Instagram’daki Yeni Özellikler ve bunları nasıl kullanacağınıza yer verdiğim makalemde, yeni takipçilere ulaşmanızı kolaylaştırıyorum.
Western Digital’dan 1,5 TB SanDisk Ultra microSD UHS-I kart
Geliştirilmiş SanDisk portföyü, şirketin bellek kartı depolama alanındaki yenilikçi yaklaşımının kanıtı.
Western Digital ödüllü SanDisk markasının, kullanıcıların hem evde hem de hareket halindeyken daha fazla depolama ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanan yeni çözüm serisini duyurdu. Anılarımızın fotoğraf karelerinde yerini aldığı ve dijitalleştirilmiş deneyimlerin ağırlıkta olduğu bir dünyada, daha fazla depolama alanına ihtiyaç duyduğumuz değişmez bir gerçek. İster bir çocuğun ilk adımlarını ister doğadaki yaban hayatı belgelemek; isterse de özenle seçilmiş müzik arşivinizi yedeklemek olsun, SanDisk’in yeni çözümleri, yaşamdaki yolculukları yakalamak ve güvenle saklamak için tasarlandı.
Western Digital Tüketici Çözümleri Başkan Yardımcısı Susan Park, “Kişisel fotoğraflardan, videolardan ve dosyalardan profesyonel içeriklere kadar insanların depolama ihtiyaçlarının sürekli olarak genişlediğini biliyoruz; bu da bizi mümkün olanın sınırlarını yeniden tanımlamaya itiyor” diyor. “Hedefimiz, insanların bugün ve gelecekte de güvenebileceği çözümler üretmeyi sürdürmek. Ve yeni duyurduğumuz bu çözümlerin insanlara içerik üretmeye devam etmeleri konusunda ilham vereceğini umuyoruz.”
Günümüzün maceraları için tasarlanan ve yarının yolculuğuna da hazır olan yeni SanDisk portföyündeki çözümler, depolamayı herkesin ihtiyacına göre genişletmeye yardımcı oluyor:
1,5 TB SanDisk Ultra microSD UHS-I kartlar – Dünyanın En Hızlı 1,5 TB Yüksek Kapasiteli UHS-I microSD Kartı
Android™ cihazlar, Chromebook’lar ve Windows® dizüstü bilgisayarlar için ideal olan yeni 1,5 TB* microSD™ kartlar, kullanıcılar için önemli olan içerikler ve çok daha fazlası için devasa bir alan sunuyor.
World of Warcraft için 3 yeni genişleme duyuruldu
Yaklaşık 20 yıl önceki çıkışından bu yana World of Warcraft’ın en iddialı yaratıcı projesi…
Blizzard Entertainment, büyük beğeni toplayan devasa çok oyunculu çevrimiçi oyun World of Warcraft® için yakında gelecek üç genişletmeyi içeren The Worldsoul Saga™’yı bugün BlizzCon 2023’te duyurdu. Oyuncular, 2024’te piyasaya sürülmesi planlanan World of Warcraft: The War Within™ genişletmesinde maceralarına yüzeyin derinliklerinde başlayacaklar. World of Warcraft: Midnight™ ve World of Warcraft: The Last Titan™, oyuncuları Azeroth’u kurtarmak için evlerine çağıran üç bölümlük bir destanı tamamlayacak.
World of Warcraft yönetici yapımcısı Holly Longdale, “The War Within ile başlayan The Worldsoul Saga™, dünyanın her bir yanındaki oyuncuların Azeroth’a ilk ayak bastıklarında kalplerini çalan şeyin tohumlarından filizlendi.” dedi. “Deneyimli oyuncular için bu son 20 yıldır süren bir şey, Azeroth’a hiç ayak basmamış olanlar içinse bu tamamen yeni bir macera.”
Warcraft genel müdürü John Hight, “The War Within, Midnight ve The Last Titan; World of Warcraft için şimdiye kadar denenmiş en iddialı yaratıcı projelerimiz ve kapsamlı bir hikâyeyi besleyen bağımsız anlatılar olarak tasarlandılar.” dedi. “Bu destansı maceraların yanı sıra Dragonflight, The War Within’de de devam edeceği için oyuncularımızın beklediği yaşam kalitesi güncellemeleri de bizi önümüzdeki 20 yıla ve hatta ötesine hazırlayacak.”
