanlarla sınırlandırılmasına yardımcı olabilir. Bir şirket, yalnızca iş ile ilgili görevler için erişim ihtiyacı olan çalışanlara izin vererek içeriden gelebilecek tehditlere maruz kalma riskini önemli ölçüde azaltabilir. Erişim seviyelerinin uygun kalması ve çalışanların görevleriyle uyumlu olması için bu erişim ayrıcalıklarının düzenli olarak gözden geçirilmesi de önemlidir.

    Çalışan faaliyetlerini izleyin: Çalışanların şirket cihazlarındaki veya ağlarındaki faaliyetlerini izlemek için izleme araçlarının kullanılması, bir iç tehdit işareti olabilecek şüpheli davranışların belirlenmesine yardımcı olabilir. İzleme aynı zamanda, alışılmadık veri aktarımlarının veya hassas sistemlere ve verilere sıra dışı erişim yöntemlerinin tespit edilmesine de yardımcı olabilir. Ancak gizlilikle ilgili olası endişeleri gidermek için yerel düzenlemelere uyduğunuzdan ve izlemeyle ilgili açık kurallar oluşturduğunuzdan emin olun.

    Geçmiş kontrolleri yapın: Hassas ve gizli verilere erişim izni vermeden önce tüm çalışanlar, yükleniciler ve tedarikçiler için geçmiş kontrollerinin yapılması olası risklerin belirlenmesine yardımcı olabilir. Bu kontroller aynı zamanda bir kişinin çalışma geçmişini ve sabıka kaydını doğrulamak için de kullanılabilir.

    Güvenlik farkındalığı eğitimi düzenleyin: Çalışanlara düzenli olarak güvenlik farkındalığı eğitimi verilmesi, siber güvenlik riskleri ve bunların nasıl azaltılacağı konusundaki bilincin artmasına yardımcı olur. Bu, kimlik avı dolandırıcılığına yakalanmak gibi kazara iç tehdit olasılığını azaltmaya yardımcı olabilir.

    Veri Kaybını Önleme: Bir DLP sisteminin uygulanması, hassas verilerin yetkisiz aktarımını veya paylaşımını izleyerek, tespit ederek ve engelleyerek veri kaybını veya hırsızlığını önlemeye yardımcı olabilir. Bu, iç tehditleri azaltmaya yardımcı olurken aynı zamanda gizli verileri de korur. Ancak buradaki uyarı, DLP sağlayıcılarının da saldırganların hedefinde olduğudur, bu da ayrı bir endişe kaynağıdır.