Blizzard Entertainment Başkanı Mike Ybarra, “Blizzard Entertainment’ta yeni bir döneme başlıyoruz ve World of Warcraft ekiplerinin oyunculara olan tutkusu ve hikâye anlatımlarının geleceğine yönelik geniş vizyonları bana ilham veriyor.” dedi. “World of Warcraft’ın mirası nesillerdir devam ediyor ve The Worldsoul Saga’nın başlangıcı, bu efsanevi evrene dair anıları olan herkesin kutlama yapması, yeniden keşfetmesi ve Azeroth’taki evine dönmesi için mükemmel bir zaman.”
IP68 gibi Değerlere Göre Telefonlar Suya ve Toza Ne Kadar Dayanıklı?
Akıllı telefonlarımız sürekli yanımızda olduğu için yağmur, çamur gibi her türlü senaryoya hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bunun için üreticiler IP denilen bir standart ile telefonlarının sağlamlığı konusunda bir sertifika sunarak bizlere fikir verir. Yine de sertifikasyon programına rağmen suya ve toza dayanıklı, su geçirmez gibi farklı ifadeler çoğu zaman kafa karıştırıyor. Bu yazımızda IP68, IP67 gibi farklı kodların ne anlama geldiğini kavrayacağız.

IP değeri nedir?
IP değeri, Uluslararası Elektroteknik Komisyonu tarafından belirlenen, “IEC Standardı 60529” başlıklı ölçektir. Ancak biz bu ölçeği IP derecelendirmesi veya IP kodu olarak tanıyoruz.
IP, Ingress Protection (Giriş Koruması) sözcüklerinden oluşur. Bu da cihazın hem katı nesnelerden hem de sıvılara karşı ne kadar iyi korunduğunu gösteriyor.
Şimdi bu ölçeği biraz daha açalım. IP değerindeki İlk rakam bize ürünün katı maddelere karşı ne kadar iyi korunduğunu belgelerken ikinci değer de suya dayanıklılığı temsil eder. Örneğin IP68’deki 6 rakamı genellikle toz parçacığını anlatır. Değeri yüksek olması korumanın gücünü ifade eder. Örneğin IP1X üründe parmağınızla bastırdığınızda ürün bozulma riski taşır. IP2, 12,5 mm, IP3 ise 2,5 mm üzerindeki şeylere karşı korumalıdır. IP4, 1mm’den büyük nesneleri korurken IP5 gerçek anlamda toza dayanıklıdır. Ancak IP5’te yine de cihazı bozmayacak şekilde ürün içine toz girme riski vardır. IP6 ise ürünün tamamen toz geçirmez olduğunu belirtir.
Geliyoruz Suya Karşı Korumaya
IP değerindeki ikinci rakam ise çoğumuzun merak ettiği suya dayanıklılığı ifade ediyor dedik. Örneğin IPX0 olan bir ürün hiçbir şekilde sıvı temasına karşı koruma sunmaz. Burada bilmemiz gerekenlerden biri 4. Rakam 4 olunca cihaz, herhangi bir yönden gelen su sıçramalarına karşı koruma sağlar. 7’de ise 1 metre derinlikte 30 dakika dayanma süresine sahiptir. 8’de ise 1 metreden daha derine üreticinin belirlediği sınır dahilinde inmeniz söz konusudur. Samsung Galaxy S23 Ultra, iPhone 14 ve son dönemin popüler telefonu Xiaomi 13T, IP68 değerine sahip yüksek korumalı telefonlar olarak göze çarpıyor.
DİKKAT!
Önemli bir soru üzerinden dikkatinizi çekmek isterim. IP68 değerinde bir telefonum var. Denize girebilir miyim? Cevap kesinlikle hayır! Çünkü bu testler içme suyu üzerinden gerçekleşiyor. Sudaki tuz oranı her şeyi bozabilir. Aynı şekilde alkollü içkiler de korumayı etkisiz kılabilir. Tabii ki yüksek bir IP değeri ile telefonun denize düşüp bozulmama şansı var. Ancak yerinizde olsam, denizin altında çekim yapmazdım.
Zaman İçinde Yıpranan Telefonların Koruma Değeri Düşebilir
Bir diğer konu da zaman içinde bu değerlerin düşmesi: “Telefonum IP68 ama birkaç damla su yüzünden çalışmaz hale geldi.” Bu senaryo da gayet olası. Çünkü günlük kullanıma dayalı olarak telefonumuzda çizikler çatlaklar meydana gelirse IP değerine çok güvenmeyin. Zira gözle göremeyeceğimiz hasarlar özellikle suyun içeri sızmasına neden olabilir. Aynı şekilde düşmeler de IP derecelendirmesini geçersiz kılan bir diğer etkendir. Bu nedenle ilk günden telefonunuzu iyi bir kılıfla kullanmanız ve tedbiri asla elden bırakmamanızı öneriyoruz.
Call of Duty: Mobile’da 10. Sezon geliyor
Call of Duty: Mobile’ın lansmanından bu yana dört yıl geçti ve 10. Sezon: 4.Yıl Dönümü, 9 Kasım’da TSİ 03:00’da piyasaya sürüldüğünde eski favorileri ve yeni deneyimleri geri getirecek.
Call of Duty: Mobile – 10. Sezon: 4. Yıldönümü, oyunculara Ether – Cennet Kuşu, David Mason – Maestro ve Beatrice – Gececi gibi operatörlerin yanı sıra Makineli Tüfek Bruen MK9, Savaş Uçağı Skor Serisi, Silah Şablonları, Profil Kartları, Tılsımlar, Call of Duty® Puanları gibi yeni ücretsiz ve premium içeriklerle sezon boyunca eklenecek farklı sürprizlerin dâhil olduğu 50 kademeli birbirinden ürkütücü Savaş Bileti ödüllerini kazanma fırsatı veriyor!
Hadi maskenin arkasından bir göz atın. Android ve iOS’a gelen Call of Duty: Mobile – 10. Sezon: 4. Yıl Dönümü için tüm detayları aşağıda bulabilirsiniz.
· Yeni Mod: Meydan Savaşı: İçeri Sızma – Call of Duty: Mobile için sıfırdan oluşturulmuş yepyeni bir Meydan Savaşı moduna sahip olan Meydan Savaşı: İçeri Sızma, yeni Memnos Adası haritasında geçiyor ve Çok Oyunculu veya senaryolu tek oyunculu bir görevde oynanabiliyor.
· Kulübün Dönüşü – İlk olarak Call of Duty: Mobile’ın birinci yıl dönümünde yer alan Kulüp, 10. Sezon’da 4. Yıl Dönümü için tam zamanında geri dönüyor. Oyuncular dans pistine çıkabilir, bir seans için DJ’lik yapabilir ve kulüpteki diğer oyuncularla grup kurabilir. Ödüller kazanmak için bir boks ringi ve yeni mini oyunların yanı sıra yeni bir pist de eklendi.
· Call of Duty: Mobile – 10. Sezon: 4. Yıl Dönümü ayrıca yeni Sezonluk Mücadeleler, Çekilişler, Temalı Etkinlik ve daha fazlasının yanı sıra lansman sırasında ve sezon boyunca mağazada yayınlanacak çeşitli güncellemeler ve iyileştirmeler içerecek.
Logitech’ten Yapay Zeka ile donatılmış kulaklık Zone Wireless 2
Logitech’in yeni toplantı kulaklığı Zone Wireless 2, toplantıların tüm katılımcıları için özelleştirilebilen Gürültü Engelleme özelliği ile iki yönlü profesyonel bir ses deneyimi sunuyor.
Gürültülü çalışma ortamlarında gürültüsüz bir konuşma deneyimi için tasarlanmış ve iki yönlü gürültü engelleme deneyimi sunan özelleştirilebilir bir iş kulaklığı olan Zone Wireless 2, yapay zeka destekli teknolojisi ile benzersiz bir çalışma deneyimi sunuyor. Uzaktan gelen sesleri bile bastıran gürültü engelleyici 4 adet mikrofonu, hibrit Aktif Gürültü Engelleme (ANC) ve kişiselleştirilmiş stereo ses özelliği ile profesyonellerin gürültülü ortamlarda dikkatleri dağılmadan çalışmalarına yardımcı oluyor.
Günümüzün hibrit çalışma ortamlarında iş profesyonellerinin farklı mekanlarda çalışırken, hemen hemen her çalışma alanında gürültü ve düşük ses kalitesi motivasyonunu ve verimliliği olumsuz etkileyebilir. Son zamanlarda yapılan “Hibrit İş Yaşamı İçin Çalışanların Donatılması” adlı çalışma, evden çalışanların %85’inin ses sorunlarıyla başa çıkmakta zorlandığını, bunun arka plandaki gürültüden veya bilgisayar hoparlörlerinden gelen düşük ses kalitesinden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Aynı çalışma, hibrit çalışanların kaliteli kulaklıklar gibi modern işbirliği araçları ile yeterince desteklenmediğini de gözler önüne seriyor.
Logitech Operasyon Direktörü (COO) Prakash Arunkundrum, Zone Wireless 2’yi ‘’Teknolojide yüksek bir kontrol, hassasiyet ve yenilik düzeyine ihtiyaç duyan profesyoneller için geliştirilmiş şimdiye kadar ki en üstün Logitech iş kulaklığı” olarak nitelendiriyor. Düşük bir karbon ayak izi ile tasarlanan Zone Wireless 2’yi, iş yaşamında yüksek performans elde edebilmek için yapay zeka ve yüksek teknoloji ile inşaa ettiklerini vurgulayan Prakash Arunkundrum, “Zone Wireless 2, özellikle karşı tarafın gürültü engelleyen bir kulaklık takmadığı durumlarda bile, görüşme sırasında karşı taraftan gelen arka plan gürültüsünü bastırmasına olanak tanıyarak iklii bir fayda sağlıyor.’’ diyor.
Elon Musk X’e, fintech özellikleri kazandırmak istiyor
Eskiden Twitter olarak bilinen X’in yeni sahibi, Tesla ve SpaceX gibi dev şirketlerin CEO’su olan milyarder iş insanı Elon Musk, katıldığı bir şirket toplantısında, X’in gelecekte YouTube ve LinkedIn gibi platformlara rakip olmasını istediğini ifade etti.
Musk, X’in profesyonel iş ağı platformu LinkedIn’e de rakip olmayı hedeflediğini de belirtti. LinkedIn, iş dünyasındaki bağlantıları kolaylaştırmak ve profesyonel ağ oluşturmak için kullanılan bir platform. ElonMusk, 2024 yılı sonuna kadar kullanıcıların tüm finansal hayatının X’te olmasını istiyor. Musk’ın, X’in finansal özelliklerini gelecek yılın sonuna kadar kullanıma sunması bekleniyor. Suit Your Job Kurucusu, LinkedIn Profesyoneli Aysu Bilgin, “Tek bir platformla hem LinkedIn’i, hem Facebook’u, hem bankacılık işlemlerini içinde barındırmak istiyor. X, bu konuma gelemez mi? elbette gelebilir. Ancak bu esnada diğer rakiplerinin de kendini geliştirmeye devam edeceğini bilmek lazım. Örneğin, Tesla, oldukça iddialı bir şekilde pazara giriş yaptı. Güçlü bir yer edindi ancak pazardaki rakiplerini silemedi. X’te de böyle bir durum söz konusu olabilir” diye konuştu.
Geçtiğimiz yılın haziran ayında Musk, Twitter’ın WeChat gibi bir uygulama haline gelmesi konusundaki hedeflerini özetlemişti. Yani kullanıcılar için Twitter’ı yalnızca bir sosyal medya platformu olmaktan çıkarıp aynı zamanda ödemeler ve diğer hizmetler için de kullanmalarını istiyor. Elon Musk’ınaslında bir süper app yaklaşımına gitmek istediğini söyleyen Suit Your Job Kurucusu, LinkedIn Profesyoneli Aysu Bilgin, “Süper app denince akla gelen ilk örneğin WeChat olduğunu biliyoruz. Ancak WeChat’in kullanıldığı ülke olan Çin’le, Avrupa’nın ve Amerika’nın aynı tutulmamak gerektiğini unutmamalıyız” dedi. Veri güvenliğinin zorluğundan bahseden Bilgin, “WeChat gibi, tüm uygulamaların tek bir platformda kullanıldığı bir super app, veri güvenliği için başlı başına bir sınav demek. Bu sınavı geçmek belki Çin gibi bir atmosfere sahip olan ülkelerde kolay ancak dünyanın geri kalanında, her gün kişisel verilerin korunmasına yönelik yeni adımların atıldığı bir dünyada, kolay değil” diye konuştu.
Elektrikli Araç Yarışının Açık Ara Kazananı Çin mi?
Küresel elektrikli araç yarışında şimdiye kadar yarışı açık ara önde götüren tek bir isim var: Çin. Dünya Ekonomik Forumu’na göre, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin, 2022 yılında toplam üretim hacminin yaklaşık %64’ünü oluştururken, hükümet sübvansiyonları ve vergi indirimleri de üretime yardımcı oldu.
Çin’in Gücü Bataryadan Geliyor
Çin birçok elektrikli aracın çalıştığı LFP -yani lityum, demir, fosfat – pillerinin en büyük üreticilerinden. Çin’in en büyük batarya üreticisi olan CATL, LFP bataryalarının mümkün olduğunca ucuz olmasını sağlamakta. Bu da ülkenin en üst sırada yer almasına yardımcı olmakta.
Chrysler’in Çin’deki eski yöneticilerinden Bill Russo’nun Financial Times’a verdiği demeç de oldukça dikkat çekici. Russo, bu yaklaşımın Amerika ve Avrupa’daki otomobil ve batarya üreticilerinin aksine, batarya kimyasını düşük maliyete değil performansa bağladığını söylüyor. Şu sözler dilinden dökülüyor: “Çin’de keşfettiğimiz şey, elektrifikasyonun ve elektrikli aracın demokratikleşmesinin tüketicinin satın alabilirliğine öncelik verdiğidir. Bunu daha ucuz hale getirerek Çin kazanıyor.”
Her 3 Elektrikli Aracın Birinde Çin İmzası
2011 yılında kurulan CATL, Güney Kore, ABD ve Avrupa’daki rakiplerini geride bırakarak ilk sıraya yerleşti. Bataryaları şu anda dünya çapında yaklaşık her üç elektrikli araçtan birinde bulunuyor. Ford bile CATL teknolojisini Michigan’da 3,5 milyar dolarlık yeni bir batarya tesisinde kullanmayı planladığını açıkladı. Ancak Atlantik Konseyi’nin Avrasya Merkezi’nde kıdemli araştırmacı ve Dış İlişkiler Konseyi üyesi olan Ariel Cohen, bu hamleye karşı ABD’de büyük bir tepki oluştuğuna dikkat çekiyor. Bu tepkinin nedenleri de aslında hepimizin tahmin edebileceği noktalardan oluşuyor. Bazı Kongre üyeleri tesisin Ford’u Çin know-how’ına bağımlı hale getireceğinden ve ABD vergi sübvansiyonlarını Çin’e göndereceğinden endişe ediyor.
Çin batarya teknolojisinin kullanımına ilişkin endişe, Çin’in elektrikli araç bataryası pazarındaki hakimiyetine ilişkin daha geniş çaplı küresel endişeyi yansıtırken, hükümetler Çin’in madenlere ve fabrikalara yatırım yapmasını engellemeye başladı. Örneğin Şubat ayında Avustralya hükümeti Çin’in Yuxiao Fonu’nun nadir toprak madencisi Northern Minerals’daki hissesini arttırmasını ulusal güvenlik gerekçesiyle engellemişti.
Avustralya ve Hindistan Çin’e Karşı Duvar Örüyor
Avustralya’nın bu denklemde konumu önemli; çünkü elektrikli araç bataryaları için önemli bir malzeme olan lityumda dünyanın en büyük üreticisi ve diğer nadir toprak malzemelerinde de önemli bir üretici konumunda. Avustralya Hazine Bakanı Jim Chalmers, o dönemde yaptığı açıklamada Avustralya’nın artık maden sektörüne yatırım yapacaklar konusunda daha seçici olacağını söylemişti.
Öte yandan Cohen, Hindistan’ın da Çin’in nüfuzuna meydan okuyacak hamleler yaptığını ve bu ülkenin “Çin rekabetine karşı kendi endüstrilerini ve diğer oyuncuları savunmak için çok daha proaktif olmasını” beklediğini söyledi. Temmuz ayında yetkililer Çinli otomobil üreticisi BYD’nin Hindistan’da 1 milyar dolarlık bir fabrika kurma planlarını reddetti. Washington DC’deki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde kıdemli araştırmacı olan Ilaria Mazzocco, Çin’in bu alandaki “açık avantajının”, batarya üretimi için gereken tedarik zincirlerinin birçoğu üzerindeki kontrolünü de yansıttığını söyledi.
Yatırım bankası Morgan Stanley Temmuz ayında yayınladığı bir raporda “elektrikli araç batarya tedarik zincirinin %90’ının Çin’e bağlı olduğunu ve en büyük iki Çinli batarya şirketinin küresel pazarın yarısından fazlasını kontrol ettiğini” belirtti. Bu rapor, Çin’in sektör açıdan ne kadar kritik bir rolde olduğunu da ortaya koyuyor. Yatırım bankası, Çin’in “işgücü ve üretim altyapısının yanı sıra elektrikli araç üretimi için gerekli kritik malzemelerin madenciliğine” hakim olduğunu da sözlerine ekledi.
Küreselleşme Endişe Kaynağı Oldu
“Hükümetlerin küreselleşmeyle bütünleşmiş tedarik zincirleri konusunda giderek daha fazla endişe duyduğu bir dünyaya doğru gidiyoruz” diyen Mazzocco, tedarik zincirlerini kurarken bunun “Çin hükümeti için bir sorun olmadığını” sözlerine ekledi.
Çin’in tedarik zinciri hakimiyeti, rakiplerine kıyasla daha ucuza pil üretmesini sağlıyor. Örnek vermek gerekirse Güney Koreli üreticilerin gigawatt saat başına 88 milyon dolara kıyasla üretilen pillerin gigawatt saati Çinli üreticiler için başına 60 milyon dolardan daha az. Japon Panasonic ise gigawatt saat başına 103 milyon dolar harcıyor.
Özellikle de Eylül ayında lityum, nikel ve kobalt gibi bataryalarda kullanılan temel malzemelerin fiyatlarında düşüşe yol açan yavaşlayan elektrikli araç satışları ışığında rakip markalar, Çin’i alt etmek için yeni teknoloji arayışında. Çin’in durgun ekonomisi, tüketicilerin yeni otomobillere yönelik harcamalarını azaltma riski taşıyor.
Diğer yandan Avrupa, ithal Çin elektrikli araçlarıyla nasıl başa çıkacağına karar vermekte zorlanıyor. CATL ve Mercedes-Benz’in bir milyon araca yetecek kadar enerji üretecek 7,9 milyar dolarlık bir batarya tesisi planladığı Macaristan’da da tesisin çevresel etkileri nedeniyle protestolar yaşanıyor. Macaristan önemli bir elektrikli araç üreticisi olmayı umuyor ve halihazırda birçok otomobil fabrikası ve akü fabrikasına ev sahipliği yapıyor.
ABD Seçimleri Kırılma Noktası Olabilir
Ayrıca önümüzdeki yıl yapılacak ABD başkanlık seçimleri de Avrupa’nın tutumunu etkileyebilir. Donald Trump’ın Beyaz Saray’a geri dönmesi, AB’nin Çin’e karşı atacağı adımları hızlandırabilir zira ABD muhtemelen Avrupa üzerinde daha fazla baskı kurabilir. Yani Çin elektrikli araç yarışında şimdilik dünya lideri olabilir, ancak zaman içinde bu denge Çin’in aleyhine değişebilir.
Vlog kamerası Sony ZV-E10 yoğun ilgi görüyor
Vlog yolcuğuna yeni başlayanlar veya bu yolculukta ekipmanlarını yükseltmek isteyenler için muhteşem bir seçenek sunan Sony ZV-E10, heyecan verici vlog dünyasına profesyonel bir kapı açıyor.
İster günlük maceralarınızı ister uzmanlığınızı ya da sadece düşüncelerinizi ve yaratıcılığınızı paylaşıyor olun, kaliteli vloglar üretme yolculuğu doğru kamerayla başlar. Kendileriyle bütünleşen birçok içeriği takipçileriyle buluşturan vlogger ve youtuber’lara bu keyifli yolculuklarında ise en profesyonel çözümleri Sony ZV-E10 sunuyor.
Hikayelerinizi yakalayıp dünyayla paylaşmanızı her zamankinden daha kolay hale getiren Sony ZV-E10, gelişmiş bağlantı özellikleri ve ayarlar boyunca size eşlik eden kullanıcı dostu arayüzüyle yaratıcı yolculuğunuza kolay bir başlangıç sağlıyor. Geniş açılı lensi, 24.2 megapiksel sensörü ve kompakt tasarımı sayesinde rahat bir kullanım imkânı sunan Sony ZV-E10, dünyanızı canlı ayrıntılarla yakalıyor. Uzun pil ömrü sayesinde 125 dakikaya kadar kayıt sağlayan ZV-E10, kesinti olmadan daha fazla içerik kaydetmenizi destekliyor. Gücünüzün bitmesi konusunda endişelenmeden tüm maceralarınızda sizi yalnız bırakmıyor.
Kullanıcısının çekim tarzıyla bütünleşen ZV-E10, sunduğu geniş ve dinamik kayıt imkanıyla içeriklerinizde yaratıcı dokunuşlar yapmanızı destekliyor. Arka planı bulanıklaştırmayı sağlayan bokeh modunun yer aldığı makinede 4K çözünürlükte 30 FPS video kaydı ile konuyu her zaman merkezde tutan daha akıcı vlog çekim imkanı sunuyor. Filmlerdeki gibi, hafifçe bulanık bir arka planla etkileyici görüntüler çekmenizi kolaylaştıran ZV-E10, büyük boy sensörü ve otomatik bokeh özelliğiyle nesnenin ön plana çıktığı çarpıcı çekimler yapmanıza olanak tanıyor.
ASUS Zenbook Pro 14 Duo OLED, IDEA ödülüne layık görüldü
Profesyonellerin ilk tercihi olan, içerik oluşturma ve iş akışlarında adeta devrim yaratan ASUS Zenbook Pro 14 Duo OLED, yenilikçi tasarımıyla IDEA 2023’te Tüketici Teknolojisi kategorisinde Gümüş ödülün sahibi oldu.
Amerika Endüstriyel Tasarımcılar Derneği (IDSA) tarafından verilen ve tasarım alanında dünyanın en prestijli ödül programlarından Uluslararası Tasarımda Mükemmellik Ödüllerini (IDEA 2023) kazanan markalar açıklandı. Dünyanın lider bilgisayar üreticilerinden ASUS, Zenbook Pro 14 Duo OLED modeliyle, IDEA 2023 Tüketici Teknolojisi kategorisinde Gümüş ödülle onurlandırıldı. Yenilikçi tasarımıyla dikkat çeken Zenbook Pro 14 Duo OLED, tasarım inovasyonu, kullanıcı faydası, müşteri/marka avantajı, sosyal fayda ve estetik alanlarındaki mükemmelliğiyle ASUS’a ödül getirdi.
Kullanıcıların yaşadığı zorlukları ve taleplerini takip ederek, yalnızca işlevselliği aşan çözümler yaratan ASUS, kullanıcı merkezli deneyimler ve günlük yaşama sorunsuz bir şekilde entegre edilen anlamlı yenilikler sunuyor. Benzersiz bir kullanıcı deneyimi garanti etme misyonu benimsediklerini söyleyen ASUS Baş Tasarım Sorumlusu Mitch Yang, “Tasarım taahhüdümüzü, tutkumuzu ve uzmanlığımızı yeniden teyit eden IDEA Gümüş ödülünü almaktan onur duyuyoruz. Anlamlı yeniliklerle güzel cihazlar üretme misyonumuz, bizi inanılmaz deneyimlerle kullanıcıları memnun etmeye yönlendiriyor. Bu takdir, dünya çapındaki kullanıcıları güçlendirerek estetik, yenilik, performans ve işlevselliği harmanlayan en son tasarımları üretmeye devam etmemiz için bize ilham veriyor” dedi.
ASUS, dünyanın ilk 14,5 inç 2.8K 120Hz OLED dokunmatik paneline sahip, son derece kompakt ve çift ekranlı yeni modeli Zenbook Pro 14 Duo OLED’i geçen yıl kullanıcılarıyla buluşturmuştu. Bilgisayarın en çarpıcı özelliği; çoklu görevler için kullanıcısına alışılmışın dışında, büyük bir görsel çalışma alanı sunan yeni nesil ScreenPad Plus özelliği.